Bayım; ‘Yükleme’ çoktan yapıldı

Bayım; ‘Yükleme’ çoktan yapıldı

Bayım; ‘Yükleme’ çoktan yapıldı Bayım; ‘Yükleme’ çoktan yapıldı

Gün olur asra bedel. Gün uzar yüzyıl olur. Gün olur, daralır da içine bir şey sığdıramayız. Vaktin kıymetini; işaretlediğimiz zaman dilimi bitince anlarız.

Kırgız yazar Cengiz Aymatov; kitaplarında bir günlük yaşamın içine sığdırdığı olaylar zinciri ile vakti asra uzatır.

Sovyetlerin bir gününe o kadar çok hikaye sığar ki; birbirine eklense asra ulaşır.

Komünizmin fikir önderlerinden ve Sovyetlerin kurucusu Vladimir İlyiç Lenin; “Nice on yıllar vardır ki hiçbir şey olmaz, nice haftalar vardır ki on yıllar yaşanır” sözüyle zamana sığdırılan hallerden bahseder.

Cengiz Aymatov’un romanlarında Türkistan coğrafyasının hafızası, kişiliğe bürünür. Kahramanlar, Sovyetlerin komünizm çarkında ezilse de diri olduklarını haykırır.

Aymatov; Toplumların hafızasının silinerek, köleleştirildiğini yazmıştır. İdareyi ele geçirip, kötülükten yana yaşam planını tatbik eden şer güçler; özünde mübarek olan insanın var olma gayesini engellemektedirler.

Sovyet sistemi, inanç ve kültürü yok etmek için olağanüstü çaba göstermiştir. Sovyet sisteminin makinası haline dönüşen insan artık ortada yoktur. Hafızası silinen toplumlar geleceğe dair değişim adımı atamaz.

Sovyetlerde köklü değişimler yaşanırken; Amerika’da da benzeri hikayeler yaşanır.

Modern çağda dünyanın jandarması gibi davranan Amerika’nın dış politikasının esas elemanlarından biri Henry Kissinger’dir.

Almanya doğumlu, Yahudi asıllı ABD'li siyasetçi Henry Kissinger, 56. ABD Dışişleri Bakanıdır. 22 Eylül 1973 - 20 Ocak 1977 yılları arasında görev yapmıştır.

Emperyalistlerin müdahalesi ile Ortadoğu’da yaşanan tüm çetrefilli çatışmalarda; Kissinger, taraflar arasında diplomatik çözüm arayan ‘mahir kişi’ rolündedir.

Birikimi ve becerisi ile taraflar arasında uzlaştırıcılığı makalelere konu olmuştur.

Amerika’nın eski İsrail Büyükelçisi Martin Indyk; “Master of the Game: Henry Kissinger and the Art of Middle East Diplomacy/ Oyunun Efendisi: Henry Kissinger ve Ortadoğu Diplomasisi Sanatı” adlı kitabı kaleme alarak, Kissinger’in diplomasi hayatını okuyucusuyla buluşturur.

Kitaba göre; dönemin Fas Kralı, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’a gönderdiği mesajda; “Temel izlenimimiz, Kissinger’ın bir söz vermesi halinde, bunu yerine getireceği yönündedir. Ona güvenebilirsiniz” demiş.

Kissinger, dünya siyasetinde “Karanlıklar Prensi” unvanına da sahiptir. Bu unvanı kazanması kolay olmamıştır.

Kissinger’in bazı sözleri, Amerika Emperyalizmi ile özdeşleşmiştir. “Petrolü kontrol edersen ulusları kontrol edersin, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin. Bazı krizleri çözemezsiniz, sadece idare edebilirsiniz.”

Pandemi ile birlikte birçok mahfilde konuşulan; “Tek Dünya Hükümeti, Tek Kültür, Tek Din” eylem planının ardında Kissinger’ın olduğunun batı medyasında yer aldığını hatırlayalım.

Tek Dünya Hükümeti; “Elitler ve Bankerler” aracılığı ile tek kutuplu dünya sisteminin uygulanması varsayımına dayanır.

ABD merkezli uluslararası yayınlanan günlük finans ve haber gazetesi The Wall Street Journal’da (WSJ) yer alan bir yazıda Kissinger’in çağrısına yer verildi.

100. yaşına giren Kissinger’e göre, dünya “Büyük Liderliğe” ihtiyaç duymaktadır. Sistem karmakarışık haldedir. Dünya liderliği tesis edilmez ise şimdiye kadar ABD öncülüğünde kazanılan demokrasi ve refah düzeni sarsılır; çöküş başlar.

Lider vasfına sahip bir avuç insan, dünya sistemini eski hüviyetine kavuşturabilir. Liderler, sahip oldukları sezgi ile kendi kamuoylarını değiştirebilir.

Küresel çatışma potansiyeli gün geçtikçe artmaktadır. Mevcut liderler, çözüm üretmekten öte çaresiz davranmaktadırlar.

Kissinger tespitlerinde haklıdır. Amerika, mevcut hali ile bocalamaktadır.

Kissinger örneğinde dünya elitleri/ hegemonik şer odakları kaostan istikrar çıkarmanın peşindeler. Onlara göre özellikle Avrupalı liderler günü kurtarmanın peşinde yalpalamaktadır.

Türkiye’nin yer aldığı Küresel ve Bölgesel ittifaklar; Kissinger’e verilebilecek en iyi cevap.

Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası siyasette Birleşmiş Milletler’i sorgulaması ve çatışma alanlarına müdahil olması; arabuluculuk/ insani yardım faaliyetleri Küresel Liderlere örnek olmaktadır.

Dünya artık eski dünya değildir.

Gelişmekte olan devletler, ABD’ye mahkum olmadıklarını söylemektedirler.

Türkiye’nin 2022’deki “İnsani ve Girişimci Dış Politika” serüveni; başarılar ile doludur.

Türkiye, birinci yüzyılının son çeyreğinden itibaren olağanüstü gelişmelere imza attı. Anadolu’nun mayasında olan ve uzun yıllar, üstü örtülen/ örselenen özü meydana çıktı.

İkinci yüzyıla girerken; kazanımların çar-çur edilmemesi için Anadolu İrfanı, milletimizin derin idrakinde mevcuttur.

Türkiye, önemli bir eşiği atladı. Abdulhamit Han gibi Coğrafyamızın sükûnete kavuşmasıdır derdimiz. Türkiye, artık “Hasta Adam” değildir ama Avrupa çoktan hasta.

Kissinger gibi Tek Kutuplu/ Tek Dünya Hükümeti peşinde olanları hayal kırıklığına uğratmak; için mevcut siyasal/ sosyal istikrarın devamını sağlamak bizim elimizde.

Beklediğiniz “Loading/ Yükleme” asla gerçekleşmeyecek.

Buram buram Kissinger kokan “Yükleme” yapılacak sözünüzü geri iade ediyoruz.

Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaş Veli ve onların yolundan giden irfan ehli tarafından ‘YÜKLEME’ çoktan Anadolu’ya yapıldı.

Hacı Bektaş Veli’nin buyruğu meşalemiz olsun: “İnsan muhterem bir varlıktır. Kalbine hürmet etmek, kalp kırmamak, toprak kadar mütevâzı olmak, yetmiş iki millete hor bakmamak gerekir.”

2023 yılı, ülkemize ve dünya mazlumlarına huzur getirsin, ayağımıza taş değmesin, yolumuz açık olsun.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.wsj.com/articles/kisssinger-sees-a-global-leadership-vacuum-world-order-peace-power-civilization-universities-depth-11671990402

Gün olur asra bedel. Gün uzar yüzyıl olur. Gün olur, daralır da içine bir şey sığdıramayız. Vaktin kıymetini; işaretlediğimiz zaman dilimi bitince anlarız.

Kırgız yazar Cengiz Aymatov; kitaplarında bir günlük yaşamın içine sığdırdığı olaylar zinciri ile vakti asra uzatır.

Sovyetlerin bir gününe o kadar çok hikaye sığar ki; birbirine eklense asra ulaşır.

Komünizmin fikir önderlerinden ve Sovyetlerin kurucusu Vladimir İlyiç Lenin; “Nice on yıllar vardır ki hiçbir şey olmaz, nice haftalar vardır ki on yıllar yaşanır” sözüyle zamana sığdırılan hallerden bahseder.

Cengiz Aymatov’un romanlarında Türkistan coğrafyasının hafızası, kişiliğe bürünür. Kahramanlar, Sovyetlerin komünizm çarkında ezilse de diri olduklarını haykırır.

Aymatov; Toplumların hafızasının silinerek, köleleştirildiğini yazmıştır. İdareyi ele geçirip, kötülükten yana yaşam planını tatbik eden şer güçler; özünde mübarek olan insanın var olma gayesini engellemektedirler.

Sovyet sistemi, inanç ve kültürü yok etmek için olağanüstü çaba göstermiştir. Sovyet sisteminin makinası haline dönüşen insan artık ortada yoktur. Hafızası silinen toplumlar geleceğe dair değişim adımı atamaz.

Sovyetlerde köklü değişimler yaşanırken; Amerika’da da benzeri hikayeler yaşanır.

Modern çağda dünyanın jandarması gibi davranan Amerika’nın dış politikasının esas elemanlarından biri Henry Kissinger’dir.

Almanya doğumlu, Yahudi asıllı ABD'li siyasetçi Henry Kissinger, 56. ABD Dışişleri Bakanıdır. 22 Eylül 1973 - 20 Ocak 1977 yılları arasında görev yapmıştır.

Emperyalistlerin müdahalesi ile Ortadoğu’da yaşanan tüm çetrefilli çatışmalarda; Kissinger, taraflar arasında diplomatik çözüm arayan ‘mahir kişi’ rolündedir.

Birikimi ve becerisi ile taraflar arasında uzlaştırıcılığı makalelere konu olmuştur.

Amerika’nın eski İsrail Büyükelçisi Martin Indyk; “Master of the Game: Henry Kissinger and the Art of Middle East Diplomacy/ Oyunun Efendisi: Henry Kissinger ve Ortadoğu Diplomasisi Sanatı” adlı kitabı kaleme alarak, Kissinger’in diplomasi hayatını okuyucusuyla buluşturur.

Kitaba göre; dönemin Fas Kralı, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’a gönderdiği mesajda; “Temel izlenimimiz, Kissinger’ın bir söz vermesi halinde, bunu yerine getireceği yönündedir. Ona güvenebilirsiniz” demiş.

Kissinger, dünya siyasetinde “Karanlıklar Prensi” unvanına da sahiptir. Bu unvanı kazanması kolay olmamıştır.

Kissinger’in bazı sözleri, Amerika Emperyalizmi ile özdeşleşmiştir. “Petrolü kontrol edersen ulusları kontrol edersin, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin. Bazı krizleri çözemezsiniz, sadece idare edebilirsiniz.”

Pandemi ile birlikte birçok mahfilde konuşulan; “Tek Dünya Hükümeti, Tek Kültür, Tek Din” eylem planının ardında Kissinger’ın olduğunun batı medyasında yer aldığını hatırlayalım.

Tek Dünya Hükümeti; “Elitler ve Bankerler” aracılığı ile tek kutuplu dünya sisteminin uygulanması varsayımına dayanır.

ABD merkezli uluslararası yayınlanan günlük finans ve haber gazetesi The Wall Street Journal’da (WSJ) yer alan bir yazıda Kissinger’in çağrısına yer verildi.

100. yaşına giren Kissinger’e göre, dünya “Büyük Liderliğe” ihtiyaç duymaktadır. Sistem karmakarışık haldedir. Dünya liderliği tesis edilmez ise şimdiye kadar ABD öncülüğünde kazanılan demokrasi ve refah düzeni sarsılır; çöküş başlar.

Lider vasfına sahip bir avuç insan, dünya sistemini eski hüviyetine kavuşturabilir. Liderler, sahip oldukları sezgi ile kendi kamuoylarını değiştirebilir.

Küresel çatışma potansiyeli gün geçtikçe artmaktadır. Mevcut liderler, çözüm üretmekten öte çaresiz davranmaktadırlar.

Kissinger tespitlerinde haklıdır. Amerika, mevcut hali ile bocalamaktadır.

Kissinger örneğinde dünya elitleri/ hegemonik şer odakları kaostan istikrar çıkarmanın peşindeler. Onlara göre özellikle Avrupalı liderler günü kurtarmanın peşinde yalpalamaktadır.

Türkiye’nin yer aldığı Küresel ve Bölgesel ittifaklar; Kissinger’e verilebilecek en iyi cevap.

Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası siyasette Birleşmiş Milletler’i sorgulaması ve çatışma alanlarına müdahil olması; arabuluculuk/ insani yardım faaliyetleri Küresel Liderlere örnek olmaktadır.

Dünya artık eski dünya değildir.

Gelişmekte olan devletler, ABD’ye mahkum olmadıklarını söylemektedirler.

Türkiye’nin 2022’deki “İnsani ve Girişimci Dış Politika” serüveni; başarılar ile doludur.

Türkiye, birinci yüzyılının son çeyreğinden itibaren olağanüstü gelişmelere imza attı. Anadolu’nun mayasında olan ve uzun yıllar, üstü örtülen/ örselenen özü meydana çıktı.

İkinci yüzyıla girerken; kazanımların çar-çur edilmemesi için Anadolu İrfanı, milletimizin derin idrakinde mevcuttur.

Türkiye, önemli bir eşiği atladı. Abdulhamit Han gibi Coğrafyamızın sükûnete kavuşmasıdır derdimiz. Türkiye, artık “Hasta Adam” değildir ama Avrupa çoktan hasta.

Kissinger gibi Tek Kutuplu/ Tek Dünya Hükümeti peşinde olanları hayal kırıklığına uğratmak; için mevcut siyasal/ sosyal istikrarın devamını sağlamak bizim elimizde.

Beklediğiniz “Loading/ Yükleme” asla gerçekleşmeyecek.

Buram buram Kissinger kokan “Yükleme” yapılacak sözünüzü geri iade ediyoruz.

Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaş Veli ve onların yolundan giden irfan ehli tarafından ‘YÜKLEME’ çoktan Anadolu’ya yapıldı.

Hacı Bektaş Veli’nin buyruğu meşalemiz olsun: “İnsan muhterem bir varlıktır. Kalbine hürmet etmek, kalp kırmamak, toprak kadar mütevâzı olmak, yetmiş iki millete hor bakmamak gerekir.”

2023 yılı, ülkemize ve dünya mazlumlarına huzur getirsin, ayağımıza taş değmesin, yolumuz açık olsun.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.wsj.com/articles/kisssinger-sees-a-global-leadership-vacuum-world-order-peace-power-civilization-universities-depth-11671990402