Literatürde, "olgu veya olayların bir bölümünü ele alıp, yöntem ve deney yoluyla birtakım yasalara ulaşılan bilgi yolu” olarak tanımlanıyor bilim.

Kişisel yaklaşımımıza göre, bilimsel araştırma-yöntemlerin neticesi hakkında yenisine (bilimsel tanıma göre aksi ispatlanana kadar) ulaşılana değin, geçerlilik-güvenilirliğini sürdürmektedir.

Peki bu araştırmalar ne olabilir?

Ülkemizde elliyi çoktan devirmiş, yüz rakamını spor ile başlayan üniversitelerin bölümü (Spor Bilimleri, Spor Fakültesi, Spor Yüksek Okulu v.s.) ve bu bölümlerde sporun değişik alanlarında (engelliler, yönetim, antrenman, rekreasyon v.s.) yapılmış sayısız Bilimsel Araştırmalar yer almakta...

ÇOK SAYIDA KIYMETLİ ÇALIŞMA...

Engelliler ve spor konusunda kaynak taraması yaptığımızda, Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunun gerçekleştirmiş olduğu Engelliler ve Beden Eğitimi ve Spor Kongresi dikkatimizi çekti. 

Kongrenin kitaplaştırılması ise, bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması bizler gibi, engelli için spor bilimine ışık tutacak, bu konuda çalışma yapan-yapacaklar için bulunmaz fırsat oluşturacaktır.

Sözel ve poster bildirilerin yer aldığı ve 165 sayfadan oluşan Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Kongre kitapçığının tanıtımından daha çok, tanımlar-yazılarla sınırlı kalmayıp, engelli vatandaşlarımız için egzersiz-spor adı altında nelerin yapıldığı-yapılabileceğine dikkat çekmek istedik. 

Öğretim görevlisinden profesörüne kadar, faklı unvanlara sahip ve konusunun uzmanı bilim adamlarının çok sayıda bir o kadar kıymetli çalışmaları dikkatimizi çekmekte... 

DİKKAT ÇEKEN BİR KAÇ BAŞLIK...

Engelliler ve spor konusuyla ilk kez karşılaşacak veya çalışma yapmak isteyenler için ilginç olduğu kadar, uygulamaya koyulduğunda engelli vatandaşların hayatlarını kolaylaştıracak o kadar hassas-önemli araştırmalar var ki. 

Kongre kitapçığı bedensel ve zihinsel engel grupların da, tedavi amaçlı başlanılan egzersizlerin, geliştirilen performansla nasıl sportif derece ve madalyaya dönüştüğünü ortaya koyan çok sayıda bilimsel araştırmalardan bazı başlıkları paylaşmakta yarar var; ‘Tekerlekli Sandalye Basketbolcuların Depresyon ve Yaşam Kalitesi Arasındaki İlişki, Engelli Bireylerin Fiziksel benlik algısının yaşam doyumlarına etkisi, Sporun İşitme Engelli bireylerin öfke durumlarına etkileri, Tekerlekli Hentbolun Türkiye’de uygulanabilirliği, Otizmli Hastaların Rehabilite-tedavi sürecinde Spor Terapilerinin Önemi’ gibi konular bu araştırmalarının içinde yer alan ve dikkatimizi çeken sadece birkaç başlık.

GÖZ ARDI EDİLEMEYECEK GERÇEK...

Spor bilimine katkı sağlayacak çalışmaların paylaşıldığı “Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor” konulu kongre platformunun üzerinden tam beş yıl geçmiş. 

Buna rağmen, engelliler spor adı altında neler yapılacağı, yapılanların ise nasıl geliştirileceği konusu açık ve net bir şekilde, önemini koruyor. 

Bir de göz ardı edilemeyecek, gelişen ülke nüfusu ile birlikte engelli birey sayısı. 

Özel veya kamu fark etmez, buna rağmen, halen ‘engellilere sporla rehabilitasyon adı altında neler yapılabilir?’ sorusu soruluyor ise bu toplumun değeri, engelli vatandaşlarımıza en büyük haksızlık yapıyoruz demek. 

Ülke menfaatleri için siyasi, ekonomi, teknoloji... açılarından nasıl ki ‘Milli Seferberlik’ ilan ettik ise, engelli vatandaşın spor-egzersiz ile tedavi sürecinin ‘milli’ seferberlik kapsamı dışında tutulamayacağı gerçeğini göz ardı etmemeliyiz…

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

Literatürde, "olgu veya olayların bir bölümünü ele alıp, yöntem ve deney yoluyla birtakım yasalara ulaşılan bilgi yolu” olarak tanımlanıyor bilim.

Kişisel yaklaşımımıza göre, bilimsel araştırma-yöntemlerin neticesi hakkında yenisine (bilimsel tanıma göre aksi ispatlanana kadar) ulaşılana değin, geçerlilik-güvenilirliğini sürdürmektedir.

Peki bu araştırmalar ne olabilir?

Ülkemizde elliyi çoktan devirmiş, yüz rakamını spor ile başlayan üniversitelerin bölümü (Spor Bilimleri, Spor Fakültesi, Spor Yüksek Okulu v.s.) ve bu bölümlerde sporun değişik alanlarında (engelliler, yönetim, antrenman, rekreasyon v.s.) yapılmış sayısız Bilimsel Araştırmalar yer almakta...

ÇOK SAYIDA KIYMETLİ ÇALIŞMA...

Engelliler ve spor konusunda kaynak taraması yaptığımızda, Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunun gerçekleştirmiş olduğu Engelliler ve Beden Eğitimi ve Spor Kongresi dikkatimizi çekti. 

Kongrenin kitaplaştırılması ise, bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması bizler gibi, engelli için spor bilimine ışık tutacak, bu konuda çalışma yapan-yapacaklar için bulunmaz fırsat oluşturacaktır.

Sözel ve poster bildirilerin yer aldığı ve 165 sayfadan oluşan Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Kongre kitapçığının tanıtımından daha çok, tanımlar-yazılarla sınırlı kalmayıp, engelli vatandaşlarımız için egzersiz-spor adı altında nelerin yapıldığı-yapılabileceğine dikkat çekmek istedik. 

Öğretim görevlisinden profesörüne kadar, faklı unvanlara sahip ve konusunun uzmanı bilim adamlarının çok sayıda bir o kadar kıymetli çalışmaları dikkatimizi çekmekte... 

DİKKAT ÇEKEN BİR KAÇ BAŞLIK...

Engelliler ve spor konusuyla ilk kez karşılaşacak veya çalışma yapmak isteyenler için ilginç olduğu kadar, uygulamaya koyulduğunda engelli vatandaşların hayatlarını kolaylaştıracak o kadar hassas-önemli araştırmalar var ki. 

Kongre kitapçığı bedensel ve zihinsel engel grupların da, tedavi amaçlı başlanılan egzersizlerin, geliştirilen performansla nasıl sportif derece ve madalyaya dönüştüğünü ortaya koyan çok sayıda bilimsel araştırmalardan bazı başlıkları paylaşmakta yarar var; ‘Tekerlekli Sandalye Basketbolcuların Depresyon ve Yaşam Kalitesi Arasındaki İlişki, Engelli Bireylerin Fiziksel benlik algısının yaşam doyumlarına etkisi, Sporun İşitme Engelli bireylerin öfke durumlarına etkileri, Tekerlekli Hentbolun Türkiye’de uygulanabilirliği, Otizmli Hastaların Rehabilite-tedavi sürecinde Spor Terapilerinin Önemi’ gibi konular bu araştırmalarının içinde yer alan ve dikkatimizi çeken sadece birkaç başlık.

GÖZ ARDI EDİLEMEYECEK GERÇEK...

Spor bilimine katkı sağlayacak çalışmaların paylaşıldığı “Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor” konulu kongre platformunun üzerinden tam beş yıl geçmiş. 

Buna rağmen, engelliler spor adı altında neler yapılacağı, yapılanların ise nasıl geliştirileceği konusu açık ve net bir şekilde, önemini koruyor. 

Bir de göz ardı edilemeyecek, gelişen ülke nüfusu ile birlikte engelli birey sayısı. 

Özel veya kamu fark etmez, buna rağmen, halen ‘engellilere sporla rehabilitasyon adı altında neler yapılabilir?’ sorusu soruluyor ise bu toplumun değeri, engelli vatandaşlarımıza en büyük haksızlık yapıyoruz demek. 

Ülke menfaatleri için siyasi, ekonomi, teknoloji... açılarından nasıl ki ‘Milli Seferberlik’ ilan ettik ise, engelli vatandaşın spor-egzersiz ile tedavi sürecinin ‘milli’ seferberlik kapsamı dışında tutulamayacağı gerçeğini göz ardı etmemeliyiz…

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com