Bir Duyuru!.. Uluslararası Geçmişten Geleceğe İpek Yolu Bilgitoyu
Bir Duyuru!.. Uluslararası Geçmişten Geleceğe İpek Yolu Bilgitoyu
- 06-10-2022 08:17
- 2178
- 06-10-2022 08:17
- 2178
BİR DUYURU
ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GELECEĞE İPEK YOLU BİLGİTOYU
Hacı Bayram Veli Üniversitesi 10-12 Ekim 2022 Pazartesi ve Salı günlerinde Ankara HBVÜ Itrî Kongre ve Kültür Merkezinde “Uluslararası Geçmişten Geleceğe İpek Yolu Bilgitoyu (Sempozyum) düzenliyor.
Bu yer, Gazi Üniversitesi ile Gazi Mahallesi arasında Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne (HBVÜ) ait iki yüksek binanın yanındaki binadadır.
Itrî Kongre ve Kültür Merkezi’ne hem Gâzi Üniversitesi, hem de Gâzi Mahallesi tarafındaki Anayoldan giriş vardır.
Bilgitoyu hakkında sizleri kısaca bilgilendirmek istiyorum:
Pazartesi Saat 09.30 açılış töreni. Saat 09.40 – 10.00 arası açılış konseri. Ardından da AHBVÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, TTK Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ve Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu birer konuşma yapıyorlar.
10.30 – 12.00 arası Türk Devletler Teşkilatı Üye ve Gözlemci Ülkeleri Türkiye Büyükelçilerinin katılımlarıyla “Uluslararası Politikada İpek Yolu” başlıklı bir panel düzenleniyor.
14.00 – 15.00 arasında da Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Fırat Purtaş ve Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan’ın katılımlarıyla “Tarih, Kültür ve Uluslararası İlişkiler Ekseninde İpek Yolu” adlı bir panel daha yapılıyor.
Bu toplantılardan sonra bildiri oturumları başlıyor.
Bu iş için Salon 1 (Turkuaz), Salon 2 (Sarı), Salon 3 (Yeşil), Salon 4 (Mavi) adlarında 4 (dört) salon ayarlanmış bulunuyor.
İlk gün Saat 15.00 – 18.00 arasında, ikinci gün ise Saat 09.30 – 18.00 arasında toplam 89 bildiri sunuluyor. Bildirilerde ağırlığın 48 bildiriyle Türkiye dışından gelen bilim adamlarına ait olduğu görülüyor.
Bazı bildirilerin birden fazla bilim adamı tarafından sunulduğunu hesaba katarsak, ellinin (50) üzerinde de Türkiye dışından, kırkın (40) üzerinde de Türkiye’den bilim adamı katılmaktadır.
Değerlendirme oturumuna Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu, Prof. Dr. Anvarbek Mokeev, Prof. Dr. Chong Jin Oh, Prof. Dr. Hisao Komatsu, Prof. Dr. Salahaddin Bekki ve Prof. Dr. Zaynabidin Abdirashidov katılıyor.
11 Ekim Salı günü Saat 13.30 Yeşil Salonda da Prof. Dr. Kâmil Ufuk Bilgin ile bendeniz “İpek Yolu Değişen Bölge Coğrafyasında Miryokefalon Savaş Yönetimi” adlı bir bildiri sunacağız.
Anadolu’da umumiyetle herkes İpek Yolu’nun kendi memleketinden geçtiğini söyler.
İpek Yolu için kimisi Ulu Yol, kimisi Şarkîkaraağaç’ta olduğu gibi Bağdat Yolu, kimisi de Herodotos gibi Kıral Yolu der. Bizans ve Lâtin tarihçileri via regia, ünlü İslâm tarihçisi Taberî ise Tarikü’l-Cadde der. Bugünkü ifadesiyle Ticaret Yolu.
Türkiye’de eskiler, “almak istersen haberi, oku Tarihî Taberî” derlermiş.
Herodotos 2500 yıl önce yolun, hep meskûn yerlerden ve güvenlik içinde geçildiğini; Lidya ile Firikya’daki uzunluğunun 94,5 fersah (520 km), İyon denizi (Selçuk-Efes) ile Hint denizi (Susa) arasının ise 93 gün tuttuğunu söyler.
838 yılı iki Nisan’da Bağdat-Samarra’dan yola çıkan Halife el-Mu’tasım, İpek Yolu’nu takiple 17 Haziran’da Mersin’e (Mercü’s-Sin) gelmiş, 21 Haziran’da da Tarsus’tan hareket etmişti.
İpek Yolu ile 20 Temmuz’da Ankara’ya (başka Ankara) gelmiş ve 2 Ağustos Cuma günü Ammûriye surları önünde devesini ıhtırmıştı. Ankara-Ammûriye arası yedi merhale (gün) idi.
Bu İpek Yolu tarihte kaldı; yeni İpek Yolu ise herhalde Ankara, İstanbul, Tahran, Türkistan üzerinden geçerek Çin ve Japonya’ya ulaşacak olmalıdır.
Çin ve Japon malları, Türk pazarlarını dolduracaktır. Biz de ne satacağımızı şimdiden iyi düşünmek ve hazırlanmak mecburiyetindeyiz; herhalde ayran satacak değiliz.
Ayran deyince aklıma bir hatıram geldi:
Bundan 53 yıl evveldi. Eğirdir-Şarkîkaraağaç yolunun şantiye şefi idim.
Projeye göre yol, Gelendost’un bir km güneyinden geçiyordu. Günlerden bir gün, Gelendost Belediye Başkanı Yaşar Satılmış ile Ali Bilgin şantiyeye çıkageldiler.
Yolun kasabanın içinden geçmesini istiyorlardı.
“Biz yolları şehirlerin dışına almaya çalıyoruz, siz ise şehrin içinden istiyorsunuz; size ne faydası olacak” dediğimde: “Ayran, yiyecek-içecek bir şeyler satarız” demişlerdi.
Hatta Şevket Demirel’e kadar gitmişlerdi de Bölge Müdürü Orhan Büyükalp, Şevket Beyi ikna etmiş ve yol projedeki yerinden yapılmıştı.
Batılı bilim adamları Selçuk-Efes ve Sardes’ten başlattıkları Kıral Yolu’nu başkent Ankara’dan geçirdikten sonra Aksaray ve Gülek Boğazı yoluyla Tarsus’a oradan da Bağdat ve Basra Körfezi yakınındaki Perslerin Susa şehrine götürürler.
Prof. Dr. Veli Sevin ise Kıral Yolu’nun Anadolu’nun güneyinden geçtiği söyler.
Miryokefalon Savaşı, Anadolu’yu Türklere nasıl vatan yaptıysa, İpek Yolu güzergâhına da kılavuzluk yaptı.
Nasıl kılavuzluk yaptığını merak eden dost ve arkadaşları, Salı günü Saat 13.30’da Yeşil Salona bekliyorum.
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com
BİR DUYURU
ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GELECEĞE İPEK YOLU BİLGİTOYU
Hacı Bayram Veli Üniversitesi 10-12 Ekim 2022 Pazartesi ve Salı günlerinde Ankara HBVÜ Itrî Kongre ve Kültür Merkezinde “Uluslararası Geçmişten Geleceğe İpek Yolu Bilgitoyu (Sempozyum) düzenliyor.
Bu yer, Gazi Üniversitesi ile Gazi Mahallesi arasında Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne (HBVÜ) ait iki yüksek binanın yanındaki binadadır.
Itrî Kongre ve Kültür Merkezi’ne hem Gâzi Üniversitesi, hem de Gâzi Mahallesi tarafındaki Anayoldan giriş vardır.
Bilgitoyu hakkında sizleri kısaca bilgilendirmek istiyorum:
Pazartesi Saat 09.30 açılış töreni. Saat 09.40 – 10.00 arası açılış konseri. Ardından da AHBVÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, TTK Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ve Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu birer konuşma yapıyorlar.
10.30 – 12.00 arası Türk Devletler Teşkilatı Üye ve Gözlemci Ülkeleri Türkiye Büyükelçilerinin katılımlarıyla “Uluslararası Politikada İpek Yolu” başlıklı bir panel düzenleniyor.
14.00 – 15.00 arasında da Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Fırat Purtaş ve Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan’ın katılımlarıyla “Tarih, Kültür ve Uluslararası İlişkiler Ekseninde İpek Yolu” adlı bir panel daha yapılıyor.
Bu toplantılardan sonra bildiri oturumları başlıyor.
Bu iş için Salon 1 (Turkuaz), Salon 2 (Sarı), Salon 3 (Yeşil), Salon 4 (Mavi) adlarında 4 (dört) salon ayarlanmış bulunuyor.
İlk gün Saat 15.00 – 18.00 arasında, ikinci gün ise Saat 09.30 – 18.00 arasında toplam 89 bildiri sunuluyor. Bildirilerde ağırlığın 48 bildiriyle Türkiye dışından gelen bilim adamlarına ait olduğu görülüyor.
Bazı bildirilerin birden fazla bilim adamı tarafından sunulduğunu hesaba katarsak, ellinin (50) üzerinde de Türkiye dışından, kırkın (40) üzerinde de Türkiye’den bilim adamı katılmaktadır.
Değerlendirme oturumuna Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu, Prof. Dr. Anvarbek Mokeev, Prof. Dr. Chong Jin Oh, Prof. Dr. Hisao Komatsu, Prof. Dr. Salahaddin Bekki ve Prof. Dr. Zaynabidin Abdirashidov katılıyor.
11 Ekim Salı günü Saat 13.30 Yeşil Salonda da Prof. Dr. Kâmil Ufuk Bilgin ile bendeniz “İpek Yolu Değişen Bölge Coğrafyasında Miryokefalon Savaş Yönetimi” adlı bir bildiri sunacağız.
Anadolu’da umumiyetle herkes İpek Yolu’nun kendi memleketinden geçtiğini söyler.
İpek Yolu için kimisi Ulu Yol, kimisi Şarkîkaraağaç’ta olduğu gibi Bağdat Yolu, kimisi de Herodotos gibi Kıral Yolu der. Bizans ve Lâtin tarihçileri via regia, ünlü İslâm tarihçisi Taberî ise Tarikü’l-Cadde der. Bugünkü ifadesiyle Ticaret Yolu.
Türkiye’de eskiler, “almak istersen haberi, oku Tarihî Taberî” derlermiş.
Herodotos 2500 yıl önce yolun, hep meskûn yerlerden ve güvenlik içinde geçildiğini; Lidya ile Firikya’daki uzunluğunun 94,5 fersah (520 km), İyon denizi (Selçuk-Efes) ile Hint denizi (Susa) arasının ise 93 gün tuttuğunu söyler.
838 yılı iki Nisan’da Bağdat-Samarra’dan yola çıkan Halife el-Mu’tasım, İpek Yolu’nu takiple 17 Haziran’da Mersin’e (Mercü’s-Sin) gelmiş, 21 Haziran’da da Tarsus’tan hareket etmişti.
İpek Yolu ile 20 Temmuz’da Ankara’ya (başka Ankara) gelmiş ve 2 Ağustos Cuma günü Ammûriye surları önünde devesini ıhtırmıştı. Ankara-Ammûriye arası yedi merhale (gün) idi.
Bu İpek Yolu tarihte kaldı; yeni İpek Yolu ise herhalde Ankara, İstanbul, Tahran, Türkistan üzerinden geçerek Çin ve Japonya’ya ulaşacak olmalıdır.
Çin ve Japon malları, Türk pazarlarını dolduracaktır. Biz de ne satacağımızı şimdiden iyi düşünmek ve hazırlanmak mecburiyetindeyiz; herhalde ayran satacak değiliz.
Ayran deyince aklıma bir hatıram geldi:
Bundan 53 yıl evveldi. Eğirdir-Şarkîkaraağaç yolunun şantiye şefi idim.
Projeye göre yol, Gelendost’un bir km güneyinden geçiyordu. Günlerden bir gün, Gelendost Belediye Başkanı Yaşar Satılmış ile Ali Bilgin şantiyeye çıkageldiler.
Yolun kasabanın içinden geçmesini istiyorlardı.
“Biz yolları şehirlerin dışına almaya çalıyoruz, siz ise şehrin içinden istiyorsunuz; size ne faydası olacak” dediğimde: “Ayran, yiyecek-içecek bir şeyler satarız” demişlerdi.
Hatta Şevket Demirel’e kadar gitmişlerdi de Bölge Müdürü Orhan Büyükalp, Şevket Beyi ikna etmiş ve yol projedeki yerinden yapılmıştı.
Batılı bilim adamları Selçuk-Efes ve Sardes’ten başlattıkları Kıral Yolu’nu başkent Ankara’dan geçirdikten sonra Aksaray ve Gülek Boğazı yoluyla Tarsus’a oradan da Bağdat ve Basra Körfezi yakınındaki Perslerin Susa şehrine götürürler.
Prof. Dr. Veli Sevin ise Kıral Yolu’nun Anadolu’nun güneyinden geçtiği söyler.
Miryokefalon Savaşı, Anadolu’yu Türklere nasıl vatan yaptıysa, İpek Yolu güzergâhına da kılavuzluk yaptı.
Nasıl kılavuzluk yaptığını merak eden dost ve arkadaşları, Salı günü Saat 13.30’da Yeşil Salona bekliyorum.