Hakem hataları tartışılıyor. Neyin, neden tartışıldığını ise, inanın kimse bilmiyor! Sebebi ise oldukça ilginç. Soruyorum size ‘Sonuç alınamayacak bir konuya kim malzeme olmak ister?’ O nedenle hakemler tartışılsa bile, bu tartışmalar ne hakem hatalarını bitirir, ne de onların en az hata yapmalarına katkı sağlar. 

Sergilenenlere bakıyoruz da, tartışmanın yapıcı yanı yok? Söyleyeceğimiz sözü, yazımızın sonunda değil, başında dillendirelim. Maç oynatmazsanız, hakeminizi de tartışmazsınız, olur biter! O da olmayacak gibi gözüküyorsa!...

*

Her yıl olduğu gibi bu sezon da Antalya ilimiz oldukça hareketli. Bu ilimizin bir özelliği var, aynı anda dört mevsimi bir arada görme-yaşama gibi şansınız var. Gerek ülkemiz gerekse yurt dışında yer alan takımlar, ligin devre arasını değerlendirmek için, bu tabiat harikası bölgeye akın ediyor. Bölgeye yapılan bu akıma kulüpler kadar, hakemler, basının mensupları, kısacası futbolun içinde yer alan herkes dahil…

Antalya madem önemli buluşma merkezi, hal böyle olunca bizler de olan-biteni, yetmedi yazılanı-söyleneni takip etmek durumunda kalıyoruz. Hakem Gelişim Semineri ve Türkiye Futbol Yazarları (pardon) Spor Yazarları Derneği’nin Sporun Zirvesi Semineri’nde neler konuşulduğuna, bizzat oturuma katılanlara şahit olmadık belki ama, gelişmeleri Anadolu Ajansı ve İhlas Haber Ajansı’ndan an be an takip etmekteyiz. 2016 seminerlerinden çıkan sonuç mu? İnanın, merak uyandıracak bir yanı yok, çünkü önceki yıllardan farksız değil…

*

Gelelim, bir bilinmeyenden çok bilinmeyenli hale getirilen ‘hakem’ kararlarına. Takımlar aynı, hakemler aynı, kararlar aynı, tartışmalar aynı, değişen sadece zaman… Öyle ise ‘yazılmaya’ değerli, onu tartışmak belki bir işe yarar. Sonucu ne olur ben bilmem! Bildiğim, mevcut başkan, idareci, yöneticiler olduğu sürece, değişen bir şeyin olmayacağı. Tarihler ve isimler değişse de fark etmiyor. Bizim yaptığımız mı, sadece dikkat çekmek!.!. 

MHK kış seminerinde Başkan Kuddusi Müftüoğlu ne diyor ‘İlk yarıda hata yapılan maçlar oldu…’ Hakem hata yapar, evyallah… ‘Hakem başarısı, sadece Cüneyt Çakır ile sınırlı olmamalı…’ Ona da eyvallah… ‘İstikrar için sabır şart….’ yaklaşımına da tamam diyelim. ‘MHK Danışmanı Jaap Uilenberg hakemlerin gelişimine katkı sağladı….’ ise, yüksek sesle düşünmek istiyorum; ‘MHK Kış Semineri’ni niçin yaptınız-yapıyorsunuz?’

Öyle ya, madem Antalya bir turizm şehri, madem futbolun içindeki ‘ahali’ kendileriyle seyahat, kaynaşmak olarak bir araya gelmek istiyor, bu bir araya gelmeyi ‘seminer’ değil de MHK kış seyahati-tatili diyemezler miydi? 

*

Konuyu daha detaylandırmak isteriz ama, malum yerimiz sınırlı. Sadece birkaç konu başlığı sanırım ne demek istediğimizi de özetleyecektir. Kulüpler Birliği yaptığı açıklamada ne diyor; ‘ Hakem hatalarına sessiz kalmayacağız’. TFF Başkanı Yıldırım Demirören ne diyor; ‘ Yabancı hakem akıl işi değil. İnsanın olduğu yerde hata olur…’

Nasıl olacak şimdi? Bizim önerimiz yapılan işten sonuç alınması. Yapıcı olmayan tartışma sadece kaosu tetikler. Kamuoyunu temsil edilen ‘isimler’, kamuoyunun önüne çıkmadan öncesi, aynı masa etrafında toplanıp ortak karara imza atarsalar, o vakit netice almaları daha kolaylaşacaktır.  

Hakem hataları tartışılıyor. Neyin, neden tartışıldığını ise, inanın kimse bilmiyor! Sebebi ise oldukça ilginç. Soruyorum size ‘Sonuç alınamayacak bir konuya kim malzeme olmak ister?’ O nedenle hakemler tartışılsa bile, bu tartışmalar ne hakem hatalarını bitirir, ne de onların en az hata yapmalarına katkı sağlar. 

Sergilenenlere bakıyoruz da, tartışmanın yapıcı yanı yok? Söyleyeceğimiz sözü, yazımızın sonunda değil, başında dillendirelim. Maç oynatmazsanız, hakeminizi de tartışmazsınız, olur biter! O da olmayacak gibi gözüküyorsa!...

*

Her yıl olduğu gibi bu sezon da Antalya ilimiz oldukça hareketli. Bu ilimizin bir özelliği var, aynı anda dört mevsimi bir arada görme-yaşama gibi şansınız var. Gerek ülkemiz gerekse yurt dışında yer alan takımlar, ligin devre arasını değerlendirmek için, bu tabiat harikası bölgeye akın ediyor. Bölgeye yapılan bu akıma kulüpler kadar, hakemler, basının mensupları, kısacası futbolun içinde yer alan herkes dahil…

Antalya madem önemli buluşma merkezi, hal böyle olunca bizler de olan-biteni, yetmedi yazılanı-söyleneni takip etmek durumunda kalıyoruz. Hakem Gelişim Semineri ve Türkiye Futbol Yazarları (pardon) Spor Yazarları Derneği’nin Sporun Zirvesi Semineri’nde neler konuşulduğuna, bizzat oturuma katılanlara şahit olmadık belki ama, gelişmeleri Anadolu Ajansı ve İhlas Haber Ajansı’ndan an be an takip etmekteyiz. 2016 seminerlerinden çıkan sonuç mu? İnanın, merak uyandıracak bir yanı yok, çünkü önceki yıllardan farksız değil…

*

Gelelim, bir bilinmeyenden çok bilinmeyenli hale getirilen ‘hakem’ kararlarına. Takımlar aynı, hakemler aynı, kararlar aynı, tartışmalar aynı, değişen sadece zaman… Öyle ise ‘yazılmaya’ değerli, onu tartışmak belki bir işe yarar. Sonucu ne olur ben bilmem! Bildiğim, mevcut başkan, idareci, yöneticiler olduğu sürece, değişen bir şeyin olmayacağı. Tarihler ve isimler değişse de fark etmiyor. Bizim yaptığımız mı, sadece dikkat çekmek!.!. 

MHK kış seminerinde Başkan Kuddusi Müftüoğlu ne diyor ‘İlk yarıda hata yapılan maçlar oldu…’ Hakem hata yapar, evyallah… ‘Hakem başarısı, sadece Cüneyt Çakır ile sınırlı olmamalı…’ Ona da eyvallah… ‘İstikrar için sabır şart….’ yaklaşımına da tamam diyelim. ‘MHK Danışmanı Jaap Uilenberg hakemlerin gelişimine katkı sağladı….’ ise, yüksek sesle düşünmek istiyorum; ‘MHK Kış Semineri’ni niçin yaptınız-yapıyorsunuz?’

Öyle ya, madem Antalya bir turizm şehri, madem futbolun içindeki ‘ahali’ kendileriyle seyahat, kaynaşmak olarak bir araya gelmek istiyor, bu bir araya gelmeyi ‘seminer’ değil de MHK kış seyahati-tatili diyemezler miydi? 

*

Konuyu daha detaylandırmak isteriz ama, malum yerimiz sınırlı. Sadece birkaç konu başlığı sanırım ne demek istediğimizi de özetleyecektir. Kulüpler Birliği yaptığı açıklamada ne diyor; ‘ Hakem hatalarına sessiz kalmayacağız’. TFF Başkanı Yıldırım Demirören ne diyor; ‘ Yabancı hakem akıl işi değil. İnsanın olduğu yerde hata olur…’

Nasıl olacak şimdi? Bizim önerimiz yapılan işten sonuç alınması. Yapıcı olmayan tartışma sadece kaosu tetikler. Kamuoyunu temsil edilen ‘isimler’, kamuoyunun önüne çıkmadan öncesi, aynı masa etrafında toplanıp ortak karara imza atarsalar, o vakit netice almaları daha kolaylaşacaktır.