Diş ucu taşlaması!..

Diş ucu taşlaması!..

Bir köşe yazarı; prof. unvanlı bir şahsın, şu an görevde olan bakana yazdığı e-posta mektuplarının bazılarını yayınladı.

Ki; prof. unvanlı şahıs, şu anki bakan, milletvekiliyken de benzer mektuplar göndermiş! 

Yo, “Bu ‘övgü dolu ve yaranma yüklü’ mektuplar”ı buraya almayacağım… Yazarın, ‘akıl hocaları’ndan biri olarak bahsettiği Prof. unvanlı (!) şahıs, dünyanın en akıllı adamı olsa da, umurumda değil!.. 

Benim umurumda olan sergilediği tavırdır!..

Kimliği, işi, ne olursa olsun bu tipler hep var olmuş ve bundan sonra da var olmaya devam edecektir!..

Mevcut hükümet döneminde olması, diğer zamanlarda olmadı ya da olmayacak anlamına gelmiyor!

Hükümet edenlerin söylemine göre; ‘muhafazakâr merkez parti’ yerine tam zıddı bir parti hükümet olsaydı, bu defa da onlara, ‘övgü dolu ve yaranma yüklü mektuplar’ yazacaktı/yazacaklardı!..

Bunlar sakız gibi bir defa yapıştı mı, artık yakanızı  kurtarmanız da neredeyse imkansız hale gelir!..

Hele nefsiniz pohpohlanmaya meyyalse, onlar size ‘mektup’ veya diğer yollarla iltifat (!) yağdırmaya ve nefsinizi canlı tutmaya devam ederler!..

Yok, biraz uzaksanız, yalakalığı üst safhaya çıkarıp, yine işlerini görürler! 

Ve bunlar, geldikleri makam ve mevkilere işinin ehli olduğu için getirilmezler!..

İşinin ehli olsa zaten oraya gelmeleri, getirilmeleri imkansız desek, o derece yani!..

*

Ne acıdır ki, şu anda da bu tip ve işinin ehli olmayanlar, yalanarak geldikleri yerlerde, kendilerinden alt kademede olanlara zulmederken, üstlerine kuyruk sallamaya devam etmektedirler!

Ve her zaman makamı, mevkisi, gücü olanın tarafındadırlar!.. 

Bu ‘sütlü kahve’ler, sadece siyasetçilere kuyruk sallamıyorlar; hayatın her safhasında varlar!..

Bakmayın cinsiyet olarak erkek olduklarına… İş sahasında metrestir bunlar!.. 

Yürek yakan tarafı nedir biliyor musunuz?!

Her kesimde olmalarına rağmen, İslami hassasiyete sahip (!) yerlerde de sık olmaları ve bunlar üzerinden İslamiyet’e söz söylenmesidir!..

Halbuki İslamiyet, bu davranış biçimini kesinlikle reddeder; adaleti ve doğruluğu emredip riyakârlığı yasak eder!..

Yalayan, yalatan ve rıza gösterenler; İslam’ı bu şekil algılayarak ya da bu şekle sokan bir fetva bulup sessiz kaldığı sürece durum devam edecek!..

Zaman zaman görecek ve şahit olacağımız/olacağınız bu durum karşısında utanıp ve ahlâken mahvolduğunuzu düşünüyorsanız; size gam yok!..

Çünkü utanma duygusu sizin ahlâk işaretinizdir!..

Neticede İslamiyet ‘güzel ahlâk’ değil midir!..

Uyarma görevini unuttuğumu sanmayın ama ne yazık ki, uyarsanız da ‘yollu şahıslar’a etki etmez!..

Geçmişte, bir ‘ağabey’in, yakınımızda bulunan yaşını başını almış bu tip biri için ‘…şak yalayan’ dediği; şahıs demekten utandığım için bulaşık diyeyim; geçenlerde yazdığı bir yazıda, ‘herkes yalaka olmuş’ diyordu!..

Yazdığını gören ve kendisini tanıyan herkesin ağzıyla gülmediğine eminim!..

Tanımayan ya da bir defa görüp de konuşmasına tav olanlar, ‘Allah razı olsun hocam (!) sizin sayenizde bilgi sahibi oluyoruz’ diye yorum yazıyor!.. 

*

Kısa bir eleştiri-haber arası…

Bu arada; bir yandan ‘saman ithal ediyoruz’ diye haber yapıp, eleştirenler, diğer yandan da ‘hayvan ve hayvancılık öldü’ diyenler çıktı son dönemde..!

Hayvancılık öldüyse, bu kadar samanı hangi öküzler yiyor da, saman ithal ediyoruz?!.

(Yorum yazma ile saman arasında bağ aramayın!..) 

*

Devam…

Bunların bitmeyeceği gibi, daha ileri boyutta olanlarının da var olduğu bilinmektedir ki; konumlarında yükselmek için (alçalmak mı demeliyim?!) cariyelerin diş uçlarının taşla sürtülerek kısaltıldığı gibi; diş uçlarını taşlatarak kısalttırıp; yaladıklarının hareminde baş i.ne olmak için can atıyorlar!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitter: @alimevlutkaya

Bir köşe yazarı; prof. unvanlı bir şahsın, şu an görevde olan bakana yazdığı e-posta mektuplarının bazılarını yayınladı.

Ki; prof. unvanlı şahıs, şu anki bakan, milletvekiliyken de benzer mektuplar göndermiş! 

Yo, “Bu ‘övgü dolu ve yaranma yüklü’ mektuplar”ı buraya almayacağım… Yazarın, ‘akıl hocaları’ndan biri olarak bahsettiği Prof. unvanlı (!) şahıs, dünyanın en akıllı adamı olsa da, umurumda değil!.. 

Benim umurumda olan sergilediği tavırdır!..

Kimliği, işi, ne olursa olsun bu tipler hep var olmuş ve bundan sonra da var olmaya devam edecektir!..

Mevcut hükümet döneminde olması, diğer zamanlarda olmadı ya da olmayacak anlamına gelmiyor!

Hükümet edenlerin söylemine göre; ‘muhafazakâr merkez parti’ yerine tam zıddı bir parti hükümet olsaydı, bu defa da onlara, ‘övgü dolu ve yaranma yüklü mektuplar’ yazacaktı/yazacaklardı!..

Bunlar sakız gibi bir defa yapıştı mı, artık yakanızı  kurtarmanız da neredeyse imkansız hale gelir!..

Hele nefsiniz pohpohlanmaya meyyalse, onlar size ‘mektup’ veya diğer yollarla iltifat (!) yağdırmaya ve nefsinizi canlı tutmaya devam ederler!..

Yok, biraz uzaksanız, yalakalığı üst safhaya çıkarıp, yine işlerini görürler! 

Ve bunlar, geldikleri makam ve mevkilere işinin ehli olduğu için getirilmezler!..

İşinin ehli olsa zaten oraya gelmeleri, getirilmeleri imkansız desek, o derece yani!..

*

Ne acıdır ki, şu anda da bu tip ve işinin ehli olmayanlar, yalanarak geldikleri yerlerde, kendilerinden alt kademede olanlara zulmederken, üstlerine kuyruk sallamaya devam etmektedirler!

Ve her zaman makamı, mevkisi, gücü olanın tarafındadırlar!.. 

Bu ‘sütlü kahve’ler, sadece siyasetçilere kuyruk sallamıyorlar; hayatın her safhasında varlar!..

Bakmayın cinsiyet olarak erkek olduklarına… İş sahasında metrestir bunlar!.. 

Yürek yakan tarafı nedir biliyor musunuz?!

Her kesimde olmalarına rağmen, İslami hassasiyete sahip (!) yerlerde de sık olmaları ve bunlar üzerinden İslamiyet’e söz söylenmesidir!..

Halbuki İslamiyet, bu davranış biçimini kesinlikle reddeder; adaleti ve doğruluğu emredip riyakârlığı yasak eder!..

Yalayan, yalatan ve rıza gösterenler; İslam’ı bu şekil algılayarak ya da bu şekle sokan bir fetva bulup sessiz kaldığı sürece durum devam edecek!..

Zaman zaman görecek ve şahit olacağımız/olacağınız bu durum karşısında utanıp ve ahlâken mahvolduğunuzu düşünüyorsanız; size gam yok!..

Çünkü utanma duygusu sizin ahlâk işaretinizdir!..

Neticede İslamiyet ‘güzel ahlâk’ değil midir!..

Uyarma görevini unuttuğumu sanmayın ama ne yazık ki, uyarsanız da ‘yollu şahıslar’a etki etmez!..

Geçmişte, bir ‘ağabey’in, yakınımızda bulunan yaşını başını almış bu tip biri için ‘…şak yalayan’ dediği; şahıs demekten utandığım için bulaşık diyeyim; geçenlerde yazdığı bir yazıda, ‘herkes yalaka olmuş’ diyordu!..

Yazdığını gören ve kendisini tanıyan herkesin ağzıyla gülmediğine eminim!..

Tanımayan ya da bir defa görüp de konuşmasına tav olanlar, ‘Allah razı olsun hocam (!) sizin sayenizde bilgi sahibi oluyoruz’ diye yorum yazıyor!.. 

*

Kısa bir eleştiri-haber arası…

Bu arada; bir yandan ‘saman ithal ediyoruz’ diye haber yapıp, eleştirenler, diğer yandan da ‘hayvan ve hayvancılık öldü’ diyenler çıktı son dönemde..!

Hayvancılık öldüyse, bu kadar samanı hangi öküzler yiyor da, saman ithal ediyoruz?!.

(Yorum yazma ile saman arasında bağ aramayın!..) 

*

Devam…

Bunların bitmeyeceği gibi, daha ileri boyutta olanlarının da var olduğu bilinmektedir ki; konumlarında yükselmek için (alçalmak mı demeliyim?!) cariyelerin diş uçlarının taşla sürtülerek kısaltıldığı gibi; diş uçlarını taşlatarak kısalttırıp; yaladıklarının hareminde baş i.ne olmak için can atıyorlar!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitter: @alimevlutkaya