Dönence..
Dönence..
- 16-07-2020 06:03
- 488
- 16-07-2020 06:03
- 488
Gün çoktan döndü buralarda..
Duyuyorum, görüyorum bir gün gelecek dönence biliyorum..
“Barış Manço Terapisi”nin farkında mıyız?
Dönence; dünyanın iki ayrı kutbunda birbirine hiçbir zaman kavuşamayan meridyenlerdir. Aynı, insanın doğasında bulunan, kendisinde olmayana duyduğu içgüdüsel merak, çekim, arayış gibi..
Tüm gece, gün ışığıyla buluşmaya can atan insan, gün ışıyınca dinlenmek için geceyi arar.
Oysa insan, hiçbir zaman her şeye sahip değildir.
Her anınsa yarısını yaşar.
Yaşasın ki zamanın güzelliğini doya doya fark etsin.
Gece ve gündüz aynı anda yaşanabilir mi?
Ya da bir mumu söndürür gibi geceye ulaşmak kim ister?
Her şeyin bir tadı, ahengi, zamanı var.
Tıpkı birbirlerine karışmadan, ayrılmayan gün geçişleri: Gün doğumu ve akşamüzeri vakitleri gibi..
Muhteşem harmoni!
Kısa anlardır belki ama özel bir vakte davet gibidir.
Kaçırırsan, ertesi günü bekletir yine de her gün kendini tekrar eder. Kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için..
Mevsimler de böyledir:
Bizler daima zıtlığa özlem duyarken, yazdan güze atılan her hüzünlü adım (benim içinse daima tersi..), aslında yine yaza hazırlamaktadır bizi..
Böylelikle, geçen her günde, geleceğe, umuda, iyiliğe dair sözlerle tutunuyoruz hayata.
Bu şarkının yadigârına tutunanlarla beraber..
Umudumuz azalıyor, umuda kavuşmak için..
Duyuyorum, görüyorum, biliyorum!..
Simsiyah gecenin koynunda yaşarken biz, uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor..
Kupkuru ağaç dallarının uzak bir köşesinde, hiç bilinmeyen çiçekler kök salıyor..
Sessiz ve nefessiz kaldığımız her ansa, başka bir şehirde gülümseyerek 'Dönence' söyleniyor..
Uzaklara, gün çoktan döndüyse, buralara da varmak üzere..
Ahh, Yazımın başına döndü bile..
Dönence..
.
Betül Özey, dikGAZETE.com
-Sosyolog/Psikolog-
Gün çoktan döndü buralarda..
Duyuyorum, görüyorum bir gün gelecek dönence biliyorum..
“Barış Manço Terapisi”nin farkında mıyız?
Dönence; dünyanın iki ayrı kutbunda birbirine hiçbir zaman kavuşamayan meridyenlerdir. Aynı, insanın doğasında bulunan, kendisinde olmayana duyduğu içgüdüsel merak, çekim, arayış gibi..
Tüm gece, gün ışığıyla buluşmaya can atan insan, gün ışıyınca dinlenmek için geceyi arar.
Oysa insan, hiçbir zaman her şeye sahip değildir.
Her anınsa yarısını yaşar.
Yaşasın ki zamanın güzelliğini doya doya fark etsin.
Gece ve gündüz aynı anda yaşanabilir mi?
Ya da bir mumu söndürür gibi geceye ulaşmak kim ister?
Her şeyin bir tadı, ahengi, zamanı var.
Tıpkı birbirlerine karışmadan, ayrılmayan gün geçişleri: Gün doğumu ve akşamüzeri vakitleri gibi..
Muhteşem harmoni!
Kısa anlardır belki ama özel bir vakte davet gibidir.
Kaçırırsan, ertesi günü bekletir yine de her gün kendini tekrar eder. Kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için..
Mevsimler de böyledir:
Bizler daima zıtlığa özlem duyarken, yazdan güze atılan her hüzünlü adım (benim içinse daima tersi..), aslında yine yaza hazırlamaktadır bizi..
Böylelikle, geçen her günde, geleceğe, umuda, iyiliğe dair sözlerle tutunuyoruz hayata.
Bu şarkının yadigârına tutunanlarla beraber..
Umudumuz azalıyor, umuda kavuşmak için..
Duyuyorum, görüyorum, biliyorum!..
Simsiyah gecenin koynunda yaşarken biz, uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor..
Kupkuru ağaç dallarının uzak bir köşesinde, hiç bilinmeyen çiçekler kök salıyor..
Sessiz ve nefessiz kaldığımız her ansa, başka bir şehirde gülümseyerek 'Dönence' söyleniyor..
Uzaklara, gün çoktan döndüyse, buralara da varmak üzere..
Ahh, Yazımın başına döndü bile..
Dönence..
.
Betül Özey, dikGAZETE.com
-Sosyolog/Psikolog-