Düşen Rus uçağı için Türkiye'de bir 'Dostluk ve Kardeşlik Anıtı' yapılmalı!

Düşen Rus uçağı için Türkiye'de bir 'Dostluk ve Kardeşlik Anıtı' yapılmalı!

MOSKOVA

Orman yangınları ile mücadele edilirken, söndürme çalışmaları sırasında Türkiye'de düşen Rus “Be-200” uçağı faciası, Türkiye ve Rusya'nın derin üzüntülerine neden oldu. 

Söz konusu faciada 5 Rus askeri personel ve yangının odak noktaları ile ilgili kılavuzluk eden 3 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı canından oldu. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uçakta hayatını kaybeden Türk vatandaşları için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a taziye dileklerini ileterek, başsağlığı mesajında bulundu.

Putin, mesajında duygularını şu cümlelerle aktardı; 

"Ruslar, Türklerle birlikte ülkenizin başına gelen doğal afetle mücadele ediyorlar; dolayısıyla kaybın acısı, bizi birleştiriyor. Hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına üzüntümü ve destek sözlerimi iletmenizi rica ediyorum. ... Cesaret ve metanet, onları bu zor zamanda terk etmesin.” 

Putin, hayatını kaybeden Rus askeri personelin yakınlarına gönderdiği başsağlığı mesajında da şunları ifade etti:

"Rus askeri personeli, Be-200 uçağının mürettebatı, Türk uzmanlarla birlikte önemli bir insani misyona katılarak, insanların hayatlarını korudular. Onlar, Türkiye'de büyük çaplı yangınlarla mücadele ettiler, çok zor şartlarda, görev yaparak, insani ve mesleki görevlerini son ana kadar yerine getirdiler. Eminim ki, bu cesur insanların hatırası hem Rusya hem de Türkiye'de sonsuza kadar yaşatılacak" dedi.

Putin'in bu mesajlarını okurken bu arada, dünyamızda yaşanan jeopolitik mücadeleler de akla geliyor. 

Şöyle ki, NATO askeri gemileri sık sık Karadeniz'de Rusya'ya karşı güç gösterisi yaparken veya başka bölgelerde Batı-Rusya mücadelesi yaşanırken aniden dünyanın birçok ülkesinde orman yangınları meydana geldi.

NATO üyesi iki ülke Türkiye ve Yunanistan'da da çıkan orman yangınları ile mücadele için Rusya lideri Putin, yangın söndürme uçaklarını acilen gönderdi. 

Oysa, Rusya'nın çeşitli yerlerindeki büyük ormanları da halen yanıyor. 

Rusya'nın kendisi de şu sıralar, çok büyük çaptaki orman yangınlarıyla mücadele ediyor. 

Kusuruma bakmayın, tam bu noktada çok saf bir soru sormak istiyorum; tüm bu vurguladığım zorlu şartlar içinde dost kim, düşman kim? 

Şimdi bana diyeceksiniz ki, “saf olma, uluslararası politikada dostluklar olmaz, çıkarlar olur!”… 

Peki, o halde şunları sorayım: 

Dünya, doğal afetlerle, felaketlerle karşı karşıya kalırken, neden suni ortam oluşturarak, güç gösterisi yaparak bir birimizi korkutuyoruz?

Yarın kimin başına neler geleceğini kimse bilemez.

Depremler, orman yangınları, sel felaketleri…

Artık bunları da düşünmemiz lazım. 

Ortak mücadele ve işbirliğini güçlendirmek lazım. 

Türkiye'de düşen Rus uçağında Ruslar ve Türkler birlikte, yan yana can verdi. 

Onlar, orman yangınlarına karşı birlikte mücadele ettiler, uçak faciasında da dost ve kardeş ilişkiler içinde var olarak hayatlarını feda ettiler.

Türkiye'de bu kahramanlar için bir “Dostluk ve Kardeşlik Anıtı” yapılması düşünülmeli.

Evet, Putin'in dediği gibi; bu acı, her iki ülkeyi bir kere daha birleştirdi.

.

Fuad Safarov, dikGAZETE.com

MOSKOVA

Orman yangınları ile mücadele edilirken, söndürme çalışmaları sırasında Türkiye'de düşen Rus “Be-200” uçağı faciası, Türkiye ve Rusya'nın derin üzüntülerine neden oldu. 

Söz konusu faciada 5 Rus askeri personel ve yangının odak noktaları ile ilgili kılavuzluk eden 3 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı canından oldu. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uçakta hayatını kaybeden Türk vatandaşları için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a taziye dileklerini ileterek, başsağlığı mesajında bulundu.

Putin, mesajında duygularını şu cümlelerle aktardı; 

"Ruslar, Türklerle birlikte ülkenizin başına gelen doğal afetle mücadele ediyorlar; dolayısıyla kaybın acısı, bizi birleştiriyor. Hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına üzüntümü ve destek sözlerimi iletmenizi rica ediyorum. ... Cesaret ve metanet, onları bu zor zamanda terk etmesin.” 

Putin, hayatını kaybeden Rus askeri personelin yakınlarına gönderdiği başsağlığı mesajında da şunları ifade etti:

"Rus askeri personeli, Be-200 uçağının mürettebatı, Türk uzmanlarla birlikte önemli bir insani misyona katılarak, insanların hayatlarını korudular. Onlar, Türkiye'de büyük çaplı yangınlarla mücadele ettiler, çok zor şartlarda, görev yaparak, insani ve mesleki görevlerini son ana kadar yerine getirdiler. Eminim ki, bu cesur insanların hatırası hem Rusya hem de Türkiye'de sonsuza kadar yaşatılacak" dedi.

Putin'in bu mesajlarını okurken bu arada, dünyamızda yaşanan jeopolitik mücadeleler de akla geliyor. 

Şöyle ki, NATO askeri gemileri sık sık Karadeniz'de Rusya'ya karşı güç gösterisi yaparken veya başka bölgelerde Batı-Rusya mücadelesi yaşanırken aniden dünyanın birçok ülkesinde orman yangınları meydana geldi.

NATO üyesi iki ülke Türkiye ve Yunanistan'da da çıkan orman yangınları ile mücadele için Rusya lideri Putin, yangın söndürme uçaklarını acilen gönderdi. 

Oysa, Rusya'nın çeşitli yerlerindeki büyük ormanları da halen yanıyor. 

Rusya'nın kendisi de şu sıralar, çok büyük çaptaki orman yangınlarıyla mücadele ediyor. 

Kusuruma bakmayın, tam bu noktada çok saf bir soru sormak istiyorum; tüm bu vurguladığım zorlu şartlar içinde dost kim, düşman kim? 

Şimdi bana diyeceksiniz ki, “saf olma, uluslararası politikada dostluklar olmaz, çıkarlar olur!”… 

Peki, o halde şunları sorayım: 

Dünya, doğal afetlerle, felaketlerle karşı karşıya kalırken, neden suni ortam oluşturarak, güç gösterisi yaparak bir birimizi korkutuyoruz?

Yarın kimin başına neler geleceğini kimse bilemez.

Depremler, orman yangınları, sel felaketleri…

Artık bunları da düşünmemiz lazım. 

Ortak mücadele ve işbirliğini güçlendirmek lazım. 

Türkiye'de düşen Rus uçağında Ruslar ve Türkler birlikte, yan yana can verdi. 

Onlar, orman yangınlarına karşı birlikte mücadele ettiler, uçak faciasında da dost ve kardeş ilişkiler içinde var olarak hayatlarını feda ettiler.

Türkiye'de bu kahramanlar için bir “Dostluk ve Kardeşlik Anıtı” yapılması düşünülmeli.

Evet, Putin'in dediği gibi; bu acı, her iki ülkeyi bir kere daha birleştirdi.

.

Fuad Safarov, dikGAZETE.com