Erdoğan, koronavirüs önlemleri kapsamında neden Putin'in yaptığını yapmıyor?
Erdoğan, koronavirüs önlemleri kapsamında neden Putin'in yaptığını yapmıyor?
- 01-04-2020 09:51
- 709
- 01-04-2020 09:51
- 709
Tüm dünya küresel koronavirüs salgını karşısında imtihan veriyor.
Bu Pandemi, “evde kal” kampanyası ile zengini yoksulu eşitledi.
Ancak fakir çalışırsa karnını doyurabiliyor, ailesinin ihtiyacını karşılayabiliyor. Varlıklı kesimin böyle bir derdi yok.
Fakirin ihtiyacı, zenginin israfı kadardır -Hz Ali-
İstanbul'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, videokonferansla gerçekleşen kabine toplantısının ardından yaptığı ‘Millete Sesleniş’ konuşmasında “Devletin öncülük etmesi gerektiğini gördüğümüz için ‘Milli Dayanışma Kampanyası’ başlatıyoruz.
Kampanyayı, 7 aylık maaşımı bağışlayarak açıyorum. Toplamda bakanlarımız ve kabineye eşlik eden arkadaşlarımız 5 milyon 200 bin liralık bir bağışta bulunmuş oldular.
Meclis’teki tüm milletvekillerimizi, AK Parti başta olmak üzere tüm partilerimizin teşkilatlarını, tüm belediye başkanlarımızı, bürokratlarımızı kampanyaya katılmaya davet ediyoruz” dedi. *
Sosyal Medya çıfıt çarşısı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çağrısı karşılıksız kalmadı. Kimi troller bu daveti, kamplaşma sinyali gibi algıladı. Kimileri eleştirdi, kimileri destekledi. Ortalık o kadar karıştı ki sosyal medya adeta 'Çıfıt Çarşısı'na döndü.
TDK sözlüğünde 'Çıfıt Çarşısı', “türlü şeylerin karmakarışık bir durumda bulunduğu yer” anlamıyla açıklanır. Genç kuşağın pek bilmediği bir mecaz olmasına karşın günümüz Türkçe’sinde, bir yerin ya da mekânın dağınık durumda olduğunu belirtmek için kullanılmakta.
'Çıfıt' sözcüğü, Türkçe'ye Farsça’dan geçiyor. İbranice 'yhūd' kelimesi Farsça’da 'cuhūd/cihūd' şeklinde teleffuz ediliyor. Her iki dilde de Yahudi anlamına gelen sözcük, zamanla Türkçe’de ‘çıfıt’ olarak kullanılmaya başlanmış.
Erdoğan'ın kampanyasından önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında, mağduriyet yaşayacak vatandaşlara gönüllülerin yardımda bulunabilmesi için kampanya başlatmıştı. *
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” der demez sosyal medyada kutuplaşma had safhaya çıktı.
Sağ ve sol sektör trol ordusu, kıyasıya bir diğer kesimin kampanyasına karşı saldırıya geçti.
Oysa her iki tarafın da yerden yere vurdukları, ihtiyaç sahiplerine acil ulaştırılması gereken hayati öneme sahip cansuyu. Kusura bakmayın, kimsenin bu teşebbüsü baltalamaya hakkı yok!
Sağ veya sol sektör trollerinin bilmesi gereken, iyilik adres sormaz. Her iyilik girişimi kutsaldır ve yüzyılın iyilik hareketidir.
Sağ ve sol sektör trolleri, “yardım kampanyasını destekleyenler ve karşı çıkanlar” olarak ikiye ayrılıyor.
Erdoğan'ın yardım çağrısını tenkit eden sol sektör trolleri, CHPli Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, koronavirüs salgını nedeniyle mağdur olan esnaf, işçi ve zanaatkarlar için öncü olduğu 'Dayanışma İçin 6 Milyon Tek Yürek' kampanyasını görmezlikten geliyor. **
CHP, ne hayra motor ne şerre fren olabiliyor…
Mansur Yavaş'ın klasik parti aidiyeti yok. Zihniyet ve icraatına bakanlar onu partiler üstü görüyor.
1994 mahalli idareler seçiminde Refah Partisi, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını kazandı.
İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da İ. Melih Gökçek ipi göğüslediler.
Her iki isim de; Milli Görüş’ün efsane lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan sonrası, yerine geçecek potansiyel lider olarak görülüyordu.
Sonuçta İstanbul'un fendi Ankara'yı yendi. Gökçek, Ankara’da otlanmakla yetinmeyi bildi. Erdoğan, Cumhurbaşkanı ve namı yedi düvelde dolaşıyor.
Mütekait Gökçek ise “Demokles’in kılıcı”nı ense kökünde hissederek yaşıyor. Tek eğlencesi sosyal medyada sörf yapmak. Şimdilik onu yapabildiğine şükretsin.
2019 yerel yönetim seçimlerinde, 1994 seçim tablosuna benzer bir süreç başladı. CHP, uzun bir aradan sonra Ankara ve İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını AK Parti'nin elinden deyim yerindeyse söke söke aldı.
İşte o andan itibaren alttan alta Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu arasında gizliden bir rekabet, Cumhurbaşkanlığına adaylık yarışı başlatıldı.
Yavaş; Ankara'nın derin sularında yüzdürülürken, İmamoğlu İstanbul dükaları ile boğazda seyrüseferde.
CHP’li Muharrem İnce cephesinden bakıldığında halen partisinin Cumhurbaşkanlığı adaylığından kopmuş değil. Ancak Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi eski popülerliği yok.
Vatandaştan bağış dilenenler!..
İnce; gündemden düşmemek adına ara sıra çıkışlarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasını eleştirmesi gibi.
Diyor ki "Büyük devletler vatandaşlarına yardım için büyük bütçeli paketler açıklarken, “Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık, bir 40 daha harcarız” diyenler, vatandaştan bağış dileniyor, canlı yayında İBAN açıklıyor. Vatandaş kendi OHAL'ini ilan etsin, bağış yapsın... Sen niye varsın? “ ***
İyi de Bay Muharrem İnce; senin partinin Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları benzer kampanya ilan etmedi mi? Sen neyin derdindesin?
Muharrem İnce haklı olabilir mi?
Düşünmedim değil. Göstermelik bağış yapanlar kimseyi kandırmasın, aldatmasın.
Çünkü Gazi Üniversitesi’nden Sosyolog bilim insanının (ismi bende mahfuz) dediği gibi, "-Biz Bize Yeteriz Türkiyem bağış kampanyasına başta büyük iş adamlarının ve son 18 yılda ultra zenginleşen ticaret erbabının katılmasını bekliyoruz. Daha sonra sıra elbet bize gelecektir."
Neden mi?
İronik olsa da yazmalıyım. Çünkü bizden önce gelen büyüklerimiz var, biz saygıda kusur etmeyiz.
“İhtiyat Akçesi”nin âkibeti ne oldu kime dağıtıldı?
Sosyal medyada en çok sorulanlardan biri de “İhtiyat akçesi” ile ilgili. Deniliyor ki, “Merkez Bankası mevduatında kötü günler için saklanan ihtiyat akçesi yok muydu?”
Evet vardı.
Komşu komşu hu / Oğlun geldi mi / Geldi / Ne getirdi / İncik Boncuk / Kime kime / Sana bana / Başka kime / Kara kediye / Kara kedi nerde / Ağaca çıktı / Ağaç nerde / Balta kesti / Balta nerde / Suya düştü / Su nerde / İnek İçti / İnek nerde / Dağa kaçtı / Dağ nerde / Yandı bitti kül oldu…
“Yedek akçe” ya da yaygın bilinen adıyla “ihtiyat akçesi” TCMB’nin kanun gereği olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere kenara ayırdığı rezervler anlamına geliyor. Hükümet, Merkez Bankası’nın kötü günler için sakladığı ‘ihtiyat akçesi’ni Hazine’ye aktardı. ****
20 Ocak 2020’de toplanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Olağanüstü Genel Kurulu, iki gündem maddesini karara bağladı.
2019 yılı dönem kârından avans dağıtımı yapılması ve ihtiyat akçesinin aktarımı.
Toplantı sonrası 2019 yılı kesinleşmemiş hesap dönemi kârından hesaplanan tutarın yüzde 90'ının avans olarak dağıtılması kabul edildi.
Ayrıca, son yıl kârından ayrılan hariç, birikmiş ihtiyat akçesinin tamamı kâra katılarak dağıtıldı. *****
Benim aklıma ne geldi biliyor musunuz?
Ne geldiyse gelsin boşverin, sonra “Donkişot misali yeldeğirmenlerine saldırıyordu, hesapsız adamın tekiydi!..” diye arkamdan konuşulmasın.
Bende kalsın, dertsiz başıma dert almayayım.
“Vicdansız Sabuha" ya da demir bilek çelik yürek Putin!
Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ne de olsa Sovyet kültürü ve ideolojisiyle yetiştiğinden, sermayeye kontrollü mesafe uyguluyor.
Rus halkının çıkarı söz konusu olduğunda zengin falan dinlemiyor; Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) destekli Rus maliyesi, Oligarkların mal varlığına çöküveriyor.
Vladimir Putin'in koronavirüs önlemleri kapsamında 1 milyon rublenin üzerindeki mevduatlardan elde edilen faiz gelirlerini vergilendirme kararı ile birlikte Rusya'da bankadan paralarını çekenlerin sayısı arttı.
Rusya Bankacılar Birliği, Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina'ya hafta sonunda bir mektup göndererek müşterilerin hesaplarını kapatmak için yoğun başvurularda bulduğunu bildirdi ve duruma müdahale edilmesini istedi.
Kredi kuruluşları yetkilileri, mudilerin yeni konan vergi konusunda eksik bilgiye sahip olduğunu ve bu nedenle paniğe kapıldıkları düşüncesinde.
Putin, 25 Mart’ta bir açıklama yaparak, “1 milyon rublenin üzerindeki banka hesaplarından elde edilen faiz gelirlerinden yüzde 13 oranında vergi alınacağını, bu yolla bütçeye giren paraların koronavirüs salgınından zarar gören vatandaş ve küçük işletmeler için kullanılacağını” açıklamıştı. ******
Putin'in bu kararı almasında yeni başbakan; para trafiğini en iyi şekilde takip edebilen, el koyabilen, Rusya Federal Vergi Dairesi Başkanı Mihail Vladimiroviç Mişustin'in katkısı büyük.
Moskova Devlet Teknoloji Üniversitesi STANKİN mezunu, mühendis olan 53 yaşındaki Mihail Mişustin, çevresinde "görev adamı" olarak biliniyor.
Rus oligarkları "vorı v zakone", para trafiğinde bıraktığı izlerden dolayı, Rusya Federasyonu nezdinde en iyi tanıyan Putin'in yeni Başbakanı Mihail Vladimiroviç Mişustin. *******
Zerre miskal iyilik eden de kötülük eden de elbet bir gün karşılığını görür!..
Bu zor günlerde “Yunus-meşreb” olunmalı. Ne diyor derviş Yunus: "Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan / Halka müderris olsa hakikatte âsîdir"
Buhranlı günlerin reçetesini yazan Hünkar Hacı Bektaş Veli de; "Bir olalım, İri olalım, Diri olalım" demiyor mu?
Bizlere düşen, bu gönül sultanlarının gayet akıllıca sözlerine kulak kesilmek.
Erdoğan, Putin gibi insafsız değil.
Para sahiplerine kolaylık ve tolerans sağladı, gönüllülük esasına göre kampanyaya katılarak devletin, sermayelerine “çökmesini” şimdilik engelledi.
Bu parasının hesabını bilmeyen zengin zümresi, yatsın kalksın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dua etsin.
Sahi boğaz vapurunda simit çay görüntüsü veren, şoför Topal Dursun'un oğlu, armatör milletvekili Binali Yıldırım ve fışkiyesinin özlemini çeken İ. Melih Gökçek "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" kampanyasına ne kadar bağışta bulunacaklar?
Peşinen söyleyeyim öyle bir kaç aylık maaş bağışı onlara yakışmaz!
Vallahi benim tuzum kuru. Bankada vadeli vadesiz bir kuruşum dahi yok.
O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan bir talebim var; lütfen, bankalarda alt sınır olarak 1 milyon dolar hesabı olanların banka hesaplarından elde ettikleri faiz gelirlerinden yüzde 13 oranında vergi alın.
Diren Reis.
Venceremos!
Bizi Bize Bıraksalar Biz Bize Yeteriz Türkiyem!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
* https://www.milliyet.com.tr/amp/siyaset/son-dakika-cumhurbaskani-erdoganin-7-aylik-maasimi-bagisladim-deyip-baslattigi-kampanyaya-destek-yagiyor-6177834
** https://www.m.sabah.com.tr/ankara-baskent/2020/03/28/buyuksehir-yardim-kampanyasi-baslatti/amp
*** "https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/muharrem-ince-bagis-kampanyasi-baslatan-erdogana-sert-tepki-gosterdi-1730371
**** https://www.google.com/amp/s/www.kamubulteni.com/amp/ekonomi/ihtiyat-akcesi-nedir-h19290.html
***** https://www.independentturkish.com/node/120181/ekonomi%CC%87/merkez-bankas%C4%B1%E2%80%99n%C4%B1n-ola%C4%9Fan%C3%BCst%C3%BC-kurulundan-karar-%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1-ihtiyat-ak%C3%A7esi-k%C3%A2ra
****** https://www.turkrus.com/1083043-putinin-mevduata-vergi-karari-sonrasi-bankalardan-para-cekme-telasi-xh.aspx
******* https://www.google.com/amp/s/www.dikgazete.com/makale/amp/2074
Tüm dünya küresel koronavirüs salgını karşısında imtihan veriyor.
Bu Pandemi, “evde kal” kampanyası ile zengini yoksulu eşitledi.
Ancak fakir çalışırsa karnını doyurabiliyor, ailesinin ihtiyacını karşılayabiliyor. Varlıklı kesimin böyle bir derdi yok.
Fakirin ihtiyacı, zenginin israfı kadardır -Hz Ali-
İstanbul'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, videokonferansla gerçekleşen kabine toplantısının ardından yaptığı ‘Millete Sesleniş’ konuşmasında “Devletin öncülük etmesi gerektiğini gördüğümüz için ‘Milli Dayanışma Kampanyası’ başlatıyoruz.
Kampanyayı, 7 aylık maaşımı bağışlayarak açıyorum. Toplamda bakanlarımız ve kabineye eşlik eden arkadaşlarımız 5 milyon 200 bin liralık bir bağışta bulunmuş oldular.
Meclis’teki tüm milletvekillerimizi, AK Parti başta olmak üzere tüm partilerimizin teşkilatlarını, tüm belediye başkanlarımızı, bürokratlarımızı kampanyaya katılmaya davet ediyoruz” dedi. *
Sosyal Medya çıfıt çarşısı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çağrısı karşılıksız kalmadı. Kimi troller bu daveti, kamplaşma sinyali gibi algıladı. Kimileri eleştirdi, kimileri destekledi. Ortalık o kadar karıştı ki sosyal medya adeta 'Çıfıt Çarşısı'na döndü.
TDK sözlüğünde 'Çıfıt Çarşısı', “türlü şeylerin karmakarışık bir durumda bulunduğu yer” anlamıyla açıklanır. Genç kuşağın pek bilmediği bir mecaz olmasına karşın günümüz Türkçe’sinde, bir yerin ya da mekânın dağınık durumda olduğunu belirtmek için kullanılmakta.
'Çıfıt' sözcüğü, Türkçe'ye Farsça’dan geçiyor. İbranice 'yhūd' kelimesi Farsça’da 'cuhūd/cihūd' şeklinde teleffuz ediliyor. Her iki dilde de Yahudi anlamına gelen sözcük, zamanla Türkçe’de ‘çıfıt’ olarak kullanılmaya başlanmış.
Erdoğan'ın kampanyasından önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında, mağduriyet yaşayacak vatandaşlara gönüllülerin yardımda bulunabilmesi için kampanya başlatmıştı. *
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” der demez sosyal medyada kutuplaşma had safhaya çıktı.
Sağ ve sol sektör trol ordusu, kıyasıya bir diğer kesimin kampanyasına karşı saldırıya geçti.
Oysa her iki tarafın da yerden yere vurdukları, ihtiyaç sahiplerine acil ulaştırılması gereken hayati öneme sahip cansuyu. Kusura bakmayın, kimsenin bu teşebbüsü baltalamaya hakkı yok!
Sağ veya sol sektör trollerinin bilmesi gereken, iyilik adres sormaz. Her iyilik girişimi kutsaldır ve yüzyılın iyilik hareketidir.
Sağ ve sol sektör trolleri, “yardım kampanyasını destekleyenler ve karşı çıkanlar” olarak ikiye ayrılıyor.
Erdoğan'ın yardım çağrısını tenkit eden sol sektör trolleri, CHPli Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, koronavirüs salgını nedeniyle mağdur olan esnaf, işçi ve zanaatkarlar için öncü olduğu 'Dayanışma İçin 6 Milyon Tek Yürek' kampanyasını görmezlikten geliyor. **
CHP, ne hayra motor ne şerre fren olabiliyor…
Mansur Yavaş'ın klasik parti aidiyeti yok. Zihniyet ve icraatına bakanlar onu partiler üstü görüyor.
1994 mahalli idareler seçiminde Refah Partisi, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını kazandı.
İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da İ. Melih Gökçek ipi göğüslediler.
Her iki isim de; Milli Görüş’ün efsane lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan sonrası, yerine geçecek potansiyel lider olarak görülüyordu.
Sonuçta İstanbul'un fendi Ankara'yı yendi. Gökçek, Ankara’da otlanmakla yetinmeyi bildi. Erdoğan, Cumhurbaşkanı ve namı yedi düvelde dolaşıyor.
Mütekait Gökçek ise “Demokles’in kılıcı”nı ense kökünde hissederek yaşıyor. Tek eğlencesi sosyal medyada sörf yapmak. Şimdilik onu yapabildiğine şükretsin.
2019 yerel yönetim seçimlerinde, 1994 seçim tablosuna benzer bir süreç başladı. CHP, uzun bir aradan sonra Ankara ve İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını AK Parti'nin elinden deyim yerindeyse söke söke aldı.
İşte o andan itibaren alttan alta Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu arasında gizliden bir rekabet, Cumhurbaşkanlığına adaylık yarışı başlatıldı.
Yavaş; Ankara'nın derin sularında yüzdürülürken, İmamoğlu İstanbul dükaları ile boğazda seyrüseferde.
CHP’li Muharrem İnce cephesinden bakıldığında halen partisinin Cumhurbaşkanlığı adaylığından kopmuş değil. Ancak Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi eski popülerliği yok.
Vatandaştan bağış dilenenler!..
İnce; gündemden düşmemek adına ara sıra çıkışlarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasını eleştirmesi gibi.
Diyor ki "Büyük devletler vatandaşlarına yardım için büyük bütçeli paketler açıklarken, “Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık, bir 40 daha harcarız” diyenler, vatandaştan bağış dileniyor, canlı yayında İBAN açıklıyor. Vatandaş kendi OHAL'ini ilan etsin, bağış yapsın... Sen niye varsın? “ ***
İyi de Bay Muharrem İnce; senin partinin Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları benzer kampanya ilan etmedi mi? Sen neyin derdindesin?
Muharrem İnce haklı olabilir mi?
Düşünmedim değil. Göstermelik bağış yapanlar kimseyi kandırmasın, aldatmasın.
Çünkü Gazi Üniversitesi’nden Sosyolog bilim insanının (ismi bende mahfuz) dediği gibi, "-Biz Bize Yeteriz Türkiyem bağış kampanyasına başta büyük iş adamlarının ve son 18 yılda ultra zenginleşen ticaret erbabının katılmasını bekliyoruz. Daha sonra sıra elbet bize gelecektir."
Neden mi?
İronik olsa da yazmalıyım. Çünkü bizden önce gelen büyüklerimiz var, biz saygıda kusur etmeyiz.
“İhtiyat Akçesi”nin âkibeti ne oldu kime dağıtıldı?
Sosyal medyada en çok sorulanlardan biri de “İhtiyat akçesi” ile ilgili. Deniliyor ki, “Merkez Bankası mevduatında kötü günler için saklanan ihtiyat akçesi yok muydu?”
Evet vardı.
Komşu komşu hu / Oğlun geldi mi / Geldi / Ne getirdi / İncik Boncuk / Kime kime / Sana bana / Başka kime / Kara kediye / Kara kedi nerde / Ağaca çıktı / Ağaç nerde / Balta kesti / Balta nerde / Suya düştü / Su nerde / İnek İçti / İnek nerde / Dağa kaçtı / Dağ nerde / Yandı bitti kül oldu…
“Yedek akçe” ya da yaygın bilinen adıyla “ihtiyat akçesi” TCMB’nin kanun gereği olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere kenara ayırdığı rezervler anlamına geliyor. Hükümet, Merkez Bankası’nın kötü günler için sakladığı ‘ihtiyat akçesi’ni Hazine’ye aktardı. ****
20 Ocak 2020’de toplanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Olağanüstü Genel Kurulu, iki gündem maddesini karara bağladı.
2019 yılı dönem kârından avans dağıtımı yapılması ve ihtiyat akçesinin aktarımı.
Toplantı sonrası 2019 yılı kesinleşmemiş hesap dönemi kârından hesaplanan tutarın yüzde 90'ının avans olarak dağıtılması kabul edildi.
Ayrıca, son yıl kârından ayrılan hariç, birikmiş ihtiyat akçesinin tamamı kâra katılarak dağıtıldı. *****
Benim aklıma ne geldi biliyor musunuz?
Ne geldiyse gelsin boşverin, sonra “Donkişot misali yeldeğirmenlerine saldırıyordu, hesapsız adamın tekiydi!..” diye arkamdan konuşulmasın.
Bende kalsın, dertsiz başıma dert almayayım.
“Vicdansız Sabuha" ya da demir bilek çelik yürek Putin!
Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ne de olsa Sovyet kültürü ve ideolojisiyle yetiştiğinden, sermayeye kontrollü mesafe uyguluyor.
Rus halkının çıkarı söz konusu olduğunda zengin falan dinlemiyor; Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) destekli Rus maliyesi, Oligarkların mal varlığına çöküveriyor.
Vladimir Putin'in koronavirüs önlemleri kapsamında 1 milyon rublenin üzerindeki mevduatlardan elde edilen faiz gelirlerini vergilendirme kararı ile birlikte Rusya'da bankadan paralarını çekenlerin sayısı arttı.
Rusya Bankacılar Birliği, Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina'ya hafta sonunda bir mektup göndererek müşterilerin hesaplarını kapatmak için yoğun başvurularda bulduğunu bildirdi ve duruma müdahale edilmesini istedi.
Kredi kuruluşları yetkilileri, mudilerin yeni konan vergi konusunda eksik bilgiye sahip olduğunu ve bu nedenle paniğe kapıldıkları düşüncesinde.
Putin, 25 Mart’ta bir açıklama yaparak, “1 milyon rublenin üzerindeki banka hesaplarından elde edilen faiz gelirlerinden yüzde 13 oranında vergi alınacağını, bu yolla bütçeye giren paraların koronavirüs salgınından zarar gören vatandaş ve küçük işletmeler için kullanılacağını” açıklamıştı. ******
Putin'in bu kararı almasında yeni başbakan; para trafiğini en iyi şekilde takip edebilen, el koyabilen, Rusya Federal Vergi Dairesi Başkanı Mihail Vladimiroviç Mişustin'in katkısı büyük.
Moskova Devlet Teknoloji Üniversitesi STANKİN mezunu, mühendis olan 53 yaşındaki Mihail Mişustin, çevresinde "görev adamı" olarak biliniyor.
Rus oligarkları "vorı v zakone", para trafiğinde bıraktığı izlerden dolayı, Rusya Federasyonu nezdinde en iyi tanıyan Putin'in yeni Başbakanı Mihail Vladimiroviç Mişustin. *******
Zerre miskal iyilik eden de kötülük eden de elbet bir gün karşılığını görür!..
Bu zor günlerde “Yunus-meşreb” olunmalı. Ne diyor derviş Yunus: "Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan / Halka müderris olsa hakikatte âsîdir"
Buhranlı günlerin reçetesini yazan Hünkar Hacı Bektaş Veli de; "Bir olalım, İri olalım, Diri olalım" demiyor mu?
Bizlere düşen, bu gönül sultanlarının gayet akıllıca sözlerine kulak kesilmek.
Erdoğan, Putin gibi insafsız değil.
Para sahiplerine kolaylık ve tolerans sağladı, gönüllülük esasına göre kampanyaya katılarak devletin, sermayelerine “çökmesini” şimdilik engelledi.
Bu parasının hesabını bilmeyen zengin zümresi, yatsın kalksın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dua etsin.
Sahi boğaz vapurunda simit çay görüntüsü veren, şoför Topal Dursun'un oğlu, armatör milletvekili Binali Yıldırım ve fışkiyesinin özlemini çeken İ. Melih Gökçek "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" kampanyasına ne kadar bağışta bulunacaklar?
Peşinen söyleyeyim öyle bir kaç aylık maaş bağışı onlara yakışmaz!
Vallahi benim tuzum kuru. Bankada vadeli vadesiz bir kuruşum dahi yok.
O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan bir talebim var; lütfen, bankalarda alt sınır olarak 1 milyon dolar hesabı olanların banka hesaplarından elde ettikleri faiz gelirlerinden yüzde 13 oranında vergi alın.
Diren Reis.
Venceremos!
Bizi Bize Bıraksalar Biz Bize Yeteriz Türkiyem!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
* https://www.milliyet.com.tr/amp/siyaset/son-dakika-cumhurbaskani-erdoganin-7-aylik-maasimi-bagisladim-deyip-baslattigi-kampanyaya-destek-yagiyor-6177834
** https://www.m.sabah.com.tr/ankara-baskent/2020/03/28/buyuksehir-yardim-kampanyasi-baslatti/amp
*** "https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/muharrem-ince-bagis-kampanyasi-baslatan-erdogana-sert-tepki-gosterdi-1730371
**** https://www.google.com/amp/s/www.kamubulteni.com/amp/ekonomi/ihtiyat-akcesi-nedir-h19290.html
***** https://www.independentturkish.com/node/120181/ekonomi%CC%87/merkez-bankas%C4%B1%E2%80%99n%C4%B1n-ola%C4%9Fan%C3%BCst%C3%BC-kurulundan-karar-%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1-ihtiyat-ak%C3%A7esi-k%C3%A2ra
****** https://www.turkrus.com/1083043-putinin-mevduata-vergi-karari-sonrasi-bankalardan-para-cekme-telasi-xh.aspx
******* https://www.google.com/amp/s/www.dikgazete.com/makale/amp/2074