Ergen kızlardan ileri yaştakine kadar; "Erkek kadınlar"!
Ergen kızlardan ileri yaştakine kadar; "Erkek kadınlar"!
- 02-11-2019 06:57
- 977
- 02-11-2019 06:57
- 977
"Soyun, isyan et, erkeğe dönüş..
İşte bir kadının evrimi..!” diye başlamak istiyorum kelâma..
Bu sloganı seçme sebebim, son zamanlarda gördüğüm değişik kadın tipleri oldu…
Sizin de dikkatinizi çekiyor mu bilmem!
O kadar fazla, erkek gibi kısa saçlı, gömlekli, hareket ve tavırları sert, başka bir kadınla ilişki yaşayacak kadar fıtratından çıkmış kimlikte kadın ama ruh ve bedenen erkekleşmiş sözde kadınlar sardı dört bir yanı…
Özellikle lise çağındaki genç kızlarımız, tavır ve görünüş olarak "hanım" fıtratlarından çok uzaklar ve ne yazık ki onların da bir çoğu hemcinslerine ilgi duyar hale gelmiş.
İyi ama neden?
Gökten zembille inmedi ki bu insanlar..
“Ne oldu da toplumumuzda korkunç bir cinsiyet karmaşası yaşanmaya başladı?” diye düşününce şu korkunç gerçeklerle karşılaştım..
Bugüne kadar “Kadın” denilen varlığı öyle kullandılar, öyle kullandılar ki tabiri caizse limon gibi suyunu sıkıp çıkardılar.
Bundan yıllaaar yıllar önceki dergi, gazete ve TV reklamlarına bakınca;
Kadınları sadece çıplaklıkları ile birer obje haline getirmek istediklerini görüyoruz ve başardılar da..
Bir firma otomobil üretiyor, haliyle bunun reklamını yapacak, hop oturtuyor üzerine bikinili bir kadın..
Araba yahu bu! Üzerinde kadının işi ne!..
Otomobil, motosiklet fuarlarında arabadan çok, çıplak mankenler görmüyor muyuz!..
“Niye alt tarafı kaportasına, jantına bakılan bu makineleri mayolu kadınlar tanıtır” oturup düşünen oldu mu Allah aşkına!..
Ya dondurma reklamları?
Neden her biri, uzaktan dumanlar içinde yürüyen kadınların şehvetle dondurmayı ısırmasıyla başlar?
Niye?
Dondurma bu ya!
Yani biri de çıkıp demedi ki "Yahu ben serinlemek için çocuğuma dondurma alıyorum, bu tarz davranışların alacağım ürünle ne alakası var?"
Kadınlar da ses çıkarmadı ki bu duruma..
“Son model araba pazarlanırken ben niye iç çamaşırımla üzerinde oturuyorum ki?” demedi..
“Bu araba pazarlanacaksa eğer, madem beni de çalıştırmak istiyorsunuz ben bunu bilgimle, diksiyonumla, anlatımımla satabilirim neden soyunmalıyım ki?” demedi..
Sonunda ne oldu!..
Tam da planladıkları gibi sonradan çoook modern (!) kafalarına dank etti/ettirdiler!
Zamanında “Özgürüz… Soyunuruz!..” naraları atan o riyakâr dilleri bugün;
"-Bizler eşya değiliz, bizler obje değiliz, bizim bedenimizi kullanamazsınız" pankartlarıyla isyanlara başladılar.
İyi de biz bunu zaten 1.400 yıldır söylüyorduk!..
Ahzab suresi "Bedeni görünmesin, hür kadın incinmesin" diye buyuruyordu..
Ama bu hayasızlıklar karşısında "Ya eyyuhen-nebiyyu” ayetine başlar başlamaz “Sapık… Gerici… Yobaz!..” ilan edilen yine bizler olmadık mı!
O kirli eller, dün soyunmayı özgürlük gibi lanse edip, dişilikleriyle ön plana çıkarttıkları kadınlara bugün;
“-Bak senin bedenini kullanıyorlar, sen kadınsın! Bedeninle değil, beyninle anılmalısın. Kimseye kadınlığını kullandırtma, hatta sen kadın da olma, çek isyan bayrağını ne kocaya, ne babaya hiç kimseye itaat etmek zorunda değilsin!..” diye fısıldadılar..
Sonuç?
Tıpkı çıplaklıklarını kullandıkları gibi bugün de isyanlarını aynı TV, gazete, dergiler boy boy paylaşmaya başladı.
-Mobilya reklamında; "İsyan eden” bir kadın…
-Şampuan reklamında; “Kime ne benden!..” isyanıyla haykıran bir kadın…
Banka reklamında; "Kimse bana karışamaz!..” isyanıyla yürüyen bir kadın…
Saysam bitiremem!..
Sizin de dikkatinizi çeken bir çok reklam sahnesi vardır eminim.
Böylelikle isyan ettirip, aileye, kocaya karşı saldırganlaştırdıkları bu kadınlar önce soyundu, sonra isyan etti ve son olarak da “erkek”leşti…
Bu anlattığım olaylardaki taşların yerine oturması 100 senede anca oldu..
Ve bugün hedefledikleri son sahnelerini sergilediler.
"ERKEK KADINLAR!"
Aile yok, başına buyruk, eş yok, çocuk yok!..
Aileyi, nesli, nüfusu yok etmek, kadını yuvadan koparmak ile mümkündü, nitekim başardılar.
Öyle bir erkek ruha büründüler ki, erkeklerden tiksindiler.
Çünkü kendi hemcinslerine ilgi duymaları gerekiyordu..
"Tek tip insan modeli" amaçları için erkeklerin kadınlaşması, kadınların erkekleşmesi lazımdı.
Neden "LGBT" deyince aklımıza bir tek gay erkekler geliyor ki?
Bakın "L" ile başlayan bu ifade, ilk kadın eşcinselleri temsil ediyor oysa ki.
Ne acıdır ki ergen kızlarımızdan, yaşı ilerleyen kadınlarımıza kadar bu akıma mensup bir çok kişi ile iç içe yaşıyoruz artık…
Evvelce bedenlerine ve çıplaklıklarına yatırım yaptıkları kadınları, bugün amaçlarına hizmet eden cinsiyetsiz ve ruhsuz bir hale getirdiler.
Çünkü "Şeytan" böyle buyurdu…
.
Yağmur İbiç Mirzayeva, dikGAZETE.com
"Soyun, isyan et, erkeğe dönüş..
İşte bir kadının evrimi..!” diye başlamak istiyorum kelâma..
Bu sloganı seçme sebebim, son zamanlarda gördüğüm değişik kadın tipleri oldu…
Sizin de dikkatinizi çekiyor mu bilmem!
O kadar fazla, erkek gibi kısa saçlı, gömlekli, hareket ve tavırları sert, başka bir kadınla ilişki yaşayacak kadar fıtratından çıkmış kimlikte kadın ama ruh ve bedenen erkekleşmiş sözde kadınlar sardı dört bir yanı…
Özellikle lise çağındaki genç kızlarımız, tavır ve görünüş olarak "hanım" fıtratlarından çok uzaklar ve ne yazık ki onların da bir çoğu hemcinslerine ilgi duyar hale gelmiş.
İyi ama neden?
Gökten zembille inmedi ki bu insanlar..
“Ne oldu da toplumumuzda korkunç bir cinsiyet karmaşası yaşanmaya başladı?” diye düşününce şu korkunç gerçeklerle karşılaştım..
Bugüne kadar “Kadın” denilen varlığı öyle kullandılar, öyle kullandılar ki tabiri caizse limon gibi suyunu sıkıp çıkardılar.
Bundan yıllaaar yıllar önceki dergi, gazete ve TV reklamlarına bakınca;
Kadınları sadece çıplaklıkları ile birer obje haline getirmek istediklerini görüyoruz ve başardılar da..
Bir firma otomobil üretiyor, haliyle bunun reklamını yapacak, hop oturtuyor üzerine bikinili bir kadın..
Araba yahu bu! Üzerinde kadının işi ne!..
Otomobil, motosiklet fuarlarında arabadan çok, çıplak mankenler görmüyor muyuz!..
“Niye alt tarafı kaportasına, jantına bakılan bu makineleri mayolu kadınlar tanıtır” oturup düşünen oldu mu Allah aşkına!..
Ya dondurma reklamları?
Neden her biri, uzaktan dumanlar içinde yürüyen kadınların şehvetle dondurmayı ısırmasıyla başlar?
Niye?
Dondurma bu ya!
Yani biri de çıkıp demedi ki "Yahu ben serinlemek için çocuğuma dondurma alıyorum, bu tarz davranışların alacağım ürünle ne alakası var?"
Kadınlar da ses çıkarmadı ki bu duruma..
“Son model araba pazarlanırken ben niye iç çamaşırımla üzerinde oturuyorum ki?” demedi..
“Bu araba pazarlanacaksa eğer, madem beni de çalıştırmak istiyorsunuz ben bunu bilgimle, diksiyonumla, anlatımımla satabilirim neden soyunmalıyım ki?” demedi..
Sonunda ne oldu!..
Tam da planladıkları gibi sonradan çoook modern (!) kafalarına dank etti/ettirdiler!
Zamanında “Özgürüz… Soyunuruz!..” naraları atan o riyakâr dilleri bugün;
"-Bizler eşya değiliz, bizler obje değiliz, bizim bedenimizi kullanamazsınız" pankartlarıyla isyanlara başladılar.
İyi de biz bunu zaten 1.400 yıldır söylüyorduk!..
Ahzab suresi "Bedeni görünmesin, hür kadın incinmesin" diye buyuruyordu..
Ama bu hayasızlıklar karşısında "Ya eyyuhen-nebiyyu” ayetine başlar başlamaz “Sapık… Gerici… Yobaz!..” ilan edilen yine bizler olmadık mı!
O kirli eller, dün soyunmayı özgürlük gibi lanse edip, dişilikleriyle ön plana çıkarttıkları kadınlara bugün;
“-Bak senin bedenini kullanıyorlar, sen kadınsın! Bedeninle değil, beyninle anılmalısın. Kimseye kadınlığını kullandırtma, hatta sen kadın da olma, çek isyan bayrağını ne kocaya, ne babaya hiç kimseye itaat etmek zorunda değilsin!..” diye fısıldadılar..
Sonuç?
Tıpkı çıplaklıklarını kullandıkları gibi bugün de isyanlarını aynı TV, gazete, dergiler boy boy paylaşmaya başladı.
-Mobilya reklamında; "İsyan eden” bir kadın…
-Şampuan reklamında; “Kime ne benden!..” isyanıyla haykıran bir kadın…
Banka reklamında; "Kimse bana karışamaz!..” isyanıyla yürüyen bir kadın…
Saysam bitiremem!..
Sizin de dikkatinizi çeken bir çok reklam sahnesi vardır eminim.
Böylelikle isyan ettirip, aileye, kocaya karşı saldırganlaştırdıkları bu kadınlar önce soyundu, sonra isyan etti ve son olarak da “erkek”leşti…
Bu anlattığım olaylardaki taşların yerine oturması 100 senede anca oldu..
Ve bugün hedefledikleri son sahnelerini sergilediler.
"ERKEK KADINLAR!"
Aile yok, başına buyruk, eş yok, çocuk yok!..
Aileyi, nesli, nüfusu yok etmek, kadını yuvadan koparmak ile mümkündü, nitekim başardılar.
Öyle bir erkek ruha büründüler ki, erkeklerden tiksindiler.
Çünkü kendi hemcinslerine ilgi duymaları gerekiyordu..
"Tek tip insan modeli" amaçları için erkeklerin kadınlaşması, kadınların erkekleşmesi lazımdı.
Neden "LGBT" deyince aklımıza bir tek gay erkekler geliyor ki?
Bakın "L" ile başlayan bu ifade, ilk kadın eşcinselleri temsil ediyor oysa ki.
Ne acıdır ki ergen kızlarımızdan, yaşı ilerleyen kadınlarımıza kadar bu akıma mensup bir çok kişi ile iç içe yaşıyoruz artık…
Evvelce bedenlerine ve çıplaklıklarına yatırım yaptıkları kadınları, bugün amaçlarına hizmet eden cinsiyetsiz ve ruhsuz bir hale getirdiler.
Çünkü "Şeytan" böyle buyurdu…
.
Yağmur İbiç Mirzayeva, dikGAZETE.com