Eve dönüş yolu
Eve dönüş yolu
- 22-09-2022 06:08
- 2546
- 22-09-2022 06:08
- 2546
Yeryüzü ne olduğuna bakar!
Gökyüzü ise ne öğrenildiğine...
Başkasının saatiyle hayata gecikmeyiz. Bizi kandırıyorlar. Bi gülmeden dinleyin n’olur…
Ziller çalıyor!..
Çok değil az vakit sonra bu nereden geldiğini bilmediğim ama emin olduğum bilgiye göre…
Arayıp durduğumuz eve dönüş yolumuz için…
Evimiz nerede!..
Evimiz, içinde uyuduğumuz yer değil uyandığımız yer…
Korku tüneline girdiğimiz dünyanın son çeyreğinde evimiz sığındığımız yer…
Sükunete davet etmek boşuna goygoycuları, anlamaya davet etmek boşuna; çılgınlar gibi eğlenenleri…
Zaten niyetimiz tat kaçırmak değil
Düpedüz evini arıyor cancağızımız…
Sadece farkında değil.
Yol güzel…
Yolcu nerede!
Yolcu lay-lay-laa diye yürürken yolda hoşlandığına takılmış…
Hoşlandı mı insan biter; o andan sonra aklına hiiiç kötü bi-şey gelmez, daha doğrusu aklına hiç bi-şey gelmez; o saatten sonra her şey insanın başına gelir…
Hani ev hani yol!..
Etrafta kurtlar.
Ev deyince insanın aklına aile geliyor ama yol tek kişilik...
Ev bir vakit önce çıktığın, hapisler yaşadığın olana bitene takıldığın yerden uzak…
“Git de gel” denmiş; “hele bi git de gel”!..
Gitmek kolay dönmek zor.
Yolda bazı işaretler… Size özel, anladığınız dilden…
Ama tüm işaretler gizli…
Biraz tatlı canınızı yoracağız tabii ki…
Bi-zahmet diyeceğiz…
Giderken başın dikti, gururluydun…
Çaresizliğinde bile yoldaşların vardı.
Ama dönüş yalnız.
Dönüş iki yanlışın bir doğruyu götürmediği ama doğruların gizlendiği engellerle dolu…
Dönüş rüyalarında, görmediğin diyarlar, gizli patikalar…
Dönüş teferruat…
Cevabını duymaya hazır olmadığın sorular içerir.
Eve dönmek zahmetlidir.
Başkasının saatiyle gecikmezsin.
Herkesin kendi saati vardır.
Evimiz bizi bekliyor; tamam han güzel, akış hoş…
Yahut zahmetli, acı dolu; bitse de gitsek.
Değil efendim değil; kendini kaybetmişsin!..
Sadece yol, sandığın kadar uzun değil.
Ya-Hû; şimdi ben yapayım; her ileri sürdüğüm fikir için izafiyet teoremi mi geliştireyim!..
Sonuca götüren şey biçimin ta kendisidir diyorum…
Hem zaten açıkla dediğiniz her şeyi kısa bir süre sonra deneyimlemek kim ister ki!..
Yolunuz mutsuz ama bahtiyar ise…
Eviniz şuracıkta...
Yolunuzun maşallahı varsa ev biraz uzar...
Gülmeden dinleyiverin dedim, şimdi de anlaşılamıyorum.
Zaten herkes kendi yoluna gidecek bari hoş sedamız olsun…
Ne meraklıymışız çetrefile…
Ben gidiyorum.
.
Arzu Leyal, dikGAZETE.com
Yeryüzü ne olduğuna bakar!
Gökyüzü ise ne öğrenildiğine...
Başkasının saatiyle hayata gecikmeyiz. Bizi kandırıyorlar. Bi gülmeden dinleyin n’olur…
Ziller çalıyor!..
Çok değil az vakit sonra bu nereden geldiğini bilmediğim ama emin olduğum bilgiye göre…
Arayıp durduğumuz eve dönüş yolumuz için…
Evimiz nerede!..
Evimiz, içinde uyuduğumuz yer değil uyandığımız yer…
Korku tüneline girdiğimiz dünyanın son çeyreğinde evimiz sığındığımız yer…
Sükunete davet etmek boşuna goygoycuları, anlamaya davet etmek boşuna; çılgınlar gibi eğlenenleri…
Zaten niyetimiz tat kaçırmak değil
Düpedüz evini arıyor cancağızımız…
Sadece farkında değil.
Yol güzel…
Yolcu nerede!
Yolcu lay-lay-laa diye yürürken yolda hoşlandığına takılmış…
Hoşlandı mı insan biter; o andan sonra aklına hiiiç kötü bi-şey gelmez, daha doğrusu aklına hiç bi-şey gelmez; o saatten sonra her şey insanın başına gelir…
Hani ev hani yol!..
Etrafta kurtlar.
Ev deyince insanın aklına aile geliyor ama yol tek kişilik...
Ev bir vakit önce çıktığın, hapisler yaşadığın olana bitene takıldığın yerden uzak…
“Git de gel” denmiş; “hele bi git de gel”!..
Gitmek kolay dönmek zor.
Yolda bazı işaretler… Size özel, anladığınız dilden…
Ama tüm işaretler gizli…
Biraz tatlı canınızı yoracağız tabii ki…
Bi-zahmet diyeceğiz…
Giderken başın dikti, gururluydun…
Çaresizliğinde bile yoldaşların vardı.
Ama dönüş yalnız.
Dönüş iki yanlışın bir doğruyu götürmediği ama doğruların gizlendiği engellerle dolu…
Dönüş rüyalarında, görmediğin diyarlar, gizli patikalar…
Dönüş teferruat…
Cevabını duymaya hazır olmadığın sorular içerir.
Eve dönmek zahmetlidir.
Başkasının saatiyle gecikmezsin.
Herkesin kendi saati vardır.
Evimiz bizi bekliyor; tamam han güzel, akış hoş…
Yahut zahmetli, acı dolu; bitse de gitsek.
Değil efendim değil; kendini kaybetmişsin!..
Sadece yol, sandığın kadar uzun değil.
Ya-Hû; şimdi ben yapayım; her ileri sürdüğüm fikir için izafiyet teoremi mi geliştireyim!..
Sonuca götüren şey biçimin ta kendisidir diyorum…
Hem zaten açıkla dediğiniz her şeyi kısa bir süre sonra deneyimlemek kim ister ki!..
Yolunuz mutsuz ama bahtiyar ise…
Eviniz şuracıkta...
Yolunuzun maşallahı varsa ev biraz uzar...
Gülmeden dinleyiverin dedim, şimdi de anlaşılamıyorum.
Zaten herkes kendi yoluna gidecek bari hoş sedamız olsun…