Fırınlar vatandaşın ekmeği ile neden oynuyor!

Fırınlar vatandaşın ekmeği ile neden oynuyor!

Fırınlar vatandaşın ekmeği ile neden oynuyor! Fırınlar vatandaşın ekmeği ile neden oynuyor!

Zamlı bir güne daha merhaba; 20 Mayıs itibari ile İstanbul’un Pendik ilçesinde ekmeğe zam geldi. Şu an 1 adet ekmeğin güncel fiyatı “4 TL.”! Bir önceki “2022 ilk yarısı geçim sıkıntıları” başlıklı yazımızda, un fiyatları ile ilgili bir gerçeğe dikkat çekerek bazı rakamlar vermiştim.

Devletin un desteğine rağmen ekmeğe zam geleceği de belliydi. Doymak bilmiyorlar!..

Ekmek fırınları için kârlarına kâr katan şu mesele var bir de;

Ekmek fiyatları, İstanbul’da her semtte farklı tarifelerde uygulanmakta. Aynı gramajdaki aynı ekmek bakkal, market, özellikle de zincir marketlerde tamamen birbirinden farklı fiyatlarla satılmaktadır.

Mesela; bir semtteki ekmeğin fiyatı, o semtin fırınlarında “3,5 TL” ise bakkal, markette de aynı fiyata satılmakta, aynı semtteki zincir marketler ise aynı ekmeği, bu fiyatın daha da altında müşterilerine üstelik de “kdv fişi” ile satmakta; zurnanın zırt dediği yer ise şurası; “bu marketler, ekmeği nereden ve kaça tedarik ederek oradaki fırından daha düşük fiyatla satabiliyor?” cevap çok basit; aynı semtteki o ekmeği, fişsiz, faturasız “3.5 - 4 TL” fiyatla satan aynı fırından. 

Peki şimdi soralım; Marketlerde “2.75”, “3”, “3.25”ten satılan ekmeği vatandaş, fırınlardan bu fiyatlara neden alamıyor?

Neden markete düşük fiyatla ekmek veren bir fırın, vatandaşa ekmeğini en yüksek fiyattan satıyor?

Bu açıdan bakınca, fırınların toptan ve perakende satış dengelemesinin yapılması ya da “rekabet” konusunda farklı bir düzenlemeye gidilmesi ya da ekmek fırını dışı diğer ekmek satış yerlerinin altında bir fiyat uygulanmayacaksa, fırından perakende ekmek satışının önlenmesi gerekiyor!

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı’nın her şeyi bildiği halde ısrarla zam peşine koşturmasının arkasında ne yatıyor?

Fırınlar, neden zam için her yeri ayağa kaldırıyorlar?

2020 yılı ile 2022 yılı arasındaki fırıncıların kâr oranlarına bakılması gerekmekte olduğunu düşünüyorum. Kendi içimizde enflasyonu bahane ederek fiyat ortalamalarını yükseltmekteyiz. “1 kuru soğan, 1 ekmek yeter” lafı, artık esnaflar sayesinde geride kalıyor.

Pastanecilerin yakındığı bir durumdan da söz etmek istiyorum.

Fırınlarda poğaça veya simit tarzı pastane mamüllerinin satışların yapılmasını istemiyorlar. Birçok fırında bu tür satışlar yapılmaktadır; yasal olarak da buna engel bir durum yok ancak pastaneler ekmek satsa o da farklı bir durum ortaya çıkaracak ve fırıncılar da buna karşı çıkacaklar haklı olarak!

Burada pastane işletmecilerini koruyacak bir düzenleme getirilerek fırınların da pastanelerin alanına girmeden satış yapmaları sağlanmalı ve düzenlmeye uymayanların ruhsatlarının iptal edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Her işletmenin çapını aşmadan ruhsat almaları gerektiği tarafındayım. Bir fırın, ekmek çeşitlerinin hepsini üretsin ama farklı bir işletmenin sattığı ürünleri üreterek satmasın.

Ve kimse vatandaşın ekmeği ile oynamasın.

.

Yunus Şanlı, dikGAZETE.com

Zamlı bir güne daha merhaba; 20 Mayıs itibari ile İstanbul’un Pendik ilçesinde ekmeğe zam geldi. Şu an 1 adet ekmeğin güncel fiyatı “4 TL.”! Bir önceki “2022 ilk yarısı geçim sıkıntıları” başlıklı yazımızda, un fiyatları ile ilgili bir gerçeğe dikkat çekerek bazı rakamlar vermiştim.

Devletin un desteğine rağmen ekmeğe zam geleceği de belliydi. Doymak bilmiyorlar!..

Ekmek fırınları için kârlarına kâr katan şu mesele var bir de;

Ekmek fiyatları, İstanbul’da her semtte farklı tarifelerde uygulanmakta. Aynı gramajdaki aynı ekmek bakkal, market, özellikle de zincir marketlerde tamamen birbirinden farklı fiyatlarla satılmaktadır.

Mesela; bir semtteki ekmeğin fiyatı, o semtin fırınlarında “3,5 TL” ise bakkal, markette de aynı fiyata satılmakta, aynı semtteki zincir marketler ise aynı ekmeği, bu fiyatın daha da altında müşterilerine üstelik de “kdv fişi” ile satmakta; zurnanın zırt dediği yer ise şurası; “bu marketler, ekmeği nereden ve kaça tedarik ederek oradaki fırından daha düşük fiyatla satabiliyor?” cevap çok basit; aynı semtteki o ekmeği, fişsiz, faturasız “3.5 - 4 TL” fiyatla satan aynı fırından. 

Peki şimdi soralım; Marketlerde “2.75”, “3”, “3.25”ten satılan ekmeği vatandaş, fırınlardan bu fiyatlara neden alamıyor?

Neden markete düşük fiyatla ekmek veren bir fırın, vatandaşa ekmeğini en yüksek fiyattan satıyor?

Bu açıdan bakınca, fırınların toptan ve perakende satış dengelemesinin yapılması ya da “rekabet” konusunda farklı bir düzenlemeye gidilmesi ya da ekmek fırını dışı diğer ekmek satış yerlerinin altında bir fiyat uygulanmayacaksa, fırından perakende ekmek satışının önlenmesi gerekiyor!

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı’nın her şeyi bildiği halde ısrarla zam peşine koşturmasının arkasında ne yatıyor?

Fırınlar, neden zam için her yeri ayağa kaldırıyorlar?

2020 yılı ile 2022 yılı arasındaki fırıncıların kâr oranlarına bakılması gerekmekte olduğunu düşünüyorum. Kendi içimizde enflasyonu bahane ederek fiyat ortalamalarını yükseltmekteyiz. “1 kuru soğan, 1 ekmek yeter” lafı, artık esnaflar sayesinde geride kalıyor.

Pastanecilerin yakındığı bir durumdan da söz etmek istiyorum.

Fırınlarda poğaça veya simit tarzı pastane mamüllerinin satışların yapılmasını istemiyorlar. Birçok fırında bu tür satışlar yapılmaktadır; yasal olarak da buna engel bir durum yok ancak pastaneler ekmek satsa o da farklı bir durum ortaya çıkaracak ve fırıncılar da buna karşı çıkacaklar haklı olarak!

Burada pastane işletmecilerini koruyacak bir düzenleme getirilerek fırınların da pastanelerin alanına girmeden satış yapmaları sağlanmalı ve düzenlmeye uymayanların ruhsatlarının iptal edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Her işletmenin çapını aşmadan ruhsat almaları gerektiği tarafındayım. Bir fırın, ekmek çeşitlerinin hepsini üretsin ama farklı bir işletmenin sattığı ürünleri üreterek satmasın.

Ve kimse vatandaşın ekmeği ile oynamasın.

.

Yunus Şanlı, dikGAZETE.com