Futbolu 'çekirge' yaptık ya!..
Futbolu 'çekirge' yaptık ya!..
- 13-12-2015 22:32
- 346
- 13-12-2015 22:32
- 346
Sporun sadece futbolla, futbola merakınız-desteğinizin sadece bir takımın başarısı ile sınırlı olmaması gerektiğinin önemine, sıkça bu ‘köşede’ vurgu yapmaktayız.
Tuttuğunuz takım her ne kadar Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor olsa da, spora yakınlığınız ‘fanatiklik’ kimliğinden çıkmadığı sürece, sıkıntınız devam ediyor demektir.
Nedir bu sıkıntıyı gerektirecek haller? Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne vedası, Beşiktaş’ın Avrupa Ligi sürprizi... Oldu mu şimdi, yani! Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi Gruplarından çıkması, ne kadar hüzne gark olan gönüllere su serper!
Takımlarımızın elde ettiği sonuçlar, futbolumuzun ‘bireysel’ yenilgisi ile bağdaştıra dursun, kimse kimseye ‘kanmasın’, süreç tamamen dünün devamı niteliğinde.
Vazgeçilmeli artık acındırma edebiyatından. Bugün içinde yaşadıklarımız, dünün devamı niteliğinde. Siz ne verirseniz, onu alırsınız... Neyi düşünürseniz, onu yaşarsınız... Kısacası hiçbir olay sebepsiz değil.
Her hafta Süper Ligde lider değişiyor, takımları sonuca götüren golleri yabancı transferler, kısır bir performansla gerçekleştiriyor. Kısaca takım sporu tanımına uyan futbolda, bireysel hatalar, sonucu belirliyor...
Böyle bir durum söz konusu iken ‘Galatasaray ve Beşiktaş’ın Avrupa Liginde ne işi olabilir!’ diyesi geliyor insanın. ‘Bir sıçrar, iki sıçrar örnekleri ile neden çekirgeyi kahraman yapma gereği duyulur ki? Demek oluyor ki, yaşanan süreç ve gelişmeler gayet normal, garipsememek gerek!...
Öyle ise alışık olmalıyız artık, mevcut şartların vereceği sonuçlara. ‘Ne kadar ekmek, o kadar köfte’ örneğinin hatırlatmalarının önemi bir yere kadar olsa da...
Bir tarafta takımlarımız, diğer yanda Milli Takım. Ay-yıldızlı ekibin Avrupa Şampiyonası vizesi almasının ‘heyecanı’ sıcaklığını korurken, dün akşam EURO 2016’nın kura çekimi vardı. Fransa’nın ev sahipliğini yapacağı organizasyonda, Ay-yıldızlı ekibimizi zorlu rakipler, maçlar bekliyor...
Yine merak konusu, ay-yıldızlı ekibimizin ‘kalite seviyesi’ tartışılan ligde yer alan oyunculardan kurulu takımla ne kadar başarılı olup-olmayacağı!
Milli takımın başarısında sporcunun bireysel başarısı kadar teknik direktörün rolü de önem kazanıyor. Ay-yıldızlı ekibe baktığımızda, özellikle gurbetçe oyuncu sayısındaki bariz artış göze çarpmakta. Bu da demek oluyor ki, yurtdışında faaliyet gösteren oyuncularımızın performansı önemli.
Futbolda dünün kadar bugünün de değeri önemli. Avrupa’ya veda eden Beşiktaş’ın imdadına şimdi Galatasaray yetişti. Her iki ekip yarın karşı karşıya gelecek.
Futbol kalitesi bir yana, maçın derbi oluşu, mücadelenin ‘heyecan’ boyutunu artırmakta. Kısacası, bir kez daha futbolumuzu ‘anlık’ kurtarmanın bir bahanesi mi olacak ‘derbi’?
*****
Twitter-Facebook: ahmetgulumseyen Sporun sadece futbolla, futbola merakınız-desteğinizin sadece bir takımın başarısı ile sınırlı olmaması gerektiğinin önemine, sıkça bu ‘köşede’ vurgu yapmaktayız.
Tuttuğunuz takım her ne kadar Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor olsa da, spora yakınlığınız ‘fanatiklik’ kimliğinden çıkmadığı sürece, sıkıntınız devam ediyor demektir.
Nedir bu sıkıntıyı gerektirecek haller? Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne vedası, Beşiktaş’ın Avrupa Ligi sürprizi... Oldu mu şimdi, yani! Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi Gruplarından çıkması, ne kadar hüzne gark olan gönüllere su serper!
Takımlarımızın elde ettiği sonuçlar, futbolumuzun ‘bireysel’ yenilgisi ile bağdaştıra dursun, kimse kimseye ‘kanmasın’, süreç tamamen dünün devamı niteliğinde.
Vazgeçilmeli artık acındırma edebiyatından. Bugün içinde yaşadıklarımız, dünün devamı niteliğinde. Siz ne verirseniz, onu alırsınız... Neyi düşünürseniz, onu yaşarsınız... Kısacası hiçbir olay sebepsiz değil.
Her hafta Süper Ligde lider değişiyor, takımları sonuca götüren golleri yabancı transferler, kısır bir performansla gerçekleştiriyor. Kısaca takım sporu tanımına uyan futbolda, bireysel hatalar, sonucu belirliyor...
Böyle bir durum söz konusu iken ‘Galatasaray ve Beşiktaş’ın Avrupa Liginde ne işi olabilir!’ diyesi geliyor insanın. ‘Bir sıçrar, iki sıçrar örnekleri ile neden çekirgeyi kahraman yapma gereği duyulur ki? Demek oluyor ki, yaşanan süreç ve gelişmeler gayet normal, garipsememek gerek!...
Öyle ise alışık olmalıyız artık, mevcut şartların vereceği sonuçlara. ‘Ne kadar ekmek, o kadar köfte’ örneğinin hatırlatmalarının önemi bir yere kadar olsa da...
Bir tarafta takımlarımız, diğer yanda Milli Takım. Ay-yıldızlı ekibin Avrupa Şampiyonası vizesi almasının ‘heyecanı’ sıcaklığını korurken, dün akşam EURO 2016’nın kura çekimi vardı. Fransa’nın ev sahipliğini yapacağı organizasyonda, Ay-yıldızlı ekibimizi zorlu rakipler, maçlar bekliyor...
Yine merak konusu, ay-yıldızlı ekibimizin ‘kalite seviyesi’ tartışılan ligde yer alan oyunculardan kurulu takımla ne kadar başarılı olup-olmayacağı!
Milli takımın başarısında sporcunun bireysel başarısı kadar teknik direktörün rolü de önem kazanıyor. Ay-yıldızlı ekibe baktığımızda, özellikle gurbetçe oyuncu sayısındaki bariz artış göze çarpmakta. Bu da demek oluyor ki, yurtdışında faaliyet gösteren oyuncularımızın performansı önemli.
Futbolda dünün kadar bugünün de değeri önemli. Avrupa’ya veda eden Beşiktaş’ın imdadına şimdi Galatasaray yetişti. Her iki ekip yarın karşı karşıya gelecek.
Futbol kalitesi bir yana, maçın derbi oluşu, mücadelenin ‘heyecan’ boyutunu artırmakta. Kısacası, bir kez daha futbolumuzu ‘anlık’ kurtarmanın bir bahanesi mi olacak ‘derbi’?
*****
Twitter-Facebook: ahmetgulumseyen