Galatasaray Gerçekleri
Galatasaray Gerçekleri
- 13-12-2015 00:01
- 327
- 13-12-2015 00:01
- 327
Takımlarımızın Avrupa serüvenin ilk ayağı tamamlandı. Avrupa Ligindeki temsilcimiz Fenerbahçe, son sınavını Celtic karşısında verirken, aynı ligdeki diğer ekibimiz Beşiktaş, da Lizbon karşısına ‘tamam’ veya ‘devam maçına çıktı...
Avrupa Ligi'ndeki takımlarımızın son grup maçları bir yana, Şampiyonlar Ligi'ndeki tek temsilcimiz Galatasaray’ın Kazakistan ekibi Astana karşısındaki mücadelesinin ayrıntıları dikkat çekiyor.
Galatasaray açılımını eldeki mevcut kadro yapısı ve kalitesi ile değerlendirelim.
"Tecrübe ise işte size tecrübe" denilecek bir kadroya sahip sarı-kırmızılı ekip. Bu tecrübenin tek başına yetmeyeceğini, Aslan’ın son maçında bir kez daha, bir yere kadar yeterli olacağını gördük...
"Tecrübe ise işte size tecrübe" denilecek bir kadroya sahip sarı-kırmızılı ekip. Bu tecrübenin tek başına yetmeyeceğini, Aslan’ın son maçında bir kez daha, bir yere kadar yeterli olacağını gördük...
Tıpkı diğer maçlarda olduğu gibi, Galatasaray’da yine kurtarıcı gözüyle bakılan isimler kaleci Muslera, gol yollarında Selçuk, Sneijder. Maçı izlerken, Burak Yılmaz ve Podolski ‘ne iş yapar?’ sorusunu, kendi kendimize sormadan edemedik…
Maçın önemi de, rakibin kalitesi düzeyi de ortadaydı. Siz eğer bir ‘kaza’ sonucu rakibe yenilirseniz, bu Avrupa’ya veda anlamına geliyordu. Diğer ifade ile bu maç, üzerinde çokça düşünülmesi-çalışılması gereken bir konumda oynandı.
Beklentilerin çok gerisinde bir Galatasaray! Ne yapacaktı takımın teknik direktörü Mustafa Denizli? ‘Çıkıp kendisi mi oynayacaktı!’ diyesi geliyor insanın ama bunu ne bizim sorma ne de Sayın Denizli’nin cevaplama hakkı var. Neden?
Şimdi Galatasaray camiası aynaya bakma, yapılanları kendi içinde ‘sorgulama’ durumunda. Bu takımın ‘kadro’ yapısı olarak sıkıntıları ortada iken, ‘Ben her türlü şartlarda çalışmaya hazırım-razıyım’ dercesine ‘imza’ atan bir teknik adam. Bu demek oluyor ki, şikâyet etmek gibi bir durum, ‘lüks’ olarak kayda geçer…
Adı geçen teknik direktör kim; Mustafa Denizli. Sayın Denizli Astana maçını geniş bir şekilde yorumladı. Geniş kelimesi karşılığı ‘içini döktü’. Açıklamaların tamamına değinirsek, yazımızı üç günlük seri haline gelir ki, buna gerek yok. Neden?
Galatasaray Teknik Direktörü Denizli’nin ‘Beni yetiştiren bu camianın her an yanında olacağım…’ sözüne eyvallah… ‘Ligin ilk yarısına kadar ihtiyacımız belli olur…’ açıklamalarına da eyvallah. Sahi ‘tozpembe’ bir tablo sergileniyor ise, problem yok demek! Peki, aksaklığa neden olan durum ne? Teknik direktöründen başkanına kadar gerçeklerle yüzleşme gerekliliği. Nasıl yani?
Başkan Dursun Özbek, UEFA Finansal Fair Play Kriterleri ile ilgili ‘Biz yeni yönetim olarak, geçmişten gelen zararları 3 yıl içinde telafi edeceğiz…’ açıklaması, icraatları tartışılan Galatasaray’ın, kısa süreli ‘düşünce’ ve ‘başarısını’ tartışılır. Sözün özü, cim-bom için parlak gelecek bir başka bahara, vesselam…
*****
Twitter-Facebook: ahmetgulumseyen Takımlarımızın Avrupa serüvenin ilk ayağı tamamlandı. Avrupa Ligindeki temsilcimiz Fenerbahçe, son sınavını Celtic karşısında verirken, aynı ligdeki diğer ekibimiz Beşiktaş, da Lizbon karşısına ‘tamam’ veya ‘devam maçına çıktı...
Avrupa Ligi'ndeki takımlarımızın son grup maçları bir yana, Şampiyonlar Ligi'ndeki tek temsilcimiz Galatasaray’ın Kazakistan ekibi Astana karşısındaki mücadelesinin ayrıntıları dikkat çekiyor.
Galatasaray açılımını eldeki mevcut kadro yapısı ve kalitesi ile değerlendirelim.
"Tecrübe ise işte size tecrübe" denilecek bir kadroya sahip sarı-kırmızılı ekip. Bu tecrübenin tek başına yetmeyeceğini, Aslan’ın son maçında bir kez daha, bir yere kadar yeterli olacağını gördük...
"Tecrübe ise işte size tecrübe" denilecek bir kadroya sahip sarı-kırmızılı ekip. Bu tecrübenin tek başına yetmeyeceğini, Aslan’ın son maçında bir kez daha, bir yere kadar yeterli olacağını gördük...
Tıpkı diğer maçlarda olduğu gibi, Galatasaray’da yine kurtarıcı gözüyle bakılan isimler kaleci Muslera, gol yollarında Selçuk, Sneijder. Maçı izlerken, Burak Yılmaz ve Podolski ‘ne iş yapar?’ sorusunu, kendi kendimize sormadan edemedik…
Maçın önemi de, rakibin kalitesi düzeyi de ortadaydı. Siz eğer bir ‘kaza’ sonucu rakibe yenilirseniz, bu Avrupa’ya veda anlamına geliyordu. Diğer ifade ile bu maç, üzerinde çokça düşünülmesi-çalışılması gereken bir konumda oynandı.
Beklentilerin çok gerisinde bir Galatasaray! Ne yapacaktı takımın teknik direktörü Mustafa Denizli? ‘Çıkıp kendisi mi oynayacaktı!’ diyesi geliyor insanın ama bunu ne bizim sorma ne de Sayın Denizli’nin cevaplama hakkı var. Neden?
Şimdi Galatasaray camiası aynaya bakma, yapılanları kendi içinde ‘sorgulama’ durumunda. Bu takımın ‘kadro’ yapısı olarak sıkıntıları ortada iken, ‘Ben her türlü şartlarda çalışmaya hazırım-razıyım’ dercesine ‘imza’ atan bir teknik adam. Bu demek oluyor ki, şikâyet etmek gibi bir durum, ‘lüks’ olarak kayda geçer…
Adı geçen teknik direktör kim; Mustafa Denizli. Sayın Denizli Astana maçını geniş bir şekilde yorumladı. Geniş kelimesi karşılığı ‘içini döktü’. Açıklamaların tamamına değinirsek, yazımızı üç günlük seri haline gelir ki, buna gerek yok. Neden?
Galatasaray Teknik Direktörü Denizli’nin ‘Beni yetiştiren bu camianın her an yanında olacağım…’ sözüne eyvallah… ‘Ligin ilk yarısına kadar ihtiyacımız belli olur…’ açıklamalarına da eyvallah. Sahi ‘tozpembe’ bir tablo sergileniyor ise, problem yok demek! Peki, aksaklığa neden olan durum ne? Teknik direktöründen başkanına kadar gerçeklerle yüzleşme gerekliliği. Nasıl yani?
Başkan Dursun Özbek, UEFA Finansal Fair Play Kriterleri ile ilgili ‘Biz yeni yönetim olarak, geçmişten gelen zararları 3 yıl içinde telafi edeceğiz…’ açıklaması, icraatları tartışılan Galatasaray’ın, kısa süreli ‘düşünce’ ve ‘başarısını’ tartışılır. Sözün özü, cim-bom için parlak gelecek bir başka bahara, vesselam…
*****
Twitter-Facebook: ahmetgulumseyen