"Derinden etkilenmek, sarsılmak" ifadeleri yaşadığımız depreme dair kullanılabilecek en anlamlı sözlerdir sanıyorum.

Genellikle, bu sözleri, yaşanan olumsuz olaylara karşı mecazi manada kullanıyoruz. 

Halbuki ifadelerin kendisini yaşamak, sözleri ağızdan çıkarmak kadar kolay olmuyormuş. 

Birkaç gün önce olumsuz olarak gördüğümüz pek çok şeyin; arabamıza çarpan adama karşı öfkemizin, farklı görüşte olduğu için kırdığımız kalbin, o güzel telefon için dertlendigimiz günlerin ne kadar manasız olduğunu gördük.

Dünya ayaklarımızın altından kaydı. 

Özür dilemek, koşup sarılmak için vaktimiz var mıydı!..

Canımız, canlarımızın derdindeydik yalnızca. 

Kendimiz, sevdiklerimiz, komşularımız, tanıdık, tanımadıklarımız kurtulsa yeterdi. 

Üç beş miktar para, fazladan giyecek, yiyecek, günlük kullanılan ilaçlar dahi arka planda kaldı. 

Ağlayanlarımızı teskin ettik, çocuklar korkmasın diye duygularımızı gizledik, tanımadığımıza el, yudumluk su uzattık. 

Kucakladık. 

Ailesiyle haberleşemeyene yardımcı olduk, rahatlattık.

Telefonlarla iletişim, deprem çantası hazırlığı, toplanma yeri, hasarlı binalar konusunda sınıfta kaldık ama ne kadar yardımsever, vicdanlı, fedakâr bir millet olduğumuzu bir kere daha anladık.

Dahası kendimizden vermeyi gerçekten borç bilirmişiz, farkettik. 

Onlarda olmayacağına bizde hiç olmasın diyerek elde avuçtakini paylaşmaya gönüllü olduk.

Bu yüzden uyanalım, kucaklaşmak için felaketleri beklemeyelim. 

Yanımızda taşıyamayacağımız fazlalık olan her isteğimizin, sonsuza taşımaktan utanacağımız kötü duygularımızın farkında olalım. Çünkü bizim özümüz bu değil.

Biz deprem anında evde unutulmuş kuşu kurtarmak için canını hiç etmeye razı, toplumsal duyarlılığa sahip bir milletiz.

Empoze edilen bireysellik, "özgürlük" (!) adı altında tüm değerlerden ilişiğini koparmış bir ruh bizim içimizde barınamaz. 

Köklerimiz sağlam. 

Çok şükür!

Böylelikle yaşanan her olaydan toplumsal birlik üzerine farkındalıklar çıkarabildiğimiz gibi, depreme hazır olmaya ilişkin konularda da önlem alabildiğimiz tedbirli günlere..

Hepimize geçmiş olsun!

.

Betül Özey, dikGAZETE.com

Sosyolog/Psikolog

"Derinden etkilenmek, sarsılmak" ifadeleri yaşadığımız depreme dair kullanılabilecek en anlamlı sözlerdir sanıyorum.

Genellikle, bu sözleri, yaşanan olumsuz olaylara karşı mecazi manada kullanıyoruz. 

Halbuki ifadelerin kendisini yaşamak, sözleri ağızdan çıkarmak kadar kolay olmuyormuş. 

Birkaç gün önce olumsuz olarak gördüğümüz pek çok şeyin; arabamıza çarpan adama karşı öfkemizin, farklı görüşte olduğu için kırdığımız kalbin, o güzel telefon için dertlendigimiz günlerin ne kadar manasız olduğunu gördük.

Dünya ayaklarımızın altından kaydı. 

Özür dilemek, koşup sarılmak için vaktimiz var mıydı!..

Canımız, canlarımızın derdindeydik yalnızca. 

Kendimiz, sevdiklerimiz, komşularımız, tanıdık, tanımadıklarımız kurtulsa yeterdi. 

Üç beş miktar para, fazladan giyecek, yiyecek, günlük kullanılan ilaçlar dahi arka planda kaldı. 

Ağlayanlarımızı teskin ettik, çocuklar korkmasın diye duygularımızı gizledik, tanımadığımıza el, yudumluk su uzattık. 

Kucakladık. 

Ailesiyle haberleşemeyene yardımcı olduk, rahatlattık.

Telefonlarla iletişim, deprem çantası hazırlığı, toplanma yeri, hasarlı binalar konusunda sınıfta kaldık ama ne kadar yardımsever, vicdanlı, fedakâr bir millet olduğumuzu bir kere daha anladık.

Dahası kendimizden vermeyi gerçekten borç bilirmişiz, farkettik. 

Onlarda olmayacağına bizde hiç olmasın diyerek elde avuçtakini paylaşmaya gönüllü olduk.

Bu yüzden uyanalım, kucaklaşmak için felaketleri beklemeyelim. 

Yanımızda taşıyamayacağımız fazlalık olan her isteğimizin, sonsuza taşımaktan utanacağımız kötü duygularımızın farkında olalım. Çünkü bizim özümüz bu değil.

Biz deprem anında evde unutulmuş kuşu kurtarmak için canını hiç etmeye razı, toplumsal duyarlılığa sahip bir milletiz.

Empoze edilen bireysellik, "özgürlük" (!) adı altında tüm değerlerden ilişiğini koparmış bir ruh bizim içimizde barınamaz. 

Köklerimiz sağlam. 

Çok şükür!

Böylelikle yaşanan her olaydan toplumsal birlik üzerine farkındalıklar çıkarabildiğimiz gibi, depreme hazır olmaya ilişkin konularda da önlem alabildiğimiz tedbirli günlere..

Hepimize geçmiş olsun!

.

Betül Özey, dikGAZETE.com

Sosyolog/Psikolog