Sahi, hakem hata yapar mı! Yapar mı yapar, nitekim de öyle oldu. Geçtiğimiz hafta Trabzonspor-Galatasaray maçının yönetimi ile Cüneyt Çakır, bu hafta ise Beşiktaş-Fenerbahçe maçının hakemi Halis Özkahya çift sarı kartla oyun dışı kalması gereken Beşiktaşlı oyuncu Ersan’ı oyunda tutma çabası.. 

Derbideki maçta, sadece oyunda kalan veya atılan oyuncunun dramı söz konusu değil. Her iki taraf oyuncularına kaldırılan hatalı bayraklar, maç hakkında iyi bir intiba oluşmamaktan öte, tartışma zemini oluşturdu. 

Dikkat edin ligin daha henüz altıncı haftası geride kaldı. Hakemler verdikleri kararlarla, spor yorumcusundan-sokaktaki vatandaşa kadar herkes ‘futbolun’ konuşulması-bilinmesi gerekenlerin dışında her işleri konuşuyor. Ondan sonra diyoruz ki, ‘Futbolda Dünya klasmanında neden üçüncü sınıf konumdayız…’ 

‘Futbolumuz nasıl gelişir?’ Şimdi soruyorum kaç yıldır bu tür ‘düzmece’ sorular gündeme geldi. Değişen bir şey yok. Sonuç hep aynı! Bu gidişle de değişeceği yok gibi. 

Peki, hiç mi umut ışığı yok? Var tabii. İşte o radikal dediğimiz, sonuç veren icraat; ‘Sorumluların elini taşın altına koyması.’

Hakemler verdikleri kararlarda hata yapabilirler? Bu yapılan hatanın art niyet mi, yorum farkı mı bunu ayırt etmek gerekiyor. Eğer bir pozisyonda ceza sahasında elle oynama var ise bunun ‘tartışacak-yorumlanacak’ yanı yok.  Kural kitabında belirtilmiştir. Elle oynamanın karşılığı penaltıdır….

Hal böyle iken biz kalkıp, neyi niçin tartışıyoruz! Tabii bunu söylemek çok kolay olduğu gibi sahada uygulamak o derece de zor. İşte o zorluğu uygulayan ‘hakem’ kimliğine bürünüyor. Yani adalet dağıtıyor. Diğeri tanıma giren ise ‘oyunu’ kuralına göre uygulamayan, ‘eyyamcı’ gibi ağır tanımlara muhatap oluyor…

Hakemin hata yapma şansı yoktur tabii… Yapılanları hata olmaktan çıkaran ise, dört büyük takıma tanınan ayrıcalık, ev sahibi olma konumu ve diğerleri. Ondan sonra kaliteden bahset. Bu da mümkün değil. Hani biz ‘profesyonel’ olmuştuk. Söz nereye dönüp-dolaşıp geliyor; ‘Amatör zihniyetli elemanlarla profesyonel iş yapamazsınız.’ 

Bugün ve yarın takımlarımızın Avrupa maçları var. Hakem hataları gündemi şimdilik rafa. Bu rafa kalkması, tekrar inmeyecek anlamına gelmeyecek tabii. Hafta sonu maçlarda yine konuşulacaktır. Peki ne zamana kadar? Kim kendine ‘rant’ çıkarmayı bırakırsa, işte o vakte kadar, vesselam…

deneme bonusu veren siteler - güvenilir bahis siteleri - illegal bahis siteleri - canlı bahis siteleri - bahis siteleri - kaçak iddaa siteleri - kaçak bahis siteleri - canlı casino siteleri

Sahi, hakem hata yapar mı! Yapar mı yapar, nitekim de öyle oldu. Geçtiğimiz hafta Trabzonspor-Galatasaray maçının yönetimi ile Cüneyt Çakır, bu hafta ise Beşiktaş-Fenerbahçe maçının hakemi Halis Özkahya çift sarı kartla oyun dışı kalması gereken Beşiktaşlı oyuncu Ersan’ı oyunda tutma çabası.. 

Derbideki maçta, sadece oyunda kalan veya atılan oyuncunun dramı söz konusu değil. Her iki taraf oyuncularına kaldırılan hatalı bayraklar, maç hakkında iyi bir intiba oluşmamaktan öte, tartışma zemini oluşturdu. 

Dikkat edin ligin daha henüz altıncı haftası geride kaldı. Hakemler verdikleri kararlarla, spor yorumcusundan-sokaktaki vatandaşa kadar herkes ‘futbolun’ konuşulması-bilinmesi gerekenlerin dışında her işleri konuşuyor. Ondan sonra diyoruz ki, ‘Futbolda Dünya klasmanında neden üçüncü sınıf konumdayız…’ 

‘Futbolumuz nasıl gelişir?’ Şimdi soruyorum kaç yıldır bu tür ‘düzmece’ sorular gündeme geldi. Değişen bir şey yok. Sonuç hep aynı! Bu gidişle de değişeceği yok gibi. 

Peki, hiç mi umut ışığı yok? Var tabii. İşte o radikal dediğimiz, sonuç veren icraat; ‘Sorumluların elini taşın altına koyması.’

Hakemler verdikleri kararlarda hata yapabilirler? Bu yapılan hatanın art niyet mi, yorum farkı mı bunu ayırt etmek gerekiyor. Eğer bir pozisyonda ceza sahasında elle oynama var ise bunun ‘tartışacak-yorumlanacak’ yanı yok.  Kural kitabında belirtilmiştir. Elle oynamanın karşılığı penaltıdır….

Hal böyle iken biz kalkıp, neyi niçin tartışıyoruz! Tabii bunu söylemek çok kolay olduğu gibi sahada uygulamak o derece de zor. İşte o zorluğu uygulayan ‘hakem’ kimliğine bürünüyor. Yani adalet dağıtıyor. Diğeri tanıma giren ise ‘oyunu’ kuralına göre uygulamayan, ‘eyyamcı’ gibi ağır tanımlara muhatap oluyor…

Hakemin hata yapma şansı yoktur tabii… Yapılanları hata olmaktan çıkaran ise, dört büyük takıma tanınan ayrıcalık, ev sahibi olma konumu ve diğerleri. Ondan sonra kaliteden bahset. Bu da mümkün değil. Hani biz ‘profesyonel’ olmuştuk. Söz nereye dönüp-dolaşıp geliyor; ‘Amatör zihniyetli elemanlarla profesyonel iş yapamazsınız.’ 

Bugün ve yarın takımlarımızın Avrupa maçları var. Hakem hataları gündemi şimdilik rafa. Bu rafa kalkması, tekrar inmeyecek anlamına gelmeyecek tabii. Hafta sonu maçlarda yine konuşulacaktır. Peki ne zamana kadar? Kim kendine ‘rant’ çıkarmayı bırakırsa, işte o vakte kadar, vesselam…

deneme bonusu veren siteler - güvenilir bahis siteleri - illegal bahis siteleri - canlı bahis siteleri - bahis siteleri - kaçak iddaa siteleri - kaçak bahis siteleri - canlı casino siteleri