Hayatta beklentiden kastımız

Hayatta beklentiden kastımız

Hayatta beklentiden kastımız Hayatta beklentiden kastımız

HAYATTA BEKLENTİDEN KASTIMIZ 

Hayatta beklentiden kastımız” derken neyi ne şekilde yorumladığımız, bakış açımız bizleri yönlendirir.

İpleri sürekli elinde tutarak, kendine ve başkasına dikta uygulamak mı yoksa esnek yaşamsal standartlarınca özgür iradesini bireyin kendine bırakarak sürece ‘relax’ yaklaşmak mı…

Elbet herkesin kendince saygı duyulması gereken öngörüsü olacaktır.

Yaşama henüz yeni atılacak bireyler için içgüdümsel hareketle çevremizdekilerden örnekleyecek olursak asi ve dik başlı tavırlarla karşılaştığımızdır.

Beklentiler kişiye farkındalık gösterdiğinde herkesin verimli bir şekilde karşılık bulabileceği manidardır.

Beklentinin talep - arz mahiyetinde karşılığını alabilenin azlığıyla orantılı, umduğunu alamayanların psikolojik sorunlarıyla baş başa hayatını idame etmeleri beklenir.

Herkes daha iyi hayat standartlarında kendini güvence altına almaya haklı olarak odaklanırken, problemlere yeterince duyarlılık gösterememekten karmaşık tümcelere saplanmaktadır.

Problemi çözümleyene değin aşırı çaba harcamak gereği duyulunca, bireysel başa çıkamadığından ve de üçüncü şahıstan destek almaya itiraz ederek kendini geri çekmektedirler.

Oysa ki egosunu yenerek biraz uzman desteğiyle üstesinden aşabilecektir.

Genelde insanların toplumda kabul görmeleri, yaptıkları somutsal girişimlerle öngörülür.

Bu, bireyin yeteneğine bağlı her şey olabilir.

Sıkıntı ise burada girişilenin başarısızlığıyla toplumda geri dönecek olan eleştirilerdir.

Maalesef toplumun kültürel zayıflığına bağlı olarak bilhassa gençlerin girişimciliğine engel olunmaktadır.

İnsan, hata yaparak tecrübe sahibi olur.

Bazı insanlar daha başarılı olur çevremizde, bunun en büyük sebebi küçüklükten aile içinde yetiştirilme tarzıdır.

Aile, o çocuğa açıklık ve genişlik bakış açısıyla dünyanın sadece buradan ibaret olmadığını hayatta daha fazlası olduğunu keşfettirdiği zaman işte o an, o insan bilinçaltı kendince derin sorgulamalara arayışlara girmektedir.

Bu bireyin ideolojik, inançsal, düşünsel, psikolojik vb. birçok şekilde kendince yaşamsal olgulara vizyon sahibi olmasını sağlamaktadır.

Hayatta beklentilerimizi içselleştirerek etkili bir biçimde çalışabilmesi sağlanabilinirse süreçten verim alabilmenin keyfini alırız.

Başkalarının eleştirilerine kulak asmaksızın eğitim ve tecrübelerimizden istifade ederek açık ve korkusuzca tek başımıza ilerleyebildiğimizde özgün irademize kavuşmuş olacağız.

Körü körüne maneviyatsız ve cahil insanların peşinden gidenlerin sonu elbet hüsrandır.

Sosyal hayatımızda, hayatımızda olsun farklı değerlendirmelerle mantelizmimizi bilinçli şekilde sorgulayabilmek ve sonrasında değişiklikler yapabilme becerine kavuşabilmektir.

Detayların yönetimiyle başlayan öğretiler nereye doğru yol aldıklarını belirlerler.

Sürece olan bağlılık, işbirliği zamanla insanda kendine olan güveni sağlayacaktır.

Uzun zaman alacak süreçlerin üstesinden gelebilme erdemliliğine kavuşabilmeyi öğretecektir.

.

Volkan Yaşar Berber, dikGAZETE.com

HAYATTA BEKLENTİDEN KASTIMIZ 

Hayatta beklentiden kastımız” derken neyi ne şekilde yorumladığımız, bakış açımız bizleri yönlendirir.

İpleri sürekli elinde tutarak, kendine ve başkasına dikta uygulamak mı yoksa esnek yaşamsal standartlarınca özgür iradesini bireyin kendine bırakarak sürece ‘relax’ yaklaşmak mı…

Elbet herkesin kendince saygı duyulması gereken öngörüsü olacaktır.

Yaşama henüz yeni atılacak bireyler için içgüdümsel hareketle çevremizdekilerden örnekleyecek olursak asi ve dik başlı tavırlarla karşılaştığımızdır.

Beklentiler kişiye farkındalık gösterdiğinde herkesin verimli bir şekilde karşılık bulabileceği manidardır.

Beklentinin talep - arz mahiyetinde karşılığını alabilenin azlığıyla orantılı, umduğunu alamayanların psikolojik sorunlarıyla baş başa hayatını idame etmeleri beklenir.

Herkes daha iyi hayat standartlarında kendini güvence altına almaya haklı olarak odaklanırken, problemlere yeterince duyarlılık gösterememekten karmaşık tümcelere saplanmaktadır.

Problemi çözümleyene değin aşırı çaba harcamak gereği duyulunca, bireysel başa çıkamadığından ve de üçüncü şahıstan destek almaya itiraz ederek kendini geri çekmektedirler.

Oysa ki egosunu yenerek biraz uzman desteğiyle üstesinden aşabilecektir.

Genelde insanların toplumda kabul görmeleri, yaptıkları somutsal girişimlerle öngörülür.

Bu, bireyin yeteneğine bağlı her şey olabilir.

Sıkıntı ise burada girişilenin başarısızlığıyla toplumda geri dönecek olan eleştirilerdir.

Maalesef toplumun kültürel zayıflığına bağlı olarak bilhassa gençlerin girişimciliğine engel olunmaktadır.

İnsan, hata yaparak tecrübe sahibi olur.

Bazı insanlar daha başarılı olur çevremizde, bunun en büyük sebebi küçüklükten aile içinde yetiştirilme tarzıdır.

Aile, o çocuğa açıklık ve genişlik bakış açısıyla dünyanın sadece buradan ibaret olmadığını hayatta daha fazlası olduğunu keşfettirdiği zaman işte o an, o insan bilinçaltı kendince derin sorgulamalara arayışlara girmektedir.

Bu bireyin ideolojik, inançsal, düşünsel, psikolojik vb. birçok şekilde kendince yaşamsal olgulara vizyon sahibi olmasını sağlamaktadır.

Hayatta beklentilerimizi içselleştirerek etkili bir biçimde çalışabilmesi sağlanabilinirse süreçten verim alabilmenin keyfini alırız.

Başkalarının eleştirilerine kulak asmaksızın eğitim ve tecrübelerimizden istifade ederek açık ve korkusuzca tek başımıza ilerleyebildiğimizde özgün irademize kavuşmuş olacağız.

Körü körüne maneviyatsız ve cahil insanların peşinden gidenlerin sonu elbet hüsrandır.

Sosyal hayatımızda, hayatımızda olsun farklı değerlendirmelerle mantelizmimizi bilinçli şekilde sorgulayabilmek ve sonrasında değişiklikler yapabilme becerine kavuşabilmektir.

Detayların yönetimiyle başlayan öğretiler nereye doğru yol aldıklarını belirlerler.

Sürece olan bağlılık, işbirliği zamanla insanda kendine olan güveni sağlayacaktır.

Uzun zaman alacak süreçlerin üstesinden gelebilme erdemliliğine kavuşabilmeyi öğretecektir.

.

Volkan Yaşar Berber, dikGAZETE.com