Hesaba giden yol!

Hesaba giden yol!

28 Şubat’ın en mağdurları’ başlıklı yazımızda, “28 Şubat darbesi, ülke ve halkın üzerinden de silindir gibi geçmişti!.. İkna odalarında psikolojik işkenceye tabi tutulanlar, başörtüsünden dolayı okul bırakan ya da okuldan atılanlar; memur, öğretmen, subay, hemşire, doktor velhasıl her meslekten insanların işlerinden atılışı; evine ekmek götüremeyenler; ekmek götüremediği için çocuklarının yüzüne bakmaktan utanarak, hayatlarına son verenler ve orada-burada itilip kakılanlarıyla tarihe kara bir leke olarak da geçmiştir 28 Şubat!..” demiş ve “Bana göre, 28 Şubat’ın en mazlumları, üniversite öğrencisi başörtülülerle, imam hatip okullarında okuyan 15-16 yaşındaki kız çocuklarıdır!” diye de eklemiştik.

İşte bu 28 Şubat zulmünün mimarlarından, dönemin  Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı öldü!..

Karadayı, zulümlerin yanı sıra dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile aldıkları ortak kararlarla mevcut hükümete de darbe yapmışlardı.

Aradan 16 yıl geçtikten sonra, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni cebren devirmeye, düşürmeye iştirak”le suçlanan 103 sanık hakkında 2 Eylül 2013'te açılan davada, yargılanan darbecilerden biri olan Karadayı, gözaltına alınmış ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Davayla ilgili 13 Nisan 2018'de kararını açıklayan mahkeme heyeti, "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten men" suçlamasıyla kendisi dahil 21 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.

Sanıkların duruşmalardaki tutum ve davranışları gözetilerek, cezada indirim yapıldı ve ceza müebbet hepse çevrildi.

Daha sonra sanıkların, yaşı ve sağlık sorunları gerekçesiyle adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildi.

Dolayısıyla kendisi ve diğer darbeciler bu dünya mahkemelerindeki yargılamadan yırtmış oldu!..

28 Şubat’ın en mağdurları’ başlıklı yazımızdan bir bölüm almıştık yukarıda…

O yazıyı şöyle bitirmiştik: “Kim ne söylerse söylesin, 28 Şubat’ın en mağdur ve mazlumları, hayatları yakılan başörtülü üniversite öğrencileriyle, henüz hayatı tanımaya çalışan ve yolda kalsa, yardım isteyeceği polis amcaları tarafından yerlerde sürüklenen, nezarethanelere tıkılan, dayak çekilen ve bugün bir çoğu anne olmuş 15-16 yaşındaki çocukların, o günlerde bir güvercin gibi korkuyla çırpınan ve ömür boyu çırpınacak olan çocuk yürekleridir!..

Hem zalimler hem de istismarcılarla hesapları da mahşere kalmıştır!..

Vekilleri de Allah’tır!..”

Evet… Mahşerin birinci ayağı, hesaba giden bir yol olan ölümdür.

Sonra kıyamet ve hesap günü…

Karadayı öldü!..

Kendisi de dahil, o dönemin zalimlerini iyi bilmezdik!

Allah ne güzel vekildir!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitterda bizi takip edin: @alimevlutkaya  @dikgazete

28 Şubat’ın en mağdurları’ başlıklı yazımızda, “28 Şubat darbesi, ülke ve halkın üzerinden de silindir gibi geçmişti!.. İkna odalarında psikolojik işkenceye tabi tutulanlar, başörtüsünden dolayı okul bırakan ya da okuldan atılanlar; memur, öğretmen, subay, hemşire, doktor velhasıl her meslekten insanların işlerinden atılışı; evine ekmek götüremeyenler; ekmek götüremediği için çocuklarının yüzüne bakmaktan utanarak, hayatlarına son verenler ve orada-burada itilip kakılanlarıyla tarihe kara bir leke olarak da geçmiştir 28 Şubat!..” demiş ve “Bana göre, 28 Şubat’ın en mazlumları, üniversite öğrencisi başörtülülerle, imam hatip okullarında okuyan 15-16 yaşındaki kız çocuklarıdır!” diye de eklemiştik.

İşte bu 28 Şubat zulmünün mimarlarından, dönemin  Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı öldü!..

Karadayı, zulümlerin yanı sıra dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile aldıkları ortak kararlarla mevcut hükümete de darbe yapmışlardı.

Aradan 16 yıl geçtikten sonra, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni cebren devirmeye, düşürmeye iştirak”le suçlanan 103 sanık hakkında 2 Eylül 2013'te açılan davada, yargılanan darbecilerden biri olan Karadayı, gözaltına alınmış ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Davayla ilgili 13 Nisan 2018'de kararını açıklayan mahkeme heyeti, "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten men" suçlamasıyla kendisi dahil 21 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.

Sanıkların duruşmalardaki tutum ve davranışları gözetilerek, cezada indirim yapıldı ve ceza müebbet hepse çevrildi.

Daha sonra sanıkların, yaşı ve sağlık sorunları gerekçesiyle adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildi.

Dolayısıyla kendisi ve diğer darbeciler bu dünya mahkemelerindeki yargılamadan yırtmış oldu!..

28 Şubat’ın en mağdurları’ başlıklı yazımızdan bir bölüm almıştık yukarıda…

O yazıyı şöyle bitirmiştik: “Kim ne söylerse söylesin, 28 Şubat’ın en mağdur ve mazlumları, hayatları yakılan başörtülü üniversite öğrencileriyle, henüz hayatı tanımaya çalışan ve yolda kalsa, yardım isteyeceği polis amcaları tarafından yerlerde sürüklenen, nezarethanelere tıkılan, dayak çekilen ve bugün bir çoğu anne olmuş 15-16 yaşındaki çocukların, o günlerde bir güvercin gibi korkuyla çırpınan ve ömür boyu çırpınacak olan çocuk yürekleridir!..

Hem zalimler hem de istismarcılarla hesapları da mahşere kalmıştır!..

Vekilleri de Allah’tır!..”

Evet… Mahşerin birinci ayağı, hesaba giden bir yol olan ölümdür.

Sonra kıyamet ve hesap günü…

Karadayı öldü!..

Kendisi de dahil, o dönemin zalimlerini iyi bilmezdik!

Allah ne güzel vekildir!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitterda bizi takip edin: @alimevlutkaya  @dikgazete