İngilizler Hindistan'ı parçalıyor!

İngilizler Hindistan'ı parçalıyor!

İngilizler, Hintlileri hiç bir zaman adam yerine koymadıklarından Winston Churchill; “Hindistan ne ülke, ne devlet, bir coğrafi kavramdır” diyordu. 

Oysa ummadıkları taş baş yardı…

İngiltere'den bağımsızlığını 1947'de kazanan Hindistan, İngiliz Milletler Topluluğu'nun 52 üyesi arasında yer alıyor.

Doğu Hindistan Şirketi yani orijinal adı ile British East India Company sayesinde sömürgeleştirdikleri Hindistan; günümüzde nükleer teknoloji ve uzay teknolojilerine sahip az sayıdaki ülkeler arasında yer alıyor.

Ekonomik büyümesini sürdüren ve özellikle bilişim teknolojilerinde yetişmiş iş gücü potansiyeliyle tanınan Hindistan, dünyaya bu alanda en çok ürün ve insan kaynağı sağlayan tedarikçi pozisyonunda. 

Hint-Pasifik bölgesi hiçbir küresel gücün gözardı edemeyeceği kadar kritik bir bölge…

Dünya ticaretinin yüzde 70’inin bu bölgede gerçekleşiyor olması, neden gözardı edilmemesi gerektiğini açıklamakta yeterli sayılabilir. 

Asya ve Hint-Pasifik bölgesi bu yeni dünya düzeninde öne çıkıyor.

Commonwealth’in önemini daha da arttırıyor. Nitekim İngiltere, örgüt sayesinde tarihi partnerleriyle yani eski sömürgeleriyle tekrardan bağlantıya geçmek için önemli bir adım atıyor.

İngilizler böyle düşünebilir ama Delhi yönetimi aynı görüşte değil. 

Neden mi? 

Çünkü, Hint siyasi muhafazakârları, Commonwealth’i sömürge döneminin kötü bir kalıntısı olarak görüyor…

Bu nedenle Hindistan’ın Commonwealth’e olan tutumu, Politik literatüre göre ancak “kayıtsızlık” kavramı ile açıklanabilir. 

Çünkü Hindistan’ın son yıllardaki çıkarları, örgütün çıkarları ile paralel değildi.

Delhi ve Londra hükümetleri uzun bir zaman Hint-İngiliz işbirliğinin güçlendirilmesi için uygun ortam ile fırsat arayışlarına yöneldiler. 

Bu karşılıklı gayretlere rağmen halen ilişkilerde tam mutabakat yok.

Kraliçe’nin adamları, Çinliler’le afyon çekmeyi, Hintlilerle Ganj nehrinde yıkanmaya tercih ediyor. 

Hindistan, bunun farkında. Britanya ve Çin konsorsiyumunun ‘One Belt One Road-Bir Kuşak, Bir Yol’ projesine mesafeli. 

Hatta Fransa ile birlikte Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler de ilgili projeye katılmayarak imzalamamışlardı.

Sebep? 

Hindistan, Çin’den oldum olası içten içe korkuyor. Sınır komşuları ile arazi anlaşmazlığı yaşayan Hindistan silah alıcısı ülkeler listesinin en başında.    

İngilizler, Hindistan'ı üç kere böldüler…

İngilizler’in, Birleşik Hindistan'a tahammülleri yoktu. Bu nedenle klasik taktiklerini uyguladılar. 

Hindu-Müslüman çatışmasını körüklediler. Sonuçta Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgeler, Hindistan’dan  koptu.

Mahatma Gandi'nin 20. yüzyılın başında başlattığı bağımsızlık mücadelesi sonucu, 1947'de Hindistan ve Pakistan doğdu. 

İki ülkenin Keşmir bölgesi için verdiği mücadele sürüyor. 

1947'de Pakistan kurulunca, milyonlarca Müslüman, Hindu ve Sih'in mübadelesi başladı, sınırın her iki yanındaki toplam 12 milyon kişi yer değiştirdi.

Etme, bulursun dünyası” diye boşuna dememişler…

1971'e kadar “Doğu Pakistan” adıyla Pakistan'a bağlı kalan Bangladeş, 26 Mart 1971'de Hindistan'ın da desteğiyle bağımsızlığını ilan etti. 

İngilizler, sadece Hindistan'ı değil, Büyük Babür Devletini bölmüşlerdi…

"İngilizler Hindistan'ı üç kere böldüler" dedik ya, aslında İngilizler, bir Türk devletini, Büyük Babür Devleti’nin coğrafyasını parçaladı. 

Düşünsenize 3.2 milyon kilometre karelik çok geniş bir sahaya yayılmıştı.

Öyle ki Babür Devleti’nin hâkimiyet alanı, en geniş olduğu dönemde bugünkü Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Hindistan’ı kapsayan yüz ölçümüne sahipti. 

Hint diasporası, İngiltere’de bulunan en büyük etnik azınlıklardan birisi…

İngiltere nüfusunun yüzde 1,8 Hintli, yüzde 1,6 Pakistanlı, yüzde 0,5 Bengal

Resmi rakamlara göre, göçmenlerin geldiği ülkeler olarak Hindistan, İrlanda ve Pakistan ilk üçte yer alırken onları Bangladeş ve diğer ülkelerden gelenler izliyor. 

İngilizler, ülkelerinde yaşayan Asyalı nüfusun üzerinden Hindistan'a nüfuz edebilme becerisine sahip.  

Hindistan'ı karıştırmak onlar için çocuk oyuncağı. Ne de olsa sömürge döneminin kültürü, arşivi, geleneği mevcut. 

İşlerini kolaylaştıran bir diğer reel-politik durum, Hintlilerin 500 etnik ve 3.000 kasta bölünmüş, federal ve yerel olmak üzere 21 resmi dil konuşuyor olmaları. 

Yüzölçümü bakımından 3,2 milyon metrekare ile dünyanın 7. büyük ülkesi Hindistan'da bin 600'den fazla dil ve lehçe konuşuluyor. 

Hindistan genelinde 24 farklı yazı sistemi geçerli. 

Nüfusun yüzde 82’si Hindu, yüzde 12’si Müslüman, yüzde 2’si Hıristiyanlar’dan oluşuyor. 

İngilizler, Hindistan'ı bu sefer Manipur Milliyetçileri ile bölüyor!

Hindistan’ın Myanmar sınırında yer alan Manipur'un; 2.8 milyon nüfusu var. Nüfusun çoğunluğunu Hindular ve Hristiyanlar oluşturuyor. Ülkede Müslümanlar da yaşıyor.  Hindistan'daki en yoğun Yahudi nüfus Manipur ve Mizoram'da, çeyreği de Mumbai'de  yerleşik.

Bnei Menaşe, Manipur ve Mizoram'daki Mizo ve Kuki kabile üyeleri kendilerinin İsrailoğulları’ndan Menaşe kabilesinden geldiklerine inanırlar. 

Hindistan'ın Kuzeydoğu eyaletlerinden Mizoram ve Manipur'da 9.000 kişi 1970'lerde Menaşe kabilesinin soyundan geldiklerini ileri sürerek 'Halaha Yahudiliği’ni yani 365'i yasakları içeren 613 emiri ve kaynağı ‘Tora' kabul edilen Yahudi Hukuku’nu uyguladılar. 

İsrail nüfusunu artırmak için bu kişilerin “İsrail'in kayıp kabilelerinden” olduğu propagandasına başladı. 

Bu Yahudiler’in çoğu İsrail'e göç edince Hindistan, Yahudiliğe geçmeyi ve İsrail'e göç etmeyi durdurdu.

Bu Hint eyaletinin resmi dili meiteilon (manipuri)'dur. Manipur’daki bölücü  etnik unsur Meyteler-Meitei toplumu. 

Manipur, Hindistan'ın İngiltere'den bağımsızlığını ilan ettiği 1947 yılından iki sene sonra Hindistan'a bağlandı.

Ancak İngilizler’in kışkırttığı Manipur halkının büyük çoğunluğu, entegrasyonu bir türlü içlerine sindiremeyince  ayrılıkçı hareketler patlak verdi. 

Uzun süredir Manipur'da Hindistan ordusuna yönelik çatışma ve saldırılar yaşanıyor. Bu saldırıları ise Manipur Maoist Komünist Partisi (MCPM) üstleniyor. Hindistan'ın doğusundaki tartışmalı Manipur bölgesinde faaliyet gösteren ayrılıkçılar sürgün hükümeti kurdu.

İngiltere'de kurulan tek taraflı hükümet, uluslararası tanınırlık için mücadele edeceğini ifade etti.

-Narengbam Samarjit-

Sürgün hükümetinde Dışişleri Bakanlığı görevine getirilen Narengbam Samarjit, uluslararası tanınırlık kazanmak Birleşmiş Milletler üyesi olmak için mücadele edeceklerini dile getirdi.

Ayrılıkçılar, Manipur'da (Hindistan) bulunan bölgesel bir Kuzey-Doğu merkezli Politik hareket olan Kuzey Doğu Hindistan Kalkınma Partisi üyesi. NEIDP, 23 Aralık 2015 tarihinde kuruldu ve Hindistan Seçim Komisyonu'na kayıtlı. 

Kuzey Doğu Hindistan Kalkınma Partisi (NEIDP), 23 Aralık 2015 Çarşamba günü Manipur halkının ve tüm Kuzey Doğu Bölgesi halkının istek ve beklentilerinden yola çıkan vizyon sahibi, genç, dinamik ve enerjik bir lider olan Shri Narengbam Samarjit Singh tarafından kuruldu.

Londra'nın göbeğinde Manipur Eyaleti’nin bağımsız devlete dönüşmesi için Kral Leishemba Sanajaoba adına “sürgünde hükümet” kuran; iki kafadar Yamben Biren ve Narengbam Samarjit, Ağustos ayında Birleşik Krallık'ta siyasi sığınma hakkı aldıklarını iddia ettiler. 

Bunun Türkçesi; İngilizler'in Hindistan'ı yeniden bölmek amacıyla düğmeye bastıklarıdır…

Londra'da bir basın konferansına katılan iki ayrılıkçı, kendilerini “Manipur Devlet Konseyi'nin BaşbakanıYamben Biren ve konseyin “Dışişleri ve Savunma Bakanı” olduğunu iddia eden Narengbam Samarjit olarak tanımladılar.

-Narengbam Samarjit Yamben Biren-

Muhalifler, “Hint hükümetiyle ilişki kurma girişimlerinin nefret ve düşmanlıklarla karşılandığını, Yüksek Mahkeme’de bekleyen ‘1528'den fazla yargısız infaz vakası’ olduğunu…” iddia etti.

Manipur Başbakanı N. Biren Singh, hükümetin konuyu ciddiye aldığını ve ayrılıkçılara devlete karşı savaş açtıkları için bir dava açtığını söyledi. 

Ha Manipur, ha Myanmar/ Arakan… Hep aynı hikaye!.. 

Arakan Rohingya Ulusal Örgütü (ARNO); Londra merkezli; Birleşik Krallık’taki bir Rohingya (Arakan) siyasi teşkilatını biliyorsunuz. 

Hani şu Londra beslemesi “Müslüman Hakları Savunucusu” çakma örgüt, Rohingya halkının az sayıdaki temsilci örgütlerinden birisidir.

ARNO” hem Burma’da hem de yurt dışında diğer Rohingya (Arakan) ve Burma gruplarıyla birlikte çalışır.

Aynı zamanda İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na bağlı, İngiltere Yabancı Milletler Topluluğu Ofisi ile irtibatlıdır.

Bu ofis, İngiltere sömürge valilerinin koordinasyonu sağlar. 

Arakan Rohingya Ulusal Örgütü’nün İngiltere Yabancı Milletler Topluluğu Ofisi ile birlikte çalışmasının sebebi, adı geçen ülkenin geçmişte İngiliz sömürgesi olmasından dolayıdır.

Şimdi aynı tezgah Manipur’da işliyor.

Kıssadan hisse!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

İngilizler, Hintlileri hiç bir zaman adam yerine koymadıklarından Winston Churchill; “Hindistan ne ülke, ne devlet, bir coğrafi kavramdır” diyordu. 

Oysa ummadıkları taş baş yardı…

İngiltere'den bağımsızlığını 1947'de kazanan Hindistan, İngiliz Milletler Topluluğu'nun 52 üyesi arasında yer alıyor.

Doğu Hindistan Şirketi yani orijinal adı ile British East India Company sayesinde sömürgeleştirdikleri Hindistan; günümüzde nükleer teknoloji ve uzay teknolojilerine sahip az sayıdaki ülkeler arasında yer alıyor.

Ekonomik büyümesini sürdüren ve özellikle bilişim teknolojilerinde yetişmiş iş gücü potansiyeliyle tanınan Hindistan, dünyaya bu alanda en çok ürün ve insan kaynağı sağlayan tedarikçi pozisyonunda. 

Hint-Pasifik bölgesi hiçbir küresel gücün gözardı edemeyeceği kadar kritik bir bölge…

Dünya ticaretinin yüzde 70’inin bu bölgede gerçekleşiyor olması, neden gözardı edilmemesi gerektiğini açıklamakta yeterli sayılabilir. 

Asya ve Hint-Pasifik bölgesi bu yeni dünya düzeninde öne çıkıyor.

Commonwealth’in önemini daha da arttırıyor. Nitekim İngiltere, örgüt sayesinde tarihi partnerleriyle yani eski sömürgeleriyle tekrardan bağlantıya geçmek için önemli bir adım atıyor.

İngilizler böyle düşünebilir ama Delhi yönetimi aynı görüşte değil. 

Neden mi? 

Çünkü, Hint siyasi muhafazakârları, Commonwealth’i sömürge döneminin kötü bir kalıntısı olarak görüyor…

Bu nedenle Hindistan’ın Commonwealth’e olan tutumu, Politik literatüre göre ancak “kayıtsızlık” kavramı ile açıklanabilir. 

Çünkü Hindistan’ın son yıllardaki çıkarları, örgütün çıkarları ile paralel değildi.

Delhi ve Londra hükümetleri uzun bir zaman Hint-İngiliz işbirliğinin güçlendirilmesi için uygun ortam ile fırsat arayışlarına yöneldiler. 

Bu karşılıklı gayretlere rağmen halen ilişkilerde tam mutabakat yok.

Kraliçe’nin adamları, Çinliler’le afyon çekmeyi, Hintlilerle Ganj nehrinde yıkanmaya tercih ediyor. 

Hindistan, bunun farkında. Britanya ve Çin konsorsiyumunun ‘One Belt One Road-Bir Kuşak, Bir Yol’ projesine mesafeli. 

Hatta Fransa ile birlikte Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler de ilgili projeye katılmayarak imzalamamışlardı.

Sebep? 

Hindistan, Çin’den oldum olası içten içe korkuyor. Sınır komşuları ile arazi anlaşmazlığı yaşayan Hindistan silah alıcısı ülkeler listesinin en başında.    

İngilizler, Hindistan'ı üç kere böldüler…

İngilizler’in, Birleşik Hindistan'a tahammülleri yoktu. Bu nedenle klasik taktiklerini uyguladılar. 

Hindu-Müslüman çatışmasını körüklediler. Sonuçta Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgeler, Hindistan’dan  koptu.

Mahatma Gandi'nin 20. yüzyılın başında başlattığı bağımsızlık mücadelesi sonucu, 1947'de Hindistan ve Pakistan doğdu. 

İki ülkenin Keşmir bölgesi için verdiği mücadele sürüyor. 

1947'de Pakistan kurulunca, milyonlarca Müslüman, Hindu ve Sih'in mübadelesi başladı, sınırın her iki yanındaki toplam 12 milyon kişi yer değiştirdi.

Etme, bulursun dünyası” diye boşuna dememişler…

1971'e kadar “Doğu Pakistan” adıyla Pakistan'a bağlı kalan Bangladeş, 26 Mart 1971'de Hindistan'ın da desteğiyle bağımsızlığını ilan etti. 

İngilizler, sadece Hindistan'ı değil, Büyük Babür Devletini bölmüşlerdi…

"İngilizler Hindistan'ı üç kere böldüler" dedik ya, aslında İngilizler, bir Türk devletini, Büyük Babür Devleti’nin coğrafyasını parçaladı. 

Düşünsenize 3.2 milyon kilometre karelik çok geniş bir sahaya yayılmıştı.

Öyle ki Babür Devleti’nin hâkimiyet alanı, en geniş olduğu dönemde bugünkü Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Hindistan’ı kapsayan yüz ölçümüne sahipti. 

Hint diasporası, İngiltere’de bulunan en büyük etnik azınlıklardan birisi…

İngiltere nüfusunun yüzde 1,8 Hintli, yüzde 1,6 Pakistanlı, yüzde 0,5 Bengal

Resmi rakamlara göre, göçmenlerin geldiği ülkeler olarak Hindistan, İrlanda ve Pakistan ilk üçte yer alırken onları Bangladeş ve diğer ülkelerden gelenler izliyor. 

İngilizler, ülkelerinde yaşayan Asyalı nüfusun üzerinden Hindistan'a nüfuz edebilme becerisine sahip.  

Hindistan'ı karıştırmak onlar için çocuk oyuncağı. Ne de olsa sömürge döneminin kültürü, arşivi, geleneği mevcut. 

İşlerini kolaylaştıran bir diğer reel-politik durum, Hintlilerin 500 etnik ve 3.000 kasta bölünmüş, federal ve yerel olmak üzere 21 resmi dil konuşuyor olmaları. 

Yüzölçümü bakımından 3,2 milyon metrekare ile dünyanın 7. büyük ülkesi Hindistan'da bin 600'den fazla dil ve lehçe konuşuluyor. 

Hindistan genelinde 24 farklı yazı sistemi geçerli. 

Nüfusun yüzde 82’si Hindu, yüzde 12’si Müslüman, yüzde 2’si Hıristiyanlar’dan oluşuyor. 

İngilizler, Hindistan'ı bu sefer Manipur Milliyetçileri ile bölüyor!

Hindistan’ın Myanmar sınırında yer alan Manipur'un; 2.8 milyon nüfusu var. Nüfusun çoğunluğunu Hindular ve Hristiyanlar oluşturuyor. Ülkede Müslümanlar da yaşıyor.  Hindistan'daki en yoğun Yahudi nüfus Manipur ve Mizoram'da, çeyreği de Mumbai'de  yerleşik.

Bnei Menaşe, Manipur ve Mizoram'daki Mizo ve Kuki kabile üyeleri kendilerinin İsrailoğulları’ndan Menaşe kabilesinden geldiklerine inanırlar. 

Hindistan'ın Kuzeydoğu eyaletlerinden Mizoram ve Manipur'da 9.000 kişi 1970'lerde Menaşe kabilesinin soyundan geldiklerini ileri sürerek 'Halaha Yahudiliği’ni yani 365'i yasakları içeren 613 emiri ve kaynağı ‘Tora' kabul edilen Yahudi Hukuku’nu uyguladılar. 

İsrail nüfusunu artırmak için bu kişilerin “İsrail'in kayıp kabilelerinden” olduğu propagandasına başladı. 

Bu Yahudiler’in çoğu İsrail'e göç edince Hindistan, Yahudiliğe geçmeyi ve İsrail'e göç etmeyi durdurdu.

Bu Hint eyaletinin resmi dili meiteilon (manipuri)'dur. Manipur’daki bölücü  etnik unsur Meyteler-Meitei toplumu. 

Manipur, Hindistan'ın İngiltere'den bağımsızlığını ilan ettiği 1947 yılından iki sene sonra Hindistan'a bağlandı.

Ancak İngilizler’in kışkırttığı Manipur halkının büyük çoğunluğu, entegrasyonu bir türlü içlerine sindiremeyince  ayrılıkçı hareketler patlak verdi. 

Uzun süredir Manipur'da Hindistan ordusuna yönelik çatışma ve saldırılar yaşanıyor. Bu saldırıları ise Manipur Maoist Komünist Partisi (MCPM) üstleniyor. Hindistan'ın doğusundaki tartışmalı Manipur bölgesinde faaliyet gösteren ayrılıkçılar sürgün hükümeti kurdu.

İngiltere'de kurulan tek taraflı hükümet, uluslararası tanınırlık için mücadele edeceğini ifade etti.

-Narengbam Samarjit-

Sürgün hükümetinde Dışişleri Bakanlığı görevine getirilen Narengbam Samarjit, uluslararası tanınırlık kazanmak Birleşmiş Milletler üyesi olmak için mücadele edeceklerini dile getirdi.

Ayrılıkçılar, Manipur'da (Hindistan) bulunan bölgesel bir Kuzey-Doğu merkezli Politik hareket olan Kuzey Doğu Hindistan Kalkınma Partisi üyesi. NEIDP, 23 Aralık 2015 tarihinde kuruldu ve Hindistan Seçim Komisyonu'na kayıtlı. 

Kuzey Doğu Hindistan Kalkınma Partisi (NEIDP), 23 Aralık 2015 Çarşamba günü Manipur halkının ve tüm Kuzey Doğu Bölgesi halkının istek ve beklentilerinden yola çıkan vizyon sahibi, genç, dinamik ve enerjik bir lider olan Shri Narengbam Samarjit Singh tarafından kuruldu.

Londra'nın göbeğinde Manipur Eyaleti’nin bağımsız devlete dönüşmesi için Kral Leishemba Sanajaoba adına “sürgünde hükümet” kuran; iki kafadar Yamben Biren ve Narengbam Samarjit, Ağustos ayında Birleşik Krallık'ta siyasi sığınma hakkı aldıklarını iddia ettiler. 

Bunun Türkçesi; İngilizler'in Hindistan'ı yeniden bölmek amacıyla düğmeye bastıklarıdır…

Londra'da bir basın konferansına katılan iki ayrılıkçı, kendilerini “Manipur Devlet Konseyi'nin BaşbakanıYamben Biren ve konseyin “Dışişleri ve Savunma Bakanı” olduğunu iddia eden Narengbam Samarjit olarak tanımladılar.

-Narengbam Samarjit Yamben Biren-

Muhalifler, “Hint hükümetiyle ilişki kurma girişimlerinin nefret ve düşmanlıklarla karşılandığını, Yüksek Mahkeme’de bekleyen ‘1528'den fazla yargısız infaz vakası’ olduğunu…” iddia etti.

Manipur Başbakanı N. Biren Singh, hükümetin konuyu ciddiye aldığını ve ayrılıkçılara devlete karşı savaş açtıkları için bir dava açtığını söyledi. 

Ha Manipur, ha Myanmar/ Arakan… Hep aynı hikaye!.. 

Arakan Rohingya Ulusal Örgütü (ARNO); Londra merkezli; Birleşik Krallık’taki bir Rohingya (Arakan) siyasi teşkilatını biliyorsunuz. 

Hani şu Londra beslemesi “Müslüman Hakları Savunucusu” çakma örgüt, Rohingya halkının az sayıdaki temsilci örgütlerinden birisidir.

ARNO” hem Burma’da hem de yurt dışında diğer Rohingya (Arakan) ve Burma gruplarıyla birlikte çalışır.

Aynı zamanda İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na bağlı, İngiltere Yabancı Milletler Topluluğu Ofisi ile irtibatlıdır.

Bu ofis, İngiltere sömürge valilerinin koordinasyonu sağlar. 

Arakan Rohingya Ulusal Örgütü’nün İngiltere Yabancı Milletler Topluluğu Ofisi ile birlikte çalışmasının sebebi, adı geçen ülkenin geçmişte İngiliz sömürgesi olmasından dolayıdır.

Şimdi aynı tezgah Manipur’da işliyor.

Kıssadan hisse!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete