İngilizlerin Erdoğan senaryosu ve görmek istedikleri Cumhurbaşkanı kim?
İngilizlerin Erdoğan senaryosu ve görmek istedikleri Cumhurbaşkanı kim?
- 20-10-2021 09:19
- 1841
- 20-10-2021 09:19
- 1841
Türk siyasetindeki hareketlilik dikkatinizi çekiyor mu? Muhalefet partileri veya iktidar cephesi vaziyet alıyor. Anlaşılan çarşı karışmak üzere. Yeni sürecin işaret fişeği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.
15 Ekim Cuma günü ani bir kararla Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nu ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir gün sonra sosyal medya hesabından paylaştığı bir video ile bürokratlara ve devlet görevlilerine seslendi:
"Sizler Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. Kamil akla gelmek için Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır" diyen CHP lideri, "18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. ‘Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa, pazartesi itibariyle durun. Bu illegal paralel sistemlerden elinizi, eteğinizi çekin" diye konuştu.
Bu, kendisini devletin memuru değil partinin görevlisi gibi görenlere yönelik ültimatom sayılabilir. Bana kalırsa kamuyu zarara uğratan, devletin hazinesini çarçur eden, rüşvet alan, kim olursa olsun Yüce Divan'da yargılanmalı ve malları müsadere edilmeli.
Devletin verdiği görevler sırasında edinilen mal varlığının kamuya ait sayılması kuralına dayanılarak birçok İslam devletinde uygulanan müsadere, Fatih Sultan Mehmet döneminden başlayarak Osmanlılarda benimsendi.
Müsaderenin temel amacı önemli mevkilere yükselenlerin, öldükten sonra varislerine bir şey bırakamayacaklarını düşünmesi ve dürüst davranmalarını sağlamaktı. Fakat daha sonra kazanç sağlamak, padişaha ve sadrazama hediye sunmak için taşra yöneticileri o bölgedeki zenginlere de müsadere uyguladı.
Padişah II. Mahmut, müsaderenin ancak kamu malı olduğu mahkeme kararıyla saptanan servetlere uygulanması kuralını getirdi. 1839 yılında Tanzimat’ın ilanından sonra müsadere bütünüyle kaldırıldı.
Kılıçdaroğlu durup dururken bu çıkışı neden yaptı?
Acaba hangi devlet kurumunun önemli bir başkanı, ana muhalefet partisi liderine “önümüzdeki süreçte gerçekleşmesi muhtemel olaylar” hakkında bilgilendirmede bulundu?
Öncelikle belirteyim ben konudan, deneyimli gazeteci Gönül Kenter’in, birkaç gün önce sosyal medya hesabından Yunanistan gazetesi ESTİA'dan bir haber paylaşımı sayesinde haberdar oldum. İddiaları araştırmaya başlayınca, ister inanın ister inanmayın, şaşkınlığım tavan yaptı desem yalan olmaz.
Yunan İstihbaratının medya yüzü sağcı Estia/Ἑστία gazetesi…
Estia / Ἑστία Yunanistan'da yayınlanan ulusal günlük gazete. Atina merkezli gazete, muhafazakâr ve sağ kanada yakın çizgisiyle biliniyor. 1941 yılında Yunanistan'ın Alman orduları tarafından işgal edilmesiyle bir ara kapatılan gazete, savaş sonrası yayın hayatına yeniden başlamış.
Yunan istihbaratına yakınlığı söz konusu. Kyrou Ailesi tarafından 120 yılı aşkın süredir yönetilen gazetenin 1997'den bu yana sahibi Kyrou'ların yeğeni Alexis Zaousis ve günümüzde editörü L. Dimakopoulou.
Estia gazetesine servis edilen haberin içeriği öyle böyle, yenilir yutulur değil. Tam bir beşinci kol faaliyeti. Amaç Türkiye’nin kulağına kar suyu kaçırmak. Lakin toplantının tarihi hakkında bilgi verilmemiş.
Toplantının son zamanlarda Ankara’ya karşı saldırgan bir dış politikaya zorlanan Atina’da yapılmış olması ayrı bir melun mesaj verme çabası. Bunun ötesinde İngilizler, “Erdoğan yönetiminin değişeceği” bilgisi ile Yunanlıları cesaretlendiriyor.
Benim aklıma gelenler bunlar.
İngiltere'nin çiçeği burnunda Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge'ın organize ettiği toplantıya Kıbrıs İngiliz Yüksek Komiseri Stephen Lillie CMG, yine İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile Yunan siyaset ve medya temsilcileri katılmışlar.
Muhtemelen “off the record” yani “kayıt dışı” bir toplantı...
Biliyorsunuz “off the record”, bir habercilik terimi. Haber kaynağının, gazeteciye “kayda almaması koşulu ile açıkladığı bilgi” olarak tanımlanır. Haberin içeriğinde yer verilmeyecek olan bu bilgi, olayın haber üzerinde çalışan gazeteci tarafından etraflıca anlaşılması için kendisine söylenir.
Çameryalı Arnavut kızı ile evli Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge…
-İngiltere’nin Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge-
İngiliz istihbaratında çalıştığı yıllarda Atina kazan o kepçe dolaşan Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge' daha önce İngiltere'nin Kuveyt Büyükelçisi olarak görev yapmıştı.
Kendisinden boşalan Kuveyt Büyükelçiliğine Belinda lewis atandı.
-İngiltere’nin Kuveyt Büyükelçisi Belinda lewis-
Matthew James Lodge, Ağustos 2021'de Atina’da güven mektubunu sundu. Birmingham Üniversitesi mezunu Lodge; Kraliyet Deniz Kuvvetleri'ndeki 10 yılın ardından Birleşik Krallık UNESCO Daimi Temsilcisi, 2010-2013 Finlandiya Büyükelçisi, 2014-2017 arası Kuveyt Büyükelçisi, 2017-21 arası Paris’te Büyükelçi yardımcısı olarak bulundu.
25 yıldan fazla deneyime sahip Birleşik Krallık kamu görevlisi. Bağdat, Misyon Başkan Yardımcısı, Birleşik Krallık AB Daimi Temsilciliği gibi görevlerde bulunan Matthew Lodge, Kate Smith CMG sonrası bu göreve başlamıştı.
-Matthew James Lodge’ın eşi Alexia Arnaoutoglou-Ipeiroti/ Epirli Arnavutoğlu Alexia (ortadaki siyah giysili)-
Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge; Alexia Arnaoutoglou-Ipeiroti ile evli. Alexia Arnaoutoglou; İngilizce, Almanca, Yunanca ve Arnavutça biliyor, Ortodoks. Çocuklarına Yunan Mitolojisinden ve Yunan tarihinden isimler koyan çiftin iki çocuğu var ve isimleri James Pericles Lodge ve Alexandros David Lodge. David ismi biraz İbrani çağrışım yapıyor. Belki Büyükelçinin kendi soyunda Yahudilikten izler vardır.
Bayan Lodge’ın tam adı Alexia Arnaoutoglou-Ipeiroti. Türkçesi Epirli Arnavutoğlu Alexia. Epir, Yunanistan'ın önemli Arnavut nüfusu bulunan batı kesimi. Günümüz Çamlık/ Çamerya bölgesidir. Ayrıca Epir kralı İskender'in doğduğu yerdir.
Epirli/Çameryalı Arnavutlar Yunanlılarla pek anlaşamazlar. Arnavutluk Meclisi, 1994'te, 27 Haziran tarihinin "Yunan Şovenistler tarafından Çamerya Arnavutlarına Karşı Soykırım Günü" olarak anılmasını öngören yasayı onayladı.
Arnavutluk'un güneyinden başlayan Çamerya bölgesi, halen Yunanistan toprakları içerisinde kalan Yanya'dan Preveze'ye kadarki bölgeyi kapsıyor. Yanya vilayetine bağlı bu bölgede yaşayan Arnavutlar, 1913 yılına kadar Osmanlı vatandaşıydı.
Çamerya bölgesi, Balkan Savaşı sonunda 1913'te yapılan Londra Konferansı'nda etnik ve azınlık bir bölge olarak Yunanistan'a teslim edildi. 1910 yılında yapılan nüfus sayımında bölgede 83 bin Arnavut yaşıyordu.
Yunan General Napoleon Zervas komutasındaki kuvvetler, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Çamerya Arnavutlarına yönelik katliam gerçekleştirdi.
Haziran 1944'ten Mart 1945'e kadar süren etnik temizlik harekatı sırasında 2 bin 900 erkek, 214 kadın ve 96 çocuk öldürüldü, 745 kadına tecavüz edildi, 68 köyden 5 bin 800 ev yakıldı. Ayrıca 2 binin üzerinde vatandaş da kötü yaşama şartları ve göçlerden dolayı hayatını kaybetti.
Yunan generalin başlattığı etnik katliam nedeniyle 35 bin civarında Arnavut, Çamerya bölgesinden Arnavutluk'a kaçmak zorunda kaldı.
"Komiser Colombo" da Atina’da!..
İngiliz Sömürge Bakanlığı ve İngiliz gizli servisi MI6 tarafından organize edilen Atina’daki yarı gizli toplantıya katılan diğer isim Stephen Lillie CMG, Nisan 2018'den günümüze Kıbrıs'ta İngiliz Yüksek Komiseri olarak bulunuyor. Daha önce Temmuz 2013'ten Nisan 2017'ye kadar Asya Pasifik Direktörü olarak görev yapmış. Stephen, 2009-13 arası İngiltere'nin Filipinler Büyükelçisiymiş. FCO Uzak Doğu Dairesi Başkanı (2006-2009); İngiliz Yüksek Komisyonu Yeni Delhi'de Ticaret ve Yatırım Direktörü (2003-2006) ve Guangzhou, Çin'deki İngiliz Başkonsolosu (1999-2003).
-Stephen Lillie CMG, Nisan 2018'den günümüze Kıbrıs’ta İngiliz Yüksek Komiseri-
Stephen, daha önce FCO'nun Avrupa Birliği ve Orta Doğu Departmanlarında ve İngiltere Büyükelçiliği Pekin'de görev almış. Hong Kong ve Londra'da Çince öğrenen/ konuşan Stephen, ayrıca Oxford Üniversitesi Modern Diller bölümünden mezun.
Ulan sağımız solumuz uzun bacaklı sarı çıyanlarla dolu!..
Kafamızı nereye çevirsek bunlar var. Yandı gülüm keten helva. Size bir şey söyleyeyim mi? Böyle yazdığıma bakmayın! Alemde şer Türklerde er tükenmez.
Kıbrıs’taki en önemli ilgilendiği konulardan biri finans sistemindeki kara delikler. Kraliçe’nin adına mümkün olan her yerde, özel sektörle birlikte çalışan kolluk kuvvetleri, istihbarat, politika ve düzenleyici kurumları bir araya getiriyor. Tabii ki bunu İngilizlerin yörüngesinden çıkan/kaçan para trafiğini kontrol altında tutabilmek için mali suçlarla mücadele kapsamında yapıyor.
Ona göre mali hizmet sağlayıcılar, mali sektörde yasadışı faaliyetlere karşı mücadelede ön saflarda yer alan kişiler oldukları için, sağlam bir mali sistem sağlama zorluğundan da sorumlu olmalılar. 2017 Suç Finansmanı Yasası, Ortak Kara Para Aklama İstihbarat Görev Gücü (JIMLIT) veya Ulusal Ekonomik Suç Merkezi onun sorumlu olduğu departmanların başında geliyor.
Hani vergi vermemek için Türkiye’den para kaçıran haramzade iş insanları, politikacılar var ya, onlar hakkındaki dosyaları hazırlayan, medyaya servis eden ekip, onun ekibi.
Haaa bunları babasının hayrına yapmıyor. Bu yolsuzlukları artık kime karşı koz olarak kullanıyorlar gerisini sizler düşünün? Kimbilir ne tavizler koparıyorlar?
Toplantıya katılan diğer uzun bacaklı sarı çıyan İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott
Atina'daki toplantıda kuş gibi öten, bülbül kesilen İngiltere’nin Ankara Büyükelçi Dominick John Chilcott, Türkçe biliyor ve Ankara’dan önceki en son görev yeri İrlanda’nın başkenti Dublin. Adamın görünürde Türkiye mesaisi yok. 2011-2012 arası İran Büyükelçiliği var.
Ha bir de yeri gelmişken kendisinin teoloji eğitimi var. Katoliklerin gittiği St Joseph’s College’den mezun. Dominick Chilcott 1985-1988 yılları arasında Ankara’da; 1993-1995 yılları arasında Lizbon’da ve 1998-2002 yılları arasında da Birleşik Krallık’ın Brüksel’deki AB temsilciliğinde görev yapmış.
Denizaşırı ülke görevleri dışında ise Dışişleri Bakanlığı’nın Londra’daki Avrupa, Afrika ve Orta Doğu’dan sorumlu merkezinde çalıştı. Görevi süresince Sir Malcolm Rifkind ve Robin Cook olmak üzere iki Dışişleri Bakanı’nın özel kalemi idi.
2003 yılında Irak Politika Birimi Yöneticisi ve 2003 ile 2006 yılları arasında ise Avrupa Ülkeleri ile İkili İlişkiler Departmanı Yöneticisi olmuş.
Dominick Chilcott ve eşi Jane Chilcott’un bir kızları ve üç oğulları var. Dominick Chilcott’un Felsefe ve Teoloji, Jane Chilcott’un ise İngiliz Edebiyatı okuduğu Oxford Üniversitesi’nde tanışmışlar. Oxford’dan önce ise Dominck Chilcott, Kraliyet Donanması’nda deniz subay adayı olarak bir yıl okumuş.
Orta ve lise öğrenimini ise Ipswich’teki St. Joseph Koleji’nde tamamlamış. Dominick Chilcott’un hobileri arasında yürümek, her türlü spor faaliyeti, kitap okumak, tarih, müzik ve tiyatro yer alıyor.
İngilizler: “Erdoğan'ın günleri sayılı, kansız bir geçiş dönemine gidiyoruz!"
Toplantıda söz alan ve Türkiye ile ilgili en mahrem istihbarat bilgileri derleyen İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi Dominick John Chilcott, Yunanlı muhataplarının gözlerinin fal taşı gibi açılmasını sağlayan "Erdoğan'ın günleri sayılı, kansız bir geçiş dönemine gidiyoruz" dediğinde, Yunanlılar kulalarının duyduklarına inanamadılar ve tekrar tekrar büyükelçiye “nasıl yani?” diye sordular.
Toplantıda kimler vardı, neler konuşuldu?
İngiltere'nin Atina, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Ankara Büyükelçileri, Yunan hükümetinin bakanları, ana muhalefet Syriza partisi temsilcileri, gazete yayın yönetmenleri, köşe yazarları ve analistler bu toplantıda bir araya geldiler.
Toplantı formatı İngilizlerin brifingi ile sonlanmadı. İngiliz büyükelçilerin Yunanlı dostlarına çizdikleri Türkiye portresinin, bizler için hiç de iç açıcı olmadığını söyleyebilirim. Brifing sonrası Türkiye'nin masaya yatırıldığı ve Yunanistan üzerinden neler yapılabileceğinin tüm yönleri ile tartışıldığı toplantı, tam bir diplomatik skandal.
Yunanlı uluslararası ilişkiler uzmanları, bu kadar geniş katılımla Atina, Lefkoşa ve Ankara gibi kilit görevlerdeki üç önemli İngiliz Büyükelçinin komşu ülke Türkiye'deki durum konusunda görüş alışverişinin alışılagelen bir uygulama olmadığı hususunda hemfikirler.
Atina toplantısının Türkiye’ye yansımaları…
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin TBMM'nde partisinin grup toplantısında, Atina'daki toplantıdan söz etmesi, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisini açıklama yapmaya davet etmesi, gerekirse istenmeyen diplomat ilan edilmesini söylemesi, konunun önemini gösteriyor.
Deneyimli gazeteci Gönül Kenter’e göre, malum toplantının deşifre olması ile Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yaptığı eşzamanlı açıklama ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sahalara belirlenen vakitten daha erken inmesi, Diyarbakır'da gövde gösterisine kalkışması, ‘puzzle’ın birbirini tamamlayan parçaları.
Yine MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli'nin “Serok Ahmet” dediği çakma Kürtçü siyasal İslamcı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun Van ziyareti de muhtemelen Atina toplantısı ile yakından ilgili.
Ancak Davutoğlu'nun Van ziyareti sırasında başına gelen asansör kazası dikkat çekici. Davutoğlu, hafta sonu Van'da bir radyo mülakatına giderken bindiği asansör, hareket ettikten sonra bir kat aşağıya düşmüş, yapılan tetkiklerin ardından doktorlar, belinde ciddi bir sıkıntı oluşan Davutoğlu'na istirahat tavsiyesinde bulunmuştu.
Sonuçta Davutoğlu apar topar Ankara'ya döndü ve bu hafta yapılması planlanan Mersin ve Amasya ziyaretleri ertelendi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık’ta Dışişlerinden sorumlu Başdanışman olmasından kısa bir sonra Özbek asıllı CIA casusu Ruzi Nazar ile tanış olan babası Mehmet Duran Davutoğlu da 29 Ağustos Cuma günü 2003 yılında Taşkent'te geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti.
Davutoğlu'na göklerden gelen bir mesaj olduğu kesin. Ama ne? Onu da koskoca profesör bilecek, ben değil!
Cumhurbaşkanı Erdoğan neden ikinci bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı atamadı?
Aslında her kabine değişikliği ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Fuat Oktay'dan başka ayrıca ikinci bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı atayacağı hep gündeme gelmişti, hatırlıyorsunuzdur umarım.
En çok ismi geçenler İzmir ve İstanbul yerel seçimlerinin mağlubu, eski ve son Başbakan Binali Yıldırım ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmuştu. Hatta cılız sesle Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Paşa'nın da Cumhurbaşkanı Yardımcılığını dillendirenler çıktı.
Ama bu isimler, gündeme gelmesine rağmen müesses nizam Fuat Oktay'ı alternatifsiz bıraktı. Binali Yıldırım ve Süleyman Soylu, Sedat Peker'in ağzına sakız, “youtube” çekimleri ile “tik tok” malzemesine dönüşmedi mi?
İkisi de siyasi mevta. Böylelikle “Cumhurbaşkanlığına yönelik dış müdahale bir şekilde geçiştirilmiş olabilir” diyenlere katılır mısınız bilemem?
İngilizler kimi istiyor kimi düşünüyor?
İngilizler, AK Parti içinden Erdoğan’ın yerine geçecek ismi belirlemiş mi bilmiyorum? Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'na şans tanımıyorum. Çünkü hem tabansızlar hem de halkta reel karşılıkları yok.
Kraliçe’nin hayranı Abdullah Gül ise vertigo. İstiklal Savaşı Gazisi İsmet İnönü'ye “sağır” diyen sağcı muhafazakâr kesim, vertigo sağlık problemi depreşmiş Abdullah Gül'e ne demez?
İ. Melih Gökçek, eski zaman olsa “ben varım” diye ortalıkta peşrev çekerdi ama o da FETÖ davası ile boğuşuyor. Kılını kıpırdatacak siyasi mecali yok.
İşin ilginç tarafı küresel odaklar ve müesses nizam başta olmak üzere, kim hangi ismi el altında tutuyor? Tahmin etmek hakikaten çok zor.
Bana kalırsa Kraliçe’nin adamları, dedesi İlim Yayma Cemiyeti kurucusu, yolu Cornell Üniversitesinden geçmiş, "Harun olmaya geldiler, Karun oldular. Biz AKP gibi firavunlaşmayacağız." gibi boyundan büyük laflar etmiş birisini, Erdoğan sonrası için düşünüyor olabilirler.
Öyle ya, 70 yıllık bir cemiyetin İngiliz bağlantısını hangi manyak iddia edebilir ki? Eğer ediyorsa kafasından zoru var demektir.
Tanrım aklımıza mukayyet olacak gücü bizlere çok görme!.. Veya "Baştan yarat elleri̇mi̇ / Baştan yarat gözleri̇mi̇/ Baştan yaz şu kaderi̇mi̇/ Tanrı'm beni̇/bizi baştan yarat"
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.indyturk.com/node/424806/siyaset
https://www.estianews.gr/
https://www-gov-uk.translate.goog/world/organisations/british-embassy-athens.el?_x_tr_sl=el&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=nui,sc
https://www.gov.uk/government/people/dominick-chilcott.tr
https://www.ulusal.com.tr/gundem/ingiliz-diplomatlar-erdogan-a-gun-bicti-h292806.html
https://gr.linkedin.com/in/matthew-lodge-52640858
https://www.gov.uk/government/news/change-of-her-majestys-ambassador-to-greece-matthew-lodge
https://www.gov.uk/government/people/stephen-lillie
https://www.gov.uk/government/speeches/bhc-to-cyprus-speaks-on-combatting-illicit-finance
https://www.gov.uk/government/people/dominick-chilcott.tr
https://www.odatv4.com/siyaset/atina-da-gizli-turkiye-toplantisi-219299
https://t24.com.tr/haber/van-da-asansor-kazasi-geciren-ahmet-davutoglu-bazi-programlarini-iptal-etti,986616
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/vanda-asansor-kazasi-geciren-ahmet-davutoglu-hakkinda-yeni-gelisme-1877763
https://kafkassam.com/abd-ve-ingiltere-turkiye-istasyon-seflerini-degistiriyor.html
Türk siyasetindeki hareketlilik dikkatinizi çekiyor mu? Muhalefet partileri veya iktidar cephesi vaziyet alıyor. Anlaşılan çarşı karışmak üzere. Yeni sürecin işaret fişeği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.
15 Ekim Cuma günü ani bir kararla Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nu ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir gün sonra sosyal medya hesabından paylaştığı bir video ile bürokratlara ve devlet görevlilerine seslendi:
"Sizler Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. Kamil akla gelmek için Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır" diyen CHP lideri, "18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. ‘Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa, pazartesi itibariyle durun. Bu illegal paralel sistemlerden elinizi, eteğinizi çekin" diye konuştu.
Bu, kendisini devletin memuru değil partinin görevlisi gibi görenlere yönelik ültimatom sayılabilir. Bana kalırsa kamuyu zarara uğratan, devletin hazinesini çarçur eden, rüşvet alan, kim olursa olsun Yüce Divan'da yargılanmalı ve malları müsadere edilmeli.
Devletin verdiği görevler sırasında edinilen mal varlığının kamuya ait sayılması kuralına dayanılarak birçok İslam devletinde uygulanan müsadere, Fatih Sultan Mehmet döneminden başlayarak Osmanlılarda benimsendi.
Müsaderenin temel amacı önemli mevkilere yükselenlerin, öldükten sonra varislerine bir şey bırakamayacaklarını düşünmesi ve dürüst davranmalarını sağlamaktı. Fakat daha sonra kazanç sağlamak, padişaha ve sadrazama hediye sunmak için taşra yöneticileri o bölgedeki zenginlere de müsadere uyguladı.
Padişah II. Mahmut, müsaderenin ancak kamu malı olduğu mahkeme kararıyla saptanan servetlere uygulanması kuralını getirdi. 1839 yılında Tanzimat’ın ilanından sonra müsadere bütünüyle kaldırıldı.
Kılıçdaroğlu durup dururken bu çıkışı neden yaptı?
Acaba hangi devlet kurumunun önemli bir başkanı, ana muhalefet partisi liderine “önümüzdeki süreçte gerçekleşmesi muhtemel olaylar” hakkında bilgilendirmede bulundu?
Öncelikle belirteyim ben konudan, deneyimli gazeteci Gönül Kenter’in, birkaç gün önce sosyal medya hesabından Yunanistan gazetesi ESTİA'dan bir haber paylaşımı sayesinde haberdar oldum. İddiaları araştırmaya başlayınca, ister inanın ister inanmayın, şaşkınlığım tavan yaptı desem yalan olmaz.
Yunan İstihbaratının medya yüzü sağcı Estia/Ἑστία gazetesi…
Estia / Ἑστία Yunanistan'da yayınlanan ulusal günlük gazete. Atina merkezli gazete, muhafazakâr ve sağ kanada yakın çizgisiyle biliniyor. 1941 yılında Yunanistan'ın Alman orduları tarafından işgal edilmesiyle bir ara kapatılan gazete, savaş sonrası yayın hayatına yeniden başlamış.
Yunan istihbaratına yakınlığı söz konusu. Kyrou Ailesi tarafından 120 yılı aşkın süredir yönetilen gazetenin 1997'den bu yana sahibi Kyrou'ların yeğeni Alexis Zaousis ve günümüzde editörü L. Dimakopoulou.
Estia gazetesine servis edilen haberin içeriği öyle böyle, yenilir yutulur değil. Tam bir beşinci kol faaliyeti. Amaç Türkiye’nin kulağına kar suyu kaçırmak. Lakin toplantının tarihi hakkında bilgi verilmemiş.
Toplantının son zamanlarda Ankara’ya karşı saldırgan bir dış politikaya zorlanan Atina’da yapılmış olması ayrı bir melun mesaj verme çabası. Bunun ötesinde İngilizler, “Erdoğan yönetiminin değişeceği” bilgisi ile Yunanlıları cesaretlendiriyor.
Benim aklıma gelenler bunlar.
İngiltere'nin çiçeği burnunda Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge'ın organize ettiği toplantıya Kıbrıs İngiliz Yüksek Komiseri Stephen Lillie CMG, yine İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile Yunan siyaset ve medya temsilcileri katılmışlar.
Muhtemelen “off the record” yani “kayıt dışı” bir toplantı...
Biliyorsunuz “off the record”, bir habercilik terimi. Haber kaynağının, gazeteciye “kayda almaması koşulu ile açıkladığı bilgi” olarak tanımlanır. Haberin içeriğinde yer verilmeyecek olan bu bilgi, olayın haber üzerinde çalışan gazeteci tarafından etraflıca anlaşılması için kendisine söylenir.
Çameryalı Arnavut kızı ile evli Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge…
-İngiltere’nin Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge-
İngiliz istihbaratında çalıştığı yıllarda Atina kazan o kepçe dolaşan Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge' daha önce İngiltere'nin Kuveyt Büyükelçisi olarak görev yapmıştı.
Kendisinden boşalan Kuveyt Büyükelçiliğine Belinda lewis atandı.
-İngiltere’nin Kuveyt Büyükelçisi Belinda lewis-
Matthew James Lodge, Ağustos 2021'de Atina’da güven mektubunu sundu. Birmingham Üniversitesi mezunu Lodge; Kraliyet Deniz Kuvvetleri'ndeki 10 yılın ardından Birleşik Krallık UNESCO Daimi Temsilcisi, 2010-2013 Finlandiya Büyükelçisi, 2014-2017 arası Kuveyt Büyükelçisi, 2017-21 arası Paris’te Büyükelçi yardımcısı olarak bulundu.
25 yıldan fazla deneyime sahip Birleşik Krallık kamu görevlisi. Bağdat, Misyon Başkan Yardımcısı, Birleşik Krallık AB Daimi Temsilciliği gibi görevlerde bulunan Matthew Lodge, Kate Smith CMG sonrası bu göreve başlamıştı.
-Matthew James Lodge’ın eşi Alexia Arnaoutoglou-Ipeiroti/ Epirli Arnavutoğlu Alexia (ortadaki siyah giysili)-
Atina Büyükelçisi Matthew James Lodge; Alexia Arnaoutoglou-Ipeiroti ile evli. Alexia Arnaoutoglou; İngilizce, Almanca, Yunanca ve Arnavutça biliyor, Ortodoks. Çocuklarına Yunan Mitolojisinden ve Yunan tarihinden isimler koyan çiftin iki çocuğu var ve isimleri James Pericles Lodge ve Alexandros David Lodge. David ismi biraz İbrani çağrışım yapıyor. Belki Büyükelçinin kendi soyunda Yahudilikten izler vardır.
Bayan Lodge’ın tam adı Alexia Arnaoutoglou-Ipeiroti. Türkçesi Epirli Arnavutoğlu Alexia. Epir, Yunanistan'ın önemli Arnavut nüfusu bulunan batı kesimi. Günümüz Çamlık/ Çamerya bölgesidir. Ayrıca Epir kralı İskender'in doğduğu yerdir.
Epirli/Çameryalı Arnavutlar Yunanlılarla pek anlaşamazlar. Arnavutluk Meclisi, 1994'te, 27 Haziran tarihinin "Yunan Şovenistler tarafından Çamerya Arnavutlarına Karşı Soykırım Günü" olarak anılmasını öngören yasayı onayladı.
Arnavutluk'un güneyinden başlayan Çamerya bölgesi, halen Yunanistan toprakları içerisinde kalan Yanya'dan Preveze'ye kadarki bölgeyi kapsıyor. Yanya vilayetine bağlı bu bölgede yaşayan Arnavutlar, 1913 yılına kadar Osmanlı vatandaşıydı.
Çamerya bölgesi, Balkan Savaşı sonunda 1913'te yapılan Londra Konferansı'nda etnik ve azınlık bir bölge olarak Yunanistan'a teslim edildi. 1910 yılında yapılan nüfus sayımında bölgede 83 bin Arnavut yaşıyordu.
Yunan General Napoleon Zervas komutasındaki kuvvetler, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Çamerya Arnavutlarına yönelik katliam gerçekleştirdi.
Haziran 1944'ten Mart 1945'e kadar süren etnik temizlik harekatı sırasında 2 bin 900 erkek, 214 kadın ve 96 çocuk öldürüldü, 745 kadına tecavüz edildi, 68 köyden 5 bin 800 ev yakıldı. Ayrıca 2 binin üzerinde vatandaş da kötü yaşama şartları ve göçlerden dolayı hayatını kaybetti.
Yunan generalin başlattığı etnik katliam nedeniyle 35 bin civarında Arnavut, Çamerya bölgesinden Arnavutluk'a kaçmak zorunda kaldı.
"Komiser Colombo" da Atina’da!..
İngiliz Sömürge Bakanlığı ve İngiliz gizli servisi MI6 tarafından organize edilen Atina’daki yarı gizli toplantıya katılan diğer isim Stephen Lillie CMG, Nisan 2018'den günümüze Kıbrıs'ta İngiliz Yüksek Komiseri olarak bulunuyor. Daha önce Temmuz 2013'ten Nisan 2017'ye kadar Asya Pasifik Direktörü olarak görev yapmış. Stephen, 2009-13 arası İngiltere'nin Filipinler Büyükelçisiymiş. FCO Uzak Doğu Dairesi Başkanı (2006-2009); İngiliz Yüksek Komisyonu Yeni Delhi'de Ticaret ve Yatırım Direktörü (2003-2006) ve Guangzhou, Çin'deki İngiliz Başkonsolosu (1999-2003).
-Stephen Lillie CMG, Nisan 2018'den günümüze Kıbrıs’ta İngiliz Yüksek Komiseri-
Stephen, daha önce FCO'nun Avrupa Birliği ve Orta Doğu Departmanlarında ve İngiltere Büyükelçiliği Pekin'de görev almış. Hong Kong ve Londra'da Çince öğrenen/ konuşan Stephen, ayrıca Oxford Üniversitesi Modern Diller bölümünden mezun.
Ulan sağımız solumuz uzun bacaklı sarı çıyanlarla dolu!..
Kafamızı nereye çevirsek bunlar var. Yandı gülüm keten helva. Size bir şey söyleyeyim mi? Böyle yazdığıma bakmayın! Alemde şer Türklerde er tükenmez.
Kıbrıs’taki en önemli ilgilendiği konulardan biri finans sistemindeki kara delikler. Kraliçe’nin adına mümkün olan her yerde, özel sektörle birlikte çalışan kolluk kuvvetleri, istihbarat, politika ve düzenleyici kurumları bir araya getiriyor. Tabii ki bunu İngilizlerin yörüngesinden çıkan/kaçan para trafiğini kontrol altında tutabilmek için mali suçlarla mücadele kapsamında yapıyor.
Ona göre mali hizmet sağlayıcılar, mali sektörde yasadışı faaliyetlere karşı mücadelede ön saflarda yer alan kişiler oldukları için, sağlam bir mali sistem sağlama zorluğundan da sorumlu olmalılar. 2017 Suç Finansmanı Yasası, Ortak Kara Para Aklama İstihbarat Görev Gücü (JIMLIT) veya Ulusal Ekonomik Suç Merkezi onun sorumlu olduğu departmanların başında geliyor.
Hani vergi vermemek için Türkiye’den para kaçıran haramzade iş insanları, politikacılar var ya, onlar hakkındaki dosyaları hazırlayan, medyaya servis eden ekip, onun ekibi.
Haaa bunları babasının hayrına yapmıyor. Bu yolsuzlukları artık kime karşı koz olarak kullanıyorlar gerisini sizler düşünün? Kimbilir ne tavizler koparıyorlar?
Toplantıya katılan diğer uzun bacaklı sarı çıyan İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott
Atina'daki toplantıda kuş gibi öten, bülbül kesilen İngiltere’nin Ankara Büyükelçi Dominick John Chilcott, Türkçe biliyor ve Ankara’dan önceki en son görev yeri İrlanda’nın başkenti Dublin. Adamın görünürde Türkiye mesaisi yok. 2011-2012 arası İran Büyükelçiliği var.
Ha bir de yeri gelmişken kendisinin teoloji eğitimi var. Katoliklerin gittiği St Joseph’s College’den mezun. Dominick Chilcott 1985-1988 yılları arasında Ankara’da; 1993-1995 yılları arasında Lizbon’da ve 1998-2002 yılları arasında da Birleşik Krallık’ın Brüksel’deki AB temsilciliğinde görev yapmış.
Denizaşırı ülke görevleri dışında ise Dışişleri Bakanlığı’nın Londra’daki Avrupa, Afrika ve Orta Doğu’dan sorumlu merkezinde çalıştı. Görevi süresince Sir Malcolm Rifkind ve Robin Cook olmak üzere iki Dışişleri Bakanı’nın özel kalemi idi.
2003 yılında Irak Politika Birimi Yöneticisi ve 2003 ile 2006 yılları arasında ise Avrupa Ülkeleri ile İkili İlişkiler Departmanı Yöneticisi olmuş.
Dominick Chilcott ve eşi Jane Chilcott’un bir kızları ve üç oğulları var. Dominick Chilcott’un Felsefe ve Teoloji, Jane Chilcott’un ise İngiliz Edebiyatı okuduğu Oxford Üniversitesi’nde tanışmışlar. Oxford’dan önce ise Dominck Chilcott, Kraliyet Donanması’nda deniz subay adayı olarak bir yıl okumuş.
Orta ve lise öğrenimini ise Ipswich’teki St. Joseph Koleji’nde tamamlamış. Dominick Chilcott’un hobileri arasında yürümek, her türlü spor faaliyeti, kitap okumak, tarih, müzik ve tiyatro yer alıyor.
İngilizler: “Erdoğan'ın günleri sayılı, kansız bir geçiş dönemine gidiyoruz!"
Toplantıda söz alan ve Türkiye ile ilgili en mahrem istihbarat bilgileri derleyen İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi Dominick John Chilcott, Yunanlı muhataplarının gözlerinin fal taşı gibi açılmasını sağlayan "Erdoğan'ın günleri sayılı, kansız bir geçiş dönemine gidiyoruz" dediğinde, Yunanlılar kulalarının duyduklarına inanamadılar ve tekrar tekrar büyükelçiye “nasıl yani?” diye sordular.
Toplantıda kimler vardı, neler konuşuldu?
İngiltere'nin Atina, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Ankara Büyükelçileri, Yunan hükümetinin bakanları, ana muhalefet Syriza partisi temsilcileri, gazete yayın yönetmenleri, köşe yazarları ve analistler bu toplantıda bir araya geldiler.
Toplantı formatı İngilizlerin brifingi ile sonlanmadı. İngiliz büyükelçilerin Yunanlı dostlarına çizdikleri Türkiye portresinin, bizler için hiç de iç açıcı olmadığını söyleyebilirim. Brifing sonrası Türkiye'nin masaya yatırıldığı ve Yunanistan üzerinden neler yapılabileceğinin tüm yönleri ile tartışıldığı toplantı, tam bir diplomatik skandal.
Yunanlı uluslararası ilişkiler uzmanları, bu kadar geniş katılımla Atina, Lefkoşa ve Ankara gibi kilit görevlerdeki üç önemli İngiliz Büyükelçinin komşu ülke Türkiye'deki durum konusunda görüş alışverişinin alışılagelen bir uygulama olmadığı hususunda hemfikirler.
Atina toplantısının Türkiye’ye yansımaları…
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin TBMM'nde partisinin grup toplantısında, Atina'daki toplantıdan söz etmesi, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisini açıklama yapmaya davet etmesi, gerekirse istenmeyen diplomat ilan edilmesini söylemesi, konunun önemini gösteriyor.
Deneyimli gazeteci Gönül Kenter’e göre, malum toplantının deşifre olması ile Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yaptığı eşzamanlı açıklama ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sahalara belirlenen vakitten daha erken inmesi, Diyarbakır'da gövde gösterisine kalkışması, ‘puzzle’ın birbirini tamamlayan parçaları.
Yine MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli'nin “Serok Ahmet” dediği çakma Kürtçü siyasal İslamcı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun Van ziyareti de muhtemelen Atina toplantısı ile yakından ilgili.
Ancak Davutoğlu'nun Van ziyareti sırasında başına gelen asansör kazası dikkat çekici. Davutoğlu, hafta sonu Van'da bir radyo mülakatına giderken bindiği asansör, hareket ettikten sonra bir kat aşağıya düşmüş, yapılan tetkiklerin ardından doktorlar, belinde ciddi bir sıkıntı oluşan Davutoğlu'na istirahat tavsiyesinde bulunmuştu.
Sonuçta Davutoğlu apar topar Ankara'ya döndü ve bu hafta yapılması planlanan Mersin ve Amasya ziyaretleri ertelendi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık’ta Dışişlerinden sorumlu Başdanışman olmasından kısa bir sonra Özbek asıllı CIA casusu Ruzi Nazar ile tanış olan babası Mehmet Duran Davutoğlu da 29 Ağustos Cuma günü 2003 yılında Taşkent'te geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti.
Davutoğlu'na göklerden gelen bir mesaj olduğu kesin. Ama ne? Onu da koskoca profesör bilecek, ben değil!
Cumhurbaşkanı Erdoğan neden ikinci bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı atamadı?
Aslında her kabine değişikliği ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Fuat Oktay'dan başka ayrıca ikinci bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı atayacağı hep gündeme gelmişti, hatırlıyorsunuzdur umarım.
En çok ismi geçenler İzmir ve İstanbul yerel seçimlerinin mağlubu, eski ve son Başbakan Binali Yıldırım ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmuştu. Hatta cılız sesle Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Paşa'nın da Cumhurbaşkanı Yardımcılığını dillendirenler çıktı.
Ama bu isimler, gündeme gelmesine rağmen müesses nizam Fuat Oktay'ı alternatifsiz bıraktı. Binali Yıldırım ve Süleyman Soylu, Sedat Peker'in ağzına sakız, “youtube” çekimleri ile “tik tok” malzemesine dönüşmedi mi?
İkisi de siyasi mevta. Böylelikle “Cumhurbaşkanlığına yönelik dış müdahale bir şekilde geçiştirilmiş olabilir” diyenlere katılır mısınız bilemem?
İngilizler kimi istiyor kimi düşünüyor?
İngilizler, AK Parti içinden Erdoğan’ın yerine geçecek ismi belirlemiş mi bilmiyorum? Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'na şans tanımıyorum. Çünkü hem tabansızlar hem de halkta reel karşılıkları yok.
Kraliçe’nin hayranı Abdullah Gül ise vertigo. İstiklal Savaşı Gazisi İsmet İnönü'ye “sağır” diyen sağcı muhafazakâr kesim, vertigo sağlık problemi depreşmiş Abdullah Gül'e ne demez?
İ. Melih Gökçek, eski zaman olsa “ben varım” diye ortalıkta peşrev çekerdi ama o da FETÖ davası ile boğuşuyor. Kılını kıpırdatacak siyasi mecali yok.
İşin ilginç tarafı küresel odaklar ve müesses nizam başta olmak üzere, kim hangi ismi el altında tutuyor? Tahmin etmek hakikaten çok zor.
Bana kalırsa Kraliçe’nin adamları, dedesi İlim Yayma Cemiyeti kurucusu, yolu Cornell Üniversitesinden geçmiş, "Harun olmaya geldiler, Karun oldular. Biz AKP gibi firavunlaşmayacağız." gibi boyundan büyük laflar etmiş birisini, Erdoğan sonrası için düşünüyor olabilirler.
Öyle ya, 70 yıllık bir cemiyetin İngiliz bağlantısını hangi manyak iddia edebilir ki? Eğer ediyorsa kafasından zoru var demektir.
Tanrım aklımıza mukayyet olacak gücü bizlere çok görme!.. Veya "Baştan yarat elleri̇mi̇ / Baştan yarat gözleri̇mi̇/ Baştan yaz şu kaderi̇mi̇/ Tanrı'm beni̇/bizi baştan yarat"
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.indyturk.com/node/424806/siyaset
https://www.estianews.gr/
https://www-gov-uk.translate.goog/world/organisations/british-embassy-athens.el?_x_tr_sl=el&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=nui,sc
https://www.gov.uk/government/people/dominick-chilcott.tr
https://www.ulusal.com.tr/gundem/ingiliz-diplomatlar-erdogan-a-gun-bicti-h292806.html
https://gr.linkedin.com/in/matthew-lodge-52640858
https://www.gov.uk/government/news/change-of-her-majestys-ambassador-to-greece-matthew-lodge
https://www.gov.uk/government/people/stephen-lillie
https://www.gov.uk/government/speeches/bhc-to-cyprus-speaks-on-combatting-illicit-finance
https://www.gov.uk/government/people/dominick-chilcott.tr
https://www.odatv4.com/siyaset/atina-da-gizli-turkiye-toplantisi-219299
https://t24.com.tr/haber/van-da-asansor-kazasi-geciren-ahmet-davutoglu-bazi-programlarini-iptal-etti,986616
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/vanda-asansor-kazasi-geciren-ahmet-davutoglu-hakkinda-yeni-gelisme-1877763
https://kafkassam.com/abd-ve-ingiltere-turkiye-istasyon-seflerini-degistiriyor.html