İnsan üç kez doğar!
İnsan üç kez doğar!
- 09-12-2024 14:41
- 3024
- 09-12-2024 14:41
- 3024
İnsan üç kez doğar:
1. İlk doğum, annesinden dünyaya geldiği andır. Bu, tamamen kontrolümüz dışındadır. Fiziksel varoluşumuzun başlangıcıdır ve hayata ilk adımımızdır.
2. İkinci doğum, eğitim-öğretim hayatını tamamlayıp, hayata atıldığımız dönemde gerçekleşir. Bu süreçte, içine doğduğumuz toplumun doğruları ve çevrenin bize sunduğu çerçeve belirleyicidir. Bu doğumu da kontrol edemeyiz; çünkü kim olduğumuzu, dünyayı nasıl gördüğümüzü büyük ölçüde başkalarının şekillendirdiği bir dönemdir.
3. Üçüncü doğum, genellikle 40’lı yaşlarda gerçekleşir. Bu, insanın kendi aklı, bilgi ve tecrübeleri, vicdanı ve özgür iradesiyle verdiği kararlar sonucu yeniden doğuşudur. Bu aşamada kişi, kendi tercihleri ve vizyonuyla hayatını yeniden inşa etmeye başlar. Bu, başkalarının doğruları yerine kendi hakikatini bulduğu, gerçek anlamda özgürleştiği bir dönüm noktasıdır.
Allah, akıl ve yeterli süre verdiği hiçbir insanın mazeretini kabul etmeyeceğini bildirir. Çünkü hakikati bulmak için gereken ipuçları, akıl ve hayat süresi insana verilmiştir. Tercihlerimiz bu çerçevede şekillenir ve sorumluluk bize aittir. Ancak, aklı olmayanın ya da hür olmayanın sorumluluğu olmadığı da söylenir.
Kur’an’da destekleyici ayetler:
1. “Biz ona (insana) iki yol gösterdik.” (Beled Suresi, 90:10)
Allah, insana doğru ve yanlış yolu gösterdiğini, seçimi ise insana bıraktığını belirtir.
2. “Her nefis, kazandığı (amellerin) rehinidir.” (Müddessir Suresi, 74:38)
İnsan, yaptığı tercihlerden ve amellerinden sorumlu tutulacaktır.
3. “Kim zerre kadar hayır işlerse onu görür, kim de zerre kadar kötülük işlerse onu görür.” (Zilzal Suresi, 99:7-8)
Bu ayet, insanın yaptığı her küçük tercihin ve amelin dahi kayıt altında olduğunu ve hesap gününde karşısına çıkacağını hatırlatır.
4. “Şüphesiz Allah, bir topluluk, kendi durumunu değiştirmedikçe, onların durumunu değiştirmez.” (Ra’d Suresi, 13:11)
Üçüncü doğumla kendi kaderini çizen insan, burada Allah’ın kendisine verdiği irade ve sorumluluğun farkına varır.
Hadis-i Şerifler:
1. “Hiçbir kul, kıyamet günü şu beş şeyden sorguya çekilmeden yerinden ayrılamaz: Ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nerede yıprattığı, malını nereden kazanıp nereye harcadığı ve bildikleriyle amel edip etmediği.” (Tirmizi, Kıyamet, 1)
Üçüncü doğumda yaptığımız bilinçli tercihler, hesap gününde sorguya çekileceğimiz en önemli konulardır.
2. “Akıllı kişi, nefsini hesaba çeken ve ölüm sonrası için çalışandır.” (Tirmizi, Kıyamet, 25)
Bu hadis, insanın hayatını ve tercihlerinin sonuçlarını düşünerek yaşaması gerektiğini vurgular. Üçüncü doğum, bu bilinçle hareket etmeyi gerektirir.
Sonuç:
Bu üç doğumun her biri, insanın olgunlaşma yolculuğunda birer aşamadır. Üçüncü doğum ise en kritik olanıdır; çünkü burada kişi, kendi hayatının kontrolünü eline alır ve kim olduğunu, ne istediğini derinlemesine sorgular.
Özgürlük ve sorumluluk birbirinden ayrılmaz. Gerçek özgürlük, insanın kendi aklıyla, vicdanıyla ve iradesiyle yaptığı tercihlerde yatar. Bu yüzden, üçüncü doğum hem bireyin en büyük özgürlüğü hem de en ağır sorumluluğudur.
İşte hesap gününde, tam da bu üçüncü doğumla yaptığımız tercihlerden, aklımızla yönlendirdiğimiz hayatımızdan ve irademizle işlediğimiz amellerden yargılanacağız.
.
Barbaros Nasün, dikGAZETE.com
İnsan üç kez doğar:
1. İlk doğum, annesinden dünyaya geldiği andır. Bu, tamamen kontrolümüz dışındadır. Fiziksel varoluşumuzun başlangıcıdır ve hayata ilk adımımızdır.
2. İkinci doğum, eğitim-öğretim hayatını tamamlayıp, hayata atıldığımız dönemde gerçekleşir. Bu süreçte, içine doğduğumuz toplumun doğruları ve çevrenin bize sunduğu çerçeve belirleyicidir. Bu doğumu da kontrol edemeyiz; çünkü kim olduğumuzu, dünyayı nasıl gördüğümüzü büyük ölçüde başkalarının şekillendirdiği bir dönemdir.
3. Üçüncü doğum, genellikle 40’lı yaşlarda gerçekleşir. Bu, insanın kendi aklı, bilgi ve tecrübeleri, vicdanı ve özgür iradesiyle verdiği kararlar sonucu yeniden doğuşudur. Bu aşamada kişi, kendi tercihleri ve vizyonuyla hayatını yeniden inşa etmeye başlar. Bu, başkalarının doğruları yerine kendi hakikatini bulduğu, gerçek anlamda özgürleştiği bir dönüm noktasıdır.
Allah, akıl ve yeterli süre verdiği hiçbir insanın mazeretini kabul etmeyeceğini bildirir. Çünkü hakikati bulmak için gereken ipuçları, akıl ve hayat süresi insana verilmiştir. Tercihlerimiz bu çerçevede şekillenir ve sorumluluk bize aittir. Ancak, aklı olmayanın ya da hür olmayanın sorumluluğu olmadığı da söylenir.
Kur’an’da destekleyici ayetler:
1. “Biz ona (insana) iki yol gösterdik.” (Beled Suresi, 90:10)
Allah, insana doğru ve yanlış yolu gösterdiğini, seçimi ise insana bıraktığını belirtir.
2. “Her nefis, kazandığı (amellerin) rehinidir.” (Müddessir Suresi, 74:38)
İnsan, yaptığı tercihlerden ve amellerinden sorumlu tutulacaktır.
3. “Kim zerre kadar hayır işlerse onu görür, kim de zerre kadar kötülük işlerse onu görür.” (Zilzal Suresi, 99:7-8)
Bu ayet, insanın yaptığı her küçük tercihin ve amelin dahi kayıt altında olduğunu ve hesap gününde karşısına çıkacağını hatırlatır.
4. “Şüphesiz Allah, bir topluluk, kendi durumunu değiştirmedikçe, onların durumunu değiştirmez.” (Ra’d Suresi, 13:11)
Üçüncü doğumla kendi kaderini çizen insan, burada Allah’ın kendisine verdiği irade ve sorumluluğun farkına varır.
Hadis-i Şerifler:
1. “Hiçbir kul, kıyamet günü şu beş şeyden sorguya çekilmeden yerinden ayrılamaz: Ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nerede yıprattığı, malını nereden kazanıp nereye harcadığı ve bildikleriyle amel edip etmediği.” (Tirmizi, Kıyamet, 1)
Üçüncü doğumda yaptığımız bilinçli tercihler, hesap gününde sorguya çekileceğimiz en önemli konulardır.
2. “Akıllı kişi, nefsini hesaba çeken ve ölüm sonrası için çalışandır.” (Tirmizi, Kıyamet, 25)
Bu hadis, insanın hayatını ve tercihlerinin sonuçlarını düşünerek yaşaması gerektiğini vurgular. Üçüncü doğum, bu bilinçle hareket etmeyi gerektirir.
Sonuç:
Bu üç doğumun her biri, insanın olgunlaşma yolculuğunda birer aşamadır. Üçüncü doğum ise en kritik olanıdır; çünkü burada kişi, kendi hayatının kontrolünü eline alır ve kim olduğunu, ne istediğini derinlemesine sorgular.
Özgürlük ve sorumluluk birbirinden ayrılmaz. Gerçek özgürlük, insanın kendi aklıyla, vicdanıyla ve iradesiyle yaptığı tercihlerde yatar. Bu yüzden, üçüncü doğum hem bireyin en büyük özgürlüğü hem de en ağır sorumluluğudur.
İşte hesap gününde, tam da bu üçüncü doğumla yaptığımız tercihlerden, aklımızla yönlendirdiğimiz hayatımızdan ve irademizle işlediğimiz amellerden yargılanacağız.
.
Barbaros Nasün, dikGAZETE.com