İnsanlar evliliğe ne kadar hazır?..
İnsanlar evliliğe ne kadar hazır?..
- 29-01-2021 00:58
- 570
- 29-01-2021 00:58
- 570
Bu yazımızda hayatın en önemli kilometre taşlarından olan evlilik için birkaç kelâm edelim..
Evlilikte nihai hedef mutluluktur..
Ancak, mutluluk parfüm gibidir.. Kişi kendisine bulaştırmadan başkasına bulaştıramaz.. Evlilikte muvaffakiyet için, insan önce kendini iyi tanımalıdır..
Evlilik, samimiyet eksenli, sevgi, saygı, merhamet ve şefkat merkezli, bir birlikteliğin adıdır..
Ancak asla bir sığınma evi değildir.. Sığınmanın adına da evlilik denmez zaten..
Aksi halde, bunun adı tek kişilik esir kampı olur..
Bir misâl vereyim; 250 gr ağırlığındaki bir taş bir saat boyunca elde tutulduğunda ağırlığı 500 gr gibi gelir.. Süre uzadıkça ağırlığın yükü daha da artar..
Enerjinin boşa tüketildiği ilişkiler sürdürüldüğü takdirde de, ağırlıklar misâldeki gibi artacaktır..
Zihnin meşgul edileceği, vücut kimyasının bozulacağı bir birlikteliğin adına evlilik dense bile böyle beraberlikten hayır gelmez..
Bir insan hatır için çiğ tavuk yiyebilir, ama hatır için, uyumsuzlukla, gamla ve kasavetle geçen bir birlikteliğe katlanamaz..
Duvarı nem, insanı gam çürütür.. Sevgi sebep değil neticedir.. Bir başka ifadeyle; sevgi, uyumun neticesidir..
Uyumsuz evliliklerde sevgi yoktur, sürekli katlanmak vardır.. Üstelik yolun nereye kadar da gideceğini bilemeden ve de sürekli sineye çekerek katlanmak!..
Bu durum maalesef bizim toplumumuzda çokça görülür.. Halbuki aşırı ve uzlaşmaz farklar tahammülle kapatılamaz..
Bir uçurum, binlerce kamyon taş, toprak ve kum yığılarak belki örtülebilir ama fıtratlar arasındaki uçurum, ömrün her salisesi dolgu maddesi olarak kullanılsa bile yine de doldurulamaz.. Ve ardından da ahla vahla geçen koca bir ömrün heba edildiği görülür..
Önemli ve gerekli olan başka bir şey de duyguların sürekli bakım istediğidir.. Zira, bakımı sürekli yapılmayan her kıymet gibi, duygular da kaybolmaya mahkûmdur..
Dengin altında bir evlilik yapılsa da bedel ödenir, dengin üstünde bir evlilik yapılsa da..
O vakit mesele nedir?..
Mesele, ölçüyü yakalamaktır.. Her işte olduğu gibi evlilikte de orta yolu bulmaktır..
Bir başka ifadeyle; dengi dengine mutlu bir izdivacın yollarını aramaktır.. Bulunduğu zaman da evlilik, kadın için de erkek için de lât-i lokum olur..
Netice-i kelâm;
İnsan, samimi arayışın sonucunda da hayâlindekini, ya da hayâlindekine yakınını bulabilir.. Prensler de prensesler de kişinin uzağında olmayabilir..
Kimbilir, belki yanı başındadır..
Belki de Kaf Dağı'nın ardındadır..
Vesselâm..
.
Sami Özey, dikGAZETE.com
Bu yazımızda hayatın en önemli kilometre taşlarından olan evlilik için birkaç kelâm edelim..
Evlilikte nihai hedef mutluluktur..
Ancak, mutluluk parfüm gibidir.. Kişi kendisine bulaştırmadan başkasına bulaştıramaz.. Evlilikte muvaffakiyet için, insan önce kendini iyi tanımalıdır..
Evlilik, samimiyet eksenli, sevgi, saygı, merhamet ve şefkat merkezli, bir birlikteliğin adıdır..
Ancak asla bir sığınma evi değildir.. Sığınmanın adına da evlilik denmez zaten..
Aksi halde, bunun adı tek kişilik esir kampı olur..
Bir misâl vereyim; 250 gr ağırlığındaki bir taş bir saat boyunca elde tutulduğunda ağırlığı 500 gr gibi gelir.. Süre uzadıkça ağırlığın yükü daha da artar..
Enerjinin boşa tüketildiği ilişkiler sürdürüldüğü takdirde de, ağırlıklar misâldeki gibi artacaktır..
Zihnin meşgul edileceği, vücut kimyasının bozulacağı bir birlikteliğin adına evlilik dense bile böyle beraberlikten hayır gelmez..
Bir insan hatır için çiğ tavuk yiyebilir, ama hatır için, uyumsuzlukla, gamla ve kasavetle geçen bir birlikteliğe katlanamaz..
Duvarı nem, insanı gam çürütür.. Sevgi sebep değil neticedir.. Bir başka ifadeyle; sevgi, uyumun neticesidir..
Uyumsuz evliliklerde sevgi yoktur, sürekli katlanmak vardır.. Üstelik yolun nereye kadar da gideceğini bilemeden ve de sürekli sineye çekerek katlanmak!..
Bu durum maalesef bizim toplumumuzda çokça görülür.. Halbuki aşırı ve uzlaşmaz farklar tahammülle kapatılamaz..
Bir uçurum, binlerce kamyon taş, toprak ve kum yığılarak belki örtülebilir ama fıtratlar arasındaki uçurum, ömrün her salisesi dolgu maddesi olarak kullanılsa bile yine de doldurulamaz.. Ve ardından da ahla vahla geçen koca bir ömrün heba edildiği görülür..
Önemli ve gerekli olan başka bir şey de duyguların sürekli bakım istediğidir.. Zira, bakımı sürekli yapılmayan her kıymet gibi, duygular da kaybolmaya mahkûmdur..
Dengin altında bir evlilik yapılsa da bedel ödenir, dengin üstünde bir evlilik yapılsa da..
O vakit mesele nedir?..
Mesele, ölçüyü yakalamaktır.. Her işte olduğu gibi evlilikte de orta yolu bulmaktır..
Bir başka ifadeyle; dengi dengine mutlu bir izdivacın yollarını aramaktır.. Bulunduğu zaman da evlilik, kadın için de erkek için de lât-i lokum olur..
Netice-i kelâm;
İnsan, samimi arayışın sonucunda da hayâlindekini, ya da hayâlindekine yakınını bulabilir.. Prensler de prensesler de kişinin uzağında olmayabilir..
Kimbilir, belki yanı başındadır..
Belki de Kaf Dağı'nın ardındadır..
Vesselâm..
.
Sami Özey, dikGAZETE.com