İstanbul bir ihtimal…
İstanbul bir ihtimal…
- 06-04-2019 09:01
- 565
- 06-04-2019 09:01
- 565
31 Mart seçimlerinin ardından yapılan itirazların içerisinde en dikkat çeken Ankara ve İstanbul olurken, Ankara’da seçim; Melih Gökçek (Kendisi de Ankaralı değil)’in Mansur Yavaş’ın Ankaralı olmadığı şeklinde açıklamaları ve son anda Yavaş hakkında sahte senedin gündeme getirilmesi; bunu da AK Parti adayının kullanmasıyla bitmiş ve kaybedilmişti zaten!..
Dolayısıyla Ankara’da oyların tamamı yeniden sayılsa da, kazanan değişmez!..
İstanbul ise bir ihtimal…
Çünkü İstanbul’da organize bir usulsüzlük yapıldığı gündemini korurken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, “Büyükçekmece'de yapılanlar anlaşılır gibi değildir. Özellikle belediye çalışanlarının da içinde olduğu, nüfus müdürünün de içinde olduğu ki, nüfus müdürünün sırf bundan dolayı tutuklu olduğunu biliyorum. Çok manidar geliyor bana. Bu sayı hiç de küçümsenecek bir sayı değil, 20 binlerin üzerinde bir sayıdan bahsediliyor" diyerek, nüfus müdürünün tutuklanma sebebinin hukuksuz kayıt işlemleri yapmak olduğunu belirtti.
İstanbul’da bir diğer konu da partilerin sandıkta görevlendirdiği kişilerin oy sayımlarında CHP lehine çalışmış olmasıdır ki; AK Parti görevlilerinin de partileri aleyhinde çalışmış olduğu ortaya çıktı!..
Tabii ki bunun sebebini, oy verenler açıklayacak değil…
Ya İstanbul il başkanı ya da geçmişte “Partimizde FETÖ’cü yok” diyen Mustafa Elitaş, Hayati Yazıcı hatta Bekir Bozdağ açıklayacak!..
“Organize”ye dönecek olursak; Binali Yıldırım, kesin olmayan sonuçlarla, ‘Seçimi biz kazandık’ diyerek, hatalı açıklama yaptı!..
Ekrem İmamoğlu’na ne demeli?!.
Henüz Yüksek Seçim Kurulu kesin sonuçları açıklamadan kendisini başkan ilan etmek, sosyal medya hesaplarına “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” yazmak da ne oluyor?!
“Heyecan ya da acemilikle yaptı” diye düşünün!.. Fakat “Büyükşehir Belediye Başkanı”(!) olarak Anıtkabir ziyareti ve teamüllere aykırı bir şekilde Anıtkabir Özel Defteri’ni “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” sıfatıyla imzalaması, önceden organize edilmiş bir durum olduğu şeklinde görülmektedir!
Yazarı Şirin Mine Kılıç adıyla ki (Oyuncu Mine Kılıç ile bir ilgisi var mı bilmiyorum. Böyle bir hanımefendinin olduğu da belli değil); Aralık 2018 tarihinde yayımlanan “Benim Sevgili Başkanım” ‘Ekrem İmamoğlu-Sıradışı Bir Başarı ve Liderlik Öyküsü’ isimli kitabın, sanki 31 Aralık’ın ertesi günü yayımlanmış gibi kitap tanıtım yazısına ‘30 Mart’ şeklinde başlayarak gündeme getirilmesi ve bazı internet sitelerinin de tanıtım yapması dikkat çekiyor!
Ayrıca Ekrem İmamoğlu kadar aceleci davranan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Palladino (Kendi kafasına göre konuşamaz), “Türkiye’deki yerel seçimlerde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere itirazlar yapıldığına yönelik haberleri gördüklerini” belirterek; "Özgür ve adil seçimler her demokrasi için önemli. Buna meşru sonuçların kabul edilmesi de dahil… Bu bağlamda uzun ve gururlu bir geleneği olan Türkiye’den de daha azını beklemiyoruz” diyebiliyor!
Aynı şekilde; Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo; Twitter'dan yaptığı açıklamada, “Türkiye'nin ve özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir'in çoğulcu demokrasiye, adalete ve temel hak ve özgürlüklere inanan yeni Belediye Başkanlarını kutluyoruz. Paris'in dostluğundan şüpheniz olmasın" paylaşımında bulunuyor!..
Ankara, İstanbul ve İzmir için paylaşımda bulunan Hidalgo, İzmir’in zaten CHP’de olduğu halde İzmir’i yazıyor da; örneğin, seçimle birlikte CHP’nin kazandığı Adana ve Antalya’ya neden yer vermiyor?!.
Türkiye’de yapılan yerel seçimlere başka ülkelerin haddi aşan açıklama ve paylaşımlarına devlet olarak cevap verilmiştir.
(Ben de buradan, ABD’ye karşı Venezuela; Fransa’ya karşı ‘Sarı Yelekliler’e destek paylaşımları yapalım diyorum!)
İstanbul seçimleri için olanların, öyle plansız meydana gelmesi mümkün görünmüyor!..
Bundan sonra, kararı ve mazbatayı verecek olan YSK’dır…
İstanbul için verilecek karara saygı duyma zamanıdır…
ABD-FETÖ ve emperyalist devletlerin kışkırtmalarına uymayacağımız gibi, maşalarına da karşı olalım. Bu ülkede yaşayan dili, ırkı, dinlisi-dinsizi herkes el ele verip oyunları bozalım.
Not: Ekrem İmamoğlu hakkında “Onun soyadı esasen ‘Müdafa’ idi ve şu ırktandır…” türü sosyal medyadan aşağılık paylaşım yapanları kınıyorum!..
Bu ve benzeri paylaşım sahipleri, aynısı kendileri için yapılsa mutlu mu olacaklar?!.
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @alimevlutkaya , @dikgazete
31 Mart seçimlerinin ardından yapılan itirazların içerisinde en dikkat çeken Ankara ve İstanbul olurken, Ankara’da seçim; Melih Gökçek (Kendisi de Ankaralı değil)’in Mansur Yavaş’ın Ankaralı olmadığı şeklinde açıklamaları ve son anda Yavaş hakkında sahte senedin gündeme getirilmesi; bunu da AK Parti adayının kullanmasıyla bitmiş ve kaybedilmişti zaten!..
Dolayısıyla Ankara’da oyların tamamı yeniden sayılsa da, kazanan değişmez!..
İstanbul ise bir ihtimal…
Çünkü İstanbul’da organize bir usulsüzlük yapıldığı gündemini korurken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, “Büyükçekmece'de yapılanlar anlaşılır gibi değildir. Özellikle belediye çalışanlarının da içinde olduğu, nüfus müdürünün de içinde olduğu ki, nüfus müdürünün sırf bundan dolayı tutuklu olduğunu biliyorum. Çok manidar geliyor bana. Bu sayı hiç de küçümsenecek bir sayı değil, 20 binlerin üzerinde bir sayıdan bahsediliyor" diyerek, nüfus müdürünün tutuklanma sebebinin hukuksuz kayıt işlemleri yapmak olduğunu belirtti.
İstanbul’da bir diğer konu da partilerin sandıkta görevlendirdiği kişilerin oy sayımlarında CHP lehine çalışmış olmasıdır ki; AK Parti görevlilerinin de partileri aleyhinde çalışmış olduğu ortaya çıktı!..
Tabii ki bunun sebebini, oy verenler açıklayacak değil…
Ya İstanbul il başkanı ya da geçmişte “Partimizde FETÖ’cü yok” diyen Mustafa Elitaş, Hayati Yazıcı hatta Bekir Bozdağ açıklayacak!..
“Organize”ye dönecek olursak; Binali Yıldırım, kesin olmayan sonuçlarla, ‘Seçimi biz kazandık’ diyerek, hatalı açıklama yaptı!..
Ekrem İmamoğlu’na ne demeli?!.
Henüz Yüksek Seçim Kurulu kesin sonuçları açıklamadan kendisini başkan ilan etmek, sosyal medya hesaplarına “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” yazmak da ne oluyor?!
“Heyecan ya da acemilikle yaptı” diye düşünün!.. Fakat “Büyükşehir Belediye Başkanı”(!) olarak Anıtkabir ziyareti ve teamüllere aykırı bir şekilde Anıtkabir Özel Defteri’ni “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” sıfatıyla imzalaması, önceden organize edilmiş bir durum olduğu şeklinde görülmektedir!
Yazarı Şirin Mine Kılıç adıyla ki (Oyuncu Mine Kılıç ile bir ilgisi var mı bilmiyorum. Böyle bir hanımefendinin olduğu da belli değil); Aralık 2018 tarihinde yayımlanan “Benim Sevgili Başkanım” ‘Ekrem İmamoğlu-Sıradışı Bir Başarı ve Liderlik Öyküsü’ isimli kitabın, sanki 31 Aralık’ın ertesi günü yayımlanmış gibi kitap tanıtım yazısına ‘30 Mart’ şeklinde başlayarak gündeme getirilmesi ve bazı internet sitelerinin de tanıtım yapması dikkat çekiyor!
Ayrıca Ekrem İmamoğlu kadar aceleci davranan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Palladino (Kendi kafasına göre konuşamaz), “Türkiye’deki yerel seçimlerde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere itirazlar yapıldığına yönelik haberleri gördüklerini” belirterek; "Özgür ve adil seçimler her demokrasi için önemli. Buna meşru sonuçların kabul edilmesi de dahil… Bu bağlamda uzun ve gururlu bir geleneği olan Türkiye’den de daha azını beklemiyoruz” diyebiliyor!
Aynı şekilde; Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo; Twitter'dan yaptığı açıklamada, “Türkiye'nin ve özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir'in çoğulcu demokrasiye, adalete ve temel hak ve özgürlüklere inanan yeni Belediye Başkanlarını kutluyoruz. Paris'in dostluğundan şüpheniz olmasın" paylaşımında bulunuyor!..
Ankara, İstanbul ve İzmir için paylaşımda bulunan Hidalgo, İzmir’in zaten CHP’de olduğu halde İzmir’i yazıyor da; örneğin, seçimle birlikte CHP’nin kazandığı Adana ve Antalya’ya neden yer vermiyor?!.
Türkiye’de yapılan yerel seçimlere başka ülkelerin haddi aşan açıklama ve paylaşımlarına devlet olarak cevap verilmiştir.
(Ben de buradan, ABD’ye karşı Venezuela; Fransa’ya karşı ‘Sarı Yelekliler’e destek paylaşımları yapalım diyorum!)
İstanbul seçimleri için olanların, öyle plansız meydana gelmesi mümkün görünmüyor!..
Bundan sonra, kararı ve mazbatayı verecek olan YSK’dır…
İstanbul için verilecek karara saygı duyma zamanıdır…
ABD-FETÖ ve emperyalist devletlerin kışkırtmalarına uymayacağımız gibi, maşalarına da karşı olalım. Bu ülkede yaşayan dili, ırkı, dinlisi-dinsizi herkes el ele verip oyunları bozalım.
Not: Ekrem İmamoğlu hakkında “Onun soyadı esasen ‘Müdafa’ idi ve şu ırktandır…” türü sosyal medyadan aşağılık paylaşım yapanları kınıyorum!..
Bu ve benzeri paylaşım sahipleri, aynısı kendileri için yapılsa mutlu mu olacaklar?!.
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @alimevlutkaya , @dikgazete