- Amiral ve monşerlerin istediği oldu mu?

- Evet, maalesef oldu.

- Nasıl yani?

- Meseleye şöyle bakalım: 

Mesela, Fransa’da 103 Amiral, gece yarısı böyle bir bildiri yayınlasa Fransa’nın duvarından bir taş düşürür müydü?

- Hayır!

- Neden?

- Çünkü Fransa’da oturmuş bir sistem var. Kaldı ki, Fransa’nın dahil olduğu Avrupa Birliği var ki, ne amiraller böyle bir bildiri yayınlayabilir, ne birlik böyle darbe olaylarına müsaade eder, ne de oradaki muhalefet, bu darbeci kafalara prim verir. Buna rağmen böyle bir bildiri yayınlanmış olsaydı, o darbeciler kamuoyu önünde rezil rüsvay olurdu.

Ancak…  

- Yani Fransa hiçbir şey kaybetmemiş olurdu diyorsun öyle mi?

- Hayır! İş öyle değil işte… 

Ancak…

Böyle bir şey vuku bulduğu zaman, Avrupa ve dünyanın diğer ülkelerinin Fransa’ya bakışı eskisi gibi olmayacaktı. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz..” derlerdi.

- Yani?

- Yani prestiji sarsılırdı.

ERKETE VE BADİGARDLAR

- Bizde de önce monşerler sonra amirallerin yayınladığı bildiri, ülkemize bu yönüyle mi zarar vermiş oldu? 

- Evet! Yani bazı mahfiller için maksat hasıl oldu…

- Biraz açar mısınız?

- Bugün İslam alemi, bilhassa başsızlığın (lidersizliğin, Halifesizliğin, İmam-ı Kebir-i olmamanın) sıkıntısını çok feci bir şekilde çekiyor.

Ayrıntıya girmiyorum,

Asya’da, Afrika’da, Ortadoğu’da İslam ümmetinin yaşadığı trajedi ortada. Ya ülkeleri igal edilmiş, müstevliler kendi aralarında büyük parçayı kimin götüreceğinin kavgasını veriyor

Veya…

Ülkenin başına bir kukla geçirerek bugüne kadar sömürdükleri yetmiyormuş gibi şimdi de yöneticilerine “erkete” görevi vererek ülkeleri soyuyorlar.

Bazı bölgelerde de yöneticilere “Badyguard” görevi vermiş pis işlerini yapıyorlar.

TÜRKİYE ZİNCİRLERİNİ KIRDI

- Bunları anlatarak sözü nereye getirmek istiyorsunuz?

- Önce, ülkemizin konumunu söyleyeyim sonra sözü bağlayacağım.

- Buyurun!

- İslam alemi, aşağı-yukarı bu durumdayken ülkemiz zincirlerini büyük ölçüde kırarak, müstevlilerin yaygarasına pabuç bırakmadan, bağımsızlık yolunda büyük adımlarla ilerliyor.

- Bunun İslam dünyası ile bağlantısı nedir?

- İslam dünyasının okumuş kesimi, aydın, tüccar, sanayici, bilim insanları vs. ülkelerinin yukarıda anlattığım durumu ile Türkiye’nin yakaladığı sinerjinin farkında…

- Dinliyorum!

- Şimdi sözümü yukarıda bahsettiğim mevzuya bağlıyorum:

İslam dünyasındaki bu elit kesim, başta sermayelerini olmak üzere tüm birikim ve tecrübelerini Türkiye’ye getirmek istiyorlar.

Çünkü…

Ülkemizi bağımsız görüyor; çoluk çocuğu ile rahat edebileceklerini düşünüyorlar.

BİNGO!

- Anladım! Bu elit kesim tam rotayı Türkiye’ye doğru kıracakken amiraller “bingo!” dedi.

- Hayır! Bu iş amirallerle başlamadı.

- Ya ne zaman başladı?

- Bunun için en az 15 yıl öncesine gitmemiz gerekir. Doların 1 lira civarında olduğu bir dönemde ne olmuştu?   

- ……..!

- Türkiye’nin ekonomik yönden rahatladığı, istikrarın sağlandığı bir zamanda AK Parti’yi kapatma davası açılmıştı.

- “Bingo!” o zaman mı dendi?

- Evet!

Aslında ondan öncesi de var. Özal ve Erbakan Hocanın dönemlerinde de benzer şeyler oldu…

Ama orası şimdilik kalsın.

O zamanlarda da İslam dünyasından bize doğru bir yöneliş olduğu anda, bir yerlerden emir gelir.. İçimizden birileri “Bingo!” diyerek, ülke menfaatlerine aykırı işlere kalkışır…

Ülkemize yatırım yapmak isteyen, bilhassa Arap sermayedarlarına adeta şunu demeye çalışırlardı:

“Sizin ne işiniz var Türkiye’de? Şurada Avrupa, orada Amerika gibi istikrarlı ülkeler dururken, kendinizi ve sermayenizi gelip neden riske atıyorsunuz? Türkiye gördüğünüz gibi eski Türkiye, varın gidin yolunuza…”

Korkan sermaye sahipleri de Avrupa ve Amerika’da kendilerine başka bir liman arardı.

Ama şimdi…

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL!.. BUNLAR SADECE UZATMALARI OYNUYOR

Ama şimdi..

Onlar da işin farkında Türkiye eski Türkiye değil.

Türkiye’yi yolundan çeviremeyeceklerinin farkındalar.. Etkin olamıyor, uzatmaları oynuyorlar.

Ancak…

Önlem alınmazsa, dün amiraller darbe bildirisi yayınladıysa, yarın üniversite camiası, öbür gün sermaye sahipleri vs. bildiri yayınlamaya kalkarlar.

Netice alırlar mı?

Hayır!

O eski günler geçti artık.

Dikkat edilirse artık bir “Gezi kalkışması”, bir “Hendek olayları”, bir “15 Temmuz darbesi” yapacak güçleri kalmadı.

Bundan dolayı emekli amiralleri sahaya sürüyorlar.

Bununla da sadece prestijimizi zedelerler.

Bilmiyorlar ki,

Artık bu işin dönüşü yok.

Allah’ın izniyle…

Türkiye, dev adımlarla yoluna devam edecek

Ve

İslam dünyasının müstenedgahı ve lideri olacak.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

- Amiral ve monşerlerin istediği oldu mu?

- Evet, maalesef oldu.

- Nasıl yani?

- Meseleye şöyle bakalım: 

Mesela, Fransa’da 103 Amiral, gece yarısı böyle bir bildiri yayınlasa Fransa’nın duvarından bir taş düşürür müydü?

- Hayır!

- Neden?

- Çünkü Fransa’da oturmuş bir sistem var. Kaldı ki, Fransa’nın dahil olduğu Avrupa Birliği var ki, ne amiraller böyle bir bildiri yayınlayabilir, ne birlik böyle darbe olaylarına müsaade eder, ne de oradaki muhalefet, bu darbeci kafalara prim verir. Buna rağmen böyle bir bildiri yayınlanmış olsaydı, o darbeciler kamuoyu önünde rezil rüsvay olurdu.

Ancak…  

- Yani Fransa hiçbir şey kaybetmemiş olurdu diyorsun öyle mi?

- Hayır! İş öyle değil işte… 

Ancak…

Böyle bir şey vuku bulduğu zaman, Avrupa ve dünyanın diğer ülkelerinin Fransa’ya bakışı eskisi gibi olmayacaktı. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz..” derlerdi.

- Yani?

- Yani prestiji sarsılırdı.

ERKETE VE BADİGARDLAR

- Bizde de önce monşerler sonra amirallerin yayınladığı bildiri, ülkemize bu yönüyle mi zarar vermiş oldu? 

- Evet! Yani bazı mahfiller için maksat hasıl oldu…

- Biraz açar mısınız?

- Bugün İslam alemi, bilhassa başsızlığın (lidersizliğin, Halifesizliğin, İmam-ı Kebir-i olmamanın) sıkıntısını çok feci bir şekilde çekiyor.

Ayrıntıya girmiyorum,

Asya’da, Afrika’da, Ortadoğu’da İslam ümmetinin yaşadığı trajedi ortada. Ya ülkeleri igal edilmiş, müstevliler kendi aralarında büyük parçayı kimin götüreceğinin kavgasını veriyor

Veya…

Ülkenin başına bir kukla geçirerek bugüne kadar sömürdükleri yetmiyormuş gibi şimdi de yöneticilerine “erkete” görevi vererek ülkeleri soyuyorlar.

Bazı bölgelerde de yöneticilere “Badyguard” görevi vermiş pis işlerini yapıyorlar.

TÜRKİYE ZİNCİRLERİNİ KIRDI

- Bunları anlatarak sözü nereye getirmek istiyorsunuz?

- Önce, ülkemizin konumunu söyleyeyim sonra sözü bağlayacağım.

- Buyurun!

- İslam alemi, aşağı-yukarı bu durumdayken ülkemiz zincirlerini büyük ölçüde kırarak, müstevlilerin yaygarasına pabuç bırakmadan, bağımsızlık yolunda büyük adımlarla ilerliyor.

- Bunun İslam dünyası ile bağlantısı nedir?

- İslam dünyasının okumuş kesimi, aydın, tüccar, sanayici, bilim insanları vs. ülkelerinin yukarıda anlattığım durumu ile Türkiye’nin yakaladığı sinerjinin farkında…

- Dinliyorum!

- Şimdi sözümü yukarıda bahsettiğim mevzuya bağlıyorum:

İslam dünyasındaki bu elit kesim, başta sermayelerini olmak üzere tüm birikim ve tecrübelerini Türkiye’ye getirmek istiyorlar.

Çünkü…

Ülkemizi bağımsız görüyor; çoluk çocuğu ile rahat edebileceklerini düşünüyorlar.

BİNGO!

- Anladım! Bu elit kesim tam rotayı Türkiye’ye doğru kıracakken amiraller “bingo!” dedi.

- Hayır! Bu iş amirallerle başlamadı.

- Ya ne zaman başladı?

- Bunun için en az 15 yıl öncesine gitmemiz gerekir. Doların 1 lira civarında olduğu bir dönemde ne olmuştu?   

- ……..!

- Türkiye’nin ekonomik yönden rahatladığı, istikrarın sağlandığı bir zamanda AK Parti’yi kapatma davası açılmıştı.

- “Bingo!” o zaman mı dendi?

- Evet!

Aslında ondan öncesi de var. Özal ve Erbakan Hocanın dönemlerinde de benzer şeyler oldu…

Ama orası şimdilik kalsın.

O zamanlarda da İslam dünyasından bize doğru bir yöneliş olduğu anda, bir yerlerden emir gelir.. İçimizden birileri “Bingo!” diyerek, ülke menfaatlerine aykırı işlere kalkışır…

Ülkemize yatırım yapmak isteyen, bilhassa Arap sermayedarlarına adeta şunu demeye çalışırlardı:

“Sizin ne işiniz var Türkiye’de? Şurada Avrupa, orada Amerika gibi istikrarlı ülkeler dururken, kendinizi ve sermayenizi gelip neden riske atıyorsunuz? Türkiye gördüğünüz gibi eski Türkiye, varın gidin yolunuza…”

Korkan sermaye sahipleri de Avrupa ve Amerika’da kendilerine başka bir liman arardı.

Ama şimdi…

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL!.. BUNLAR SADECE UZATMALARI OYNUYOR

Ama şimdi..

Onlar da işin farkında Türkiye eski Türkiye değil.

Türkiye’yi yolundan çeviremeyeceklerinin farkındalar.. Etkin olamıyor, uzatmaları oynuyorlar.

Ancak…

Önlem alınmazsa, dün amiraller darbe bildirisi yayınladıysa, yarın üniversite camiası, öbür gün sermaye sahipleri vs. bildiri yayınlamaya kalkarlar.

Netice alırlar mı?

Hayır!

O eski günler geçti artık.

Dikkat edilirse artık bir “Gezi kalkışması”, bir “Hendek olayları”, bir “15 Temmuz darbesi” yapacak güçleri kalmadı.

Bundan dolayı emekli amiralleri sahaya sürüyorlar.

Bununla da sadece prestijimizi zedelerler.

Bilmiyorlar ki,

Artık bu işin dönüşü yok.

Allah’ın izniyle…

Türkiye, dev adımlarla yoluna devam edecek

Ve

İslam dünyasının müstenedgahı ve lideri olacak.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com