Kabardey Balkar; Sessizce Ölüm
Kabardey Balkar; Sessizce Ölüm
- 15-09-2022 06:37
- 7448
- 15-09-2022 06:37
- 7448
Geçen yılın 4 Temmuz’unda, 3 Temmuz 2021 günü, Kabardey Balkar’da “bir anti terör operasyonunda beş militanın öldürüldüğü”nün haberini okuduk.
Haber, Anzor Barazov, Khasanbi Khupsirgenov, Arsen Mendokhov Hasan Shogenov ve Mamaz Chikhradze’nin girilen bir çatışma sonucunda ölü olarak ele geçirildiğini söylüyordu. Fakat adı geçen kişiler, birbirlerinden bağımsız olarak birkaç gün önce kaybolmuş ve aileleri çoktan kayıp başvurusu yapmıştı.
Farklı zamanlarda, farklı yerlerde kaybolmuş, birbirini tanımayan bu insanların, aynı gün aynı yerde, aynı polis operasyonuyla “ölü ele geçirilmesi”nin oluşturduğu soru işareti gözden kaçacak kadar küçük değildi.
Rus resmi makamları, çatışma olduğunu söylese de, kiminin vücudunda tek kurşun izi olmaksızın ölü bir halde bulunmuş olmaları, ailelerin ve insan hakları savunucularının dikkatinden kaçmadı.
Anzor Barazov ve Khasanbi Khupsirgenov’un aileleri, çocuklarının naaşlarında işkence bulguları tespit edildiğini belirterek, ölümlerin soruşturulması için yetkililere başvurdular.
Bu olay, Çerkes insan hakları savunucuları ve diasporayı, haksızlığı dile getirmeye itti ve yıllardır sürüp giden bir kabusun yeniden hortladığı kaygısını oluşturdu.
Hepimiz 1990’lardan sonra olanları, “Nalçik Olayları”nı hatırladık.
Bütün olan-biteni, yaşayan ve şahit olanların ifadeleriyle aktarmak, o günden bugüne yaşananları haber sayfalarından toparlayıp ‘puzzle’ın parçalarını gözler önüne sermek istedim.
Böylece, birinci ağızdan herşeyi okuma şansımız olsun ve Çerkeslerin tedirginliğinin nedenleri daha iyi anlaşılsın.
“Nalçik Olayları”nın bilinen önemli isimlerinden biri Resul Kudayev, Kafkasya Forumu’na verdiği bir röportajda (1), bu yılları şöyle anlatıyor:
“1994–1995’de arkadaşlarımız ilk İslami merkezi kurdular. Merkezin kurulma amacı Müslümanların dini meseleler ile ilgili ve doğru şekilde ibadet etmek amacıyla sordukları sorularını cevaplayabilmekti.
Başlarda hiç bir sorun yaşanmadı ve merkez, çok hızlı şekilde büyümeye başladı.
Merkezde görev alanların yaşları çok gençti. Bizim derdimiz o zaman için ilim, davet, terbiye, kültür ve tebliğdi. İslam ve kültür beraber ele alınıyordu.
Araplar çalışmalara katılmak istediyse de küçük programlar ve iftar organizasyonları dışında pek ortak çalışma olmadı.
Khase’nin zayıflamasıyla birlikte kültür ve sanat alanında dahi çeşitli çalışmalar yapmak bize düşmüştü.
Bireysel çalışmalar yapan insanlar da vardı ama tebliğ yapan tek grup bizdik. Zamanla, yaşlıların sorunlarıyla dahi ilgilenen soysal bir organizasyona dönüştük.
Bu çalışma anlayışımız sayesinde güvenlik güçleri, bize baskı yapmaya başladığında Balkar ve Çerkes köylerinden yaşlılar; eğer bunlar Vahhabi’yse biz de Vahhabi’yiz diyorlardı.
Toplumla ilişkilerimizde tabii hiç problemimiz olmadı demek doğru değil. Gençlerin yanlış gördükleri uygulamalar karşısında aceleci ve fevri davranışları oluyordu ama cemaat, bir sorunla karşılaştığında baş etmeyi biliyor ve sorunların büyümesine izin vermiyordu.”
Söz konusu Nalçik Olaylarının odağındaki grubun lideri Anzor Astemirov, gençlerin aldıkları bu eğitim ve daha sonra Kabardey Balkar’da yaşadıklarıyla ilgili verdiği bir röportajda (2) şunları anlatıyor: “… …bizler ve diğer öğrencilerin bir kısmı Türkiye, Mısır, Suriye, Ürdün, Libya ve S. Arabistan gibi bazı İslam ülkelerine okumaya gittiler.
Okurken ve okuduktan sonra ülkelerine döndüklerinde Kabartay Balkar Cumhuriyeti’nde, kendilerine perspektif verecek bir dini önderliğin olmadığını fark ettiler.
Kabartay Balkar’daki mevcut dini idarenin kökü ta Katerina dönemine dayanır. Bu ekolün, halka sunduğu ve sunabileceği hiçbir perspektif yoktur. Bu ekoldeki dini idarelerin tamamı insanları din adı altında kontrol etmek için kurulmuştur.
Nitekim bu dini idare de insanlara hiçbir şey vermedi ve zerre kadar da başarılı olamadı. Çünkü buralarda görev alanların ne doğru dürüst bir eğitimi, ne de kendi gayretleriyle edindikleri bir bilgileri vardı.
Bu birinci husus…
İkinci bir husus; bu eğitimsiz ve bilgisiz adamlar işi iyice paraya dökmüşlerdi.
Cenazeden de, nikahtan da yani ölüden de, diriden de her şeyden para alıyorlardı. Bunu bir sektör haline getirmişlerdi.
Üçüncüsü; bu müftülerin okumuş görünenleri ise KGB’nin seçerek eğittiği insanlardı ve gizli servisle, yani KGB’yle (sonra FSB), içli dışlı çalışıyorlardı.
Dördüncü husus; “din idaresi şu iyi işi yaptı” diyebileceğimiz bir tane numunelik icraatları bile olmuyordu ki azıcık hüsn-ü zan edebilelim. Üstüne üstlük açılan ve bizim ilk öğrencileri olduğumuz dini medrese ve enstitü de onlar yüzünden kapanmıştı…..
Siz de biliyordunuz; Rusya, laik bir devlettir. Ama bu müftüler ortaya çıkıp vatandaşa “biz devletiz” diyorlardı.
Farklı düşüneni, kendilerine tabi olmayanı hemen muhalif ve düşman ilan ediyorlardı.
Halbuki bizim ülkemizde dini idare dediğiniz yerler hukuken bir dernek statüsündedir. … … … Bu dini idareye çöreklenenler, devletin sadece kendilerini muhatap alması için, kendileri dışında inisiyatif kazanma durumunda olanları gözden düşürmek maksadıyla, çeşitli isnatlarla güvenlik birimlerine ispiyonlamaya başladılar.
Kendilerini kayıtsız şartsız desteklemeyenleri, yanlışlarına katılmayanları Vehhabi, ekstremist, terörist ilan edip, polise gammazlıyorlardı. … … … Bizi polise, KGB’ye, güvenlik güçlerine jurnalleyen Kabartay Balkar müftüsü Pşihaçe Şef’i oldu hep.
Şef’i, Vehhabi diye suçladıklarını çarşaf çarşaf listeler haline getirip bu güvenlik birimlerine verdi. Polisi peşimize taktı.
Bu Vehhabi lafını o kadar çok kullandılar ve deforme ettiler ki, şimdi artık etkisini yitirdiği için olmalı Stalin dönemindeki söylemlere sarılarak sevmediklerini ‘halk düşmanı’ ilan etmeye başladılar.”
Bahsi geçen İslami topluluğun kurucularından olan Musa Mukozhev, Sovyet Ordusunda görev yapmış bir Çerkesti. 1990'da Kabardey-Balkar İslam Enstitüsü’nde İslami çalışmalar derslerinden mezun oldu.
İslam bilgisini geliştirmek ve Arapça öğrenmek için Ürdün’de eğitimini yine devlet izni ve bilgisi dahilinde sürdürerek geri döndü.
1997'de Volny aul’daki bir caminin imam-hatibi olarak görev yaptı. Mukozhev’in vaazları, kısa sürede büyük ilgi gördü.
Volny aul Camii’nde Cuma Namazı için bin kadar kişi toplandığında, resmi ve devlet bilgisi dahilinde sürdürmekte olduğu işi nedeniyle “sakıncalı” olarak fişlenmişti.
Mukozhev’in, Kabardey Balkar Din İşleri Kurumu’na cami yapımı için toplanan paraların ortadan yok olması gibi yolsuzluk konuları başta olmak üzere, çeşitli sebeplerle muhalefet ettiği zamanlar oldu. 2000’den itibaren hakkında “aşırıcılık” suçlamasıyla çeşitli davalar açıldı.
Bunlardan bir tanesi 17 Ağustos 2000'de Kuzey Kafkasya’daki Rusya Federasyonu Genel Savcılığı tarafından, “Çeçenistan’daki yasadışı silahlı gruplara yardım etmek” suçlamasıyla açıldı.
Mukozhev ve birlikte yargılanan Anzor Astemirov, kanıt bulunamayıp beraat etmiş olsalar da, bu masumiyet tespiti, camilerin yıllarca defaatle basılmasını ve cemaatin gözaltına alınmasını engelleyemedi.
2004’e kadar sistematik bir biçimde süren cami baskınlarının ardından kapılarına da kilit vuruldu.
Anzor Astemirov, bundan sonraki dönemde olanları şöyle anlatıyor:
“… …Başta bulunanlar, yaşamın her alanında, herkese dayanılmaz baskılar uyguluyorlar. Bu baskı, sadece camide değil, okulda, sokakta, işyerinde her yerde, ama her yerde görülüyor ve yaşanıyor. Fakat Müslüman kesim üzerinde daha bir aşırı uygulanıyor.
2002–2003'te ülkedeki mescitleri kapatmaya başladılar. Ardından Müslümanları işe almamaya, çalışanları da işlerinden atmaya başladılar.
Camilere sık sık polis gönderip, imamlara baskı yapıyorlardı.
Arkadaşlarımızı polis merkezlerine götürüp nezarete atıyor, aç-susuz bırakıyor, baskı ve işkenceye tabi tutuyor, öldüresiye sopadan geçiriyorlardı.
Bir süre sonra göz altılarda kaybolmalar başladı.
Başörtülü kızları, nezaretlere götürdüler ve buralarda hakaret ederek aşağıladılar. Mesela bir camiyi spor salonuna çevirdiler. Bazılarını tamamen kapattılar. Bazılarını sadece Cuma saatlerinde açtılar.
…Bizlere dayak atarak, hakaretler yağdırarak, “Nerede sizin Allah’ınız? Neden sizi bizim elimizden kurtarmıyor? Varsa neden bizi kahretmiyor” diyerek ibadethanelerimizi, inançlarımızı hiçe saydılar…
… …İnsanları kemikleri kırılıncaya kadar dövdüler.
Sırf aşağılamak için kafalarına haç resimleri kazıdılar.
Cam parçalarıyla bağırta bağırta sakallarını traş ettiler.
Beslan olayından sonra da bize yüklendiler.
Burada Beslan’ın faturasını Müslümanlara ödettiler. Fakat, bütün tahriklerine, baskılarına, zorlamalarına rağmen biz meşruiyetten ayrılmadık. Onların oyununa gelmedik.
Bizi doğmadan boğmalarına fırsat vermedik.
Devlet Başkanına, Başbakanlığa, savcılığa… bütün ilgili ve yetkili makamlara, her yere yüzlerce dilekçe yazdık.
Bunların tüm belgeleri elimizde.
Hiç biri, hiç bir şey yapmadı. Hiçbir şey, ama hiç bir şey yapmadı. Aksine, üzerimizdeki baskıları daha da artırdılar.
Bütün bu yapılanlar Cemagat’ın lider kadrosunu yer altına inmeye zorladı. Çünkü artık şiddetin dozunu iyice artırmış, yakaladıklarını olmuşlardı.
Kimse bunlara hesap soramıyordu.
Bu dönemde birçok arkadaşımız kayboldu.
Öyle ki baskılar, Müslüman kesimi adeta patlayacak noktaya getirmişti. … … Sadece bizim üzerimizde değil; bütün halkın üzerinde vardı bu baskılar. Klanın koruması altında olanların dışındaki bütün kesimler baskı altındaydı.”
Röportaj, “klanının koruması altında” olanlar dışında herkesin bir şiddetin mağduru olabileceğini işaret ediyor.
Bu gerçekten de böyleydi.
Bütün bu sistematik ve yaygın işkenceyle dolu ve ölümle sonlanan bir hayat, Çerkes gençlerini bir bunalımın içine itiyordu.
Bir şekilde devlete ait silahları ele geçirip, bütün ülkenin yaşadığı bu toplu şiddet kabusuna son vermek, belki de devleti tamamen ele geçirip bir devrim yapmak!..
Amaçlarını bilemesem de nedenlerini görmemek mümkün değil.
13 Ekim 2005 sabahında daha önce belirledikleri devlet kurumlarına küçük fakat silahlı gruplar halinde saldırdılar. Çatışmalar iki gün sürdü. Türkçe, Rusça, İngilizce… hangi dilde ararsanız arayın, 13 Ekim 2005 olaylarıyla ilgili sayılarda hep çelişki bulacaksınız.
Yüz kişi, ikiyüz kişi veya üçyüz kişi “FSB” binasına, askeri binalara ve polis departmanlarına saldırıyor. 20 kişi veya 68 kişi veya 130 kişi veya 200 kişi hayatını kaybediyor.
İnterfax, CNN gibi uluslararası yayın organlarının bile dahil olduğu bütün bu rakam kargaşası zaten tutarsızlığı gösteriyor ve gizlenen birşeyler olduğunu fark etmemizi sağlıyor.
Yine de ben, “en fazla” kopyalanıp yapıştırılmış rakamları esas alarak hareket edersem, 68’i militan, 130 insan bu olaylar sırasında hayatını kaybetti.
Çatışmalara katılan gençlerin bazılarının ailelerine bıraktığı mektuplar var.
Institute For War and Peace Reporting’in, olaydan sonra yerel halkla yaptığı görüşmeleri içeren raporunda, ölenlerden bir gencin annesi Madina, 22 yaşındaki oğlunun bir notunu enstitüden kişilere gösteriyor. Enstitüye göre bu not, tüm militanların tamamen dini nedenlerle hareket etmediklerini açıkça gösteriyor: “Üzgünüm anne. Böyle yaşayamam, başkalarıyla birlikte ölmek daha iyi çünkü olanlardan sonra bir hayatım olmayacak. Beni alıp götürecekler ve beni dövecekler, öldüresiye dövecekler.” (3)
Yine aynı raporda Vladimir Meshev’in görüşlerine yer veriliyor.
Meshev’e göre, militanların büyük bölümünün dini fanatikler olduğu iddiası yanlış.
Kabardey-Balkar’da siyasi görüşleri ifade etmenin alternatif yollarının olmaması saldırının itici güçlerinden biri.
Meşev, polis karakollarına yapılan saldırılara karışanların bazılarının neredeyse kazara karıştığını, bazılarının ise saldırı başlamadan sadece birkaç dakika önce yardım için çağırıldığını da söylüyor.
Her ne olduysa olan korkunç bir şeydi ve Kuzey Kafkasya’daki diğer gerilimlerden ayrı okunamazdı.
Belli ki merkezi ve yerel yönetimler Çeçenistan’da sürmekte olan savaşın, bölgede bağımsızlık girişimlerine dönüşmesinden ciddi korku duyuyor, halkı baskı altında tutmak istiyordu.
Sovyet artığı kadroların, ihbarla itibar kazanma ve adam kayırma, yolsuzluk gibi kötü alışkanlıkları da bu kaosu beslemiş,
Çerkes halkının doğasındaki köle olmaya karşı duruş, bir kez daha ve kötü biçimde tetiklenmişti.
Valery Hatujuko, 2008 yılında Kafkasya Forumu’na verdiği bir röportajda (4) şöyle diyordu:
“… …Bizim Kafkas Cumhuriyetlerinde, Rusya Federasyonu’nun diğer bölgelerinden kat kat fazla baskı var. Özgürlükler daha fazla kısıtlanmış durumda. Ama şunu iyi biliniz ki sebebi Ruslar değil, bizzat bizim yerel yöneticilerimizdir.
Rejim, basın özgürlüğü, hareket ve girişim özgürlüğünü kısıtlayarak legal mücadelenin bütün yollarını kapatmış vaziyette.
Devlet Adige Xase’yi ele geçirirken üyelerimizi tehdit etti, baskı uyguladı. Üyelerimizi yanımızdan uzaklaştırmak için işlerine son verdi. Bir çok üyemiz bu baskılara muhatap oldu ve boyun eğdi.
Halbuki biz şiddeti savunmuyoruz. Biz açıklığı, hukuku ve meşru mücadeleyi savunuyoruz.”
Hatujuko, Kabardey Balkar’da vahhabi bir örgütlenmenin varlığı hakkında Kafkasya Forumu tarafından sorulan soruya ise şöyle cevap veriyor:
“Sovyetlerin yıkılmasından sonra bir takım dini hareketlenmeler oldu ve tabiidir ki dini yapı güçlendi.
Daha sonra yönetim tarafından camiye giden ve vakit namazı kılan herkese vehhabi ismi takıldı ve taciz edilmeye başlandı.
Gençlerin, yönetimin atadığı imamları, “içki içiyor”, “hükümetle işbirliği yapıyor” diye eleştirmesi ve mevcut din idaresine karşı çıkmaları kendilerinin vehhabi olarak yaftalanmasına sebep oluyor.
Bu gençlere durduk yere baskı yapıyorlar. Toplayıp hapise atıyorlar fakat enteresandır ki 10–15 gün sonra serbest bırakmak zorunda kalıyorlar. Çünkü hiç biri hakkında suç unsuru bulamıyorlar.
KBC’nde son üç yılda bu sebeple soruşturma geçirip ceza alan kimse yok. Fakat ne oluyor, bu gençlerin, idareye karşı nefreti artıyor.
Bu gençleri, radikal grupların kullanabileceği kıvama getiriyorlar. Dindarlara bu baskıları yapmalarındaki sebep, oradaki güvenlik birimlerinin Moskova’ya “biz fanatiklerle mücadele ediyoruz” diye rapor vererek, ek para ve rütbe almaya çalışmalarıdır.
Kafkasya’da dini fanatikler yok diyemem, bireysel bazda olabilir elbette. Ama organize ve yaygın bir şekilde yok.
Gerçek şu ki; yapılan bu baskılar samimi dindarları daha da radikalleştirecek.”
Yaşanan çatışmalar, öncesinde sürüp giden yaygın sistematik işkence kadar korkunç bir şey daha vardı: Ölülere yapılanlar.
Kabardey Balkar devlet güçleri, “ölü ele geçirdikleri militanları” çırılçıplak soydu, yüzlerini yaktı ve meydanda ibret olsun diye sergiledi.
Bu güne dair bir video görüntüsüne maalesef “facebook”ta denk gelmiştim ve hala olduğu gibi duruyor.
Çıplak insan bedenleri, bir aracın arkasında, eşya gibi üst üste yığılmış. Naaşlar halka korku salmanın bir yolu oldular ve gençler, tıpkı tahmin ettikleri gibi işkenceden ölümle bile kurtulamadılar.
Elbette ölü bir bedenden öfke çıkarmak, bir devletin yapmaması gereken temel bir hak ihlalidir.
Fail ne yapmış olursa olsun bu, annesi, babası, çocukları, sülalesi için bir cezadır ve hiçbir insan, bir başkasının işlediği suçtan ötürü cezalandırılamaz.
Zaten bu aşağılama, bize 13 Ekim sabahı FSB binasına saldıranların beslendiği sebebi de açıkça gösteriyor.
İşkence ve dehşet salmanın boyutlarını anlamamıza yardımcı oluyor.
Kabardey Balkar halkının yaşadığı bu korkunç gün, ne yazık ki kötü günlerin sonu olmadı.
Şüphe duyulan herkes tutuklandı, işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldı.
Beraatle sonuçlanan nice davada insanlar hapishanelerde çürüdüler. Bazı mahkumlar topluca intihar etmeye çalıştı.
Bu olaylara dair birkaç linki son nota bırakıyorum. Aşağıdaki linkler, çoğunlukla tek bir siteden Ajans Kafkas’tan alıntılandı. Ve Çerkes aktivistlerin ölüm haberleri dışında, Kabardey Balkar özelinde kalınmaya gayret edildi. Eğer bu haber araştırması, başka siteler ve tarihi Çerkesya topraklarının tamamını kapsayacak şekilde genişletilirse, ortaya çıkacak manzaranın korkunçluğunu okuyucunun zihnine bırakıyorum.
Bazı haberlerde başlıkları değil, net anlaşılması için ayrıntıları alıntıladım. Sabrınız yeter ve kalbiniz dayanabilirse, linklere tek tek bakın isterim. Haberlerin çoğunda çatışmalar evlerde gerçekleşiyor, bazılarında yaşlı insanlar, hatta 2,5 yaşında çocuklar var. En üste ise genel durumu özetleyecek bazı linkleri koymayı uygun buldum. Sanırım bu yöntem, olayları genel bir çerçevede anlatmaktan çok daha net, ispatlı bir anlatımı sağlayacak. 2016’yla sınırladığım bu araştırmada verilen rakamları toplarsanız yüzlerce insanın ifade, soruşturma, canlı ele geçirme kaygısı taşınmadan öldürüldüğünü göreceksiniz. Fakat insan, sadece bir rakam değildir ve suçu ispat edilmeyen herkes masumdur. Bu haberlerde, “terörist” veya “şüpheli” olduğu belirtilen herkes, devlet ifadelerine göre böyle adlandırılmış.
Peki gerçek nedir? Soruşturma olmadığı için bunu asla öğrenemeyeceğiz…
.
Ülkü Menşure Solak, dikGAZETE.com
Kaynaklar:
(1)- https://caucasusforum.org/2011/09/05/soeylei-resul-kudayev/
(2)- https://jinepsgazetesi.com/2014/04/kafkas-diasporasi-yayinlarindan-secmeler-4/
(3)- https://iwpr.net/ru/global-voices/kabardino-balkariya-mozhet-vstupit-v-period-dlitelnoy-nestabilnosti 4- https://caucasusforum.org/2008/05/23/valeri-hatjuko-soeyleisi/
***
15. Yılında 13 Ekim 2005 Nalçik Olayları https://cerkesfed.org/arastirma/15-yilinda-13-ekim-2005-nalcik-olaylari/ 13 Aralık 2020
“Kabardey-Balkar’da katliam var” https://ajanskafkas.com/manset/kabardey-balkarda-katliam-var/ 11 Ağustos 2015
Valeri Hatajukov “aşırılıkçılığın sebeplerini” anlattı https://ajanskafkas.com/roportaj/valeri-hatajukov-asirilikiligin-sebeplerini-anlatti/ 21 Ocak 2015
Kabardey-Balkar Anneleri başkent Nalçik’te yaptıkları eylemde, ‘tırmanan şiddeti engellemenin tek yolu silovik baskısını durdurmak’ dedi.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkar-anneleri-adalet-istiyoruz/ 23 Nisan 2012
Nalçik’te tutuklu gençlerden acı mektup https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-tutuklu-genclerden-aci-mektup/ 18 Ocak 2008
İnguşetyalı bir genç, Kabardey-Balkar’da ayaklarından tedavi gördüğü hastaneden kendilerini FSB ajanı olarak tanıtan kişilerce kaçırıldı. https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/ingus-genc-nalcikte-kacirildi/ 2 Şubat 2008
Kabardey Balkar’da Terör Saldırılarının Tarihçesi (2009–2021) https://www-kavkaz--uzel-eu.translate.goog/articles/172027/?_x_tr_sl=ru&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=ajax,sc,elem
Nalçik zanlısı işkenceyi nihayet hakime anlatabildi https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalcik-zanlisi-iskenceyi-nihayet-hakime-anlatabildi/ 6 Mart 2008
Kabardey-Balkar polisi: 7 direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkar-polisi-7-direnisci-olduruldu/ 12 Şubat 2009
Baksan’da baskın https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/baksanda-baskin/ 19 Mart 2009
‘Kabardey-Balkarlı direnişçi lideri öldürüldü’ https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarli-direnisci-lideri-olduruldu/ 24 Nisan 2009
Nalçik’te saatler süren çatışma https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-saatler-suren-catisma/ 28 Mayıs 2009
Nalçik operasyonunda sambo şampiyonu öldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcik-operasyonunda-sambo-sampiyonu-oldu/ 29 Mayıs 2009
Elbrus’da operasyon var https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/elbrusda-operasyon-var/ 30 Haziran 2009
Nalçik’te özel operasyon https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-ozel-operasyon/ 3 Temmuz 2009
Balkarlar: Elbrus operasyonunda terör bahaneydi https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/balkarlar-elbrus-operasyonunda-teror-bahaneydi/ 28 Temmuz 2009
Kaçırılan üç genç için Nalçik’te gösteri https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kacirilan-uc-genc-icin-nalcikte-gosteri/ 3 Kasım 2009
Nalçik’te kaçırılan gence bol işkence https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-kacirilan-gence-bol-iskence/ 30 Aralık 2009
Kabardey-Balklar İçişleri Bakan Yardımcısı ve Kriminal Polis Şubesi Başkanı Naurbi Jamborov ülkedeki yer altı silahlı örgüt üyesi sayısını 50 olarak verdi. https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-50-direnisci-var/ 15 Ocak 2010
Yağan ailesine önce komplo, sonra baskın https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/yagan-ailesine-once-komplo-sonra-baskin/ 7 Mart 2010
Jukov defnedildi, öfke patlaması yaşandı https://ajanskafkas.com/kafkasya/karacay-cerkes/jukov-defnedildi-ofke-patlamasi-yasandi/ 16 Mart 2010
Nalçik’ten 37 kişiye yakalama emri https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikten-37-kisiye-yakalama-emri/ 5 Mayıs 2010
Jukov cinayeti aydınlanmadı, Adıgeler rahatsız https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/jukov-cinayeti-aydinlanmadi-adigeler-rahatsiz/12 Mayıs 2010
Kabardey-Balkar’a askeri sevkiyat Sevk edilen asker sayısının 2 bin civarında olduğu belirtildi.
Kabardey-Balkar güvenlik kaynakları kısa süre önce ülkede 700 kadar ‘fanatik İslamcı’ bulunduğunu öne sürmüştü.
https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkara-askeri-sevkiyat/ 8 Haziran 2010
Nalçik’te bir araçta iki ceset https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-bir-aracta-iki-ceset/ 15 Haziran 2010
Çerkes Kongresi’ne baskına Nalçik’ten tepki https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/cerkes-kongresine-baskina-nalcikten-tepki/ 21 Ağustos 2010
Nalçik’te beş kişiye yargısız infaz https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-bes-kisiye-yargisiz-infaz/ 28 Ağustos 2010
Kabardey-Balkar’da çatışma https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-catisma-2/ 21 Ekim 2010
KB’de şok cinayet: Etnograf Tsipinov öldürüldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kbde-sok-cinayet-etnograf-tsipinov-olduruldu/ 30 Aralık 2010
Kabardey-Balkar’da Hasanıya kasabası başkanı öldürüldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-hasaniya-kasabasi-baskani-olduruldu/ 21 Şubat 2011
Prielbrus’ta özel operasyon https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/prielbrusta-ozel-operasyon/ 23 Şubat 2011
Kabardey-Balkar’da terörle mücadele bölgesi genişletildi https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-terorle-mucadele-bolgesi-genisletildi/ 3 Mart 2011
Nalçik’te çatışma https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-catisma-asker-hajirokov-olduruldu/ 29 Mart 2011
Nalçik’te operasyon https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-operasyon/ 10 Mayıs 2011
Nalçik’in merkezinde operasyon: bir kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikin-merkezinde-operasyon-bir-kisi-olduruldu/ 1 Haziran 2011
2011’in ilk altı ayında ülkede 18 polis ve 52 isyancı düzenlenen saldırı ve operasyonlarda yaşamını yitirdi.https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-operasyon-suruyor/ 20 Temmuz 2011
Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin Elbrus bölgesinde güvenlik güçleri tarafından düzenlenen özel operasyon sonucunda beş silahlı örgüt üyesi zanlısı
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-ozel-operasyon/ 21 Eylül 2011
Çerkes aktivist Suadin Pşukov, dün gece Nalçik’te, evinin yakınlarında uğradığı saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Pşukov, özellikle kendisi gibi atlı, Çerkes kıyafetli ve Çerkes bayraklı arkadaş grubu ile birlikte her yıl 21 Mayıs Çerkes Soykırımını anma törenlerine katılmasıyla tanınıyordu. Pşukov’un gençler arasında büyük bir otoritesi olduğu biliniyordu. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/suadin-psukov-olduruldu/ 5 Ekim 2011
Kabardey-Balkar Cumhuriyetinin Elbrus ve Baksan bölgelerinde sekiz aydır devam eden terörle mücadele operasyonunu sona erdirildi.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-operasyon-sona-erdi/ 10 Kasım 2011
Kabardey-Balkarlı vatandaş oğlunun kaçırıldığını açıkladı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarli-vatandas-oglunun-kacirildigini-acikladi/ 26 Kasım 2011
Baksan’da operasyon: iki ölü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/baksanda-operasyon-iki-olu/ 12 Ocak 2012
Kabardey-Balkar’da bir direnişçi zanlısı öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-bir-direnisci-zanlisi-olduruldu/ 12 Mart 2012
Kabardey-Balkar’da operasyon sonucu: 6 ölü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-operasyon-sonucu-6-olu/ 13 Mart 2012
Kabardey-Balkar polisi işkence ile suçlanıyor https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkar-polisi-iskence-ile-suclaniyor/ 13 Mart 2012
Kabardey-Balkar’da üç zanlı öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-uc-zanli-olduruldu/ 17 Mart 2012
Kabardey-Balkarlı bir kadın eşinin silovikler tarafından kaçırıldığını düşünüyor https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarli-bir-kadin-esinin-silovikler-tarafindan-kacirildigini-dusunuyor/ 26 Mart 2012
Nalçikli üniversite öğrencisi işkence ve tehditle cezaevine konulduğunu açıkladıhttps://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalcikli-universite-ogrencisi-iskence-ve-tehditle-cezaevine-konuldugunu-acikladi/ 30 Mart 2012
Nalçik’te bir direnişçi zanlısı öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalcikte-bir-direnisci-zanlisi-olduruldu/ 31 Mart 2012
Kabardey-Balkarlı genç on gündür kayıp https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarli-genc-on-gundur-kayip/ 9 Nisan 2012
Kabardey-Balkar Anneleri: “Adalet istiyoruz” https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkar-anneleri-adalet-istiyoruz/ 23 Nisan 2012
Nalçik’te ölü olarak bulunan Alber Karmov’un eşi, kocasının nasıl kaçırıldığını anlattıhttps://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalcikte-olu-olarak-bulunan-alber-karmovun-esi-kocasinin-nasil-kacirildigini-anlatti/ 4 Haziran 2012
Kabardey-Balkar’da bir direnişçi öldürüldü, anne-babası yaralandı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-bir-direnisci-olduruldu-anne-babasi-yaralandi/ 4 Haziran 2012
Kabardey-Balkar’da çatışma: Bir direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-catisma-bir-direnisci-olduruldu/ 7 Temmuz 2012
Baksan’da ‘terörle mücadele operasyonu’ başlatıldı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/baksanda-terorle-mucadele-operasyonu-baslatildi/ 22 Ağustos 2012
Daha önce güvenlik güçleri tarafından kaçırılan ve işkence gören Kabardey-Balkarlı vatandaş yeniden aynı kaçırılma korkusu yaşıyor. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarli-vatandas-yeniden-kacirilmaktan-korkuyor/ 14 Eylül 2012
Kazbek Gekkiev Öldürüldü https://www.abhazyam.com/haber/3147/kazbek-gekkiev-olduruldu.html 06 Aralık 2012
Tırnauz’da özel operasyon, üç kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/tirnauzda-ozel-operasyon-uc-kisi-olduruldu/ 17 Ocak 2013
Kabardey-Balkar’da üç direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-uc-direnisci-olduruldu/ 26 Ocak 2013
Kabardey-Balkar’ın başkenti Nalçik’te siloviklerin yasa dışı eylemleri protesto edildi.https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalikte-silovik-protestosu/ 4 Mayıs 2013
Kabardey-Balkar’da yedi direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-yedi-direnisci-olduruldu/ 13 Mart 2013
Kabardey-Balkar, 20 ölü, 2 yaralı, Karaçay-Çerkes’te ise 4 ölü, 2 yaralı çatışmaların kurbanı oldu.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-ayda-124-kisi-ldrld/ 17 Nisan 2013
Kabardey-Balkar’da 3 ölü, 2 yaralı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-bir-ayda-45-kisi-ldrld/ 15 Haziran 2013
Kabardey-Balkar’da beş direnişçi ya da direnişçi oldukları iddia edilen sivil, iki polis ve iki sivil vatandaş öldürüldü, iki silovik ve iki vatandaş yaralandı. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-bir-ayda-39-kisi-ldrld/ 17 Temmuz 2013
Kafkasya’da altı direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kafkasyada-alti-direnisi-ldrld/18 Temmuz 2013
Kabardey-Balkar’da bir direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-bir-direnisi-ldrld-2/ 30 Ağustos 2013
Kabardey-Balkar’da direnişçi grubu öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-direnisi-grubu-ldrld/ 5 Eylül 2013
Nartkala’da öldürülen direnişçinin kimliği teşhis edildi https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nartkalada-ldrlen-direnisinin-kimligi-teshis-edildi/ 9 Eylül 2013
Kabardey-Balkar’da iki direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-iki-direnisi-ldrld/ 30 Eylül 2013
Dağıstan ve Kabardey-Balkar’da 15 kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/dagistan-ve-kabardey-balkarda-15-kisi-ldrld/ 7 Ekim 2013
Kabardey-Balkar’da çatışma https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-atisma/ 25 Ekim 2013
Kabardey-Balkar’da iki kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-iki-kisi-ldrld/ 29 Ekim 2013
Kafkasya’da 12 kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-12-kisi-ldrld/ 4 Kasım 2013
Bir haftada 13 kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/bir-haftada-13-kisi-ldrld/ 12 Kasım 2013
Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes, Adıgey ve Krasnodar Kray’da Çerkes aktivistler gözaltına alındı.Dün Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes ve Adıgey’de bazı sivil toplum kuruluşu üyeleri gözaltına alınarak Krasnodar Kray Soruşturma Komitesinde sorgulandı. Gözaltına alınan kişilerin evlerinde, hakkında federal arama emri bulunan bir ‘vahhabi’ ile bağlantılı oldukları şüphesiyle arama yapıldı. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/erkes-aktivistler-gzaltina-alindi/ 14 Aralık 2013
13 Aralık’ta Krasnodar Kray Soruşturma Komitesi kararıyla yaklaşık 10 Çerkes aktivist sorgulanmak üzere Krasnodar’a götürülmüştü. Ayrıca sorgu öncesinde aşırılıkçılıkla mücadele şubesi çalışanları tarafından bu kişilerin evlerinde arama yapıldı.
13 Aralık’ta gözaltına alınan isimler şunlar: Kuzey Kafkasya Federal Bölge Sivl Konseyi üyesi, Khase sivil hareketi başkanı İbrahim Yağanov (Kabardey-Balkar), Abaza milli kültür merkezi başkanı Ruslan Kambiyev (Karaçay-Çerkes), Çerkes Birliği sivil hareketi koordinatörü Ruslan Keş (Kabardey-Balkar), 21. yüzyıl Adıge Khase başkanı Amin Zehov (Adıgey), Hekupsa genel yayın yönetmeni Yevgeni Taşu (Adıgey), Çerkesya Yurseverleri hareketi üyesi Adnan Huade (Adıgey), Çerkes aktivistler Yuri Yahutlov (Adıgey) ve Hilmi Açmiz (Adıgey). https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/hatijukov-krasnodar-sorgulamalarini-bassavciliga-sikayet-etti/ 16 Aralık 2013
Human Rights Watch Soçi Olimpiyatları karşıtı Çerkes aktivistlere yönelik baskılara son verilmesini istedi.https://ajanskafkas.com/kafkasya/hrw-olimpiyat-elestirilerine-karsi-yeni-baski-dalgasi/ 24 Aralık 2013
Çocuklara işkence davası ertelendi https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/ocuklara-iskence-davasi-ertelendi/ 28 Aralık 2013
Kabardey-Balkar’da dört direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-drt-direnisi-ldrld/ 31 Ocak 2014
Adıge Hase: Timur Aşinov’un katilleri derhal bulunsun https://ajanskafkas.com/kafkasya/adigey/adige-hase-timur-asinovun-katilleri-derhal-bulunsun/ 15 Mayıs 2014
Anzor Ahohov, 11 Martta Soruşturma Komitesine, 7 Şubat mitinginin ardından gözaltına alınan kendisi ve diğer eylemcilerin işkenceye maruz kaldıklarını ve güvenlik organları mensuplarınca baskıya maruz kaldıklarını iletti.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/anzor-ahohova-karsi-yildirma-operasyonu/ 7 Haziran 2014
Kabardey-Balkar’da üç direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-direnisi-ldrld/ 12 Haziran 2014
Timur Kuaşev öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/timur-kuasev-ldrld/ 2 Ağustos 2014
HRW ve Af Örgütü: Nalçik davası sanıkları işkence kurbanı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/hrw-ve-af-rgt-nalik-davasi-saniklari-iskence-kurbani/ 25 Aralık 2014
Kabardey Balkar’da 2014 yılının son çeyreğinde silahlı çatışma kurbanlarının sayısı 23
https://ajanskafkas.com/kafkasya/abhazya/kafkasyada-2014n-son-eyreginde-silahli-atismalarda-zarar-grenler/ 23 Ocak 2015
Kabardey-Balkar’da çatışma kurbanları yaklaşık yarı yarıya (yüzde 46,3) azaldı. 2014 boyunca silahlı çatışmalarda 49 kişi öldü, 17 kişi yaralandı. 2013’te ölü ve yaralı sayısı toplamı 123 idi.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-atisma-kurbanlari-yari-yariya-azaldi/ 30 Ocak 2015
Soruşturma organlarının bilgilerine göre, Ekim 2012’de bazıları halen görevde olan İçişleri Bakanlığına bağlı emniyet teşkilatı mensupları, genç çocukları dövdüler ve işkenceyle onlardan silahlı örgüte (Kafkasya Emirliği) katıldıkları itirafını almaya çalıştılar. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/iskenceci-polise-drt-yil-hapis-cezasi/ 8 Mart 2015
Kabardey-Balkar’da çatışma https://ajanskafkas.com/manset/kabardey-balkarda-catisma-3/ 14 Temmuz 2015
Nalçik’te operasyon: 5 ölü https://ajanskafkas.com/surmanset/nalcikte-operasyon-5-olu/ 23 Temmuz 2015
Operasyonlarda 14 direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/manset/14-direnisci-olduruldu/ 3 Ağustos 2015
Nalçik’te polis operasyonu, 1 ölü https://ajanskafkas.com/surmanset/nalcikte-polis-operasyonu-1-olu/ 9 Ağustos 2015
Nalçik’te operasyon, 11 ölü https://ajanskafkas.com/manset/nalcikte-operasyon-11-olu/ 23 Kasım 2015
Kabardey-Balkar’da çatışma, üç ölü https://ajanskafkas.com/surmanset/kabardey-balkarda-operasyon-uc-olu/ 24 Aralık 2015
Nalçik’te operasyon; 3 ölü, 1 polis yaralı https://ajanskafkas.com/surmanset/nalcikte-operasyon-3-olu-1-polis-yarali/ 16 Ocak 2016
Geçen yılın 4 Temmuz’unda, 3 Temmuz 2021 günü, Kabardey Balkar’da “bir anti terör operasyonunda beş militanın öldürüldüğü”nün haberini okuduk.
Haber, Anzor Barazov, Khasanbi Khupsirgenov, Arsen Mendokhov Hasan Shogenov ve Mamaz Chikhradze’nin girilen bir çatışma sonucunda ölü olarak ele geçirildiğini söylüyordu. Fakat adı geçen kişiler, birbirlerinden bağımsız olarak birkaç gün önce kaybolmuş ve aileleri çoktan kayıp başvurusu yapmıştı.
Farklı zamanlarda, farklı yerlerde kaybolmuş, birbirini tanımayan bu insanların, aynı gün aynı yerde, aynı polis operasyonuyla “ölü ele geçirilmesi”nin oluşturduğu soru işareti gözden kaçacak kadar küçük değildi.
Rus resmi makamları, çatışma olduğunu söylese de, kiminin vücudunda tek kurşun izi olmaksızın ölü bir halde bulunmuş olmaları, ailelerin ve insan hakları savunucularının dikkatinden kaçmadı.
Anzor Barazov ve Khasanbi Khupsirgenov’un aileleri, çocuklarının naaşlarında işkence bulguları tespit edildiğini belirterek, ölümlerin soruşturulması için yetkililere başvurdular.
Bu olay, Çerkes insan hakları savunucuları ve diasporayı, haksızlığı dile getirmeye itti ve yıllardır sürüp giden bir kabusun yeniden hortladığı kaygısını oluşturdu.
Hepimiz 1990’lardan sonra olanları, “Nalçik Olayları”nı hatırladık.
Bütün olan-biteni, yaşayan ve şahit olanların ifadeleriyle aktarmak, o günden bugüne yaşananları haber sayfalarından toparlayıp ‘puzzle’ın parçalarını gözler önüne sermek istedim.
Böylece, birinci ağızdan herşeyi okuma şansımız olsun ve Çerkeslerin tedirginliğinin nedenleri daha iyi anlaşılsın.
“Nalçik Olayları”nın bilinen önemli isimlerinden biri Resul Kudayev, Kafkasya Forumu’na verdiği bir röportajda (1), bu yılları şöyle anlatıyor:
“1994–1995’de arkadaşlarımız ilk İslami merkezi kurdular. Merkezin kurulma amacı Müslümanların dini meseleler ile ilgili ve doğru şekilde ibadet etmek amacıyla sordukları sorularını cevaplayabilmekti.
Başlarda hiç bir sorun yaşanmadı ve merkez, çok hızlı şekilde büyümeye başladı.
Merkezde görev alanların yaşları çok gençti. Bizim derdimiz o zaman için ilim, davet, terbiye, kültür ve tebliğdi. İslam ve kültür beraber ele alınıyordu.
Araplar çalışmalara katılmak istediyse de küçük programlar ve iftar organizasyonları dışında pek ortak çalışma olmadı.
Khase’nin zayıflamasıyla birlikte kültür ve sanat alanında dahi çeşitli çalışmalar yapmak bize düşmüştü.
Bireysel çalışmalar yapan insanlar da vardı ama tebliğ yapan tek grup bizdik. Zamanla, yaşlıların sorunlarıyla dahi ilgilenen soysal bir organizasyona dönüştük.
Bu çalışma anlayışımız sayesinde güvenlik güçleri, bize baskı yapmaya başladığında Balkar ve Çerkes köylerinden yaşlılar; eğer bunlar Vahhabi’yse biz de Vahhabi’yiz diyorlardı.
Toplumla ilişkilerimizde tabii hiç problemimiz olmadı demek doğru değil. Gençlerin yanlış gördükleri uygulamalar karşısında aceleci ve fevri davranışları oluyordu ama cemaat, bir sorunla karşılaştığında baş etmeyi biliyor ve sorunların büyümesine izin vermiyordu.”
Söz konusu Nalçik Olaylarının odağındaki grubun lideri Anzor Astemirov, gençlerin aldıkları bu eğitim ve daha sonra Kabardey Balkar’da yaşadıklarıyla ilgili verdiği bir röportajda (2) şunları anlatıyor: “… …bizler ve diğer öğrencilerin bir kısmı Türkiye, Mısır, Suriye, Ürdün, Libya ve S. Arabistan gibi bazı İslam ülkelerine okumaya gittiler.
Okurken ve okuduktan sonra ülkelerine döndüklerinde Kabartay Balkar Cumhuriyeti’nde, kendilerine perspektif verecek bir dini önderliğin olmadığını fark ettiler.
Kabartay Balkar’daki mevcut dini idarenin kökü ta Katerina dönemine dayanır. Bu ekolün, halka sunduğu ve sunabileceği hiçbir perspektif yoktur. Bu ekoldeki dini idarelerin tamamı insanları din adı altında kontrol etmek için kurulmuştur.
Nitekim bu dini idare de insanlara hiçbir şey vermedi ve zerre kadar da başarılı olamadı. Çünkü buralarda görev alanların ne doğru dürüst bir eğitimi, ne de kendi gayretleriyle edindikleri bir bilgileri vardı.
Bu birinci husus…
İkinci bir husus; bu eğitimsiz ve bilgisiz adamlar işi iyice paraya dökmüşlerdi.
Cenazeden de, nikahtan da yani ölüden de, diriden de her şeyden para alıyorlardı. Bunu bir sektör haline getirmişlerdi.
Üçüncüsü; bu müftülerin okumuş görünenleri ise KGB’nin seçerek eğittiği insanlardı ve gizli servisle, yani KGB’yle (sonra FSB), içli dışlı çalışıyorlardı.
Dördüncü husus; “din idaresi şu iyi işi yaptı” diyebileceğimiz bir tane numunelik icraatları bile olmuyordu ki azıcık hüsn-ü zan edebilelim. Üstüne üstlük açılan ve bizim ilk öğrencileri olduğumuz dini medrese ve enstitü de onlar yüzünden kapanmıştı…..
Siz de biliyordunuz; Rusya, laik bir devlettir. Ama bu müftüler ortaya çıkıp vatandaşa “biz devletiz” diyorlardı.
Farklı düşüneni, kendilerine tabi olmayanı hemen muhalif ve düşman ilan ediyorlardı.
Halbuki bizim ülkemizde dini idare dediğiniz yerler hukuken bir dernek statüsündedir. … … … Bu dini idareye çöreklenenler, devletin sadece kendilerini muhatap alması için, kendileri dışında inisiyatif kazanma durumunda olanları gözden düşürmek maksadıyla, çeşitli isnatlarla güvenlik birimlerine ispiyonlamaya başladılar.
Kendilerini kayıtsız şartsız desteklemeyenleri, yanlışlarına katılmayanları Vehhabi, ekstremist, terörist ilan edip, polise gammazlıyorlardı. … … … Bizi polise, KGB’ye, güvenlik güçlerine jurnalleyen Kabartay Balkar müftüsü Pşihaçe Şef’i oldu hep.
Şef’i, Vehhabi diye suçladıklarını çarşaf çarşaf listeler haline getirip bu güvenlik birimlerine verdi. Polisi peşimize taktı.
Bu Vehhabi lafını o kadar çok kullandılar ve deforme ettiler ki, şimdi artık etkisini yitirdiği için olmalı Stalin dönemindeki söylemlere sarılarak sevmediklerini ‘halk düşmanı’ ilan etmeye başladılar.”
Bahsi geçen İslami topluluğun kurucularından olan Musa Mukozhev, Sovyet Ordusunda görev yapmış bir Çerkesti. 1990'da Kabardey-Balkar İslam Enstitüsü’nde İslami çalışmalar derslerinden mezun oldu.
İslam bilgisini geliştirmek ve Arapça öğrenmek için Ürdün’de eğitimini yine devlet izni ve bilgisi dahilinde sürdürerek geri döndü.
1997'de Volny aul’daki bir caminin imam-hatibi olarak görev yaptı. Mukozhev’in vaazları, kısa sürede büyük ilgi gördü.
Volny aul Camii’nde Cuma Namazı için bin kadar kişi toplandığında, resmi ve devlet bilgisi dahilinde sürdürmekte olduğu işi nedeniyle “sakıncalı” olarak fişlenmişti.
Mukozhev’in, Kabardey Balkar Din İşleri Kurumu’na cami yapımı için toplanan paraların ortadan yok olması gibi yolsuzluk konuları başta olmak üzere, çeşitli sebeplerle muhalefet ettiği zamanlar oldu. 2000’den itibaren hakkında “aşırıcılık” suçlamasıyla çeşitli davalar açıldı.
Bunlardan bir tanesi 17 Ağustos 2000'de Kuzey Kafkasya’daki Rusya Federasyonu Genel Savcılığı tarafından, “Çeçenistan’daki yasadışı silahlı gruplara yardım etmek” suçlamasıyla açıldı.
Mukozhev ve birlikte yargılanan Anzor Astemirov, kanıt bulunamayıp beraat etmiş olsalar da, bu masumiyet tespiti, camilerin yıllarca defaatle basılmasını ve cemaatin gözaltına alınmasını engelleyemedi.
2004’e kadar sistematik bir biçimde süren cami baskınlarının ardından kapılarına da kilit vuruldu.
Anzor Astemirov, bundan sonraki dönemde olanları şöyle anlatıyor:
“… …Başta bulunanlar, yaşamın her alanında, herkese dayanılmaz baskılar uyguluyorlar. Bu baskı, sadece camide değil, okulda, sokakta, işyerinde her yerde, ama her yerde görülüyor ve yaşanıyor. Fakat Müslüman kesim üzerinde daha bir aşırı uygulanıyor.
2002–2003'te ülkedeki mescitleri kapatmaya başladılar. Ardından Müslümanları işe almamaya, çalışanları da işlerinden atmaya başladılar.
Camilere sık sık polis gönderip, imamlara baskı yapıyorlardı.
Arkadaşlarımızı polis merkezlerine götürüp nezarete atıyor, aç-susuz bırakıyor, baskı ve işkenceye tabi tutuyor, öldüresiye sopadan geçiriyorlardı.
Bir süre sonra göz altılarda kaybolmalar başladı.
Başörtülü kızları, nezaretlere götürdüler ve buralarda hakaret ederek aşağıladılar. Mesela bir camiyi spor salonuna çevirdiler. Bazılarını tamamen kapattılar. Bazılarını sadece Cuma saatlerinde açtılar.
…Bizlere dayak atarak, hakaretler yağdırarak, “Nerede sizin Allah’ınız? Neden sizi bizim elimizden kurtarmıyor? Varsa neden bizi kahretmiyor” diyerek ibadethanelerimizi, inançlarımızı hiçe saydılar…
… …İnsanları kemikleri kırılıncaya kadar dövdüler.
Sırf aşağılamak için kafalarına haç resimleri kazıdılar.
Cam parçalarıyla bağırta bağırta sakallarını traş ettiler.
Beslan olayından sonra da bize yüklendiler.
Burada Beslan’ın faturasını Müslümanlara ödettiler. Fakat, bütün tahriklerine, baskılarına, zorlamalarına rağmen biz meşruiyetten ayrılmadık. Onların oyununa gelmedik.
Bizi doğmadan boğmalarına fırsat vermedik.
Devlet Başkanına, Başbakanlığa, savcılığa… bütün ilgili ve yetkili makamlara, her yere yüzlerce dilekçe yazdık.
Bunların tüm belgeleri elimizde.
Hiç biri, hiç bir şey yapmadı. Hiçbir şey, ama hiç bir şey yapmadı. Aksine, üzerimizdeki baskıları daha da artırdılar.
Bütün bu yapılanlar Cemagat’ın lider kadrosunu yer altına inmeye zorladı. Çünkü artık şiddetin dozunu iyice artırmış, yakaladıklarını olmuşlardı.
Kimse bunlara hesap soramıyordu.
Bu dönemde birçok arkadaşımız kayboldu.
Öyle ki baskılar, Müslüman kesimi adeta patlayacak noktaya getirmişti. … … Sadece bizim üzerimizde değil; bütün halkın üzerinde vardı bu baskılar. Klanın koruması altında olanların dışındaki bütün kesimler baskı altındaydı.”
Röportaj, “klanının koruması altında” olanlar dışında herkesin bir şiddetin mağduru olabileceğini işaret ediyor.
Bu gerçekten de böyleydi.
Bütün bu sistematik ve yaygın işkenceyle dolu ve ölümle sonlanan bir hayat, Çerkes gençlerini bir bunalımın içine itiyordu.
Bir şekilde devlete ait silahları ele geçirip, bütün ülkenin yaşadığı bu toplu şiddet kabusuna son vermek, belki de devleti tamamen ele geçirip bir devrim yapmak!..
Amaçlarını bilemesem de nedenlerini görmemek mümkün değil.
13 Ekim 2005 sabahında daha önce belirledikleri devlet kurumlarına küçük fakat silahlı gruplar halinde saldırdılar. Çatışmalar iki gün sürdü. Türkçe, Rusça, İngilizce… hangi dilde ararsanız arayın, 13 Ekim 2005 olaylarıyla ilgili sayılarda hep çelişki bulacaksınız.
Yüz kişi, ikiyüz kişi veya üçyüz kişi “FSB” binasına, askeri binalara ve polis departmanlarına saldırıyor. 20 kişi veya 68 kişi veya 130 kişi veya 200 kişi hayatını kaybediyor.
İnterfax, CNN gibi uluslararası yayın organlarının bile dahil olduğu bütün bu rakam kargaşası zaten tutarsızlığı gösteriyor ve gizlenen birşeyler olduğunu fark etmemizi sağlıyor.
Yine de ben, “en fazla” kopyalanıp yapıştırılmış rakamları esas alarak hareket edersem, 68’i militan, 130 insan bu olaylar sırasında hayatını kaybetti.
Çatışmalara katılan gençlerin bazılarının ailelerine bıraktığı mektuplar var.
Institute For War and Peace Reporting’in, olaydan sonra yerel halkla yaptığı görüşmeleri içeren raporunda, ölenlerden bir gencin annesi Madina, 22 yaşındaki oğlunun bir notunu enstitüden kişilere gösteriyor. Enstitüye göre bu not, tüm militanların tamamen dini nedenlerle hareket etmediklerini açıkça gösteriyor: “Üzgünüm anne. Böyle yaşayamam, başkalarıyla birlikte ölmek daha iyi çünkü olanlardan sonra bir hayatım olmayacak. Beni alıp götürecekler ve beni dövecekler, öldüresiye dövecekler.” (3)
Yine aynı raporda Vladimir Meshev’in görüşlerine yer veriliyor.
Meshev’e göre, militanların büyük bölümünün dini fanatikler olduğu iddiası yanlış.
Kabardey-Balkar’da siyasi görüşleri ifade etmenin alternatif yollarının olmaması saldırının itici güçlerinden biri.
Meşev, polis karakollarına yapılan saldırılara karışanların bazılarının neredeyse kazara karıştığını, bazılarının ise saldırı başlamadan sadece birkaç dakika önce yardım için çağırıldığını da söylüyor.
Her ne olduysa olan korkunç bir şeydi ve Kuzey Kafkasya’daki diğer gerilimlerden ayrı okunamazdı.
Belli ki merkezi ve yerel yönetimler Çeçenistan’da sürmekte olan savaşın, bölgede bağımsızlık girişimlerine dönüşmesinden ciddi korku duyuyor, halkı baskı altında tutmak istiyordu.
Sovyet artığı kadroların, ihbarla itibar kazanma ve adam kayırma, yolsuzluk gibi kötü alışkanlıkları da bu kaosu beslemiş,
Çerkes halkının doğasındaki köle olmaya karşı duruş, bir kez daha ve kötü biçimde tetiklenmişti.
Valery Hatujuko, 2008 yılında Kafkasya Forumu’na verdiği bir röportajda (4) şöyle diyordu:
“… …Bizim Kafkas Cumhuriyetlerinde, Rusya Federasyonu’nun diğer bölgelerinden kat kat fazla baskı var. Özgürlükler daha fazla kısıtlanmış durumda. Ama şunu iyi biliniz ki sebebi Ruslar değil, bizzat bizim yerel yöneticilerimizdir.
Rejim, basın özgürlüğü, hareket ve girişim özgürlüğünü kısıtlayarak legal mücadelenin bütün yollarını kapatmış vaziyette.
Devlet Adige Xase’yi ele geçirirken üyelerimizi tehdit etti, baskı uyguladı. Üyelerimizi yanımızdan uzaklaştırmak için işlerine son verdi. Bir çok üyemiz bu baskılara muhatap oldu ve boyun eğdi.
Halbuki biz şiddeti savunmuyoruz. Biz açıklığı, hukuku ve meşru mücadeleyi savunuyoruz.”
Hatujuko, Kabardey Balkar’da vahhabi bir örgütlenmenin varlığı hakkında Kafkasya Forumu tarafından sorulan soruya ise şöyle cevap veriyor:
“Sovyetlerin yıkılmasından sonra bir takım dini hareketlenmeler oldu ve tabiidir ki dini yapı güçlendi.
Daha sonra yönetim tarafından camiye giden ve vakit namazı kılan herkese vehhabi ismi takıldı ve taciz edilmeye başlandı.
Gençlerin, yönetimin atadığı imamları, “içki içiyor”, “hükümetle işbirliği yapıyor” diye eleştirmesi ve mevcut din idaresine karşı çıkmaları kendilerinin vehhabi olarak yaftalanmasına sebep oluyor.
Bu gençlere durduk yere baskı yapıyorlar. Toplayıp hapise atıyorlar fakat enteresandır ki 10–15 gün sonra serbest bırakmak zorunda kalıyorlar. Çünkü hiç biri hakkında suç unsuru bulamıyorlar.
KBC’nde son üç yılda bu sebeple soruşturma geçirip ceza alan kimse yok. Fakat ne oluyor, bu gençlerin, idareye karşı nefreti artıyor.
Bu gençleri, radikal grupların kullanabileceği kıvama getiriyorlar. Dindarlara bu baskıları yapmalarındaki sebep, oradaki güvenlik birimlerinin Moskova’ya “biz fanatiklerle mücadele ediyoruz” diye rapor vererek, ek para ve rütbe almaya çalışmalarıdır.
Kafkasya’da dini fanatikler yok diyemem, bireysel bazda olabilir elbette. Ama organize ve yaygın bir şekilde yok.
Gerçek şu ki; yapılan bu baskılar samimi dindarları daha da radikalleştirecek.”
Yaşanan çatışmalar, öncesinde sürüp giden yaygın sistematik işkence kadar korkunç bir şey daha vardı: Ölülere yapılanlar.
Kabardey Balkar devlet güçleri, “ölü ele geçirdikleri militanları” çırılçıplak soydu, yüzlerini yaktı ve meydanda ibret olsun diye sergiledi.
Bu güne dair bir video görüntüsüne maalesef “facebook”ta denk gelmiştim ve hala olduğu gibi duruyor.
Çıplak insan bedenleri, bir aracın arkasında, eşya gibi üst üste yığılmış. Naaşlar halka korku salmanın bir yolu oldular ve gençler, tıpkı tahmin ettikleri gibi işkenceden ölümle bile kurtulamadılar.
Elbette ölü bir bedenden öfke çıkarmak, bir devletin yapmaması gereken temel bir hak ihlalidir.
Fail ne yapmış olursa olsun bu, annesi, babası, çocukları, sülalesi için bir cezadır ve hiçbir insan, bir başkasının işlediği suçtan ötürü cezalandırılamaz.
Zaten bu aşağılama, bize 13 Ekim sabahı FSB binasına saldıranların beslendiği sebebi de açıkça gösteriyor.
İşkence ve dehşet salmanın boyutlarını anlamamıza yardımcı oluyor.
Kabardey Balkar halkının yaşadığı bu korkunç gün, ne yazık ki kötü günlerin sonu olmadı.
Şüphe duyulan herkes tutuklandı, işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldı.
Beraatle sonuçlanan nice davada insanlar hapishanelerde çürüdüler. Bazı mahkumlar topluca intihar etmeye çalıştı.
Bu olaylara dair birkaç linki son nota bırakıyorum. Aşağıdaki linkler, çoğunlukla tek bir siteden Ajans Kafkas’tan alıntılandı. Ve Çerkes aktivistlerin ölüm haberleri dışında, Kabardey Balkar özelinde kalınmaya gayret edildi. Eğer bu haber araştırması, başka siteler ve tarihi Çerkesya topraklarının tamamını kapsayacak şekilde genişletilirse, ortaya çıkacak manzaranın korkunçluğunu okuyucunun zihnine bırakıyorum.
Bazı haberlerde başlıkları değil, net anlaşılması için ayrıntıları alıntıladım. Sabrınız yeter ve kalbiniz dayanabilirse, linklere tek tek bakın isterim. Haberlerin çoğunda çatışmalar evlerde gerçekleşiyor, bazılarında yaşlı insanlar, hatta 2,5 yaşında çocuklar var. En üste ise genel durumu özetleyecek bazı linkleri koymayı uygun buldum. Sanırım bu yöntem, olayları genel bir çerçevede anlatmaktan çok daha net, ispatlı bir anlatımı sağlayacak. 2016’yla sınırladığım bu araştırmada verilen rakamları toplarsanız yüzlerce insanın ifade, soruşturma, canlı ele geçirme kaygısı taşınmadan öldürüldüğünü göreceksiniz. Fakat insan, sadece bir rakam değildir ve suçu ispat edilmeyen herkes masumdur. Bu haberlerde, “terörist” veya “şüpheli” olduğu belirtilen herkes, devlet ifadelerine göre böyle adlandırılmış.
Peki gerçek nedir? Soruşturma olmadığı için bunu asla öğrenemeyeceğiz…
.
Ülkü Menşure Solak, dikGAZETE.com
Kaynaklar:
(1)- https://caucasusforum.org/2011/09/05/soeylei-resul-kudayev/
(2)- https://jinepsgazetesi.com/2014/04/kafkas-diasporasi-yayinlarindan-secmeler-4/
(3)- https://iwpr.net/ru/global-voices/kabardino-balkariya-mozhet-vstupit-v-period-dlitelnoy-nestabilnosti 4- https://caucasusforum.org/2008/05/23/valeri-hatjuko-soeyleisi/
***
15. Yılında 13 Ekim 2005 Nalçik Olayları https://cerkesfed.org/arastirma/15-yilinda-13-ekim-2005-nalcik-olaylari/ 13 Aralık 2020
“Kabardey-Balkar’da katliam var” https://ajanskafkas.com/manset/kabardey-balkarda-katliam-var/ 11 Ağustos 2015
Valeri Hatajukov “aşırılıkçılığın sebeplerini” anlattı https://ajanskafkas.com/roportaj/valeri-hatajukov-asirilikiligin-sebeplerini-anlatti/ 21 Ocak 2015
Kabardey-Balkar Anneleri başkent Nalçik’te yaptıkları eylemde, ‘tırmanan şiddeti engellemenin tek yolu silovik baskısını durdurmak’ dedi.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkar-anneleri-adalet-istiyoruz/ 23 Nisan 2012
Nalçik’te tutuklu gençlerden acı mektup https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-tutuklu-genclerden-aci-mektup/ 18 Ocak 2008
İnguşetyalı bir genç, Kabardey-Balkar’da ayaklarından tedavi gördüğü hastaneden kendilerini FSB ajanı olarak tanıtan kişilerce kaçırıldı. https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/ingus-genc-nalcikte-kacirildi/ 2 Şubat 2008
Kabardey Balkar’da Terör Saldırılarının Tarihçesi (2009–2021) https://www-kavkaz--uzel-eu.translate.goog/articles/172027/?_x_tr_sl=ru&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=ajax,sc,elem
Nalçik zanlısı işkenceyi nihayet hakime anlatabildi https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalcik-zanlisi-iskenceyi-nihayet-hakime-anlatabildi/ 6 Mart 2008
Kabardey-Balkar polisi: 7 direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkar-polisi-7-direnisci-olduruldu/ 12 Şubat 2009
Baksan’da baskın https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/baksanda-baskin/ 19 Mart 2009
‘Kabardey-Balkarlı direnişçi lideri öldürüldü’ https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarli-direnisci-lideri-olduruldu/ 24 Nisan 2009
Nalçik’te saatler süren çatışma https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-saatler-suren-catisma/ 28 Mayıs 2009
Nalçik operasyonunda sambo şampiyonu öldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcik-operasyonunda-sambo-sampiyonu-oldu/ 29 Mayıs 2009
Elbrus’da operasyon var https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/elbrusda-operasyon-var/ 30 Haziran 2009
Nalçik’te özel operasyon https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-ozel-operasyon/ 3 Temmuz 2009
Balkarlar: Elbrus operasyonunda terör bahaneydi https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/balkarlar-elbrus-operasyonunda-teror-bahaneydi/ 28 Temmuz 2009
Kaçırılan üç genç için Nalçik’te gösteri https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kacirilan-uc-genc-icin-nalcikte-gosteri/ 3 Kasım 2009
Nalçik’te kaçırılan gence bol işkence https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-kacirilan-gence-bol-iskence/ 30 Aralık 2009
Kabardey-Balklar İçişleri Bakan Yardımcısı ve Kriminal Polis Şubesi Başkanı Naurbi Jamborov ülkedeki yer altı silahlı örgüt üyesi sayısını 50 olarak verdi. https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-50-direnisci-var/ 15 Ocak 2010
Yağan ailesine önce komplo, sonra baskın https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/yagan-ailesine-once-komplo-sonra-baskin/ 7 Mart 2010
Jukov defnedildi, öfke patlaması yaşandı https://ajanskafkas.com/kafkasya/karacay-cerkes/jukov-defnedildi-ofke-patlamasi-yasandi/ 16 Mart 2010
Nalçik’ten 37 kişiye yakalama emri https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikten-37-kisiye-yakalama-emri/ 5 Mayıs 2010
Jukov cinayeti aydınlanmadı, Adıgeler rahatsız https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/jukov-cinayeti-aydinlanmadi-adigeler-rahatsiz/12 Mayıs 2010
Kabardey-Balkar’a askeri sevkiyat Sevk edilen asker sayısının 2 bin civarında olduğu belirtildi.
Kabardey-Balkar güvenlik kaynakları kısa süre önce ülkede 700 kadar ‘fanatik İslamcı’ bulunduğunu öne sürmüştü.
https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkara-askeri-sevkiyat/ 8 Haziran 2010
Nalçik’te bir araçta iki ceset https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-bir-aracta-iki-ceset/ 15 Haziran 2010
Çerkes Kongresi’ne baskına Nalçik’ten tepki https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/cerkes-kongresine-baskina-nalcikten-tepki/ 21 Ağustos 2010
Nalçik’te beş kişiye yargısız infaz https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-bes-kisiye-yargisiz-infaz/ 28 Ağustos 2010
Kabardey-Balkar’da çatışma https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-catisma-2/ 21 Ekim 2010
KB’de şok cinayet: Etnograf Tsipinov öldürüldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kbde-sok-cinayet-etnograf-tsipinov-olduruldu/ 30 Aralık 2010
Kabardey-Balkar’da Hasanıya kasabası başkanı öldürüldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-hasaniya-kasabasi-baskani-olduruldu/ 21 Şubat 2011
Prielbrus’ta özel operasyon https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/prielbrusta-ozel-operasyon/ 23 Şubat 2011
Kabardey-Balkar’da terörle mücadele bölgesi genişletildi https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-terorle-mucadele-bolgesi-genisletildi/ 3 Mart 2011
Nalçik’te çatışma https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-catisma-asker-hajirokov-olduruldu/ 29 Mart 2011
Nalçik’te operasyon https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikte-operasyon/ 10 Mayıs 2011
Nalçik’in merkezinde operasyon: bir kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/nalcikin-merkezinde-operasyon-bir-kisi-olduruldu/ 1 Haziran 2011
2011’in ilk altı ayında ülkede 18 polis ve 52 isyancı düzenlenen saldırı ve operasyonlarda yaşamını yitirdi.https://ajanskafkas.com/haber-arsivi/kabardey-balkarda-operasyon-suruyor/ 20 Temmuz 2011
Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin Elbrus bölgesinde güvenlik güçleri tarafından düzenlenen özel operasyon sonucunda beş silahlı örgüt üyesi zanlısı
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-ozel-operasyon/ 21 Eylül 2011
Çerkes aktivist Suadin Pşukov, dün gece Nalçik’te, evinin yakınlarında uğradığı saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Pşukov, özellikle kendisi gibi atlı, Çerkes kıyafetli ve Çerkes bayraklı arkadaş grubu ile birlikte her yıl 21 Mayıs Çerkes Soykırımını anma törenlerine katılmasıyla tanınıyordu. Pşukov’un gençler arasında büyük bir otoritesi olduğu biliniyordu. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/suadin-psukov-olduruldu/ 5 Ekim 2011
Kabardey-Balkar Cumhuriyetinin Elbrus ve Baksan bölgelerinde sekiz aydır devam eden terörle mücadele operasyonunu sona erdirildi.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-operasyon-sona-erdi/ 10 Kasım 2011
Kabardey-Balkarlı vatandaş oğlunun kaçırıldığını açıkladı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarli-vatandas-oglunun-kacirildigini-acikladi/ 26 Kasım 2011
Baksan’da operasyon: iki ölü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/baksanda-operasyon-iki-olu/ 12 Ocak 2012
Kabardey-Balkar’da bir direnişçi zanlısı öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-bir-direnisci-zanlisi-olduruldu/ 12 Mart 2012
Kabardey-Balkar’da operasyon sonucu: 6 ölü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-operasyon-sonucu-6-olu/ 13 Mart 2012
Kabardey-Balkar polisi işkence ile suçlanıyor https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkar-polisi-iskence-ile-suclaniyor/ 13 Mart 2012
Kabardey-Balkar’da üç zanlı öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-uc-zanli-olduruldu/ 17 Mart 2012
Kabardey-Balkarlı bir kadın eşinin silovikler tarafından kaçırıldığını düşünüyor https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarli-bir-kadin-esinin-silovikler-tarafindan-kacirildigini-dusunuyor/ 26 Mart 2012
Nalçikli üniversite öğrencisi işkence ve tehditle cezaevine konulduğunu açıkladıhttps://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalcikli-universite-ogrencisi-iskence-ve-tehditle-cezaevine-konuldugunu-acikladi/ 30 Mart 2012
Nalçik’te bir direnişçi zanlısı öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalcikte-bir-direnisci-zanlisi-olduruldu/ 31 Mart 2012
Kabardey-Balkarlı genç on gündür kayıp https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarli-genc-on-gundur-kayip/ 9 Nisan 2012
Kabardey-Balkar Anneleri: “Adalet istiyoruz” https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkar-anneleri-adalet-istiyoruz/ 23 Nisan 2012
Nalçik’te ölü olarak bulunan Alber Karmov’un eşi, kocasının nasıl kaçırıldığını anlattıhttps://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalcikte-olu-olarak-bulunan-alber-karmovun-esi-kocasinin-nasil-kacirildigini-anlatti/ 4 Haziran 2012
Kabardey-Balkar’da bir direnişçi öldürüldü, anne-babası yaralandı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-bir-direnisci-olduruldu-anne-babasi-yaralandi/ 4 Haziran 2012
Kabardey-Balkar’da çatışma: Bir direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-catisma-bir-direnisci-olduruldu/ 7 Temmuz 2012
Baksan’da ‘terörle mücadele operasyonu’ başlatıldı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/baksanda-terorle-mucadele-operasyonu-baslatildi/ 22 Ağustos 2012
Daha önce güvenlik güçleri tarafından kaçırılan ve işkence gören Kabardey-Balkarlı vatandaş yeniden aynı kaçırılma korkusu yaşıyor. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarli-vatandas-yeniden-kacirilmaktan-korkuyor/ 14 Eylül 2012
Kazbek Gekkiev Öldürüldü https://www.abhazyam.com/haber/3147/kazbek-gekkiev-olduruldu.html 06 Aralık 2012
Tırnauz’da özel operasyon, üç kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/tirnauzda-ozel-operasyon-uc-kisi-olduruldu/ 17 Ocak 2013
Kabardey-Balkar’da üç direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-uc-direnisci-olduruldu/ 26 Ocak 2013
Kabardey-Balkar’ın başkenti Nalçik’te siloviklerin yasa dışı eylemleri protesto edildi.https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nalikte-silovik-protestosu/ 4 Mayıs 2013
Kabardey-Balkar’da yedi direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-yedi-direnisci-olduruldu/ 13 Mart 2013
Kabardey-Balkar, 20 ölü, 2 yaralı, Karaçay-Çerkes’te ise 4 ölü, 2 yaralı çatışmaların kurbanı oldu.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-ayda-124-kisi-ldrld/ 17 Nisan 2013
Kabardey-Balkar’da 3 ölü, 2 yaralı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-bir-ayda-45-kisi-ldrld/ 15 Haziran 2013
Kabardey-Balkar’da beş direnişçi ya da direnişçi oldukları iddia edilen sivil, iki polis ve iki sivil vatandaş öldürüldü, iki silovik ve iki vatandaş yaralandı. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-bir-ayda-39-kisi-ldrld/ 17 Temmuz 2013
Kafkasya’da altı direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kafkasyada-alti-direnisi-ldrld/18 Temmuz 2013
Kabardey-Balkar’da bir direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-bir-direnisi-ldrld-2/ 30 Ağustos 2013
Kabardey-Balkar’da direnişçi grubu öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-direnisi-grubu-ldrld/ 5 Eylül 2013
Nartkala’da öldürülen direnişçinin kimliği teşhis edildi https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/nartkalada-ldrlen-direnisinin-kimligi-teshis-edildi/ 9 Eylül 2013
Kabardey-Balkar’da iki direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-iki-direnisi-ldrld/ 30 Eylül 2013
Dağıstan ve Kabardey-Balkar’da 15 kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/dagistan-ve-kabardey-balkarda-15-kisi-ldrld/ 7 Ekim 2013
Kabardey-Balkar’da çatışma https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-atisma/ 25 Ekim 2013
Kabardey-Balkar’da iki kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-iki-kisi-ldrld/ 29 Ekim 2013
Kafkasya’da 12 kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-12-kisi-ldrld/ 4 Kasım 2013
Bir haftada 13 kişi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/bir-haftada-13-kisi-ldrld/ 12 Kasım 2013
Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes, Adıgey ve Krasnodar Kray’da Çerkes aktivistler gözaltına alındı.Dün Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes ve Adıgey’de bazı sivil toplum kuruluşu üyeleri gözaltına alınarak Krasnodar Kray Soruşturma Komitesinde sorgulandı. Gözaltına alınan kişilerin evlerinde, hakkında federal arama emri bulunan bir ‘vahhabi’ ile bağlantılı oldukları şüphesiyle arama yapıldı. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/erkes-aktivistler-gzaltina-alindi/ 14 Aralık 2013
13 Aralık’ta Krasnodar Kray Soruşturma Komitesi kararıyla yaklaşık 10 Çerkes aktivist sorgulanmak üzere Krasnodar’a götürülmüştü. Ayrıca sorgu öncesinde aşırılıkçılıkla mücadele şubesi çalışanları tarafından bu kişilerin evlerinde arama yapıldı.
13 Aralık’ta gözaltına alınan isimler şunlar: Kuzey Kafkasya Federal Bölge Sivl Konseyi üyesi, Khase sivil hareketi başkanı İbrahim Yağanov (Kabardey-Balkar), Abaza milli kültür merkezi başkanı Ruslan Kambiyev (Karaçay-Çerkes), Çerkes Birliği sivil hareketi koordinatörü Ruslan Keş (Kabardey-Balkar), 21. yüzyıl Adıge Khase başkanı Amin Zehov (Adıgey), Hekupsa genel yayın yönetmeni Yevgeni Taşu (Adıgey), Çerkesya Yurseverleri hareketi üyesi Adnan Huade (Adıgey), Çerkes aktivistler Yuri Yahutlov (Adıgey) ve Hilmi Açmiz (Adıgey). https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/hatijukov-krasnodar-sorgulamalarini-bassavciliga-sikayet-etti/ 16 Aralık 2013
Human Rights Watch Soçi Olimpiyatları karşıtı Çerkes aktivistlere yönelik baskılara son verilmesini istedi.https://ajanskafkas.com/kafkasya/hrw-olimpiyat-elestirilerine-karsi-yeni-baski-dalgasi/ 24 Aralık 2013
Çocuklara işkence davası ertelendi https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/ocuklara-iskence-davasi-ertelendi/ 28 Aralık 2013
Kabardey-Balkar’da dört direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-drt-direnisi-ldrld/ 31 Ocak 2014
Adıge Hase: Timur Aşinov’un katilleri derhal bulunsun https://ajanskafkas.com/kafkasya/adigey/adige-hase-timur-asinovun-katilleri-derhal-bulunsun/ 15 Mayıs 2014
Anzor Ahohov, 11 Martta Soruşturma Komitesine, 7 Şubat mitinginin ardından gözaltına alınan kendisi ve diğer eylemcilerin işkenceye maruz kaldıklarını ve güvenlik organları mensuplarınca baskıya maruz kaldıklarını iletti.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/anzor-ahohova-karsi-yildirma-operasyonu/ 7 Haziran 2014
Kabardey-Balkar’da üç direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/kabardey-balkarda-direnisi-ldrld/ 12 Haziran 2014
Timur Kuaşev öldürüldü https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/timur-kuasev-ldrld/ 2 Ağustos 2014
HRW ve Af Örgütü: Nalçik davası sanıkları işkence kurbanı https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/hrw-ve-af-rgt-nalik-davasi-saniklari-iskence-kurbani/ 25 Aralık 2014
Kabardey Balkar’da 2014 yılının son çeyreğinde silahlı çatışma kurbanlarının sayısı 23
https://ajanskafkas.com/kafkasya/abhazya/kafkasyada-2014n-son-eyreginde-silahli-atismalarda-zarar-grenler/ 23 Ocak 2015
Kabardey-Balkar’da çatışma kurbanları yaklaşık yarı yarıya (yüzde 46,3) azaldı. 2014 boyunca silahlı çatışmalarda 49 kişi öldü, 17 kişi yaralandı. 2013’te ölü ve yaralı sayısı toplamı 123 idi.
https://ajanskafkas.com/kafkasya/kafkasyada-atisma-kurbanlari-yari-yariya-azaldi/ 30 Ocak 2015
Soruşturma organlarının bilgilerine göre, Ekim 2012’de bazıları halen görevde olan İçişleri Bakanlığına bağlı emniyet teşkilatı mensupları, genç çocukları dövdüler ve işkenceyle onlardan silahlı örgüte (Kafkasya Emirliği) katıldıkları itirafını almaya çalıştılar. https://ajanskafkas.com/kafkasya/kabardey-balkar/iskenceci-polise-drt-yil-hapis-cezasi/ 8 Mart 2015
Kabardey-Balkar’da çatışma https://ajanskafkas.com/manset/kabardey-balkarda-catisma-3/ 14 Temmuz 2015
Nalçik’te operasyon: 5 ölü https://ajanskafkas.com/surmanset/nalcikte-operasyon-5-olu/ 23 Temmuz 2015
Operasyonlarda 14 direnişçi öldürüldü https://ajanskafkas.com/manset/14-direnisci-olduruldu/ 3 Ağustos 2015
Nalçik’te polis operasyonu, 1 ölü https://ajanskafkas.com/surmanset/nalcikte-polis-operasyonu-1-olu/ 9 Ağustos 2015
Nalçik’te operasyon, 11 ölü https://ajanskafkas.com/manset/nalcikte-operasyon-11-olu/ 23 Kasım 2015
Kabardey-Balkar’da çatışma, üç ölü https://ajanskafkas.com/surmanset/kabardey-balkarda-operasyon-uc-olu/ 24 Aralık 2015
Nalçik’te operasyon; 3 ölü, 1 polis yaralı https://ajanskafkas.com/surmanset/nalcikte-operasyon-3-olu-1-polis-yarali/ 16 Ocak 2016