Karabağ'da oyunu bozan lider: İlham Aliyev

Karabağ'da oyunu bozan lider: İlham Aliyev

MOSKOVA

2009 yılıydı. Rusya'nın Ankara eski Büyükelçisi Aleksandr Lebedev'in evinde kendisiyle röportaj yapıyordum…

Mülakat bittikten sonra samimi ortamda sohbet etmeye başladık.

Ben Yukarı Karabağ sorunuyla ilgili çözüm yollarının neler olabileceğini sordum.

Deneyimli diplomat Lebedev, “İnanın bunun cevabını bugün sadece ben değil çoğu siyasetçi, diplomat bilmiyor. Çok karmaşık bir sorun” dedi.

Lebedev aslında haklıydı…

Dünya kamuoyu, Karabağ sorununun çözümü için hiçbir ciddi adım atmak istemiyordu. Azerbaycan'ın Karabağ bölgesi, çevresindeki 7 bölge dahil Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından 1991-1994 yıllarında işgal edilmiş, 1 milyon Azerbaycanlı mülteci, kendi evlerinden yoksun bırakılmıştı. 

Azerbaycan, 7 bölgenin işgaline son verilmesini ve Yukarı Karabağ'a da en üst statüde özerklik teklif ediyordu. 

Azerbaycan'ın ulusal lideri Haydar Aliyev, 1990'lı yıllarda vatanının haklı davasını dünyaya anlatmak için başta Birleşmiş Milletler'de (BM) olmak üzere, bir çok uluslararası platformlarda konuyu sık sık gündeme getirdi. Fakat Ermenistan, Azerbaycan'ın çözüm tekliflerine yanaşmıyor, adeta alay ederek oyalama taktikleri geliştiriyordu. 

2000'li yılların başlarında ise Ermenistan şu taktiği seçti: “7 bölge Büyük Ermenistan toprakları.

Utanmadan kendi halkını da tarihi yalanlarla felakete sürükleyen Ermenistan yönetimi, Türkiye'den de toprak taleplerini gündeme getiriyordu. 

Ermenistan eski Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Ermeni öğrencilerin, “Karabağ'ı aldık, peki Ağrı Dağı ne olacak?” şeklindeki sorusu üzerine, utanmadan şu karşılığı vermişti: “Ağrı'nı da gelecek nesile bıraktık.

Ermeni işgalcilerin kafasında kurduğu bir Karabağ planı vardı.

Karabağ, diğer 7 bölgeyle birlikte gelecekte Ermenistan'la resmen birleştirilecek. Daha sonra Azerbaycan'ın diğer toprakları hedef alınacaktı.

Ve başka başka…

Açıkçası Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i çok hafife aldılar.

Aliyev'in Sovyetler Birliği'nde çok önemli görevlerde bulunmuş, Sovyetler Birliği Gizli ServisiKGB” generali Haydar Aliyev'in oğlu olduğunu, Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Üniversitesi (MGİMO) mezunu ve akademisyenlik yaptığını dikkate almadılar.

İlham Aliyev ise 2000'li yılların başlarından bu yana, kendini dünya siyaseti ile uluslararası diplomasinin "mutfağına" attı. Sorunların ne zaman, nasıl, neyle ve kimle çözülebileceğinin sırlarını inceliyordu.

Uygun zamanı arıyor ve o uygun zaman geldiğinde de yapılacak taktik, manevra ve stratejileri analiz ediyordu.

Uygun zamanın koşulları ise 2020 yılında “doğdu”!..

2018 yılında sokak devrimiyle başa gelen Ermenistan yönetimi, fiiliyatta Batı ile kol kola yürümeye çalışırken Rusya açısından koşullar değişti.

Elbette Türkiye de çoktan devreydi.

2020 yılında 44 günlük savaşı kazanan Azerbaycan, taktiğini değiştirdi.

Azerbaycan lideri İlham Aliyev, savaşın başladığı günden bu yana sık sık Ermenistan'a ve dünya kamuoyuna mesaj veriyor: “Yukarı Karabağ denilen bir yer, bölge falan yok! Statü de yok!

Bugün Ermeni siyasi uzmanlar, Azerbaycan liderinin mesajlarından çok rahatsız ve endişeli. 

Ünlü Ermeni siyasi uzmanlar, “Aliyev artık Ermenistan'ın gündemini de değiştirdi. Karabağ artık pek gündemde değil” diye yakınıyor.

Evet, İlham Aliyev, usta manevralarıyla uzun yıllardır tezgahlanan Karabağ oyununu bozdu. Bugün Azerbaycan-Ermenistan sınırında silahlı çatışmalar yaşanıyor. İlham Aliyev, Ermenistan'ı barış anlaşmasına davet ediyor. Ermenistan buna karşılık, sınırda saldırıyor, Azerbaycan da karşılık veriyor. 

Karabağ'da ise Rus barış gücü birliği görev yapıyor. Aliyev'in mesajı ise net:

Burası Azerbaycan toprağı. “Yukarı Karabağ” denilen bir şey yok artık. Bunu artık böyle kabul etmek zorundasınız.

Oyun bozuldu.

Elbette, yapılacak daha çok şey var. Çünkü karşı taraf da bir şeylerin hesaplarını yapıyor.

Azerbaycan ise buna her an hazır olmalı.

.

Fuad Safarov, dikGAZETE.com

MOSKOVA

2009 yılıydı. Rusya'nın Ankara eski Büyükelçisi Aleksandr Lebedev'in evinde kendisiyle röportaj yapıyordum…

Mülakat bittikten sonra samimi ortamda sohbet etmeye başladık.

Ben Yukarı Karabağ sorunuyla ilgili çözüm yollarının neler olabileceğini sordum.

Deneyimli diplomat Lebedev, “İnanın bunun cevabını bugün sadece ben değil çoğu siyasetçi, diplomat bilmiyor. Çok karmaşık bir sorun” dedi.

Lebedev aslında haklıydı…

Dünya kamuoyu, Karabağ sorununun çözümü için hiçbir ciddi adım atmak istemiyordu. Azerbaycan'ın Karabağ bölgesi, çevresindeki 7 bölge dahil Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından 1991-1994 yıllarında işgal edilmiş, 1 milyon Azerbaycanlı mülteci, kendi evlerinden yoksun bırakılmıştı. 

Azerbaycan, 7 bölgenin işgaline son verilmesini ve Yukarı Karabağ'a da en üst statüde özerklik teklif ediyordu. 

Azerbaycan'ın ulusal lideri Haydar Aliyev, 1990'lı yıllarda vatanının haklı davasını dünyaya anlatmak için başta Birleşmiş Milletler'de (BM) olmak üzere, bir çok uluslararası platformlarda konuyu sık sık gündeme getirdi. Fakat Ermenistan, Azerbaycan'ın çözüm tekliflerine yanaşmıyor, adeta alay ederek oyalama taktikleri geliştiriyordu. 

2000'li yılların başlarında ise Ermenistan şu taktiği seçti: “7 bölge Büyük Ermenistan toprakları.

Utanmadan kendi halkını da tarihi yalanlarla felakete sürükleyen Ermenistan yönetimi, Türkiye'den de toprak taleplerini gündeme getiriyordu. 

Ermenistan eski Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Ermeni öğrencilerin, “Karabağ'ı aldık, peki Ağrı Dağı ne olacak?” şeklindeki sorusu üzerine, utanmadan şu karşılığı vermişti: “Ağrı'nı da gelecek nesile bıraktık.

Ermeni işgalcilerin kafasında kurduğu bir Karabağ planı vardı.

Karabağ, diğer 7 bölgeyle birlikte gelecekte Ermenistan'la resmen birleştirilecek. Daha sonra Azerbaycan'ın diğer toprakları hedef alınacaktı.

Ve başka başka…

Açıkçası Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i çok hafife aldılar.

Aliyev'in Sovyetler Birliği'nde çok önemli görevlerde bulunmuş, Sovyetler Birliği Gizli ServisiKGB” generali Haydar Aliyev'in oğlu olduğunu, Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Üniversitesi (MGİMO) mezunu ve akademisyenlik yaptığını dikkate almadılar.

İlham Aliyev ise 2000'li yılların başlarından bu yana, kendini dünya siyaseti ile uluslararası diplomasinin "mutfağına" attı. Sorunların ne zaman, nasıl, neyle ve kimle çözülebileceğinin sırlarını inceliyordu.

Uygun zamanı arıyor ve o uygun zaman geldiğinde de yapılacak taktik, manevra ve stratejileri analiz ediyordu.

Uygun zamanın koşulları ise 2020 yılında “doğdu”!..

2018 yılında sokak devrimiyle başa gelen Ermenistan yönetimi, fiiliyatta Batı ile kol kola yürümeye çalışırken Rusya açısından koşullar değişti.

Elbette Türkiye de çoktan devreydi.

2020 yılında 44 günlük savaşı kazanan Azerbaycan, taktiğini değiştirdi.

Azerbaycan lideri İlham Aliyev, savaşın başladığı günden bu yana sık sık Ermenistan'a ve dünya kamuoyuna mesaj veriyor: “Yukarı Karabağ denilen bir yer, bölge falan yok! Statü de yok!

Bugün Ermeni siyasi uzmanlar, Azerbaycan liderinin mesajlarından çok rahatsız ve endişeli. 

Ünlü Ermeni siyasi uzmanlar, “Aliyev artık Ermenistan'ın gündemini de değiştirdi. Karabağ artık pek gündemde değil” diye yakınıyor.

Evet, İlham Aliyev, usta manevralarıyla uzun yıllardır tezgahlanan Karabağ oyununu bozdu. Bugün Azerbaycan-Ermenistan sınırında silahlı çatışmalar yaşanıyor. İlham Aliyev, Ermenistan'ı barış anlaşmasına davet ediyor. Ermenistan buna karşılık, sınırda saldırıyor, Azerbaycan da karşılık veriyor. 

Karabağ'da ise Rus barış gücü birliği görev yapıyor. Aliyev'in mesajı ise net:

Burası Azerbaycan toprağı. “Yukarı Karabağ” denilen bir şey yok artık. Bunu artık böyle kabul etmek zorundasınız.

Oyun bozuldu.

Elbette, yapılacak daha çok şey var. Çünkü karşı taraf da bir şeylerin hesaplarını yapıyor.

Azerbaycan ise buna her an hazır olmalı.

.

Fuad Safarov, dikGAZETE.com