Kiev rejimi müzakere masasına oturmazsa Ukrayna ekonomisi çökecek!

Kiev rejimi müzakere masasına oturmazsa Ukrayna ekonomisi çökecek!

Kiev rejimi müzakere masasına oturmazsa Ukrayna ekonomisi çökecek! Kiev rejimi müzakere masasına oturmazsa Ukrayna ekonomisi çökecek!

MOSKOVA

Ukrayna-Avrupa Ortaklık Anlaşması'nı reddeden Yanukoviç, 2014 Ukrayna Devrimi'nde görevden alındı ve yaşamını Rusya'da sürdürüyor. Aslında Ukrayna'daki iç savaşın dönüm noktalarından biri Yanukoviç'in iktidardan indirilmesiydi.

Hatırlamak gerekirse Yanukoviç'in ülkeden kaçarken yanında servet götürdüğü, kendisine ait evinde duş başlıklarının bile altın kaplama olduğu iddia edilerek her zamanki "itibarsızlaştırma" yöntemi kullanılmıştı.

Daha öncesine gitmek gerekirse, batılı ülkelerin gözü her zaman Ukrayna'daydı. Çünkü batılılar için bu ülke, doğuya açılan kapıydı. Aynı zamanda Rusların sınırıydı.

Belarus'ta da iç savaş planladılar. Ancak batılı istihbarat güçleri, en çok Ukrayna üzerinde yoğunlaşmıştı. Çünkü Belarus'ta halkın desteğini de alan iktidarını da sert bir şekilde koruyan ülkesi için güçlü bir figür olan Aleksandr Lukaşenko vardı. 

Ukrayna'da ise tam tersi bir durum vardı. Çünkü 2000'li yılların başında ülkede siyasi istikrarsızlıkların oluşması için batı yanlısı politikacılar yetiştirilmeye başlandı. Bu politikacıların büyük bir bölümü Amerika'da ve Amerikan istihbaratı tarafından yetiştirilmişti. 

Örneğin Kiev rejiminin lideri konumundaki Vladimir Zelenskiy, gençlik dönemlerini Amerika'da geçirmiş ve batı yanlısı fikirlerini ülkesine döndüğünde hem televizyon ekranlarından hayranlarına aktarmış hem de Ukrayna'da batı yanlısı düşünceler ülke yöneticilerine dikte edilmişti.

Bu nedenle Ukrayna'da batı yanlısı düşünceye sahip politikacılar her dönem kışkırtmalarla adım adım ülkede kaos çıkarma peşindeydiler. 

Viktor Yanukoviç'in batı yanlılarının darbesiyle başkanlık koltuğundan indirilmesinin ardından batılıların yetiştirdiği "Avrupa Partisi"nin lideri Petro Poroşenko ülkenin yeni devlet başkanı oldu.

Aslında bu siyasi partinin adı bile bu darbenin, batılılar tarafından gerçekleştirdiğini gösteriyor. 

Kaldı ki Poroşenko, daha sonraki dönemlerde Kırım'da etnik çatışmaları körüklemek istedi.

Donbass Bölgesi'nde de özellikle Ruslara karşı acımısızca baskıcı tutum sergiledi.

Rus dili, eğitim dili olmaktan çıkarıldı ve burada yaşayan insanların Rusya ile bağı koparılmak istendi.

Öncelikle hatırlatmakta fayda var. 

Sovyetler Birliği döneminden bu yana Ukrayna'nın doğusu yani Donbass Bölgesi hep ülkenin sanayi merkezi oldu. 

Rusya'nın lojistik ağı ve Rus ekonomisinin dinamiklerini kullanan Ukrayna ekonomisi çok güçlü bir haldeyken batı yanlısı siyasilerin çıkardığı kaos, ülkeyi geriye götürmeye başlamıştı.

Ukrayna para birim olan Grivna iç savaşın başladığı 2014 tarihinden beri hep gerileme dönemine girdi. 

Ukrayna Merkez Bankası verilerine göre 2014'te  1 ABD doları = 11,88 Grivna, 2015 tarihinde 1 ABD doları = 21,84 Grivna'ya ulaşmıştı. Ukrayna ekonomisi için o dönemden itibaren çöküş başlamıştı.

Emperyalist ülkelerin her zaman uyguladığı taktik ile ülke tam bağımlı hale geldi. Örneğin batı yanlılarının iktidarı ele geçirmesinden sonra Ukrayna, Uluslararası Para Fonu IMF ve Dünya Bankası'ndan milyarlarca dolar borç paralar alarak borçlandı. 

Ukrayna halkı, tüm olup bitenlerin farkında değilken ülkeye refah ve özgürlüğün hakim olduğunu sananlar daha sonra durumu net bir şekilde anlamaya başladı.

Aslında ülke ekonomisi dibe batmaya devam ederken Donbass ve Kırım halkı gerçeklerle yüzleşerek Rusya'nın yanında tavır göstermeye başladı. 

Kırım'da yapılan referandum ile yarımada Rusya'ya bağlanmak istedi. Bildiğiniz gibi yoğun katılımla tamamlanan referandum sonrasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım'ı resmen Rusya Federasyonu topraklarına kabul etmişti. Aynı adımlar Donbass Bölgesi'nde de atılsa da batı yanlısı Kiev rejimi, maalesef kendi halkına karşı silah kullanarak halkın isyanını güç kullanarak bastırmak istedi. 

Sonrasında olanları zaten herkes biliyor...

2017 yılında 1 ABD doları = 26,49 dolaylarında, 2018 yılında 1 ABD doları yaklaşık 28 Grivna, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında yine aynı düzeyde seyretti. Ancak günümüzde 1 ABD doları yaklaşık 37 Grivna'ya tekabül ediyor.

Ukrayna'da huzur ve istikrar yerine iç savaş ve batıya teslim olmayı tercih edenler maalesef ülkeyi Afrika ekonomilerinin çizgisine kadar düşürdü.

Peki önümüzdeki dönemlerde neler olacak?

Hala emperyal batılı ülkelerin talimatlarıyla hareket eden Kiev rejimi, Rusya ile müzakerelerden kaçarak ve bahaneler öne sürerken Ukrayna halkı, çatışmaların arasında kalmaya devam edecek. 

Küresel gıda krizinin tam merkezinde olan Ukrayna halkı ancak dışardan gelen gıda, sağlık ve maddi yardımlarla yaşama tutunmaya çalışacak.

Aynı zamanda enerji sıkıntısı yaşayan Ukrayna'da halk, bu kış mevsimini çok zor şekilde atlatmak zorunda kalacak.

Ukrayna Ekonomi Bakanlığı bu hafta yayınladığı tahminlerine göre aslında bunu öngörmüş. Bakanlık raporlarına göre 2023'te 1 ABD doları 60 Grivna sınırını aşabilir. 

Uluslararası mali yardım miktarı yakın gelecekte artmazsa Ukrayna'nın döviz piyasasında ciddi sorunlar yaşayacak. 

ABD, batılı ülkeler ve Avrupa Birliği artık Ukrayna'ya her zamankinden daha fazla yardımlar ulaştırmalı. Ancak batılıların Ukrayna'ya sağladığı yardımların, faizleriyle gelecekte tahsil edileceğini de hatırlatmak gerek. 

Çünkü batıdan Ukrayna'ya gelen desteklerin çoğu hibe değil kredi şeklinde sağlanıyor.

Bu karamsar tabloya rağmen batılı devletlerin uydusu olma konusunda ısrar eden Kiev rejimi, kısa süre içerisinde bu durumu göz önüne alıp Ukrayna halkının çıkarlarına göre davranmazsa bir ülkenin yok oluşuna sebep olacaklar. 

Ancak Rusya ile müzakere masasına tekrar oturulur ve karşılıklı olarak birçok konuda anlaşma sağlanırsa Ukrayna halkı istikrar ve refah içinde yaşamaya devam edecektir.

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com

MOSKOVA

Ukrayna-Avrupa Ortaklık Anlaşması'nı reddeden Yanukoviç, 2014 Ukrayna Devrimi'nde görevden alındı ve yaşamını Rusya'da sürdürüyor. Aslında Ukrayna'daki iç savaşın dönüm noktalarından biri Yanukoviç'in iktidardan indirilmesiydi.

Hatırlamak gerekirse Yanukoviç'in ülkeden kaçarken yanında servet götürdüğü, kendisine ait evinde duş başlıklarının bile altın kaplama olduğu iddia edilerek her zamanki "itibarsızlaştırma" yöntemi kullanılmıştı.

Daha öncesine gitmek gerekirse, batılı ülkelerin gözü her zaman Ukrayna'daydı. Çünkü batılılar için bu ülke, doğuya açılan kapıydı. Aynı zamanda Rusların sınırıydı.

Belarus'ta da iç savaş planladılar. Ancak batılı istihbarat güçleri, en çok Ukrayna üzerinde yoğunlaşmıştı. Çünkü Belarus'ta halkın desteğini de alan iktidarını da sert bir şekilde koruyan ülkesi için güçlü bir figür olan Aleksandr Lukaşenko vardı. 

Ukrayna'da ise tam tersi bir durum vardı. Çünkü 2000'li yılların başında ülkede siyasi istikrarsızlıkların oluşması için batı yanlısı politikacılar yetiştirilmeye başlandı. Bu politikacıların büyük bir bölümü Amerika'da ve Amerikan istihbaratı tarafından yetiştirilmişti. 

Örneğin Kiev rejiminin lideri konumundaki Vladimir Zelenskiy, gençlik dönemlerini Amerika'da geçirmiş ve batı yanlısı fikirlerini ülkesine döndüğünde hem televizyon ekranlarından hayranlarına aktarmış hem de Ukrayna'da batı yanlısı düşünceler ülke yöneticilerine dikte edilmişti.

Bu nedenle Ukrayna'da batı yanlısı düşünceye sahip politikacılar her dönem kışkırtmalarla adım adım ülkede kaos çıkarma peşindeydiler. 

Viktor Yanukoviç'in batı yanlılarının darbesiyle başkanlık koltuğundan indirilmesinin ardından batılıların yetiştirdiği "Avrupa Partisi"nin lideri Petro Poroşenko ülkenin yeni devlet başkanı oldu.

Aslında bu siyasi partinin adı bile bu darbenin, batılılar tarafından gerçekleştirdiğini gösteriyor. 

Kaldı ki Poroşenko, daha sonraki dönemlerde Kırım'da etnik çatışmaları körüklemek istedi.

Donbass Bölgesi'nde de özellikle Ruslara karşı acımısızca baskıcı tutum sergiledi.

Rus dili, eğitim dili olmaktan çıkarıldı ve burada yaşayan insanların Rusya ile bağı koparılmak istendi.

Öncelikle hatırlatmakta fayda var. 

Sovyetler Birliği döneminden bu yana Ukrayna'nın doğusu yani Donbass Bölgesi hep ülkenin sanayi merkezi oldu. 

Rusya'nın lojistik ağı ve Rus ekonomisinin dinamiklerini kullanan Ukrayna ekonomisi çok güçlü bir haldeyken batı yanlısı siyasilerin çıkardığı kaos, ülkeyi geriye götürmeye başlamıştı.

Ukrayna para birim olan Grivna iç savaşın başladığı 2014 tarihinden beri hep gerileme dönemine girdi. 

Ukrayna Merkez Bankası verilerine göre 2014'te  1 ABD doları = 11,88 Grivna, 2015 tarihinde 1 ABD doları = 21,84 Grivna'ya ulaşmıştı. Ukrayna ekonomisi için o dönemden itibaren çöküş başlamıştı.

Emperyalist ülkelerin her zaman uyguladığı taktik ile ülke tam bağımlı hale geldi. Örneğin batı yanlılarının iktidarı ele geçirmesinden sonra Ukrayna, Uluslararası Para Fonu IMF ve Dünya Bankası'ndan milyarlarca dolar borç paralar alarak borçlandı. 

Ukrayna halkı, tüm olup bitenlerin farkında değilken ülkeye refah ve özgürlüğün hakim olduğunu sananlar daha sonra durumu net bir şekilde anlamaya başladı.

Aslında ülke ekonomisi dibe batmaya devam ederken Donbass ve Kırım halkı gerçeklerle yüzleşerek Rusya'nın yanında tavır göstermeye başladı. 

Kırım'da yapılan referandum ile yarımada Rusya'ya bağlanmak istedi. Bildiğiniz gibi yoğun katılımla tamamlanan referandum sonrasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım'ı resmen Rusya Federasyonu topraklarına kabul etmişti. Aynı adımlar Donbass Bölgesi'nde de atılsa da batı yanlısı Kiev rejimi, maalesef kendi halkına karşı silah kullanarak halkın isyanını güç kullanarak bastırmak istedi. 

Sonrasında olanları zaten herkes biliyor...

2017 yılında 1 ABD doları = 26,49 dolaylarında, 2018 yılında 1 ABD doları yaklaşık 28 Grivna, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında yine aynı düzeyde seyretti. Ancak günümüzde 1 ABD doları yaklaşık 37 Grivna'ya tekabül ediyor.

Ukrayna'da huzur ve istikrar yerine iç savaş ve batıya teslim olmayı tercih edenler maalesef ülkeyi Afrika ekonomilerinin çizgisine kadar düşürdü.

Peki önümüzdeki dönemlerde neler olacak?

Hala emperyal batılı ülkelerin talimatlarıyla hareket eden Kiev rejimi, Rusya ile müzakerelerden kaçarak ve bahaneler öne sürerken Ukrayna halkı, çatışmaların arasında kalmaya devam edecek. 

Küresel gıda krizinin tam merkezinde olan Ukrayna halkı ancak dışardan gelen gıda, sağlık ve maddi yardımlarla yaşama tutunmaya çalışacak.

Aynı zamanda enerji sıkıntısı yaşayan Ukrayna'da halk, bu kış mevsimini çok zor şekilde atlatmak zorunda kalacak.

Ukrayna Ekonomi Bakanlığı bu hafta yayınladığı tahminlerine göre aslında bunu öngörmüş. Bakanlık raporlarına göre 2023'te 1 ABD doları 60 Grivna sınırını aşabilir. 

Uluslararası mali yardım miktarı yakın gelecekte artmazsa Ukrayna'nın döviz piyasasında ciddi sorunlar yaşayacak. 

ABD, batılı ülkeler ve Avrupa Birliği artık Ukrayna'ya her zamankinden daha fazla yardımlar ulaştırmalı. Ancak batılıların Ukrayna'ya sağladığı yardımların, faizleriyle gelecekte tahsil edileceğini de hatırlatmak gerek. 

Çünkü batıdan Ukrayna'ya gelen desteklerin çoğu hibe değil kredi şeklinde sağlanıyor.

Bu karamsar tabloya rağmen batılı devletlerin uydusu olma konusunda ısrar eden Kiev rejimi, kısa süre içerisinde bu durumu göz önüne alıp Ukrayna halkının çıkarlarına göre davranmazsa bir ülkenin yok oluşuna sebep olacaklar. 

Ancak Rusya ile müzakere masasına tekrar oturulur ve karşılıklı olarak birçok konuda anlaşma sağlanırsa Ukrayna halkı istikrar ve refah içinde yaşamaya devam edecektir.

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com