Kipert Haritası üzerine bir eleştiri

Kipert Haritası üzerine bir eleştiri

Kipert Haritası üzerine bir eleştiri Kipert Haritası üzerine bir eleştiri

KİPERT HARİTASI ÜZERİNE BİR ELEŞTİRİ

Özet 

Makalenin amacı 1:400 bin ölçekli Kipert haritasının Afyon ve Konya paftaları ile Harita Genel Müdürlüğünün hazırladığı 1:200 bin ölçekli haritanın Akşehir, Dinar, Beyşehir ve Isparta-Burdur paftaları üzerinde durmaktır. Zira akademisyenler, Anadolu’daki eski şehirlerin yerleri hakkında Kipert haritasını kaynak almaktadırlar. Hâlbuki Kipert haritasındaki eski şehirlerin yerleri umumiyetle yanlıştır. Harita Genel Müdürlüğü haritası o gün için mevcut yerleri esas aldığı için onu kullanmada bir beis yoktur. Kipert haritası, yaklaşık 500 yıl önce Eğirdir ve Beyşehir Göllerinde vukû bulan coğrafî değişimi bilmeden hazırlandığı için bu haritayı tahkik etmeden kullanmak doğru değildir.

Anahtar Kelimeler: Kiepert, Harita Genel Müdürlüğü, Harita, Coğrafî Değişim, Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü

Giriş 

Tarih ve tarihî coğrafya çalışmalarında akademisyenler, 1912 yılında basılan Kipert (Kiepert) haritasına çok sık müracaat etmekteler. Hâlbuki bu harita, 2010 yılında tarafımdan ortaya konulan Eğirdir ve Beyşehir Göllerindeki coğrafî değişim bilinmeden yapılmıştır; birçok mühim şehrin yeri yanlıştır. Paftaların altında Gezeihnet von Richard Kiepert und K. Werner; Geographische Verlagshandlung Dietrich Reimer [ernst vohsen] Berlin ve Zeichnung von O. Melching. Gestochen von R. Serbeck, Terrain von F. Klimesch açıklaması, haritada kullanılan kısaltmalar vardır. 

Bu haritayı bir tarih profesörü gönderdi. Ben, bu haritalardan daha iyisinin bizde olduğunu söyledim, ama şöyle bir incelemeden de edemedim. İnternet adresi, https://www.loc.gov/resource/g7430m.gct00325/?st=gallery" olup, Harita Karte von Kleinasien yazar ve [Alman coğrafyacı Heinrich Kiepert’in Osmanlı İmparatorluğu döneminde hazırladığı 1844 yılına ait atlas inanılmaz ayrıntılar içeriyor. “1841-1848 Anadolu’ya dört kez seyahat eden Kiepert 1844’te Karte des Osmanischen Reiches in Asien dâhil olmak üzere iki haritasını çıkardı”. Ayrıca bugünkü haritalarda bile yer almayan mezra ve yayla adları var] diye övülerek tanıtımı yapılmıştı.

Ama bu adamların Harita Genel Müdürlüğüne ait kendi haritamızdan haberleri bile olmasa gerek. Harita Genel Müdürlüğüne ait haritanın, isim ve yol bakımından 1944 yılında güncellenen Akşehir ve Beyşehir paftalarından Akşehir 1950, Beyşehir paftası 1951, 1943 yılında güncellenen Isparta-Burdur paftası ise 1953 yılında ikinci kez basılmışlardır. 1947’de isim ve yolları güncellenen Dinar paftası ise 1949 yılında basılmıştır. Eski harflerle basılmış, isim ve yol güncellemesi yapılmamış, söz konusu haritanın Dinar paftasına Millî Kütüphanede rastladım. Diğer paftaları aradım, ama bulamadım; galiba kağıt fabrikasına gönderilmişlerdi.

Haritanın Önemi

Hüseyin Avnî Paşa’nın 1850 yılına ait şahadetnamesine (diploma) kıyasla, 1840 yılından sonraki Osmanlı subaylarının iyi bir tahsil gördükleri, yaptıkları haritanın da çok iyi olduğunu anlaşılıyordu. Sayfalarla anlatamadığın bir bilgiyi, bir sayfa bir haritada anlatabiliyorsun. Ol bakımdan harita kıymetli, ama gel gör ki, biz, bu eski haritamızın kıymetini galiba bilemedik. Harita kıymeti bilmediğimize dair Kopraman Hoca’dan çok hikâye dinledim.

Mesela bugün Karahisar denilen bazı yerlerin bu haritada Kocahisar yazıldığını görünce “kara” sıfatının “koca” ve büyük manasına olduğuna kanaat getirdim. Yine Yenice Sivrisi’nin üzerinden Kemer Boğazı’na giden bir yolu görünce, bu yolun tarihî Kıral Yolu ve Yenice Derbendi denilen geçidin de bu yol olduğuna kanaat getirdim. Hatta bu yol üzerinde pelit ağacı bulunan bir mevkiye Pelitli Devrent (Derbent), dut ağaçları bulunan bir mevkiye de Dutlu Devret deniliyor. Şimdiki yol, 1944 yılından daha sonra yapıldığı için tarihî yol haritada görülüyor. Ama 1978’de eski yol, iş makineleriyle genişletilirken eski yolun izleri yok olmuş. Sen, sen ol da bu haritanın kıymetini bilme şimdi! Yöre halkının dediğine göre bugünkü Pompa binasının altında bir mağara varmış ve mağara içinden muazzam bir su çıkarmış ki, 1978 yılında yol genişletilirken bu mağaranın da ağzı kapanmış. Kipert’in Ak dağ dediği ve Anayol’un güney eteğinden geçtiği bu dağın, Çirişli, Signia, Sygria (Suriye?), Sigriane ve Athos gibi adları var (bk. Harita).

İşte bu mağara, Ksenofon ve Herodotos’un yazdıklarına göre Firikyalı Çoban Marsiyas’ın derisinin asılı olduğu mağara idi ve buradaki Marsiyas ırmağı adını, Çoban Marsiyas’tan almıştı. Kanaatimce bu hikâye bir Yunan yalanı idi ve bu ırmak adını, yanındaki Marsia (Maziye) köyünden almıştı. 1501 yılına ait bir vesikada “Afşar kazasına tâbi Maziye karyesinde Firigos/Frigos Boğazı’nda gemi hasılatından 500 akçe gelir” kaydedilmişti. Bu kaydı ben şöyle yorumladım: Firigos Boğazı, bizim bugün Kemer Boğazı dediğimiz boğazdı ve Hoyran ile Eğirdir Gölleri arasında, 14-15 bm uzunluğundaki ırmakta gemi çalışıyordu. Firigos Boğazı, Firik Boğazı demekti; 1530 yılına ait bir vesikada Firenkeş okunan mezranın doğru adı da Firigos idi. Barla kasabası altındaki bir mevkinin adı da Firigoslar idi. 

Bütün bu isimlerin burada bulunmasının manası, tarihçinin Dinar’a yerleştirdiği ünlü Firik şehri Kelene’nin Marsiyas ırmağı kıyısında olmasındandı. Her yanı dik bayır olan Kelene Hisarı da Yenice Sivrisi üzerindeki kaleydi. Firikya Hellespontia denilen yer dahi, Çanakkale civarı değil, Kemer veya Firigos Boğazı ve çevresiydi. Bu bölgede bulunan isimleri Remsi Çanakkale civarına götürmüştü (Remsi, 1960: 165-178). Kipert haritası ve tarihçi de, bu yanlışları, doğru kabul ederek bir kaziye-i muhkem gibi zihinlerine çakmıştı. Harita Genel Müdürlüğü haritasında ise arazi ve resmiyetteki mevcut durumu tesbit ettiği için böyle büyük yanlışlıklara yer yoktu. (bm: bin metre).

Haritadaki Şehir ve Yer Adları Hataları

Kipert’teki isimler, Türk telâffuzu, Al-İng imlâsıyla yazılmıştı. Buna Yalvaç-Kundanlı ile Şuhut-Alayunt adlarını misal verebilirim. Bu isimler bizim haritada Kumdanlı ve Anayurt yazılırlar. Kumdanlı, Ganzaena- Kundanly olup, bu yerin doğru adı Kundanlı idi. Kundanlı adı, Kundan lâkaplı beyin Ulu Yörük taifesinden gelmişti. Kundan Bey, lâkabını Ganzaena şehrinden almış olmalıydı. Türkler, Ganzaena ve çevresinin beyi olan bu zata, Gunzan ve Kundan demiş olmalıydılar. 11. Asrın sonu ile 12. Asrın başlarında yaşayan Kundan Bey, Kogtogmen yazılır (Anna, 1996: 458-59). Anayurt ise, 24 Oğuz boyundan biri olan Alayunt (Alajund) adından bozulmuş olmalıydı.

Afyonkarahisar- Afiun Karahisar, Konya- Konia- Iconium, Bursa- Brussa, Ankara- Angora, Kayseri- Kaisarije, Ermenek- Ermenek, Halep ise Haleb (Aleppo) yazılmıştır. Kipert’in, Ganzaena (Kundanlı), Talbonda-Tymandus (Yassıören) ve Eski Adalia (Side: Eski Antalya) dışında verdiği eski kentlerin yerleri hep hatalıdır. Bunun sebebi, kanaatimce, “Ya benim eser im sırf bir hatadan ibarettir, yahut da Anadolu haritasının büyük bir kısmı tamamiyle değişmelidir” diyen Remsi’yi (1960: 106) kaynak almış olmasıyla ilgiliydi.

Afyonkarahisar paftası: Gelendost- Gelendos, Köke- Körke, Afşar- Afshar, Yenice- Jenice, Çaltı- Tshalty, Tokmacık- Tochmadjyk, Yaka- Jaka, Eğirler- Eirekler, Gaziri- Ghaziri, Hoyran- Hoiran, Arızlı- Aresli: Lysias, Çoru (Demirbel)- Hadji Jakup, Yazılı kaya- Jazyly kaja, Gaziri adası Limenia adası yazılmış olup, Arkeologlar bu hatalı yazımı doğru sanırlar. Körküler- Körküler ve Türk imlâsı gibi doğru yazılmıştır.

Dabenae (Sabinae?) Gelendost Hüyük iskelesi yanında gösterilir. Kipert Barla adına bakarak Parlais kolonisi, Barla demiş, ama Remsi’nin tenkidine dayanamayarak Beyşehir’e yerleştirmiştir (bk. Remsi, 1960: 435-36). Hâlbuki Parlais’in Barla olduğunu Louis Robert 1948 yılında kanıtlayacaktı.

Kipert, Delihıdırlı (Justiniaopolis), Çivril (Tshivril), (Karamık)-karacaören (Holmi), Çay (Tshai) Julia ve İpsos, Bolvadin (Bulavadin, Polybotus), Bayat (Bajat ve yanındaki Asar kale için Cedrea), Dinar için Diner- Apamea, Işıklı Ishikli- Eumenia, Kufi Bğ. (Kufu Ts.), Çivril altında bir yere Peltea der. Sundurlu (Sondurlu), İncirli (İndjirli, Ad Vicum), Songurlu, Homa Siblia, Düz Bel, Turrice Boghaz ve Kyzylören, Pınarbaşı (Bunar Bashi Göl, Aulocrene, Rhocrini Fontes), Dombay (Dombai) ovaya Aurocra (?) ve Aporidos Come yerleştirir. Okçular köyü yanı ve Nemrut Örenine Metropolis, Tatarlı’nın kuzey-doğusuna Euphorbium ve Karadilli’ye (Karaadilli) ise Chelidonia’yı yerleştirir. Synnada ve Çıfıt (Tshifid) kasabayı,  Şuhut’a yerleştirir. Hâlbuki Çıfıt veya Cuhud Şuhut olup, Synnada Mahmut köydedir.

Açıklama: Remsi ve Kipert, Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişimi bilememişler ve belki de buna bağlı olarak, İskender ve Manlius Vulso’yu Dinar’dan sonra yanlış yürütmüşler ve birçok kenti yanlış yerleştirmişlerdir. Kipert, birkaç isimde Remsi’den ayrılır ve Remsi’nin Isparta-Baradız’a yerleştirdiği Aporidos komeyi Dombayova’ya koyar. Remsi’nin Homa’nın önündeki ova dediği Lampe’yi Kipert’te göremedim (Remsi, 1960: 147). Nemrut öreni İbn Hordazbih’in Maal dediği yer olmalıdır (Topraklı, 2013: 145). Bizde Oyniğan yazılan Şuhut’un köyü, Kipert’te Oinan, önündeki ova Oinan (Oynan) gösterilir. Eumenia, adından da anlaşılacağı gibi bu yer Oynan olup, Işıklı uydurmadır. Işıklı’daki Sarıbaba Tepesi için Eumeneia akropolisi ve Miryokefalon kalesi denir, ama hiçbir dayanak yok. “Oradan, Khoma yoluyla, Lampe ovasına vardı” kaydı Işıklı’ya uymaz (Anna, 1996: 339 ve açık.2). Lampe, Senirkent-İlegüp olup, ovası da, Senirkent ovası, Khoma denilen yer ise Homa değil, Senirkent Garip-köyü yakını bir yerdir. Remsi, zaten 1897 yılında Düz Bel ve Turrice boğazı iddiasından vazgeçmiş ve Kundanlı yanını iddia etmiştir.

Kipert, Isparta için Remsi gibi Baris der ki, yanlıştır. Baris, adı üzerinde Keçiborlu-Kılıç köyü Farı öreni, Peltea ise Şuhut-Alayunt olmalıdır. Ad Vicum, Lampe ovasında, yâni Senirkent-Genceli köyü yakınındadır. Aulocrene ile Rhocrini isimleri birbiriyle ilgili ve adı üzerinde Hoyran Gölü, doğusundaki on mil uzunluğundaki ovanın adı da Rhocranis veya Aulokrene, yâni Hoyran’dır. Rhocrini Fontes, Senirkent-Kayaağzı Pınarları, geçit vermez anlamına gelen Aporidos kome ise Senirkent-Akkeçili köyü yakınındadır. Şu iki Pötinger (Peutinger) tablosu, Dinar ve Işıklı’ya hiç uymadığı halde Synnada, Oynan ve Kemer Boğazı’na tam uyar. 1. Eumeneia XII ad Vicum XIIII Apameia ve 2. Dorileo- Fl. Sagar- Docymeo XXXII Synnada Asynnade V forbio mil. XXXVII. Euforbio. Ab Euforbio. Ab amea mil. XXXVI Apamea Ciboton (Remsi, 1890: 169). Bu tabloya göre Synnada Şuhut-Mahmut köy, Eumeneia Şuhut- Oynan köyü, Apameia Barla-Eye burnu önü, Apamea Ciboton Kemer Boğazı, amea (geçit) Bozdurmuşbeli ve “her yanı dik bayır olan Kelene Hisarı” (Arrianos, 1945: 66) ise Yenice Sivrisi’ne yerleşir (bk. Harita). 

Cedrea, Kedrea veya Kidros, Şuhut-Arızlı, Chelidonia adı üzerinde Uluborlu-İleyidağı, Metropolis ise bir adı da Cirimbolu (Büyükşehir) olan Uluborlu ile Apameia’ya yerleşir. İpsos, Çay değil, Kıral Yolu üzerindeki Gelendost-Köke köyü İp Kuyusu denilen yerdeki yerleşimdir. İlegüp köyünün Küçük İznik ve Nimfe (Nymphaia) gibi adları da vardır. Omai ve Olmi gibi farklı şekilde yazılan Holmi ise Çivril-Homa olmalıdır.

Harita Genel Müdürlüğü haritası, birkaç isim hatası hariç Kipert’ten daha ayrıntılıdır. Daha önce eski harflerle yazılan bazı yer adları, isim güncellemesi sırasında, yeni harflere çevrilirken bazı hatalı okumalar olmuştur. Bülbül- Belbel, İlama- Lama, Arızlı- Araklı, Sinnada (Hb.)- Sünni viranı (Hr.) yazılmıştır. (Hr.) harabeyi, (Hb.) ise ören yerlerini göstermektedir. İlama veya İlime, Limenopolis adından gelir. Bizim haritada Lama yazılan Bağören köyü, Kipert’te Ilama (İlama) yazılır ve Khoniates’te Luma zikredilir (1995: 133). 

Konya paftası: Kipert, Akşehir-Karağa için Kara Agha ve Hadrianopolis der, ama ben Hadianopolis’i Koçaş’a koydum. Beyşehir Gölü için de Kirili ve Bey Sheir Gölü ve Coralis Lagus der. Beyşehir Gölü önce Kırili (Koralis) ve Beyşehir (Trogitis) olmak üzere iki ayrı göldü. Kâtip Çelebi haritasında bu hâl iyi görülür. Kipert, Parlais Beysheir, Yılan Adası Jylan Adasy, İçeri şehir Itscheri Shehir der. Ak Kilise (Sedasa), bugün için Bozkır-Akise olup, bizim haritada Akkise’dir. Akkise, İbn Hordazbih ve el-İdrîsî’de Medinetü’l-Leben (Akşehir) yazan yerdir. 

Bizim haritada Şarkîkaraağaç, Kipert’te Karaghatsh ve Neapolis yazılır. Karaağaç’a “şarkî” takısı 19. Asırda takılmıştır. Karaağaç veya Kara Yığaç ve Oğrak, bir Oğuz alt boyudur (Altınkaynak, 2021: 13-22). Eski Neapolis, Karaağaç’ta değil, 14 bm şarkındaki Fele ve Kıyakdede köyleri arasındadır. 1530 defterinde Fele, nam-ı diğer Yk. İznebolu, Kıyakdede ise Aş. İznebolu yazılır. Neapolis adı, Myria’nın İzmir, Nikea’nın İznik olduğu gibi Türkçede İznebolu olmuştur. Halkın Zengiler dediği köy Kipert’te de, Zengil(er) köyü ve Zengiler dağı; 1530 MVAD 1’de de Zengiler, bizim haritada ise Zengibar ve Zengibar kalesi yazar. Zengibar adı, Seng-i bâr, yâni “taş kale” manasına olmalıdır. Kipert’te Kötürnek, Gemen, Örkenez ve Manarga aynı, Enevre- Anabura, Bahtiyar- Bachtjar yazılır.

Kipert, Yalvaç ve Sultan dağlarını Firikya’da (Phrygia) gösterir. Hâlbuki Eğirdir ve Uluborlu da Firikya’dadır.

Harita Genel Müdürlüğü haritasında Bağırsakdere Bğ. (Boğazı) ve Kale yazan isimler, Kipert’te Bagharzik Dere, Asar Kale ve boğazın Kızılören tarafındaki bir yere de Siniandus yazar. Bir coğrafya profesörü, “Bu volkanik ve tarihi tepeye farklı isimler verilmiştir. Üzerinde bir kalenin bulunması nedeniyle 1/25 000 ölçekli haritanın Konya M28-a1 paftasında Kale Tepe, örneğin 1912 yılında basılan Kiepert’in haritası gibi birçok yayında Asar Tepe adı verilir. Bunlardan başka, Osmanlı Arşivi’nde bulunan 30 Haziran 1908 tarihli bir belgede: “Konya merkez kazasına merbut Kızılviran karyesinde vaki Hisarkale nam harabe ile civarındaki arazi-i vesiaya…”(DN: 3350), kaydedildiği üzere Hisarkale adıyla söz edilir. Kale Arap akınları sırasında güçlendirilir ve önem taşır. Ramsay’ın bir makalesinde, İbn Hurdazbih’te kalenin Hisn Sinn~da (Sinnada) adıyla geçtiği konusunda atıf bir bilgiye rastlanır (1902: 255)” der (Ceylan, 2016: 77). Bu profesör muhtemelen, Kipert’te Siniandus yazan isme bakarak, “İbn Hurdazbih’te kalenin Hisn Sinn~da (Sinnada) adıyla geçtiğini” yazmıştır.

En mühim savaşımızın yerinin Bağırsak Boğazı olduğunu iddia etme cüretini gösteren bu coğrafya profesörü, İbn Hordazbih’in verdiği yolları coğrafyamıza yerleştiremediği gibi, Beyşehir ve Eğirdir Göllerinin eski hâllerini de bilmiyor. Hâlbuki Kâtip Çelebi ve Pîrî Reis haritalarına bir baksaydı gerçeği görecekti. Biraz abartıyla söylersem, Sinnada’nın Şuhut (Mahmut köy, Sünni viran Hr.) olduğunu sokaktaki çocuk bilir. Ben bu profesörü Etik İhlâli var diye 18.01.2021 tarihinde üniversitesine şikâyet ettim, ama 02.08.2021 tarihinde “Rektör V. Prof. Dr. Mustafa Kurt imzasıyla “Yayın Etik Kurulunca yapılan inceleme sonucunda her hangi bir işlem yapılmasına gerek görülmemiştir” diye cevap verildi. Bu profesör, tarihi, çocuk oyuncağı sanmış ve 15 yıl kadar Çivril Kufi Boğazı’nı iddia etmişti.

Bursa paftası: Seyitgazi (Seidi Ghazi, Nakolea) ve Bardakçı (Bardaktshi, Santabaris) yazar. Nakolea, büyük ihtimal İbn Hordazbih Nakuliye çayırı, el-İdrîsî Kale Nakuliye yazan yer olup, Akşehir-Ulupınar’a yerleşir. Santabaris ise İbn Hordazbih ve el-İdrîsî’de Şuhut’a (Hısnu’l-Yahud) 18 mil olan Afyonkarahisar’dır (Topraklı, 2013: 152, 154).

Ankara paftası: Amorium (Hergan kale, Asar kale), bizim haritada Hisarlıkaya’dır. Amorium veya Ammûriye, ibn Hordazbih ve el-İdrîsî’ye göre Emirdağ-Hisarlıkaya değil, Uluborlu’dur (bk. Topraklı, 2013: 145-155).

Ermenek paftası: Kipert, Silifke yakındaki Bağlıkbaşı ve Kaledibi denilen yere Diocaesarea ve Pracana’yı yerleştirir. Hâlbuki bu yer adı üzerinde İbradı’dır. Halkın Selukule dediği Manavgat ilçesinde ve bizim haritada Hisar yazan yer, “Ammûriye’den Cellika’ya iki gün, denize 12 mil” (el-İdrîsî, 1984: 264) kaydedilir. Ammûriye’den kasıt, Ammûriye (Uluborlu)-Tarsus yolu (Kıral Yolu) üzerinde bulunan Beyşehir olmalıdır. Cellika için Mehmet Özsait Seleukeia der (Özsait, 1985: Levha 16). Kipert ve Remsi, bu yeri Silifke anlar ve Prakana’yı da (Brakena ve Bragana), hatalı olarak Silifke yakınına yerleştirir (bk. Selukule’den üç resim). Kipert, Eski Antalya için Eski Adalia ve Pazarcık- Bazardjik der ve bunun altında bir kale gösterir. Manavgat içindeki bu yere halk Hisar der. Bir Zengibar kalesi (İsaura) de, Bozkır ilçe merkezinin 10 bm şarkındadır. Kipert, Yalıhüyük Jalejük, Balıklavı Baluklagha, Suğla Gölü- Soghla Gölü ve Trogitis yazar. Konya paftasında dediğimiz gibi Trogitis, Eski Beyşehir Gölü’dür.

.

Manavgat-Selukule (Seleukeia, Cellika) Harabesi (Foto: Sabri Coşar, Beyaz-saray, Kemer-Side).

Kayseri paftası: Kemer Hisar (Öküzlü Hisar), Tyana der. Hâlbuki Tyana, Karaman’a (Laranda) yerleşir.

Halep paftası: Haleb (Aleppo), Ckalybon, Beroea, ‘Ain el Mubârek (Ayn-ı Saylam?), Şiffîn (Sobhe?) ve Süleymanşah Türbesi, nam-ı diğer Mezar-ı Türk’ün bulunduğu Caber kalesini (Kal’at Dja‘ber) de verir. Malûm Süleymanşah 1086’da Ayn-ı Saylam’da Tutuş ile yaptığı savaşı kaybetti ve Caber kalesine kaçtı. Tutuş’un adamları O’nun izini sürdü ve yakalanacağını anlayınca kendi canına kıydı. İç organları Caber kalesindeki Mezar-ı Türk’te, na’şı ise Halep kalesinin dışına gömüldü. Süleymanşah’ın, Osman Beyin dedesiyle de hiçbir ilgisi yoktur.

Sonuç

Kipert, Remsi’nin tesiriyle haritasında birçok eski şehrin yerini yanlış göstermiştir. Bunun sebebi, Remsi ve yaklaşık 500 yıl önce Eğirdir ve Beyşehir Göllerinde vukû bulan coğrafi değişim olmalıydı. Apameia, Eumenia, Amorion, Cedrea, Santabaris, Baris, ad Vicum, Aporidos come, Aulocra, Aulocrene, Rhocrini Fontes, İpsos, Holmi, Pracana, Tyana, Neapolis, Hadrianutherai, Achyraus, Hadrianopolis, Cyzicus, Poemanenum, Miletopolis, Ascania-İznik Gölü, Trogitis ve Kırili Gölleri ile Balıkesir-Ciminas Montaine (Kiminas Dağı) hatalı yerleştirilmiştir.

Askania, bir adı da Basilyon olan Hoyran Gölü, Kiminas Dağı ise adı üzerinde Yalvaç- Gemen veya Sultan Dağları’dır. Çünkü Kimin, Gemen okunur. Bu hatalara Simav Gölü kıyısındaki ikinci bir Ancyra ile Ayvalık (Aivalyk) paftasındaki üçüncü bir Attalea ve Thyatira eklenebilir. İkinci Ancyra Suğla Gölü, üçüncü Attalea, Eski Eğirdir Gölü kıyısında, bir adı da Arkadiopolis olan Thyatira ise Asya/Anadolu Eyaleti ve Kemer Boğazı civarında olmalıdır.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

Kaynak ve Tetkik Eserler

Altınkaynak, Mustafa (2021): Karaağaç (‘Oğrak’ların) Tarihi, Maviçatı Yayınları, İstanbul.

Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.

Ceylan, M. Akif 2016: “Coğrafî Perspektiften Myriokefalon Savaşı’nın Yeri ve Konya Bağırsak Boğazı”, USAD (5), s.69-94.

el-İdrisî (Ebû Abd. b. Muh. b. Abd. b. İdrîs el-Hamûdi el-Hasenî) (1984): Ünsü’l-Mühec ve’r-Ravzü’l-Fürec, Tıpkı Basım-Frankfurt.

Khoniates, Niketas (1995): Historia, Çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu-Ankara.

Kipert (Kiepert) Haritası internet sitesi: loc.gov/resource/g74

Remsi (Ramsay, W. M.) (1890): Historical Geography of Asia Minor, John Murray-London.

Remsi (Ramsay, W. M.) (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.

Topraklı, Ramazan (2013): Hicrî 541/ 1146 Roma-Selçuklu Savaşları, Sütkuyusu Baskını ve Ammûriye, Sistem Ofset-Ankara.

Manavgat-Selukule (Seleukeia-Cellika) Harabesi (Foto: Sabri Coşar, Beyaz-saray, Kemer-Side).

KİPERT HARİTASI ÜZERİNE BİR ELEŞTİRİ

Özet 

Makalenin amacı 1:400 bin ölçekli Kipert haritasının Afyon ve Konya paftaları ile Harita Genel Müdürlüğünün hazırladığı 1:200 bin ölçekli haritanın Akşehir, Dinar, Beyşehir ve Isparta-Burdur paftaları üzerinde durmaktır. Zira akademisyenler, Anadolu’daki eski şehirlerin yerleri hakkında Kipert haritasını kaynak almaktadırlar. Hâlbuki Kipert haritasındaki eski şehirlerin yerleri umumiyetle yanlıştır. Harita Genel Müdürlüğü haritası o gün için mevcut yerleri esas aldığı için onu kullanmada bir beis yoktur. Kipert haritası, yaklaşık 500 yıl önce Eğirdir ve Beyşehir Göllerinde vukû bulan coğrafî değişimi bilmeden hazırlandığı için bu haritayı tahkik etmeden kullanmak doğru değildir.

Anahtar Kelimeler: Kiepert, Harita Genel Müdürlüğü, Harita, Coğrafî Değişim, Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü

Giriş 

Tarih ve tarihî coğrafya çalışmalarında akademisyenler, 1912 yılında basılan Kipert (Kiepert) haritasına çok sık müracaat etmekteler. Hâlbuki bu harita, 2010 yılında tarafımdan ortaya konulan Eğirdir ve Beyşehir Göllerindeki coğrafî değişim bilinmeden yapılmıştır; birçok mühim şehrin yeri yanlıştır. Paftaların altında Gezeihnet von Richard Kiepert und K. Werner; Geographische Verlagshandlung Dietrich Reimer [ernst vohsen] Berlin ve Zeichnung von O. Melching. Gestochen von R. Serbeck, Terrain von F. Klimesch açıklaması, haritada kullanılan kısaltmalar vardır. 

Bu haritayı bir tarih profesörü gönderdi. Ben, bu haritalardan daha iyisinin bizde olduğunu söyledim, ama şöyle bir incelemeden de edemedim. İnternet adresi, https://www.loc.gov/resource/g7430m.gct00325/?st=gallery" olup, Harita Karte von Kleinasien yazar ve [Alman coğrafyacı Heinrich Kiepert’in Osmanlı İmparatorluğu döneminde hazırladığı 1844 yılına ait atlas inanılmaz ayrıntılar içeriyor. “1841-1848 Anadolu’ya dört kez seyahat eden Kiepert 1844’te Karte des Osmanischen Reiches in Asien dâhil olmak üzere iki haritasını çıkardı”. Ayrıca bugünkü haritalarda bile yer almayan mezra ve yayla adları var] diye övülerek tanıtımı yapılmıştı.

Ama bu adamların Harita Genel Müdürlüğüne ait kendi haritamızdan haberleri bile olmasa gerek. Harita Genel Müdürlüğüne ait haritanın, isim ve yol bakımından 1944 yılında güncellenen Akşehir ve Beyşehir paftalarından Akşehir 1950, Beyşehir paftası 1951, 1943 yılında güncellenen Isparta-Burdur paftası ise 1953 yılında ikinci kez basılmışlardır. 1947’de isim ve yolları güncellenen Dinar paftası ise 1949 yılında basılmıştır. Eski harflerle basılmış, isim ve yol güncellemesi yapılmamış, söz konusu haritanın Dinar paftasına Millî Kütüphanede rastladım. Diğer paftaları aradım, ama bulamadım; galiba kağıt fabrikasına gönderilmişlerdi.

Haritanın Önemi

Hüseyin Avnî Paşa’nın 1850 yılına ait şahadetnamesine (diploma) kıyasla, 1840 yılından sonraki Osmanlı subaylarının iyi bir tahsil gördükleri, yaptıkları haritanın da çok iyi olduğunu anlaşılıyordu. Sayfalarla anlatamadığın bir bilgiyi, bir sayfa bir haritada anlatabiliyorsun. Ol bakımdan harita kıymetli, ama gel gör ki, biz, bu eski haritamızın kıymetini galiba bilemedik. Harita kıymeti bilmediğimize dair Kopraman Hoca’dan çok hikâye dinledim.

Mesela bugün Karahisar denilen bazı yerlerin bu haritada Kocahisar yazıldığını görünce “kara” sıfatının “koca” ve büyük manasına olduğuna kanaat getirdim. Yine Yenice Sivrisi’nin üzerinden Kemer Boğazı’na giden bir yolu görünce, bu yolun tarihî Kıral Yolu ve Yenice Derbendi denilen geçidin de bu yol olduğuna kanaat getirdim. Hatta bu yol üzerinde pelit ağacı bulunan bir mevkiye Pelitli Devrent (Derbent), dut ağaçları bulunan bir mevkiye de Dutlu Devret deniliyor. Şimdiki yol, 1944 yılından daha sonra yapıldığı için tarihî yol haritada görülüyor. Ama 1978’de eski yol, iş makineleriyle genişletilirken eski yolun izleri yok olmuş. Sen, sen ol da bu haritanın kıymetini bilme şimdi! Yöre halkının dediğine göre bugünkü Pompa binasının altında bir mağara varmış ve mağara içinden muazzam bir su çıkarmış ki, 1978 yılında yol genişletilirken bu mağaranın da ağzı kapanmış. Kipert’in Ak dağ dediği ve Anayol’un güney eteğinden geçtiği bu dağın, Çirişli, Signia, Sygria (Suriye?), Sigriane ve Athos gibi adları var (bk. Harita).

İşte bu mağara, Ksenofon ve Herodotos’un yazdıklarına göre Firikyalı Çoban Marsiyas’ın derisinin asılı olduğu mağara idi ve buradaki Marsiyas ırmağı adını, Çoban Marsiyas’tan almıştı. Kanaatimce bu hikâye bir Yunan yalanı idi ve bu ırmak adını, yanındaki Marsia (Maziye) köyünden almıştı. 1501 yılına ait bir vesikada “Afşar kazasına tâbi Maziye karyesinde Firigos/Frigos Boğazı’nda gemi hasılatından 500 akçe gelir” kaydedilmişti. Bu kaydı ben şöyle yorumladım: Firigos Boğazı, bizim bugün Kemer Boğazı dediğimiz boğazdı ve Hoyran ile Eğirdir Gölleri arasında, 14-15 bm uzunluğundaki ırmakta gemi çalışıyordu. Firigos Boğazı, Firik Boğazı demekti; 1530 yılına ait bir vesikada Firenkeş okunan mezranın doğru adı da Firigos idi. Barla kasabası altındaki bir mevkinin adı da Firigoslar idi. 

Bütün bu isimlerin burada bulunmasının manası, tarihçinin Dinar’a yerleştirdiği ünlü Firik şehri Kelene’nin Marsiyas ırmağı kıyısında olmasındandı. Her yanı dik bayır olan Kelene Hisarı da Yenice Sivrisi üzerindeki kaleydi. Firikya Hellespontia denilen yer dahi, Çanakkale civarı değil, Kemer veya Firigos Boğazı ve çevresiydi. Bu bölgede bulunan isimleri Remsi Çanakkale civarına götürmüştü (Remsi, 1960: 165-178). Kipert haritası ve tarihçi de, bu yanlışları, doğru kabul ederek bir kaziye-i muhkem gibi zihinlerine çakmıştı. Harita Genel Müdürlüğü haritasında ise arazi ve resmiyetteki mevcut durumu tesbit ettiği için böyle büyük yanlışlıklara yer yoktu. (bm: bin metre).

Haritadaki Şehir ve Yer Adları Hataları

Kipert’teki isimler, Türk telâffuzu, Al-İng imlâsıyla yazılmıştı. Buna Yalvaç-Kundanlı ile Şuhut-Alayunt adlarını misal verebilirim. Bu isimler bizim haritada Kumdanlı ve Anayurt yazılırlar. Kumdanlı, Ganzaena- Kundanly olup, bu yerin doğru adı Kundanlı idi. Kundanlı adı, Kundan lâkaplı beyin Ulu Yörük taifesinden gelmişti. Kundan Bey, lâkabını Ganzaena şehrinden almış olmalıydı. Türkler, Ganzaena ve çevresinin beyi olan bu zata, Gunzan ve Kundan demiş olmalıydılar. 11. Asrın sonu ile 12. Asrın başlarında yaşayan Kundan Bey, Kogtogmen yazılır (Anna, 1996: 458-59). Anayurt ise, 24 Oğuz boyundan biri olan Alayunt (Alajund) adından bozulmuş olmalıydı.

Afyonkarahisar- Afiun Karahisar, Konya- Konia- Iconium, Bursa- Brussa, Ankara- Angora, Kayseri- Kaisarije, Ermenek- Ermenek, Halep ise Haleb (Aleppo) yazılmıştır. Kipert’in, Ganzaena (Kundanlı), Talbonda-Tymandus (Yassıören) ve Eski Adalia (Side: Eski Antalya) dışında verdiği eski kentlerin yerleri hep hatalıdır. Bunun sebebi, kanaatimce, “Ya benim eser im sırf bir hatadan ibarettir, yahut da Anadolu haritasının büyük bir kısmı tamamiyle değişmelidir” diyen Remsi’yi (1960: 106) kaynak almış olmasıyla ilgiliydi.

Afyonkarahisar paftası: Gelendost- Gelendos, Köke- Körke, Afşar- Afshar, Yenice- Jenice, Çaltı- Tshalty, Tokmacık- Tochmadjyk, Yaka- Jaka, Eğirler- Eirekler, Gaziri- Ghaziri, Hoyran- Hoiran, Arızlı- Aresli: Lysias, Çoru (Demirbel)- Hadji Jakup, Yazılı kaya- Jazyly kaja, Gaziri adası Limenia adası yazılmış olup, Arkeologlar bu hatalı yazımı doğru sanırlar. Körküler- Körküler ve Türk imlâsı gibi doğru yazılmıştır.

Dabenae (Sabinae?) Gelendost Hüyük iskelesi yanında gösterilir. Kipert Barla adına bakarak Parlais kolonisi, Barla demiş, ama Remsi’nin tenkidine dayanamayarak Beyşehir’e yerleştirmiştir (bk. Remsi, 1960: 435-36). Hâlbuki Parlais’in Barla olduğunu Louis Robert 1948 yılında kanıtlayacaktı.

Kipert, Delihıdırlı (Justiniaopolis), Çivril (Tshivril), (Karamık)-karacaören (Holmi), Çay (Tshai) Julia ve İpsos, Bolvadin (Bulavadin, Polybotus), Bayat (Bajat ve yanındaki Asar kale için Cedrea), Dinar için Diner- Apamea, Işıklı Ishikli- Eumenia, Kufi Bğ. (Kufu Ts.), Çivril altında bir yere Peltea der. Sundurlu (Sondurlu), İncirli (İndjirli, Ad Vicum), Songurlu, Homa Siblia, Düz Bel, Turrice Boghaz ve Kyzylören, Pınarbaşı (Bunar Bashi Göl, Aulocrene, Rhocrini Fontes), Dombay (Dombai) ovaya Aurocra (?) ve Aporidos Come yerleştirir. Okçular köyü yanı ve Nemrut Örenine Metropolis, Tatarlı’nın kuzey-doğusuna Euphorbium ve Karadilli’ye (Karaadilli) ise Chelidonia’yı yerleştirir. Synnada ve Çıfıt (Tshifid) kasabayı,  Şuhut’a yerleştirir. Hâlbuki Çıfıt veya Cuhud Şuhut olup, Synnada Mahmut köydedir.

Açıklama: Remsi ve Kipert, Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişimi bilememişler ve belki de buna bağlı olarak, İskender ve Manlius Vulso’yu Dinar’dan sonra yanlış yürütmüşler ve birçok kenti yanlış yerleştirmişlerdir. Kipert, birkaç isimde Remsi’den ayrılır ve Remsi’nin Isparta-Baradız’a yerleştirdiği Aporidos komeyi Dombayova’ya koyar. Remsi’nin Homa’nın önündeki ova dediği Lampe’yi Kipert’te göremedim (Remsi, 1960: 147). Nemrut öreni İbn Hordazbih’in Maal dediği yer olmalıdır (Topraklı, 2013: 145). Bizde Oyniğan yazılan Şuhut’un köyü, Kipert’te Oinan, önündeki ova Oinan (Oynan) gösterilir. Eumenia, adından da anlaşılacağı gibi bu yer Oynan olup, Işıklı uydurmadır. Işıklı’daki Sarıbaba Tepesi için Eumeneia akropolisi ve Miryokefalon kalesi denir, ama hiçbir dayanak yok. “Oradan, Khoma yoluyla, Lampe ovasına vardı” kaydı Işıklı’ya uymaz (Anna, 1996: 339 ve açık.2). Lampe, Senirkent-İlegüp olup, ovası da, Senirkent ovası, Khoma denilen yer ise Homa değil, Senirkent Garip-köyü yakını bir yerdir. Remsi, zaten 1897 yılında Düz Bel ve Turrice boğazı iddiasından vazgeçmiş ve Kundanlı yanını iddia etmiştir.

Kipert, Isparta için Remsi gibi Baris der ki, yanlıştır. Baris, adı üzerinde Keçiborlu-Kılıç köyü Farı öreni, Peltea ise Şuhut-Alayunt olmalıdır. Ad Vicum, Lampe ovasında, yâni Senirkent-Genceli köyü yakınındadır. Aulocrene ile Rhocrini isimleri birbiriyle ilgili ve adı üzerinde Hoyran Gölü, doğusundaki on mil uzunluğundaki ovanın adı da Rhocranis veya Aulokrene, yâni Hoyran’dır. Rhocrini Fontes, Senirkent-Kayaağzı Pınarları, geçit vermez anlamına gelen Aporidos kome ise Senirkent-Akkeçili köyü yakınındadır. Şu iki Pötinger (Peutinger) tablosu, Dinar ve Işıklı’ya hiç uymadığı halde Synnada, Oynan ve Kemer Boğazı’na tam uyar. 1. Eumeneia XII ad Vicum XIIII Apameia ve 2. Dorileo- Fl. Sagar- Docymeo XXXII Synnada Asynnade V forbio mil. XXXVII. Euforbio. Ab Euforbio. Ab amea mil. XXXVI Apamea Ciboton (Remsi, 1890: 169). Bu tabloya göre Synnada Şuhut-Mahmut köy, Eumeneia Şuhut- Oynan köyü, Apameia Barla-Eye burnu önü, Apamea Ciboton Kemer Boğazı, amea (geçit) Bozdurmuşbeli ve “her yanı dik bayır olan Kelene Hisarı” (Arrianos, 1945: 66) ise Yenice Sivrisi’ne yerleşir (bk. Harita). 

Cedrea, Kedrea veya Kidros, Şuhut-Arızlı, Chelidonia adı üzerinde Uluborlu-İleyidağı, Metropolis ise bir adı da Cirimbolu (Büyükşehir) olan Uluborlu ile Apameia’ya yerleşir. İpsos, Çay değil, Kıral Yolu üzerindeki Gelendost-Köke köyü İp Kuyusu denilen yerdeki yerleşimdir. İlegüp köyünün Küçük İznik ve Nimfe (Nymphaia) gibi adları da vardır. Omai ve Olmi gibi farklı şekilde yazılan Holmi ise Çivril-Homa olmalıdır.

Harita Genel Müdürlüğü haritası, birkaç isim hatası hariç Kipert’ten daha ayrıntılıdır. Daha önce eski harflerle yazılan bazı yer adları, isim güncellemesi sırasında, yeni harflere çevrilirken bazı hatalı okumalar olmuştur. Bülbül- Belbel, İlama- Lama, Arızlı- Araklı, Sinnada (Hb.)- Sünni viranı (Hr.) yazılmıştır. (Hr.) harabeyi, (Hb.) ise ören yerlerini göstermektedir. İlama veya İlime, Limenopolis adından gelir. Bizim haritada Lama yazılan Bağören köyü, Kipert’te Ilama (İlama) yazılır ve Khoniates’te Luma zikredilir (1995: 133). 

Konya paftası: Kipert, Akşehir-Karağa için Kara Agha ve Hadrianopolis der, ama ben Hadianopolis’i Koçaş’a koydum. Beyşehir Gölü için de Kirili ve Bey Sheir Gölü ve Coralis Lagus der. Beyşehir Gölü önce Kırili (Koralis) ve Beyşehir (Trogitis) olmak üzere iki ayrı göldü. Kâtip Çelebi haritasında bu hâl iyi görülür. Kipert, Parlais Beysheir, Yılan Adası Jylan Adasy, İçeri şehir Itscheri Shehir der. Ak Kilise (Sedasa), bugün için Bozkır-Akise olup, bizim haritada Akkise’dir. Akkise, İbn Hordazbih ve el-İdrîsî’de Medinetü’l-Leben (Akşehir) yazan yerdir. 

Bizim haritada Şarkîkaraağaç, Kipert’te Karaghatsh ve Neapolis yazılır. Karaağaç’a “şarkî” takısı 19. Asırda takılmıştır. Karaağaç veya Kara Yığaç ve Oğrak, bir Oğuz alt boyudur (Altınkaynak, 2021: 13-22). Eski Neapolis, Karaağaç’ta değil, 14 bm şarkındaki Fele ve Kıyakdede köyleri arasındadır. 1530 defterinde Fele, nam-ı diğer Yk. İznebolu, Kıyakdede ise Aş. İznebolu yazılır. Neapolis adı, Myria’nın İzmir, Nikea’nın İznik olduğu gibi Türkçede İznebolu olmuştur. Halkın Zengiler dediği köy Kipert’te de, Zengil(er) köyü ve Zengiler dağı; 1530 MVAD 1’de de Zengiler, bizim haritada ise Zengibar ve Zengibar kalesi yazar. Zengibar adı, Seng-i bâr, yâni “taş kale” manasına olmalıdır. Kipert’te Kötürnek, Gemen, Örkenez ve Manarga aynı, Enevre- Anabura, Bahtiyar- Bachtjar yazılır.

Kipert, Yalvaç ve Sultan dağlarını Firikya’da (Phrygia) gösterir. Hâlbuki Eğirdir ve Uluborlu da Firikya’dadır.

Harita Genel Müdürlüğü haritasında Bağırsakdere Bğ. (Boğazı) ve Kale yazan isimler, Kipert’te Bagharzik Dere, Asar Kale ve boğazın Kızılören tarafındaki bir yere de Siniandus yazar. Bir coğrafya profesörü, “Bu volkanik ve tarihi tepeye farklı isimler verilmiştir. Üzerinde bir kalenin bulunması nedeniyle 1/25 000 ölçekli haritanın Konya M28-a1 paftasında Kale Tepe, örneğin 1912 yılında basılan Kiepert’in haritası gibi birçok yayında Asar Tepe adı verilir. Bunlardan başka, Osmanlı Arşivi’nde bulunan 30 Haziran 1908 tarihli bir belgede: “Konya merkez kazasına merbut Kızılviran karyesinde vaki Hisarkale nam harabe ile civarındaki arazi-i vesiaya…”(DN: 3350), kaydedildiği üzere Hisarkale adıyla söz edilir. Kale Arap akınları sırasında güçlendirilir ve önem taşır. Ramsay’ın bir makalesinde, İbn Hurdazbih’te kalenin Hisn Sinn~da (Sinnada) adıyla geçtiği konusunda atıf bir bilgiye rastlanır (1902: 255)” der (Ceylan, 2016: 77). Bu profesör muhtemelen, Kipert’te Siniandus yazan isme bakarak, “İbn Hurdazbih’te kalenin Hisn Sinn~da (Sinnada) adıyla geçtiğini” yazmıştır.

En mühim savaşımızın yerinin Bağırsak Boğazı olduğunu iddia etme cüretini gösteren bu coğrafya profesörü, İbn Hordazbih’in verdiği yolları coğrafyamıza yerleştiremediği gibi, Beyşehir ve Eğirdir Göllerinin eski hâllerini de bilmiyor. Hâlbuki Kâtip Çelebi ve Pîrî Reis haritalarına bir baksaydı gerçeği görecekti. Biraz abartıyla söylersem, Sinnada’nın Şuhut (Mahmut köy, Sünni viran Hr.) olduğunu sokaktaki çocuk bilir. Ben bu profesörü Etik İhlâli var diye 18.01.2021 tarihinde üniversitesine şikâyet ettim, ama 02.08.2021 tarihinde “Rektör V. Prof. Dr. Mustafa Kurt imzasıyla “Yayın Etik Kurulunca yapılan inceleme sonucunda her hangi bir işlem yapılmasına gerek görülmemiştir” diye cevap verildi. Bu profesör, tarihi, çocuk oyuncağı sanmış ve 15 yıl kadar Çivril Kufi Boğazı’nı iddia etmişti.

Bursa paftası: Seyitgazi (Seidi Ghazi, Nakolea) ve Bardakçı (Bardaktshi, Santabaris) yazar. Nakolea, büyük ihtimal İbn Hordazbih Nakuliye çayırı, el-İdrîsî Kale Nakuliye yazan yer olup, Akşehir-Ulupınar’a yerleşir. Santabaris ise İbn Hordazbih ve el-İdrîsî’de Şuhut’a (Hısnu’l-Yahud) 18 mil olan Afyonkarahisar’dır (Topraklı, 2013: 152, 154).

Ankara paftası: Amorium (Hergan kale, Asar kale), bizim haritada Hisarlıkaya’dır. Amorium veya Ammûriye, ibn Hordazbih ve el-İdrîsî’ye göre Emirdağ-Hisarlıkaya değil, Uluborlu’dur (bk. Topraklı, 2013: 145-155).

Ermenek paftası: Kipert, Silifke yakındaki Bağlıkbaşı ve Kaledibi denilen yere Diocaesarea ve Pracana’yı yerleştirir. Hâlbuki bu yer adı üzerinde İbradı’dır. Halkın Selukule dediği Manavgat ilçesinde ve bizim haritada Hisar yazan yer, “Ammûriye’den Cellika’ya iki gün, denize 12 mil” (el-İdrîsî, 1984: 264) kaydedilir. Ammûriye’den kasıt, Ammûriye (Uluborlu)-Tarsus yolu (Kıral Yolu) üzerinde bulunan Beyşehir olmalıdır. Cellika için Mehmet Özsait Seleukeia der (Özsait, 1985: Levha 16). Kipert ve Remsi, bu yeri Silifke anlar ve Prakana’yı da (Brakena ve Bragana), hatalı olarak Silifke yakınına yerleştirir (bk. Selukule’den üç resim). Kipert, Eski Antalya için Eski Adalia ve Pazarcık- Bazardjik der ve bunun altında bir kale gösterir. Manavgat içindeki bu yere halk Hisar der. Bir Zengibar kalesi (İsaura) de, Bozkır ilçe merkezinin 10 bm şarkındadır. Kipert, Yalıhüyük Jalejük, Balıklavı Baluklagha, Suğla Gölü- Soghla Gölü ve Trogitis yazar. Konya paftasında dediğimiz gibi Trogitis, Eski Beyşehir Gölü’dür.

.

Manavgat-Selukule (Seleukeia, Cellika) Harabesi (Foto: Sabri Coşar, Beyaz-saray, Kemer-Side).

Kayseri paftası: Kemer Hisar (Öküzlü Hisar), Tyana der. Hâlbuki Tyana, Karaman’a (Laranda) yerleşir.

Halep paftası: Haleb (Aleppo), Ckalybon, Beroea, ‘Ain el Mubârek (Ayn-ı Saylam?), Şiffîn (Sobhe?) ve Süleymanşah Türbesi, nam-ı diğer Mezar-ı Türk’ün bulunduğu Caber kalesini (Kal’at Dja‘ber) de verir. Malûm Süleymanşah 1086’da Ayn-ı Saylam’da Tutuş ile yaptığı savaşı kaybetti ve Caber kalesine kaçtı. Tutuş’un adamları O’nun izini sürdü ve yakalanacağını anlayınca kendi canına kıydı. İç organları Caber kalesindeki Mezar-ı Türk’te, na’şı ise Halep kalesinin dışına gömüldü. Süleymanşah’ın, Osman Beyin dedesiyle de hiçbir ilgisi yoktur.

Sonuç

Kipert, Remsi’nin tesiriyle haritasında birçok eski şehrin yerini yanlış göstermiştir. Bunun sebebi, Remsi ve yaklaşık 500 yıl önce Eğirdir ve Beyşehir Göllerinde vukû bulan coğrafi değişim olmalıydı. Apameia, Eumenia, Amorion, Cedrea, Santabaris, Baris, ad Vicum, Aporidos come, Aulocra, Aulocrene, Rhocrini Fontes, İpsos, Holmi, Pracana, Tyana, Neapolis, Hadrianutherai, Achyraus, Hadrianopolis, Cyzicus, Poemanenum, Miletopolis, Ascania-İznik Gölü, Trogitis ve Kırili Gölleri ile Balıkesir-Ciminas Montaine (Kiminas Dağı) hatalı yerleştirilmiştir.

Askania, bir adı da Basilyon olan Hoyran Gölü, Kiminas Dağı ise adı üzerinde Yalvaç- Gemen veya Sultan Dağları’dır. Çünkü Kimin, Gemen okunur. Bu hatalara Simav Gölü kıyısındaki ikinci bir Ancyra ile Ayvalık (Aivalyk) paftasındaki üçüncü bir Attalea ve Thyatira eklenebilir. İkinci Ancyra Suğla Gölü, üçüncü Attalea, Eski Eğirdir Gölü kıyısında, bir adı da Arkadiopolis olan Thyatira ise Asya/Anadolu Eyaleti ve Kemer Boğazı civarında olmalıdır.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

Kaynak ve Tetkik Eserler

Altınkaynak, Mustafa (2021): Karaağaç (‘Oğrak’ların) Tarihi, Maviçatı Yayınları, İstanbul.

Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.

Ceylan, M. Akif 2016: “Coğrafî Perspektiften Myriokefalon Savaşı’nın Yeri ve Konya Bağırsak Boğazı”, USAD (5), s.69-94.

el-İdrisî (Ebû Abd. b. Muh. b. Abd. b. İdrîs el-Hamûdi el-Hasenî) (1984): Ünsü’l-Mühec ve’r-Ravzü’l-Fürec, Tıpkı Basım-Frankfurt.

Khoniates, Niketas (1995): Historia, Çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu-Ankara.

Kipert (Kiepert) Haritası internet sitesi: loc.gov/resource/g74

Remsi (Ramsay, W. M.) (1890): Historical Geography of Asia Minor, John Murray-London.

Remsi (Ramsay, W. M.) (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.

Topraklı, Ramazan (2013): Hicrî 541/ 1146 Roma-Selçuklu Savaşları, Sütkuyusu Baskını ve Ammûriye, Sistem Ofset-Ankara.

Manavgat-Selukule (Seleukeia-Cellika) Harabesi (Foto: Sabri Coşar, Beyaz-saray, Kemer-Side).