Kır pidesi
Kır pidesi
- 07-03-2023 08:28
- 2009
- 07-03-2023 08:28
- 2009
Şurası var ya şurası!..
İnsanın kendi kendine konuşurken birilerinin duyduğunu farketmesinden farksız.
Çok ‘saftrik’tim gençken…
Şimdi de pek akıllı olduğum söylenemez…
“Bilmiyorum ama hissediyorum” modundan çıkabilmiş değilim; yaş kırk-üç-buçuk.
Mesela;
Bi-lafına tav olmuştum eşimin; hala da tavım!..
İyi olmaktan başka şey bilmezdim, şimdi kötüleri anlıyorum.
Frekansı karışmış radyo halinde yaşamak…
Hayır demeyi beceremeciğimden ama ‘tamam’ demiş olmayı da savunuyor olduğumdan mütevellit, düzenin nasıl işlediğini çözene kadar anam çok ağladı.
Sonra farkettim ki dışarıdan göründüğüm ben değilim; kayış iyice gevşedi…
Herkesin her şey olabilme hakkını savunmaya başladım…
Sonra savunmanın gereksizliğini gördüm çünkü savunmak aynı zamanda görmeyi gerektiriyordu ve benim kafam artık kaldırmıyordu.
“Yaşlanıyorum” dedim; çok normal…
Şimdi ne vakit sersem hissetsem, bunun anlayamadığım bir şeyden kaynaklı olduğuna kalıbımı basıyorum…
Tanıdığım herkese teşekkür ediyorum, müsade istiyorum.
Aynı kelimelerle konuştuğum kimsenin olmayışı, yalnızlığını dizinde battaniye, camdan dışarıyı seyreden halime borçluyum.
“Vardır bir sebebim” dediğim her durumun, kendi uydurmam olduğunu anlamam da çok zaman almadı bu durumda.
Öylece beklemenin ve görünmez olmak istememin dışında çok bi aksiyonum da yoktur.
Ama sizce de bazı şeyler çok saçma değil mi!..
Her fazlalık bir eksiklikten…
Galiba bu da tuhaf ama ince zevklerimden biri.
Ne de olsa yaşamak, izin almadığın tek şey.
İzinden gidecek ama yaşamana değecek bir şey bulmazsan hele…
Koca koca adamların ettikleri, kendini “galiba bildikleri şeyler var” duygusuyla, “hadi ordan; saçmalama” kafası arasında bir yerlerde fink atmana sebep oluyorsa…
Saftrik zamanlarınıza hasretseniz…
Ve önünüzden seyirterek geçiyorsa herkes…
‘Her şey bizim için’ diyorsanız ve bu sizi, hiiiç rahatsız etmiyorsa…
Kalbinize hoşgeldiniz.
Kendisiyle derdi olanlar kır pidesini severlermiş!
Hiç duymamış olamazsınız.
.
Arzu Leyal, dikGAZETE.com
Şurası var ya şurası!..
İnsanın kendi kendine konuşurken birilerinin duyduğunu farketmesinden farksız.
Çok ‘saftrik’tim gençken…
Şimdi de pek akıllı olduğum söylenemez…
“Bilmiyorum ama hissediyorum” modundan çıkabilmiş değilim; yaş kırk-üç-buçuk.
Mesela;
Bi-lafına tav olmuştum eşimin; hala da tavım!..
İyi olmaktan başka şey bilmezdim, şimdi kötüleri anlıyorum.
Frekansı karışmış radyo halinde yaşamak…
Hayır demeyi beceremeciğimden ama ‘tamam’ demiş olmayı da savunuyor olduğumdan mütevellit, düzenin nasıl işlediğini çözene kadar anam çok ağladı.
Sonra farkettim ki dışarıdan göründüğüm ben değilim; kayış iyice gevşedi…
Herkesin her şey olabilme hakkını savunmaya başladım…
Sonra savunmanın gereksizliğini gördüm çünkü savunmak aynı zamanda görmeyi gerektiriyordu ve benim kafam artık kaldırmıyordu.
“Yaşlanıyorum” dedim; çok normal…
Şimdi ne vakit sersem hissetsem, bunun anlayamadığım bir şeyden kaynaklı olduğuna kalıbımı basıyorum…
Tanıdığım herkese teşekkür ediyorum, müsade istiyorum.
Aynı kelimelerle konuştuğum kimsenin olmayışı, yalnızlığını dizinde battaniye, camdan dışarıyı seyreden halime borçluyum.
“Vardır bir sebebim” dediğim her durumun, kendi uydurmam olduğunu anlamam da çok zaman almadı bu durumda.
Öylece beklemenin ve görünmez olmak istememin dışında çok bi aksiyonum da yoktur.
Ama sizce de bazı şeyler çok saçma değil mi!..
Her fazlalık bir eksiklikten…
Galiba bu da tuhaf ama ince zevklerimden biri.
Ne de olsa yaşamak, izin almadığın tek şey.
İzinden gidecek ama yaşamana değecek bir şey bulmazsan hele…
Koca koca adamların ettikleri, kendini “galiba bildikleri şeyler var” duygusuyla, “hadi ordan; saçmalama” kafası arasında bir yerlerde fink atmana sebep oluyorsa…
Saftrik zamanlarınıza hasretseniz…
Ve önünüzden seyirterek geçiyorsa herkes…
‘Her şey bizim için’ diyorsanız ve bu sizi, hiiiç rahatsız etmiyorsa…
Kalbinize hoşgeldiniz.
Kendisiyle derdi olanlar kır pidesini severlermiş!
Hiç duymamış olamazsınız.