Korona bir darbedir!
Korona bir darbedir!
- 01-08-2020 09:32
- 667
- 01-08-2020 09:32
- 667
Korona, bir virüsten öte, bizim örflerimize, geleneklerimize, Sıla-i Rahimimize vurulan bir darbedir.
Günden güne bunu daha iyi anlayacağız.
Lütfen bayramınızı en güzel şekilde kutlayın.
BÜYÜKLERİN ELLERİNDEN, KÜÇÜKLERİN GÖZLERİNDEN ÖPÜN!
Zaten, sair sapıklar yüzünden toplanmayan şekerler, bayramı yaşayamayan evladlarımız varken bir de büyük eli öptürmeyelim!..
Büsbütün onların istedikleri gibi robot, soğuk, duygusuz nesile dönüşelim..
Herkes kendini derin dondurucuya da atsa, bu korona bitmeyecek!
Çünkü bu bir grip türüdür!
Bu gayet normal, normal olmayan bize dayattıkları "yeni normaller”dir!
Korona olan kaç çocuk var?
Elin parmaklarını geçmez ama bugün doğan 40 çocuktan biri otizm!
3 çocuktan biri alerjik, egzama, diyabet, astımlı..
Lösemi 0-2 yaş arasında revaçta..
Kanser ölümleri, koronayı 5’le çarpar, 10’a böler..
Sağlık Bakanlığı’mızın ise koronadan başka derdi yok MaşaAllah!
Bir yüzde 40 yanlış sonuç veren tanı kitlerine bakıyorum, bir de alınan önlemlere..
Sonra Ayasofya açılışında, bırakın ‘sosyal mesafe’yi, birbirinin terini içen o kalabalığa!..
Bu hafta, ceset torbası(!) yetişmemesi lazımdı İstanbul'a..
Hem sanırsın bu koronayı bir, Müslümanlar yayıyor..
Hala “el öptürmeyin!”..
“Sıla-i Rahim yapmayın!”..
“Namazı uzak kılın!”..
Ama bir kere bile Bodrum'daki ‘clupler’de “birbirinizi öpmeyin!” anonsu yapıldığını, Bakanımız’ın bununla da ilgili bir bildirge yayınladığını görmedim..
Ama siz, “mübarek bayramda el öpmeyin emi yavrum, emi çocuğum!”..
Hadi ordan!..
.
Yoğun bakım, entübe, bulaşıcılık..
Vallahi bilinç kaybı yaşıyoruz!
Kardeşim, yoğun bakım bir tek koronaya mı var?
Yaşlılıktan hastaneye kaldırılan bütün dede ve neneleriniz yoğun bakıma alınıyor.
Kaç kanserli, yoğun bakımda Şu an!?.
Bu tıp, “prosedür gereği son nefesini veren” hastanın boğazına delik açıp, ciğerine hortum saldırır..
Can vermeye çalışırken elinizi kolunuzu sedyeye bağlatır.
Ne konuşuyorsunuz bilip bilmeden?
“TV’ler ne derse korkup koyun gibi güdülmeyin!..” diye yazıyorum; hala abuk-sabuk eleştiriler.
O zaman ne arıyorsunuz sayfamda?
Gidin sizi korkutup istedikleri kimyasalı verenleri takip edin.
.
Yağmur (Mirzayeva) İbiç, dikGAZETE.com
Korona, bir virüsten öte, bizim örflerimize, geleneklerimize, Sıla-i Rahimimize vurulan bir darbedir.
Günden güne bunu daha iyi anlayacağız.
Lütfen bayramınızı en güzel şekilde kutlayın.
BÜYÜKLERİN ELLERİNDEN, KÜÇÜKLERİN GÖZLERİNDEN ÖPÜN!
Zaten, sair sapıklar yüzünden toplanmayan şekerler, bayramı yaşayamayan evladlarımız varken bir de büyük eli öptürmeyelim!..
Büsbütün onların istedikleri gibi robot, soğuk, duygusuz nesile dönüşelim..
Herkes kendini derin dondurucuya da atsa, bu korona bitmeyecek!
Çünkü bu bir grip türüdür!
Bu gayet normal, normal olmayan bize dayattıkları "yeni normaller”dir!
Korona olan kaç çocuk var?
Elin parmaklarını geçmez ama bugün doğan 40 çocuktan biri otizm!
3 çocuktan biri alerjik, egzama, diyabet, astımlı..
Lösemi 0-2 yaş arasında revaçta..
Kanser ölümleri, koronayı 5’le çarpar, 10’a böler..
Sağlık Bakanlığı’mızın ise koronadan başka derdi yok MaşaAllah!
Bir yüzde 40 yanlış sonuç veren tanı kitlerine bakıyorum, bir de alınan önlemlere..
Sonra Ayasofya açılışında, bırakın ‘sosyal mesafe’yi, birbirinin terini içen o kalabalığa!..
Bu hafta, ceset torbası(!) yetişmemesi lazımdı İstanbul'a..
Hem sanırsın bu koronayı bir, Müslümanlar yayıyor..
Hala “el öptürmeyin!”..
“Sıla-i Rahim yapmayın!”..
“Namazı uzak kılın!”..
Ama bir kere bile Bodrum'daki ‘clupler’de “birbirinizi öpmeyin!” anonsu yapıldığını, Bakanımız’ın bununla da ilgili bir bildirge yayınladığını görmedim..
Ama siz, “mübarek bayramda el öpmeyin emi yavrum, emi çocuğum!”..
Hadi ordan!..
.
Yoğun bakım, entübe, bulaşıcılık..
Vallahi bilinç kaybı yaşıyoruz!
Kardeşim, yoğun bakım bir tek koronaya mı var?
Yaşlılıktan hastaneye kaldırılan bütün dede ve neneleriniz yoğun bakıma alınıyor.
Kaç kanserli, yoğun bakımda Şu an!?.
Bu tıp, “prosedür gereği son nefesini veren” hastanın boğazına delik açıp, ciğerine hortum saldırır..
Can vermeye çalışırken elinizi kolunuzu sedyeye bağlatır.
Ne konuşuyorsunuz bilip bilmeden?
“TV’ler ne derse korkup koyun gibi güdülmeyin!..” diye yazıyorum; hala abuk-sabuk eleştiriler.
O zaman ne arıyorsunuz sayfamda?
Gidin sizi korkutup istedikleri kimyasalı verenleri takip edin.
.
Yağmur (Mirzayeva) İbiç, dikGAZETE.com