'Kupa gerçeklerini göz ardı edemezsiniz' demiştik!
'Kupa gerçeklerini göz ardı edemezsiniz' demiştik!
- 13-01-2016 18:36
- 468
- 13-01-2016 18:36
- 468
Türkiye Kupası tüm hızıyla sürüyor. Bu hızın içinde yer alan Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor kadar, Anadolu takımlarının da heyecanı üst seviyede. Nasıl olmasın ki!
Fenerbahçe, ikinci maçın rövanşında Giresunspor’u ağırlıyor. İstanbul ekibinin Karadeniz’de nasıl karşılandığına, ilk maçın dolu tribünler önünde oynanmasına şahit olduk.
Sarı-lacivertli ekibin tam 35 yıl sonra gittiği şehirde karşılaştığı coşku, maçın oyun ve skoruna da yansıdı. Takımların ortaya koydukları mücadele, futbolsuz geçilen devre arasını da ‘kazanım’ olarak geri dönmesini sağladı… Nasıl yani!
Bunun en önemli göstergesi, asil sayılan oyuncuların yakaladıkları forma şansı. Fenerbahçe’de Diego’nun yokluğunda, forma şansı bulan Ozan Tufan, maçın yıldızı olarak ön plana çıktı. Souza ve Topal ile birlikte neleri başaracağını gösterdi. Ozan için ‘Fenerbahçe’nin ısınan 10 numarası’ yakıştırması ‘yerinde’ bir yaklaşım olur.
Kupa maçlarının en büyük özelliği, takımların sahip olması, dahası eksik oyuncu taraflarının su yüzüne çıkması. Savunma olarak uyumlu bir görüntü içinde olan Kanarya, aynı olumlu tabloyu forvet, diğer bir ifade ile gol bölgelerinde gösteremiyor. Bu demek oluyor ki sarı-lacivertli ekibe bir golcü şart. Gerekçeli karar ‘rekabet’ ortamının oluşması...
‘Kupa gerçeklerini göz ardı edemezsiniz’ tezimizin halen arkasındayım. Fenerbahçe’den sonra bu tezimize diğer örnek Beşiktaş.
Siyah-beyazlı ekip Kupa serüveninde 1461 Trabzon takımına konuk oldu. Maç da karşılıklı gollerle 1-1 sonuçlandı.
Mücadelenin sonucunu karşılıklı gollerle sonuçlanmasının, sahaya sürülen kadronun etkisi oldukça fazlaydı. Ligin ilk devresinde ligi 41 gol ve 41 puanla bitiren siyah-beyazlı ekibin en önemli sınavı savunmasında verdi…
Kupa maçı Teknik Direktör Şenol Güneş, orta saha ve forvet bölgesinde sıkıntı yaşamayacak olan takımını, savunmada ‘adeta’ test etti. Beşiktaş defansında Serdar Kurtuluş, Tosic ve Franco’nun uyum sorunu göze çarptı.
Kartal’ın yediği golde Gökhan Töre’nin kaptırdığı topun büyük etkisi oldu. Bu demek oluyor ki, maçın önemi ciddiye almanızla ölçülür... Trabzonspor, Kupanın sevincini-anlamını iyiden iyiye hisseden ekipler arasındaydı. Bordo-mavili ekip, Adanaspor’u 3-0 gibi net bir skorla yenerken, ne gariptir ki konulan isim galibiyet değil, Lucescu’nun Trabzon’a gelip gelmeyeceği konusuydu.
Sadi Tekelioğlu tıpkı diğer meslektaşları gibi Kupa mücadelesini ciddiye aldığını, sahaya sürdüğü kadro ve oyuncuların mücadele hırsından anlamak mümkündü.
Kısacası Kupa maçları sadece müsabaka kazanmak değil, oyunu eksiklerini görüp, lige moralle girmek için bulunmaz bir fırsat oldu.
Türkiye Kupası tüm hızıyla sürüyor. Bu hızın içinde yer alan Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor kadar, Anadolu takımlarının da heyecanı üst seviyede. Nasıl olmasın ki!
Fenerbahçe, ikinci maçın rövanşında Giresunspor’u ağırlıyor. İstanbul ekibinin Karadeniz’de nasıl karşılandığına, ilk maçın dolu tribünler önünde oynanmasına şahit olduk.
Sarı-lacivertli ekibin tam 35 yıl sonra gittiği şehirde karşılaştığı coşku, maçın oyun ve skoruna da yansıdı. Takımların ortaya koydukları mücadele, futbolsuz geçilen devre arasını da ‘kazanım’ olarak geri dönmesini sağladı… Nasıl yani!
Bunun en önemli göstergesi, asil sayılan oyuncuların yakaladıkları forma şansı. Fenerbahçe’de Diego’nun yokluğunda, forma şansı bulan Ozan Tufan, maçın yıldızı olarak ön plana çıktı. Souza ve Topal ile birlikte neleri başaracağını gösterdi. Ozan için ‘Fenerbahçe’nin ısınan 10 numarası’ yakıştırması ‘yerinde’ bir yaklaşım olur.
Kupa maçlarının en büyük özelliği, takımların sahip olması, dahası eksik oyuncu taraflarının su yüzüne çıkması. Savunma olarak uyumlu bir görüntü içinde olan Kanarya, aynı olumlu tabloyu forvet, diğer bir ifade ile gol bölgelerinde gösteremiyor. Bu demek oluyor ki sarı-lacivertli ekibe bir golcü şart. Gerekçeli karar ‘rekabet’ ortamının oluşması...
‘Kupa gerçeklerini göz ardı edemezsiniz’ tezimizin halen arkasındayım. Fenerbahçe’den sonra bu tezimize diğer örnek Beşiktaş.
Siyah-beyazlı ekip Kupa serüveninde 1461 Trabzon takımına konuk oldu. Maç da karşılıklı gollerle 1-1 sonuçlandı.
Mücadelenin sonucunu karşılıklı gollerle sonuçlanmasının, sahaya sürülen kadronun etkisi oldukça fazlaydı. Ligin ilk devresinde ligi 41 gol ve 41 puanla bitiren siyah-beyazlı ekibin en önemli sınavı savunmasında verdi…
Kupa maçı Teknik Direktör Şenol Güneş, orta saha ve forvet bölgesinde sıkıntı yaşamayacak olan takımını, savunmada ‘adeta’ test etti. Beşiktaş defansında Serdar Kurtuluş, Tosic ve Franco’nun uyum sorunu göze çarptı.
Kartal’ın yediği golde Gökhan Töre’nin kaptırdığı topun büyük etkisi oldu. Bu demek oluyor ki, maçın önemi ciddiye almanızla ölçülür... Trabzonspor, Kupanın sevincini-anlamını iyiden iyiye hisseden ekipler arasındaydı. Bordo-mavili ekip, Adanaspor’u 3-0 gibi net bir skorla yenerken, ne gariptir ki konulan isim galibiyet değil, Lucescu’nun Trabzon’a gelip gelmeyeceği konusuydu.
Sadi Tekelioğlu tıpkı diğer meslektaşları gibi Kupa mücadelesini ciddiye aldığını, sahaya sürdüğü kadro ve oyuncuların mücadele hırsından anlamak mümkündü.
Kısacası Kupa maçları sadece müsabaka kazanmak değil, oyunu eksiklerini görüp, lige moralle girmek için bulunmaz bir fırsat oldu.