Kur’an’da toplumsal gelişim öğretisi

Kur’an’da toplumsal gelişim öğretisi

Kur’an’da toplumsal gelişim öğretisi Kur’an’da toplumsal gelişim öğretisi

KUR’AN’DA TOPLUMSAL GELİŞİM ÖĞRETİSİ

Kişisel Gelişim alanında oldukça fazla kitap yayınlayan ülkemizin önde gelen yayınevlerinin birinde yayın yönetmenliği yaparken yayınladığımız kitaplarda anlatılan ilkelerin çoğunun hiçbir ilmi değeri olmayan safsatalar olduğunu keşfetmiştim.

19. Yüzyıl kapitalist/Liberalist anlayışın insan sömürme aracı olarak kullanılan bu tür eserler sayesinde aynı iş yerinde çalışan insanların birbirini nasıl ezerek yükselmelerine şahit oldum. 

Kişisel Gelişim diye yutturulan bu eserlerin aslında insanlık için tam anlamıyla Kişisel Gerileyiş sağlayan birer araç olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bu eserlerde verilen telkinlerle insanlar adeta kendi hemcinslerini ezmek ve yok etmek için birer canavara dönüşüyordu. Bu tuzağa düşürülen insanlar kendi kariyeri, makamı ve mevkii için en yakın arkadaşını harcamaktan çekinmiyorlardı.

Kişisel Gelişim adı altında pompalanan bu 19. Yüzyıl Amerikan kapitalist anlayışın getirdiği hastalıkları ne ile çözecektik?

Bu hususta yine imdadıma Rabbimiz tarafından bize her alanda kurtuluş rehberi olarak gönderilen Kur’an yetişti. Yaptığım Kur’an okumalarımda gerçek ve insani olan kişisel gelişimin ilkelerinin Kur’an’da çok açık biçimde insanlara telkin edildiğini gördüm. Ancak ne kadar hazindir ki bu büyük hazineden Müslümanların kahir ekseriyetinin haberi yoktu. Yoktu çünkü Kur’an artık okunmaz kitap haline dönüştürülmüştü. (Bu hususta geçtiğimiz yıllarda ‘Gerçek Kişisel Gelişim Dersleri Kur’an’da’ isimli bir makale yazıp tehlikeye dikkat çekmiştim.) (*)

O dönemde yaptığım Kur’an okumalarımdan aldığım notları, “Kur’an’da Gerçek Kişisel Gelişim Dersleri” adı altında kitapçık haline getirmiş ve personelimizle haftada bir ders yapmaya da başlamıştık.  

Kur’an üzerine yaptığı çalışmalarla öne çıkan Muhterem Hocam Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan, uzun zamandır Kur’an’daki fert ve toplum gelişim öğretisi üzerine bir çalışma yapıyordu. Çünkü o da batılılar tarafından üretilen Kişisel Gelişim denen çalışmaların bir aldatmaca olduğunu çok önceleri keşfetmişti.

Bu alanla ilgili yaptığımız birçok özel sohbette insanları enaniyete sürükleyen, manevi bunalıma iten bu meseleye çözüm üretmek adına Kur’an’a müracaat etmek gerektiği üzerinde durmuştuk. Muhammet Hoca, bunu fiiliyata çevirerek önemli bir çalışma başlattı ve sonunda yaptığı çalışmaları “Kişisel Gelişim Aldatmacası ve KUR’AN’IN TOPLUMSAL GELİŞİM ÖĞRETİSİ” adıyla kitaplaştırdı.

Bilindiği üzere “Kişisel Gelişim” sağlıktan, iş hayatına, dinden, politikaya, popüler kültürden psikolojiye kadar aklımıza gelen hemen her alanda üretim yapıp pazarlayan ekonomik bir pazar haline dönüştürülmüştür.

Kişisel Gelişim” adıyla pazarlama alanına soktukları ürünlerin insanlara dayatılanın kahir ekseriyeti, Sen bir tanesin, aslansın, kaplansın, kralsın… diyerek üretilen gazın, enaniyetleri şişirmede kullanıldığı üstü örtülemez bir gerçekti.

İstismar alanı çok geniş olan bu pazarlama ağında işin başını çekenlerin çoğunluğu okumaktan çok yazanlardan oluşuyor. Bu da bir sürü içi boş kitabın piyasaya çıkmasına sebep oluyor. Hiçbir alanda başarılı olamayanların birçoğu kişisel gelişim kitabı yazarak başarıyı elde etmeye çalışıyordu. Bunlar arasında kendilerini “yaşam koçu”, “spiritüalist”, “meditasyon”, “yogacı” vb. isimlerle pazarlama yapanlar ağlarına düşürdükleri kişilere hayal satıyor ve büyük paralar elde ediyorlardı.

Kişisel Gelişim” alanında yayınlanan kitaplara baktığımızda çok azının uzman psikolog, psikiyatr ve terapistler tarafından yazıldığını gözlemliyoruz. Geri kalan kahir ekseriyeti ise ne yazık ki hiçbir başarının kendisine uğramadığı, birkaç göz boyayıcı tavsiye ve kişisel gaz vermekle meydana gelenlerden oluşuyor. Bir yayınevinde kitap kolilerken değişik kitaplardan derlediği bilgilerle oluşturduğu kitapla, yüzbinlerce satan birinin var olması bu husustaki acı gerçeği çok çarpıcı olarak gözler önüne seriyor.

Uzmanlara göre Kişisel Gelişim kitaplarında verilen klişe tavsiyeler, insanların gelişmesinden çok “Kişisel gerilemelerine” sebep oluyor. Bu tür kişisel gelişim safsatalarının ilmi hiçbir karşılığı olmadığı da acı bir gerçek. Bugüne kadar faydası akademik standartlarda ispatlanmış herhangi bir kişisel gelişim uygulaması olmayışı, bu alanda oynanan tiyatroyu ve pazarlama illüzyonunu gözler önüne seriyor.

Muhammet Nur Doğan, eserinde Kur’an’a sağlıklı ve akıl merkezli bir bakışla yaklaşıldığında Allah’ın, Kur’an’ı insanlara dünya hayatında uyması gereken alemşumul ahlak ve hukuk ilkeleri vazettiğinin görüleceğinin altını kalınca çiziyor.

Kişisel gelişim adı altında pompalanan fikirlerin aslında insanı hayatın gerçekliğinden, bilgiden, hikmetten, toplum ruhundan ve sonunda da Allah’tan soyutlayarak tek boyutlu bir varlık haline dönüştürdüğünü ortaya koyan Muhammet Nur Doğan, bunun tek çözümünün Kur’an’daki toplumsal gelişim ilkelerinin birer öğreti olarak insanlığa sunulmasında olduğunu belirtiyor.

Kur’an, insanın en güzel yaratılış sırrına sahip bir şekilde yaratıldığını anlatır. İnsan, Kur’an’ın getirdiği ilkelere uyarak bu en güzel yaratılış sırlarını öğrenerek gerçek insan olur. Muhammet Hoca da insanın, mükemmel biri olabilmek için Kur’an’da kendisine verilen öğütlere nasıl uyması gerektiğini de yine Kur’an’dan öğrenmesi gerektiği üzerinde de ısrarla durmuş.

43 sure üzerinde yaptığı okumalarla Kur’an’ın insanı önce fert olarak sonra da bu fertlerin toplum haline getirerek eğitildiğini ayetlerle ortaya koyulan eserin uzun denecek önsözünde kişisel gelişim aldatmacasının nasıl yapıldığını, bu aldatmacaların insan sağlığı üzerindeki menfi etkileri, batının bunu bilerek sistemli bir şekilde Müslüman ülkelere yaydığını gözler önüne serilmiş.

Kur’an’ın bu batıl çalışmalara, “Onun içindir ki yeryüzü iyi bir düzene sokulmuşken orada bozgunculuk yapmayın.” (Araf, 56) ayetiyle işaret ettiği belirtilen eserde, kişisel gelişimin tarihine de kısaca değinilmiş.

Eserde yine Kur’an’daki gelişimin kişisel gelişim spekülatörlerinin dayattıkları gibi, toplumsal ruhu bilinçli bir şekilde devre dışı bırakan, hikmetten yoksun, tek boyutlu bir olay değil; başta insan olmak üzere bütün mahlûkatın Yaratıcı ile mütalaa edilmesi gerektiğini ayetlerle ortaya koymuş.

Eserde Fatiha suresi, kişisel ve toplumsal gelişimin başlangıcı olarak sunulmuş. Ardından 42 sureden seçilen ayetlerle oluşturulan önemli başlıklar altında; “Kur’an’ın insanı doğrulara götüren bir kitap olduğu, Şeytanın insanı yoldan sapıtmak için çeşitli bahaneler ürettiği, emanet ve adaletin iki önemli kavram olarak bize anlatıldığı, ruhun en güzel elbisesinin adalet ilkesi olduğu, inananların esas görevinin yeryüzünün ıslahı görevi ile görevlendirildiği, kötülüğün iyilikle savılabileceği, takvanın kolektif bir sorumluluk bilinci olduğu, Tağuta kul olmanın insanı insanlıktan uzaklaştırdığı, hayatı akıllı şekilde yaşamanın Kur’an’i bir yol olduğu, insana ancak kendi elleriyle kazandıklarının sahip olabileceğini, mal ve servet yığıcıların sonunun iyi olmayacağı” vb. konular, ayetler ışığında ilmi ve akli delillerle ortaya konmuş.

Eserin sonuç bölümünde ise Kişisel/Toplumsal gelişim meselesi açısından düşünce dünyamıza arz edilmiş bir manifesto niteliğinde 35 madde ortaya konmuş. Bu maddelerin üç tanesini sizlerle paylaşıyorum.

Birinci Madde: “Değişim ve gelişim davetçileri her türlü övgü, yüceltme, kutsama niyet ve eylemlerini yalnız Allah’a has kılmalıdır. Bu, davetçilerin kula kul olmaktan uzak durup özgür bir ruha sahip olabilmesi için vazgeçilmezdir.

İkinci Madde: Her türlü iyileşmenin/iyileştirmenin temeline düşünsel faaliyet konulmalı; düşünerek inanma, düşünerek yaşama ve düşünerek gelişip ilerleme çabası içine girilmelidir.

Otuz Üçüncü Madde: Kur’an’ın bilgi dünyasına müracaat edildiğinde görülür ki; Allah’a sığınmanın anlamı, öncelikle, ruhumuzu ve aklımızı bütün şeytani etkilerden arındırmak, dana sonra O’nun bizi yarattığı fıtrata dönüp, tavsiye etitği tevhidi hal üzere bulunmak ve nihayet her durumda ve şartta hakkın ve hakikatin ardında koşmaktan ibarettir.

Derin bir tefekkür sonucu ortaya çıkarıldığı, işlenen konulardan belli olan kitabın, bir kelam mucizesi olan Kur’an’ın, kişisel ve toplumsal alanda yaptığı gelişim öğretisini ilkeleriyle ortaya koyan bir özelliği olduğunu belirtmeyi bir vazife bildim.

Çok istifade ettiğim “Kişisel Gelişim Aldatmacası ve KUR’AN’IN TOPLUMSAL GELİŞİM ÖĞRETİSİ” isimli bu tefekkür ürünü olan çalışma, kişisel gelişim aldatmacasının alabildiğine yayıldığı ve “tek çözüm yolu” olarak belirtildiği günümüzde insanımıza bir Kur’an bakış açısı kazandıracağına inanıyorum.

Bize böyle derinlikli bir esere imza atan Muhammet Hocayı tebrik ediyor, daha nice böyle Kur’an merkezli eserler vermesini bekliyoruz.

.

Selim Çoraklı, dikGAZETE.com

(*) https://www.dikgazete.com/yazi/gercek-kisisel-gelisim-dersleri-kur-an-da-4465.html

 

KUR’AN’DA TOPLUMSAL GELİŞİM ÖĞRETİSİ

Kişisel Gelişim alanında oldukça fazla kitap yayınlayan ülkemizin önde gelen yayınevlerinin birinde yayın yönetmenliği yaparken yayınladığımız kitaplarda anlatılan ilkelerin çoğunun hiçbir ilmi değeri olmayan safsatalar olduğunu keşfetmiştim.

19. Yüzyıl kapitalist/Liberalist anlayışın insan sömürme aracı olarak kullanılan bu tür eserler sayesinde aynı iş yerinde çalışan insanların birbirini nasıl ezerek yükselmelerine şahit oldum. 

Kişisel Gelişim diye yutturulan bu eserlerin aslında insanlık için tam anlamıyla Kişisel Gerileyiş sağlayan birer araç olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bu eserlerde verilen telkinlerle insanlar adeta kendi hemcinslerini ezmek ve yok etmek için birer canavara dönüşüyordu. Bu tuzağa düşürülen insanlar kendi kariyeri, makamı ve mevkii için en yakın arkadaşını harcamaktan çekinmiyorlardı.

Kişisel Gelişim adı altında pompalanan bu 19. Yüzyıl Amerikan kapitalist anlayışın getirdiği hastalıkları ne ile çözecektik?

Bu hususta yine imdadıma Rabbimiz tarafından bize her alanda kurtuluş rehberi olarak gönderilen Kur’an yetişti. Yaptığım Kur’an okumalarımda gerçek ve insani olan kişisel gelişimin ilkelerinin Kur’an’da çok açık biçimde insanlara telkin edildiğini gördüm. Ancak ne kadar hazindir ki bu büyük hazineden Müslümanların kahir ekseriyetinin haberi yoktu. Yoktu çünkü Kur’an artık okunmaz kitap haline dönüştürülmüştü. (Bu hususta geçtiğimiz yıllarda ‘Gerçek Kişisel Gelişim Dersleri Kur’an’da’ isimli bir makale yazıp tehlikeye dikkat çekmiştim.) (*)

O dönemde yaptığım Kur’an okumalarımdan aldığım notları, “Kur’an’da Gerçek Kişisel Gelişim Dersleri” adı altında kitapçık haline getirmiş ve personelimizle haftada bir ders yapmaya da başlamıştık.  

Kur’an üzerine yaptığı çalışmalarla öne çıkan Muhterem Hocam Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan, uzun zamandır Kur’an’daki fert ve toplum gelişim öğretisi üzerine bir çalışma yapıyordu. Çünkü o da batılılar tarafından üretilen Kişisel Gelişim denen çalışmaların bir aldatmaca olduğunu çok önceleri keşfetmişti.

Bu alanla ilgili yaptığımız birçok özel sohbette insanları enaniyete sürükleyen, manevi bunalıma iten bu meseleye çözüm üretmek adına Kur’an’a müracaat etmek gerektiği üzerinde durmuştuk. Muhammet Hoca, bunu fiiliyata çevirerek önemli bir çalışma başlattı ve sonunda yaptığı çalışmaları “Kişisel Gelişim Aldatmacası ve KUR’AN’IN TOPLUMSAL GELİŞİM ÖĞRETİSİ” adıyla kitaplaştırdı.

Bilindiği üzere “Kişisel Gelişim” sağlıktan, iş hayatına, dinden, politikaya, popüler kültürden psikolojiye kadar aklımıza gelen hemen her alanda üretim yapıp pazarlayan ekonomik bir pazar haline dönüştürülmüştür.

Kişisel Gelişim” adıyla pazarlama alanına soktukları ürünlerin insanlara dayatılanın kahir ekseriyeti, Sen bir tanesin, aslansın, kaplansın, kralsın… diyerek üretilen gazın, enaniyetleri şişirmede kullanıldığı üstü örtülemez bir gerçekti.

İstismar alanı çok geniş olan bu pazarlama ağında işin başını çekenlerin çoğunluğu okumaktan çok yazanlardan oluşuyor. Bu da bir sürü içi boş kitabın piyasaya çıkmasına sebep oluyor. Hiçbir alanda başarılı olamayanların birçoğu kişisel gelişim kitabı yazarak başarıyı elde etmeye çalışıyordu. Bunlar arasında kendilerini “yaşam koçu”, “spiritüalist”, “meditasyon”, “yogacı” vb. isimlerle pazarlama yapanlar ağlarına düşürdükleri kişilere hayal satıyor ve büyük paralar elde ediyorlardı.

Kişisel Gelişim” alanında yayınlanan kitaplara baktığımızda çok azının uzman psikolog, psikiyatr ve terapistler tarafından yazıldığını gözlemliyoruz. Geri kalan kahir ekseriyeti ise ne yazık ki hiçbir başarının kendisine uğramadığı, birkaç göz boyayıcı tavsiye ve kişisel gaz vermekle meydana gelenlerden oluşuyor. Bir yayınevinde kitap kolilerken değişik kitaplardan derlediği bilgilerle oluşturduğu kitapla, yüzbinlerce satan birinin var olması bu husustaki acı gerçeği çok çarpıcı olarak gözler önüne seriyor.

Uzmanlara göre Kişisel Gelişim kitaplarında verilen klişe tavsiyeler, insanların gelişmesinden çok “Kişisel gerilemelerine” sebep oluyor. Bu tür kişisel gelişim safsatalarının ilmi hiçbir karşılığı olmadığı da acı bir gerçek. Bugüne kadar faydası akademik standartlarda ispatlanmış herhangi bir kişisel gelişim uygulaması olmayışı, bu alanda oynanan tiyatroyu ve pazarlama illüzyonunu gözler önüne seriyor.

Muhammet Nur Doğan, eserinde Kur’an’a sağlıklı ve akıl merkezli bir bakışla yaklaşıldığında Allah’ın, Kur’an’ı insanlara dünya hayatında uyması gereken alemşumul ahlak ve hukuk ilkeleri vazettiğinin görüleceğinin altını kalınca çiziyor.

Kişisel gelişim adı altında pompalanan fikirlerin aslında insanı hayatın gerçekliğinden, bilgiden, hikmetten, toplum ruhundan ve sonunda da Allah’tan soyutlayarak tek boyutlu bir varlık haline dönüştürdüğünü ortaya koyan Muhammet Nur Doğan, bunun tek çözümünün Kur’an’daki toplumsal gelişim ilkelerinin birer öğreti olarak insanlığa sunulmasında olduğunu belirtiyor.

Kur’an, insanın en güzel yaratılış sırrına sahip bir şekilde yaratıldığını anlatır. İnsan, Kur’an’ın getirdiği ilkelere uyarak bu en güzel yaratılış sırlarını öğrenerek gerçek insan olur. Muhammet Hoca da insanın, mükemmel biri olabilmek için Kur’an’da kendisine verilen öğütlere nasıl uyması gerektiğini de yine Kur’an’dan öğrenmesi gerektiği üzerinde de ısrarla durmuş.

43 sure üzerinde yaptığı okumalarla Kur’an’ın insanı önce fert olarak sonra da bu fertlerin toplum haline getirerek eğitildiğini ayetlerle ortaya koyulan eserin uzun denecek önsözünde kişisel gelişim aldatmacasının nasıl yapıldığını, bu aldatmacaların insan sağlığı üzerindeki menfi etkileri, batının bunu bilerek sistemli bir şekilde Müslüman ülkelere yaydığını gözler önüne serilmiş.

Kur’an’ın bu batıl çalışmalara, “Onun içindir ki yeryüzü iyi bir düzene sokulmuşken orada bozgunculuk yapmayın.” (Araf, 56) ayetiyle işaret ettiği belirtilen eserde, kişisel gelişimin tarihine de kısaca değinilmiş.

Eserde yine Kur’an’daki gelişimin kişisel gelişim spekülatörlerinin dayattıkları gibi, toplumsal ruhu bilinçli bir şekilde devre dışı bırakan, hikmetten yoksun, tek boyutlu bir olay değil; başta insan olmak üzere bütün mahlûkatın Yaratıcı ile mütalaa edilmesi gerektiğini ayetlerle ortaya koymuş.

Eserde Fatiha suresi, kişisel ve toplumsal gelişimin başlangıcı olarak sunulmuş. Ardından 42 sureden seçilen ayetlerle oluşturulan önemli başlıklar altında; “Kur’an’ın insanı doğrulara götüren bir kitap olduğu, Şeytanın insanı yoldan sapıtmak için çeşitli bahaneler ürettiği, emanet ve adaletin iki önemli kavram olarak bize anlatıldığı, ruhun en güzel elbisesinin adalet ilkesi olduğu, inananların esas görevinin yeryüzünün ıslahı görevi ile görevlendirildiği, kötülüğün iyilikle savılabileceği, takvanın kolektif bir sorumluluk bilinci olduğu, Tağuta kul olmanın insanı insanlıktan uzaklaştırdığı, hayatı akıllı şekilde yaşamanın Kur’an’i bir yol olduğu, insana ancak kendi elleriyle kazandıklarının sahip olabileceğini, mal ve servet yığıcıların sonunun iyi olmayacağı” vb. konular, ayetler ışığında ilmi ve akli delillerle ortaya konmuş.

Eserin sonuç bölümünde ise Kişisel/Toplumsal gelişim meselesi açısından düşünce dünyamıza arz edilmiş bir manifesto niteliğinde 35 madde ortaya konmuş. Bu maddelerin üç tanesini sizlerle paylaşıyorum.

Birinci Madde: “Değişim ve gelişim davetçileri her türlü övgü, yüceltme, kutsama niyet ve eylemlerini yalnız Allah’a has kılmalıdır. Bu, davetçilerin kula kul olmaktan uzak durup özgür bir ruha sahip olabilmesi için vazgeçilmezdir.

İkinci Madde: Her türlü iyileşmenin/iyileştirmenin temeline düşünsel faaliyet konulmalı; düşünerek inanma, düşünerek yaşama ve düşünerek gelişip ilerleme çabası içine girilmelidir.

Otuz Üçüncü Madde: Kur’an’ın bilgi dünyasına müracaat edildiğinde görülür ki; Allah’a sığınmanın anlamı, öncelikle, ruhumuzu ve aklımızı bütün şeytani etkilerden arındırmak, dana sonra O’nun bizi yarattığı fıtrata dönüp, tavsiye etitği tevhidi hal üzere bulunmak ve nihayet her durumda ve şartta hakkın ve hakikatin ardında koşmaktan ibarettir.

Derin bir tefekkür sonucu ortaya çıkarıldığı, işlenen konulardan belli olan kitabın, bir kelam mucizesi olan Kur’an’ın, kişisel ve toplumsal alanda yaptığı gelişim öğretisini ilkeleriyle ortaya koyan bir özelliği olduğunu belirtmeyi bir vazife bildim.

Çok istifade ettiğim “Kişisel Gelişim Aldatmacası ve KUR’AN’IN TOPLUMSAL GELİŞİM ÖĞRETİSİ” isimli bu tefekkür ürünü olan çalışma, kişisel gelişim aldatmacasının alabildiğine yayıldığı ve “tek çözüm yolu” olarak belirtildiği günümüzde insanımıza bir Kur’an bakış açısı kazandıracağına inanıyorum.

Bize böyle derinlikli bir esere imza atan Muhammet Hocayı tebrik ediyor, daha nice böyle Kur’an merkezli eserler vermesini bekliyoruz.

.

Selim Çoraklı, dikGAZETE.com

(*) https://www.dikgazete.com/yazi/gercek-kisisel-gelisim-dersleri-kur-an-da-4465.html