Küresel kiralık katiller ordusu IŞİD’e Amerika’nın Afganistan’da verdiği yeni rol!
Küresel kiralık katiller ordusu IŞİD’e Amerika’nın Afganistan’da verdiği yeni rol!
- 07-12-2018 23:26
- 1106
- 07-12-2018 23:26
- 1106
ABD, uluslararası sistemdeki küresel güç rolü kapsamında; Rusya ve Çin’in Orta Asya’daki nüfuzunu zayıflatarak, enerji rezervlerine kolaylıkla ulaşabilmeyi ve kontrolü altında tutmayı hedefliyor.
Bunun için bir önceki Ankara Büyükelçisi John Bass’ı Donald Trump yönetimi Kabil Büyükelçiliğine atadı.
3 Ağustos 2017’de; “Donald Trump’ın, John Bass’ı Kabil Büyükelçiliğine atamasının önümüzdeki süreçte Afganistan’ın hayli karışması ile yorumlanabileceğini” belirtmiştim.
Gürcistan ve Türkiye deneyimli Afganistan’ın yeni büyükelçisi John Bass Kabil’deki dünyanın en büyük sefaretinde görev yaptığı sürece milyarlarca euroluk bütçesi ile ABD’li, Afgan ve diğer ülkelerden 3 bin personelden sorumlu.
Eğer ihtiyaç hissedilirse terörle mücadele kapsamında 9 bin 800 askeri personele 5 bin ABD askeri daha eklenebilecek.
ABD Özbek General Raşit Dostum’un müttefiki Ahmet Şah Mesut’u Afganistan işgali öncesinde El kaideye öldürttü!
ABD’nin Afganistan’ı işgal sebeplerinin belki de birincil nedeni bu bölgede oluşan Rusya, İran, Hindistan, Çin ve Pakistan’ı yakından takip etmek ve kendi karşıtı bir blok haline gelmesini önlemekti.
Öncelikle Afganistan içinde kontrol edemeyeceği aktörleri tasfiye çerçevesinde Rus ordularına direnişindeki başarısından dolayı halk arasında “Pencir Vadisi Aslanı” lakabıyla anılan Tacik asıllı Ahmet Şah Mesut, İkiz kulelerin vurulmasından 2 gün önce öldürülmüştü.
11 Eylül 2001 saldırılarının ardından ABD, Orta Asya cumhuriyetleriyle yakın işbirliği yapmaya başladı.
Bölgeye gelmeye "istekli" Amerikan birlikleri, 2001 sonundan itibaren "terörle mücadele" söylemi altında Orta Asya'ya girmeye başladılar.
Böylece 1990’dan itibaren, bölgeye güçlü biçimde girebilmenin yollarını arayan ABD, Orta Asya'ya yönelik askeri açılımını başlatmış oldu.
Ona bu fırsatı altın tepside ABD/Suudi destekli El Kaide sunmuştu.
Zbigniew Brzezinski ABD’nin Orta Asya politikasını belirleyen adam!
Mayıs 2017’de ölen Zbigniew Brzezinski, Uluslararası ilişkilerde "realist" ekolün temsilcisi ve ABD'nin en önemli siyasi düşünürlerinden biri.
Brzezinski, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra ABD'nin Soğuk Savaş sonrası dönemde dünya üzerinde oynaması gereken rol üzerine yoğunlaşmıştı.
2012'de verdiği röportajda "Türkiye ABD'nin kaybettiği rolü alabilir" diyen Brzezinski, Obama Yönetimi için hazırlanan raporlarda da Ankara'nın stratejik önemini sık sık vurgulayan bir isimdi.
Daha da önemlisi Brzezinski, Afganistan'da Sovyet Birliği'ne karşı "mücahitleri" örgütleyen kişi.
Avrasya Balkanları’ çatışma bölgeleri
Brzezinski’ye göre, bugün ABD’nin hâkimiyeti yalnızca tüm deniz ve okyanuslara (Theory of Sea Power) egemenliği ile sınırlı değildir.
Aynı zamanda askeri birlikleri de tüm dünyayı adeta kuşatmıştır.
Ancak Amerikan liderliğine meydan okuyan ve okuma potansiyeli olan ülkeler de tamamen bu coğrafyada yer almaktadır.
Aslında Avrasya (Avrupa ve Asya), total ve birleşik bir güç haline gelebilse, ABD’yi bile aşacak kudrete kolaylıkla erişebilir.
Ancak Avrasya’da siyasi birliğin sağlanması zordur.
Bu nedenle, ABD ve tüm diğer küresel iddiası olan güçler için, bu bölge bir “satranç tahtası”dır.
Brzezinski’nin “Avrasya Balkanları” ifadesiyle kavramlaştırdığı jeopolitik gerçeklik, dünya enerji piyasası açısından çok kritik bir coğrafyadır.
Rusya, bu bölgeyi Sovyet döneminde olduğu gibi dışarıya kapamak için artık yeterince güçlü değildir.
Brzezinski’ye göre; ABD, Avrasya anakarasından gelecekte dışlanma ihtimaline karşı, mutlaka Asya çapası kozunu oynamalı ve denizlerde etkili olmalıdır.
Ona göre, Çin’le işbirliği ABD için bir zorunluluktur. O halde ABD’nin Orta Asya’da Afganistan merkezli hazırlığı Çin Halk Cumhuriyeti’ne niye gibi görünse de bu hazırlığın Rusya’ya kısmet olacağı söylenebilir.
ABD'nin Orta Asya'daki dış politika hedefleri, Afganistan'daki operasyonlarını sürdürmek için askeri varlığını artırmanın yanı sıra diplomasi, ikili ilişkiler ve dış yardım gibi bileşenleri uygulamak.
ABD’nin derdi, Hazar enerji kaynaklarını elde etmek!
Kendisine küresel aktörlüğü ve dünya jandarmalığını layık gören ABD, Orta Asya’daki askeri faaliyetlerini iki amaca göre düzenliyor.
Birincisi Hazar enerji kaynaklarına güvenli ulaşım ve bunun korunması, ikincisi Orta Asya’da bir başka gücün hegemonyasının önlenmesi.
Bunun için Sovyetler Birliği dağılır dağılmaz bölgeye el atan ABD ilk önce bağımsızlığını ilan eden Türk Cumhuriyetleri’yle askeri ve ekonomik ittifaklar üzerinden yürüdü.
1995’ten 11 Eylül saldırılarına kadar Barış İçin Ortaklık programı kapsamında çeşitli tatbikatlara katılan bölge ülkelerinden Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan 1995’te Amerikan Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) desteğiyle CENTRASBAT (Central Asian Peacekeeping Battalion) adında bir ortak askeri birlik kurmuşlardı.
Bölgede istikrarı korumayı ve istihbarat paylaşımını amaçlayan CENTRASBAT, ABD ve diğer NATO üyelerinin de katıldığı yıllık tatbikatlarla eğitimler yapmaktaydı.
ABD İstihbaratı ‘Taliban Üyelerinin IŞİD’e transferi’ üzerinde çalışıyor.
ABD istihbaratı, Taliban savaşçılarının ‘başka bir terör örgütüne geçmesi durumunu’ değerlendiren bir rapor üzerinde çalışıyor.
‘Yeni örgüt’ün, tıpkı Taliban gibi Kabil Hükumetine ve Koalisyon Güçlerine karşı savaşan bir örgüt olması öngörülüyor.
Taliban Hareketi, daha önce yayınladığı resmi bir açıklamada IŞİD üzerine düzenledikleri saldırılarda IŞİD’i bitirme noktasına geldiklerinde ABD Güçlerinin kendilerine ateş açarak engellediğini belirtmişti.
İslam ülkelerindeki Müslüman halkları din-dışı kabul eden görüşlerden beslenen Selefi örgütlerin ABD öncülüğündeki Batı ülkelerinin söz konusu bölgeleri işgal sürecinde uluslararası servisler için ‘kullanışlı’ bir rol üstlendikleri değerlendiriliyor.
Taliban güçleri de bunun farkında ve zaman zaman bu tür faaliyetleri tespit ettiklerinde öldürücü darbeler indiriyor.
Afganistan’ın batısındaki Ferah’ta bulunan daha önce Amerikan askerleri tarafından kullanıldıktan sonra kapatılan ve İsrail askerleri için yeniden açılan askeri yerleşke İsrail ordusuna tahsis edilmişti.
Taliban güçlerinin gerçekleştirdiği İsrail askerlerinin konuşlu olduğu Ferah’taki tesise saldırıda İsrail Savunma Kuvvetlerine bağlı komando birliği vuruldu.
Taliban saldırılarında, ABD yapımı bir helikopterini kaybeden İsrail askerleri zayiat verdikten sonra Ferah’taki üssü terk ederek Hirat’a konuşlanmak zorunda kaldı.
İsrail, 2004 yılından bu yana Afganistan’da asker bulunduruyor ve İsrailli askerler, Afgan Milli Ordusunda görevli personelin eğitiminden sorumlu.
ABD, Ebubekir Bağdadi’yi, Türkiye de General Raşid Dostum’u Afganistan’a gönderdi
Her geçen gün IŞİD’in Afganistan’daki varlığı giderek büyüyor.
Güvenilir istihbarat raporlarına göre ABD’nin Ebubekir Bağdadi de dahil IŞİD liderlerini Afganistan’a taşıdı.
Türkiye de karşı bir hamle gerçekleştirdi.
Bir yıldan uzun süredir Türkiye'de sürgünde olan General Raşid Dostum’u Afganistan'ın başkenti Kabil'e gönderdi.
Ancak Afganistan Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı ve Cümbüş Partisi lideri Raşid Dostum, Kabil’de bombalı cümbüşle karşılandı.
Amerikalılar, Özbek General Dostum’un Afganistan’a geri dönmesinden rahatsız olmuşlardı.
Ankara'dan Kabil'e taşıyan uçağın iniş yapmasından kısa süre sonra havaalanı civarında patlama meydana geldi. Patlamada 14 kişi öldü, 60 kişi yaralandı.
IŞİDli teröristlerin Afganistan seyrüseferi önce Suriye’den karayolu ile Kuzey Irak’ta bulunan Duhok havaalanı oradan Celalabad…
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, özel bir kanun hükmünde kararname yayınlayarak Ortadoğu’daki ABD Ordu Komutanlığı CENTCOM’dan ABD ile Afganistan’daki ‘dost ülkeler’ arasındaki ortaklık politikasının devam ettirilmesini istedi.
Amerika, El Salvador’daki kendi eğitip finanse ettiği birlikleri halka karşı katliamlar işleyerek sorumluluğun muhaliflerin üzerinde kalmasını ve böylece itibarlarının sarsılmasını sağladıktan sonra ölmeleriyle edindiği tecrübeyi tekrarlamak için IŞİD’i kullanıyor.
ABD, Suriye’de misyonunu tamamlayan IŞİD’i Afganistan ve Mısır’a taşıyor.
ABD, bu proje için Celalabat Askeri Üssünü tahsis etti.
Celalabad’daki Amerikan üssünden ayrıca ‘Hilafetin Sesi’ adındaki IŞİD radyosu yayını yapıyor.
Pentagon’dan gelen askeri danışmanlar, burada 18 ay önce IŞİD için eğitim kampları kurdu.
IŞİD savaşçıları önce Suriye sınırından ABD ve koalisyon güçlerinin gözetim ve himayesinde Irak’a geçiyor.
Kuzey Irak’ta yer alan Talabani güçlerinin kontrolündeki Duhok havaalanından bindirildikleri uçaklarla sadece askeri amaçlarla ve bazen Birleşmiş Milletler'in uçaklarının özel izinle kullanabildiği Amerika Birleşik Devletleri Kuvvetleri tarafından kontrol altında tutulan Celalabad havaalanına taşınıyor.
IŞİD’in başkent Kabil’de İçişleri Bakanlığına karşı düzenlediği saldırıda kullandığı araçlar sadece Amerikan ordusunun sahip olduğu araçlar.
Amerika, bölge ülkelerini “IŞİD’le mücadele” söylemi adı altında Afganistan işgalini desteklemeleri için harekete geçiriyor.
Ruslar sorunu tırmandırarak Orta Asya ülkelerini korkutuyor ki böylece Rusları onlara karşı koruması için kabul etsinler diye.
IŞİD Komutanı Celil Bacha: Amerikalıları Öldüren Karşısında Beni Bulur!
IŞİD’in Afganistan Nangarhar vilayeti komutanlarından Celil BACHA’nın Amerikalı yetkililerle yaptığı bir görüşmede “Amerikalıları öldüren karşısında beni bulur!” dediği ortaya çıktı.
Celil, Nangarhar vilayetindeki Erbekya milislerinin komutanı olan Bilil Bacha’nın kardeşi.
Amerikan askerlerini korumaya ant içen eski IŞİD komutanı Celil, “hiç kimse Amerikalıları öldüremez; eğer böyle yapmak isterlerse önce beni öldürmeliler; çünkü onların asla ne eşlerini ne annelerini vs sağ bırakmam” diyor.
Velhasıl Brzezinski öldü ama ruhu Afganistan’da dolaşıyor.
Neden mi?
Çünkü o Sovyet Birliği'ne karşı "mücahitleri" örgütleyen kişiydi.
Dünden bugüne değişen bir şey yok.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc39
ABD, uluslararası sistemdeki küresel güç rolü kapsamında; Rusya ve Çin’in Orta Asya’daki nüfuzunu zayıflatarak, enerji rezervlerine kolaylıkla ulaşabilmeyi ve kontrolü altında tutmayı hedefliyor.
Bunun için bir önceki Ankara Büyükelçisi John Bass’ı Donald Trump yönetimi Kabil Büyükelçiliğine atadı.
3 Ağustos 2017’de; “Donald Trump’ın, John Bass’ı Kabil Büyükelçiliğine atamasının önümüzdeki süreçte Afganistan’ın hayli karışması ile yorumlanabileceğini” belirtmiştim.
Gürcistan ve Türkiye deneyimli Afganistan’ın yeni büyükelçisi John Bass Kabil’deki dünyanın en büyük sefaretinde görev yaptığı sürece milyarlarca euroluk bütçesi ile ABD’li, Afgan ve diğer ülkelerden 3 bin personelden sorumlu.
Eğer ihtiyaç hissedilirse terörle mücadele kapsamında 9 bin 800 askeri personele 5 bin ABD askeri daha eklenebilecek.
ABD Özbek General Raşit Dostum’un müttefiki Ahmet Şah Mesut’u Afganistan işgali öncesinde El kaideye öldürttü!
ABD’nin Afganistan’ı işgal sebeplerinin belki de birincil nedeni bu bölgede oluşan Rusya, İran, Hindistan, Çin ve Pakistan’ı yakından takip etmek ve kendi karşıtı bir blok haline gelmesini önlemekti.
Öncelikle Afganistan içinde kontrol edemeyeceği aktörleri tasfiye çerçevesinde Rus ordularına direnişindeki başarısından dolayı halk arasında “Pencir Vadisi Aslanı” lakabıyla anılan Tacik asıllı Ahmet Şah Mesut, İkiz kulelerin vurulmasından 2 gün önce öldürülmüştü.
11 Eylül 2001 saldırılarının ardından ABD, Orta Asya cumhuriyetleriyle yakın işbirliği yapmaya başladı.
Bölgeye gelmeye "istekli" Amerikan birlikleri, 2001 sonundan itibaren "terörle mücadele" söylemi altında Orta Asya'ya girmeye başladılar.
Böylece 1990’dan itibaren, bölgeye güçlü biçimde girebilmenin yollarını arayan ABD, Orta Asya'ya yönelik askeri açılımını başlatmış oldu.
Ona bu fırsatı altın tepside ABD/Suudi destekli El Kaide sunmuştu.
Zbigniew Brzezinski ABD’nin Orta Asya politikasını belirleyen adam!
Mayıs 2017’de ölen Zbigniew Brzezinski, Uluslararası ilişkilerde "realist" ekolün temsilcisi ve ABD'nin en önemli siyasi düşünürlerinden biri.
Brzezinski, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra ABD'nin Soğuk Savaş sonrası dönemde dünya üzerinde oynaması gereken rol üzerine yoğunlaşmıştı.
2012'de verdiği röportajda "Türkiye ABD'nin kaybettiği rolü alabilir" diyen Brzezinski, Obama Yönetimi için hazırlanan raporlarda da Ankara'nın stratejik önemini sık sık vurgulayan bir isimdi.
Daha da önemlisi Brzezinski, Afganistan'da Sovyet Birliği'ne karşı "mücahitleri" örgütleyen kişi.
Avrasya Balkanları’ çatışma bölgeleri
Brzezinski’ye göre, bugün ABD’nin hâkimiyeti yalnızca tüm deniz ve okyanuslara (Theory of Sea Power) egemenliği ile sınırlı değildir.
Aynı zamanda askeri birlikleri de tüm dünyayı adeta kuşatmıştır.
Ancak Amerikan liderliğine meydan okuyan ve okuma potansiyeli olan ülkeler de tamamen bu coğrafyada yer almaktadır.
Aslında Avrasya (Avrupa ve Asya), total ve birleşik bir güç haline gelebilse, ABD’yi bile aşacak kudrete kolaylıkla erişebilir.
Ancak Avrasya’da siyasi birliğin sağlanması zordur.
Bu nedenle, ABD ve tüm diğer küresel iddiası olan güçler için, bu bölge bir “satranç tahtası”dır.
Brzezinski’nin “Avrasya Balkanları” ifadesiyle kavramlaştırdığı jeopolitik gerçeklik, dünya enerji piyasası açısından çok kritik bir coğrafyadır.
Rusya, bu bölgeyi Sovyet döneminde olduğu gibi dışarıya kapamak için artık yeterince güçlü değildir.
Brzezinski’ye göre; ABD, Avrasya anakarasından gelecekte dışlanma ihtimaline karşı, mutlaka Asya çapası kozunu oynamalı ve denizlerde etkili olmalıdır.
Ona göre, Çin’le işbirliği ABD için bir zorunluluktur. O halde ABD’nin Orta Asya’da Afganistan merkezli hazırlığı Çin Halk Cumhuriyeti’ne niye gibi görünse de bu hazırlığın Rusya’ya kısmet olacağı söylenebilir.
ABD'nin Orta Asya'daki dış politika hedefleri, Afganistan'daki operasyonlarını sürdürmek için askeri varlığını artırmanın yanı sıra diplomasi, ikili ilişkiler ve dış yardım gibi bileşenleri uygulamak.
ABD’nin derdi, Hazar enerji kaynaklarını elde etmek!
Kendisine küresel aktörlüğü ve dünya jandarmalığını layık gören ABD, Orta Asya’daki askeri faaliyetlerini iki amaca göre düzenliyor.
Birincisi Hazar enerji kaynaklarına güvenli ulaşım ve bunun korunması, ikincisi Orta Asya’da bir başka gücün hegemonyasının önlenmesi.
Bunun için Sovyetler Birliği dağılır dağılmaz bölgeye el atan ABD ilk önce bağımsızlığını ilan eden Türk Cumhuriyetleri’yle askeri ve ekonomik ittifaklar üzerinden yürüdü.
1995’ten 11 Eylül saldırılarına kadar Barış İçin Ortaklık programı kapsamında çeşitli tatbikatlara katılan bölge ülkelerinden Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan 1995’te Amerikan Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) desteğiyle CENTRASBAT (Central Asian Peacekeeping Battalion) adında bir ortak askeri birlik kurmuşlardı.
Bölgede istikrarı korumayı ve istihbarat paylaşımını amaçlayan CENTRASBAT, ABD ve diğer NATO üyelerinin de katıldığı yıllık tatbikatlarla eğitimler yapmaktaydı.
ABD İstihbaratı ‘Taliban Üyelerinin IŞİD’e transferi’ üzerinde çalışıyor.
ABD istihbaratı, Taliban savaşçılarının ‘başka bir terör örgütüne geçmesi durumunu’ değerlendiren bir rapor üzerinde çalışıyor.
‘Yeni örgüt’ün, tıpkı Taliban gibi Kabil Hükumetine ve Koalisyon Güçlerine karşı savaşan bir örgüt olması öngörülüyor.
Taliban Hareketi, daha önce yayınladığı resmi bir açıklamada IŞİD üzerine düzenledikleri saldırılarda IŞİD’i bitirme noktasına geldiklerinde ABD Güçlerinin kendilerine ateş açarak engellediğini belirtmişti.
İslam ülkelerindeki Müslüman halkları din-dışı kabul eden görüşlerden beslenen Selefi örgütlerin ABD öncülüğündeki Batı ülkelerinin söz konusu bölgeleri işgal sürecinde uluslararası servisler için ‘kullanışlı’ bir rol üstlendikleri değerlendiriliyor.
Taliban güçleri de bunun farkında ve zaman zaman bu tür faaliyetleri tespit ettiklerinde öldürücü darbeler indiriyor.
Afganistan’ın batısındaki Ferah’ta bulunan daha önce Amerikan askerleri tarafından kullanıldıktan sonra kapatılan ve İsrail askerleri için yeniden açılan askeri yerleşke İsrail ordusuna tahsis edilmişti.
Taliban güçlerinin gerçekleştirdiği İsrail askerlerinin konuşlu olduğu Ferah’taki tesise saldırıda İsrail Savunma Kuvvetlerine bağlı komando birliği vuruldu.
Taliban saldırılarında, ABD yapımı bir helikopterini kaybeden İsrail askerleri zayiat verdikten sonra Ferah’taki üssü terk ederek Hirat’a konuşlanmak zorunda kaldı.
İsrail, 2004 yılından bu yana Afganistan’da asker bulunduruyor ve İsrailli askerler, Afgan Milli Ordusunda görevli personelin eğitiminden sorumlu.
ABD, Ebubekir Bağdadi’yi, Türkiye de General Raşid Dostum’u Afganistan’a gönderdi
Her geçen gün IŞİD’in Afganistan’daki varlığı giderek büyüyor.
Güvenilir istihbarat raporlarına göre ABD’nin Ebubekir Bağdadi de dahil IŞİD liderlerini Afganistan’a taşıdı.
Türkiye de karşı bir hamle gerçekleştirdi.
Bir yıldan uzun süredir Türkiye'de sürgünde olan General Raşid Dostum’u Afganistan'ın başkenti Kabil'e gönderdi.
Ancak Afganistan Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı ve Cümbüş Partisi lideri Raşid Dostum, Kabil’de bombalı cümbüşle karşılandı.
Amerikalılar, Özbek General Dostum’un Afganistan’a geri dönmesinden rahatsız olmuşlardı.
Ankara'dan Kabil'e taşıyan uçağın iniş yapmasından kısa süre sonra havaalanı civarında patlama meydana geldi. Patlamada 14 kişi öldü, 60 kişi yaralandı.
IŞİDli teröristlerin Afganistan seyrüseferi önce Suriye’den karayolu ile Kuzey Irak’ta bulunan Duhok havaalanı oradan Celalabad…
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, özel bir kanun hükmünde kararname yayınlayarak Ortadoğu’daki ABD Ordu Komutanlığı CENTCOM’dan ABD ile Afganistan’daki ‘dost ülkeler’ arasındaki ortaklık politikasının devam ettirilmesini istedi.
Amerika, El Salvador’daki kendi eğitip finanse ettiği birlikleri halka karşı katliamlar işleyerek sorumluluğun muhaliflerin üzerinde kalmasını ve böylece itibarlarının sarsılmasını sağladıktan sonra ölmeleriyle edindiği tecrübeyi tekrarlamak için IŞİD’i kullanıyor.
ABD, Suriye’de misyonunu tamamlayan IŞİD’i Afganistan ve Mısır’a taşıyor.
ABD, bu proje için Celalabat Askeri Üssünü tahsis etti.
Celalabad’daki Amerikan üssünden ayrıca ‘Hilafetin Sesi’ adındaki IŞİD radyosu yayını yapıyor.
Pentagon’dan gelen askeri danışmanlar, burada 18 ay önce IŞİD için eğitim kampları kurdu.
IŞİD savaşçıları önce Suriye sınırından ABD ve koalisyon güçlerinin gözetim ve himayesinde Irak’a geçiyor.
Kuzey Irak’ta yer alan Talabani güçlerinin kontrolündeki Duhok havaalanından bindirildikleri uçaklarla sadece askeri amaçlarla ve bazen Birleşmiş Milletler'in uçaklarının özel izinle kullanabildiği Amerika Birleşik Devletleri Kuvvetleri tarafından kontrol altında tutulan Celalabad havaalanına taşınıyor.
IŞİD’in başkent Kabil’de İçişleri Bakanlığına karşı düzenlediği saldırıda kullandığı araçlar sadece Amerikan ordusunun sahip olduğu araçlar.
Amerika, bölge ülkelerini “IŞİD’le mücadele” söylemi adı altında Afganistan işgalini desteklemeleri için harekete geçiriyor.
Ruslar sorunu tırmandırarak Orta Asya ülkelerini korkutuyor ki böylece Rusları onlara karşı koruması için kabul etsinler diye.
IŞİD Komutanı Celil Bacha: Amerikalıları Öldüren Karşısında Beni Bulur!
IŞİD’in Afganistan Nangarhar vilayeti komutanlarından Celil BACHA’nın Amerikalı yetkililerle yaptığı bir görüşmede “Amerikalıları öldüren karşısında beni bulur!” dediği ortaya çıktı.
Celil, Nangarhar vilayetindeki Erbekya milislerinin komutanı olan Bilil Bacha’nın kardeşi.
Amerikan askerlerini korumaya ant içen eski IŞİD komutanı Celil, “hiç kimse Amerikalıları öldüremez; eğer böyle yapmak isterlerse önce beni öldürmeliler; çünkü onların asla ne eşlerini ne annelerini vs sağ bırakmam” diyor.
Velhasıl Brzezinski öldü ama ruhu Afganistan’da dolaşıyor.
Neden mi?
Çünkü o Sovyet Birliği'ne karşı "mücahitleri" örgütleyen kişiydi.
Dünden bugüne değişen bir şey yok.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc39