<div><span><strong><span>“WI-38” nedir?</span></strong></span></div> <div><span><span>Eski tarihlerde insan eti yiyen, bunu dini ritüel haline getiren, hatta savaşlarda düşmanının kalbini, ciğerini çıkarıp yediğinde, onun cesaretinin kendisine geçeceğine inanan kabileler vardı..</span></span></div> <div><span><span>Öyle çoklardı ki, Afrika'dan taa Kuzey Amerika'ya kadar ismine "<strong>Yamyam</strong>" dediğimiz insanlar mevcuttu..</span></span></div> <div><span><span>Nasıl da tiksindiniz değil mi!</span></span></div> <div><span><span>Peki kaldı mı günümüzde onlardan dersiniz?</span></span></div> <div><span><span>“<strong>Turist Ömer</strong>” filminde olduğu gibi; ortaya bir kazan koyup, insanı direk haşlayıp yiyenler kaldı mı bilmem..</span></span></div> <div><span><span>Ama nasıl onlar “<strong>insan yiyerek farklı bir boyuta geçeceklerine</strong>" inanıyorlarsa, bugün "<strong>insan DNA'sını kendine zerk ettirerek, şifa bulacağına inanan”</strong> insanlar mevcut..</span></span></div> <div><span><span>Direk yemese bile “<strong>ha ağızdan, ha damardan</strong>” misali, başka bir insanın <strong>DNA</strong> hücreleri dahil oluyor mu bedenlerine, oluyor..</span></span></div> <div><span><span>Kim mi onlar?</span></span></div> <div><span><span><strong>Prospektüs</strong> okumayanlar,</span></span></div> <div><span><span>Okusa bile sorgulamayanlar,</span></span></div> <div><span><span>Sorgulasa bile sürü psikolojisine “<strong>korku pompalanarak</strong>” teslim olanlar..</span></span></div> <div><span><span>Nedir peki bu “<strong>insan</strong> <strong>diploidi”</strong>, tıbbi terimleri bir kenara bırakarak herkesin anlayacağı şekilde izah edelim..</span></span></div> <div><span><span>Öncelikle herhangi bir hastalığa “<strong>aşı</strong>” geliştirmek için o hastalığa sebep olan mikrobun <strong>DNA</strong>'sı insana verilir ki, kişi bu mikroba karşı bağışıklık kazansın.</span></span></div> <div><span><span>Ancak endüstri için bu <strong>DNA</strong>'yı en baştan üretmek epeyce teferruatlı iştir. </span></span></div> <div><span><span>Bu sebeple kendilerine kolay ama bir o kadar da çirkin tam da şeytanın emrettiği gibi bir yol belirlemişlerdir.</span></span></div> <div><span><span><strong>Nisa Suresi’</strong>nde <strong>şeytanın şu isyanı</strong> bizlere apaçık bildirilmiştir; “<strong>…Yine onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler.</strong>”</span></span></div> <div><span><span>İşte kilit nokta tam da burası.</span></span></div> <div></div> <div><span><span>Bu mikrobun <strong>DNA’sını</strong> üretebilmek ve uygun besi ortamını hazırlamak için <strong>insandan bir pay</strong> alıyor, diğer bir insana zerk ederek “<strong>Allah'ın yarattığını değiştirmek</strong>” üzere, kocaman bir adım atıyorlar..</span></span></div> <div><span><span><strong>Prospektüslerde</strong> <strong>“WI-38</strong>” koduyla yazılan bu etken madde, <strong>domuz</strong> <strong>kadar tartışılmadı</strong> Müslüman cenah tarafından.</span></span></div> <div><span><span>Oysa bu <strong>domuzdan ziyade, insan</strong>dı!</span></span></div> <div><span><span>Nasıl üretiliyor peki?</span></span></div> <div><span><span>İşte bu kısmı daha da korkunç..</span></span></div> <div><span><span>Genelde kız olan <strong>3-6 aylık bebekler kürtaj yoluyla </strong>anne karnından alınıyor.</span></span></div> <div><span><span><strong>Bebeklerin bedenleri yarılıp, organları çıkarılıyor hatta derileri yüzülüp, dillerinden parçalar kesiliyor.</strong> Ama tercihen akciğerlerinden alınan <strong>fibroblast</strong> hücrelerde, uygun besi ortamı oluşturulup istenen mikrobun <strong>DNA</strong>’sı üretiliyor.</span></span></div> <div><span><span>Ve yüzde 90 oranında <strong>kürtajla alınan ölü bebeğin DNA’sı aşı yoluyla </strong>bebeğinizin kanına karışmış olur.</span></span></div> <div><span><span><strong>Şifa bunun neresinde?</strong></span></span></div> <div><span><span>Paylaştığım videoda da bir dava üzerine <strong>Dr. Stanley Plotkin</strong>'in yeminli ifadesi alınıyor ve kendisi bunu açık açık söylüyor.</span></span></div> <div><span><span><strong>Wistar Enstitüsü</strong>’nde yaptığı<strong> aşı çalışmasında, tek bir seferde tam</strong> <strong>76 bebeğin “Kalp, ciğer, böbrek, hipofiz bezi, dalak, deri, dil vs” </strong>organlarını alarak kültürlediklerini, hem de bu bebeklerin en az 3 aylıkken anne karnından alındığını, <strong>hepsinin de çok sağlıklıyken öldürüldüğünü</strong> itiraf ediyor.</span></span></div> <div><span><span>Tamam buraya kadar <strong>neredeyse her aşının içerisinde bulunan “WI-38” insan diploid hücresini </strong>anladık ve öğrendik..</span></span></div> <div><span><span>Peki, bu hücrenin bir bebeğin bedenine zerk edilmesine <strong>immünolojik</strong> <strong>perspektiften</strong> bakarsak ne gibi sorunlara yol açabilir dersiniz?</span></span></div> <div><span><span>Bu konuda <strong>Stanfor Üniversitesi</strong> doktoralı ve moleküler, hücresel fizyoloji alanında bilim adamlarının lideri sayılan <strong>Dr. Theresa Deisher</strong> korkunç tespitler yaparak, hakkı söylemekten çekinmemiştir.</span></span></div> <div><span><span><strong>Amerika, İngiltere, Danimarka</strong> ve<strong> Batı Avustralya</strong>'dan alınan istatistik ve veriler incelendiğinde;</span></span></div> <div><span><span>Çocuklarda görülen <strong>otizmin</strong> <strong>artışının</strong> insan cenin hücrelerinin aşı üretiminde kullanılmasıyla orantılı olduğu ortaya çıkmıştır.</span></span></div> <div><span><span>Bu konuda <strong>Dr. Theresa Deisher</strong>;</span></span></div> <div><span><span><strong>"Aşılarda bulunan kirlenmiş insan cenin hücrelerinin, otistik bozuklukla ilişkisi olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Ancak bunun yanı sıra gittikçe artan bebeklik çağı lösemisi, ve lenfomalar ile de ilgisi vardır.</strong></span></span></div> <div><span><span><strong>Çünkü neredeyse bütün aşılar insan cenini hücresi WI-38 kullanılarak çoğaltılmıştır.!</strong></span></span></div> <div><span><span><strong>Ve sonuçları ortadadır…" </strong></span></span><span><span>diyerek hakkı korkmadan dile getirmiştir.</span></span></div> <div><span><span>Ben bu yazımda, <strong>sadece aşılarda bulunan tek bir etken maddeye </strong>yüzeysel olarak değindim.</span></span></div> <div><span><span>Daha içerisinde bulunan; <strong>civciv embriyo hücreleri, maymun böbreklerinden elde edilen vero hücreleri, fare beyni dokuları, domuz akciğerleri</strong> kültürlerine hiiiç değinmedim bile..</span></span></div> <div><span><span>Şimdi ben kimseye “<strong>aşı olmayın</strong>” demiyorum.</span></span></div> <div><span><span>Sadece bize “<strong>aşılanmadığımız</strong>” için saldıran cenaha bu konuda göremediklerini göstermek istiyorum.</span></span></div> <div><span><span>Tekrar söylüyorum, bunları yazarken “<strong>aşı yaptırın / yaptırmayın</strong>” ya da “<strong>Sağlık Bakanlığı bunları bilmiyo mu ya!..</strong>” mevzularına girmiyorum.</span></span></div> <div><span><span>Ben, aşıların içinde bulunan bir etken maddeyi kimse tarafından anlaşılıp, idrak edilmeyecek tıbbi terimlerden arındırıp, herkesin anlayacağı halk dilinde yazıyor, sizleri uyandırmaya çalışıyorum.</span></span></div> <div><span><span>Bu işin aslı, budur!..</span></span></div> <div><span><span>.</span></span></div> <div><span><span><strong>Yağmur</strong> (Mirzayeva) <strong>İbiç, dikGAZETE.com</strong></span></span></div> <div><span><span>-Mevzuyla alakalı video ve prospektüsler-</span></span></div> <div></div> <div><span><span>* -video link: </span></span>https://www.youtube.com/watch?v=wrG7fwbzGhQ</div> <div></div>