Madem öyle Acun’u Kültür Bakanı yapın, siz de rahat edin biz de!
Madem öyle Acun’u Kültür Bakanı yapın, siz de rahat edin biz de!
- 23-04-2018 10:01
- 411
- 23-04-2018 10:01
- 411
Hazır seçim sathına da girildi gerçi ya! Kültür bakanı da şimdiden ilan edilse ne olur! Bu vesileyle, havaları hiçbir şekilde bozulmayan "vur-patlasın çal-oynasın” ekibinden de belki "seçim"e dair birşeyler çıkar!.. Halihazırdaki Kültür Bakanımız da alınmasın ama memlekette yıllar yılı sürüp giden bir kirlilik var ve madem buna hem iktidar hem toplum nezdinde büyük de bir revaç bulunuyor, öyle ise ne diye birileri hâlâ kendi kendini kasıp yırtınıyor da hiç oralı olunmuyor… Ve oradaki “gündem” ne olursa olsun hiç bir şekilde değişmiyor.
İşte toplumu oyalamakla kalmayıp, biçimlendirdiği de apaçık olan duruma dair Ali Osman Aydın’ın “Acun Kültür Bakanı olsun!” başlığı altında ve buna dair gerekçelere de işaret ettiği yazısı..
Arşivden ama çok değil, 8 ay kadar öncesine ait; buyrun
:
Türkiye kültürel anlamda büyük bir değişimden geçiyor.
Televizyon ve internette aralıksız yapılan eğlence propagandasıyla sorgulamayan, düşünmeyen bir toplum inşa edilmeye çalışılıyor.
Acun, yapımcılığını yaptığı programları ve sahip olduğu medya organlarıyla bu aptallaştırma projesinin baş mimarlarından biri.
Uzun yıllardır sürdürdüğü programlarla, kitlede yüzeysel ve ben merkezci değerlerin oluşmasına büyük katkı sağladı kendisi.
“SAÇMA, DEĞERSİZ VE SEVİYESİZ ŞEYLER” KÜLTÜREL İKTİDARI ELE GEÇİRDİ...
Düşük zeka ve düşük yetenekliler için “Yeteneksizsiniz”,
zamanını çarçur etmek isteyenler için “Var mısın Yok musun?”,
hırs, kibir, çıplaklık ve fitne tutkunları için Survivor…
Kültürsüzlüğe, ağır magazinsel içeriğe, popüler kültür değerlerine yaslanan bir yığın programa imza attı.
Ses, dans yarışmaları, BBG türevi programlar, mide bulandırıcı “İşte Benim Stilim”ler saydığımız işleri takip etti.
Bu programlarla “saçma, değersiz ve seviyesiz şeyler” kültürel iktidarı ele geçirdi.
Programların uzun yayın süreleri bayağılığın zihinlere kazınarak bir kültür haline gelmesine katkı sağladı.
Bu programlar yaydığı değerlerle kitleyi popüler kültürün askerleri haline getirdi.
Maalesef şimdiki 20’li kuşak bu yüzeysel değerlerle büyüdü.
Bu yüzden çoğu “ben özelim, ben eşsizim, ben her şeyin en güzeline layığım ve diğerleri sadece rakibim” felsefesini şiar etmiş durumdalar.
DIŞİŞLERİ BAKANI BİLE “SURVİVOR”I DOMİNİK’TE ZİYARET EDİP EKİPLE MAÇ YAPTI...
Kariyerine bir muhabir olarak başlayan Acun zaman içinde iktidarla arasını da iyi tutarak tüm “kirli” işlerini bir TV kanalı çatısı altında topladı.
Uzun bir çabanın sonucu olarak artık görmezden gelinemeyecek bir survivortoplumu var.
Sadece güce ve başarıya tapan bazıları için Acun sıfırdan başlayarak yükselmiş bir kahraman.
Topluma ne sattığınınsa hiç bir önemi yok, teknik olarak “başarılı” ya…
7’den 70’e her yerde Acun sevenler ve onun yaptığı işleri gönüllüce savunanlardan oluşan bir toplulukla karşılaşıyorsunuz.
Yaptığı işlerin yıkıcı etkisini düşünmeden insanlar saygı duyuyor.
Hatta geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu kendisini Dominik’te ziyaret ederek Survivor ekibiyle maç bile yaptı.
Acun, görüntülerinin yayımlanmasını istemeyen Bakana “emri vaki” yaparak maç görüntülerini yayımladı…
MADEM ÖYLE… ÖYLE İSE İŞTE BÖYLE...
Madem bu kişi toplumda bu kadar değer görüyor.
Madem programların ahlaki düzeyinden kimse şikayetçi değil.
Madem yaptığı programlarla toplumda büyük bir ilgiye mazhar oluyor.
Madem her işi isabetli ve toplumun nabzını tutmayı iyi biliyor.
Madem dizilerdeki dekoltelere çıkışılıyor ama onun programlarındaki çıplaklık rahatsızlık uyandırmıyor.
Madem programların seviyesi düştükçe “Aa tam da bunu istemiştik” havası oluşuyor.
Madem bakana bile “emri vaki” yapabilecek rahatlık arkadaşa gani gani verilebiliyor.
Madem programlarıyla bir realiteye dönen acun kirliliği devletimizce görmezden gelinebiliyor.
Madem yaptığı işler bütün çürütücü etkilerine rağmen kendisi yanağından makas alınarak taltif ediliyor.
Madem hükümetimizin bakanı tarafından iş yerinde ziyaret edilecek kadar bu arkadaş önemseniyor.
Madem halk bu kadar memnun…
Madem Devlet de bu kadar memnun…
O halde biz hiç kasmayalım…
Hiç yırtınmayalım…
Bu kişiyi Kültür Bakanı yapın, siz de rahat edin biz de…
Ali Osman Aydın, Yeni Akit -26 Ağustos 2017, Cumartesi-
:
Yazıda, siyahlaştırma ve bazı paragraf ayırmalarla ara başlıklar bize aittir.
dikGAZETE.com
Hazır seçim sathına da girildi gerçi ya! Kültür bakanı da şimdiden ilan edilse ne olur! Bu vesileyle, havaları hiçbir şekilde bozulmayan "vur-patlasın çal-oynasın” ekibinden de belki "seçim"e dair birşeyler çıkar!.. Halihazırdaki Kültür Bakanımız da alınmasın ama memlekette yıllar yılı sürüp giden bir kirlilik var ve madem buna hem iktidar hem toplum nezdinde büyük de bir revaç bulunuyor, öyle ise ne diye birileri hâlâ kendi kendini kasıp yırtınıyor da hiç oralı olunmuyor… Ve oradaki “gündem” ne olursa olsun hiç bir şekilde değişmiyor.
İşte toplumu oyalamakla kalmayıp, biçimlendirdiği de apaçık olan duruma dair Ali Osman Aydın’ın “Acun Kültür Bakanı olsun!” başlığı altında ve buna dair gerekçelere de işaret ettiği yazısı..
Arşivden ama çok değil, 8 ay kadar öncesine ait; buyrun
:
Türkiye kültürel anlamda büyük bir değişimden geçiyor.
Televizyon ve internette aralıksız yapılan eğlence propagandasıyla sorgulamayan, düşünmeyen bir toplum inşa edilmeye çalışılıyor.
Acun, yapımcılığını yaptığı programları ve sahip olduğu medya organlarıyla bu aptallaştırma projesinin baş mimarlarından biri.
Uzun yıllardır sürdürdüğü programlarla, kitlede yüzeysel ve ben merkezci değerlerin oluşmasına büyük katkı sağladı kendisi.
“SAÇMA, DEĞERSİZ VE SEVİYESİZ ŞEYLER” KÜLTÜREL İKTİDARI ELE GEÇİRDİ...
Düşük zeka ve düşük yetenekliler için “Yeteneksizsiniz”,
zamanını çarçur etmek isteyenler için “Var mısın Yok musun?”,
hırs, kibir, çıplaklık ve fitne tutkunları için Survivor…
Kültürsüzlüğe, ağır magazinsel içeriğe, popüler kültür değerlerine yaslanan bir yığın programa imza attı.
Ses, dans yarışmaları, BBG türevi programlar, mide bulandırıcı “İşte Benim Stilim”ler saydığımız işleri takip etti.
Bu programlarla “saçma, değersiz ve seviyesiz şeyler” kültürel iktidarı ele geçirdi.
Programların uzun yayın süreleri bayağılığın zihinlere kazınarak bir kültür haline gelmesine katkı sağladı.
Bu programlar yaydığı değerlerle kitleyi popüler kültürün askerleri haline getirdi.
Maalesef şimdiki 20’li kuşak bu yüzeysel değerlerle büyüdü.
Bu yüzden çoğu “ben özelim, ben eşsizim, ben her şeyin en güzeline layığım ve diğerleri sadece rakibim” felsefesini şiar etmiş durumdalar.
DIŞİŞLERİ BAKANI BİLE “SURVİVOR”I DOMİNİK’TE ZİYARET EDİP EKİPLE MAÇ YAPTI...
Kariyerine bir muhabir olarak başlayan Acun zaman içinde iktidarla arasını da iyi tutarak tüm “kirli” işlerini bir TV kanalı çatısı altında topladı.
Uzun bir çabanın sonucu olarak artık görmezden gelinemeyecek bir survivortoplumu var.
Sadece güce ve başarıya tapan bazıları için Acun sıfırdan başlayarak yükselmiş bir kahraman.
Topluma ne sattığınınsa hiç bir önemi yok, teknik olarak “başarılı” ya…
7’den 70’e her yerde Acun sevenler ve onun yaptığı işleri gönüllüce savunanlardan oluşan bir toplulukla karşılaşıyorsunuz.
Yaptığı işlerin yıkıcı etkisini düşünmeden insanlar saygı duyuyor.
Hatta geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu kendisini Dominik’te ziyaret ederek Survivor ekibiyle maç bile yaptı.
Acun, görüntülerinin yayımlanmasını istemeyen Bakana “emri vaki” yaparak maç görüntülerini yayımladı…
MADEM ÖYLE… ÖYLE İSE İŞTE BÖYLE...
Madem bu kişi toplumda bu kadar değer görüyor.
Madem programların ahlaki düzeyinden kimse şikayetçi değil.
Madem yaptığı programlarla toplumda büyük bir ilgiye mazhar oluyor.
Madem her işi isabetli ve toplumun nabzını tutmayı iyi biliyor.
Madem dizilerdeki dekoltelere çıkışılıyor ama onun programlarındaki çıplaklık rahatsızlık uyandırmıyor.
Madem programların seviyesi düştükçe “Aa tam da bunu istemiştik” havası oluşuyor.
Madem bakana bile “emri vaki” yapabilecek rahatlık arkadaşa gani gani verilebiliyor.
Madem programlarıyla bir realiteye dönen acun kirliliği devletimizce görmezden gelinebiliyor.
Madem yaptığı işler bütün çürütücü etkilerine rağmen kendisi yanağından makas alınarak taltif ediliyor.
Madem hükümetimizin bakanı tarafından iş yerinde ziyaret edilecek kadar bu arkadaş önemseniyor.
Madem halk bu kadar memnun…
Madem Devlet de bu kadar memnun…
O halde biz hiç kasmayalım…
Hiç yırtınmayalım…
Bu kişiyi Kültür Bakanı yapın, siz de rahat edin biz de…
Ali Osman Aydın, Yeni Akit -26 Ağustos 2017, Cumartesi-
:
Yazıda, siyahlaştırma ve bazı paragraf ayırmalarla ara başlıklar bize aittir.
dikGAZETE.com