Mahallenin feneri söneli on yıl oldu..
Mahallenin feneri söneli on yıl oldu..
- 19-02-2019 04:03
- 660
- 19-02-2019 04:03
- 660
- GECE SOHBETİ.. -
:
Bugün 19 Şubat 2019.
Günlerden Salı....
Rahmetli babacığımın vefatının 10. seneyi devriyesi..
Babam Sabri Özey, 1925 İstanbul-Fatih doğumluydu..
2009 yılında Hakkın rahmetine kavuştu..
Aziz İstanbul’da doğmuş, toplumda saygınlığı olan önemli bir iş adamıydı....
Ayni zamanda; yazardı, şairdi, siyaset adamıydı..
Garibin gurebanın da duasını alan bir kişiliği vardı..
O, Fatihimizde yaşayan ve kendisini tanıyan pek çok kişinin de Sabri Bey Amca’sıydı..
Mevla Teala rahmet eylesin..
Mekanı cennet olsun..
Siz değerli okuyucularımdan da babama dua istirham ediyorum..
Aziz hatırasına istinaden, şiirlerinden bir tanesinin birkaç kıtasını da sizlerle paylaşmak istiyorum..
Bu şiir benim için de çok özel ve fevkalade duygu dolu.. Ve de yazıldığı tarih itibariyle ayrı bir anlam ihtiva ediyor..
Babam şiirinde bir sokak feneriyle sohbet ediyor..
Bu sokak feneri adres olarak Malta'da Otlukçu Yokuşu’yla Fahri Bey Sokağı’nın köşesinde sallanır dururmuş..
Babam çocukluk yıllarında o fenerin altında arkadaşlarıyla oyunlar oynamış.. Gençlik yıllarında ise yine bu ihtiyar fenerin ışığından tüm mahalleli gibi o da faydalanmış..
Bu fener babamda öylesine iz bırakmış ki, daha sonra bu feneri şiirleştirmiş.. Fenerle adeta dertleşmiş, feneri konuşturmuş..
Bir başka ifadeyle, sanki Fenerin şahsında kendi tarihçe-i hayatını yazmış..
Velhasılı kelam;
Bu şiir İstanbul’un eski yıllarında, sokakların köşe başlarında insanlara ışık veren ve sonunda da yavaş yavaş sönen, bir başka ifadeyle ömrü sona eren fenerlerden birinin hikayesi..
Aslında şiir oldukça uzun, ancak ben size özünden ayrılmamak kaydıyla şiirin bir bölümünü sunuyorum..
Kayıtlara göre bu şiiri babam 1948 yılının 19 Şubat günü yazmış..
Tevafuka bakın ki, vefatı da 19 Şubat tarihine rastladı..
MAHALLENİN FENERİ..
Dedim; ey bizleri sen geceleri ışıtan..
Soluk benizli fener, niçin yanmadın çoktan..
Fitilin mi tükendi, gazın mı yok şişede..
Neden bizi bıraktın karanlığın içinde..
Bükülen bedeninden pek donuk yanıyorsun..
Birden bire sönüyor, sonra da parlıyorsun..
Rengin dahi değişti, kızardı artık yüzün..
Bu halin uyandırdı içimizde bin hüzün..
Zavallı dostum, sanki bu sözümü işitti..
Kırpışan gözlerini benim üstüme dikti..
Dedi; ey benim dostum, genç taze arkadaşım..
Üzülme benim için, çünkü doldu zamanım..
Bir fenerin yokluğu sokağa vermez keder..
Benim yerime başka, bir feneri dikerler..
Gelenler gidenleri unutturur pek çabuk..
Yine onun altında oynaşır çoluk çocuk..
Şunu iyi bil, düşün, bu hayatın akışı..
Böyledir, her baharın mutlak vardır bir kışı..
Ayrıldım düşünerek birkaç adım fenerden..
Birden bir acı duydum fenerin sönmesinden..
Ve bir daha yanmadı, her gece geçtik üzgün..
Hayat fener gibidir, elbet sönecek bir gün..
SABRİ ÖZEY
-19 ŞUBAT 1948-
(Ruhuna Fatiha -Cümle ölmüşlerimizin- )
.
Sami Özey, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @samiozey , @dikgazete
- GECE SOHBETİ.. -
:
Bugün 19 Şubat 2019.
Günlerden Salı....
Rahmetli babacığımın vefatının 10. seneyi devriyesi..
Babam Sabri Özey, 1925 İstanbul-Fatih doğumluydu..
2009 yılında Hakkın rahmetine kavuştu..
Aziz İstanbul’da doğmuş, toplumda saygınlığı olan önemli bir iş adamıydı....
Ayni zamanda; yazardı, şairdi, siyaset adamıydı..
Garibin gurebanın da duasını alan bir kişiliği vardı..
O, Fatihimizde yaşayan ve kendisini tanıyan pek çok kişinin de Sabri Bey Amca’sıydı..
Mevla Teala rahmet eylesin..
Mekanı cennet olsun..
Siz değerli okuyucularımdan da babama dua istirham ediyorum..
Aziz hatırasına istinaden, şiirlerinden bir tanesinin birkaç kıtasını da sizlerle paylaşmak istiyorum..
Bu şiir benim için de çok özel ve fevkalade duygu dolu.. Ve de yazıldığı tarih itibariyle ayrı bir anlam ihtiva ediyor..
Babam şiirinde bir sokak feneriyle sohbet ediyor..
Bu sokak feneri adres olarak Malta'da Otlukçu Yokuşu’yla Fahri Bey Sokağı’nın köşesinde sallanır dururmuş..
Babam çocukluk yıllarında o fenerin altında arkadaşlarıyla oyunlar oynamış.. Gençlik yıllarında ise yine bu ihtiyar fenerin ışığından tüm mahalleli gibi o da faydalanmış..
Bu fener babamda öylesine iz bırakmış ki, daha sonra bu feneri şiirleştirmiş.. Fenerle adeta dertleşmiş, feneri konuşturmuş..
Bir başka ifadeyle, sanki Fenerin şahsında kendi tarihçe-i hayatını yazmış..
Velhasılı kelam;
Bu şiir İstanbul’un eski yıllarında, sokakların köşe başlarında insanlara ışık veren ve sonunda da yavaş yavaş sönen, bir başka ifadeyle ömrü sona eren fenerlerden birinin hikayesi..
Aslında şiir oldukça uzun, ancak ben size özünden ayrılmamak kaydıyla şiirin bir bölümünü sunuyorum..
Kayıtlara göre bu şiiri babam 1948 yılının 19 Şubat günü yazmış..
Tevafuka bakın ki, vefatı da 19 Şubat tarihine rastladı..
MAHALLENİN FENERİ..
Dedim; ey bizleri sen geceleri ışıtan..
Soluk benizli fener, niçin yanmadın çoktan..
Fitilin mi tükendi, gazın mı yok şişede..
Neden bizi bıraktın karanlığın içinde..
Bükülen bedeninden pek donuk yanıyorsun..
Birden bire sönüyor, sonra da parlıyorsun..
Rengin dahi değişti, kızardı artık yüzün..
Bu halin uyandırdı içimizde bin hüzün..
Zavallı dostum, sanki bu sözümü işitti..
Kırpışan gözlerini benim üstüme dikti..
Dedi; ey benim dostum, genç taze arkadaşım..
Üzülme benim için, çünkü doldu zamanım..
Bir fenerin yokluğu sokağa vermez keder..
Benim yerime başka, bir feneri dikerler..
Gelenler gidenleri unutturur pek çabuk..
Yine onun altında oynaşır çoluk çocuk..
Şunu iyi bil, düşün, bu hayatın akışı..
Böyledir, her baharın mutlak vardır bir kışı..
Ayrıldım düşünerek birkaç adım fenerden..
Birden bir acı duydum fenerin sönmesinden..
Ve bir daha yanmadı, her gece geçtik üzgün..
Hayat fener gibidir, elbet sönecek bir gün..
SABRİ ÖZEY
-19 ŞUBAT 1948-
(Ruhuna Fatiha -Cümle ölmüşlerimizin- )
.
Sami Özey, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @samiozey , @dikgazete