MHP’nin başına Soylu’yu taşıma operasyonunu kim nasıl bitirdi?
MHP’nin başına Soylu’yu taşıma operasyonunu kim nasıl bitirdi?
- 14-04-2020 10:21
- 4103
- 14-04-2020 10:21
- 4103
Ne oldu hatırlayın! Dümbüllü İsmail’i kıskandıran bir tuluat seyrettik.
Türk Tiyatrosunun usta isimlerinden Ulvi Alacakaptan'ın sahasına girmek gibi olacak ama kusura bakmasın.
12 Nisan Pazar akşamı oynanan, politik entrik izleri taşıyan vodvil, Direklerarası tiyatro kumpanyalarında dahi sahnelenmemiştir.
Eğer yaşasaydı Denizkızı Eftalya/Atanasia Yeorgiadu, ne aryalar seslendirirdi?
Süleyman Soylu, MHP Başkanlığına hazırlandırıldı!..
Olay, ne paldır-küldür alınan sahipsiz sokağa çıkma yasağı ne de yasak öncesi halkın salgın hastalık tehlikesine rağmen, sosyal mesafeye falan aldırmadan marketlere doluştuğu görüntüleri değerlendiren, ekran güzellerini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik yerinde eleştirileriydi?
Peki ya neydi?
Şeytanın aklına gelmeyecek sinsilikte hazırlanan operasyondan Erdoğan’ın veya Soylu’nun haberi olduğunu sanmıyorum.
Ama MHP Genel Başkanlığına Süleyman Soylu’nun ismi düşünüldüğüne göre belki birileri birşeyler çıtlatmıştır.
Birkaç yıldır MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sağlık sorunları kamuoyunun gündemine çok sık servis edilir oldu.
Öncelikli amaç Bahçeli’nin sağlık sorunları nedeniyle MHP Genel Başkanlığını yapamayacak olduğuna parti teşkilatının ve tabanının inandırılması.
İkinci aşamada Bahçeli’nin yerine geçebilecek, milliyetçi ülkücü muhafazakâr kesimin kabullenebileceği ismin, yıldızının parlatılması.
Üçüncü aşama ise genel başkanlık koltuğuna oturtulması. Yanlış hesap Ankara’dan döndü. İstanbul aşıkları, derin bir sille yediler.
Çoğumuz bilir; Ayıya sormuşlar: “Bu sene armut nasıl olacak?" diye, o da “Bol olacak" demiş. “Peki nerden biliyorsun?" demişler… Ayı da “İşime öyle geliyor" diye cevap vermiş.
Kusura bakılmasın ama kamuoyunu yönlendiren nüfuz ajanları, sanki bu ayıdan kopya çekiyor gibi!
MHP kalesini kim düşürmek istiyor?
Sevin ya da sevmeyin MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, milli ve yerli duruşu nedeniyle küresel şer odaklarının hedefinde.
Partisindeki muhalif kanadın, lidere yönelik darbe operasyonunun, Atlantik ötesi odakların işi olduğu söylenmişti.
Benzer süreci, merhum Alparslan Türkeş'e yaşatmadılar mı?
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bilgisi dahilinde abisi Korkut Özal'ın kışkırtmasıyla, Bozkurt yuvasından ayrılan genç kadro, eski Ülkü Ocakları başkanının ardında toplanmış, başka bir parti kurmuşlardı.
MHP, iyimser değerlendirmeyle sürekli oğul çıkaran arı kovanı gibi.
İlk çıkanlar gittiler Büyük Birlik Partisi’ni kurdular. İkinci oğul kafilesi İYİ Parti'yi Türk Siyasi hayatına kazandırdı. Hatta TBMM'de parti grupları var.
Ama MHP tüm bu oğul çıkarmalara rağmen taban, partisine sahip çıkmayı cansiperane sürdürüyor.
Devlet Bahçeli, neden Türk siyasetinde önemli aktör?
Bahçeli'nin; Türkiye'yi yeni bir sürece taşıyacak hatta Ankara'da yönetim makaslarını değiştirecek siyasi gücü, kimilerinin kabusu.
Amerikalılar bir süredir Ankara’da iktidar değişikliği umuduyla yatıp kalkıyor. Ne var ki güvendikleri dağlardan kar eksik değil.
İktidar partisinin değirmenine kim su taşıyorsa Amerikalılar ona düşman. Damgaları da hazır; “Avrusyacı"!
Soğuk savaş döneminde komünizmle mücadele stratejisi olan bir partinin “Avrusyacı” olması mümkün mü?
“Gölge CIA” olarak adlandırılan Strafor, Rand Coorparation, Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü gibi ABD dış politkasını etkileyen kuruluşların Türkiye analizlerinde MHP lideri Bahçeli’nin ismi çok sık geçiyor.
AK Parti iktidarını, dış politikada ABD girdabına kapılmaktan alıkoyması Amerikalıları çok derinden düşündürüyor olmalı.
Birkaç hafta geriye gidelim… Ülkü Ocakları Başkanı neden görevden alındı?
9 Ocak 2019'da göreve başlayan, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş, akademik çalışmaları nedeniyle görevini bıraktığını duyurmuştu. *
Sinan Ateş, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin güvendiği isimlerden. İstifa etmesine her ne kadar akademik çalışmaları gerekçe gösterse de Ocak Başkanlığı’ndan ayrılışının nedeni farklı.
Eski Yeni Asyacı Nurcu “Yavuz Bahadıroğlu” takma isimli Niyazi Birinci'nin Atatürk düşmanlığı…
Sinan Ateş, geçtiğimiz günlerde Yeni Akit yazarı Yavuz Bahadıroğlu’na gösterdiği milli refleksle gündeme gelmişti.
Hüseyin Çelik'in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde MEB Müsteşarlığı görevinde bulunan Prof. Dr. Necat Birinci'nin ağabeyi Yavuz Bahadıroğlu, TRT 1’de yayınlanmaya başlayan “Ya İstiklal Ya Ölüm” dizisini “Diriliş” ve “Abdülhamit” gibi Osmanlı Devleti’ni anlatan dizilere karşı “Kemalistlerin rövanşı” olarak nitelendirmişti.
Bahadıroğlu, “TRT 1’de yayınlanan ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ isimli dizi Diriliş, Kuruluş ve Abdülhâmid gibi Osmanlı’yı sevdiren dizilere karşı Kemalistlerin rövanşıdır. Atatürk’ü övme dizisidir. TRT’ye kimler tarafından dayatıldı bilmiyorum, ama hesabı iktidardan sorulur” ifadelerini kullanmıştı.
Bahadıroğlu’nun akla ziyan açıklamasına Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş tepki göstermişti…
Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, Atatürk düşmanı Yavuz Bahadıroğlu’na zehir zemberek bir açıklama ile karşılık vermişti:
“FETÖ’nün alternatif tarih tezlerinin savunucusu olan Yavuz Bahadıroğlu, hiçbir zaman Türk tarihini bütün olarak görmemiş ve romanlarında genç zihinlere gizli nifak tohumları ekmeyi vazife bilmiş bir yazar müsveddesidir.
Bir ticani kalıntısı olan Bahadıroğlu’nu memnun edebilmek için Türk tarihinin önemli bir bölümünü yok sayacak değiliz.
Türk çocukları Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Türk tarihinin büyük simalarını asli kaynaklardan öğrenmeye devam edecektir.” **
Tepkilerin ardından sosyal medya mesajlarını silen Bahadıroğlu, paylaşımının yanlış anlaşıldığı bahanesine sığındı.
Gaflet ve delalet timsali Niyazi Birinci'nin iktidar içinde kümelenmiş yardakçıları, Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'ten duydukları rahatsızlığı, MHP'ye taşıdılar.
Oysa gizli hedefleri MHP Genel Başkanlığı için planladıkları operasyon önünde engel gördükleri bir ismin tasfiyesinden başka bir şey değildi.
12 Nisan gecesi AK Parti ile MHP arasında “SS” Muhaberesi…
Plan; alttan alta, gizliden gizliye müstakbal MHP liderliğine yönlendirilen ve iktidar partisi imkanlarını bu gayenin gerçekleşmesi için seferber eden/edilen Süleyman Soylu’nun (SS) istifasını açıklaması, Soylu'nun etrafında konuşlandırılan trollerin ortalığı velveleye vermesi, tüm bunlara rağmen Soylu'nun istifasının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmesi üzerine kurulmuştu.
Telefonda görüştüğüm, Kafkassam direktörü Prof. Dr. Hasan Oktay'ın, MHP Genel Merkezi’ne yakın kaynakların bu tür hazırlıktan haberdar olmamasının imkansızlığına dikkat çekmesi beni düşündürdü.
Aslında Prof. Oktay, sosyal bilimci titizliği ile siyasi olayların perde arkasına dikkat çekmekten başka birşey dememişti.
Parti içi kaynaklarıma, 12 Nisan gecesi olağanüstü bir görüşme trafiği yaşanıp yaşanmadığını sordum.
Duyduklarımı teyit etmem çok zor. Çünkü kimse kendi isminin geçmesini istemiyor.
Ama söz birliği etmişcesine Erdoğan ile Bahçeli’nin özel kalem müdürlerinin Soylu’nun istifasına ilişkin parti liderlerinin görüşlerini birbirlerine pasladıkları ifade edildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, TV ekranlarına çıkmaya tenezzül etmeden sosyal medya üzerinden yaptığı "İçişleri Bakanımızın istifası kabul edilmemiştir, kendisi görevine devam edecektir" açıklaması, MHP liderinin, “İstifa etmesin otursun oturduğu yerde” kabilinden görüş beyan etmesinden sonra servis edilmişti.
Birinci kanıtım bizzat Soylu’nun kendisi…
İstifası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, istifa kararının ardından yaşadığı süreçle ilgili:
"Cuma gecesi yaşananlara kayıtsız kalmak bigane olurdu. Şehit çocuklarının 'Bizi bir kez daha babasız bırakma' şeklindeki mesajları beni etkiledi" ifadelerini kullandı.
Soylu ayrıca, “Bahçeli'nin sözlerine kayıtsız kalmak sorumsuzluk olurdu” demesi aslında çok derin manalar içeriyor. ***
İletişim Başkanı’nın, Soylu’nun istifasının kabul edilmediği ve görevde kalacağı açıklaması, 12 Nisan Pazar saat 23:51' de yapılmış.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin resmi twitter hesabından yapılan;
"Sayın Süleyman Soylu azimli, inançlı, dirayetli ve mücadeleci kişiliğiyle Türkiye’nin en hassas döneminde üstlendiği bakanlık görevini başarıyla yerine getirmiştir.
Bizim temennimiz bu görevine kararlılıkla devamından yanadır." paylaşımı ise 13 Nisan Pazartesi saat 00:18'de yayınlanmış.
İki açıklama arasında tam tamına 27 dakikalık bir zaman farkı var. Dolayısıyla Soylu’nun, Bahçeli’nin mesajını okuyarak istifa kararını geri çekmesi söz konusu değil.
Demek ki Soylu, AK Parti ve MHP Genel Başkanları arasındaki diyalogdan haberdar edilmişti.
İkinci kanıtım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizzat kendisi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleyman Soylu'nun istifasına yönelik bir değerlendirmesinde "Yaşanan olumsuzluklar bu gerçeği ortadan kaldırmıyor. İçişleri Bakanımızın bu konudaki sorumluluğu üstlenerek gösterdiği hassasiyeti takdirle karşılıyorum.
Ancak istifasını kabul etmeyerek kendisinin görevini sürdürmesini istedik" dedi.
"Terörle mücadele, afetler ve son olarak koronavirüsle mücadelede başarılarına yakınen şahit olduğumuz sayın bakanımız görevine devam ediyor" diyen Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye de teşekkür etti. Erdoğan, "Cumhur İttifakı olarak verdiği destekten ötürü sayın Bahçeli'yi şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum." dedi. ****
Eğer Erdoğan, Bahçeli ile İçişleri Bakanı’nın istifasını görüşmemiş olsaydı, teşekkür etme ihtiyacını hissetmezdi.
Erdoğan’ın bu ifadesi, Fahrettin Altun’un, Soylu kararını açıklamasından önce, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli ile görüştüğünü ispat ediyor.
Uzun sözün kısası Devlet Bahçeli, kurgulanmış istifayı durdurarak, AK Parti içinde kümelenmiş bir grubun, MHP üzerinde yapacağı operasyonu ötelemiş oldu.
Ülkücü Maliyeci ve İktisatçılar Derneği Genel Başkanı, MHP eski Genel Başkanı merhum Alpaslan Türkeş'in yakın çalışma arkadaşı, Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkan Yardımcılığı, 19. Dönem MHP Erzurum Milletvekilliği görevlerinde bulunan, mütefekkir, münevver ve muharrir Rıza Müftüoğlu'nun sosyal medyada rastladığım konuyla ilgili bir değerlendirmesini affına sığınarak alıntılıyorum:
"MHP de merkez parti anlayışından gelenlerin genel başkan olması mümkün değil.
Sayın Soylu'nun bölücülerle mücadelesini takdirle karşılıyoruz.
Ama bu kadar. Sayın Devlet Bahçeli'nin sağlığı yerinde. Fransa’daki bir PKK’lının yaydığı haberlerin dikkate alınıp fikir yürütülmesi çok üzücü."
Arif olan anlar, akıntıya kürek çekmez.
Trollere üzücü bir haberim var; 10-12 Nisan sürecinde kazanan ne AK Parti oldu ne de Süleyman Soylu oldu?
Sürecin kazananı MHP ve Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli oldu.
Soylu ve ekibinin MHP planları suya düştü, suyu inek içti, inek dağa kaçtı!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
* https://www.google.com/amp/s/t24.com.tr/amp/haber/ulku-ocaklari-genel-baskani-ates-akademik-calismalari-nedeniyle-gorevini-birakti,870416
** https://www.gazeteduvar.com.tr/politika/2020/04/02/ulku-ocaklari-genel-baskani-sinan-ates-istifa-etti/
*** https://www.google.com/amp/s/www.haber.com/icisleri-bakani-soyludan-yeni-aciklama-gelen-mesaj-beni-cok-etkiledi-288245/amp/
**** https://www.bbnhaber.com/cumhurbaskani-erdogan-dan-suleyman-soylu-aciklamasi
https://www.google.com/amp/s/www.cnnturk.com/amp/turkiye/cumhurbaskani-erdogandan-suleyman-soylu-aciklamasi
Ne oldu hatırlayın! Dümbüllü İsmail’i kıskandıran bir tuluat seyrettik.
Türk Tiyatrosunun usta isimlerinden Ulvi Alacakaptan'ın sahasına girmek gibi olacak ama kusura bakmasın.
12 Nisan Pazar akşamı oynanan, politik entrik izleri taşıyan vodvil, Direklerarası tiyatro kumpanyalarında dahi sahnelenmemiştir.
Eğer yaşasaydı Denizkızı Eftalya/Atanasia Yeorgiadu, ne aryalar seslendirirdi?
Süleyman Soylu, MHP Başkanlığına hazırlandırıldı!..
Olay, ne paldır-küldür alınan sahipsiz sokağa çıkma yasağı ne de yasak öncesi halkın salgın hastalık tehlikesine rağmen, sosyal mesafeye falan aldırmadan marketlere doluştuğu görüntüleri değerlendiren, ekran güzellerini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik yerinde eleştirileriydi?
Peki ya neydi?
Şeytanın aklına gelmeyecek sinsilikte hazırlanan operasyondan Erdoğan’ın veya Soylu’nun haberi olduğunu sanmıyorum.
Ama MHP Genel Başkanlığına Süleyman Soylu’nun ismi düşünüldüğüne göre belki birileri birşeyler çıtlatmıştır.
Birkaç yıldır MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sağlık sorunları kamuoyunun gündemine çok sık servis edilir oldu.
Öncelikli amaç Bahçeli’nin sağlık sorunları nedeniyle MHP Genel Başkanlığını yapamayacak olduğuna parti teşkilatının ve tabanının inandırılması.
İkinci aşamada Bahçeli’nin yerine geçebilecek, milliyetçi ülkücü muhafazakâr kesimin kabullenebileceği ismin, yıldızının parlatılması.
Üçüncü aşama ise genel başkanlık koltuğuna oturtulması. Yanlış hesap Ankara’dan döndü. İstanbul aşıkları, derin bir sille yediler.
Çoğumuz bilir; Ayıya sormuşlar: “Bu sene armut nasıl olacak?" diye, o da “Bol olacak" demiş. “Peki nerden biliyorsun?" demişler… Ayı da “İşime öyle geliyor" diye cevap vermiş.
Kusura bakılmasın ama kamuoyunu yönlendiren nüfuz ajanları, sanki bu ayıdan kopya çekiyor gibi!
MHP kalesini kim düşürmek istiyor?
Sevin ya da sevmeyin MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, milli ve yerli duruşu nedeniyle küresel şer odaklarının hedefinde.
Partisindeki muhalif kanadın, lidere yönelik darbe operasyonunun, Atlantik ötesi odakların işi olduğu söylenmişti.
Benzer süreci, merhum Alparslan Türkeş'e yaşatmadılar mı?
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bilgisi dahilinde abisi Korkut Özal'ın kışkırtmasıyla, Bozkurt yuvasından ayrılan genç kadro, eski Ülkü Ocakları başkanının ardında toplanmış, başka bir parti kurmuşlardı.
MHP, iyimser değerlendirmeyle sürekli oğul çıkaran arı kovanı gibi.
İlk çıkanlar gittiler Büyük Birlik Partisi’ni kurdular. İkinci oğul kafilesi İYİ Parti'yi Türk Siyasi hayatına kazandırdı. Hatta TBMM'de parti grupları var.
Ama MHP tüm bu oğul çıkarmalara rağmen taban, partisine sahip çıkmayı cansiperane sürdürüyor.
Devlet Bahçeli, neden Türk siyasetinde önemli aktör?
Bahçeli'nin; Türkiye'yi yeni bir sürece taşıyacak hatta Ankara'da yönetim makaslarını değiştirecek siyasi gücü, kimilerinin kabusu.
Amerikalılar bir süredir Ankara’da iktidar değişikliği umuduyla yatıp kalkıyor. Ne var ki güvendikleri dağlardan kar eksik değil.
İktidar partisinin değirmenine kim su taşıyorsa Amerikalılar ona düşman. Damgaları da hazır; “Avrusyacı"!
Soğuk savaş döneminde komünizmle mücadele stratejisi olan bir partinin “Avrusyacı” olması mümkün mü?
“Gölge CIA” olarak adlandırılan Strafor, Rand Coorparation, Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü gibi ABD dış politkasını etkileyen kuruluşların Türkiye analizlerinde MHP lideri Bahçeli’nin ismi çok sık geçiyor.
AK Parti iktidarını, dış politikada ABD girdabına kapılmaktan alıkoyması Amerikalıları çok derinden düşündürüyor olmalı.
Birkaç hafta geriye gidelim… Ülkü Ocakları Başkanı neden görevden alındı?
9 Ocak 2019'da göreve başlayan, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş, akademik çalışmaları nedeniyle görevini bıraktığını duyurmuştu. *
Sinan Ateş, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin güvendiği isimlerden. İstifa etmesine her ne kadar akademik çalışmaları gerekçe gösterse de Ocak Başkanlığı’ndan ayrılışının nedeni farklı.
Eski Yeni Asyacı Nurcu “Yavuz Bahadıroğlu” takma isimli Niyazi Birinci'nin Atatürk düşmanlığı…
Sinan Ateş, geçtiğimiz günlerde Yeni Akit yazarı Yavuz Bahadıroğlu’na gösterdiği milli refleksle gündeme gelmişti.
Hüseyin Çelik'in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde MEB Müsteşarlığı görevinde bulunan Prof. Dr. Necat Birinci'nin ağabeyi Yavuz Bahadıroğlu, TRT 1’de yayınlanmaya başlayan “Ya İstiklal Ya Ölüm” dizisini “Diriliş” ve “Abdülhamit” gibi Osmanlı Devleti’ni anlatan dizilere karşı “Kemalistlerin rövanşı” olarak nitelendirmişti.
Bahadıroğlu, “TRT 1’de yayınlanan ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ isimli dizi Diriliş, Kuruluş ve Abdülhâmid gibi Osmanlı’yı sevdiren dizilere karşı Kemalistlerin rövanşıdır. Atatürk’ü övme dizisidir. TRT’ye kimler tarafından dayatıldı bilmiyorum, ama hesabı iktidardan sorulur” ifadelerini kullanmıştı.
Bahadıroğlu’nun akla ziyan açıklamasına Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş tepki göstermişti…
Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, Atatürk düşmanı Yavuz Bahadıroğlu’na zehir zemberek bir açıklama ile karşılık vermişti:
“FETÖ’nün alternatif tarih tezlerinin savunucusu olan Yavuz Bahadıroğlu, hiçbir zaman Türk tarihini bütün olarak görmemiş ve romanlarında genç zihinlere gizli nifak tohumları ekmeyi vazife bilmiş bir yazar müsveddesidir.
Bir ticani kalıntısı olan Bahadıroğlu’nu memnun edebilmek için Türk tarihinin önemli bir bölümünü yok sayacak değiliz.
Türk çocukları Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Türk tarihinin büyük simalarını asli kaynaklardan öğrenmeye devam edecektir.” **
Tepkilerin ardından sosyal medya mesajlarını silen Bahadıroğlu, paylaşımının yanlış anlaşıldığı bahanesine sığındı.
Gaflet ve delalet timsali Niyazi Birinci'nin iktidar içinde kümelenmiş yardakçıları, Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'ten duydukları rahatsızlığı, MHP'ye taşıdılar.
Oysa gizli hedefleri MHP Genel Başkanlığı için planladıkları operasyon önünde engel gördükleri bir ismin tasfiyesinden başka bir şey değildi.
12 Nisan gecesi AK Parti ile MHP arasında “SS” Muhaberesi…
Plan; alttan alta, gizliden gizliye müstakbal MHP liderliğine yönlendirilen ve iktidar partisi imkanlarını bu gayenin gerçekleşmesi için seferber eden/edilen Süleyman Soylu’nun (SS) istifasını açıklaması, Soylu'nun etrafında konuşlandırılan trollerin ortalığı velveleye vermesi, tüm bunlara rağmen Soylu'nun istifasının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmesi üzerine kurulmuştu.
Telefonda görüştüğüm, Kafkassam direktörü Prof. Dr. Hasan Oktay'ın, MHP Genel Merkezi’ne yakın kaynakların bu tür hazırlıktan haberdar olmamasının imkansızlığına dikkat çekmesi beni düşündürdü.
Aslında Prof. Oktay, sosyal bilimci titizliği ile siyasi olayların perde arkasına dikkat çekmekten başka birşey dememişti.
Parti içi kaynaklarıma, 12 Nisan gecesi olağanüstü bir görüşme trafiği yaşanıp yaşanmadığını sordum.
Duyduklarımı teyit etmem çok zor. Çünkü kimse kendi isminin geçmesini istemiyor.
Ama söz birliği etmişcesine Erdoğan ile Bahçeli’nin özel kalem müdürlerinin Soylu’nun istifasına ilişkin parti liderlerinin görüşlerini birbirlerine pasladıkları ifade edildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, TV ekranlarına çıkmaya tenezzül etmeden sosyal medya üzerinden yaptığı "İçişleri Bakanımızın istifası kabul edilmemiştir, kendisi görevine devam edecektir" açıklaması, MHP liderinin, “İstifa etmesin otursun oturduğu yerde” kabilinden görüş beyan etmesinden sonra servis edilmişti.
Birinci kanıtım bizzat Soylu’nun kendisi…
İstifası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, istifa kararının ardından yaşadığı süreçle ilgili:
"Cuma gecesi yaşananlara kayıtsız kalmak bigane olurdu. Şehit çocuklarının 'Bizi bir kez daha babasız bırakma' şeklindeki mesajları beni etkiledi" ifadelerini kullandı.
Soylu ayrıca, “Bahçeli'nin sözlerine kayıtsız kalmak sorumsuzluk olurdu” demesi aslında çok derin manalar içeriyor. ***
İletişim Başkanı’nın, Soylu’nun istifasının kabul edilmediği ve görevde kalacağı açıklaması, 12 Nisan Pazar saat 23:51' de yapılmış.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin resmi twitter hesabından yapılan;
"Sayın Süleyman Soylu azimli, inançlı, dirayetli ve mücadeleci kişiliğiyle Türkiye’nin en hassas döneminde üstlendiği bakanlık görevini başarıyla yerine getirmiştir.
Bizim temennimiz bu görevine kararlılıkla devamından yanadır." paylaşımı ise 13 Nisan Pazartesi saat 00:18'de yayınlanmış.
İki açıklama arasında tam tamına 27 dakikalık bir zaman farkı var. Dolayısıyla Soylu’nun, Bahçeli’nin mesajını okuyarak istifa kararını geri çekmesi söz konusu değil.
Demek ki Soylu, AK Parti ve MHP Genel Başkanları arasındaki diyalogdan haberdar edilmişti.
İkinci kanıtım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizzat kendisi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleyman Soylu'nun istifasına yönelik bir değerlendirmesinde "Yaşanan olumsuzluklar bu gerçeği ortadan kaldırmıyor. İçişleri Bakanımızın bu konudaki sorumluluğu üstlenerek gösterdiği hassasiyeti takdirle karşılıyorum.
Ancak istifasını kabul etmeyerek kendisinin görevini sürdürmesini istedik" dedi.
"Terörle mücadele, afetler ve son olarak koronavirüsle mücadelede başarılarına yakınen şahit olduğumuz sayın bakanımız görevine devam ediyor" diyen Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye de teşekkür etti. Erdoğan, "Cumhur İttifakı olarak verdiği destekten ötürü sayın Bahçeli'yi şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum." dedi. ****
Eğer Erdoğan, Bahçeli ile İçişleri Bakanı’nın istifasını görüşmemiş olsaydı, teşekkür etme ihtiyacını hissetmezdi.
Erdoğan’ın bu ifadesi, Fahrettin Altun’un, Soylu kararını açıklamasından önce, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli ile görüştüğünü ispat ediyor.
Uzun sözün kısası Devlet Bahçeli, kurgulanmış istifayı durdurarak, AK Parti içinde kümelenmiş bir grubun, MHP üzerinde yapacağı operasyonu ötelemiş oldu.
Ülkücü Maliyeci ve İktisatçılar Derneği Genel Başkanı, MHP eski Genel Başkanı merhum Alpaslan Türkeş'in yakın çalışma arkadaşı, Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkan Yardımcılığı, 19. Dönem MHP Erzurum Milletvekilliği görevlerinde bulunan, mütefekkir, münevver ve muharrir Rıza Müftüoğlu'nun sosyal medyada rastladığım konuyla ilgili bir değerlendirmesini affına sığınarak alıntılıyorum:
"MHP de merkez parti anlayışından gelenlerin genel başkan olması mümkün değil.
Sayın Soylu'nun bölücülerle mücadelesini takdirle karşılıyoruz.
Ama bu kadar. Sayın Devlet Bahçeli'nin sağlığı yerinde. Fransa’daki bir PKK’lının yaydığı haberlerin dikkate alınıp fikir yürütülmesi çok üzücü."
Arif olan anlar, akıntıya kürek çekmez.
Trollere üzücü bir haberim var; 10-12 Nisan sürecinde kazanan ne AK Parti oldu ne de Süleyman Soylu oldu?
Sürecin kazananı MHP ve Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli oldu.
Soylu ve ekibinin MHP planları suya düştü, suyu inek içti, inek dağa kaçtı!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
* https://www.google.com/amp/s/t24.com.tr/amp/haber/ulku-ocaklari-genel-baskani-ates-akademik-calismalari-nedeniyle-gorevini-birakti,870416
** https://www.gazeteduvar.com.tr/politika/2020/04/02/ulku-ocaklari-genel-baskani-sinan-ates-istifa-etti/
*** https://www.google.com/amp/s/www.haber.com/icisleri-bakani-soyludan-yeni-aciklama-gelen-mesaj-beni-cok-etkiledi-288245/amp/
**** https://www.bbnhaber.com/cumhurbaskani-erdogan-dan-suleyman-soylu-aciklamasi
https://www.google.com/amp/s/www.cnnturk.com/amp/turkiye/cumhurbaskani-erdogandan-suleyman-soylu-aciklamasi