Millet İttifakı’nı dış odaklar mı yönlendiriyor?

Millet İttifakı’nı dış odaklar mı yönlendiriyor?

Millet İttifakı’nı dış odaklar mı yönlendiriyor? Millet İttifakı’nı dış odaklar mı yönlendiriyor?

Uluslararası Sistemde kutuplaşma tartışması devam ederken; Çin, kendi medeniyeti/ siyaseti ve modernleşmesi üzerinden yeni bir ittifak öneriyor. Hatta bu kapsamda bir hayli yol aldı.

Amerika, emperyalizm içerikli neoliberal/ kapitalist küreselleşmenin halen tek sahibi. Amerika karşısında Latin Amerika, Afrika ve Asya ülkelerinin Çin’e sığınmaları uzun vadede jeoekonomik/ güvenlik tesisi için isabetli durmuyor.

Türkiye’nin küresel ve bölgesel bazda; birçok ülke için güvenilir müttefik/dost ülke konumuna gelmesi; dünya için kayda değer, müspet bir gelişmedir. Bu durum, İslam Dünyası için kıymetlidir.

Türkiye’nin dünya siyasetine yön verme ve oyun kurma çabaları, ilerleme kaydetse de bazı şer odaklar, bu durumdan bir hayli rahatsız. Küresel çıkar gruplarının son günlerde Türkiye Siyasetine müdahil olma durumu kamuoyuna yansımaya başladı.

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimine az bir süre kala; Millet İttifakı bünyesindeki siyasetçilerin ardı ardına acayip laflar sarf etmesi çok düşündürücü.

Millet İttifakı kapsamında CHP’de siyaset yapan Ali Babacan, Deva Partisi’nin sosyal medya hesabından yayınlanan bir paylaşımda; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kast ederek: “Bir gün Mısır’a olmadık laf ediyor, bir gün BAE’ne çatıyor, ertesi gün Almanya’ya, hoop Amerika’ya, Rusya’ya. Sonra hiçbir şey olmamış gibi gidip onlardan aldığı üç beş milyar dolar borç karşılığı sarmaş dolaş oluyor. Bu milletin onuruymuş, ülkenin istikbaliymiş; inanın hiçbir şey umurlarında değil” demesi akıl tutulması gibi.

Deva Partisi’nin resmi internet sitesinde; Ali Babacan’ın özgeçmişine bakarsak şu bilgiler yer alıyor; 2001’de katıldığı AK Parti’de tam 18 yıl siyaset yapmış. Ayrıca 13 yıl kesintisiz farklı bakanlık görevi icra etmiş, 2019’da AK Parti’den ayrılmış. Dış İşleri Bakanlığı yapan Ali Babacan’ın Türkiye’nin Dış Politikası ile ilgili sözleri, tam fecaat/ acınası hatta hıyanet kokuyor. Gayet sakin ve kibar görünen Babacan, acaba hiç devlet terbiyesi almadı mı?

Bu arada, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’de katıldığı canlı yayın programında; Babacan gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik haddini aşan benzetmede bulundu. “Ona hır buna hır… Ey Merkel, Ey Trump, bir gün onunla dost bununla kavgalı... ifadelerini kullandı. Bu çirkef, kirli, paslı, kokuşmuş sözler, bir siyasetçiye yakışmıyor. Özel, sanki kendisi Hırlıyor.

Tamam, seçim havasında rakibinizi eleştirebilirsiniz. Bu gayet doğal. Doğal olmayan, Türkiye’nin itibarını ayak altına adeta paspas gibi alarak başka devlet başkanlarının adına konuşuyor ve onların hakkını arıyormuş gibi davranarak ne yapılmak isteniyor?

Farklı siyasi görüşlere sahip bu iki siyasetçinin aynı anda birbirine benzer laflar söylemesi, şaşırtıcı. Birilerinin ellerine tutuşturduğu paçavraları okumaları için baskı mı gördüler?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Dünya Beşten Büyüktür” sözü ile Küresel Anarşik Yapıya dur deme cesareti gösterdi. Uluslararası hukuksuzluğa, sömürüye, insanların katledilmesine ve İslam Düşmanlığına karşı; Türkiye’nin meydan okuması, son 20 yılın özetidir.

Biz Buradayız. Yeni Türkiye kimsenin uşağı değil. Yeni Türkiye demek, büyük Türkiye demektir. Yeni Türkiye demek, istikrar ve güven demektir.”

İçişleri Bakanı ve İstanbul Milletvekili adayı Süleyman Soylu bir televizyon kanalının canlı yayınında 6'lı Masa'nın ilk toplantısından sonra çıkan sonuçları bir ülkenin Büyükelçisine onaylatıldığını iddia ederek, "6'lı masanın ilk toplantısını toplantıdan çıkan bilgi notlarını, Ünal Çeviköz'le birlikte AB ülkesinin Büyükelçisine adam gönderip redakte ettirdiler. Ses kayıtları da vardedi.

Devlet, tüm bu gelişmeleri takip ediyor. Günü gelince herkes içinde bulunduğu durumu her halde açıklar.

Cumhurbaşkanlığı seçimi; ülkemiz ve coğrafyamız için hayırlı/ güzel bir yolculuğa vesile olacak. Seçim sonrası daha hareketli, heyecanlı gelişmeler bizi bekliyor.

Dünya Siyasetinin kutupları arasında bocalamaktan kurtulmak için öze dönüş yapıp; en kıymetli varlığımız olan İslam Nizamı’nı Hayat Odağı haline getirecek siyasetçileri arıyoruz. İyilerle buluşmak temennisiyle; afiyette kalın.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

Uluslararası Sistemde kutuplaşma tartışması devam ederken; Çin, kendi medeniyeti/ siyaseti ve modernleşmesi üzerinden yeni bir ittifak öneriyor. Hatta bu kapsamda bir hayli yol aldı.

Amerika, emperyalizm içerikli neoliberal/ kapitalist küreselleşmenin halen tek sahibi. Amerika karşısında Latin Amerika, Afrika ve Asya ülkelerinin Çin’e sığınmaları uzun vadede jeoekonomik/ güvenlik tesisi için isabetli durmuyor.

Türkiye’nin küresel ve bölgesel bazda; birçok ülke için güvenilir müttefik/dost ülke konumuna gelmesi; dünya için kayda değer, müspet bir gelişmedir. Bu durum, İslam Dünyası için kıymetlidir.

Türkiye’nin dünya siyasetine yön verme ve oyun kurma çabaları, ilerleme kaydetse de bazı şer odaklar, bu durumdan bir hayli rahatsız. Küresel çıkar gruplarının son günlerde Türkiye Siyasetine müdahil olma durumu kamuoyuna yansımaya başladı.

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimine az bir süre kala; Millet İttifakı bünyesindeki siyasetçilerin ardı ardına acayip laflar sarf etmesi çok düşündürücü.

Millet İttifakı kapsamında CHP’de siyaset yapan Ali Babacan, Deva Partisi’nin sosyal medya hesabından yayınlanan bir paylaşımda; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kast ederek: “Bir gün Mısır’a olmadık laf ediyor, bir gün BAE’ne çatıyor, ertesi gün Almanya’ya, hoop Amerika’ya, Rusya’ya. Sonra hiçbir şey olmamış gibi gidip onlardan aldığı üç beş milyar dolar borç karşılığı sarmaş dolaş oluyor. Bu milletin onuruymuş, ülkenin istikbaliymiş; inanın hiçbir şey umurlarında değil” demesi akıl tutulması gibi.

Deva Partisi’nin resmi internet sitesinde; Ali Babacan’ın özgeçmişine bakarsak şu bilgiler yer alıyor; 2001’de katıldığı AK Parti’de tam 18 yıl siyaset yapmış. Ayrıca 13 yıl kesintisiz farklı bakanlık görevi icra etmiş, 2019’da AK Parti’den ayrılmış. Dış İşleri Bakanlığı yapan Ali Babacan’ın Türkiye’nin Dış Politikası ile ilgili sözleri, tam fecaat/ acınası hatta hıyanet kokuyor. Gayet sakin ve kibar görünen Babacan, acaba hiç devlet terbiyesi almadı mı?

Bu arada, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’de katıldığı canlı yayın programında; Babacan gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik haddini aşan benzetmede bulundu. “Ona hır buna hır… Ey Merkel, Ey Trump, bir gün onunla dost bununla kavgalı... ifadelerini kullandı. Bu çirkef, kirli, paslı, kokuşmuş sözler, bir siyasetçiye yakışmıyor. Özel, sanki kendisi Hırlıyor.

Tamam, seçim havasında rakibinizi eleştirebilirsiniz. Bu gayet doğal. Doğal olmayan, Türkiye’nin itibarını ayak altına adeta paspas gibi alarak başka devlet başkanlarının adına konuşuyor ve onların hakkını arıyormuş gibi davranarak ne yapılmak isteniyor?

Farklı siyasi görüşlere sahip bu iki siyasetçinin aynı anda birbirine benzer laflar söylemesi, şaşırtıcı. Birilerinin ellerine tutuşturduğu paçavraları okumaları için baskı mı gördüler?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Dünya Beşten Büyüktür” sözü ile Küresel Anarşik Yapıya dur deme cesareti gösterdi. Uluslararası hukuksuzluğa, sömürüye, insanların katledilmesine ve İslam Düşmanlığına karşı; Türkiye’nin meydan okuması, son 20 yılın özetidir.

Biz Buradayız. Yeni Türkiye kimsenin uşağı değil. Yeni Türkiye demek, büyük Türkiye demektir. Yeni Türkiye demek, istikrar ve güven demektir.”

İçişleri Bakanı ve İstanbul Milletvekili adayı Süleyman Soylu bir televizyon kanalının canlı yayınında 6'lı Masa'nın ilk toplantısından sonra çıkan sonuçları bir ülkenin Büyükelçisine onaylatıldığını iddia ederek, "6'lı masanın ilk toplantısını toplantıdan çıkan bilgi notlarını, Ünal Çeviköz'le birlikte AB ülkesinin Büyükelçisine adam gönderip redakte ettirdiler. Ses kayıtları da vardedi.

Devlet, tüm bu gelişmeleri takip ediyor. Günü gelince herkes içinde bulunduğu durumu her halde açıklar.

Cumhurbaşkanlığı seçimi; ülkemiz ve coğrafyamız için hayırlı/ güzel bir yolculuğa vesile olacak. Seçim sonrası daha hareketli, heyecanlı gelişmeler bizi bekliyor.

Dünya Siyasetinin kutupları arasında bocalamaktan kurtulmak için öze dönüş yapıp; en kıymetli varlığımız olan İslam Nizamı’nı Hayat Odağı haline getirecek siyasetçileri arıyoruz. İyilerle buluşmak temennisiyle; afiyette kalın.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com