Miryokefalon hakkında çok ilginç bir makale

Miryokefalon hakkında çok ilginç bir makale

Miryokefalon hakkında çok ilginç bir makale Miryokefalon hakkında çok ilginç bir makale

-Prof. Mehmet Özhanlı Yalvaç, Men Tapınağı'nda ziyaretçileri bilgilendirirken görülüyor.

Miryokefalon Hakkında Çok İlginç Bir Makale

Öz

Makalenin amacı, Yalvaç adı zikredilmediği hâlde, Miryokefalon harbinin Yalvaç yakınında vuku bulduğu gerçeğini, değerli arkeoloji profesörü Mehmet Özhanlı ve onun gibi düşünenlere anlatmak ve ispat etmektir. 

Zira Prof. Özhanlı, kaynak metinlerde Yalvaç adı zikredilmediği için Miryokefalon Savaşı, Yalvaç yakınında yapılmamış demektir diyor.

Açar Kelimeler: Mehmet Özhanlı, Yalvaç, Phrygia, Antiocheia, Antiokheia, Pisidia, Antioch, Miryokefalon

Giriş

Özhanlı’nın, 2017’de USAD adlı dergide yayınladığı "Pisidia Antiokheiası, Yollar ve Miryokefalon Savaşı” adlı makaleyi, 7 yıl sonra academia.edu’nun bu kez, "Antioch of Pisidia, Routes and the battle of Myriokephalon” adıyla bana iletmesi, bu çok ilginç makaleyi eleştirmeme sebep oldu.

Hoca’ya karşı bir tavrım yoktur. Hatta Yalvaç ve çevresi hakkında arkeolojiyle harmanlayarak Özyalvaç Gazetesinde yazdığı tarihî hikâyeleri severek ve dersler çıkararak okuyorum. Maksadım değerli Hoca’nın bir tarihî olaya bakış tarzını eleştirmek ve makalenin akademi dünyası ve Hoca’nın talebeleri arasında yanlış anlaşılmasına engel olmaya çalışmaktır.

Özhanlı Hoca çok kısa olan makalesinde: “Yalvaç, bölgenin merkez kalesidir. Kaynaklarda Yalvaç [Antiocheia] adı zikredilmediği için, Miryokefalon harbinin, Yalvaç yakınında yapıldığını iddia etmek boştur” demektedir.

Mehmet Hoca’ya, önce kaynakçadaki Niketas’ın kitabından alttaki bölüm ile Ostrorsky’nin kitabında Türk-Rum sınırını gösteren Har.1’i gönderdim alttaki soruları sordum [21.07.2024]:

{Özetle: İmparator, Müslüman tüccarların mallarını gasp edip kendilerini hapsetti. [Bu olay üzerine] Barbar [Sultan], Menderes kıyısında bulunan güçsüz Karia ve Tantalos101 şehirlerine saldırdı ve oradaki halkı esarete sürükledi. O bölgedeki başka şehirleri de yağmaladı ve sonra Phrygia bölgesindeki Antiocheia’ya karşı yürüdü102. Şehirdeki bir düğün eğlencesinin seslerini kedisine karşı askerî hareketin sesleri sanarak şehri kuşatmaktan vazgeçti ve Lampe’ye çekildi103 [Khoniates, 2004: 655-56; olay tarihi 1196; Sultan, 1. Gıyaseddin Keyhüsrev].

[101]: Karia, modern Gelse olabilir. Tantalos muhtemelen Dandalsu olabilir. Krş. Ramsay [terc. M. Pektaş, Anadolu’nun Tarihî Coğrafyası, s.145], bunların birer mahalle adı olabileceğini söylüyor.

[102]: Antiocheia [Yalvaç], Orta Menderes bölgesinin ana kalesi idi, bk. Ramsay, terc. M. Pektaş, Anadolu’nun Tarihî Coğrafyası, s.58, 153, 185, 244; Wittek, “Von der Byzantinischen zür Tütkischen Toponymie”, Byzantion, 10 [1935], s.28; Vryonis, Asia Minor, s.29, 129 vd.; Belke-Mersich, TIB 7, Phrygien und Pisidien, s.123;

[103]: Phrygia bölgesinde şehir ve bir askerî merkez olan Lampe, Yukarı Menderes ile Acıgöl arası ve Khoma yakınında olmalıdır, ancak kesin yeri belli değildir, krş. Belke-Mersich, TIB 7, Phrygien und Pisidien, s.321 vd.; Ioannes Kinnamos, terc. Işın Demirkent, Ioannes Kinnamos’un Historia’sı, s.213 n.11}.

Har.1: Ostrogorski’nin kitabından: Komnenos’lar Devleti: Koyu noktalı çizgi, Aleksios devri sınırları [1118]. Düz ve soluk çizgi, II. Ioannes devri sınırları. İnce noktalı çizgi I. Manuel devri sınırları [1180].

***

S1. Prof. F. Işıltan, Har.1’de Akşehir’i gösterdiği hâlde Yalvaç yok. Öyleyse harita yanlış diyebilir miyiz?

C1: Sultan Dağlarını sınır almış.

S2. Yıl 1196. Sultan G. Keyhüsrev, Lampe'den sonra Akşehir üzerinden Konya'ya dönüyor ve aldığı esirleri Akşehir'e yerleştiriyor. Yalvaç adı geçmiyor diye bizi mahkûm ediyorsunuz. Ramsay, O. Turan, E. Eickhof, A. Sevim, E. Merçil gibi bütün ünlü tarihçiler Kundanlı, W. Tomaschek Kundanlı ile Geneli arası, Y. Öztuna Eğirdir Gölü kuzeyi, Filibeli A. Hilmi Eğirdir kuzeyi derken, bunların hiçbiri de Yalvaç adının geçmediğini görmemişler. Bunu bir siz fark ettiniz. Makalenizi academia.edu’da yayınladığınız için size yazıyorum. Değilse unutmuş gitmiştim.

Tarihçinin dediğine göre Sultan Yalvaç'a geliyor. Ardından ta Acıgöl yanına kaçıyor. Ondan sonra da Akşehir yoluyla Konya'ya gidiyor. Bunu yazanlar, coğrafyamızı bilmeyen profesörler. Mehmet Hocam lütfen Menderes, Orta Menderes, Karia, Tantalos, Firikya Antiocheia, Lampe ve Philemelion'u coğrafyamıza yerleştiriverir misin?

C2: Dikkat ederseniz 1196, Antiokheia hâlâ Romanın yurttaşını barındırıyor, çok hareketli ve yerlerin sürekli el değiştirdiği bir dönem, Miryokefalon benim uzmanlık ve ilgi alanım değil, ben makalede o durumu Antiokheia çerçevesinde değerlendirmiştim. Herkesin kabul ettiği Orta Menderes kavramı Antiokheia’yi kapsamıyor, sizin düşündüğünüz gibi Hoyran ve Eğirdir arasındaki nehir ise açıkçası o işe çok kafa yormadım, hâlâ kenti anlamaya çalışıyorum. Arkeoloji, bilgilerin ve bilinenlerin sürekli değiştiği bir disiplin, zaman ve bölgede yapılan kazılar genel doğruyu ortaya çıkaracaktır, acele etmeye gelmez.

S.3. Tarihi kaynak metinlerin hiç önemi yok demek istiyorsun. Yandı gülüm keten helva. Herodotos, Strabon, İbn Hordazbih, Attaleiates, Bryennios, Zonaras, Anna Komnena, el-İdrîsî, Kinnamos, Khoniates, Akropolites, Pahimeris vs. bütün tarihçiler boşa yazmışlar demek. En iyisi Batılı Arkeolog ve tarihçilerin kuyruğuna yapışmaktan başka çare yok. Oturup bekleyeceğiz demek. Türkiye'deki 206 üniversitenin de hiçbir kıymeti yok demek?

C.3: Niçin bu kadar kızgın olduğunuzu anlamadım, Türkiye arkeolojisini tarihçilerin ilgisizliğini benim çözmem mümkün değil. Ben bilgim yettiğince, imkânsızlık içinde [Yalvaç: Antiokheia] Kazı alanı ile uğraşıyorum, Siz bu konularla ilgili çok yazdınız ve yazmaya devam ediyorsunuz; umarım zaman sizi haklı çıkarır.

Har.2: Değişen Coğrafya, Kıral Yolu, 1146 Manuel’in Konya ricati, 1176 Roma-Türk sınırı, 1176 Manuel ve 1190 F. Barbarossa’nın yürüyüşü.

Değerlendirme

Mehmet Bey gibi sakin olamadığım için okuyucudan özür dilerim. Miryokefalon harbi yapılalı 848, Cumhuriyet kurulalı 101, TTK kurulalı 89 yıl olmuş; hâlâ Miryokefalon harbinin yeri belli değil. Mehmet Hocamın dediği gibi, bu işi arkeologların çözmesini beklersek, kıyamet kopar, bu iş çözülmez. Zira onlar, henüz Amorion, Kelene, Apameia, Pessinus, Eumeneia, Prakana, Malagina, Truva vs. gibi daha birçok şehirle Pontogephyra/Zompos köprüsü; Firikya Hellespontia, Küçük Firikya, Firikya Salutaris, Galatia Salutaris ve Firikya Epiktetos gibi bölgeleri bile çözemediler. Başta zat-ı âliniz “Orta Menderes kavramı Antiokheia’yi kapsamıyor” diyorsunuz. Hâlbuki Yalvaç hisarının ilk halkı Menderes kıyısında oturan Magnetler değil mi? İşte bu menderes, eski Hoyran ve Eğirdir Gölleri arasındaki ırmak, yâni Orta Menderes’tir. Soter Antiokhus, MÖ 270’de Orta Menderes kıyısındaki Magnetleri, Antiokheia’da iskân etti ve Magnetlerden boşalan yerde de Apameia’yı kurdu ve burada da Kelene’de oturanları iskân etti. Onun için tarihte “Antiocheia on the Maeander” veya “Antiokheia ad Maeandrum” denen kent Yalvaç hisarıdır.

Miryokefalon harbinde tarihçi Yalvaç yerine, Yalvaç’la ilintili olan Menderes ırmağını, ünlü Firik şehri Kelene’yi, her yanı dik bayır olan Kelene hisarını [Tzybritze] ve Kelene hisarının güney batı eteklerinden kaynayan Marsyas ırmağını [suları coşkun çay] ve Uluborlu [Sozopolis] yerine, Lampe ovası Lampis’i verir. Yetmez mi?

Lampe, Anayol [Kıral Yolu] üzerinde eski adı İlegüp olan Senirkent-Uluğbey köyüdür. Çivril-Khoma’dan gayri bir Khoma da Senirkent-Garip [Garp: Batı] köyü yanındadır. Lampe, hem bir kenti, hem de Lampe ovasını [Uluborlu-Senirkent ovasını] ifade eder. Lampe’nin İznik [Mikra İznik], Pentapolis, Dristra, Plyristra, Nymphaia vs. gibi daha birçok adı var. Amorion [Uluborlu] Frygia hanedanı [820-867] belki, İmparator Botaniates [1078-1081] ise buralıdır. İslam tesiriyle olsa gerek laik görüşe sahip, 1166’da bu fikirlerini imparator Manuel’e açan ve dinde reform isteyen, Mysia’daki Edremit [A. Tırtar] yakını Lampe’de doğan ilahiyatçı diplomat Demetrios da buralıdır. Jan Vatas Dukas [1222-1254] ile oğlu Theodoros [1254-1258] burada gömüldüler; umarım 1261’de İstanbul’a taşınmamışlardır.

3 Ağustos 2024 Cmt günü anılacak olan Seyyit Veli Baba Sultan, Budapeşte’de yatan Gül Baba, Cezayir’de yatan Veli Dede buralıdır. Burada yapılan Cem’de, temizlik işlerine bakan kişiye İznikçi denilmesi şayanı dikkattir.

Kemer Boğazı’nın bir Osmanlı arşiv belgesindeki adı Firigos Boğazı’dır. Apameia, Boğaz’ın 6-7 km güneyi, Barla Boyalı Mahallesi önü; göl altındadır. Barla’nın deniz kıyısındaki bir mevkisinin adı hâlâ Firigoslar’dır. Firikya’daki Laodikya Eğirdir’dir. Hatalarla dolu olan Ostrogorsky’nin haritasına da [Har.1] güvenme (!) Sen, “dön ağ gel” [dön dolaş gel] bizim haritaya bak [Har.2]. Çünkü Pusguse Gölü, Beyşehir değil, eski Eğirdir Gölü’dür.

Karia, Yalvaç ve Örkenez [Orgas] çaylarının birleşmesiyle oluşan ırmak [Gallos] ile eski Eğirdir Gölü arasında kalan bölge, Tantalos ise iki göl arasındaki Menderes’in bir başka adıdır. Muhtemelen bu ırmak kıyısında Tantalos adında bir köy veya mahalle vardır. Tanta-endia, Kemer Boğazı’ndaki Yenice Köyü, Pontogephyra, Zompos, Halys, Bathys Rhyax, el-Battal, Tearos, Sangarios, Obrimas ve daha birçok adı bulunan köprünün bir diğer adıdır.

Tarihin merkezi diyebileceğimiz Kemer Boğazı’na karşı, 12 fakülteli SDÜ maalesef yabancı kalmaktadır. SDÜ, Kemer Boğazı’na 50, Ankara’da ikamet eden bense 430 km uzaktayım. Kemer Boğazı’ndaki köprüyü ve köprü üzerindeki kitabeyi aramak bana mı, yoksa 12 fakülteli SDÜ’ne mi daha münasiptir?

Pontogephyra ve üzerindeki kitabe, SDÜ tarafından Kemer Boğazı’nda bulundu.

Bizans İmparatoru III. Jan Dukas Vatas ile oğlu II. Theodoros’un lahitleri SDÜ tarafından Uluğbey’de bulundu.

Mesleme bin Abdülmelik’in zaferleri anlatan Arapça kitabe, SDÜ tarafından Gelendost’ta bulundu.

Gelendost-Kötürnek doğumlu Filozof Aristides’in tunç büstü, SDÜ tarafından Barla-Boyalı önlerinde bulundu.

1178’de şehit düşen Selçuklu Atabeyinin Türbesi, SDÜ tarafından Barla önlerinde ve göl içinde bulunmuştur.

Evet, bu haberleri şimdiden duyar gibiyim. SDÜ, işin önemini kavradığı an, bunlar, bir-bir gerçek olacaktır.

Sonuç

Menderes [Orta Menderes] zikredildi mi, Yalvaç’ın adını zikretmeye gerek yoktur. Menderes ile Yalvaç “Siyam ikizleri” gibidir. Onun için Miryokefalon harbi, Kemer Boğazı [Menderes Nehri], Yenice Sivrisi [Tzybritze] ve Köke köyleri arasındaki Anayol [via regia: Kıral Yolu] üzerinde vuku bulmuştur.

19 yıldır Kemer Boğazı ve bölge tarihi üzerinde çalışan ve Kıral Yolu ile Bizans Askerî Yolunu ilk kez araziye yerleştiren, 50 yıl öncesinin Karayolları mensubu bu mühendise güvenin. Batılı arkeolog ve tarihçiler, Anadolu’nun tarihî coğrafyasını bilmedikleri için olsa gerek, Romen Diyojen’in Malazgirt yürüyüş ve dönüşünü bile bilemediler. TC Turizm ve Kültür Bakanlığı yabancı arkeologlara itibar etmekle turizmi bilmem, ama kültür işinde çok hata yapıyor. Osmanlı’nın kuruluş olayları bile doğru dürüst bilinmiyor. Yukarıdaki bilgileri okuyanlar, ne dediğimi gayet iyi anlarlar.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

Kaynaklar ve Tetkik Eserler

Khoniates, Niketas (2004): Niketas Khoniates’in Historiası, İstanbul’un Haçlılar Tarafından Zaptı ve Yağmalanması [1195-1206], Çeviri: Işın Demirkent, Dünya Yayıncılık-İstanbul.

Ostrogorsky, Georg (1995): Bizans Devleti Tarihi, Çeviri. Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara.

Özhanlı, Mehmet (2017): “Pisidia Antiokheiası, Yollar ve Miryokefalon Savaşı” USAD (7), s. 99-104.

Özhanlı, Mehmet (2024): “Antioch of Pisidia, Routes and the battle of Myriokephalon”, acedemia.edu [eriş 15.07.2024].

-Prof. Mehmet Özhanlı Yalvaç, Men Tapınağı'nda ziyaretçileri bilgilendirirken görülüyor.

Miryokefalon Hakkında Çok İlginç Bir Makale

Öz

Makalenin amacı, Yalvaç adı zikredilmediği hâlde, Miryokefalon harbinin Yalvaç yakınında vuku bulduğu gerçeğini, değerli arkeoloji profesörü Mehmet Özhanlı ve onun gibi düşünenlere anlatmak ve ispat etmektir. 

Zira Prof. Özhanlı, kaynak metinlerde Yalvaç adı zikredilmediği için Miryokefalon Savaşı, Yalvaç yakınında yapılmamış demektir diyor.

Açar Kelimeler: Mehmet Özhanlı, Yalvaç, Phrygia, Antiocheia, Antiokheia, Pisidia, Antioch, Miryokefalon

Giriş

Özhanlı’nın, 2017’de USAD adlı dergide yayınladığı "Pisidia Antiokheiası, Yollar ve Miryokefalon Savaşı” adlı makaleyi, 7 yıl sonra academia.edu’nun bu kez, "Antioch of Pisidia, Routes and the battle of Myriokephalon” adıyla bana iletmesi, bu çok ilginç makaleyi eleştirmeme sebep oldu.

Hoca’ya karşı bir tavrım yoktur. Hatta Yalvaç ve çevresi hakkında arkeolojiyle harmanlayarak Özyalvaç Gazetesinde yazdığı tarihî hikâyeleri severek ve dersler çıkararak okuyorum. Maksadım değerli Hoca’nın bir tarihî olaya bakış tarzını eleştirmek ve makalenin akademi dünyası ve Hoca’nın talebeleri arasında yanlış anlaşılmasına engel olmaya çalışmaktır.

Özhanlı Hoca çok kısa olan makalesinde: “Yalvaç, bölgenin merkez kalesidir. Kaynaklarda Yalvaç [Antiocheia] adı zikredilmediği için, Miryokefalon harbinin, Yalvaç yakınında yapıldığını iddia etmek boştur” demektedir.

Mehmet Hoca’ya, önce kaynakçadaki Niketas’ın kitabından alttaki bölüm ile Ostrorsky’nin kitabında Türk-Rum sınırını gösteren Har.1’i gönderdim alttaki soruları sordum [21.07.2024]:

{Özetle: İmparator, Müslüman tüccarların mallarını gasp edip kendilerini hapsetti. [Bu olay üzerine] Barbar [Sultan], Menderes kıyısında bulunan güçsüz Karia ve Tantalos101 şehirlerine saldırdı ve oradaki halkı esarete sürükledi. O bölgedeki başka şehirleri de yağmaladı ve sonra Phrygia bölgesindeki Antiocheia’ya karşı yürüdü102. Şehirdeki bir düğün eğlencesinin seslerini kedisine karşı askerî hareketin sesleri sanarak şehri kuşatmaktan vazgeçti ve Lampe’ye çekildi103 [Khoniates, 2004: 655-56; olay tarihi 1196; Sultan, 1. Gıyaseddin Keyhüsrev].

[101]: Karia, modern Gelse olabilir. Tantalos muhtemelen Dandalsu olabilir. Krş. Ramsay [terc. M. Pektaş, Anadolu’nun Tarihî Coğrafyası, s.145], bunların birer mahalle adı olabileceğini söylüyor.

[102]: Antiocheia [Yalvaç], Orta Menderes bölgesinin ana kalesi idi, bk. Ramsay, terc. M. Pektaş, Anadolu’nun Tarihî Coğrafyası, s.58, 153, 185, 244; Wittek, “Von der Byzantinischen zür Tütkischen Toponymie”, Byzantion, 10 [1935], s.28; Vryonis, Asia Minor, s.29, 129 vd.; Belke-Mersich, TIB 7, Phrygien und Pisidien, s.123;

[103]: Phrygia bölgesinde şehir ve bir askerî merkez olan Lampe, Yukarı Menderes ile Acıgöl arası ve Khoma yakınında olmalıdır, ancak kesin yeri belli değildir, krş. Belke-Mersich, TIB 7, Phrygien und Pisidien, s.321 vd.; Ioannes Kinnamos, terc. Işın Demirkent, Ioannes Kinnamos’un Historia’sı, s.213 n.11}.

Har.1: Ostrogorski’nin kitabından: Komnenos’lar Devleti: Koyu noktalı çizgi, Aleksios devri sınırları [1118]. Düz ve soluk çizgi, II. Ioannes devri sınırları. İnce noktalı çizgi I. Manuel devri sınırları [1180].

***

S1. Prof. F. Işıltan, Har.1’de Akşehir’i gösterdiği hâlde Yalvaç yok. Öyleyse harita yanlış diyebilir miyiz?

C1: Sultan Dağlarını sınır almış.

S2. Yıl 1196. Sultan G. Keyhüsrev, Lampe'den sonra Akşehir üzerinden Konya'ya dönüyor ve aldığı esirleri Akşehir'e yerleştiriyor. Yalvaç adı geçmiyor diye bizi mahkûm ediyorsunuz. Ramsay, O. Turan, E. Eickhof, A. Sevim, E. Merçil gibi bütün ünlü tarihçiler Kundanlı, W. Tomaschek Kundanlı ile Geneli arası, Y. Öztuna Eğirdir Gölü kuzeyi, Filibeli A. Hilmi Eğirdir kuzeyi derken, bunların hiçbiri de Yalvaç adının geçmediğini görmemişler. Bunu bir siz fark ettiniz. Makalenizi academia.edu’da yayınladığınız için size yazıyorum. Değilse unutmuş gitmiştim.

Tarihçinin dediğine göre Sultan Yalvaç'a geliyor. Ardından ta Acıgöl yanına kaçıyor. Ondan sonra da Akşehir yoluyla Konya'ya gidiyor. Bunu yazanlar, coğrafyamızı bilmeyen profesörler. Mehmet Hocam lütfen Menderes, Orta Menderes, Karia, Tantalos, Firikya Antiocheia, Lampe ve Philemelion'u coğrafyamıza yerleştiriverir misin?

C2: Dikkat ederseniz 1196, Antiokheia hâlâ Romanın yurttaşını barındırıyor, çok hareketli ve yerlerin sürekli el değiştirdiği bir dönem, Miryokefalon benim uzmanlık ve ilgi alanım değil, ben makalede o durumu Antiokheia çerçevesinde değerlendirmiştim. Herkesin kabul ettiği Orta Menderes kavramı Antiokheia’yi kapsamıyor, sizin düşündüğünüz gibi Hoyran ve Eğirdir arasındaki nehir ise açıkçası o işe çok kafa yormadım, hâlâ kenti anlamaya çalışıyorum. Arkeoloji, bilgilerin ve bilinenlerin sürekli değiştiği bir disiplin, zaman ve bölgede yapılan kazılar genel doğruyu ortaya çıkaracaktır, acele etmeye gelmez.

S.3. Tarihi kaynak metinlerin hiç önemi yok demek istiyorsun. Yandı gülüm keten helva. Herodotos, Strabon, İbn Hordazbih, Attaleiates, Bryennios, Zonaras, Anna Komnena, el-İdrîsî, Kinnamos, Khoniates, Akropolites, Pahimeris vs. bütün tarihçiler boşa yazmışlar demek. En iyisi Batılı Arkeolog ve tarihçilerin kuyruğuna yapışmaktan başka çare yok. Oturup bekleyeceğiz demek. Türkiye'deki 206 üniversitenin de hiçbir kıymeti yok demek?

C.3: Niçin bu kadar kızgın olduğunuzu anlamadım, Türkiye arkeolojisini tarihçilerin ilgisizliğini benim çözmem mümkün değil. Ben bilgim yettiğince, imkânsızlık içinde [Yalvaç: Antiokheia] Kazı alanı ile uğraşıyorum, Siz bu konularla ilgili çok yazdınız ve yazmaya devam ediyorsunuz; umarım zaman sizi haklı çıkarır.

Har.2: Değişen Coğrafya, Kıral Yolu, 1146 Manuel’in Konya ricati, 1176 Roma-Türk sınırı, 1176 Manuel ve 1190 F. Barbarossa’nın yürüyüşü.

Değerlendirme

Mehmet Bey gibi sakin olamadığım için okuyucudan özür dilerim. Miryokefalon harbi yapılalı 848, Cumhuriyet kurulalı 101, TTK kurulalı 89 yıl olmuş; hâlâ Miryokefalon harbinin yeri belli değil. Mehmet Hocamın dediği gibi, bu işi arkeologların çözmesini beklersek, kıyamet kopar, bu iş çözülmez. Zira onlar, henüz Amorion, Kelene, Apameia, Pessinus, Eumeneia, Prakana, Malagina, Truva vs. gibi daha birçok şehirle Pontogephyra/Zompos köprüsü; Firikya Hellespontia, Küçük Firikya, Firikya Salutaris, Galatia Salutaris ve Firikya Epiktetos gibi bölgeleri bile çözemediler. Başta zat-ı âliniz “Orta Menderes kavramı Antiokheia’yi kapsamıyor” diyorsunuz. Hâlbuki Yalvaç hisarının ilk halkı Menderes kıyısında oturan Magnetler değil mi? İşte bu menderes, eski Hoyran ve Eğirdir Gölleri arasındaki ırmak, yâni Orta Menderes’tir. Soter Antiokhus, MÖ 270’de Orta Menderes kıyısındaki Magnetleri, Antiokheia’da iskân etti ve Magnetlerden boşalan yerde de Apameia’yı kurdu ve burada da Kelene’de oturanları iskân etti. Onun için tarihte “Antiocheia on the Maeander” veya “Antiokheia ad Maeandrum” denen kent Yalvaç hisarıdır.

Miryokefalon harbinde tarihçi Yalvaç yerine, Yalvaç’la ilintili olan Menderes ırmağını, ünlü Firik şehri Kelene’yi, her yanı dik bayır olan Kelene hisarını [Tzybritze] ve Kelene hisarının güney batı eteklerinden kaynayan Marsyas ırmağını [suları coşkun çay] ve Uluborlu [Sozopolis] yerine, Lampe ovası Lampis’i verir. Yetmez mi?

Lampe, Anayol [Kıral Yolu] üzerinde eski adı İlegüp olan Senirkent-Uluğbey köyüdür. Çivril-Khoma’dan gayri bir Khoma da Senirkent-Garip [Garp: Batı] köyü yanındadır. Lampe, hem bir kenti, hem de Lampe ovasını [Uluborlu-Senirkent ovasını] ifade eder. Lampe’nin İznik [Mikra İznik], Pentapolis, Dristra, Plyristra, Nymphaia vs. gibi daha birçok adı var. Amorion [Uluborlu] Frygia hanedanı [820-867] belki, İmparator Botaniates [1078-1081] ise buralıdır. İslam tesiriyle olsa gerek laik görüşe sahip, 1166’da bu fikirlerini imparator Manuel’e açan ve dinde reform isteyen, Mysia’daki Edremit [A. Tırtar] yakını Lampe’de doğan ilahiyatçı diplomat Demetrios da buralıdır. Jan Vatas Dukas [1222-1254] ile oğlu Theodoros [1254-1258] burada gömüldüler; umarım 1261’de İstanbul’a taşınmamışlardır.

3 Ağustos 2024 Cmt günü anılacak olan Seyyit Veli Baba Sultan, Budapeşte’de yatan Gül Baba, Cezayir’de yatan Veli Dede buralıdır. Burada yapılan Cem’de, temizlik işlerine bakan kişiye İznikçi denilmesi şayanı dikkattir.

Kemer Boğazı’nın bir Osmanlı arşiv belgesindeki adı Firigos Boğazı’dır. Apameia, Boğaz’ın 6-7 km güneyi, Barla Boyalı Mahallesi önü; göl altındadır. Barla’nın deniz kıyısındaki bir mevkisinin adı hâlâ Firigoslar’dır. Firikya’daki Laodikya Eğirdir’dir. Hatalarla dolu olan Ostrogorsky’nin haritasına da [Har.1] güvenme (!) Sen, “dön ağ gel” [dön dolaş gel] bizim haritaya bak [Har.2]. Çünkü Pusguse Gölü, Beyşehir değil, eski Eğirdir Gölü’dür.

Karia, Yalvaç ve Örkenez [Orgas] çaylarının birleşmesiyle oluşan ırmak [Gallos] ile eski Eğirdir Gölü arasında kalan bölge, Tantalos ise iki göl arasındaki Menderes’in bir başka adıdır. Muhtemelen bu ırmak kıyısında Tantalos adında bir köy veya mahalle vardır. Tanta-endia, Kemer Boğazı’ndaki Yenice Köyü, Pontogephyra, Zompos, Halys, Bathys Rhyax, el-Battal, Tearos, Sangarios, Obrimas ve daha birçok adı bulunan köprünün bir diğer adıdır.

Tarihin merkezi diyebileceğimiz Kemer Boğazı’na karşı, 12 fakülteli SDÜ maalesef yabancı kalmaktadır. SDÜ, Kemer Boğazı’na 50, Ankara’da ikamet eden bense 430 km uzaktayım. Kemer Boğazı’ndaki köprüyü ve köprü üzerindeki kitabeyi aramak bana mı, yoksa 12 fakülteli SDÜ’ne mi daha münasiptir?

Pontogephyra ve üzerindeki kitabe, SDÜ tarafından Kemer Boğazı’nda bulundu.

Bizans İmparatoru III. Jan Dukas Vatas ile oğlu II. Theodoros’un lahitleri SDÜ tarafından Uluğbey’de bulundu.

Mesleme bin Abdülmelik’in zaferleri anlatan Arapça kitabe, SDÜ tarafından Gelendost’ta bulundu.

Gelendost-Kötürnek doğumlu Filozof Aristides’in tunç büstü, SDÜ tarafından Barla-Boyalı önlerinde bulundu.

1178’de şehit düşen Selçuklu Atabeyinin Türbesi, SDÜ tarafından Barla önlerinde ve göl içinde bulunmuştur.

Evet, bu haberleri şimdiden duyar gibiyim. SDÜ, işin önemini kavradığı an, bunlar, bir-bir gerçek olacaktır.

Sonuç

Menderes [Orta Menderes] zikredildi mi, Yalvaç’ın adını zikretmeye gerek yoktur. Menderes ile Yalvaç “Siyam ikizleri” gibidir. Onun için Miryokefalon harbi, Kemer Boğazı [Menderes Nehri], Yenice Sivrisi [Tzybritze] ve Köke köyleri arasındaki Anayol [via regia: Kıral Yolu] üzerinde vuku bulmuştur.

19 yıldır Kemer Boğazı ve bölge tarihi üzerinde çalışan ve Kıral Yolu ile Bizans Askerî Yolunu ilk kez araziye yerleştiren, 50 yıl öncesinin Karayolları mensubu bu mühendise güvenin. Batılı arkeolog ve tarihçiler, Anadolu’nun tarihî coğrafyasını bilmedikleri için olsa gerek, Romen Diyojen’in Malazgirt yürüyüş ve dönüşünü bile bilemediler. TC Turizm ve Kültür Bakanlığı yabancı arkeologlara itibar etmekle turizmi bilmem, ama kültür işinde çok hata yapıyor. Osmanlı’nın kuruluş olayları bile doğru dürüst bilinmiyor. Yukarıdaki bilgileri okuyanlar, ne dediğimi gayet iyi anlarlar.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

Kaynaklar ve Tetkik Eserler

Khoniates, Niketas (2004): Niketas Khoniates’in Historiası, İstanbul’un Haçlılar Tarafından Zaptı ve Yağmalanması [1195-1206], Çeviri: Işın Demirkent, Dünya Yayıncılık-İstanbul.

Ostrogorsky, Georg (1995): Bizans Devleti Tarihi, Çeviri. Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu, Ankara.

Özhanlı, Mehmet (2017): “Pisidia Antiokheiası, Yollar ve Miryokefalon Savaşı” USAD (7), s. 99-104.

Özhanlı, Mehmet (2024): “Antioch of Pisidia, Routes and the battle of Myriokephalon”, acedemia.edu [eriş 15.07.2024].