Mysia neresidir?
Mysia neresidir?
- 11-11-2024 01:04
- 3096
- 11-11-2024 01:04
- 3096
Har.3:İskender MÖ 333, Manlius Vulso MÖ 189 ve Mithridates’in MÖ 88 Tarihli Yürüyüşleri.
MYSİA NERESİDİR?
Öz
Bu makalenin amacı, tarihi kaynaklarda Mysia ve Moesia gibi farklı şekillerde yazılan coğrafi bölgenin neresi olduğunu tespittir. Mysia, Hoyran Gölü’nün batısı olan Uluborlu ve Senirkent ovaları ve çevresi ile Hoyran Gölü’nün şarkı olan Hoyran [Kundanlı] ovası ve çevresidir. Mysia ile Küçük Firikya iç içe girmiş hâldedir.
Kaynak metinlerde Mysia’nın nasıl zikredildiğinin, araştırmacıların nasıl yanlış anladıklarının üzerinde durulacaktır. Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişim bilinmediği için eski Eğirdir ve Hoyran gölleri civarında vukû bulan olaylar, başka yerlere ve bilhassa Balkanlar’a taşınmıştır. Sofya denilen Sardika [Triaditza: Triyadisa] Uluborlu yakınında, İstanbul-Bulgurlu denilen Damatriu [Edremit] Yalvaç- A. Tırtar köyü, Lofça denilen Lobitzo Genceli köyü yanındadır. Edirne yakınında yapıldı denilen Lebounion harbi ise Barla önünde yapılmıştır. Tarihte bir Edirne de Gelendost-Kötürnek köyüdür.
Açar Kelimeler: Mysia, Moesia, Mysoi'ler, Mysyalılar, Mysia Olympos, Sardika, Pelagonia, Herakleia,
Giriş
Vikipedi’ye göre “Mysia, Antik Çağ'da Anadolu'nun kuzeybatısında yer alan, günümüzde yaklaşık Bandırma, Erdek, Balıkesir ilinin tümü ile Manisa, İzmir, Kütahya, Bursa, Çanakkale illerinin bir kısmını kapsayan bölge ve çevrenin adıdır. Herodot’tan 400 yıl sonra Strabon [MÖ 64-MS 21] yazdığı Coğrafya isimli kitapta Uludağ, Olympos ve Mysia Olympos olarak geçer. Strabon, Mysia isminin Lidya'lılarda gürgen ağacı anlamına olduğunu ve Prusia kentinin Mysia Olympos [Uludağ] eteğinde kurulduğunu, Frigyalılar ile Misyalılar’ın sınır komşusu olduğunu belirtir. Misyalılar’ın kökeni için antik kaynaklardaki görüş birçok antik yazarın ortak kanısı olan Trak kavmi olduklarıdır. İsmini, bölgenin yerli halkı ve ilk olarak Truva Savaşında Truvalıların müttefikleri arasındaki Misyalılar'dan almıştır. Misya isminin Lidya dilinde bir çeşit kayın ağacı anlamına "mysus" kelimesinden türediği antik çağ kaynaklarında yer alır. Bölge Hitit metinlerinde Masa Ülkesi olarak geçer. Vikipedi yerleşim, tarihçe, coğrafya, jeopolitik, Misya Olympos'u ile iç bölgelerdeki Abbaitis, Abrettene, Olympene, Teuthrania vs. gibi bilgiler verir. Bölge tarihçesinde Mysia bölgesine Hititler zamanında Assuwa denildiği söylenir. Bazı kaynaklarda tüm Batı Anadolu Misya, Lidya ve Karya arasında paylaştırılır. Bu görüşte Troad'nın tamamı ile Aiolis'in kuzeyi de Misya'ya dâhil edilir. Fakat bazı kaynaklarda bu bölge için Misya adı hiç kullanılmaz ve onun yerine Frigya'ya ithafen Lesser Phrygia ya da Küçük Frigya kullanılır. Marmara kıyıları için az sayda kaynak Phrygia Hellespontica tabirini kullanmıştır denilir.
Tarih, bugüne kadar Vikipedi’de de görüldüğü gibi Mysia, Küçük Firikya, Mysia Olympos, Abbaitis, Abrettene, Firikya Hellespontia, Assuwa, Truva, Lidya, Karya ve daha birçok konuda kaynak metinlerle hiç ilgisi olmayan; tarihî kaynak metinlerle uyuşmayan hata ve yanlışlarla doludur. W. M. Ramsay adı, makalede Remsi yazılacaktır.
Küçük Firikya, Firikya Epiktetos veya Lesser Firikya Neresidir?
Lesser Firikya, ya da Küçük Firikya denilen yerin Barla, Anamas, Sultan ve Bozdurmuş dağlarıyla çevrili Uluborlu, Senirkent, Gelendost, Yalvaç ve Şarkîkaraağaç ilçelerinin kapladıkları alan olduğunu defalarca yazdım. Yalvaç için Antiόchette veya Küçük Antakya, Senirkent-Uluğbey için Küçük İznik, 29 Nisan 1091 tarihinde Barla önlerinde vuku bulan Kuman-Peçenek harbi için Lebounion [Küçük Aslan] harbi denmesi, bu kentlerin ve harbin, Küçük Firikya bölgesinde bulundukları içindir. Bunu birçok kez belirttiğim gibi bir kez daha belirtelim [Har.1-5].
Eskişehir’den sonra Haçlılar, bir ırmağa tesadüfle oraya ihtiyatsızca atıldılar. Fakat birçokları telef oldu. Pisidya’da kâin Yalvaç’ı [Antakya] zapt ettiler (Yinanç, 2013: 203-4). Fulcheri’nin aksine İ. Bihter Barlas, “Pisidia’da Lesser diye anılan Akşehir’den geçerek Konya’ya vardıklarını” söyler (Fulcherius, 2009: 71). Akşehir hiç Pisidia’da olmadı. Vakayiname, “Bundan sonra Pisidia ilindeki Antiochia’ya vardık ki, ‘buna daha küçük olanı’ [Antiochea Minor] denilir; oradan da Iconium’a geldik. Bu yerlerde pek çok defa ekmek olmamasının ve başka yiyeceklerin kıtlığını çektik; zira çok iyi toprağa sahip olan ve özellikle her tür ekin için verimli olan Romania’yı Türkler tarafından yakılıp yıkılmış, yağmalanmış vaziyette bulduk” der (Yıldız: 1999: 46-47). Heinrich, “burada anlatılan felâketin kesinlikle Dorileon ile Küçük Antakya [Yalvaç] arasında ve ordunun Iconium'a yaklaşmasından önce meydana geldiği gerçeği de Anonymi ile aynı fikirde olan Fulcherius’tan geliyor” der ve “bir gün çok şiddetli bir susuzluğa maruz kaldılar, bu yüzden erkek ve kadınlar tacize uğradı ve telef oldular. Daha sonra ekmek ve erzakın çoğunlukla yeterli olduğu bölgeye: Pisidia ilindeki küçük dedikleri Antakya'ya, ardından da Iconium'a geldik” diye Fulcher’den aktarır (Hagenmeyer, 1890: 211-212, açık.25). Yalvaç, Akşehir ile Pusguse Gölü [Eğirdir] arasındadır (Fulcherius, 1866: 336, açık.3). Önce de belirttiğim gibi Antakya’ya [Yalvaç] küçük denilmesi, Antakya, Küçük Firikya’da bulunduğu içindir. Yinanç’ın sözünü ettiği ırmak, bugün için Eğirdir Gölü altında kalan ve Peutinger tablosu ile Antonine ve Kudüs itinenerlerinde zikredilen Kutsal ırmaktır [bk.Har.1, Remsi, 1960: 264].
1156’da Manuel, Küçük Firikya’daki Türkleri katletmiştir. Demirkent, Küçük Firikya adını tahrifle Aşağı Firikya [Denizli civarı] yapmıştır (Kinnamos, 1836: 179; 2001: 131). 1178’de Manuel, önce Panasion yanında çadırlayan Türkleri yerlerinden kovdu, sonra Lakerion’dakilere [Lesser] saldırdı (Honiyates, 1995: 135). Manuel, Panasyum ve Laseryum’da [Lesser] oturan Türkleri yendi (Deguignes, 1976: 1127-1128). Bu kelimeler eserin aslında Πανασίω ve Λαχερίω geçer (Honiyates, 1835: 254). Laseryum, Lakerion ve Lacerium, 1097 Haçlı seferinde Lesser [Küçük] geçen Gelendost- Yalvaç civarı, Panasion ise Senirkent ovası olup, Küçük Firikya’ya işaret ederler. Haçlı kronikleri coğrafyayı iyi bilmedikleri için Küçük Firikya’yı Pisidia’da göstermişlerdir. Gerçi, Yalvaç ve Uluborlu bölgesi bir ara Pisidia işgaline uğrar, ama burası Pisidia yakınında ve Firikya Paroreia [Strabon, 2009: 81-82], hatta Küçük Firikya bölgesindedir. Bölgenin, Yukarı [Kutsal] Firikya, Firikya Salutaris [Mukaddes] ve Firikya Epiktetos gibi adları var. Kemer Boğazı’nın adı bir Osmanlı arşiv belgesinde “Frigos Boğazı”; “Firigoslar” Barla’da bir mevkiin adıdır. Tarihçi, Hıristiyan Hacılar Yolu, Kıral Yolu ve Bizans Askerî Yolunu bilmeden hüküm verir ve Haçlıları, Akşehir’e götürür. 1097’de Haçlılar İznik’i zaptetti. Boutoumites, İznik Dukası atandı. Haçlılar, Eskişehir’den sonra Afyon, Ebraike [Şuhut: Cuhud: Hısnu’l-Yahud], Augustopolis [Şuhut-Çobankaya], Bozdurmuşbeli ve Kemer Boğazı yoluyla Antakya’ya [Yalvaç] gelip şehri zaptettiler. İmparator 1116’da Kotiaion yolunu seçti; Augustopolis ile Akroenos arasındaki ovada mütareke yaptı (Topraklı, 2024a). Bilge Umar, Ebraike’yi Eber’e, Augustopolis’i de Sultandağı’na koydu. İ. B. Barlas da Haçlıları, hatalı olarak Akşehir’den Konya’ya götürdü. Akşehir, hiçbir zaman Pisidia’da olmadı. Akşehir sanılan Yalvaç; Panonya, Pannonia (Skylitzes, 2016: 181), Panasion (Honiyates, 1995: 135), Pankaleia hepsi aynı yer ve Senirkent ovasıdır. Lakerion (Honiyates, 1995: 135) ve Lesser ise Büyük Firikya’ya nazaran daha küçük olan yeri, yani Küçük Firikya’yı [Gelendost çevresi] anlatmaktadır [bk. Har.1-2].
Hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde Küçük Firikya belli olduğuna göre Mysia da belli demektir [Har.3]. Mysia’nın zikredildiği tarihî kaynak metinleri, değişen coğrafyanın ışığında bir de biz yorumlayalım.
Mysia, Kaynak Metinlerde Nasıl Zikrediliyor
Tarihî coğrafya bilinmediği için bazı çevirilerin, mevcut coğrafyaya göre ve hatalı olabileceği unutulmamalıdır.
1- llyada'da anlatılan durum açık: Boğazların kilit noktasında bulunmakla bütün hinterlanda egemen olan Troya Yunanistan'dan gelme birleşmiş kavimlerin saldırısına uğramıştı. Bu saldırışa Troya tek başına değil, Trakya ve Anadolu'da oturan kavimlerin birleşmiş kuvvetleriyle karşı koyuyor. Troas ve Mysia gibi komşu bölgeler de, Trakya, Paphlagonia, Lykia, Phrygia gibi uzak bölgeler de Troya'ya yardımcı göndermişlerdir (İlyada, 2014: Önsöz xxxi).
İda, Mysia dağıdır (İlyada, 2014: 575). Buna göre Sultan Dağları hem Mysia’da, hem de Asia’dadır [Har.2].
İlyada’yı tercüme eden; yorumlayan Arza Erhat ve A. Kadir, Akhalar’ı bugünkü Yunanistan’a koymakla büyük hata yaptılar. Maalesef bütün Dünya’da onlar gibi biliyor. Daha makalenin başında insanların kaziye-i muhkem gibi şartlandıkları bir hususun yanlış olduğunu söylemek psikolojik olarak doğru mu bilmem, ama gerçek bu. Yunanistan Hoyran ve Eğirdir gölleri ile iki göl arasındaki ırmağın [Kaystros, Skamandros] garbidir. Senirkent-Garib köyünün adı Garb ile ilgilidir. Çünkü Kemer Boğazı’nın şarkı Asya [Anatolikon], garbi ise kâh Avrupa, kâh Yunanistan geçer. Yeri gelmişken bir kanaatimi daha arz edeyim: Herkesin bir bildiği Yonan ve Grek, iki ayrı halktır. Yonan, bidayette Kemer Boğazı ve eski Eğirdir Gölü civarında, Grek ise bugünkü Yunanistan’dadır. Yonan, bilâhare Batı Anadolu’ya göçmüş ve Kemer Boğazı civarındaki isimleri Batı Anadolu’ya taşımıştır. Troas, Afşar-Kızık [Kyzikos] ile Hoyran ovası [Kaikos vadisi] arsasındaki Çirişli Dağı bölgesi, boğaz ise Kemer Boğazı’dır [Strabon XIII.I.2; bk. Har.1-2-3].
Bu iddialarda bulunurken birçok dayanaktan sadece birkaçını bildireyim: A- Remsi’nin Balıkesir’de gösterdiği Kiminas Dağı, Sultan Dağları’nın bir parçası ve Men tapınağının bulunduğu Yalvaç Gemen [Kimin] dağı, Balıkesir merkeze yerleştirdiği Akhyraous ve Kotoiraikia ise Gelendost-Kötürnek. B- Remsi’nin [Firikya] Hellespontus dediği yer, Çanakkale Boğazı değil, Kemer Boğazı’dır [bk. Remsi, 1960: 165-178; Har.1-2-3 ve ilgili makalelerim].
2- [Kyros], Firikya’nın Mysia yönündeki son yerleşmesi olan Keramon Agora şehrine yürüdü (Ksenofon, 2011: 33). [Ksenofon, parasız kaldığı için Lampsakos’ta atını satmıştı] buradan [Ophrynion] Troia’ya yürüdüler; sonra İda Dağını geride bırakıp ilk önce Antandros’a ve sonra da deniz kıyısından ilerleyerek Mysia’daki Thebes ovasına vardılar; Atramytteion ve Kertonos içinden yol alarak Mysia’daki Pergamon’da bulunan Kaikos ovasına ulaştılar (Ksenofon, 2011: 619). Kyros, Kemer Boğazı’ndaki Kelene’den [Kelainai] hareketle Senirkent ovası [Lampe] ayağı, Bozdurmuşbeli, Şuhut, Afyon üzerinden [Kütahya tarafındaki] Keramon Agora’ya yürüdü. Ksenofon s.33 ve 619’da zikredilen Mysia, Keramon Agora, Troas, İda, Lampsakos, Edremit, Bergama ve Kaikos için bk. Har.1-2-3-4.
Kyros’un kumandanlarının kadın ve çocukları, Eski Tralleis [Yeni Truva], yâni Barla’da kaldıklarına göre, Ksenofon ve arkadaşlarının dönüş yolu, Çanakkale’ye değil, Barla’ya doğru olmalıdır (Ksenofon, 2015: 57).
3- Mithridat, MÖ 88’de Firikya’ya doğru yürüdü. İskender’in mola verdiği yerlerde konakladı. O, Romalılara ait Firikya’nın geri kalanına; Mysia ve Asia’ya saldırıya geçti. Magnesia, Ephesos, Mitylene’ye vardı (Yıldız, 2012: 163).
Har.3’te İskender, Vulso ve Mithridates’in yürüdükleri yol ile Apameia, Mysia, Asia ve Efes görülmektedir.
4- Propontis’in güneyine doğru Mysia ve Hellespontus Firikyası da denen Firikya Epiktetos bulunur (Strabon, XII.4.1). Bithynia’nın güneyinde Olympos dolaylarında Mysia ve Troas’ın bir bölümünü içeren Hellespontus Firikyası bulunur (Strabon XII.4.10; İznik, 2022: 14). İkinci Askania veya Mysia Askania’sı Hoyran Gölü’dür (Strabon, XII.4.5).
Strabon ve İznik’in ifadeleri Hellespontus Firikyası ile Firikya Epiktetos’a açıklık getirir, ancak Strabon’un “Propontis’in güneyine doğru” ifadesinden, Afyon ve Hoyran Gölü civarı anlaşılmalıdır. Bithynia’nın güneyindeki Olympos, Mysia Olympos’tur [Barla Dağı]. Sultan Dağları için de Olympos denilmiş olabileceğini düşünüyorum.
5- Araplar Malatya’yı kadar Mezopotamya’yı yağmalamışlar, Peçenekler Tuna’yı geçerek Mysia’yı harap etmişlerdir (Skylitzes, 2016: 132). Peçenekler Tuna’yı geçerek Selanik’e kadar Mysia yakıp yıkmışlardır (Skylitzes, 2016: 132). Su dayanılamayacak kadar soğuktu; Tuna donmuştu ve Peçenekler Mysia ve Thrace’ye büyük zararlar vererek Makedonya’ya kadar ilerlemişlerdi [yıl 1032] (Skylitzes, 2016: 134).
Tuna, Khelidoni, Kıbakıb, Kırlangıç, Rhyndakos, Lampes gibi birçok adı kaydedilen İstros olup, Uluborlu ve Senirkent Papa çayıdır. Bu çay, bazı kaynaklarda Amouri [Amorion: Uluborlu] suyu olarak da zikredilir [Har.6].
6- Batıdaki Mysia’lılar ile Triballer arasında anlaşma yapılınca bu iki millet birlik oldu (Psellos, 2020: 251).
Burada Batı denilen yer, Kemer Boğazı’nın batısı, yâni Senirkent ve Uluborlu ovalarıdır [Har.1-7].
7- Hacer oğulları Myra’yı işgal ettiler; Peçenekler ise Mysia’yı [Moesia] talandan geçirdiler (Zonaras, 2008: 58).
Myra, Kibyrrhaiote teması veya Eğirdir Gölü’ne dökülen ırmak kıyısındadır (Skylitzes, 2016: 132, açık. 657).
8- İsaakios Komnen, Batıda Macar ve Peçeneklerle savaşa girişti; Lobitzo’da çadır kurdu (Zonaras, 2008: 113).
Batı, yukarıda açıkladığım gibi Kemer Boğazı batısı, Lobitzo ise, Senirkent-Genceli köyü yanında olmalıdır.
9- Bulgarlar dediğimiz Moesia’lılar [Mysia’lılar] tam o sırada ayaklandılar. […] İmparator orduyla şimdi Triaditza denen Sardike’ye [Sofya] vardı (Attaleiates, 2008: 26).
Bulgarlar, Anadolu’da göçebe bir devlet kuran Bulgarlar olup, Hoyran Gölü’nün batısındadırlar ve Bulgar çarı Symeon’un 896’da Rumları bozguna uğrattığı Boulgarophygon, Senirkent-Genceli köyü, Triaditza ise, Uluborlu önlerindedir. Bir ara Sardike valisi olan Romen Diyojen’in Uluborlu’da bir büstü var (Anna, 1996: 241; Har.6).
10- 1035 [1034] senesinde Peçenekler tekrar Tuna’yı geçerek Selanik’e kadar bütün Moesia’yı yağma ve tahrip ettiler. […] Bizans tarihçisi Kedrenos [Cedrenos], Peçeneklerin 1035’de Tuna’yı geçerek Moesia’yı yağma ettiklerini yazar. Aynı yazar Peçeneklerin yine 1035’de Tuna’yı buzlar üzerinden geçerek Moesia’yı, Makedonya’ya kadar Trakya’yı yağma ettiklerini yazar (Kurat, 2016: 122, 156). Kedrenos, Şuhut-Arızlı [Kedrea] adıyla ilgilidir.
11- Bu ırmak, Moesia'ya [Mysia] komşu dağların yücelerinden çıkar, akışı boyunca pek çok ülkeden geçer ve Berroia ile Selanik yöresini, biri doğudaki, diğeri batıdaki [olmak üzere], ikiye böldükten sonra, sonunda, bizim güney denizimize [İstanbul’a göre güneyde kalan, Ege Denizine] dökülür (Anna, 1996: 35-36, Çev.: Bilge Umar).
Bu ırmak, iki göl arasındaki ırmakla birleşerek Eğirdir Gölü’ne dökülen Yalvaç çayı; Makedoia ise, Gelendost Kötürnek, Keçili, Balcı ve Bağlı köyleri civarı; Selanik de Kötürnek köyü civarında olmalıdır.
12- Dakia’lıların [04] Beyleri, vaktiyle Rumlarla yaptıkları antlaşmaya uymak istemeyip, antlarından dönerek onu çiğnedikleri zaman, bu haber, eskilerin Moesia'lılar [1] dediği Sarmat'ların [2] kulağına gidince, onlar da kendi sınırları içinde uslu durmak istemediler [3]. Bu halk [Anna'nın Sarmatlar dediği Peçenekler] önceden Tuna ırmağının Rum ülkesinden ayırdığı bir yörede [Güney Romanya'da] yaşıyordu; böylece onlar da yola düştüler; [Tuna'yı aşıp] bizim arazimize göç ettiler. Göçün nedeni, onlara talan saldırılarında bulunan komşuları Geta'lardan [4] gördükleri düşmanlıktı. […] İmparator İsaakios, bunu haber alınca, Traditza'yı [5] işgal etmesi gerektiğine karar verdi. […] Ne var ki, Lobitzos [Dağının] [6] eteğine geldiklerinde, mevsime hiç uygun düşmeyerek, kar ile karışık bir sağanak yağmur indirdi; oysa daha 24 Eylüldü, büyük din şehidi Thekla'yı anma günüydü. (Anna, 1996: 115-116).
Anna Komnena’daki bu metin için Bilge Umar, “[04] Romalıların Dacia'sı, bugünkü Romanya’yı kapsar; oysa Anna’nın döneminde Rumlar Dakia adıyla, bugünkü Macaristan’ı da kastediyorlardı. Birazdan sözü geçecek olan Moesia ise, Romalıların, şimdiki Kuzey Bulgaristan’ı ve Sırbistan’ı kapsayan ili idi. Moesia-Dakia sınırını Tuna belirliyordu. Anna, Dakia'lılar derken, gerçekte Macarların· sözünü ediyor [bk.7.1.1; orada, Macar Kralını, Dakia'lıların komutanı diye anacak].
[1] Anna'da, Mysia'lılar. [2] İlkçağ halkı Sarmat'lar çoktan tarihten silinmişti; Anna'nın söz ettiği halk, Peçeneklerdir.
[3] Bunun nedenini hemen şimdi kendisi söyleyecek. [4] Geta'lar, Anna döneminde çoktan ulusal kimliğini yitirmiş, başka halklara karışmış bir ilkçağ ulusuydu. Burada Geta'lar diye anılanlar, Oğuzlardır [krş. Ostrogorsky, Türkçe çeviri, s. 317].
[5] Bugünkü Sofya [ilkçağda Sardika]. [6] "Lofça’nın ardında kaya, Kayadan bakarlar ay'a, Canım Lofçalı, Doldur a fincanı" türküsüyle ünlü Lofça; şimdi Loveç” gibi hatalı yorumlar yapar; Lobitzos’un Bozdurmuş Dağı olduğu anlaşılıyor.
Burası Romanya değil, Fulcherius’un vakayinamesinde: “Pisidia ilindeki Antiochia’ya vardık. Buraya daha küçük olanı derler. Biz, çok iyi toprağa sahip olan ve özellikle her tür ekin için verimli olan Romania’yı Türkler tarafından yakılıp yıkılıp yağmalanmış bulduk” denilen yer, ifadeye göre Şuhut bölgesi olmalıdır (Yıldız: 1999: 47).
Dakia, Moesia [Mysia], Tuna [İstros], Traditza ve Lobitzos, yukarıda açıkladığım gibi Küçük Firikya bölgesinde, Sarmatlar ise Mysia’nın kuzeyinde ve Şuhut civarındadırlar. Küçük Firikya ve civarında Bulgarlar, Peçenekler, Kumanlar, Sarmatlar gibi Macarlar [Hunlar: Dakia’lılar: Oğuzlar] da vardır. Bu unsunlar Balkanlar’da gösterilmekle hataya düşülmüştür. Şuhut civarına Romania denildiği gördükten sonra, Makedonia ve Selanik’in de Gelendost civarında olduklarına kanaat getirdim. Gelendost-Keçili köyü Çıfıt Öreni’nde bulunan bir yazıttaki “Makedonia” adı şayanı dikkattir [bk.R.1]. Gallos ile birlik yazılan; Anastasiopolis [Lagania] yakınında olan Pisidia-Firikya hududunda bir erkek adı olan ve Kötürnek- Güdül örenine yerleşen Kadoi [Kadosia] bir Makedonialı koloni idi [Pliny] (Remsi, 1960: 157, 160, 270-272; Har.7). Peçenek olaylarında zikredilen benzer isimleri tarihçi, hep Balkanlar’da aradı ve yanıldı. Eğirdir Gölü’nün eski adı Ozolimne [Kokar-göl], aslında Oğuz [Uz] Gölü demektir (Anna, 1996: 225).
13- Manuel, Pithekas’a giderken Mysia Olympos’ta hastalanır (Kinnamos, 2001: 35). İmparator, Mysialıların eski Herakleia’sında [Pelagonia] iken ağabeyinin oğlu Ioannes gözünden yaralanmıştı (Kinnamos, 2001: 96, açık. 52, yıl 1153). Manuel, Mysialıların Herakleia’sında iken -yerli diliyle Romalıların Pelagonia dedikleri yerde iken- [yıl 1154] âdeti olduğu üzere gece avına çıktı. Manuel, Melangeia’da Metabole denilen yerde konakladı (Kinnamos, 2001: 97, açık.55: Manuel 1143-1144’de Melangeia’da idi]. Demetrios, Lampe köyünden idi [Kinnamos, 2001: 182, açık.2: Diplomat ve laik görüşlü Demetrios, Mysia bölgesinde Atramyttion yakınındaki Lampe’de doğdu].
Pithekas Barla, Mysia Olympos Barla Dağı, Herakleia ise Kemer Boğazı yakınında bir kenttir. Heraklius’un [610-641], Anastasiopolis [Köke köyü, Gavur Öreni] Piskoposu Sykeon'lu Theodore’un [öl. 613/623] akşam yemeği davetine katılmadığı için Sasanilerle yaptığı Antakya harbini kaybettiği söylenir. Heraklius, Zompos köprüsünden geçerek Antakya’ya gitmişti. İşte o zamanlar, Kemer Boğazı’ndaki bir şehir, Herakleia adını almış olmalıdır.
1166 yılı ilâhiyatçı Demetrios ile Manuel’in sohbetini Kinnamos kaydetmiştir. Atramyttion [Edremit], Yalvaç-A. Tırtar köyü, Mysia ise, Uluborlu-Yalvaç arasıdır. Kaikos [Hoyran ovası] Mysia’dadır. Lampe ise, Pentapolis de denilen Senirkent-Uluğbey köyüdür. Bursa-İnegöl’den gayri Senirkent-Yassıören’de ikinci bir Malagina vardır.
14- Rum imparatorunun Türk tacirleri hapse attırması ve mallarına el koyması üzerine Sultan Gıyasettin, 1196 yılında Menderes kıyısındaki Karia ve Tantalos [101] şehirlerine saldırıp halkı esir aldı. O bölgedeki başka şehirleri de yağmaladı; sonra Firikya’daki Antiocheia’ya karşı yürüdü [102]. Şehirdeki bir düğün sesini kendisine karşı hücum işareti sanıp, Menderes civarındaki Lampe’ye çekildi [103] (Khoniates, 2004: 54-55; Yinanç, 2013: 364).
101: Remsi, Karia ve Tantalos’un yerini bilemedi ve birer mahalle olabileceğini söyledi.
102: Antiocheia [Yalvaç], Orta Menderes bölgesinin ana kalesi idi [bk. Remsi, Vittek, Vryonis, Belke-Mersich].
103: Firikya’da bir şehir ve askerî merkez olan Lampe, Yukarı Menderes ile Acı göl arası ve Khoma yanında olmalıdır, ancak kesin yeri belli değildir [krş. Belke-Mersich, Ioannes Kinnamos, terc. I. Demirkent, s.213, n.11].
Menderes [Orta Menderes], iki göl arasındaki ırmak; Karia, Yalvaç çayı ile eski Eğirdir Gölü arası, Tantalos ise ırmak kıyısındadır. Bazen Menderes adı Tantalos, Kemer Boğazı’ndaki köprünün adı ise Tanta-endia zikredilir. Lampe [Uluğbey], aynı zamanda Uluborlu-Senirkent ovasıdır. Miryokefalon harbinde Uluborlu [Sozopolis] yerine, Lampe ovası Lampis zikredilmiştir. Antiocheia ise, Philâdelphia [Alaşehir] ve Küçük Antakya da denilen Yalvaç’tır.
15- Olympos’ta bulunan Mysia’da yıllar önce inşa edilen Kouboukleia’yı Türkler zaptetti (Pahimeris, 2009: 99).
Pahimeris, burada Kemer Boğazı’nın batı yakası ve Anayol üzerindeki Lopadion ve Lampsakos’u da zikreder. [bk. Har.1, 7]. Kouboukleia adının, Kıbakıp [Khelidonia: Kırlangıç] benzeşmesiyle Uluborlu-İleyidağı olmalıdır.
16- Montanus, Firikya sınırında bir Mysia kasabası olan Ardaban doğumluydu (Arundell, 2013: 22). Anayol üzeri ve Uluborlu yakını olan Ardaban, bir Pers adı Artabanus [Xerxes’in amcası] ile ilgili olmalıdır.
17- Vikipedi’ye göre Heraklius [610-641], Anastasiopolis Piskoposu Sykeon'lu Theodore’un [öl. 613/623] akşam yemeği davetine gitmediği için Sasanilerle yaptığı Antakya savaşını kaybetti denilir. Theodore, Galatya'da bir köy olan Sykeon'da doğdu; köyde bir imparatorluk karakolu vardı ve kamu yolu, bu köyden geçiyor ve Siberis nehrini aşıyordu. Nehrin adı Pliny'de Hierus, Kudüs-itinererinde Hyeronpotamum idi. Sykeon köyü nehrin geçidinde idi ve Justinian nehrin üzerine bir köprü kurmuştu. Theodore, VI. asırda, burada, hayatını bu yolun yolcularından kazanan ahlâksız bir kadından doğmuştur. Anastasiopolis, Sykea'nın 12 mil şarkında idi (Remsi, 1960: 264-65).
Heraklius, Kemer Boğazı’ndaki Pontogefira, Zompos veya Yenice Köyü Köprüsü’nden geçmişti.
18- Oğuz boyundan Osmanlılara gelince, onların şu anki iktidar konumlarına şu şekilde geldiklerini tespit ettim: Mysia'da aynı adı taşıyan nehrin kıyısında Söğüt [Σογούτη] adında müreffeh küçük bir kasaba var. Bu kasaba Karadeniz'den yaklaşık 250 stad uzakta ve Yunanistan’dadır. Oğuzlar geldiklerinde bir süre bu bölgede yaşadılar. Ertuğrul oğlu Osman, bir lider olarak çok başarılı değildi ama son derece liberal bir mizacı vardı ve yerel kaynakları hoşgörülü bir şekilde kullanarak kasaba halkının desteğini kazandı (Halkokondiles, 2014: 19). Karaman'a Frigya'nın iç kısımları Kilikia ve Philadelpheia'ya kadar, Saruhan'a İyonya bölgesi kıyıları Smyrna'ya kadar; Kalamşah ve oğlu Karasi'ye Mysia'ya kadar Lydia verildi, Olympos Dağı ve Bithynia ise Osman ve Teke'ye [Hamid oğluna] verildi (Halkokondiles, 2014: 21). Osmanlı padişahlarının Söğüt'e saygı gösterdiklerini, çünkü kendilerinin de buradan geldiklerini, sık sık burayı ziyaret ettiklerini ve halkına uygun ayrıcalıklar tanıdıklarını biliyorum. Ertuğrul'un oğlu ve bu milletin kurucusu Osman'ın oradan olduğunu duydum. Fakat Asya'daki diğer şehirleri de kendisine tabi kıldı, bunların arasında o zamanlar Mysia'da müreffeh bir şehir olan Prousa da vardı. Bu şehri kuşatma altında aç bırakarak aldı ve orada mahkemesini kurdu (Halkokondiles, 2014: 21-23). Osman öldüğünde, oğullarının en küçüğü [yâni Orhan] babasının en yakın çevresinin desteğini kazanmak ve özellikle onları kendi destekçileri yapmak için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Osman'ın ölüm haberi, kendisine hemen onlardan geldi -sonuncusu yaşlılığın eşiğindeydi- ve hemen kardeşlerinden kaçarak Misya'daki Olimpos Dağı'na gitti (Halkokondiles, 2014: 31).
Halkokondiles’in s.19’da zikrettiği Söğüt ile Alexiad s.483’te geçen Sagouda, Bilecik-Söğüt değil, Senirkent-B. Kabaca-Söğütönü mevkii yanındaki Söğüt olmalıdır (Anna, 1996: 483; bk.Har.1). Buradaki Söğüt nehri için s.22’de İstros, İngilizce çevirisinde Tuna denilir (Halkokondiles, 2014: 23). Karadeniz [Pontus], eski Eğirdir Gölü’dür. Sagouda [Söğüt] ile eski Eğirdir Gölü arası 250 stadia kadardır. [Osman] Asya'daki diğer şehirleri de kendisine tabi kıldı; bunların arasında o zamanlar Mysia'nın müreffeh şehri Prousa da vardı (Halkokondiles, 2014: 23). Prousa, malûm Bursa değil, Uluborlu Bahar mevkiindedir. Peçenekler bahsinde Tuna denilen nehir de, Papa çayıdır. Halkokondiles, 150 yıl sonra yazdığı için bazı isimleri karıştırır. Zira Teke, Hamid oğlu olup, Kalemşah ve oğlunun Mysia ile ilgisi yoktur. Senirkent-Söğüt [Sagouda] ve Bilecik-Söğüt gibi iki Söğüt var. Türkler, Senirkent ovasındaki Söğüt adını, bilâhare Bilecik-Söğüt’e taşımış olmalılar. Osmanlı padişahlarının saygı gösterdikleri ve ziyaret ettikleri Söğüt, Bilecik-Söğüt olmalıdır. Karaman sınırı olan Philadelphia Yalvaç’tır [Alaşehir]. 1530 yazımına göre Senirkent ovasındaki Söğüt veya yanında Kayılı köyü, Hoyran Gölü şarkı ve Khliara yanında Kayı köyü vardır. Yunanistan, Eğirdir ve Hoyran gölleri ile iki göl arasındaki ırmağın garbi olup, Sogouda, Yunanistan’da demektir.
Osman'ın 1324 yılındaki ölümü üzerine “oğlu Orhan’ın Misya'daki Olimpos Dağı'na [Eğirdir-Uluborlu] gitmesi”, Hamid oğlu [Ales Amourios veya İlyas oğlu] Dündar Beye itaatini arz etmek ve tanınmak içindir.
19- [İskitler] sayısız bir kalabalıkla Tuna'yı geçerek Tuna'dan sonra gelen Mysia'nın [yukarı ve aşağı] iki ilinden geçtiler [75]. Hayatta kalanları bu bölgeden Tuna Nehri kıyısındaki Aşağı Mysia'ya yerleştirdi [76]. Diğerleri Maiotik Gölü ve Pontus kıyısında yaşıyordu; yani Zichen [Lichie?] ve Abasgianlar, Gotlar ve Hamaxobioi, Tauroskythians ve Borysthenitler ve ayrıca Mysia'da Tuna nehrinin ağzında yaşayanlar; bunlara Hunlar ve Kumanlar deniyordu; bazıları onlara İskitler de diyor [81]. Lidya ve Aeolia'dan Hellespontos'taki Mysia'ya kadar olan bölge Kalames ve oğlu Karases'e, Olympus çevresindeki ve tüm Bithynia'nın bir başkası olan Atman'a verildi ve Sangarios nehri ile Paphlagonia arasındaki topraklar, Amurius'un oğulları arasında paylaştırıldı [174]. Yunanca'da kuzeydoğu rüzgârının adı olan "Kaikias", Mysia'daki Kaikos nehrinin adından türetilmiştir [271]. Küçük Asya'nın kuzeybatı köşesini [Mysia] fethettiler ve Palaiokastro'yu [Balıkesir] kendilerine ikametgâh ettiler [282] (Gregoras, 1973).
Gregoras’tan s.75-76, 81, 174, 271 ve 282’den Mysia ile ilgili bazı bölümler aldım: Tuna, Uluborlu Papa çayı; Mysia, Uluborlu ve Yalvaç arası, Maiotik eski Hoyran [Kıreli?] Gölü, Pontus [Deniz] ise eski Eğirdir Gölü olmalıdır. Gregoras’ın “Hellespontos'taki Mysia'ya kadar olan bölge Kalames ve oğluna verildi” kaydı, Halkokondiles’in ifadesi ile aynı ve Hellespontus’taki Mysia Kalames’e ait değildir. Tauroskythians, Toros İskitleri Peçenekler olup, bunların ve Gotlar’ın, Eğirdir Gölü [Deniz: Pontus] civarında bulundukları anlaşılmaktadır. Mysia’daki Kaikos, Hoyran ovası; bu ovadaki Elek suyu ise Kaikos nehridir. Zichen [Lichie], Eğirdir’dir. Lichie’yi Zichia yazmakla benzer hataya Deguignes de düştü. Kaikos ile Afşar-Kızık [Kyzikos] arası [Çirişli Dağı], Troas bölgesidir (Strabon, 2009: 90, 379).
Tarihçi iki göl arasındaki ırmak için de Tuna demişti ki, bu nehrin ağzında yaşayan Hunlar’dan dolayı eski Eğirdir Gölü’ne Uz Gölü denmişti (Anna, 1996: 225 ve bk. “İmp. Valens’in Thyateira, Nakoleia, Salice ve Hadrianopolis Harpleri” adlı makale).
MS 109 yılına ait Asia Eyâleti Vâlisi Quadratus’un Antakyalılarca taltif edildiğine dair, 2013 yılında Yalvaç’ta bulunan yazıt, Asya Eyâletine işaret eder (Uzunaslan, 2017). Yalvaç Kazı Bşk. M. Özhanlı, Antakya’nın [Yalvaç Hisarı] bir mahallesinin adının Salutaris olduğunu söyler. Anadolu’nun Tarihî Coğrafyası adlı bir kitap yazan ve TTK tarafından 2001, 2007 ve 2013’de üç kez basılan kitapta Veli Sevin, Asya Eyaleti, Mysia, Firikya Hellespontia ve Khelidonia için yanılır (Sevin, 2001: 208). Remsi’nin, aktardıkları hariç kendi yorumları hatalıdır. Kiepert Haritası da Remsi’yi kaynak almakla çok yerde ve Mysia’nın yeri hakkında yanıldı. Vikipedi’de Mysia, Remsi’de Asia eyaletinde gösterilen Abrettene [Aporidos] Kemer Boğazı, Abbaitis ise Konya-Hüyük-Kıreli civarında olmalıdır.
Sonuç
Bugüne kadar yanlış bilinen veya bilinmeyen birçok hususu kaynak metinlerle yorumlamaya; Mysia denilen coğrafî bölgenin Eğirdir ve Hoyran Gölleri çevresindeki Küçük Firikya olduğunu tarihî kaynak metinlerle açıklamaya ve bugüne kadar yapılan hataları göstermeye çalıştım. Küçük Firikya bölgesinin, Küçük Arzava, Yukarı Memleket, Yukarı [Kutsal] Firikya, Mukaddes Firikya, Firikya Paroreia, Asya veya Anatolikon Eyâleti ve Assuwa gibi birçok adı vardır. Mysia’nın, malûm Tuna Nehri, Romanya, Bulgaristan ve Trakya ile hiçbir alâkası yoktur. Kaynak metinlerde Mysialılar için kâh Bulgarlar, kâh Sarmatlar denildiği ifade edilmektedir. Onun için Bulgarlar denince Bulgaristan, Makedon denilince Makedonya ve sair anlaşılmamalı; olaylar ve tarihî coğrafya esas alınmalıdır. Bu makalenin, tarihî coğrafyadaki hataların giderilmesine ve yeni bir tarih yorumuna vesile olmasını diliyorum.
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com
Kaynaklar
Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.
Arundell, F. V. J. (Eylül 2013): Anadolu’da Keşifler, Çeviri: Topbaş Atabay, Sistem Ofset-Ankara.
Attaleiates, Mikhael (2008): Tarih, Çeviri: Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları-İstanbul.
Belke, Klaus-Mersich, Norbert (1990): Tabula İmperii Byzantini (Phrygirn und Pisidien), Bölüm 7, Wien.
Deguignes, Josef (1976): Büyük Türk Tarihi, Cilt 4, Çeviri: S. Alpay-Komisyon, Türk Kültür Yay.-İstanbul.
Demirkent, Işın (2020): Mikhail Psellos’un Khronograpgia’sı, Türk Tarih Kurumu, Ankara.
Fulcherius Carnotensis (1844): Recueil Des Histories-Des Croisades, Cilt 3, Imprimerie Royale-Paris.
Fulcherius Carnotensis (1866): “Recueil des Historiens des Croisades, Histories Occidentaux III, Imprimerie Impériale-Paris.
Fulcherius Carnotensis (2009): Kudüs Seferi, terc. İlcan Bihter Barlas, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul.
Hagenmeyer, Heinrich (1890): Ananymi Gesta Francorum et Aliorum Hierosolymitanorum, Heidelberg.
Homeros (Mart 2014): İlyada (Ίλіάς), Çeviri: Azra Erhat- A. Kadir, Türkiye İş Bankası yayını-İstanbul.
İznik, Erkan (Aralık 2022): “Strabon’un Geographika (Coğrafya) adlı eserine göre Phrygia ve Phrygialılar”, Prof. Dr. M. Mehdi İlhan Anısına: Tarihe Adanan Bir Ömür. Haz.: Mehmet Doğan ve Kâmil Çolak, Berikan Yayınevi-Ankara, s.1-20.
Jones, A.H.M. (1937): The Cities of the Eastern Roman Provinces, Oxford.
Khalkokondiles, Laonikos (2014): The Histories, 1. Bölüm, Çeviri: Anthony Kaldellis, Londra.
Khoniates, Niketas (1995): Historia, Çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Khoniates, Niketas (2004): Historia [1195-1206], Çeviri: Işın Demirkent, Dünya Yay., Bağcılar-İstanbul.
Kinnamos, Ioannes (2001): Ioannes Kinnamos’un Historia’sı, Çeviri: Işın Demirkent, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Kurat, A. Nimet (2016): Peçenekler, Yay. Haz. Ahsen Batur, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Pahimeris [Pachymeres], Georges (2009): Bizanslı Gözüyle Türkler, Çev. İlcan Bihter Barlas, İlgi Kültür Sanat-İstanbul.
Remsi [Ramsay, W.M.] (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.
Sevin, Veli (2001): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası I, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Skylitzes, Ioannes (2016): Bizans Tarihi, Terc. H. Bolat, Y. Lisans Tezi), Marmara Ü., XII-XXIII Bl. [959-1057], s.1-233.
Strabon (2009): Antik Anadolu Coğrafyası, Çev. Adnan Pekman, Arkeoloji ve Sanat Yay.-İstanbul.
Topraklı, Ramazan (2024a): “Yanlış Ezbere Dayanan Yanlış Tarih Anlayışı” Academia.edu [erişim 25.07.2024]. https://www.academia.edu/117647092/YANLI%C5%9E_EZBERE_DAYANAN_YANLI%C5%9E_TAR%C4%B0H_ANLAYI%C5%9EI
Topraklı Ramazan (2024b): “Aya Theodori’nin Memleketi Sykeon Neresidir?” DikGazete [erişim 11.07.2024].
https://www.dikgazete.com/yazi/aya-theodori-nin-koyu-sykeon-neresidir-6829.html
Umar, Bilge (1993): Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.
Uzunaslan, Abdurrahman (2017): “A New Inscription Honouring C. Antius A. Iulius Quadratus”.
Vittek, Pol [Wittek, Paul] (1999): Menteşe Beyliği, Çeviri, O. Şaik Gökyay, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Yıldız, M. Ertan (2012): “Kelainai ve Apameia Kibotos’un Tarihi”, Doktora Tezi, Akdeniz Üniversitesi-Antalya, s.1-383.
Yıldız, Mukadder (1999): Fulcherius Carnotensis, Birinci Haçlı Seferi Vakayinamesi [Fulcheri Carnotensis Historia Hierosoly mitana], Kitap 1, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Üniversitesi, Basılmamış Y. Lisans Tezi.
Yinanç, M. Halil (2013): Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Zonaras, Ioannes (2008): Tarihlerin Özeti, Çev. Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları-İstanbul.
Har.1: Değişen Coğrafya, Tarihi Yollar,Küçük Firikya, Thrakesia Theması ve Mysia Bölgesi. Kadoi, bir Makadonia kolonisidir.
Har.2: Değişen Coğrafya, Troas, Homeros’un İlyada’sı, Arzava, Truva, Suriye, Asya, Akhalar, Yunanistan ve Avrupa.
Har.3:İskender MÖ 333, Manlius Vulso MÖ 189 ve Mithridates’in MÖ 88 Tarihli Yürüyüşleri.
R.1.Keçili köyü, Çıfıt Öreni’nden çıkan yazıt. Yazıt’ın sağ üst köşesindeki iki satırda Makedonia okunmaktadır.
Har.4: MÖ 401, Kıral Yolu ve Oğul Kyros’un İran üzerine yürürken Anadolu’da takip ettiği yol güzergâhı.
Har.5: Değişen Coğrafya. 29 Nisan 1091 Kuman-Peçenek harbinin yapıldığı Lebounion’u ve Uğuz Gölü’nü gösterir harita.
Har.6: Değişen Coğrafya ve Peçekler-Kumanlar ile Bizans arasındaki olayların vuku bulduğu coğrafyayı gösterir harita.
Har.7: Lagania [Anastasiopolis], Kadosia [Kadoi: Gallos], Pessinus [Kötürnek] ve Kinara [Kinna veya Çinare].
Har.3:İskender MÖ 333, Manlius Vulso MÖ 189 ve Mithridates’in MÖ 88 Tarihli Yürüyüşleri.
MYSİA NERESİDİR?
Öz
Bu makalenin amacı, tarihi kaynaklarda Mysia ve Moesia gibi farklı şekillerde yazılan coğrafi bölgenin neresi olduğunu tespittir. Mysia, Hoyran Gölü’nün batısı olan Uluborlu ve Senirkent ovaları ve çevresi ile Hoyran Gölü’nün şarkı olan Hoyran [Kundanlı] ovası ve çevresidir. Mysia ile Küçük Firikya iç içe girmiş hâldedir.
Kaynak metinlerde Mysia’nın nasıl zikredildiğinin, araştırmacıların nasıl yanlış anladıklarının üzerinde durulacaktır. Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişim bilinmediği için eski Eğirdir ve Hoyran gölleri civarında vukû bulan olaylar, başka yerlere ve bilhassa Balkanlar’a taşınmıştır. Sofya denilen Sardika [Triaditza: Triyadisa] Uluborlu yakınında, İstanbul-Bulgurlu denilen Damatriu [Edremit] Yalvaç- A. Tırtar köyü, Lofça denilen Lobitzo Genceli köyü yanındadır. Edirne yakınında yapıldı denilen Lebounion harbi ise Barla önünde yapılmıştır. Tarihte bir Edirne de Gelendost-Kötürnek köyüdür.
Açar Kelimeler: Mysia, Moesia, Mysoi'ler, Mysyalılar, Mysia Olympos, Sardika, Pelagonia, Herakleia,
Giriş
Vikipedi’ye göre “Mysia, Antik Çağ'da Anadolu'nun kuzeybatısında yer alan, günümüzde yaklaşık Bandırma, Erdek, Balıkesir ilinin tümü ile Manisa, İzmir, Kütahya, Bursa, Çanakkale illerinin bir kısmını kapsayan bölge ve çevrenin adıdır. Herodot’tan 400 yıl sonra Strabon [MÖ 64-MS 21] yazdığı Coğrafya isimli kitapta Uludağ, Olympos ve Mysia Olympos olarak geçer. Strabon, Mysia isminin Lidya'lılarda gürgen ağacı anlamına olduğunu ve Prusia kentinin Mysia Olympos [Uludağ] eteğinde kurulduğunu, Frigyalılar ile Misyalılar’ın sınır komşusu olduğunu belirtir. Misyalılar’ın kökeni için antik kaynaklardaki görüş birçok antik yazarın ortak kanısı olan Trak kavmi olduklarıdır. İsmini, bölgenin yerli halkı ve ilk olarak Truva Savaşında Truvalıların müttefikleri arasındaki Misyalılar'dan almıştır. Misya isminin Lidya dilinde bir çeşit kayın ağacı anlamına "mysus" kelimesinden türediği antik çağ kaynaklarında yer alır. Bölge Hitit metinlerinde Masa Ülkesi olarak geçer. Vikipedi yerleşim, tarihçe, coğrafya, jeopolitik, Misya Olympos'u ile iç bölgelerdeki Abbaitis, Abrettene, Olympene, Teuthrania vs. gibi bilgiler verir. Bölge tarihçesinde Mysia bölgesine Hititler zamanında Assuwa denildiği söylenir. Bazı kaynaklarda tüm Batı Anadolu Misya, Lidya ve Karya arasında paylaştırılır. Bu görüşte Troad'nın tamamı ile Aiolis'in kuzeyi de Misya'ya dâhil edilir. Fakat bazı kaynaklarda bu bölge için Misya adı hiç kullanılmaz ve onun yerine Frigya'ya ithafen Lesser Phrygia ya da Küçük Frigya kullanılır. Marmara kıyıları için az sayda kaynak Phrygia Hellespontica tabirini kullanmıştır denilir.
Tarih, bugüne kadar Vikipedi’de de görüldüğü gibi Mysia, Küçük Firikya, Mysia Olympos, Abbaitis, Abrettene, Firikya Hellespontia, Assuwa, Truva, Lidya, Karya ve daha birçok konuda kaynak metinlerle hiç ilgisi olmayan; tarihî kaynak metinlerle uyuşmayan hata ve yanlışlarla doludur. W. M. Ramsay adı, makalede Remsi yazılacaktır.
Küçük Firikya, Firikya Epiktetos veya Lesser Firikya Neresidir?
Lesser Firikya, ya da Küçük Firikya denilen yerin Barla, Anamas, Sultan ve Bozdurmuş dağlarıyla çevrili Uluborlu, Senirkent, Gelendost, Yalvaç ve Şarkîkaraağaç ilçelerinin kapladıkları alan olduğunu defalarca yazdım. Yalvaç için Antiόchette veya Küçük Antakya, Senirkent-Uluğbey için Küçük İznik, 29 Nisan 1091 tarihinde Barla önlerinde vuku bulan Kuman-Peçenek harbi için Lebounion [Küçük Aslan] harbi denmesi, bu kentlerin ve harbin, Küçük Firikya bölgesinde bulundukları içindir. Bunu birçok kez belirttiğim gibi bir kez daha belirtelim [Har.1-5].
Eskişehir’den sonra Haçlılar, bir ırmağa tesadüfle oraya ihtiyatsızca atıldılar. Fakat birçokları telef oldu. Pisidya’da kâin Yalvaç’ı [Antakya] zapt ettiler (Yinanç, 2013: 203-4). Fulcheri’nin aksine İ. Bihter Barlas, “Pisidia’da Lesser diye anılan Akşehir’den geçerek Konya’ya vardıklarını” söyler (Fulcherius, 2009: 71). Akşehir hiç Pisidia’da olmadı. Vakayiname, “Bundan sonra Pisidia ilindeki Antiochia’ya vardık ki, ‘buna daha küçük olanı’ [Antiochea Minor] denilir; oradan da Iconium’a geldik. Bu yerlerde pek çok defa ekmek olmamasının ve başka yiyeceklerin kıtlığını çektik; zira çok iyi toprağa sahip olan ve özellikle her tür ekin için verimli olan Romania’yı Türkler tarafından yakılıp yıkılmış, yağmalanmış vaziyette bulduk” der (Yıldız: 1999: 46-47). Heinrich, “burada anlatılan felâketin kesinlikle Dorileon ile Küçük Antakya [Yalvaç] arasında ve ordunun Iconium'a yaklaşmasından önce meydana geldiği gerçeği de Anonymi ile aynı fikirde olan Fulcherius’tan geliyor” der ve “bir gün çok şiddetli bir susuzluğa maruz kaldılar, bu yüzden erkek ve kadınlar tacize uğradı ve telef oldular. Daha sonra ekmek ve erzakın çoğunlukla yeterli olduğu bölgeye: Pisidia ilindeki küçük dedikleri Antakya'ya, ardından da Iconium'a geldik” diye Fulcher’den aktarır (Hagenmeyer, 1890: 211-212, açık.25). Yalvaç, Akşehir ile Pusguse Gölü [Eğirdir] arasındadır (Fulcherius, 1866: 336, açık.3). Önce de belirttiğim gibi Antakya’ya [Yalvaç] küçük denilmesi, Antakya, Küçük Firikya’da bulunduğu içindir. Yinanç’ın sözünü ettiği ırmak, bugün için Eğirdir Gölü altında kalan ve Peutinger tablosu ile Antonine ve Kudüs itinenerlerinde zikredilen Kutsal ırmaktır [bk.Har.1, Remsi, 1960: 264].
1156’da Manuel, Küçük Firikya’daki Türkleri katletmiştir. Demirkent, Küçük Firikya adını tahrifle Aşağı Firikya [Denizli civarı] yapmıştır (Kinnamos, 1836: 179; 2001: 131). 1178’de Manuel, önce Panasion yanında çadırlayan Türkleri yerlerinden kovdu, sonra Lakerion’dakilere [Lesser] saldırdı (Honiyates, 1995: 135). Manuel, Panasyum ve Laseryum’da [Lesser] oturan Türkleri yendi (Deguignes, 1976: 1127-1128). Bu kelimeler eserin aslında Πανασίω ve Λαχερίω geçer (Honiyates, 1835: 254). Laseryum, Lakerion ve Lacerium, 1097 Haçlı seferinde Lesser [Küçük] geçen Gelendost- Yalvaç civarı, Panasion ise Senirkent ovası olup, Küçük Firikya’ya işaret ederler. Haçlı kronikleri coğrafyayı iyi bilmedikleri için Küçük Firikya’yı Pisidia’da göstermişlerdir. Gerçi, Yalvaç ve Uluborlu bölgesi bir ara Pisidia işgaline uğrar, ama burası Pisidia yakınında ve Firikya Paroreia [Strabon, 2009: 81-82], hatta Küçük Firikya bölgesindedir. Bölgenin, Yukarı [Kutsal] Firikya, Firikya Salutaris [Mukaddes] ve Firikya Epiktetos gibi adları var. Kemer Boğazı’nın adı bir Osmanlı arşiv belgesinde “Frigos Boğazı”; “Firigoslar” Barla’da bir mevkiin adıdır. Tarihçi, Hıristiyan Hacılar Yolu, Kıral Yolu ve Bizans Askerî Yolunu bilmeden hüküm verir ve Haçlıları, Akşehir’e götürür. 1097’de Haçlılar İznik’i zaptetti. Boutoumites, İznik Dukası atandı. Haçlılar, Eskişehir’den sonra Afyon, Ebraike [Şuhut: Cuhud: Hısnu’l-Yahud], Augustopolis [Şuhut-Çobankaya], Bozdurmuşbeli ve Kemer Boğazı yoluyla Antakya’ya [Yalvaç] gelip şehri zaptettiler. İmparator 1116’da Kotiaion yolunu seçti; Augustopolis ile Akroenos arasındaki ovada mütareke yaptı (Topraklı, 2024a). Bilge Umar, Ebraike’yi Eber’e, Augustopolis’i de Sultandağı’na koydu. İ. B. Barlas da Haçlıları, hatalı olarak Akşehir’den Konya’ya götürdü. Akşehir, hiçbir zaman Pisidia’da olmadı. Akşehir sanılan Yalvaç; Panonya, Pannonia (Skylitzes, 2016: 181), Panasion (Honiyates, 1995: 135), Pankaleia hepsi aynı yer ve Senirkent ovasıdır. Lakerion (Honiyates, 1995: 135) ve Lesser ise Büyük Firikya’ya nazaran daha küçük olan yeri, yani Küçük Firikya’yı [Gelendost çevresi] anlatmaktadır [bk. Har.1-2].
Hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde Küçük Firikya belli olduğuna göre Mysia da belli demektir [Har.3]. Mysia’nın zikredildiği tarihî kaynak metinleri, değişen coğrafyanın ışığında bir de biz yorumlayalım.
Mysia, Kaynak Metinlerde Nasıl Zikrediliyor
Tarihî coğrafya bilinmediği için bazı çevirilerin, mevcut coğrafyaya göre ve hatalı olabileceği unutulmamalıdır.
1- llyada'da anlatılan durum açık: Boğazların kilit noktasında bulunmakla bütün hinterlanda egemen olan Troya Yunanistan'dan gelme birleşmiş kavimlerin saldırısına uğramıştı. Bu saldırışa Troya tek başına değil, Trakya ve Anadolu'da oturan kavimlerin birleşmiş kuvvetleriyle karşı koyuyor. Troas ve Mysia gibi komşu bölgeler de, Trakya, Paphlagonia, Lykia, Phrygia gibi uzak bölgeler de Troya'ya yardımcı göndermişlerdir (İlyada, 2014: Önsöz xxxi).
İda, Mysia dağıdır (İlyada, 2014: 575). Buna göre Sultan Dağları hem Mysia’da, hem de Asia’dadır [Har.2].
İlyada’yı tercüme eden; yorumlayan Arza Erhat ve A. Kadir, Akhalar’ı bugünkü Yunanistan’a koymakla büyük hata yaptılar. Maalesef bütün Dünya’da onlar gibi biliyor. Daha makalenin başında insanların kaziye-i muhkem gibi şartlandıkları bir hususun yanlış olduğunu söylemek psikolojik olarak doğru mu bilmem, ama gerçek bu. Yunanistan Hoyran ve Eğirdir gölleri ile iki göl arasındaki ırmağın [Kaystros, Skamandros] garbidir. Senirkent-Garib köyünün adı Garb ile ilgilidir. Çünkü Kemer Boğazı’nın şarkı Asya [Anatolikon], garbi ise kâh Avrupa, kâh Yunanistan geçer. Yeri gelmişken bir kanaatimi daha arz edeyim: Herkesin bir bildiği Yonan ve Grek, iki ayrı halktır. Yonan, bidayette Kemer Boğazı ve eski Eğirdir Gölü civarında, Grek ise bugünkü Yunanistan’dadır. Yonan, bilâhare Batı Anadolu’ya göçmüş ve Kemer Boğazı civarındaki isimleri Batı Anadolu’ya taşımıştır. Troas, Afşar-Kızık [Kyzikos] ile Hoyran ovası [Kaikos vadisi] arsasındaki Çirişli Dağı bölgesi, boğaz ise Kemer Boğazı’dır [Strabon XIII.I.2; bk. Har.1-2-3].
Bu iddialarda bulunurken birçok dayanaktan sadece birkaçını bildireyim: A- Remsi’nin Balıkesir’de gösterdiği Kiminas Dağı, Sultan Dağları’nın bir parçası ve Men tapınağının bulunduğu Yalvaç Gemen [Kimin] dağı, Balıkesir merkeze yerleştirdiği Akhyraous ve Kotoiraikia ise Gelendost-Kötürnek. B- Remsi’nin [Firikya] Hellespontus dediği yer, Çanakkale Boğazı değil, Kemer Boğazı’dır [bk. Remsi, 1960: 165-178; Har.1-2-3 ve ilgili makalelerim].
2- [Kyros], Firikya’nın Mysia yönündeki son yerleşmesi olan Keramon Agora şehrine yürüdü (Ksenofon, 2011: 33). [Ksenofon, parasız kaldığı için Lampsakos’ta atını satmıştı] buradan [Ophrynion] Troia’ya yürüdüler; sonra İda Dağını geride bırakıp ilk önce Antandros’a ve sonra da deniz kıyısından ilerleyerek Mysia’daki Thebes ovasına vardılar; Atramytteion ve Kertonos içinden yol alarak Mysia’daki Pergamon’da bulunan Kaikos ovasına ulaştılar (Ksenofon, 2011: 619). Kyros, Kemer Boğazı’ndaki Kelene’den [Kelainai] hareketle Senirkent ovası [Lampe] ayağı, Bozdurmuşbeli, Şuhut, Afyon üzerinden [Kütahya tarafındaki] Keramon Agora’ya yürüdü. Ksenofon s.33 ve 619’da zikredilen Mysia, Keramon Agora, Troas, İda, Lampsakos, Edremit, Bergama ve Kaikos için bk. Har.1-2-3-4.
Kyros’un kumandanlarının kadın ve çocukları, Eski Tralleis [Yeni Truva], yâni Barla’da kaldıklarına göre, Ksenofon ve arkadaşlarının dönüş yolu, Çanakkale’ye değil, Barla’ya doğru olmalıdır (Ksenofon, 2015: 57).
3- Mithridat, MÖ 88’de Firikya’ya doğru yürüdü. İskender’in mola verdiği yerlerde konakladı. O, Romalılara ait Firikya’nın geri kalanına; Mysia ve Asia’ya saldırıya geçti. Magnesia, Ephesos, Mitylene’ye vardı (Yıldız, 2012: 163).
Har.3’te İskender, Vulso ve Mithridates’in yürüdükleri yol ile Apameia, Mysia, Asia ve Efes görülmektedir.
4- Propontis’in güneyine doğru Mysia ve Hellespontus Firikyası da denen Firikya Epiktetos bulunur (Strabon, XII.4.1). Bithynia’nın güneyinde Olympos dolaylarında Mysia ve Troas’ın bir bölümünü içeren Hellespontus Firikyası bulunur (Strabon XII.4.10; İznik, 2022: 14). İkinci Askania veya Mysia Askania’sı Hoyran Gölü’dür (Strabon, XII.4.5).
Strabon ve İznik’in ifadeleri Hellespontus Firikyası ile Firikya Epiktetos’a açıklık getirir, ancak Strabon’un “Propontis’in güneyine doğru” ifadesinden, Afyon ve Hoyran Gölü civarı anlaşılmalıdır. Bithynia’nın güneyindeki Olympos, Mysia Olympos’tur [Barla Dağı]. Sultan Dağları için de Olympos denilmiş olabileceğini düşünüyorum.
5- Araplar Malatya’yı kadar Mezopotamya’yı yağmalamışlar, Peçenekler Tuna’yı geçerek Mysia’yı harap etmişlerdir (Skylitzes, 2016: 132). Peçenekler Tuna’yı geçerek Selanik’e kadar Mysia yakıp yıkmışlardır (Skylitzes, 2016: 132). Su dayanılamayacak kadar soğuktu; Tuna donmuştu ve Peçenekler Mysia ve Thrace’ye büyük zararlar vererek Makedonya’ya kadar ilerlemişlerdi [yıl 1032] (Skylitzes, 2016: 134).
Tuna, Khelidoni, Kıbakıb, Kırlangıç, Rhyndakos, Lampes gibi birçok adı kaydedilen İstros olup, Uluborlu ve Senirkent Papa çayıdır. Bu çay, bazı kaynaklarda Amouri [Amorion: Uluborlu] suyu olarak da zikredilir [Har.6].
6- Batıdaki Mysia’lılar ile Triballer arasında anlaşma yapılınca bu iki millet birlik oldu (Psellos, 2020: 251).
Burada Batı denilen yer, Kemer Boğazı’nın batısı, yâni Senirkent ve Uluborlu ovalarıdır [Har.1-7].
7- Hacer oğulları Myra’yı işgal ettiler; Peçenekler ise Mysia’yı [Moesia] talandan geçirdiler (Zonaras, 2008: 58).
Myra, Kibyrrhaiote teması veya Eğirdir Gölü’ne dökülen ırmak kıyısındadır (Skylitzes, 2016: 132, açık. 657).
8- İsaakios Komnen, Batıda Macar ve Peçeneklerle savaşa girişti; Lobitzo’da çadır kurdu (Zonaras, 2008: 113).
Batı, yukarıda açıkladığım gibi Kemer Boğazı batısı, Lobitzo ise, Senirkent-Genceli köyü yanında olmalıdır.
9- Bulgarlar dediğimiz Moesia’lılar [Mysia’lılar] tam o sırada ayaklandılar. […] İmparator orduyla şimdi Triaditza denen Sardike’ye [Sofya] vardı (Attaleiates, 2008: 26).
Bulgarlar, Anadolu’da göçebe bir devlet kuran Bulgarlar olup, Hoyran Gölü’nün batısındadırlar ve Bulgar çarı Symeon’un 896’da Rumları bozguna uğrattığı Boulgarophygon, Senirkent-Genceli köyü, Triaditza ise, Uluborlu önlerindedir. Bir ara Sardike valisi olan Romen Diyojen’in Uluborlu’da bir büstü var (Anna, 1996: 241; Har.6).
10- 1035 [1034] senesinde Peçenekler tekrar Tuna’yı geçerek Selanik’e kadar bütün Moesia’yı yağma ve tahrip ettiler. […] Bizans tarihçisi Kedrenos [Cedrenos], Peçeneklerin 1035’de Tuna’yı geçerek Moesia’yı yağma ettiklerini yazar. Aynı yazar Peçeneklerin yine 1035’de Tuna’yı buzlar üzerinden geçerek Moesia’yı, Makedonya’ya kadar Trakya’yı yağma ettiklerini yazar (Kurat, 2016: 122, 156). Kedrenos, Şuhut-Arızlı [Kedrea] adıyla ilgilidir.
11- Bu ırmak, Moesia'ya [Mysia] komşu dağların yücelerinden çıkar, akışı boyunca pek çok ülkeden geçer ve Berroia ile Selanik yöresini, biri doğudaki, diğeri batıdaki [olmak üzere], ikiye böldükten sonra, sonunda, bizim güney denizimize [İstanbul’a göre güneyde kalan, Ege Denizine] dökülür (Anna, 1996: 35-36, Çev.: Bilge Umar).
Bu ırmak, iki göl arasındaki ırmakla birleşerek Eğirdir Gölü’ne dökülen Yalvaç çayı; Makedoia ise, Gelendost Kötürnek, Keçili, Balcı ve Bağlı köyleri civarı; Selanik de Kötürnek köyü civarında olmalıdır.
12- Dakia’lıların [04] Beyleri, vaktiyle Rumlarla yaptıkları antlaşmaya uymak istemeyip, antlarından dönerek onu çiğnedikleri zaman, bu haber, eskilerin Moesia'lılar [1] dediği Sarmat'ların [2] kulağına gidince, onlar da kendi sınırları içinde uslu durmak istemediler [3]. Bu halk [Anna'nın Sarmatlar dediği Peçenekler] önceden Tuna ırmağının Rum ülkesinden ayırdığı bir yörede [Güney Romanya'da] yaşıyordu; böylece onlar da yola düştüler; [Tuna'yı aşıp] bizim arazimize göç ettiler. Göçün nedeni, onlara talan saldırılarında bulunan komşuları Geta'lardan [4] gördükleri düşmanlıktı. […] İmparator İsaakios, bunu haber alınca, Traditza'yı [5] işgal etmesi gerektiğine karar verdi. […] Ne var ki, Lobitzos [Dağının] [6] eteğine geldiklerinde, mevsime hiç uygun düşmeyerek, kar ile karışık bir sağanak yağmur indirdi; oysa daha 24 Eylüldü, büyük din şehidi Thekla'yı anma günüydü. (Anna, 1996: 115-116).
Anna Komnena’daki bu metin için Bilge Umar, “[04] Romalıların Dacia'sı, bugünkü Romanya’yı kapsar; oysa Anna’nın döneminde Rumlar Dakia adıyla, bugünkü Macaristan’ı da kastediyorlardı. Birazdan sözü geçecek olan Moesia ise, Romalıların, şimdiki Kuzey Bulgaristan’ı ve Sırbistan’ı kapsayan ili idi. Moesia-Dakia sınırını Tuna belirliyordu. Anna, Dakia'lılar derken, gerçekte Macarların· sözünü ediyor [bk.7.1.1; orada, Macar Kralını, Dakia'lıların komutanı diye anacak].
[1] Anna'da, Mysia'lılar. [2] İlkçağ halkı Sarmat'lar çoktan tarihten silinmişti; Anna'nın söz ettiği halk, Peçeneklerdir.
[3] Bunun nedenini hemen şimdi kendisi söyleyecek. [4] Geta'lar, Anna döneminde çoktan ulusal kimliğini yitirmiş, başka halklara karışmış bir ilkçağ ulusuydu. Burada Geta'lar diye anılanlar, Oğuzlardır [krş. Ostrogorsky, Türkçe çeviri, s. 317].
[5] Bugünkü Sofya [ilkçağda Sardika]. [6] "Lofça’nın ardında kaya, Kayadan bakarlar ay'a, Canım Lofçalı, Doldur a fincanı" türküsüyle ünlü Lofça; şimdi Loveç” gibi hatalı yorumlar yapar; Lobitzos’un Bozdurmuş Dağı olduğu anlaşılıyor.
Burası Romanya değil, Fulcherius’un vakayinamesinde: “Pisidia ilindeki Antiochia’ya vardık. Buraya daha küçük olanı derler. Biz, çok iyi toprağa sahip olan ve özellikle her tür ekin için verimli olan Romania’yı Türkler tarafından yakılıp yıkılıp yağmalanmış bulduk” denilen yer, ifadeye göre Şuhut bölgesi olmalıdır (Yıldız: 1999: 47).
Dakia, Moesia [Mysia], Tuna [İstros], Traditza ve Lobitzos, yukarıda açıkladığım gibi Küçük Firikya bölgesinde, Sarmatlar ise Mysia’nın kuzeyinde ve Şuhut civarındadırlar. Küçük Firikya ve civarında Bulgarlar, Peçenekler, Kumanlar, Sarmatlar gibi Macarlar [Hunlar: Dakia’lılar: Oğuzlar] da vardır. Bu unsunlar Balkanlar’da gösterilmekle hataya düşülmüştür. Şuhut civarına Romania denildiği gördükten sonra, Makedonia ve Selanik’in de Gelendost civarında olduklarına kanaat getirdim. Gelendost-Keçili köyü Çıfıt Öreni’nde bulunan bir yazıttaki “Makedonia” adı şayanı dikkattir [bk.R.1]. Gallos ile birlik yazılan; Anastasiopolis [Lagania] yakınında olan Pisidia-Firikya hududunda bir erkek adı olan ve Kötürnek- Güdül örenine yerleşen Kadoi [Kadosia] bir Makedonialı koloni idi [Pliny] (Remsi, 1960: 157, 160, 270-272; Har.7). Peçenek olaylarında zikredilen benzer isimleri tarihçi, hep Balkanlar’da aradı ve yanıldı. Eğirdir Gölü’nün eski adı Ozolimne [Kokar-göl], aslında Oğuz [Uz] Gölü demektir (Anna, 1996: 225).
13- Manuel, Pithekas’a giderken Mysia Olympos’ta hastalanır (Kinnamos, 2001: 35). İmparator, Mysialıların eski Herakleia’sında [Pelagonia] iken ağabeyinin oğlu Ioannes gözünden yaralanmıştı (Kinnamos, 2001: 96, açık. 52, yıl 1153). Manuel, Mysialıların Herakleia’sında iken -yerli diliyle Romalıların Pelagonia dedikleri yerde iken- [yıl 1154] âdeti olduğu üzere gece avına çıktı. Manuel, Melangeia’da Metabole denilen yerde konakladı (Kinnamos, 2001: 97, açık.55: Manuel 1143-1144’de Melangeia’da idi]. Demetrios, Lampe köyünden idi [Kinnamos, 2001: 182, açık.2: Diplomat ve laik görüşlü Demetrios, Mysia bölgesinde Atramyttion yakınındaki Lampe’de doğdu].
Pithekas Barla, Mysia Olympos Barla Dağı, Herakleia ise Kemer Boğazı yakınında bir kenttir. Heraklius’un [610-641], Anastasiopolis [Köke köyü, Gavur Öreni] Piskoposu Sykeon'lu Theodore’un [öl. 613/623] akşam yemeği davetine katılmadığı için Sasanilerle yaptığı Antakya harbini kaybettiği söylenir. Heraklius, Zompos köprüsünden geçerek Antakya’ya gitmişti. İşte o zamanlar, Kemer Boğazı’ndaki bir şehir, Herakleia adını almış olmalıdır.
1166 yılı ilâhiyatçı Demetrios ile Manuel’in sohbetini Kinnamos kaydetmiştir. Atramyttion [Edremit], Yalvaç-A. Tırtar köyü, Mysia ise, Uluborlu-Yalvaç arasıdır. Kaikos [Hoyran ovası] Mysia’dadır. Lampe ise, Pentapolis de denilen Senirkent-Uluğbey köyüdür. Bursa-İnegöl’den gayri Senirkent-Yassıören’de ikinci bir Malagina vardır.
14- Rum imparatorunun Türk tacirleri hapse attırması ve mallarına el koyması üzerine Sultan Gıyasettin, 1196 yılında Menderes kıyısındaki Karia ve Tantalos [101] şehirlerine saldırıp halkı esir aldı. O bölgedeki başka şehirleri de yağmaladı; sonra Firikya’daki Antiocheia’ya karşı yürüdü [102]. Şehirdeki bir düğün sesini kendisine karşı hücum işareti sanıp, Menderes civarındaki Lampe’ye çekildi [103] (Khoniates, 2004: 54-55; Yinanç, 2013: 364).
101: Remsi, Karia ve Tantalos’un yerini bilemedi ve birer mahalle olabileceğini söyledi.
102: Antiocheia [Yalvaç], Orta Menderes bölgesinin ana kalesi idi [bk. Remsi, Vittek, Vryonis, Belke-Mersich].
103: Firikya’da bir şehir ve askerî merkez olan Lampe, Yukarı Menderes ile Acı göl arası ve Khoma yanında olmalıdır, ancak kesin yeri belli değildir [krş. Belke-Mersich, Ioannes Kinnamos, terc. I. Demirkent, s.213, n.11].
Menderes [Orta Menderes], iki göl arasındaki ırmak; Karia, Yalvaç çayı ile eski Eğirdir Gölü arası, Tantalos ise ırmak kıyısındadır. Bazen Menderes adı Tantalos, Kemer Boğazı’ndaki köprünün adı ise Tanta-endia zikredilir. Lampe [Uluğbey], aynı zamanda Uluborlu-Senirkent ovasıdır. Miryokefalon harbinde Uluborlu [Sozopolis] yerine, Lampe ovası Lampis zikredilmiştir. Antiocheia ise, Philâdelphia [Alaşehir] ve Küçük Antakya da denilen Yalvaç’tır.
15- Olympos’ta bulunan Mysia’da yıllar önce inşa edilen Kouboukleia’yı Türkler zaptetti (Pahimeris, 2009: 99).
Pahimeris, burada Kemer Boğazı’nın batı yakası ve Anayol üzerindeki Lopadion ve Lampsakos’u da zikreder. [bk. Har.1, 7]. Kouboukleia adının, Kıbakıp [Khelidonia: Kırlangıç] benzeşmesiyle Uluborlu-İleyidağı olmalıdır.
16- Montanus, Firikya sınırında bir Mysia kasabası olan Ardaban doğumluydu (Arundell, 2013: 22). Anayol üzeri ve Uluborlu yakını olan Ardaban, bir Pers adı Artabanus [Xerxes’in amcası] ile ilgili olmalıdır.
17- Vikipedi’ye göre Heraklius [610-641], Anastasiopolis Piskoposu Sykeon'lu Theodore’un [öl. 613/623] akşam yemeği davetine gitmediği için Sasanilerle yaptığı Antakya savaşını kaybetti denilir. Theodore, Galatya'da bir köy olan Sykeon'da doğdu; köyde bir imparatorluk karakolu vardı ve kamu yolu, bu köyden geçiyor ve Siberis nehrini aşıyordu. Nehrin adı Pliny'de Hierus, Kudüs-itinererinde Hyeronpotamum idi. Sykeon köyü nehrin geçidinde idi ve Justinian nehrin üzerine bir köprü kurmuştu. Theodore, VI. asırda, burada, hayatını bu yolun yolcularından kazanan ahlâksız bir kadından doğmuştur. Anastasiopolis, Sykea'nın 12 mil şarkında idi (Remsi, 1960: 264-65).
Heraklius, Kemer Boğazı’ndaki Pontogefira, Zompos veya Yenice Köyü Köprüsü’nden geçmişti.
18- Oğuz boyundan Osmanlılara gelince, onların şu anki iktidar konumlarına şu şekilde geldiklerini tespit ettim: Mysia'da aynı adı taşıyan nehrin kıyısında Söğüt [Σογούτη] adında müreffeh küçük bir kasaba var. Bu kasaba Karadeniz'den yaklaşık 250 stad uzakta ve Yunanistan’dadır. Oğuzlar geldiklerinde bir süre bu bölgede yaşadılar. Ertuğrul oğlu Osman, bir lider olarak çok başarılı değildi ama son derece liberal bir mizacı vardı ve yerel kaynakları hoşgörülü bir şekilde kullanarak kasaba halkının desteğini kazandı (Halkokondiles, 2014: 19). Karaman'a Frigya'nın iç kısımları Kilikia ve Philadelpheia'ya kadar, Saruhan'a İyonya bölgesi kıyıları Smyrna'ya kadar; Kalamşah ve oğlu Karasi'ye Mysia'ya kadar Lydia verildi, Olympos Dağı ve Bithynia ise Osman ve Teke'ye [Hamid oğluna] verildi (Halkokondiles, 2014: 21). Osmanlı padişahlarının Söğüt'e saygı gösterdiklerini, çünkü kendilerinin de buradan geldiklerini, sık sık burayı ziyaret ettiklerini ve halkına uygun ayrıcalıklar tanıdıklarını biliyorum. Ertuğrul'un oğlu ve bu milletin kurucusu Osman'ın oradan olduğunu duydum. Fakat Asya'daki diğer şehirleri de kendisine tabi kıldı, bunların arasında o zamanlar Mysia'da müreffeh bir şehir olan Prousa da vardı. Bu şehri kuşatma altında aç bırakarak aldı ve orada mahkemesini kurdu (Halkokondiles, 2014: 21-23). Osman öldüğünde, oğullarının en küçüğü [yâni Orhan] babasının en yakın çevresinin desteğini kazanmak ve özellikle onları kendi destekçileri yapmak için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Osman'ın ölüm haberi, kendisine hemen onlardan geldi -sonuncusu yaşlılığın eşiğindeydi- ve hemen kardeşlerinden kaçarak Misya'daki Olimpos Dağı'na gitti (Halkokondiles, 2014: 31).
Halkokondiles’in s.19’da zikrettiği Söğüt ile Alexiad s.483’te geçen Sagouda, Bilecik-Söğüt değil, Senirkent-B. Kabaca-Söğütönü mevkii yanındaki Söğüt olmalıdır (Anna, 1996: 483; bk.Har.1). Buradaki Söğüt nehri için s.22’de İstros, İngilizce çevirisinde Tuna denilir (Halkokondiles, 2014: 23). Karadeniz [Pontus], eski Eğirdir Gölü’dür. Sagouda [Söğüt] ile eski Eğirdir Gölü arası 250 stadia kadardır. [Osman] Asya'daki diğer şehirleri de kendisine tabi kıldı; bunların arasında o zamanlar Mysia'nın müreffeh şehri Prousa da vardı (Halkokondiles, 2014: 23). Prousa, malûm Bursa değil, Uluborlu Bahar mevkiindedir. Peçenekler bahsinde Tuna denilen nehir de, Papa çayıdır. Halkokondiles, 150 yıl sonra yazdığı için bazı isimleri karıştırır. Zira Teke, Hamid oğlu olup, Kalemşah ve oğlunun Mysia ile ilgisi yoktur. Senirkent-Söğüt [Sagouda] ve Bilecik-Söğüt gibi iki Söğüt var. Türkler, Senirkent ovasındaki Söğüt adını, bilâhare Bilecik-Söğüt’e taşımış olmalılar. Osmanlı padişahlarının saygı gösterdikleri ve ziyaret ettikleri Söğüt, Bilecik-Söğüt olmalıdır. Karaman sınırı olan Philadelphia Yalvaç’tır [Alaşehir]. 1530 yazımına göre Senirkent ovasındaki Söğüt veya yanında Kayılı köyü, Hoyran Gölü şarkı ve Khliara yanında Kayı köyü vardır. Yunanistan, Eğirdir ve Hoyran gölleri ile iki göl arasındaki ırmağın garbi olup, Sogouda, Yunanistan’da demektir.
Osman'ın 1324 yılındaki ölümü üzerine “oğlu Orhan’ın Misya'daki Olimpos Dağı'na [Eğirdir-Uluborlu] gitmesi”, Hamid oğlu [Ales Amourios veya İlyas oğlu] Dündar Beye itaatini arz etmek ve tanınmak içindir.
19- [İskitler] sayısız bir kalabalıkla Tuna'yı geçerek Tuna'dan sonra gelen Mysia'nın [yukarı ve aşağı] iki ilinden geçtiler [75]. Hayatta kalanları bu bölgeden Tuna Nehri kıyısındaki Aşağı Mysia'ya yerleştirdi [76]. Diğerleri Maiotik Gölü ve Pontus kıyısında yaşıyordu; yani Zichen [Lichie?] ve Abasgianlar, Gotlar ve Hamaxobioi, Tauroskythians ve Borysthenitler ve ayrıca Mysia'da Tuna nehrinin ağzında yaşayanlar; bunlara Hunlar ve Kumanlar deniyordu; bazıları onlara İskitler de diyor [81]. Lidya ve Aeolia'dan Hellespontos'taki Mysia'ya kadar olan bölge Kalames ve oğlu Karases'e, Olympus çevresindeki ve tüm Bithynia'nın bir başkası olan Atman'a verildi ve Sangarios nehri ile Paphlagonia arasındaki topraklar, Amurius'un oğulları arasında paylaştırıldı [174]. Yunanca'da kuzeydoğu rüzgârının adı olan "Kaikias", Mysia'daki Kaikos nehrinin adından türetilmiştir [271]. Küçük Asya'nın kuzeybatı köşesini [Mysia] fethettiler ve Palaiokastro'yu [Balıkesir] kendilerine ikametgâh ettiler [282] (Gregoras, 1973).
Gregoras’tan s.75-76, 81, 174, 271 ve 282’den Mysia ile ilgili bazı bölümler aldım: Tuna, Uluborlu Papa çayı; Mysia, Uluborlu ve Yalvaç arası, Maiotik eski Hoyran [Kıreli?] Gölü, Pontus [Deniz] ise eski Eğirdir Gölü olmalıdır. Gregoras’ın “Hellespontos'taki Mysia'ya kadar olan bölge Kalames ve oğluna verildi” kaydı, Halkokondiles’in ifadesi ile aynı ve Hellespontus’taki Mysia Kalames’e ait değildir. Tauroskythians, Toros İskitleri Peçenekler olup, bunların ve Gotlar’ın, Eğirdir Gölü [Deniz: Pontus] civarında bulundukları anlaşılmaktadır. Mysia’daki Kaikos, Hoyran ovası; bu ovadaki Elek suyu ise Kaikos nehridir. Zichen [Lichie], Eğirdir’dir. Lichie’yi Zichia yazmakla benzer hataya Deguignes de düştü. Kaikos ile Afşar-Kızık [Kyzikos] arası [Çirişli Dağı], Troas bölgesidir (Strabon, 2009: 90, 379).
Tarihçi iki göl arasındaki ırmak için de Tuna demişti ki, bu nehrin ağzında yaşayan Hunlar’dan dolayı eski Eğirdir Gölü’ne Uz Gölü denmişti (Anna, 1996: 225 ve bk. “İmp. Valens’in Thyateira, Nakoleia, Salice ve Hadrianopolis Harpleri” adlı makale).
MS 109 yılına ait Asia Eyâleti Vâlisi Quadratus’un Antakyalılarca taltif edildiğine dair, 2013 yılında Yalvaç’ta bulunan yazıt, Asya Eyâletine işaret eder (Uzunaslan, 2017). Yalvaç Kazı Bşk. M. Özhanlı, Antakya’nın [Yalvaç Hisarı] bir mahallesinin adının Salutaris olduğunu söyler. Anadolu’nun Tarihî Coğrafyası adlı bir kitap yazan ve TTK tarafından 2001, 2007 ve 2013’de üç kez basılan kitapta Veli Sevin, Asya Eyaleti, Mysia, Firikya Hellespontia ve Khelidonia için yanılır (Sevin, 2001: 208). Remsi’nin, aktardıkları hariç kendi yorumları hatalıdır. Kiepert Haritası da Remsi’yi kaynak almakla çok yerde ve Mysia’nın yeri hakkında yanıldı. Vikipedi’de Mysia, Remsi’de Asia eyaletinde gösterilen Abrettene [Aporidos] Kemer Boğazı, Abbaitis ise Konya-Hüyük-Kıreli civarında olmalıdır.
Sonuç
Bugüne kadar yanlış bilinen veya bilinmeyen birçok hususu kaynak metinlerle yorumlamaya; Mysia denilen coğrafî bölgenin Eğirdir ve Hoyran Gölleri çevresindeki Küçük Firikya olduğunu tarihî kaynak metinlerle açıklamaya ve bugüne kadar yapılan hataları göstermeye çalıştım. Küçük Firikya bölgesinin, Küçük Arzava, Yukarı Memleket, Yukarı [Kutsal] Firikya, Mukaddes Firikya, Firikya Paroreia, Asya veya Anatolikon Eyâleti ve Assuwa gibi birçok adı vardır. Mysia’nın, malûm Tuna Nehri, Romanya, Bulgaristan ve Trakya ile hiçbir alâkası yoktur. Kaynak metinlerde Mysialılar için kâh Bulgarlar, kâh Sarmatlar denildiği ifade edilmektedir. Onun için Bulgarlar denince Bulgaristan, Makedon denilince Makedonya ve sair anlaşılmamalı; olaylar ve tarihî coğrafya esas alınmalıdır. Bu makalenin, tarihî coğrafyadaki hataların giderilmesine ve yeni bir tarih yorumuna vesile olmasını diliyorum.
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com
Kaynaklar
Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.
Arundell, F. V. J. (Eylül 2013): Anadolu’da Keşifler, Çeviri: Topbaş Atabay, Sistem Ofset-Ankara.
Attaleiates, Mikhael (2008): Tarih, Çeviri: Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları-İstanbul.
Belke, Klaus-Mersich, Norbert (1990): Tabula İmperii Byzantini (Phrygirn und Pisidien), Bölüm 7, Wien.
Deguignes, Josef (1976): Büyük Türk Tarihi, Cilt 4, Çeviri: S. Alpay-Komisyon, Türk Kültür Yay.-İstanbul.
Demirkent, Işın (2020): Mikhail Psellos’un Khronograpgia’sı, Türk Tarih Kurumu, Ankara.
Fulcherius Carnotensis (1844): Recueil Des Histories-Des Croisades, Cilt 3, Imprimerie Royale-Paris.
Fulcherius Carnotensis (1866): “Recueil des Historiens des Croisades, Histories Occidentaux III, Imprimerie Impériale-Paris.
Fulcherius Carnotensis (2009): Kudüs Seferi, terc. İlcan Bihter Barlas, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul.
Hagenmeyer, Heinrich (1890): Ananymi Gesta Francorum et Aliorum Hierosolymitanorum, Heidelberg.
Homeros (Mart 2014): İlyada (Ίλіάς), Çeviri: Azra Erhat- A. Kadir, Türkiye İş Bankası yayını-İstanbul.
İznik, Erkan (Aralık 2022): “Strabon’un Geographika (Coğrafya) adlı eserine göre Phrygia ve Phrygialılar”, Prof. Dr. M. Mehdi İlhan Anısına: Tarihe Adanan Bir Ömür. Haz.: Mehmet Doğan ve Kâmil Çolak, Berikan Yayınevi-Ankara, s.1-20.
Jones, A.H.M. (1937): The Cities of the Eastern Roman Provinces, Oxford.
Khalkokondiles, Laonikos (2014): The Histories, 1. Bölüm, Çeviri: Anthony Kaldellis, Londra.
Khoniates, Niketas (1995): Historia, Çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Khoniates, Niketas (2004): Historia [1195-1206], Çeviri: Işın Demirkent, Dünya Yay., Bağcılar-İstanbul.
Kinnamos, Ioannes (2001): Ioannes Kinnamos’un Historia’sı, Çeviri: Işın Demirkent, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Kurat, A. Nimet (2016): Peçenekler, Yay. Haz. Ahsen Batur, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Pahimeris [Pachymeres], Georges (2009): Bizanslı Gözüyle Türkler, Çev. İlcan Bihter Barlas, İlgi Kültür Sanat-İstanbul.
Remsi [Ramsay, W.M.] (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.
Sevin, Veli (2001): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası I, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Skylitzes, Ioannes (2016): Bizans Tarihi, Terc. H. Bolat, Y. Lisans Tezi), Marmara Ü., XII-XXIII Bl. [959-1057], s.1-233.
Strabon (2009): Antik Anadolu Coğrafyası, Çev. Adnan Pekman, Arkeoloji ve Sanat Yay.-İstanbul.
Topraklı, Ramazan (2024a): “Yanlış Ezbere Dayanan Yanlış Tarih Anlayışı” Academia.edu [erişim 25.07.2024]. https://www.academia.edu/117647092/YANLI%C5%9E_EZBERE_DAYANAN_YANLI%C5%9E_TAR%C4%B0H_ANLAYI%C5%9EI
Topraklı Ramazan (2024b): “Aya Theodori’nin Memleketi Sykeon Neresidir?” DikGazete [erişim 11.07.2024].
https://www.dikgazete.com/yazi/aya-theodori-nin-koyu-sykeon-neresidir-6829.html
Umar, Bilge (1993): Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.
Uzunaslan, Abdurrahman (2017): “A New Inscription Honouring C. Antius A. Iulius Quadratus”.
Vittek, Pol [Wittek, Paul] (1999): Menteşe Beyliği, Çeviri, O. Şaik Gökyay, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Yıldız, M. Ertan (2012): “Kelainai ve Apameia Kibotos’un Tarihi”, Doktora Tezi, Akdeniz Üniversitesi-Antalya, s.1-383.
Yıldız, Mukadder (1999): Fulcherius Carnotensis, Birinci Haçlı Seferi Vakayinamesi [Fulcheri Carnotensis Historia Hierosoly mitana], Kitap 1, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Üniversitesi, Basılmamış Y. Lisans Tezi.
Yinanç, M. Halil (2013): Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Zonaras, Ioannes (2008): Tarihlerin Özeti, Çev. Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları-İstanbul.
Har.1: Değişen Coğrafya, Tarihi Yollar,Küçük Firikya, Thrakesia Theması ve Mysia Bölgesi. Kadoi, bir Makadonia kolonisidir.
Har.2: Değişen Coğrafya, Troas, Homeros’un İlyada’sı, Arzava, Truva, Suriye, Asya, Akhalar, Yunanistan ve Avrupa.
Har.3:İskender MÖ 333, Manlius Vulso MÖ 189 ve Mithridates’in MÖ 88 Tarihli Yürüyüşleri.
R.1.Keçili köyü, Çıfıt Öreni’nden çıkan yazıt. Yazıt’ın sağ üst köşesindeki iki satırda Makedonia okunmaktadır.
Har.4: MÖ 401, Kıral Yolu ve Oğul Kyros’un İran üzerine yürürken Anadolu’da takip ettiği yol güzergâhı.
Har.5: Değişen Coğrafya. 29 Nisan 1091 Kuman-Peçenek harbinin yapıldığı Lebounion’u ve Uğuz Gölü’nü gösterir harita.
Har.6: Değişen Coğrafya ve Peçekler-Kumanlar ile Bizans arasındaki olayların vuku bulduğu coğrafyayı gösterir harita.
Har.7: Lagania [Anastasiopolis], Kadosia [Kadoi: Gallos], Pessinus [Kötürnek] ve Kinara [Kinna veya Çinare].