<h3>TÜRKİYE TARİHİ, GENEL İSLÂM TARİHİ VE GENEL TÜRK TARİHİ DEĞİL MİDİR?</h3> <div><strong>Türkiye’deki</strong> en tehlikeli ve art niyetli soruların bazıları…</div> <div><strong>Türk</strong> müsün, <strong>Müslüman</strong> mısın?</div> <div><strong>Sünnî</strong> misin, <strong>Şiî</strong> misin, <strong>Alevî</strong> misin?</div> <div><strong>Ülkücü</strong> mü, <strong>Millî</strong> <strong>Görüşçü</strong> mü?</div> <div><strong>Türk</strong> müsün, <strong>Kürt</strong> müsün?</div> <div>Hangi <strong>tarikâttan</strong>, <strong>cemaatten</strong>?...</div> <div>…</div> <div><strong>Sorular</strong> çoğaltılabilir… </div> <div>İnsanların durdukları yeri ve kendisini anlamak yerine kaynağını araştırmak… Tamâmen fitne sebebi. Çünkü günün sonunda fitneye mahâl verecek bir şeyler çıkartıyorlar…</div> <div><strong>Türk müsün? Müslüman mı?</strong></div> <div>Müslüman Türküm.</div> <div>Önce hangisi?</div> <div>Hoca Ahmed YESEVÎ Atamız cevap vermiş 1000 yıl önce. “<strong>Türklük</strong> <strong>kader</strong>, <strong>İslâm</strong> (Din) <strong>seçim</strong>.” Bu diğer milletler için de böyle.</div> <div>Müslüman Türk, Ortadoks Türk, Musevî Türk, Şaman Türk, Budist Türk… Yok mu?</div> <div>Müslüman Alman, Müslüman Rus, Müslüman Arap, Müslüman Ermeni, Müslüman Arnavut… Yok mu?</div> <div>Dinimiz, <strong>Müslümanların</strong> <strong>kardeş</strong> olduğunu emretmiştir. Bitti.</div> <div>Dünya <strong>Türklerinin</strong> yüzde 80-85’i <strong>Müslüman’dır</strong>. Dolayısı ile <strong>Türk,</strong> <strong>İslâm</strong> ile bilinir.</div> <div><strong>Türk</strong> olmadan <strong>İslâm</strong> <strong>Birliği</strong> olur mu? <strong>İslâm</strong> olmadan <strong>Türk</strong> <strong>Birliği</strong> olur mu?</div> <div><strong>Mezhepçilik yapanlar…</strong></div> <div>Acaba merak edip, diğerlerini incelediler mi?</div> <div>Meselâ bir diğer mezhebin ilmihalini okudular mı? Okusalar dinin kaynağının <strong>Kur’an-ı Kerim</strong> ve sünnetler olduğunu görecekler.</div> <div><strong>Bedir</strong> <strong>Harbi’ni</strong> düşünün. <strong>Ebu</strong> <strong>Cehil</strong> düşman, oğlu mücahit, <strong>Ebûbekir</strong> burada, oğlu müşrik, <strong>Gülümüz</strong> <strong>SAV</strong> <strong>Komutan</strong>, damadı karşıda ve esir düştü.</div> <div>Demek ki <strong>İmân</strong> <strong>Kardeşliği</strong> <strong>Bedir’deki</strong>, <strong>Uhud’daki</strong> gibi olmalı. Pekî, şu anda durum <strong>Bedir’den</strong> daha mı iyi?</div> <div>İnanın şartlar, idrâk edenler için aynı. Öyleyse <strong>mezhepçilik</strong>, <strong>tarikatçılık</strong>, <strong>cemaatçilik</strong> yapanlar masum mu?</div> <div></div> <div><strong>Ülkücü, Milli Görüşçü…</strong> Temel ayrım ne? Hassasiyetler…</div> <div>Biri öncelik <strong>Türk</strong> <strong>Dünyası</strong> diyor diğeri <strong>İslâm</strong> <strong>Dünyası</strong>.. Öyle mi?</div> <div><strong>Millî</strong> <strong>Görüşçüleri</strong> ekserîsine soruyorum. <strong>Türk</strong> <strong>Dünyası</strong> gevûr mu? <strong>Türk</strong> kelimesi ile sorununuz ne?</div> <div>Aynı şekilde bazı <strong>Türkçü</strong> geçinenler de ya <strong>İslâm’a</strong> vuruyor ya da <strong>Arap</strong> <strong>Düşmanlığı</strong> kisvesi ile <strong>İslâm</strong> <strong>Düşmanlığı</strong> yapıyor.</div> <div><strong>Ömer</strong> <strong>Seyfettin</strong> 100 yıl önce ne diyor?</div> <div><strong>“İslamcılık adı altında Türk düşmanlığı yapan soysuzlardan nefret ediyorum. Türkçülük adı altında İslam düşmanlığı yapan dinsizlerden nefret ettiğim gibi…”</strong></div> <div>Özet budur…</div> <div>Bir <strong>Müslüman</strong> <strong>Türk</strong> için hangi taraftan beslenirse beslensin <strong>Ümmet</strong> ve <strong>Türk</strong> birbirinden bağımsız düşünülebilir mi?</div> <div>Aynı şekilde <strong>Vatan</strong>…</div> <div><strong>Vatan,</strong> üzerinde namaz kıldığın yer değildir. <strong>Vatan,</strong> üzerinde özgürce namaz kıldığın, ecdâd kanının, terinin toprağa karıştığı yerdir.</div> <div>Boşuna mı haykırıyoruz “<strong>BAYRAK İNMEZ, EZAN DİNMEZ</strong>.” diye…</div> <div>İşte o haykırdığımız topraktır vatan…</div> <div>Hâlâ, <strong>“Türk müsün, Kürt müsün?”</strong> sorusunun sorulması ne acı bir durumdur.</div> <div>En azılı <strong>Kürtçü’nün</strong> dedesi bile en az 1000 yıldır <strong>Türk</strong> <strong>Milleti</strong> ile ve <strong>Türk</strong> <strong>Devletleri’nin</strong> vatandaşı olarak yaşıyor. Eğer özellikle <strong>Kürt</strong> kaldıysa, <strong>Fars</strong>, <strong>Arap</strong> kaldıysa <strong>Türk</strong> <strong>Devletleri’nde</strong> kaldı.</div> <div><strong>Türk</strong> <strong>Milleti,</strong> diğer <strong>İslâm</strong> <strong>Halkları</strong> dışında görmemiştir. Dolayısı ile <strong>Mısır’da</strong> <strong>Memluklu’ların</strong> torunları gibi hızla asimile olmuştur. <strong>Araplaşmış</strong>, <strong>Farslaşmıştır</strong> ki <strong>Kürtlere</strong> bakınız, töre, terbiye <strong>Türk</strong>, dil <strong>Farsça’nın</strong> bir kolu.</div> <div>“<strong>Kürt, bir Türk halkı değildir.”</strong> diyene de “Türk’ten farkının olmadığını ve sosyolojik olarak bir millet oluşumuzun onlarca örneğini vereceğim.</div> <div><strong>Ziya</strong> <strong>GÖKALP</strong> Merhum diyor ki; <strong>“Nerede Kürt’ü aradıysam Türk’ü buldum. Bir Türk ki Kürt’ü sevmiyor bilin ki Türk değil, bir Kürt ki Türk’ü sevmiyor bilin ki Kürt değil.”</strong></div> <div><strong>Tarikâtçılık/Cemaatçilik ise hepten içinden çıkılmaz bir hâl almıştır.</strong> Kesinlikle bu taassubun önüne geçilmelidir. <strong>FETÖ</strong> ve <strong>Kesnizâni</strong> örnekleri, karşımızda capcanlı olarak durmaktadır.</div> <div></div> <div>Şimdi vicdanlara şu <strong>soruyu</strong> sormak isterim.</div> <div><strong>Türkiye</strong> <strong>Devleti’ne</strong> gelen süreçte özellikle <strong>Selçuklu</strong>, <strong>Osmanlı</strong>, <strong>Türkiye</strong> <strong>Cumhuriyeti</strong> safhalarına bakarsak, adeta başı çeken <strong>Türk</strong> <strong>Tarihi</strong> özeti <strong>Türkiye</strong> <strong>Tarihi</strong> değil midir? Aynı şekilde öncülük eden <strong>İslâm</strong> <strong>Tarihi</strong> özeti de değil midir?</div> <div>Düşünün, <strong>Yıldırım</strong> <strong>Beyazıt</strong> <strong>1405</strong> yılında <strong>Afrika’ya</strong> <strong>Tuareg’lere</strong> oğlu <strong>şehzade</strong> <strong>Yunus’u</strong> sultan olarak gönderiyor.</div> <div>Düşünün <strong>Uzakdoğu</strong> <strong>Müslümanlarının</strong> yardımına <strong>15. Yüzyılda</strong> <strong>Osmanlı</strong> <strong>Türk</strong> <strong>Devleti,</strong> denizciler gönderiyor…</div> <div><strong>Fatih’in</strong> ve genel olarak <strong>Osmanlı’nın</strong> <strong>Kırım</strong> hassasiyeti…</div> <div>Düşünün <strong>Osmanlı</strong> <strong>Hânedanı’nın</strong> başına bir şey gelirse, saltanat <strong>Kırım</strong> <strong>Hanlığı</strong> ile sürecek.</div> <div>Neden <strong>Kırım</strong> <strong>Hanlığı</strong> düşünelim lütfen…</div> <div></div> <div><strong>Türkiye…</strong></div> <div>Bu günlere gelişi, özellikle <strong>1. Dünya Savaşı</strong>’nı ve son 200 yılı anlamazsak ne <strong>dünyayı</strong> tanıyabiliriz ne <strong>düşmanı</strong> ne <strong>dostu</strong> ne de <strong>kendimizi</strong>…</div> <div>Anlamalıyız.</div> <div>Nasıl peki?</div> <div>İçimizde <strong>düşman</strong> arayarak değil.</div> <div><strong>İngiliz</strong> <strong>Gevuru</strong> yavrusu <strong>ABD</strong> ile hâlâ düşmanlığa devam ediyor. Yetmiyor mu size <strong>düşman</strong> olarak?</div> <div><strong>Avrupa</strong> “<strong>Hasta</strong> <strong>Adam</strong>”ı öldürme derdinde hâlâ…</div> <div>Görmüyor musunuz?</div> <div><strong>Fransa</strong>, <strong>Rusya</strong>, <strong>Almanya</strong> vd. <strong>1. Dünya Savaşı’ndaki</strong> düşmanlar hâlâ <strong>düşman</strong> değil mi?</div> <div>Biliyorsunuz müttefikimiz <strong>Almanya</strong> bile bizimle <strong>Azerbaycan</strong> ve <strong>Kafkasya’da</strong> çarpıştı.</div> <div>Birileri <strong>tarihinizden</strong> dolayı düşman, birileri <strong>dininizden</strong> dolayı düşman, birileri <strong>milletinizin</strong> <strong>gücünden</strong> dolayı, üzerinde yaşadığınız <strong>topraktan</strong> dolayı düşman…</div> <div><strong>Tehdit</strong> ve <strong>azametli</strong> <strong>düşman</strong> karşısında ilk tepki <strong>birlik</strong> olmak değil midir?</div> <div>Eğer birileri “<strong>armudun</strong> <strong>sapı</strong>, <strong>üzümün</strong> <strong>çöpü</strong>!” diyorlarsa bu adamlardan ne dava adamı olur ne de omuzdaş… </div> <div><strong>Türk</strong> <strong>Dünyası’nda</strong> ortak kanaat şudur. <strong>“Bir Türk’ün birinci vatanı doğduğu toprak, ikinci vatanı Türkiye’dir...”</strong></div> <div>Düşünün lütfen…</div> <div></div> <div><strong>Azerbaycan</strong> <strong>Türkü</strong>, <strong>Ganire</strong> <strong>PAŞAYEVA</strong> Kardeşimizin <strong>Türkiye</strong> üzerine yazdığı duyguları...</div> <div>Evet, tüm <strong>Türkiye</strong> <strong>Vatandaşları</strong> bu duyguların muhatabıdır. Lütfen okuyunuz…</div> <div>Biz <strong>Türkiye</strong> <strong>Vatandaşları</strong>, O'nun kadar tarihimize vâkıf mıyız, ülkemize sevdalı mıyız?</div> <div>Bunu da <strong>şiiri</strong> okuduktan sonra düşününüz.</div> <h3><strong>“TÜRKİYE'M!</strong></h3> <div>Seni niçin bu kadar sevdiğimi soruyorlar,</div> <div>Uzak diyarlardan gelen kızına:</div> <div>– Bu sevginin kaynağı ne?</div> <div>– Neden?</div> <div>– Kimsin sen?</div> <div>– Sen nere, bu topraklar nere?</div> <div>“Aşkın sebebi sorulmaz”,</div> <div>Diyorum yüz bin kere…</div> <div>Çünkü ruhum yüzyıllar önce</div> <div>Gönül vermiş bir türküye</div> <div>“Sen benimsin, ben de senin”,</div> <div><strong>Türkiye!</strong></div> <div><strong>Ahlat’ta mezar taşları tanırlar beni…</strong></div> <div><strong>Malazgirt’e Alparslan’la geldim ben,</strong></div> <div>Vatan kılmak için bu güzel yurdu,</div> <div>Her fetihte yeniden</div> <div>Dirildim ve öldüm ben…</div> <div>Hani ferman buyurmuştu</div> <div>Karamanoğlu Mehmet Bey:</div> <div>“Şimden geri kimse,</div> <div>Türk dilinden özge söz söylemeye!”</div> <div>Bu kutlu fermanı ilk duyan benim!</div> <div>Divanda dergâhta, çarşı-pazarda</div> <div>Sevinç ile yayan benim!</div> <div><strong>Ertuğrul Gazi’nin yol yoldaşıyım</strong></div> <div><strong>Birlikte fetheyledik, bu yurt yerini…</strong></div> <div>Osman Gazi’yle diz çöküp huzuruna,</div> <div>Dinledik Şeyh Edebali’nin öğütlerini…</div> <div>Orhan Beyle birlikte yürüdüm Diyar-ı Rum’a,</div> <div>Kılıç yoldaşımdır Hüdavendigar!</div> <div>Sorsalar, elbette anlatacaktır,</div> <div>Bursa’da, Ulu Cami avlusundaki çınar…</div> <div><strong>Karadan gemiler indirdim, Sultan Fatih’le</strong></div> <div><strong>Değil mi ki, cihan, cihangire dar?</strong></div> <div>Bayrağı dikti Ulubatlı Hasan, biz yürüdük ardından…</div> <div>Sorsanız, hisarlarda taşlar anlatır size:</div> <div><strong>İstanbul’un surlarında kanım var!</strong></div> <div>Sevinçlerim kadar acılar da yaşadım,</div> <div>Vatan bildiğim bu topraklarda…</div> <div>Bazen yüzümüze gülmedi devir,</div> <div>Tersine de döndü, feleğin çarkı,</div> <div>Kıyasıya vuruşurken, iki cihangir…</div> <div>Bir tarafta Emir Timur,</div> <div>Bir tarafta Yıldırım…</div> <div>O günden beri öksüz Kerkük,</div> <div>O günden beri yetim Kırım!</div> <div><strong>Kaç kez kan ile doldu,</strong></div> <div><strong>Kardeş kavgasını durdursun diye</strong></div> <div><strong>Tanrı’ya açılan elim…</strong></div> <div><strong>Ama sığamadılar bu yeryüzüne</strong></div> <div><strong>Şah İsmail ve Sultan Selim…</strong></div> <div><strong>Kardeşin kardeşle vuruştuğu gün;</strong></div> <div><strong>“Durun!</strong></div> <div><strong>Türk’e Türk’ten özge yanan bulunmaz!</strong></div> <div><strong>Kardeş kavgasında kazanan olmaz!”</strong></div> <div><strong>Diye feryadı arşa dayanan bendim…</strong></div> <div><strong>Çubuk Ovasına akan kanlar da,</strong></div> <div><strong>Çaldıran’a düşen canlar da benim…</strong></div> <div>Üç yüz yılda döndüm, Viyana önlerinden.</div> <div>Vuruştum boğazda yedi düvele karşı…</div> <div>“Çanakkale içinde vurdular beni”,</div> <div>Bir gonca gül iken derdiler beni…</div> <div>Şimdi Gelibolu’da,</div> <div><strong>“Bir ölür, bin doğarız!” diye seslenen,</strong></div> <div><strong>İsimsiz şehidin baş taşı benim…</strong></div> <div><strong>Oğulsuz anaların, dul gelinlerin</strong></div> <div><strong>Gözyaşı benim…</strong></div> <div><strong>Sarıkamış’ta bedeni donan,</strong></div> <div><strong>Yemen’de susuzluktan ciğeri yanan</strong></div> <div><strong>Ve bir cepheden bir cepheye savrulan</strong></div> <div><strong>Ölmez Türk benim!</strong></div> <div>İstiklal Savaşı’na koştuk, sonradan,</div> <div>Atatürk’ün yanındaydım her zaman!</div> <div>Küllerinden yeniden doğan bir milletin</div> <div>Evladıyım ben…</div> <div>Vatanın ufkunu sarınca melâl</div> <div>Akif’in dizesiyle, dirildim yeni baştan</div> <div><strong>Haykırdım bütün dünyaya:</strong></div> <div><strong>“Hakkıdır Hakka tapan milletimin İstiklâl!”</strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Türkiye’m!</strong></div> <div>Ben senden hiç gitmedim ki!</div> <div>Ezelden ebede seninleyim ben.</div> <div>Uğrunda öldüğün Vatan, terk edilir mi?</div> <div>Ölesiye sevdiğin Vatandan gidilir mi?</div> <div>Seni nasıl sevdim, bir bilebilsen…</div> <div>Güneşe vurgun ayçiçekleri,</div> <div>Denize âşık martılar gibi…</div> <div>Ben seni,</div> <div>Kıyıya sevdalı dalgalar</div> <div>Yağmura hasret sahralar gibi sevdim.</div> <div>Bağlanıp kaldı ruhum bir tek sözüne,</div> <div>Sahibinden ayrılmayan bir gölge gibi</div> <div>Yıllar yılı yüz sürdüm ayak izine!</div> <div>Ben seni nasıl bekledim, bir bilebilsen…</div> <div>Üstadın dediği gibi:</div> <div>“Hastanın sabahı, mezarın ölüyü,</div> <div>Şeytan’ın günahı beklediği kadar”…</div> <div>Ve ben, bendeki seni bekledim her an!</div> <div>Kimsesiz evin, hiç gelmeyecek sahibini beklediği gibi…</div> <div><strong>Ben seni ölümüne sevdim, Türkiye!</strong></div> <div>Dudakta kalan son nağme,</div> <div>Gözde donan son damla</div> <div>Ve bir “Ah!” kadar!</div> <div>Nasıl özledim seni, bir bilebilsen</div> <div>Bebeğin anne sütünü,</div> <div>Annenin evlat kokusunu</div> <div>Üşüyen ellerin sıcacık bir ocağı</div> <div>Özlediği kadar…</div> <div>İçimde kanatlanan ve büyüdükçe büyüyen</div> <div>Bir özlemim var…</div> <div>Ben ki aşığım senin, baharına, yazına…</div> <div>Seni niçin bu kadar sevdiğini soruyorlar,</div> <div>Uzak diyarlardan gelen kızına:</div> <div>Oysa “Aşkın sebebi sorulmaz”,</div> <div>Aşk sebepsiz sevdadır”</div> <div>Diyor, bizim Yunus!</div> <div>Sorulmasın bana artık bu soru,</div> <div>Çünkü sen Türkiye’msin!</div> <div>Vatansın! Vatan!</div> <div>Bense çılgın bir Türk’üm,</div> <div>Gökalp’in ruhunu yüreğinde taşıyan</div> <div>Ve Vatanı Turan olan…</div> <div><strong>Canım Türkiye’m! Sen bensin,</strong></div> <div><strong>Ayağına taş değse, benim ciğerim yanar.</strong></div> <div>Sen gönlümde umutsun, kalbimde ince sızı,</div> <div>“Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar!”</div> <div><strong>İmza</strong>: Kardeşin Azerbaycan’ın, sana sevdalı kızı…</div> <div><strong>Ganire Paşayeva</strong> </div> <div> Vefat etti Kız kardeşimiz…</div> <div> Bizi çığlıklarla uyardı hep…</div> <div> “Birbirinizi sevin, yurdumuzu sevin, sımsıkı kenetlenin.</div> <div> Tarihimiz yetmez mi ders almaya, </div> <div> İmânımız yetmez mi kardeş olmaya…</div> <div> Büyük Türk Milleti…</div> <div> Birlik ol haydi durma…</div> <div> Sensin ümit, sensin Mehmetçik, sensin beklenen…”</div> <div>Bizi bize çağıran, bizi <strong>Hâkk’a</strong> çağıran, bizi <strong>tarihten</strong> gelen sorumluluklarımıza çağıran Değerli <strong>Türk</strong> <strong>Evladı</strong> <strong>Ganire</strong> <strong>PAŞAYEVA’yı özlem, rahmet ve dua ile anıyoruz.</strong></div> <div>.</div> <div><strong>Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com</strong></div> <div>-Strateji ve Yönetim Uzmanı- </div> <div><strong>Yazıyı açıklamaları ile buradan izleyebilirsiniz:</strong></div> <div>https://www.youtube.com/watch?v=w1C1S51wri4</div> <div></div> <div></div> <div>.</div> <div></div>