NATO’nun Ukrayna’ya yanlış odaklanması savaşı sürdürüyor!

NATO’nun Ukrayna’ya yanlış odaklanması savaşı sürdürüyor!

NATO’nun Ukrayna’ya yanlış odaklanması savaşı sürdürüyor! NATO’nun Ukrayna’ya yanlış odaklanması savaşı sürdürüyor!

NATO’nun Ukrayna’ya yanlış odaklanması; savaşı sürdürüyor!

NATO’nun kuruluşunun 75. yılı Devlet/ Hükümet Başkanları Waşington Zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1933 yılından beri haftalık yayın yapan Amerika’nın ünlü haber dergisi Newsweek ile yazılı röportaj yaptı.

Türkiye'nin Erdoğan'ı Ukrayna ve Gazze Konusunda Biden'ın ABD'sini Eleştirdi başlığı ile yayınlanan röportaj ile Türkiye’nin dış politikası, özellikle; Gazze-İsrail ve Ukrayna- Rusya savaşı ile Irak- Suriye’deki terör meselesine bakışı geniş kitlelere ulaştırıldı.

Newsweek, küresel takipçilerine bir düzine basılı ve dijital platformda sunulan düşündürücü haberler, görüşler, resimler, grafikler ve videolarla ulaşmaktadır. Merkezi New York City'de bulunan Newsweek, ayrıca EMEA ve Asya'da uluslararası baskılar da yayınlamaktadır.
Newsweek, “adil, bağımsız ve şeffaf gazeteciliğe kendini adamıştır.”, “İyi niyetli tartışmaların kamu yararına olduğuna inanıyor; ortak zemin arayışında farklı görüş ve sesleri, memnuniyetle karşılıyoruz. Kendisini böyle tanımlıyor.

Newsweek’e göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra Türkiye’nin en güçlü lideri.

Erdoğan'ın Doğu'daki yükselen bloklarla daha yakın ilişki kurarak, Türkiye'nin uluslararası bağlarını çeşitlendirmesi; NATO’da elini güçlendirdi. Türkiye, arkasındaki gücün aritmetiğini iyi kullanıyor ki ikili görüşmelerde diğer liderler sırada bekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; açık ve net bir şekilde ABD Başkanı Joe Biden ve hükümetinin Gazze’de İsrail vahşetine ortak olmakla ayrıca NATO müttefiklerine baskı yaparak Ukrayna’daki savaşın “ateşini körüklediklerini” körüklediğini söyledi.

Newsweek’e göre; şimdiye kadar Erdoğan, ilk defa bu kadar sert bir şekilde Amerika’yı suçladı. Cumhurbaşkanının sarfettiği söz, karşılığını bulmuştur.

Biden’nin yaşlılıktan dolayı; zaman, mekan ve kişileri karıştırdığı biliniyor. Elbette bu insani bir durum ama Amerika sistemini çalıştırabiliyor. Hatta Erdoğan, Newsweek’in Biden’ın bu durumu ile ilgili soruya cevap vermedi.

Türkiye, askeri kapasitesi ile NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip. Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle hem Ukrayna hem de Gazze/Filistin ile yakından ilgileniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Filistin'e saldırılarına yönelik, “Masum insanların tedavi için gittikleri hastanelerde, ambulanslarda, pazar yerlerinde, insani yardımların dağıtıldığı merkezlerde ve güvenli olarak tanımlanan bölgelerde İsrail tarafından acımasızca öldürülmesinin en ağır insan hakları ihlali olduğuna inanıyoruz. ABD yönetimi bu ihlalleri görmezden gelmekte ve İsrail'e en büyük desteği vermektedir. Bunu da bu ihlallerin suç ortağı olma pahasına yapmaktadır” değerlendirmesini yaptı.

Amerika’nın açıktan suç işlediğini ve Katil İsrail ile ortak hareket ettiğini tekrardan dünya kamuoyuna duyuran Erdoğan’dan beklenen, bu meselenin halli için bir adım daha atması.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada; “NATO'nun İsrail yönetimiyle ortaklığını sürdürmesinin mümkün olmadığını” söyledi.

Erdoğan, NATO Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında, “Filistin'de kapsamlı ve sürdürülebilir bir barış tesis edilinceye kadar, NATO içerisinde İsrail ile iş birliği girişimlerine Türkiye tarafından onay verilmeyecektir” dedi. Bu açıklama ile NATO’nun İsrail ile yakınlaşmasının önüne set çekildi.

Türkiye’nin BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü ile yakın temasının üyelikle sonuçlanacağını bekleyen Batı Cephesinin tedirginliğine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan; Soğuk Savaş dönemi mantığıyla yaklaşılmasının yanıltıcı olacağı ve artık Soğuk Savaş koşullarında yaşanmadığı yanıtını verdi.

Erdoğan, “Hem Doğu hem de Batı'da bulunuyoruz. Kararlı bir NATO müttefikiyiz ancak bu durumun Çin ve Rusya gibi ülkelerle pozitif ilişkiler kurma yetimizi engellediğine inanmıyoruz. Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS'i de NATO'ya alternatif olduğunu düşünmüyoruz. Tüm bu yapıları ve ittifak zeminlerini farklı işlevlere sahip oluşumlar olarak görüyoruz” demekle durum değerlendirmesi yapmış.

Türkiye, dış politikasını “kazan- kazan” olarak tanımlıyor. Yani iş birliğine giden ülke, Türkiye ile birlikte kazanmalı. Dünya üzerinde her ne kadar sıcak çatışma ve savaş söz konusu ise de büyük bir çoğunluk, uluslararası sistemin barışı önceleyecek bir rehabiliteyi arzuluyor

Türkiye’nin Suriye’ye bakış açısı da en çok merak edilen konulardan biri.

“Suriye'de bir barış iklimi için çabalıyoruz”

Erdoğan, Suriye meselesinin çözümü ve bölgedeki ABD askeri varlığına dair soruyu şöyle yanıtladı:

Biz, komşumuz olan Suriye'deki çatışmalardan en çok etkilenen milletiz. ABD, Suriye'deki Kürtleri değil, teröristleri destekliyor. Biz, Suriyeli Kürtleri destekliyor ve haklarını koruyoruz. PKK/PYD/YPG terör örgütü, SDG kisvesi altında bölgede terör eylemleri gerçekleştiriyor. Suriyeli Kürtlere zulmediyor. Bölgedeki Kürtleri, Arapları ve Türkmenleri tehdit eden ve topraklarından süren ABD'nin desteklediği bu teröristlerdir.”

DAEŞ bahanesi ile PKK Çatı Terör Örgütünün Suriye uzantısı YPG/ PYD’yi destekleyen Amerika’nın gözü önünde PKK militanları, Türkiye sınırında silahlı eylem yapıyor. Halbuki Türkiye, DAEŞ ile mücadele eden tek NATO üyesi.

Türkiye’nin temel arzusu, Suriye'nin bölgesel ve küresel güçlerin bilek güreşi yaptığı bir toprak parçası değil, terörden tamamen arındırılmış ve Suriyeliler tarafından yönetilen müreffeh bir devlet olması.

Suriye ve Irak’ta ki terör mücadelesinde NATO’nun Türkiye’yi destekleyip desteklemediği ile ilgili soruya, Cumhurbaşkanı Erdoğan verdiği cevapta; sınır ötesinde herhangi bir etnik ve dini gruba karşı olmadıklarını ancak terör örgütlerinin de devletleşmesine izin vermeyeceğini vurguladı.

Erdoğan, Türkiye'nin temel hedefinin NATO müttefikleriyle dayanışmayı güçlendirmek ve ortak akılla bölgeyi ve dünyayı tehdit eden sorunlara sürdürülebilir çözümler bulmak olduğunu ifade etti.

Söz konusu durumun tolere edilemeyeceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütlerinin elebaşlarının meşru aktörler olarak kabul edilmesi, ittifak ruhuyla da örtüşmemektedir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu ve benzeri güvenlik risklerine bütüncül bir yaklaşım benimsediğini kaydederek “Sadece kendi güvenliğimize değil, aynı zamanda müttefiklerimizin güvenliğine de hizmet eden sürdürülebilir çözümler sağlamaktayız” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin NATO’daki Müttefiklerinden temel beklentisi; benzer bir terörle mücadele yaklaşımı benimsemeleridir. Ne yazık ki, şimdiye kadar müttefiklerden beklenen düzeyde destek ve dayanışma görmediklerini söyleyen Erdoğan; 2026 NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak.

Türkiye'nin bazı sorunları göz ardı edip, tek bir konuya odaklanma hatasına düşmediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki ve dünyadaki sorunlara öznel ve kısa vadeli çıkarlar yerine prensiplere dayalı yaklaşımın daha iyi olacağını belirtti.

“(Rusya-Ukrayna Savaşı) Duruşumuz sadece barış yanlısıdır”

Değişen dünyada her gün “yeni sorunların ortaya çıktığı” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sebeple NATO'nun hazırlıklı, kararlı ve güçlü olması gerektiğine inandıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO ile Rusya arasında “doğrudan çatışma çıkması potansiyeline” yönelik soruya verdiği yanıtta, Türkiye'nin başlangıçtan itibaren bu savaşta taraf olmayacağını açıkladığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Duruşumuz sadece barış yanlısıdır. Çözüm, daha fazla kan dökülmesi ve acı çekme değil, diyalog ile sağlanan kalıcı bir barıştır” dedi.

Durumun Ukrayna için yarardan çok zararın ortaya çıkmasına neden olduğu ve Türkiye'nin barışa yaklaşılması için her iki ülkeyle de diyaloğunun olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz bir NATO ülkesiyiz. Ulusal güvenliğimize yönelik tehdit, başta ABD olmak üzere tüm NATO ülkelerine yönelik bir tehdittir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu açıdan benzersiz bir konumda olduğunu, tüm yapılar içinde güvenilir bir ortak olarak pozisyonunu koruduğunu ve güçlendirdiğini söyledi.

“Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtı yaklaşımlar asla haklı gösterilemez”

Avrupa genelinde aşırı sağın yükselme eğilimine karşı yaklaşımına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tehdidi yıllardır, sadece Avrupa’daki bazı seçim sonuçlarına cevaben değil, her platformda dile getirdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne yazık ki bazı ülkelerde, neredeyse tüm siyasi aktörlerin seçim dönemlerinde popülizm korkusuyla ırkçı, İslam karşıtı, yabancı düşmanı söylemle oy toplamaya çalıştığını anlatarak yıllar içinde bu gibi örnekleri gördüklerini ve uyarılara rağmen bu davranışın sürdürülmesine devam edildiğini söyledi.

Avrupa'da o dönemde ekilen bu yanlış tutumlarla ilgili tohumların büyümeye başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tehlikeye rağmen bu tür söylemleri ve popülist davranışları hâlen sergileyenler olduğunu belirtti.

“Gizli gündemlerden ve duygusal reflekslerden gelen kodlarla değil, samimiyetle ve rasyonel yol haritalarıyla meselelere yaklaşıyoruz.” Diyen Erdoğan’ın deyimi ile Türkiye, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu haykırarak ilerliyor.

Türkiye aleyhine zaman zaman haber yapan Newsweek’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile röportaj yapmış olması ülkemiz adına sevindirici bir gelişme.

Türkiye’nin açık bir şekilde NATO ve Amerika’yı İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya meselesinde uyarması, yaklaşan savaşı engelleyecek mi?

Uluslararası sistemde yer alan ülkeler, Türkiye’nin tavrını anlamakta güçlük çekmiyor.

Ne Srebrenitsa’yı ne de 15 Temmuz hain darbe girişimini Unutmadık!

Gün ola harman ola...

Selametle kalın.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskanierdogan-newsweek-dergisinin-sorularini-yanitladi

https://www.newsweek.com/exclusive-turkeys-erdogan-blasts-bidens-us-over-ukraine-gaza-1923596https://www.jpost.com/israel-hamas-war/article-809953

https://www.newsweek.com/orban-point-nato-peace-not-endless-war-opinion-1915287

https://www.jpost.com/breaking-news/article-810043

https://www.newarab.com/news/erdogan-turkey-rejects-nato-israel-cooperation-attempts

NATO’nun Ukrayna’ya yanlış odaklanması; savaşı sürdürüyor!

NATO’nun kuruluşunun 75. yılı Devlet/ Hükümet Başkanları Waşington Zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1933 yılından beri haftalık yayın yapan Amerika’nın ünlü haber dergisi Newsweek ile yazılı röportaj yaptı.

Türkiye'nin Erdoğan'ı Ukrayna ve Gazze Konusunda Biden'ın ABD'sini Eleştirdi başlığı ile yayınlanan röportaj ile Türkiye’nin dış politikası, özellikle; Gazze-İsrail ve Ukrayna- Rusya savaşı ile Irak- Suriye’deki terör meselesine bakışı geniş kitlelere ulaştırıldı.

Newsweek, küresel takipçilerine bir düzine basılı ve dijital platformda sunulan düşündürücü haberler, görüşler, resimler, grafikler ve videolarla ulaşmaktadır. Merkezi New York City'de bulunan Newsweek, ayrıca EMEA ve Asya'da uluslararası baskılar da yayınlamaktadır.
Newsweek, “adil, bağımsız ve şeffaf gazeteciliğe kendini adamıştır.”, “İyi niyetli tartışmaların kamu yararına olduğuna inanıyor; ortak zemin arayışında farklı görüş ve sesleri, memnuniyetle karşılıyoruz. Kendisini böyle tanımlıyor.

Newsweek’e göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra Türkiye’nin en güçlü lideri.

Erdoğan'ın Doğu'daki yükselen bloklarla daha yakın ilişki kurarak, Türkiye'nin uluslararası bağlarını çeşitlendirmesi; NATO’da elini güçlendirdi. Türkiye, arkasındaki gücün aritmetiğini iyi kullanıyor ki ikili görüşmelerde diğer liderler sırada bekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; açık ve net bir şekilde ABD Başkanı Joe Biden ve hükümetinin Gazze’de İsrail vahşetine ortak olmakla ayrıca NATO müttefiklerine baskı yaparak Ukrayna’daki savaşın “ateşini körüklediklerini” körüklediğini söyledi.

Newsweek’e göre; şimdiye kadar Erdoğan, ilk defa bu kadar sert bir şekilde Amerika’yı suçladı. Cumhurbaşkanının sarfettiği söz, karşılığını bulmuştur.

Biden’nin yaşlılıktan dolayı; zaman, mekan ve kişileri karıştırdığı biliniyor. Elbette bu insani bir durum ama Amerika sistemini çalıştırabiliyor. Hatta Erdoğan, Newsweek’in Biden’ın bu durumu ile ilgili soruya cevap vermedi.

Türkiye, askeri kapasitesi ile NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip. Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle hem Ukrayna hem de Gazze/Filistin ile yakından ilgileniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Filistin'e saldırılarına yönelik, “Masum insanların tedavi için gittikleri hastanelerde, ambulanslarda, pazar yerlerinde, insani yardımların dağıtıldığı merkezlerde ve güvenli olarak tanımlanan bölgelerde İsrail tarafından acımasızca öldürülmesinin en ağır insan hakları ihlali olduğuna inanıyoruz. ABD yönetimi bu ihlalleri görmezden gelmekte ve İsrail'e en büyük desteği vermektedir. Bunu da bu ihlallerin suç ortağı olma pahasına yapmaktadır” değerlendirmesini yaptı.

Amerika’nın açıktan suç işlediğini ve Katil İsrail ile ortak hareket ettiğini tekrardan dünya kamuoyuna duyuran Erdoğan’dan beklenen, bu meselenin halli için bir adım daha atması.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada; “NATO'nun İsrail yönetimiyle ortaklığını sürdürmesinin mümkün olmadığını” söyledi.

Erdoğan, NATO Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında, “Filistin'de kapsamlı ve sürdürülebilir bir barış tesis edilinceye kadar, NATO içerisinde İsrail ile iş birliği girişimlerine Türkiye tarafından onay verilmeyecektir” dedi. Bu açıklama ile NATO’nun İsrail ile yakınlaşmasının önüne set çekildi.

Türkiye’nin BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü ile yakın temasının üyelikle sonuçlanacağını bekleyen Batı Cephesinin tedirginliğine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan; Soğuk Savaş dönemi mantığıyla yaklaşılmasının yanıltıcı olacağı ve artık Soğuk Savaş koşullarında yaşanmadığı yanıtını verdi.

Erdoğan, “Hem Doğu hem de Batı'da bulunuyoruz. Kararlı bir NATO müttefikiyiz ancak bu durumun Çin ve Rusya gibi ülkelerle pozitif ilişkiler kurma yetimizi engellediğine inanmıyoruz. Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS'i de NATO'ya alternatif olduğunu düşünmüyoruz. Tüm bu yapıları ve ittifak zeminlerini farklı işlevlere sahip oluşumlar olarak görüyoruz” demekle durum değerlendirmesi yapmış.

Türkiye, dış politikasını “kazan- kazan” olarak tanımlıyor. Yani iş birliğine giden ülke, Türkiye ile birlikte kazanmalı. Dünya üzerinde her ne kadar sıcak çatışma ve savaş söz konusu ise de büyük bir çoğunluk, uluslararası sistemin barışı önceleyecek bir rehabiliteyi arzuluyor

Türkiye’nin Suriye’ye bakış açısı da en çok merak edilen konulardan biri.

“Suriye'de bir barış iklimi için çabalıyoruz”

Erdoğan, Suriye meselesinin çözümü ve bölgedeki ABD askeri varlığına dair soruyu şöyle yanıtladı:

Biz, komşumuz olan Suriye'deki çatışmalardan en çok etkilenen milletiz. ABD, Suriye'deki Kürtleri değil, teröristleri destekliyor. Biz, Suriyeli Kürtleri destekliyor ve haklarını koruyoruz. PKK/PYD/YPG terör örgütü, SDG kisvesi altında bölgede terör eylemleri gerçekleştiriyor. Suriyeli Kürtlere zulmediyor. Bölgedeki Kürtleri, Arapları ve Türkmenleri tehdit eden ve topraklarından süren ABD'nin desteklediği bu teröristlerdir.”

DAEŞ bahanesi ile PKK Çatı Terör Örgütünün Suriye uzantısı YPG/ PYD’yi destekleyen Amerika’nın gözü önünde PKK militanları, Türkiye sınırında silahlı eylem yapıyor. Halbuki Türkiye, DAEŞ ile mücadele eden tek NATO üyesi.

Türkiye’nin temel arzusu, Suriye'nin bölgesel ve küresel güçlerin bilek güreşi yaptığı bir toprak parçası değil, terörden tamamen arındırılmış ve Suriyeliler tarafından yönetilen müreffeh bir devlet olması.

Suriye ve Irak’ta ki terör mücadelesinde NATO’nun Türkiye’yi destekleyip desteklemediği ile ilgili soruya, Cumhurbaşkanı Erdoğan verdiği cevapta; sınır ötesinde herhangi bir etnik ve dini gruba karşı olmadıklarını ancak terör örgütlerinin de devletleşmesine izin vermeyeceğini vurguladı.

Erdoğan, Türkiye'nin temel hedefinin NATO müttefikleriyle dayanışmayı güçlendirmek ve ortak akılla bölgeyi ve dünyayı tehdit eden sorunlara sürdürülebilir çözümler bulmak olduğunu ifade etti.

Söz konusu durumun tolere edilemeyeceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütlerinin elebaşlarının meşru aktörler olarak kabul edilmesi, ittifak ruhuyla da örtüşmemektedir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu ve benzeri güvenlik risklerine bütüncül bir yaklaşım benimsediğini kaydederek “Sadece kendi güvenliğimize değil, aynı zamanda müttefiklerimizin güvenliğine de hizmet eden sürdürülebilir çözümler sağlamaktayız” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin NATO’daki Müttefiklerinden temel beklentisi; benzer bir terörle mücadele yaklaşımı benimsemeleridir. Ne yazık ki, şimdiye kadar müttefiklerden beklenen düzeyde destek ve dayanışma görmediklerini söyleyen Erdoğan; 2026 NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak.

Türkiye'nin bazı sorunları göz ardı edip, tek bir konuya odaklanma hatasına düşmediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki ve dünyadaki sorunlara öznel ve kısa vadeli çıkarlar yerine prensiplere dayalı yaklaşımın daha iyi olacağını belirtti.

“(Rusya-Ukrayna Savaşı) Duruşumuz sadece barış yanlısıdır”

Değişen dünyada her gün “yeni sorunların ortaya çıktığı” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sebeple NATO'nun hazırlıklı, kararlı ve güçlü olması gerektiğine inandıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO ile Rusya arasında “doğrudan çatışma çıkması potansiyeline” yönelik soruya verdiği yanıtta, Türkiye'nin başlangıçtan itibaren bu savaşta taraf olmayacağını açıkladığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Duruşumuz sadece barış yanlısıdır. Çözüm, daha fazla kan dökülmesi ve acı çekme değil, diyalog ile sağlanan kalıcı bir barıştır” dedi.

Durumun Ukrayna için yarardan çok zararın ortaya çıkmasına neden olduğu ve Türkiye'nin barışa yaklaşılması için her iki ülkeyle de diyaloğunun olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz bir NATO ülkesiyiz. Ulusal güvenliğimize yönelik tehdit, başta ABD olmak üzere tüm NATO ülkelerine yönelik bir tehdittir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu açıdan benzersiz bir konumda olduğunu, tüm yapılar içinde güvenilir bir ortak olarak pozisyonunu koruduğunu ve güçlendirdiğini söyledi.

“Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtı yaklaşımlar asla haklı gösterilemez”

Avrupa genelinde aşırı sağın yükselme eğilimine karşı yaklaşımına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tehdidi yıllardır, sadece Avrupa’daki bazı seçim sonuçlarına cevaben değil, her platformda dile getirdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne yazık ki bazı ülkelerde, neredeyse tüm siyasi aktörlerin seçim dönemlerinde popülizm korkusuyla ırkçı, İslam karşıtı, yabancı düşmanı söylemle oy toplamaya çalıştığını anlatarak yıllar içinde bu gibi örnekleri gördüklerini ve uyarılara rağmen bu davranışın sürdürülmesine devam edildiğini söyledi.

Avrupa'da o dönemde ekilen bu yanlış tutumlarla ilgili tohumların büyümeye başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tehlikeye rağmen bu tür söylemleri ve popülist davranışları hâlen sergileyenler olduğunu belirtti.

“Gizli gündemlerden ve duygusal reflekslerden gelen kodlarla değil, samimiyetle ve rasyonel yol haritalarıyla meselelere yaklaşıyoruz.” Diyen Erdoğan’ın deyimi ile Türkiye, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu haykırarak ilerliyor.

Türkiye aleyhine zaman zaman haber yapan Newsweek’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile röportaj yapmış olması ülkemiz adına sevindirici bir gelişme.

Türkiye’nin açık bir şekilde NATO ve Amerika’yı İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya meselesinde uyarması, yaklaşan savaşı engelleyecek mi?

Uluslararası sistemde yer alan ülkeler, Türkiye’nin tavrını anlamakta güçlük çekmiyor.

Ne Srebrenitsa’yı ne de 15 Temmuz hain darbe girişimini Unutmadık!

Gün ola harman ola...

Selametle kalın.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskanierdogan-newsweek-dergisinin-sorularini-yanitladi

https://www.newsweek.com/exclusive-turkeys-erdogan-blasts-bidens-us-over-ukraine-gaza-1923596https://www.jpost.com/israel-hamas-war/article-809953

https://www.newsweek.com/orban-point-nato-peace-not-endless-war-opinion-1915287

https://www.jpost.com/breaking-news/article-810043

https://www.newarab.com/news/erdogan-turkey-rejects-nato-israel-cooperation-attempts