“Öldü” denilen kayıp Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı yaşıyor!
“Öldü” denilen kayıp Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı yaşıyor!
- 16-10-2018 03:41
- 743
- 16-10-2018 03:41
- 743
Medyanın, yetkililerin öldü dediği birisi için “Yaşıyor" iddiasında bulunmak için insanın akıldan zorunun olması gerekir.
Ben ölmediğini, öldürülmediğini, kaçırılıp güvenlik amaçlı gizlendigini düşünüyorum.
Kaşıkçı üzerinden çekilen operasyon başka türlü nasıl yapılırdı?
Suudi Arabistanlı gazetecilerin ülkedeki kraliyet ailesine yönelik eleştiride bulunmaları bilinen nedenlerden dolayı mümkün değil!
ÇAMURA YATAN SUUDİ GAZETECİLER...
Bunlardan biri de Suudi Arabistanlı gazeteci, El- Şark el- Avsat eski genel yayın müdürü Selman Dusari.
Diyor ki;
"ABD, Avrupa ve Arap medyasının Türk kaynaklarına dayanarak bir ülkeyi hedef almaları anlaşılır gibi değil.
Cemal’in kaybolduğu ilk günden itibaren yayınlanan çoğu haber ve analizler, gerçeklere değil tahmin ve sızdırılmış bilgilere dayanan çeşitli rivayetler ve birçok yanılsama içeriyordu.
Tehlikeli suçlamaların ve sistematik gerilimi tırmandırmanın amacı Suudi Arabistan’ın, uluslararası platformlarda poligon atış tahtasına dönüştürülmesiydi."
Dusari, bu yaşanan sürecin; suçlayan taraf yerine suçlanan tarafın doğruları kanıtlamaya çalıştığı ilk olay olduğuna vurgu yapıyor.
El insaf ey Dusari!
Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıktığı görüntüleri yere göğe sığdıramadığınız devletiniz yayınlar olur biter.
Bir başka Suudi Arabistanlı yazar, İslami akımlar araştırmacısı Abdullah Utaybi, bir adım daha ileri gidiyor; deyim yerindeyse çamura yatıyor.
Ona göre; "İşin güvenlik sorumluluğu Türkiye devletine ait"tir.
Çünkü olay, Türkiye topraklarında yaşanmıştır.
Türkiye toprakları, son yıllarda tüm uluslararası istihbarat servislerinin, her çeşidiyle yerel ve uluslararası mafya gruplarının şüpheli hareketlerine şahit olmuştur.
Aynı şekilde yıllardır halâ çözülemeyen suikast ve tasfiye olayları da yaşanmıştır.
Utaybi’ye bakılacak olursa Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasının arkasında Katar yönetimi var.
Ancak Utaybi’yi şaşırtan; Katar hiçbir güvenilir kaynağa dayanmadan, kendi kurgusunu, detaylı senaryosunu desteklemesi için Reuters ve New York Times gibi küresel haber ajanslarını ve gazeteleri nasıl ikna edebildi?
Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin, Suudi gizli servisinin Kaşıkçı olayında bu kadar açık, net iz bırakmasına “bilinçli beceriksizlik” nitelendirmesi yapıyor.
MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş ise Milliyet gazetesinden Tunca Bengin’in “- Peki ya Cemal Kaşıkçı’nın sağ olma olasılığı?”sorusuna, “-O da mümkün. Ama kendiliğinden bir yerden, ben çıktım, şurada beni kaçırdılar, saklandım diyecek değil.” cevabını veriyor ve ekliyor; “-Öldürülme ihtimali daha kuvvetli…”
DELİLLER KARARTILMADIKÇA BULUNMA İHTİMALİ VAR!..
Suudilerin safa yattığı ortada.
Kaşıkçı’nın bağlantıları Washington, Londra, Ankara, Doha ve Riyadekseninde "Yedi Kocalı Hürmüz" gibi.
Hakkında çıkarılan halen resmi olarak açıklanmayan "öldürüldü" şayiası, cesedinin bulunmasıyla ispatlananacak bir husus.
“Hürmüz'ün eşleri" poligamik siyasi ilişkinin bozulmaması adına, delilleri karartmadıkça, kayıp gazetecinin bulunma ihtimali var.
"Öldürülme anındaki ses kayıtlarının mevcudiyeti" iddiası internete düşmedikçe inandırıcı gelmiyor.
KAŞIKÇI’NIN NİŞANLISI’NDAN NEW YORK TIMES’A MAKALE!…
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’in ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’a yazdığı makalede, “Cemal’i kaybettiysek sadece kınamak yetmez.” ifadesi dikkat çekiyor.
Hatice Cengiz’in “kaybettiysek" sözcüğünü bilinçli seçtiği düşünülebilir.
Ayrıca yazmak için tercih edilen gazete neden Kaşıkçı’nın çalıştığı Washington Post değil de New York Times?
THE NEW YORK TIMES’IN KURUCULARI VE “MİSYON”U!..
The New York Times, 18 Eylül 1851’de New York şehrinde basılan günlük bir Amerikan gazetesi.
Ülkenin önde gelen gazeteleri arasında.
Gazeteyi, 1820 New York doğumlu 1869’da New York’ta ölen, aslen İngiliz bir aileden gelen Henry Jarvis Raymond ve George Jameskurmuştu.
Henry Jarvis Raymond, “Kemikler ve Kafatası Tarikatı“nın bir üyesiydi.
Günümüzde dünya genelinde 1 MİLYON 200 BİN’e yakın günlük tirajı bulunan gazete; dünyada en çok Pulitzer Ödüllü gazete.
New York Times Company’nin başındaki isim Arthut Ochs Sulzberger Junior; Almanya göçmeni Yahudi kökenli bir aileden geliyor.
NYT, Suudi Veliaht Prensi’nin himayesindeki konferanstan sponsorluğunu çekmişti.
Bir kaşık suda koparılan fırtınaya algı yanılsaması diyorum.
Medyada “hokus-fokus" yapanlar, gerçekleri perdeliyor.
Bendeki son bilgi; Kayseri’ye 5 km uzaktaki Germir Köyü’nden Arabistan’a görevli gönderilen Müezzinzade ailesinden,1925’de Vahhabi Suud Ailesi’nin Hicaz’ı Şerif Hüseyin’den almasından sonra Mekke’de muayenehanesini açan Mekke’nin ilk modern doktoru oldugu gibi Suudi Arabistan’ı kuran Kral İbn Suud’un özel doktorluğunu yapan Kayserili Doktor Muhammet Halit Kaşıkçı’nın torunu Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı yaşıyor.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc32
Medyanın, yetkililerin öldü dediği birisi için “Yaşıyor" iddiasında bulunmak için insanın akıldan zorunun olması gerekir.
Ben ölmediğini, öldürülmediğini, kaçırılıp güvenlik amaçlı gizlendigini düşünüyorum.
Kaşıkçı üzerinden çekilen operasyon başka türlü nasıl yapılırdı?
Suudi Arabistanlı gazetecilerin ülkedeki kraliyet ailesine yönelik eleştiride bulunmaları bilinen nedenlerden dolayı mümkün değil!
ÇAMURA YATAN SUUDİ GAZETECİLER...
Bunlardan biri de Suudi Arabistanlı gazeteci, El- Şark el- Avsat eski genel yayın müdürü Selman Dusari.
Diyor ki;
"ABD, Avrupa ve Arap medyasının Türk kaynaklarına dayanarak bir ülkeyi hedef almaları anlaşılır gibi değil.
Cemal’in kaybolduğu ilk günden itibaren yayınlanan çoğu haber ve analizler, gerçeklere değil tahmin ve sızdırılmış bilgilere dayanan çeşitli rivayetler ve birçok yanılsama içeriyordu.
Tehlikeli suçlamaların ve sistematik gerilimi tırmandırmanın amacı Suudi Arabistan’ın, uluslararası platformlarda poligon atış tahtasına dönüştürülmesiydi."
Dusari, bu yaşanan sürecin; suçlayan taraf yerine suçlanan tarafın doğruları kanıtlamaya çalıştığı ilk olay olduğuna vurgu yapıyor.
El insaf ey Dusari!
Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıktığı görüntüleri yere göğe sığdıramadığınız devletiniz yayınlar olur biter.
Bir başka Suudi Arabistanlı yazar, İslami akımlar araştırmacısı Abdullah Utaybi, bir adım daha ileri gidiyor; deyim yerindeyse çamura yatıyor.
Ona göre; "İşin güvenlik sorumluluğu Türkiye devletine ait"tir.
Çünkü olay, Türkiye topraklarında yaşanmıştır.
Türkiye toprakları, son yıllarda tüm uluslararası istihbarat servislerinin, her çeşidiyle yerel ve uluslararası mafya gruplarının şüpheli hareketlerine şahit olmuştur.
Aynı şekilde yıllardır halâ çözülemeyen suikast ve tasfiye olayları da yaşanmıştır.
Utaybi’ye bakılacak olursa Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasının arkasında Katar yönetimi var.
Ancak Utaybi’yi şaşırtan; Katar hiçbir güvenilir kaynağa dayanmadan, kendi kurgusunu, detaylı senaryosunu desteklemesi için Reuters ve New York Times gibi küresel haber ajanslarını ve gazeteleri nasıl ikna edebildi?
Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin, Suudi gizli servisinin Kaşıkçı olayında bu kadar açık, net iz bırakmasına “bilinçli beceriksizlik” nitelendirmesi yapıyor.
MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş ise Milliyet gazetesinden Tunca Bengin’in “- Peki ya Cemal Kaşıkçı’nın sağ olma olasılığı?”sorusuna, “-O da mümkün. Ama kendiliğinden bir yerden, ben çıktım, şurada beni kaçırdılar, saklandım diyecek değil.” cevabını veriyor ve ekliyor; “-Öldürülme ihtimali daha kuvvetli…”
DELİLLER KARARTILMADIKÇA BULUNMA İHTİMALİ VAR!..
Suudilerin safa yattığı ortada.
Kaşıkçı’nın bağlantıları Washington, Londra, Ankara, Doha ve Riyadekseninde "Yedi Kocalı Hürmüz" gibi.
Hakkında çıkarılan halen resmi olarak açıklanmayan "öldürüldü" şayiası, cesedinin bulunmasıyla ispatlananacak bir husus.
“Hürmüz'ün eşleri" poligamik siyasi ilişkinin bozulmaması adına, delilleri karartmadıkça, kayıp gazetecinin bulunma ihtimali var.
"Öldürülme anındaki ses kayıtlarının mevcudiyeti" iddiası internete düşmedikçe inandırıcı gelmiyor.
KAŞIKÇI’NIN NİŞANLISI’NDAN NEW YORK TIMES’A MAKALE!…
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’in ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’a yazdığı makalede, “Cemal’i kaybettiysek sadece kınamak yetmez.” ifadesi dikkat çekiyor.
Hatice Cengiz’in “kaybettiysek" sözcüğünü bilinçli seçtiği düşünülebilir.
Ayrıca yazmak için tercih edilen gazete neden Kaşıkçı’nın çalıştığı Washington Post değil de New York Times?
THE NEW YORK TIMES’IN KURUCULARI VE “MİSYON”U!..
The New York Times, 18 Eylül 1851’de New York şehrinde basılan günlük bir Amerikan gazetesi.
Ülkenin önde gelen gazeteleri arasında.
Gazeteyi, 1820 New York doğumlu 1869’da New York’ta ölen, aslen İngiliz bir aileden gelen Henry Jarvis Raymond ve George Jameskurmuştu.
Henry Jarvis Raymond, “Kemikler ve Kafatası Tarikatı“nın bir üyesiydi.
Günümüzde dünya genelinde 1 MİLYON 200 BİN’e yakın günlük tirajı bulunan gazete; dünyada en çok Pulitzer Ödüllü gazete.
New York Times Company’nin başındaki isim Arthut Ochs Sulzberger Junior; Almanya göçmeni Yahudi kökenli bir aileden geliyor.
NYT, Suudi Veliaht Prensi’nin himayesindeki konferanstan sponsorluğunu çekmişti.
Bir kaşık suda koparılan fırtınaya algı yanılsaması diyorum.
Medyada “hokus-fokus" yapanlar, gerçekleri perdeliyor.
Bendeki son bilgi; Kayseri’ye 5 km uzaktaki Germir Köyü’nden Arabistan’a görevli gönderilen Müezzinzade ailesinden,1925’de Vahhabi Suud Ailesi’nin Hicaz’ı Şerif Hüseyin’den almasından sonra Mekke’de muayenehanesini açan Mekke’nin ilk modern doktoru oldugu gibi Suudi Arabistan’ı kuran Kral İbn Suud’un özel doktorluğunu yapan Kayserili Doktor Muhammet Halit Kaşıkçı’nın torunu Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı yaşıyor.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc32