Otofaji Doktrini - Nörodejeneratif hastalıklar kanser, Nöropatik hastalıklar
Otofaji Doktrini - Nörodejeneratif hastalıklar kanser, Nöropatik hastalıklar
- 15-03-2024 15:55
- 2297
- 15-03-2024 15:55
- 2297
Otofaji Doktrini - Nörodejeneratif Hastalıklar Kanser, Nöropatik Hastalıklar
Hücrelerin kendi kendini sindirmesi olarak bilinen otofaji alanındaki çalışmaları nedeniyle 2016'da İsveç Nobel Vakfı tarafından, Nobel Ödülü verilen Japon bilim insanı Yoshinori Oshumi, yaptığı çalışma uzun süreli açıkların (16s. ve üzeri), insan sağlığı üzerine olan olumlu etkisini bilimsel olarak kanıtladı.
Daha sağlıklı ve dinç bir yaşamın sırrı olarak yaşlı hücrelerin yenilenmesini gösteren Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, bunun en doğru yolunun ise ara ara disiplinli uygulanacak açlık/ Oruç ile mümkün olduğunu ortaya koydu.
Tezini ‘otofaji’ adını verdiği kuramıyla savunan bilim insanı Ohsumi; “3 günlük oruçtan sonra vücudun bağışıklık mekanizması, yeni akyuvar oluşumunu sağlıyor, vücut bağışıklık sistemini tamamıyla yeniliyor. Bu konuda Müslümanların orucu adeta bir yenilenme programı olarak karşımıza çıkıyor. (Gerçek manasıyla az yeme ve disipliner uygulama) Hücreler bize benzemeseler bile bazı durumlarda aynı insanlar gibi hareket ediyorlar. Çöplerini özel torbalara dolduruyorlar (OTOFAGOZOMLAR) ve konteynerlere depoluyorlar (LİZOZOMLAR). En kirli olanları yok edilip sindiriliyor, bazıları da yeniden dönüştürülerek enerji üretiminde kullanılıyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Böylece erken yaşlanmanın önü tıkanıyor. Otofaji, vücut stres altındayken, oruç tutarken ya da açlık sırasında çok fazla çalışıyor. Hücre, enerji üretimini kendi iç imkanlarını kullanarak yapmaya çalışıyor ve tabii ki ilk olarak çöpünü ve patojen bakterileri sindirerek temizliğe başlıyor.”
ALZHEİMER, DEMANS, PARKİNSON, DİYABET, KANSER...
“Otofaji sürecinde belli bir süreklilik olmaz ise, parkinson hastalığı, diyabet ve kanser hastalığı kaçınılmaz olabiliyor. Yılda bir ay kadar bir süre ara vermeden aç kalmanın harikulade bir tasarım olduğunu söyleyebilirim. İslam'ın, hastalıkların ciddiyetini otomatik olarak ortadan kaldıran bir sağlık programı var.”
OTOFAJİ süreci, bazı temel aşamalar içerir:
A Başlangıç:
Otofajiyi tetikleyen koşullar oluştuğunda fagofor adı verilen
zarsı bir yapı oluşmaya başlar. Fagofor, kaynağını otofagozomun bir öncülü kabul edilen fagofor oluşum merkezinden (PAS) alır.
B Genişleme:
Yapıya daha fazla lipit katılması fagoforun genişlemesini ve
yıkılması hedeflenen materyalin içeri alınmasını sağlar.
C Keseciğin Oluşumu:
Fagoforu oluşturan lipit tabakasının iç ve dış katmanları
birbiriyle uç uca birleşir ve biri içeride biri dışarıda olmak üzere
belirgin iki zar oluşur. Sonuçta otofagozom oluşumu
tamamlanmış olur.
D Birleşme:
Otofagozom lizozomla (memelilerde) ya da vakuolle (mayada ve bitkilerde) birleşir.
Lizozomdaki (ya da vakuoldeki) hidrolitik (su kullanarak parçalayan) enzimler, otofagozomun iç zarını parçalayarak içeride parçalanmayı bekleyen bileşenlere ulaşır.
E Parçalanma ve Geri Dönüşüm:
Sonuçta otofagozomun içindeki atık hücre bileşenleri
bu enzimler tarafından parçalanarak temel yapı taşları olan moleküllere indirgenir.
Sitoplazmaya bırakılan bu moleküller, ya enerji kaynağı olarak ya da yeni hücre bileşenlerinin oluşumunda yapı taşı olarak kullanılır.
.
Dr. Erdem Ulaş, dikGAZETE.com
-ASAM Kendir Enstitüsü Başkanı-
Otofaji Doktrini - Nörodejeneratif Hastalıklar Kanser, Nöropatik Hastalıklar
Hücrelerin kendi kendini sindirmesi olarak bilinen otofaji alanındaki çalışmaları nedeniyle 2016'da İsveç Nobel Vakfı tarafından, Nobel Ödülü verilen Japon bilim insanı Yoshinori Oshumi, yaptığı çalışma uzun süreli açıkların (16s. ve üzeri), insan sağlığı üzerine olan olumlu etkisini bilimsel olarak kanıtladı.
Daha sağlıklı ve dinç bir yaşamın sırrı olarak yaşlı hücrelerin yenilenmesini gösteren Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, bunun en doğru yolunun ise ara ara disiplinli uygulanacak açlık/ Oruç ile mümkün olduğunu ortaya koydu.
Tezini ‘otofaji’ adını verdiği kuramıyla savunan bilim insanı Ohsumi; “3 günlük oruçtan sonra vücudun bağışıklık mekanizması, yeni akyuvar oluşumunu sağlıyor, vücut bağışıklık sistemini tamamıyla yeniliyor. Bu konuda Müslümanların orucu adeta bir yenilenme programı olarak karşımıza çıkıyor. (Gerçek manasıyla az yeme ve disipliner uygulama) Hücreler bize benzemeseler bile bazı durumlarda aynı insanlar gibi hareket ediyorlar. Çöplerini özel torbalara dolduruyorlar (OTOFAGOZOMLAR) ve konteynerlere depoluyorlar (LİZOZOMLAR). En kirli olanları yok edilip sindiriliyor, bazıları da yeniden dönüştürülerek enerji üretiminde kullanılıyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Böylece erken yaşlanmanın önü tıkanıyor. Otofaji, vücut stres altındayken, oruç tutarken ya da açlık sırasında çok fazla çalışıyor. Hücre, enerji üretimini kendi iç imkanlarını kullanarak yapmaya çalışıyor ve tabii ki ilk olarak çöpünü ve patojen bakterileri sindirerek temizliğe başlıyor.”
ALZHEİMER, DEMANS, PARKİNSON, DİYABET, KANSER...
“Otofaji sürecinde belli bir süreklilik olmaz ise, parkinson hastalığı, diyabet ve kanser hastalığı kaçınılmaz olabiliyor. Yılda bir ay kadar bir süre ara vermeden aç kalmanın harikulade bir tasarım olduğunu söyleyebilirim. İslam'ın, hastalıkların ciddiyetini otomatik olarak ortadan kaldıran bir sağlık programı var.”
OTOFAJİ süreci, bazı temel aşamalar içerir:
A Başlangıç:
Otofajiyi tetikleyen koşullar oluştuğunda fagofor adı verilen
zarsı bir yapı oluşmaya başlar. Fagofor, kaynağını otofagozomun bir öncülü kabul edilen fagofor oluşum merkezinden (PAS) alır.
B Genişleme:
Yapıya daha fazla lipit katılması fagoforun genişlemesini ve
yıkılması hedeflenen materyalin içeri alınmasını sağlar.
C Keseciğin Oluşumu:
Fagoforu oluşturan lipit tabakasının iç ve dış katmanları
birbiriyle uç uca birleşir ve biri içeride biri dışarıda olmak üzere
belirgin iki zar oluşur. Sonuçta otofagozom oluşumu
tamamlanmış olur.
D Birleşme:
Otofagozom lizozomla (memelilerde) ya da vakuolle (mayada ve bitkilerde) birleşir.
Lizozomdaki (ya da vakuoldeki) hidrolitik (su kullanarak parçalayan) enzimler, otofagozomun iç zarını parçalayarak içeride parçalanmayı bekleyen bileşenlere ulaşır.
E Parçalanma ve Geri Dönüşüm:
Sonuçta otofagozomun içindeki atık hücre bileşenleri
bu enzimler tarafından parçalanarak temel yapı taşları olan moleküllere indirgenir.
Sitoplazmaya bırakılan bu moleküller, ya enerji kaynağı olarak ya da yeni hücre bileşenlerinin oluşumunda yapı taşı olarak kullanılır.
.
Dr. Erdem Ulaş, dikGAZETE.com
-ASAM Kendir Enstitüsü Başkanı-