Ruslar, Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu unutuyor!

Ruslar, Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu unutuyor!

Ruslar, Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu unutuyor! Ruslar, Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu unutuyor!

Ruslar Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu unutuyor!

Berlin; Fransa seçimlerinde sol ittifakın aşırı sağcı Ulusal Birlik/ Rassemblement National’a karşı başarısından oldukça memnun. Bunu gizlemeye dahi gerek duymuyorlar.

Çünkü Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile “sağcı popülist bir parti” arasında “çok zorlu” bir kohabitasyon yani birlikte hareket etme ihtimali Macron’un müdahalesiyle önlenmiş oldu.

Fransa'da birçok orta sınıf seçmen, Marine Le Pen'in sağcı radikallerinin iktidara gelmesini önlemek için sola oy verdi. Irkçı ve Avrupa Birliği karşıtı bir partinin, hükümeti kontrol etme ihtimaline sahip olması, Avrupa Birliği’nin geleceğine ilişkin korkularını arttırmıştı.

Berlin’in sonucunu aylar öncesinden dört gözle beklediği ABD başkanlık seçimlerinden de söz etmek gerekir. Alman kamuoyuna göre Trump'ın Beyaz Saray'a yeniden adım atmasıyla Ukrayna politikasının daha karmaşık hale gelmesi muhtemel.

Almanların en büyük korkusu Trump'ın Rusya'ya karşı Avrupa'nın güvenliğini sağlama karşılığında Almanlardan daha yüksek savunma harcaması talep edeceğine kesin gözüyle bakılması. Ancak bu temel değerlendirmelerin ötesinde somut şeyler de değerlendiriliyor.

Özellikle Ukrayna ile bağlantılı olarak. Anlaşma yapıcı yani arabulucu rolünü üstlenecek Trump'ın Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşına da bu tarzda yaklaşması en azından hükümet nezdinde mümkün görülüyor.

Ukrayna anlaşmazlığına beş taraf karar veriyor. Ukraynalılar ve Ruslar savaşın doğrudan katılımcıları, ABD, Batı'nın en önemli silah tedarikçisi ve Çin de Rusya'nın en önemli müttefiki. Bu fiili durumdan hareketle söylenebilir ki Avrupalılar en iyi ihtimalle arabanın beşinci tekerleğidir.

Rusya, Avrupa’da başka cephede savaşamaz!..

Belki bu peşin hüküm gibi algılanabilir. Ama Ukrayna Savaşı'nın uzaması, Kızılordu’nun varisi Rus ordusunun devasa gücüne rağmen cephede kazandığı göreceli zafer, bu hususta önemli veriler içeriyor.

Savaşın başında doğru dürüst ordusu ve tecrübesi bulunmayan Ukrayna'ya karşı binlerce asker kaybına rağmen üstünlük sağlayamaması düşündürücü. Rusya, savaştaki rolü ile neyi konsolide ediyor acaba?

Uzun sözün kısası; eğer Avrupa'da Ukrayna haricinde başka bir cephe açılırsa mevcut ordu ekipmanı ve insan kaynakları ile Rus ordusu ilerleme kaydedemez. Çoklu etnik yapısını koruyamaz.

Astana’da Erdoğan-Putin görüşmesinin bilinmeyenleri!..

Şangay İşbirliği Örgütü neredeyse çeyrek asırdır uluslararası ilişkiler sisteminde önemli bir mekanizma haline gelerek sürdürülebilir büyümenin ve genel ilerlemenin sağlanmasına önemli katkı sağlıyor.

ŞİÖ ülkelerinin siyaset ve güvenlik, ekonomi ve kültür alanlarındaki etkileşiminin tüm Avrasya kıtasının kalkınma vektörünü belirliyor. Türkiye bu örgütün toplantılarına gözlemci ve diyalog statüsü ile katılıyor.

Zirve buluşmasında Türk lider Erdoğan ile Rus lider Putin’in görüşmesi birçok açıdan önem arzediyor. Astana’da Putin’in Erdoğan’a yönelik sözlerinin Rus diplomat ve istihbaratçılar tarafından kelimesi kelimesine analiz edilerek adeta süzgeçten geçirilerek hazırlandığı anlaşılıyor.

Putin, Erdoğan'a ne demişti bir hatırlayalım: “Sizi gördüğüme çok sevindim Sayın Başkan Erdoğan, sizinle düzenli olarak temas halindeyiz, ülkelerimiz arasındaki durum, bölgedeki ve genel olarak dünyadaki durum hakkında düzenli olarak görüş alışverişinde bulunuyoruz. Ancak birbirimizi görmeyeli gerçekten uzun zaman oldu, sizi şahsen gördüğüm için çok mutluyum”.

Bu cümlelerde Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türk halkına dolaylı verdiği bir mesaj vardır. Bu mesaj, Erdoğan’ın yalnız bırakılmaması üzerinedir. Putin, Erdoğan’ın etrafında “dosttan” çok düşman olduğunun bilincindedir. Kendisine verilen Türkiye raporları da bu yönde.

Putin, belki de bürokratları tarafından eksik bilgilendirildi kanaatinde olabilir mi?

Nitekim yaklaşık 1 ay önce St. Petersburg’da Putin bu konu ile ilgili açıklamasında “Erdoğan’ın yalnız bir lider olduğu” ve “etrafında Erdoğan’ın düşüncelerini pratiğe dönüştüren insanların az olduğunu” vurgulamıştı.

Bir yabancı liderin, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi ülkesinde yalnız bırakıldığını söylemesinin perde arkasına bakmak gerekmez mi?

Bu bence tehlike alarmından başka bir şey değil. Aynı beyanında Putin; “Türkiye, Ukrayna ile bazı alanlarda işbirliği yaparken Ukrayna, Türkiye’ye gaz taşıyan boru hatlarını vurmaya çalışıyor. Lütfen dostumuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu konu hakkındaki gerçeklerle ilgili bilgi verin!” ifadelerini kullanması, sonraki gelişmelerin taşlarını döşemişti.

Biraz da o taşlardan söz edelim:

Erdoğan ve Putin Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesinde bir araya geldiklerinde Erdoğan, Putin'e;Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada barışın tesisi için çaba göstermeye devam edeceğini, Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın önce ateşkes, ardından barışla sona erdirilmesi için uzlaşı zeminini oluşturabileceğini, iki tarafı da memnun edebilecek adil bir barışın mümkün olduğunu” ifade etmişti.

Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yaptığı görüşmeden bir gün sonraki açıklamasında Erdoğan’ın Ukrayna için "barış zemini sağlama" önerisini reddetmiş, Peskov, Türk lider Erdoğan'ın arabuluculuğunu mümkün görmediklerini söylemişti.

Sebebini de “Erdoğan'ın Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerde arabulucu olup olamayacağı” sorusuna Peskov, “Şu anda bunu gerçekten yapamaz, çünkü Ukrayna, Rusya Federasyonu ile arabuluculu veya arabulucusuz her türlü müzakereyi reddediyor” yanıtını vermişti. Aslında Peskov, Türk yetkililere Putin'in önceki açıklamalarını hatırlatmıştı.

Ruslar, Türkiye'deki siyasi gelişmeleri yakından takip ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in farklı kanallardan Moskova’ya daveti de bunu gösteriyor.

Rusların iktidar partisinin oy tabanının hızlı erime sürecine girmesini, muhalefetin yavaştan yavaştan erken seçim taleplerini dillendirmeye başlamasını, ABD ve NATO/ Gladio irtibatlı bazı kesimlerin Kayseri örneğinde olduğu gibi Türkiye'yi kaosa sürükleyecek bazı eylemlere kalkışmasını masaya yatırdıklarına şüphe yok.

Belki bu ve buna benzer verilerle Erdoğan'ın siyasi ömrünü uzun görmedikleri anlaşılıyor. Bu Rusların değerlendirmesi, benim şahsi çözümlemem değil.

Astana'dan Almanya'ya…

Erdoğan’ın Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesindeki temaslar sonrasında, A Milli Futbol Takımı'nın 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) çeyrek finalinde Hollanda ile karşılaşacağı maçı izlemek üzere Almanya'ya gideceğinin açıklanması, bazı çevrelerde şaşkınlıkla karşılanmıştı.

Çünkü Erdoğan’ın, Azerbaycan'ın Şuşa kentinde 6 Temmuz Cumartesi günü düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi'ne katılması programlanmıştı. Türkiye’nin çok önem verdiği bir projeye Erdoğan gibi popülizmi seven bir liderin katılmamış olmasını birçok gazeteci anlayamamıştı. Erdoğan, bir tercih yaptı ama tutmadı. Türk milli takımı elendi.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ev sahipliğinde 6 Temmuz 2024 tarihinde Azerbaycan'ın Şuşa kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi başarıyla sonuçlandı. Aynı tarihte Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK) 6 Temmuz 2024 tarihinde Azerbaycan'ın Şuşa kentinde düzenlenen TDT Gayrıresmi Zirvesi marjında toplandı.

Tarihi Şuşa kentinde düzenlenen Zirveye, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Japarov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev iştirak etti.

Ulaştırma, Bağlantısallık ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” teması altında düzenlenen Zirve, kilit konular ve Teşkilatın gündemine ilişkin üst düzey tartışmalar için önemli bir platform sağladı.

Liderler verimli diyaloglarda bulunarak önemli kararlar aldılar ve bölgenin gelecekteki işbirliği için kapsamlı bir vizyon sunan Karabağ Deklarasyonu da dahil olmak üzere birçok önemli belgeyi imzalayarak kabul ettiler.

Ayrıca Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasının personel ve bütçesinin arttırılması ve böylece Teşkilatın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi kararını imzaladılar.

Yahu bu teşkilatın bir de Binali Yıldırım isminde Aksakalı vardı. O niye zirvede boy göstermemiş merak etmediniz mi?

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

омюр челикдёнмез, Дикгазете

Seçilmiş Kaynakça

https://www.bfm.ru/news/553488

https://ria.ru/amp/20240703/vstrecha-1957152413.html

https://www.samimihaber.com/erdogan-putin-gorusmesini-engelleyenler-mi-var

https://www.vedomosti.ru/politics/articles/2024/07/03/1047784-putin-provel-peregovori

https://www.vedomosti.ru/politics/articles/2024/07/04/1047920-chto-govoril-putin-na-sammite-shos

https://artigercek.com/dunya/kremlinden-erdogana-ret-ukraynada-arabulucu-olmasi-imkansiz-310002h

https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-milli-mac-icin-almanyaya-gidiyor,9Nx_e96-4kCx8QVmYoGACQ

https://anlatilaninotesi.com.tr/20240704/peskov-erdogan-kiev-muzakereleri-reddettiginden-arabuluculuk- yapamaz-1085538095.html

https://www.faz.net/aktuell/politik/inland/us-wahl-2024-wie-wappnet-sich-berlin-fuer-eine-zweite-amtszeit-donald-trumps-19842623.html

https://www.france24.com/en/france/20240707-france-s-leftist-new-popular-front-wins-a-shock-victory-%E2%80%93-but-now-the-hard-part-begins

https://www.turkicstates.org/tr/haberler/turk-devletleri-teskilati-devlet-baskanlari-gayriresmi-zirvesi-azerbaycanin-susa-kentinde-gerceklestirildi_3356

https://www.focus.de/politik/ausland/analyse-von-ulrich-reitz-frankreich-zeigt-wie-uns-der-kampf-gegen-rechts-die-sinne-vernebelt_id_260119539.html

Ruslar Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu unutuyor!

Berlin; Fransa seçimlerinde sol ittifakın aşırı sağcı Ulusal Birlik/ Rassemblement National’a karşı başarısından oldukça memnun. Bunu gizlemeye dahi gerek duymuyorlar.

Çünkü Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile “sağcı popülist bir parti” arasında “çok zorlu” bir kohabitasyon yani birlikte hareket etme ihtimali Macron’un müdahalesiyle önlenmiş oldu.

Fransa'da birçok orta sınıf seçmen, Marine Le Pen'in sağcı radikallerinin iktidara gelmesini önlemek için sola oy verdi. Irkçı ve Avrupa Birliği karşıtı bir partinin, hükümeti kontrol etme ihtimaline sahip olması, Avrupa Birliği’nin geleceğine ilişkin korkularını arttırmıştı.

Berlin’in sonucunu aylar öncesinden dört gözle beklediği ABD başkanlık seçimlerinden de söz etmek gerekir. Alman kamuoyuna göre Trump'ın Beyaz Saray'a yeniden adım atmasıyla Ukrayna politikasının daha karmaşık hale gelmesi muhtemel.

Almanların en büyük korkusu Trump'ın Rusya'ya karşı Avrupa'nın güvenliğini sağlama karşılığında Almanlardan daha yüksek savunma harcaması talep edeceğine kesin gözüyle bakılması. Ancak bu temel değerlendirmelerin ötesinde somut şeyler de değerlendiriliyor.

Özellikle Ukrayna ile bağlantılı olarak. Anlaşma yapıcı yani arabulucu rolünü üstlenecek Trump'ın Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşına da bu tarzda yaklaşması en azından hükümet nezdinde mümkün görülüyor.

Ukrayna anlaşmazlığına beş taraf karar veriyor. Ukraynalılar ve Ruslar savaşın doğrudan katılımcıları, ABD, Batı'nın en önemli silah tedarikçisi ve Çin de Rusya'nın en önemli müttefiki. Bu fiili durumdan hareketle söylenebilir ki Avrupalılar en iyi ihtimalle arabanın beşinci tekerleğidir.

Rusya, Avrupa’da başka cephede savaşamaz!..

Belki bu peşin hüküm gibi algılanabilir. Ama Ukrayna Savaşı'nın uzaması, Kızılordu’nun varisi Rus ordusunun devasa gücüne rağmen cephede kazandığı göreceli zafer, bu hususta önemli veriler içeriyor.

Savaşın başında doğru dürüst ordusu ve tecrübesi bulunmayan Ukrayna'ya karşı binlerce asker kaybına rağmen üstünlük sağlayamaması düşündürücü. Rusya, savaştaki rolü ile neyi konsolide ediyor acaba?

Uzun sözün kısası; eğer Avrupa'da Ukrayna haricinde başka bir cephe açılırsa mevcut ordu ekipmanı ve insan kaynakları ile Rus ordusu ilerleme kaydedemez. Çoklu etnik yapısını koruyamaz.

Astana’da Erdoğan-Putin görüşmesinin bilinmeyenleri!..

Şangay İşbirliği Örgütü neredeyse çeyrek asırdır uluslararası ilişkiler sisteminde önemli bir mekanizma haline gelerek sürdürülebilir büyümenin ve genel ilerlemenin sağlanmasına önemli katkı sağlıyor.

ŞİÖ ülkelerinin siyaset ve güvenlik, ekonomi ve kültür alanlarındaki etkileşiminin tüm Avrasya kıtasının kalkınma vektörünü belirliyor. Türkiye bu örgütün toplantılarına gözlemci ve diyalog statüsü ile katılıyor.

Zirve buluşmasında Türk lider Erdoğan ile Rus lider Putin’in görüşmesi birçok açıdan önem arzediyor. Astana’da Putin’in Erdoğan’a yönelik sözlerinin Rus diplomat ve istihbaratçılar tarafından kelimesi kelimesine analiz edilerek adeta süzgeçten geçirilerek hazırlandığı anlaşılıyor.

Putin, Erdoğan'a ne demişti bir hatırlayalım: “Sizi gördüğüme çok sevindim Sayın Başkan Erdoğan, sizinle düzenli olarak temas halindeyiz, ülkelerimiz arasındaki durum, bölgedeki ve genel olarak dünyadaki durum hakkında düzenli olarak görüş alışverişinde bulunuyoruz. Ancak birbirimizi görmeyeli gerçekten uzun zaman oldu, sizi şahsen gördüğüm için çok mutluyum”.

Bu cümlelerde Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türk halkına dolaylı verdiği bir mesaj vardır. Bu mesaj, Erdoğan’ın yalnız bırakılmaması üzerinedir. Putin, Erdoğan’ın etrafında “dosttan” çok düşman olduğunun bilincindedir. Kendisine verilen Türkiye raporları da bu yönde.

Putin, belki de bürokratları tarafından eksik bilgilendirildi kanaatinde olabilir mi?

Nitekim yaklaşık 1 ay önce St. Petersburg’da Putin bu konu ile ilgili açıklamasında “Erdoğan’ın yalnız bir lider olduğu” ve “etrafında Erdoğan’ın düşüncelerini pratiğe dönüştüren insanların az olduğunu” vurgulamıştı.

Bir yabancı liderin, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi ülkesinde yalnız bırakıldığını söylemesinin perde arkasına bakmak gerekmez mi?

Bu bence tehlike alarmından başka bir şey değil. Aynı beyanında Putin; “Türkiye, Ukrayna ile bazı alanlarda işbirliği yaparken Ukrayna, Türkiye’ye gaz taşıyan boru hatlarını vurmaya çalışıyor. Lütfen dostumuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu konu hakkındaki gerçeklerle ilgili bilgi verin!” ifadelerini kullanması, sonraki gelişmelerin taşlarını döşemişti.

Biraz da o taşlardan söz edelim:

Erdoğan ve Putin Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesinde bir araya geldiklerinde Erdoğan, Putin'e;Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada barışın tesisi için çaba göstermeye devam edeceğini, Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın önce ateşkes, ardından barışla sona erdirilmesi için uzlaşı zeminini oluşturabileceğini, iki tarafı da memnun edebilecek adil bir barışın mümkün olduğunu” ifade etmişti.

Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yaptığı görüşmeden bir gün sonraki açıklamasında Erdoğan’ın Ukrayna için "barış zemini sağlama" önerisini reddetmiş, Peskov, Türk lider Erdoğan'ın arabuluculuğunu mümkün görmediklerini söylemişti.

Sebebini de “Erdoğan'ın Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerde arabulucu olup olamayacağı” sorusuna Peskov, “Şu anda bunu gerçekten yapamaz, çünkü Ukrayna, Rusya Federasyonu ile arabuluculu veya arabulucusuz her türlü müzakereyi reddediyor” yanıtını vermişti. Aslında Peskov, Türk yetkililere Putin'in önceki açıklamalarını hatırlatmıştı.

Ruslar, Türkiye'deki siyasi gelişmeleri yakından takip ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in farklı kanallardan Moskova’ya daveti de bunu gösteriyor.

Rusların iktidar partisinin oy tabanının hızlı erime sürecine girmesini, muhalefetin yavaştan yavaştan erken seçim taleplerini dillendirmeye başlamasını, ABD ve NATO/ Gladio irtibatlı bazı kesimlerin Kayseri örneğinde olduğu gibi Türkiye'yi kaosa sürükleyecek bazı eylemlere kalkışmasını masaya yatırdıklarına şüphe yok.

Belki bu ve buna benzer verilerle Erdoğan'ın siyasi ömrünü uzun görmedikleri anlaşılıyor. Bu Rusların değerlendirmesi, benim şahsi çözümlemem değil.

Astana'dan Almanya'ya…

Erdoğan’ın Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesindeki temaslar sonrasında, A Milli Futbol Takımı'nın 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) çeyrek finalinde Hollanda ile karşılaşacağı maçı izlemek üzere Almanya'ya gideceğinin açıklanması, bazı çevrelerde şaşkınlıkla karşılanmıştı.

Çünkü Erdoğan’ın, Azerbaycan'ın Şuşa kentinde 6 Temmuz Cumartesi günü düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi'ne katılması programlanmıştı. Türkiye’nin çok önem verdiği bir projeye Erdoğan gibi popülizmi seven bir liderin katılmamış olmasını birçok gazeteci anlayamamıştı. Erdoğan, bir tercih yaptı ama tutmadı. Türk milli takımı elendi.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ev sahipliğinde 6 Temmuz 2024 tarihinde Azerbaycan'ın Şuşa kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi başarıyla sonuçlandı. Aynı tarihte Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK) 6 Temmuz 2024 tarihinde Azerbaycan'ın Şuşa kentinde düzenlenen TDT Gayrıresmi Zirvesi marjında toplandı.

Tarihi Şuşa kentinde düzenlenen Zirveye, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Japarov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev iştirak etti.

Ulaştırma, Bağlantısallık ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” teması altında düzenlenen Zirve, kilit konular ve Teşkilatın gündemine ilişkin üst düzey tartışmalar için önemli bir platform sağladı.

Liderler verimli diyaloglarda bulunarak önemli kararlar aldılar ve bölgenin gelecekteki işbirliği için kapsamlı bir vizyon sunan Karabağ Deklarasyonu da dahil olmak üzere birçok önemli belgeyi imzalayarak kabul ettiler.

Ayrıca Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasının personel ve bütçesinin arttırılması ve böylece Teşkilatın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi kararını imzaladılar.

Yahu bu teşkilatın bir de Binali Yıldırım isminde Aksakalı vardı. O niye zirvede boy göstermemiş merak etmediniz mi?

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

омюр челикдёнмез, Дикгазете

Seçilmiş Kaynakça

https://www.bfm.ru/news/553488

https://ria.ru/amp/20240703/vstrecha-1957152413.html

https://www.samimihaber.com/erdogan-putin-gorusmesini-engelleyenler-mi-var

https://www.vedomosti.ru/politics/articles/2024/07/03/1047784-putin-provel-peregovori

https://www.vedomosti.ru/politics/articles/2024/07/04/1047920-chto-govoril-putin-na-sammite-shos

https://artigercek.com/dunya/kremlinden-erdogana-ret-ukraynada-arabulucu-olmasi-imkansiz-310002h

https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-milli-mac-icin-almanyaya-gidiyor,9Nx_e96-4kCx8QVmYoGACQ

https://anlatilaninotesi.com.tr/20240704/peskov-erdogan-kiev-muzakereleri-reddettiginden-arabuluculuk- yapamaz-1085538095.html

https://www.faz.net/aktuell/politik/inland/us-wahl-2024-wie-wappnet-sich-berlin-fuer-eine-zweite-amtszeit-donald-trumps-19842623.html

https://www.france24.com/en/france/20240707-france-s-leftist-new-popular-front-wins-a-shock-victory-%E2%80%93-but-now-the-hard-part-begins

https://www.turkicstates.org/tr/haberler/turk-devletleri-teskilati-devlet-baskanlari-gayriresmi-zirvesi-azerbaycanin-susa-kentinde-gerceklestirildi_3356

https://www.focus.de/politik/ausland/analyse-von-ulrich-reitz-frankreich-zeigt-wie-uns-der-kampf-gegen-rechts-die-sinne-vernebelt_id_260119539.html