Şairsiz şiir
Şairsiz şiir
- 06-06-2024 06:06
- 1971
- 06-06-2024 06:06
- 1971
Şairsiz şiir
Her nazik insan olgun olmaz bunu bilmelidir ama onlara karşı nazik olanlar vardır, işte bunlar hep olgunluk...
Sen şiir yaz dedi annem
Ben hiç şair olmadım ki
Yeknesak gündüzlerden gündemler türerken
Akşamdan sabaha hızlıca
Neler olabilir ki daha diye tereddüt ve kaygıyla
Eli havada mücadeleden kanlı katillere
Akşam sefaları hanımelleri mi diyelim...
Nezaket dilinin süreyyası, siyah beyaz film makinasının gıcırtısında sıkışmış, iki harf üç işaretten oluşan cümlelerim mesaj kutularını doldurduğunda
Yalın ayak çaresiz
Savaşçı ruhlara selam durmaya hazırlanırken
Ellerinde balyoz, sokak kavgacılarını,
Arabesk acılarımızı, görgüsüz görmelerimizi,
Üç kuruşluk beş kuruşluk hesaplarımızı mı diyelim...
Yapışmış ağdalaşmış öğleden sonralarında pişen zeytinyağlıdan,
Demlenmiş çaydan mı dem vuralım,
Strateji çığıranların yorumcusu mu olalım,
Aşkın varlığı araştırılıyor bugün
Basitlikte harikalar yaratıyor olmamızdan sebeb, yüksek kültür ibaresi türemiş
Buna mı yanalım...
Sen şiir yaz diyor annem
Ben hiç şair olmadım ki
Yalnız bunun için seviyorum şiiri
Başka bişeyden bahsediyor diye
İnceldikçe inceliyor insan, intihardan vaz geçiyor diye...
Anne beni bu çağa doğurdunsa
Dalıp gitme, oyalanma, hınca hınç savunma
Yetişememe çağında
O an fotoğrafı çağında
Üzgünken şair mi olur
Olsa olsa delirmemek için
Küçük notlar yapıştırırım mantar tabloya...
Günlerden şu, yıllardan bu
Bugün de -da ekini ayırdım
Siz beni anlamasanız ne
Sakarya’dan İzmir’e
Oradan bir Akdeniz güneş batımı
Biraz daha aşağıda ölü çocuklar
En batının modern fotoğraf makinasıyla çekilmiş
Bundan şiir olur mu anne...
Parayla satılması yasak bi kitabım daha olacak
Neyi neden yaptığını kim açıklayabilmiş ki
Psikiyatristler şaşkın
Oysa içten içe inanıyorum hanımellerine, akşam sefalarına
Ölmeden gidiyorum ölmeye
Takvimde bir tarih daire içine alınmış
Mantar tablo notlarından ibaret hayat...
Utanmasam
Şair olacağım...
Anne
.
Arzu Leyal, dikGAZETE.com
Şairsiz şiir
Her nazik insan olgun olmaz bunu bilmelidir ama onlara karşı nazik olanlar vardır, işte bunlar hep olgunluk...
Sen şiir yaz dedi annem
Ben hiç şair olmadım ki
Yeknesak gündüzlerden gündemler türerken
Akşamdan sabaha hızlıca
Neler olabilir ki daha diye tereddüt ve kaygıyla
Eli havada mücadeleden kanlı katillere
Akşam sefaları hanımelleri mi diyelim...
Nezaket dilinin süreyyası, siyah beyaz film makinasının gıcırtısında sıkışmış, iki harf üç işaretten oluşan cümlelerim mesaj kutularını doldurduğunda
Yalın ayak çaresiz
Savaşçı ruhlara selam durmaya hazırlanırken
Ellerinde balyoz, sokak kavgacılarını,
Arabesk acılarımızı, görgüsüz görmelerimizi,
Üç kuruşluk beş kuruşluk hesaplarımızı mı diyelim...
Yapışmış ağdalaşmış öğleden sonralarında pişen zeytinyağlıdan,
Demlenmiş çaydan mı dem vuralım,
Strateji çığıranların yorumcusu mu olalım,
Aşkın varlığı araştırılıyor bugün
Basitlikte harikalar yaratıyor olmamızdan sebeb, yüksek kültür ibaresi türemiş
Buna mı yanalım...
Sen şiir yaz diyor annem
Ben hiç şair olmadım ki
Yalnız bunun için seviyorum şiiri
Başka bişeyden bahsediyor diye
İnceldikçe inceliyor insan, intihardan vaz geçiyor diye...
Anne beni bu çağa doğurdunsa
Dalıp gitme, oyalanma, hınca hınç savunma
Yetişememe çağında
O an fotoğrafı çağında
Üzgünken şair mi olur
Olsa olsa delirmemek için
Küçük notlar yapıştırırım mantar tabloya...
Günlerden şu, yıllardan bu
Bugün de -da ekini ayırdım
Siz beni anlamasanız ne
Sakarya’dan İzmir’e
Oradan bir Akdeniz güneş batımı
Biraz daha aşağıda ölü çocuklar
En batının modern fotoğraf makinasıyla çekilmiş
Bundan şiir olur mu anne...
Parayla satılması yasak bi kitabım daha olacak
Neyi neden yaptığını kim açıklayabilmiş ki
Psikiyatristler şaşkın
Oysa içten içe inanıyorum hanımellerine, akşam sefalarına
Ölmeden gidiyorum ölmeye
Takvimde bir tarih daire içine alınmış