Sayfa bulunamadı!..
Sayfa bulunamadı!..
- 25-06-2021 08:33
- 529
- 25-06-2021 08:33
- 529
- Acılar eğlencemizi bozmasaydı maddenin ötesinde olup bitenleri merak etmeyecektik.
Bugün hiç yazmak istemiyormuş gibi yaptım.
Üç kuruşa bir sevinç buldum, pahalıya mal olmasın diye…
Şiir severler derneğinin aidatını ödemeyi unuttum.
İşçi kocasını bekleyen pencere önü kadınlarını görüp “gece oluyor” diye havalara uçan ben, ne kadar anlaya-yazdım…
Ayakkabı “story”lerinde neyin anlatıldığını yine anlamaya çalıştım.
Saatimin akrebi, yelkovanını yedi.
Ben de pilini kalbime taktım.
Martı sesinin insanı paniğe sevkeden bir yanı var!
Üstelik acelen var!..
Bir türlü bitmiyor cümleler…
Gönderi düzenleniyor habire…
Lütfen Allah’ım!..
Şu sürekli beklenen mucizevi işaretten bana da ver.
Sivrisinek melodisinden ne çıkarabilirim!..
Kaldı ki bizimki dokuz-sekiz…
Kendimi yabanıl tuzlu ve nereye koysan güzel durmayan eşyalar gibi … ...
Geçen kendime uzaktan baktım…
***
Bu cüreti nerden buluyordum…
“Karmaşık günler geldi, çözemiyoruz” diyordu astroloji.
“Havalar normal seyrin üstünde normalleşemiyoruz” diyordu meteoroloji.
“Yerin altına bakmanız yeterli” diyordu arkeoloji.
“İnsan gelişmesi durdu, gözlemleyemiyoruz” diyordu karakteroloji.
“Kalabalıklar seyrekleşti, katmanlar çatırdadı, ölçemiyoruz” diyordu sosyoloji.
“Delirmeye az kaldı, yakıştı hani” diyordu nöroloji.
“Sevdamız gitgide büyüyor efendim, durduramıyoruz” diyordu kardiyoloji.
“Artık tutamıyoruz” diyordu üroloji.
“Tatildeyiz” dedi psikiyatri.
“Yaşlandık” dedi ajans.
“Bittim” dedi ahlâk.
“Toparlanın gitmiyoruz” dedi siyaset.
“Terlik geliyor” dedi anne…
“Tutunduk” dedi tutunamayanlar.
***
İşaret geldi.
.
Arzu Leyal, dikGAZETE.com
- Acılar eğlencemizi bozmasaydı maddenin ötesinde olup bitenleri merak etmeyecektik.
Bugün hiç yazmak istemiyormuş gibi yaptım.
Üç kuruşa bir sevinç buldum, pahalıya mal olmasın diye…
Şiir severler derneğinin aidatını ödemeyi unuttum.
İşçi kocasını bekleyen pencere önü kadınlarını görüp “gece oluyor” diye havalara uçan ben, ne kadar anlaya-yazdım…
Ayakkabı “story”lerinde neyin anlatıldığını yine anlamaya çalıştım.
Saatimin akrebi, yelkovanını yedi.
Ben de pilini kalbime taktım.
Martı sesinin insanı paniğe sevkeden bir yanı var!
Üstelik acelen var!..
Bir türlü bitmiyor cümleler…
Gönderi düzenleniyor habire…
Lütfen Allah’ım!..
Şu sürekli beklenen mucizevi işaretten bana da ver.
Sivrisinek melodisinden ne çıkarabilirim!..
Kaldı ki bizimki dokuz-sekiz…
Kendimi yabanıl tuzlu ve nereye koysan güzel durmayan eşyalar gibi … ...
Geçen kendime uzaktan baktım…
***
Bu cüreti nerden buluyordum…
“Karmaşık günler geldi, çözemiyoruz” diyordu astroloji.
“Havalar normal seyrin üstünde normalleşemiyoruz” diyordu meteoroloji.
“Yerin altına bakmanız yeterli” diyordu arkeoloji.
“İnsan gelişmesi durdu, gözlemleyemiyoruz” diyordu karakteroloji.
“Kalabalıklar seyrekleşti, katmanlar çatırdadı, ölçemiyoruz” diyordu sosyoloji.
“Delirmeye az kaldı, yakıştı hani” diyordu nöroloji.
“Sevdamız gitgide büyüyor efendim, durduramıyoruz” diyordu kardiyoloji.
“Artık tutamıyoruz” diyordu üroloji.
“Tatildeyiz” dedi psikiyatri.
“Yaşlandık” dedi ajans.
“Bittim” dedi ahlâk.
“Toparlanın gitmiyoruz” dedi siyaset.
“Terlik geliyor” dedi anne…
“Tutunduk” dedi tutunamayanlar.
***
İşaret geldi.
.
Arzu Leyal, dikGAZETE.com