Seçim süreci: Konuşulması gerekenler

Seçim süreci: Konuşulması gerekenler

Seçim süreci: Konuşulması gerekenler Seçim süreci: Konuşulması gerekenler

SEÇİM SÜRECİ: KONUŞULMASI GEREKENLER 

Yine çok kritik bir seçim sürecine girdik.

Etrafımız ateş çemberi.

Karabağ’da ateşkes olmuş, Ermeni ve Ruslar anlaşma şartlarına uymuyor. Rusya ve Ukrayna arasında savaş devam ediyor.

Türkiye, kendisi açısından süreci çok iyi yönetiyor.

Terör sınır ötesine taşındı.

Muhalefet askerin operasyonunun devamına onay vermedi. Şimdi 6’lı Masa’dan İHA-SİHA ve Millî harp sanayine bile müdáhale edeceğini söyleyen gaflette insanlar çıkıyor.

Aslında her şey çok açık.

Bir yanda ülkeyi 20 yıldır yöneten bir parti var. Yıpranmış, hatalar yapmış. Ancak Millî zeminde yerleşmiş, ülkeyi yönettikçe özellikle de 15 Temmuz’dan sonra tamámen Millîlik vasıfları ile ciddi bir irade ve kararlılık göstermiş.

Yerli Silah Sanayi.

Maden, Petrol, Gaz aramaları ve çıkartılmada gösterilen gayretler.

Karabağ, Suriye, Libya Operasyonları.

Yerli otomobil üretimi

İhracattaki artış…

Sağlık, yerli sanayii, altyapı ve ulaşım alanları başta olmak üzere yapılan yatırımlar…

Bir de muhalefet var.

Ülkemizin yüzakı İHA-SİHA üretimine düşman ve diyor ki; “DOKUNACAĞIZ.”

Basın açıklamasında sözde Atatürk’ün partisi, Türk Bayrağı’nı kaldırıyor. Aslında bu yeni değil, Gezi Olayları’nda Kalpaklı Atatürk resimli bayraklarla terörist başı Apo resimli PKK paçavralarını birlikte taşıdılar.

Yine Atatürkçü takılan muhalefet AK PARTİ’yi Atatürk düşmanlığı ile ithâm ederken başdanışmanları, seçimden sonra özerklikten söz edebiliyor.

Şanlı Ordumuzun komuta kademesine taktılar.

Bir Millet, elleri ile ordusunu itibarsızlaştırırsa, 2. Dünya Savaşı öncesi Fransa’dan beter olur.

Unutulmamalı ki bir millet ve devlet için ordu, en büyük Milli Güç unsurudur.

Seçimden sonraya dönük projesi olmayan 6’lı Masa.

Hükümetin halihazır en büyük sorunu ekonominin durumu. EYT vb. sıcak para hareketi de çok rahatlatacak gibi görünmüyor. Peki, muhalefetin ekonomi ile ilgili bir çözüm önerisi var mı?

Hayır!..

Muhalefetin iç ve dış politikaya dönük önerisi var mı?

Hayır!..

Terörle mücadeleye karşı çözüm önerileri, sınır ötesinden asker çekmek, açılım süreçlerindeki ülkenin başına bölücülüğü hortlatarak büyüten zàfiyetleri artırarak uygulamak. Gidiş ülkenin bölünmesi aslında…

Bölücülükten taviz vermeyen HDP ise 6’lı Masa’nın en kritik bileşeni.

En kötüsü de 6’lı Masa’da siyasi parti liderleri, İBB Başkanı ayrı ayrı İngiltere ve ABD ile temastalar. FETÖ bu grupta çok etkin.

Üzülerek ifade ediyorum; maalesef siyasette FETÖ etkisi devam ediyor.

Bu arada 6’lı Masa’da olmayan muhalif partilerde var.

Bunların bir kısmının söylem ve duruşları Millî.

Bu partilere dönük Cumhur İttifâkı’nın bir çalışması görünmüyor. Ayrıca MHP kanadında işlenen menfur cinayet, toplumda çok olumsuz bir etki bıraktı.

Hele de buradaki tepe kadroların, devletin içinde polis vd. suç ortaklıkları oluşturması, finans katkıları vd. görüldü ki toplumun gözünden kaçmıyor bazı şeyler.

Bunca karmaşa içinde ne yapılmalı?

Cumhur İttifàkı öncelikle;

Millî Hassasiyetlerini ve yaptığı işleri anlatmalı. Buna Karabağ Harekâtı dahil.

Ötekileştiren üslûbundan vazgeçmeli.

Kürt kökenli yurttaşlarımıza özellikle MHP gitmeli.

12 Eylül öncesi bölgede nasıl güçlü idiyse, yeniden temas kurmalı.

Metropollerde Ülkü Ocakları’na ve teşkilatlara Kürt Kökenli yurttaş ve gençleri getirecek yöntemler düşünmeli.

İvedilikle Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları Haritalarına Dış Kürtler, Dış Türkler gibi konmalı.

Bu haritalar, okullara hem Türkiye’de hem de Suriye, Irak, İran ve Azerbaycan’da dağıtılmalı.

AK PARTİ İslâmî referanslar kadar Kürtlerle Türklerin, Tarih, Coğrafya ve Töre Birliği olduğuna da vurgu yapmalı.

Dil, bir milleti tek başına nasıl böler?

Bilelim ki, Türkiye’deki etnik, mezhebî fitne büyüdüğünde tüm çevremiz de yanacak.

Bu oyunun bozulması için halkımıza ulaşmaktan başka çaremiz yoktur.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde özellikle Diyarbakır, Batman gibi şehirlerde AK PARTİ Teşkilatları yeniden yapılandırmalıdır.

PKK üyesi veya kontrollü kişilerin teşkilatlarda görev aldığı bilinmektedir. Ayrıca aşiret yapıları da başlı başına sorunlar oluşturmaktadır.

İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin ve Diyarbakır başta olmak üzere metropol şehirlerde özel çalışmalar yapılmalıdır.

Özetle, seçime klasik çekişmelerin dışında gelecek, bölgedeki etkinlik, Millî Birlik ve bekâ vizyonları ile girilmelidir.

Çevre Coğrafyalarımızdaki verdiğimiz mücádele iç meselemiz olarak halkımıza anlatılmalıdır. 

Dedem Korkut Ata’nın Duası ile yeni çağlara “BİSMİLLAH” diyelim her gün…

         “Kara ölüm geldiğinde geçit versin,

         Ölüm vakti geldiğinde imandan ayırmasın.

         Sağlık ile sağ-için devletlin Hak arursın.

         Ol öğdüğüm yüce Tanrı dost olup yardım etsin.

         Yom vereyim (saadet dileyeyim) hanım

         Yerli kara dağların yıkılmasın.

         Karadağa vardığında aşıt versin.

         Gölgelice kaba ağacın kesilmesin.

         Devletlü kaba ağacın kesilmesin.

         Kamın akan görklü suyun kurumasın.

         Kanlu kanlu sulardan geçit versin.

         Kanatlarının ucu kırılmasın.

         Çapariken (seğirtirken) ak-boz atın büdürmesün (sürçmesin).

         Çalışında kara polat öz kılıcın kertilmesin (çentilmesin).

         Dürtüşürken ala gönderin (mızrağın) ufanmasın.

         Ak pürçekli anan yeri cennet olsun.

         Ak sakallı baban yeri uçmak (cennet) olsun.

         Oğul ile karındaşın ayırmasın.

         Hakkın yandırdığı çırağın (ışığın) yanadursun.

         Kaadir Tanrı seni namerde muhtaç etmesin,

         Amin diyenler dizar (Allah’ın yüzünü) görsün.

         Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul olsun.

         Allah'ın verdiği umudun kırılmasın, yığışdırsın.

         Dürüştürsün günahınızı adı görklü Muhammed Mustafa yüzü suyuna bağışlasın.

         Ulu Tanrı ölmüşlerinize rahmet kılsın.

         Yiğitlerin Aslanı Hz. Ali'nin elinden Cennette kevser içmeyi nasip etsin.”

Rabb’im yâr ve yardımcımız olsun.

.

Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com

-Strateji ve Yönetim Uzmanı-

SEÇİM SÜRECİ: KONUŞULMASI GEREKENLER 

Yine çok kritik bir seçim sürecine girdik.

Etrafımız ateş çemberi.

Karabağ’da ateşkes olmuş, Ermeni ve Ruslar anlaşma şartlarına uymuyor. Rusya ve Ukrayna arasında savaş devam ediyor.

Türkiye, kendisi açısından süreci çok iyi yönetiyor.

Terör sınır ötesine taşındı.

Muhalefet askerin operasyonunun devamına onay vermedi. Şimdi 6’lı Masa’dan İHA-SİHA ve Millî harp sanayine bile müdáhale edeceğini söyleyen gaflette insanlar çıkıyor.

Aslında her şey çok açık.

Bir yanda ülkeyi 20 yıldır yöneten bir parti var. Yıpranmış, hatalar yapmış. Ancak Millî zeminde yerleşmiş, ülkeyi yönettikçe özellikle de 15 Temmuz’dan sonra tamámen Millîlik vasıfları ile ciddi bir irade ve kararlılık göstermiş.

Yerli Silah Sanayi.

Maden, Petrol, Gaz aramaları ve çıkartılmada gösterilen gayretler.

Karabağ, Suriye, Libya Operasyonları.

Yerli otomobil üretimi

İhracattaki artış…

Sağlık, yerli sanayii, altyapı ve ulaşım alanları başta olmak üzere yapılan yatırımlar…

Bir de muhalefet var.

Ülkemizin yüzakı İHA-SİHA üretimine düşman ve diyor ki; “DOKUNACAĞIZ.”

Basın açıklamasında sözde Atatürk’ün partisi, Türk Bayrağı’nı kaldırıyor. Aslında bu yeni değil, Gezi Olayları’nda Kalpaklı Atatürk resimli bayraklarla terörist başı Apo resimli PKK paçavralarını birlikte taşıdılar.

Yine Atatürkçü takılan muhalefet AK PARTİ’yi Atatürk düşmanlığı ile ithâm ederken başdanışmanları, seçimden sonra özerklikten söz edebiliyor.

Şanlı Ordumuzun komuta kademesine taktılar.

Bir Millet, elleri ile ordusunu itibarsızlaştırırsa, 2. Dünya Savaşı öncesi Fransa’dan beter olur.

Unutulmamalı ki bir millet ve devlet için ordu, en büyük Milli Güç unsurudur.

Seçimden sonraya dönük projesi olmayan 6’lı Masa.

Hükümetin halihazır en büyük sorunu ekonominin durumu. EYT vb. sıcak para hareketi de çok rahatlatacak gibi görünmüyor. Peki, muhalefetin ekonomi ile ilgili bir çözüm önerisi var mı?

Hayır!..

Muhalefetin iç ve dış politikaya dönük önerisi var mı?

Hayır!..

Terörle mücadeleye karşı çözüm önerileri, sınır ötesinden asker çekmek, açılım süreçlerindeki ülkenin başına bölücülüğü hortlatarak büyüten zàfiyetleri artırarak uygulamak. Gidiş ülkenin bölünmesi aslında…

Bölücülükten taviz vermeyen HDP ise 6’lı Masa’nın en kritik bileşeni.

En kötüsü de 6’lı Masa’da siyasi parti liderleri, İBB Başkanı ayrı ayrı İngiltere ve ABD ile temastalar. FETÖ bu grupta çok etkin.

Üzülerek ifade ediyorum; maalesef siyasette FETÖ etkisi devam ediyor.

Bu arada 6’lı Masa’da olmayan muhalif partilerde var.

Bunların bir kısmının söylem ve duruşları Millî.

Bu partilere dönük Cumhur İttifâkı’nın bir çalışması görünmüyor. Ayrıca MHP kanadında işlenen menfur cinayet, toplumda çok olumsuz bir etki bıraktı.

Hele de buradaki tepe kadroların, devletin içinde polis vd. suç ortaklıkları oluşturması, finans katkıları vd. görüldü ki toplumun gözünden kaçmıyor bazı şeyler.

Bunca karmaşa içinde ne yapılmalı?

Cumhur İttifàkı öncelikle;

Millî Hassasiyetlerini ve yaptığı işleri anlatmalı. Buna Karabağ Harekâtı dahil.

Ötekileştiren üslûbundan vazgeçmeli.

Kürt kökenli yurttaşlarımıza özellikle MHP gitmeli.

12 Eylül öncesi bölgede nasıl güçlü idiyse, yeniden temas kurmalı.

Metropollerde Ülkü Ocakları’na ve teşkilatlara Kürt Kökenli yurttaş ve gençleri getirecek yöntemler düşünmeli.

İvedilikle Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları Haritalarına Dış Kürtler, Dış Türkler gibi konmalı.

Bu haritalar, okullara hem Türkiye’de hem de Suriye, Irak, İran ve Azerbaycan’da dağıtılmalı.

AK PARTİ İslâmî referanslar kadar Kürtlerle Türklerin, Tarih, Coğrafya ve Töre Birliği olduğuna da vurgu yapmalı.

Dil, bir milleti tek başına nasıl böler?

Bilelim ki, Türkiye’deki etnik, mezhebî fitne büyüdüğünde tüm çevremiz de yanacak.

Bu oyunun bozulması için halkımıza ulaşmaktan başka çaremiz yoktur.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde özellikle Diyarbakır, Batman gibi şehirlerde AK PARTİ Teşkilatları yeniden yapılandırmalıdır.

PKK üyesi veya kontrollü kişilerin teşkilatlarda görev aldığı bilinmektedir. Ayrıca aşiret yapıları da başlı başına sorunlar oluşturmaktadır.

İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin ve Diyarbakır başta olmak üzere metropol şehirlerde özel çalışmalar yapılmalıdır.

Özetle, seçime klasik çekişmelerin dışında gelecek, bölgedeki etkinlik, Millî Birlik ve bekâ vizyonları ile girilmelidir.

Çevre Coğrafyalarımızdaki verdiğimiz mücádele iç meselemiz olarak halkımıza anlatılmalıdır. 

Dedem Korkut Ata’nın Duası ile yeni çağlara “BİSMİLLAH” diyelim her gün…

         “Kara ölüm geldiğinde geçit versin,

         Ölüm vakti geldiğinde imandan ayırmasın.

         Sağlık ile sağ-için devletlin Hak arursın.

         Ol öğdüğüm yüce Tanrı dost olup yardım etsin.

         Yom vereyim (saadet dileyeyim) hanım

         Yerli kara dağların yıkılmasın.

         Karadağa vardığında aşıt versin.

         Gölgelice kaba ağacın kesilmesin.

         Devletlü kaba ağacın kesilmesin.

         Kamın akan görklü suyun kurumasın.

         Kanlu kanlu sulardan geçit versin.

         Kanatlarının ucu kırılmasın.

         Çapariken (seğirtirken) ak-boz atın büdürmesün (sürçmesin).

         Çalışında kara polat öz kılıcın kertilmesin (çentilmesin).

         Dürtüşürken ala gönderin (mızrağın) ufanmasın.

         Ak pürçekli anan yeri cennet olsun.

         Ak sakallı baban yeri uçmak (cennet) olsun.

         Oğul ile karındaşın ayırmasın.

         Hakkın yandırdığı çırağın (ışığın) yanadursun.

         Kaadir Tanrı seni namerde muhtaç etmesin,

         Amin diyenler dizar (Allah’ın yüzünü) görsün.

         Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul olsun.

         Allah'ın verdiği umudun kırılmasın, yığışdırsın.

         Dürüştürsün günahınızı adı görklü Muhammed Mustafa yüzü suyuna bağışlasın.

         Ulu Tanrı ölmüşlerinize rahmet kılsın.

         Yiğitlerin Aslanı Hz. Ali'nin elinden Cennette kevser içmeyi nasip etsin.”

Rabb’im yâr ve yardımcımız olsun.

.

Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com

-Strateji ve Yönetim Uzmanı-