Sırtımızdaki yükleri attıkça saldırının şiddeti artıyor
Sırtımızdaki yükleri attıkça saldırının şiddeti artıyor
Batının başımıza sardığı belalardan kurtulmaya çalıştıkça saldırının dozajı da artıyor.
IMF – GEZİ PARKI…
Sırtımızdaki IMF yükü tam bir baş belasıydı.
AK Parti iktidara geldiğinde IMF’ye 23,5 milyar dolar borcumuz vardı.
14 Mayıs 2013’te bu borç kapandı.
Vayy!..
Siz misiniz bu borcu kapatan!
Çok geçmeden 28 Mayıs 2013’te Gezi Parkı olayları başladı.
PARA BARONLARI İÇİN BAHANE Mİ YOK…
Gezi Parkı’nda bulunan birkaç ağacın başka bir yere nakledilmesini bahane eden bir grup, gösteriye başladı.
Basit bir şekilde bir sivil toplum kuruluşunun, belediye ile konuşarak halledebileceği bir iş, birden uluslararası bir mesele haline geldi.
Çünkü…
Emperyalistler bu işin hazırlıklarını yapmış olup
Medya organlarını Taksim bölgesine çoktan yerleştirmişlerdi bile.
KİMSE BUNUN IMF’Yİ DEFETTİĞİMİZ İÇİN OLDUĞUNU BİLEMEYECEKTİ…
Başımızda dirayetli bir lider olmasaydı, daha o gün hükumeti devirmişlerdi.
Kimse de Hükumetin IMF’den dolayı devrildiğini bilmeyecek…
Mevzunun tamamen ağaç meselesi olduğunu düşünecekti.
Ta ki,
Yeni kurulacak mandacı hükumetin ilk icraatının IMF ile anlaşma yaptığı görülünceye kadar…
Bu yaptığımız karşılıksız mı kalacaktı?
FETÖ- HAKAN FİDAN… TUTUKLAMA GİRİŞİMİ…
FETÖ’nün ne mal olduğu anlaşılıp, MİT bünyesindeki elemanları tasfiye edilmeye başlanınca FETÖ savcıları harekete geçerek, 7 Şubat 2012’de H. Fidan’ı ifadeye çağırdılar.
Niyetleri onu tutuklamak…
H. Fidan, Başbakan Erdoğan’a ulaşamayınca Cumhurbaşkanı A. Gül’e ulaşıp ne yapması gerektiğini soruyor.
Cumhurbaşkanı Gül, ifade vermeye gitmesini söylüyor. (A. Gül de bu kumpasın içinde miydi bilmiyoruz ama basiretsiz olduğu ve devleti yönetme erkinden çok uzakta olduğunu o gün göstermişti).
Gitmiyor…
Ve bir şekilde Erdoğan’a ulaşıyor.
Erdoğan, “kesinlikle gitmemesini…”, “gerekirse çatışarak da olsa gelen polisleri defetmesini…” söylüyor.
Bu olaydan sonra…
İstihbarattaki
CIA ve MOSSAD unsurları hızlıca temizleniyor.
Böylece…
Sırtımızdan bir yük daha inmiş bir belayı daha defetmiştik.
Bu yaptığımız karşılıksız mı kalacaktı?
İHA-SİHA… PKK-HENDEK-KOBANİ…
Kendi silahlarımızı üretip PKK’nın sonunu getireceğimiz anlaşılınca…
Kobani olayları..
Arkasından da barikatlar kurarak Hendek olaylarını başlattılar.
Çok şehit ve yaralı verdik. Şehirlerimiz harap oldu
Ama…
Netice olarak…
PKK yükünü büyük oranda sırtımızdan attık.
PKK ile kendi silahlarımızla mücadele ettiğimiz için artık eskisi kadar yaralı ve şehidimiz de olmuyor.
Bu hamlemiz…
Silah tüccarı ve para baronlarının hiç işine gelmedi.
Bu yaptığımız karşılıksız mı kalacaktı?
DİĞER OLAYLAR…
17-25 Aralık hadiseleri…
MİT TIR’larının durdurulması…
Halkbank vs. gibi olaylar
Hep yaptıklarımıza karşılık vermek için yapılan operasyonlardır.
15 TEMMUZ…
Bütün bunlardan netice alamayınca…
Küresel güçler
Bu sefer içerideki unsurları vasıtasıyla askeri bir kalkışmaya giriştiler.
Yine…
Dirayetli ve ferasetli bir liderimizin başta olmasıyla bu beladan da kurtulduk.
Böylece...
Ordu, yargı ve emniyetin içindeki unsurları, büyük oranda tasfiye edildiği için rahat durmayacakları belliydi.
Yani…
15 Temmuz destanının karşılığında bir hamle geleceği belliydi!..
Ama nasıl?
2018 DOLAR…
Derken
Bu sefer dolar üzerinden saldırıya geçtiler.
Bu konuda güçlü oldukları malumdur!..
Ama o gün nasıl olduysa, “7.25” seviyesine kadar çıkan dolar, bir müddet sonra 6 lira seviyesine kadar indi.
Bu sırada toparlanmış…
Ve Karadeniz’den, Akdeniz’den müjdeli haberler gelmeye başlamıştı.
Resmen…
Adamların elinden petrol ve doğalgazımızı çekip alıyorduk.
Üstelik…
Başımızdan bütün bu belaları defederken
Bir yandan da altyapımızı tamamlayarak, silah savunma ve motor tasarımında kendimize yetecek…
Hatta…
İhracat yapacak hale geliyor; dünyanın bir numaralı kalkınan ülkesi haline geliyoruz.
Bütün bu yaptıklarımız karşılıksız mı kalacaktı?
2021 KASIM ARALIK…
Derken….
Bu sefer ikinci dalga ile geldiler.
Dolar 10 liranın altında iken 14 lira seviyelerine kadar çıktı.
Bu da…
Piyasayı allak bullak ettiği gibi…
İnsanları da psikolojik olarak rahatsız ediyor.
Yani…
20 yıldır yaptıklarımız karşılıksız kalmıyor; onu biliyoruz.
Ama…
Pes biz de pes etmeyeceğiz…
ÜMİTVARIZ!.. TESLİM OLMAK YOK... BU DA GEÇECEK TÜRKİYE’Yİ DURDURAMAYACAKLAR!..
Bu saldırının 2008’den beri (AK Parti kapatma davası.. “411 el kaosa kalktı” vs.) süregelen saldırıların bir devamı olduğu aşikârdır.
Türkiye’yi eskisi gibi kontrol edemiyor, durduramıyorlar. Bu da onları çıldırtıyor.
Dolar üzerinden yaptıkları bu son saldırı!..
Bizi sarsıyor ama teslim olmak yok.
Çünkü biz kaybedersek…
Komşularımız da kaybedecek…
Türk dünyası kaybedecek…
İslam dünyası kaybedecek…
Hatta…
Mazlum Hristiyan halklar da kaybedecek.
Çünkü;
Parayı kontrol eden küreselci çetelerin dini, imanı, bayrağı, vatanı yok.
Bunların karşısında biz durmasak kimse duramaz.
Aynen 200 yıldır karşılarında kimsenin duramadığı gibi…
Sabredeceğiz…
Ve Allah’ın izniyle kazanacağız.
Sabrun cemil
Ve billahil müstean.
.
Emin Batur, dikGAZETE.com
Batının başımıza sardığı belalardan kurtulmaya çalıştıkça saldırının dozajı da artıyor.
IMF – GEZİ PARKI…
Sırtımızdaki IMF yükü tam bir baş belasıydı.
AK Parti iktidara geldiğinde IMF’ye 23,5 milyar dolar borcumuz vardı.
14 Mayıs 2013’te bu borç kapandı.
Vayy!..
Siz misiniz bu borcu kapatan!
Çok geçmeden 28 Mayıs 2013’te Gezi Parkı olayları başladı.
PARA BARONLARI İÇİN BAHANE Mİ YOK…
Gezi Parkı’nda bulunan birkaç ağacın başka bir yere nakledilmesini bahane eden bir grup, gösteriye başladı.
Basit bir şekilde bir sivil toplum kuruluşunun, belediye ile konuşarak halledebileceği bir iş, birden uluslararası bir mesele haline geldi.
Çünkü…
Emperyalistler bu işin hazırlıklarını yapmış olup
Medya organlarını Taksim bölgesine çoktan yerleştirmişlerdi bile.
KİMSE BUNUN IMF’Yİ DEFETTİĞİMİZ İÇİN OLDUĞUNU BİLEMEYECEKTİ…
Başımızda dirayetli bir lider olmasaydı, daha o gün hükumeti devirmişlerdi.
Kimse de Hükumetin IMF’den dolayı devrildiğini bilmeyecek…
Mevzunun tamamen ağaç meselesi olduğunu düşünecekti.
Ta ki,
Yeni kurulacak mandacı hükumetin ilk icraatının IMF ile anlaşma yaptığı görülünceye kadar…
Bu yaptığımız karşılıksız mı kalacaktı?
FETÖ- HAKAN FİDAN… TUTUKLAMA GİRİŞİMİ…
FETÖ’nün ne mal olduğu anlaşılıp, MİT bünyesindeki elemanları tasfiye edilmeye başlanınca FETÖ savcıları harekete geçerek, 7 Şubat 2012’de H. Fidan’ı ifadeye çağırdılar.
Niyetleri onu tutuklamak…
H. Fidan, Başbakan Erdoğan’a ulaşamayınca Cumhurbaşkanı A. Gül’e ulaşıp ne yapması gerektiğini soruyor.
Cumhurbaşkanı Gül, ifade vermeye gitmesini söylüyor. (A. Gül de bu kumpasın içinde miydi bilmiyoruz ama basiretsiz olduğu ve devleti yönetme erkinden çok uzakta olduğunu o gün göstermişti).
Gitmiyor…
Ve bir şekilde Erdoğan’a ulaşıyor.
Erdoğan, “kesinlikle gitmemesini…”, “gerekirse çatışarak da olsa gelen polisleri defetmesini…” söylüyor.
Bu olaydan sonra…
İstihbarattaki
CIA ve MOSSAD unsurları hızlıca temizleniyor.
Böylece…
Sırtımızdan bir yük daha inmiş bir belayı daha defetmiştik.
Bu yaptığımız karşılıksız mı kalacaktı?
İHA-SİHA… PKK-HENDEK-KOBANİ…
Kendi silahlarımızı üretip PKK’nın sonunu getireceğimiz anlaşılınca…
Kobani olayları..
Arkasından da barikatlar kurarak Hendek olaylarını başlattılar.
Çok şehit ve yaralı verdik. Şehirlerimiz harap oldu
Ama…
Netice olarak…
PKK yükünü büyük oranda sırtımızdan attık.
PKK ile kendi silahlarımızla mücadele ettiğimiz için artık eskisi kadar yaralı ve şehidimiz de olmuyor.
Bu hamlemiz…
Silah tüccarı ve para baronlarının hiç işine gelmedi.
Bu yaptığımız karşılıksız mı kalacaktı?
DİĞER OLAYLAR…
17-25 Aralık hadiseleri…
MİT TIR’larının durdurulması…
Halkbank vs. gibi olaylar
Hep yaptıklarımıza karşılık vermek için yapılan operasyonlardır.
15 TEMMUZ…
Bütün bunlardan netice alamayınca…
Küresel güçler
Bu sefer içerideki unsurları vasıtasıyla askeri bir kalkışmaya giriştiler.
Yine…
Dirayetli ve ferasetli bir liderimizin başta olmasıyla bu beladan da kurtulduk.
Böylece...
Ordu, yargı ve emniyetin içindeki unsurları, büyük oranda tasfiye edildiği için rahat durmayacakları belliydi.
Yani…
15 Temmuz destanının karşılığında bir hamle geleceği belliydi!..
Ama nasıl?
2018 DOLAR…
Derken
Bu sefer dolar üzerinden saldırıya geçtiler.
Bu konuda güçlü oldukları malumdur!..
Ama o gün nasıl olduysa, “7.25” seviyesine kadar çıkan dolar, bir müddet sonra 6 lira seviyesine kadar indi.
Bu sırada toparlanmış…
Ve Karadeniz’den, Akdeniz’den müjdeli haberler gelmeye başlamıştı.
Resmen…
Adamların elinden petrol ve doğalgazımızı çekip alıyorduk.
Üstelik…
Başımızdan bütün bu belaları defederken
Bir yandan da altyapımızı tamamlayarak, silah savunma ve motor tasarımında kendimize yetecek…
Hatta…
İhracat yapacak hale geliyor; dünyanın bir numaralı kalkınan ülkesi haline geliyoruz.
Bütün bu yaptıklarımız karşılıksız mı kalacaktı?
2021 KASIM ARALIK…
Derken….
Bu sefer ikinci dalga ile geldiler.
Dolar 10 liranın altında iken 14 lira seviyelerine kadar çıktı.
Bu da…
Piyasayı allak bullak ettiği gibi…
İnsanları da psikolojik olarak rahatsız ediyor.
Yani…
20 yıldır yaptıklarımız karşılıksız kalmıyor; onu biliyoruz.
Ama…
Pes biz de pes etmeyeceğiz…
ÜMİTVARIZ!.. TESLİM OLMAK YOK... BU DA GEÇECEK TÜRKİYE’Yİ DURDURAMAYACAKLAR!..
Bu saldırının 2008’den beri (AK Parti kapatma davası.. “411 el kaosa kalktı” vs.) süregelen saldırıların bir devamı olduğu aşikârdır.
Türkiye’yi eskisi gibi kontrol edemiyor, durduramıyorlar. Bu da onları çıldırtıyor.
Dolar üzerinden yaptıkları bu son saldırı!..
Bizi sarsıyor ama teslim olmak yok.
Çünkü biz kaybedersek…
Komşularımız da kaybedecek…
Türk dünyası kaybedecek…
İslam dünyası kaybedecek…
Hatta…
Mazlum Hristiyan halklar da kaybedecek.
Çünkü;
Parayı kontrol eden küreselci çetelerin dini, imanı, bayrağı, vatanı yok.
Bunların karşısında biz durmasak kimse duramaz.
Aynen 200 yıldır karşılarında kimsenin duramadığı gibi…
Sabredeceğiz…
Ve Allah’ın izniyle kazanacağız.
Sabrun cemil
Ve billahil müstean.
Facebook Beğen
Twitter Takip Et
Instagram Takip Et
WhatsApp Mesaj Gönder
Threads Takip Et
Youtube Abone Ol
E-Posta Gönder