Futbol başta olmak üzere, ülke olarak sporun diğer branşlarda başarıya hasret kaldığımız süreçte, engelli sporcularımız gerek takım (voleybol, hentbol, futbol) gerekse ferdi (voleybol, karate, tekvando v.s.) branşlarında çıkıyor, bırakın Avrupa ve Dünya’yı Olimpiyat Şampiyonu oluyor. 

Ki şu günlerde vücutları dövme, devşirme sporcularla alınan madalyalarla övünüyorsak, engel tanımayan gençlerimizin başarıları bize önemli bir ders olmalı. 

Bugüne kadar söylediğimizle belki bir şey değişmedi ama (bayanların halen güreştirilmesi ‘rezaleti’ buna en somut örnek) bizim vazifemiz, bildiğimizi bu satırlarda kamuoyuyla paylaşmak.

Temennimiz ise, gerekli dersin bir gün alınması. 

Dileriz o bir gün yarın değil, bugün olur. 

Çünkü sorumluluk/vebal, dolayısıyla geri dönüş ‘faturası’ çok yüklü oluyor. 

Hafızalara kazınan 15 Temmuz, takımlarımızda ‘yabancı’ futbolcuya giden para, buna en somut örnekler… 

SPORDA ENGELLİ AYRIMI OLMAMALI!

Ülkemizdeki engelli sporu, "Spor Genel Müdürlüğü" adı altında zihinsel (özel sporcular), bedensel, işitme ve görme adı altında yürütülmekte. 

Her bir engelli Spor Federasyonlarının adı altında yeri geliyor beş, yeri gelir 15’i aşkın engelli branşı var. 

Her bir branş, yönetici/idareci demek. 

Örneğin Bedensel veya İşitme Engelliler Federasyonu adı altında 10’un üstünde farklı branş var ise, bir o sayı kadar idari sorumlu, masör, beslenme uzmanı, doktor v.s. olması demek. 

En basitinden yurtdışında bir Organizasyon olduğu/çakıştığı vakit, branşına bağlı olarak, sporcu sayısı kadar antrenör, sporcu, idareci, refakatçı, tercüman, doktor gitmesi gerekiyor. 

Sporla rehabilitasyonuna, performans sporuna harcanan parayı sorgulama haddimize değil, belki ama itirazımız, zaten sınırlı olan bütçelerin ‘performans sporu’ adı altındaki kullanım savurganlığına. 

Bir sporcu ile birlikte idareci, refakatçı, doktor, masör ve saymadıklarımızın yurtiçi/dışı görevleri. 

Yılın ortası geliyor, bütçe açık veriyor. 

Federasyonda para yok. 

Sonra ne oluyor, engelli sporcu müsabakaya/kampa gidemiyor veya gidiyor ücretini alamıyor… 

SMS İLE MİLLİ TAKIM SPORCUSU OLMAK

Golf Spor Federasyonu ülkemizde kaç yıldır faaliyet gösteriyor?

Samsun’da 32 yaşındaki bir çocuk annesi işitme engelli Hava Yavuz’un SMS sayesinde tanıştığı golfte Milli Takımda yer alıyor.

Kendi açıklamasına göre “23. Dünya İşitme Engelliler Yaz Spor Oyunları (2017 İşitme Engelliler Olimpiyatları) için golf branşında oynayabilecek sporcu aranıyor” mesajı geldi. 

Böylelikle golf sporuna bir milli takım sporcusu kazandırmış olduk!

Elbette ki herkes spor yapsın, buna sözümüz yok. 

Fakat siz, Organizasyona katılan kişi ve branş sayısını artırma adına ‘sms’ ile Milli Sporcu toplamaya çalışıyorsanız bu süreç sorgulanmalı!?

Yine tekrarlamak istiyorum ‘İyi niyet başka bir şey, işin olması gereken yönü başka.’ 

Öyle ise nerede kaldı bizim ‘Spora başlangıç yaşı?’ Nerede kaldı yetenek taraması, eğitim, organizasyon gibi süreci Akademik yönlendirme? 

O nedenle çok düşünmek yetmez araştırmak, o da yetmek hayata geçirmek, o da yetmez çalışmak lazım. 

Tüm bunlar başarının temelini oluşturacak unsurlar/ilkelerdir...

BEŞ BRANŞTA İLK DEFA KATILMAK NE DEMEK!

İşitme engelli sporcuların ‘rüştünü’ ispatlama konusunda çalışmaları ve Olimpiyatların adeta bu başarının finali/yansıması oldu. 

Özverili çalışmadan dolayı Federasyon Başkanı Ümit Kihtir ve yönetimini bir kez daha kutlarız. 

Ne diyor Başkan Kihtir ‘Oryantiring, golf, atıcılık, yüzme ve bowling branşlarında geçmişte sporcu bulamadık. Bunun için de bu branşlara katılamadık ve ilk kez Türk milli takımları bu branşlarda yer aldı.”

Şimdi soru şu; ‘Diğer branşlarda sporcu var ise bu branşlarda neden yok?’

Bu branşlarda ülkemizde Spor Federasyonu yok mu?

Var.

Başkan açıklamasında ‘Futbol takımız 20 yıl sonra Olimpiyat şampiyonu oldu.’

Sorumuz şu; ‘Türkiye Futbol Federasyonun, bu branştaki başarıda katkısı ne?’

İşitme Engelli sporcularımızın karate, güreş, tekvando branşlarında kürsüde yer almalarında, bu branşlardaki diğer federasyonların rolünü (teknik adam, antrenör, sporcu, tesis v.s) inkar edilemeyecek kadar büyük. 

O nedenle, spor federasyonların önündeki ‘engelli’ ibaresi kalkmalı ve her branş kardeş/normal spor federasyonları adı altında faaliyet göstermelidir…

:

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

Futbol başta olmak üzere, ülke olarak sporun diğer branşlarda başarıya hasret kaldığımız süreçte, engelli sporcularımız gerek takım (voleybol, hentbol, futbol) gerekse ferdi (voleybol, karate, tekvando v.s.) branşlarında çıkıyor, bırakın Avrupa ve Dünya’yı Olimpiyat Şampiyonu oluyor. 

Ki şu günlerde vücutları dövme, devşirme sporcularla alınan madalyalarla övünüyorsak, engel tanımayan gençlerimizin başarıları bize önemli bir ders olmalı. 

Bugüne kadar söylediğimizle belki bir şey değişmedi ama (bayanların halen güreştirilmesi ‘rezaleti’ buna en somut örnek) bizim vazifemiz, bildiğimizi bu satırlarda kamuoyuyla paylaşmak.

Temennimiz ise, gerekli dersin bir gün alınması. 

Dileriz o bir gün yarın değil, bugün olur. 

Çünkü sorumluluk/vebal, dolayısıyla geri dönüş ‘faturası’ çok yüklü oluyor. 

Hafızalara kazınan 15 Temmuz, takımlarımızda ‘yabancı’ futbolcuya giden para, buna en somut örnekler… 

SPORDA ENGELLİ AYRIMI OLMAMALI!

Ülkemizdeki engelli sporu, "Spor Genel Müdürlüğü" adı altında zihinsel (özel sporcular), bedensel, işitme ve görme adı altında yürütülmekte. 

Her bir engelli Spor Federasyonlarının adı altında yeri geliyor beş, yeri gelir 15’i aşkın engelli branşı var. 

Her bir branş, yönetici/idareci demek. 

Örneğin Bedensel veya İşitme Engelliler Federasyonu adı altında 10’un üstünde farklı branş var ise, bir o sayı kadar idari sorumlu, masör, beslenme uzmanı, doktor v.s. olması demek. 

En basitinden yurtdışında bir Organizasyon olduğu/çakıştığı vakit, branşına bağlı olarak, sporcu sayısı kadar antrenör, sporcu, idareci, refakatçı, tercüman, doktor gitmesi gerekiyor. 

Sporla rehabilitasyonuna, performans sporuna harcanan parayı sorgulama haddimize değil, belki ama itirazımız, zaten sınırlı olan bütçelerin ‘performans sporu’ adı altındaki kullanım savurganlığına. 

Bir sporcu ile birlikte idareci, refakatçı, doktor, masör ve saymadıklarımızın yurtiçi/dışı görevleri. 

Yılın ortası geliyor, bütçe açık veriyor. 

Federasyonda para yok. 

Sonra ne oluyor, engelli sporcu müsabakaya/kampa gidemiyor veya gidiyor ücretini alamıyor… 

SMS İLE MİLLİ TAKIM SPORCUSU OLMAK

Golf Spor Federasyonu ülkemizde kaç yıldır faaliyet gösteriyor?

Samsun’da 32 yaşındaki bir çocuk annesi işitme engelli Hava Yavuz’un SMS sayesinde tanıştığı golfte Milli Takımda yer alıyor.

Kendi açıklamasına göre “23. Dünya İşitme Engelliler Yaz Spor Oyunları (2017 İşitme Engelliler Olimpiyatları) için golf branşında oynayabilecek sporcu aranıyor” mesajı geldi. 

Böylelikle golf sporuna bir milli takım sporcusu kazandırmış olduk!

Elbette ki herkes spor yapsın, buna sözümüz yok. 

Fakat siz, Organizasyona katılan kişi ve branş sayısını artırma adına ‘sms’ ile Milli Sporcu toplamaya çalışıyorsanız bu süreç sorgulanmalı!?

Yine tekrarlamak istiyorum ‘İyi niyet başka bir şey, işin olması gereken yönü başka.’ 

Öyle ise nerede kaldı bizim ‘Spora başlangıç yaşı?’ Nerede kaldı yetenek taraması, eğitim, organizasyon gibi süreci Akademik yönlendirme? 

O nedenle çok düşünmek yetmez araştırmak, o da yetmek hayata geçirmek, o da yetmez çalışmak lazım. 

Tüm bunlar başarının temelini oluşturacak unsurlar/ilkelerdir...

BEŞ BRANŞTA İLK DEFA KATILMAK NE DEMEK!

İşitme engelli sporcuların ‘rüştünü’ ispatlama konusunda çalışmaları ve Olimpiyatların adeta bu başarının finali/yansıması oldu. 

Özverili çalışmadan dolayı Federasyon Başkanı Ümit Kihtir ve yönetimini bir kez daha kutlarız. 

Ne diyor Başkan Kihtir ‘Oryantiring, golf, atıcılık, yüzme ve bowling branşlarında geçmişte sporcu bulamadık. Bunun için de bu branşlara katılamadık ve ilk kez Türk milli takımları bu branşlarda yer aldı.”

Şimdi soru şu; ‘Diğer branşlarda sporcu var ise bu branşlarda neden yok?’

Bu branşlarda ülkemizde Spor Federasyonu yok mu?

Var.

Başkan açıklamasında ‘Futbol takımız 20 yıl sonra Olimpiyat şampiyonu oldu.’

Sorumuz şu; ‘Türkiye Futbol Federasyonun, bu branştaki başarıda katkısı ne?’

İşitme Engelli sporcularımızın karate, güreş, tekvando branşlarında kürsüde yer almalarında, bu branşlardaki diğer federasyonların rolünü (teknik adam, antrenör, sporcu, tesis v.s) inkar edilemeyecek kadar büyük. 

O nedenle, spor federasyonların önündeki ‘engelli’ ibaresi kalkmalı ve her branş kardeş/normal spor federasyonları adı altında faaliyet göstermelidir…

:

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com