Sporda Engelsiz Projeler, AB ve Üniversiteler
Sporda Engelsiz Projeler, AB ve Üniversiteler
- 17-12-2017 11:21
- 359
- 17-12-2017 11:21
- 359
Yapılan her yeni bir çalışma/projenin ismi, şimdilerde Avrupa Birliği (AB) ile başlamaktadır.
Çünkü bu ‘patent’ oldu.
Sebebi, bir o kadar ilginç: Avrupalının onayı.
Sebebi mali kaynak sağlamak, yani para olarak görülüyor/değerlendiriliyor.
Avrupalı ‘akıllara’ ev sahipliğini yapıyor, projeyi yapıp sunanı ise (yani bizler) ‘kiracı’ pozisyonuna düşürüyor.
‘Projeni yap, parayı kap’ Bu yaklaşımın bir başka açılımı ‘aklı, paraya peşkeş çekmek’.
Ölen ‘millilik’, paranın ‘bağımlılığı’ kendini gösteriyor.
Sonrasında ise gelecek, karşıdaki kişinin ‘iki dudağı’ arasında aranıyor.
‘Evet’ denilirse devam, ‘hayır’ denildiğinde tüm emek/düşünce boşa çıkıyor.
Hâlbuki bizim aklımız da, iş gücümüz de bize yeter de artar bile.
Yeter ki sunulan görüşleri anlamaya çalışıp, heba etmeyelim!
Dünyanın en genç nüfusuna sahip olmamız, pazarlamacıların iştahını kabartıyor.
Bunun en önemli nedeni, genç nüfusun, telefon, mobilya vs. malzemelerindeki hızlı tüketim alışkanlığı/savurganlığı.
Böyle olunca batılı/haçlı anlayış, ‘AB’ adı altında devreye giriyor.
Tüm bu gerçeklerle hareket edilirse, ‘milli’ olma hususunun önemi daha da artıyor.
Bununla birlikte inanç, örf, adet, gelenek ve görenekler bize kattığı bir düstur var.
Vicdanımızın sesine kulak verip, harekete geçmek.
Örneğin engelliler.
Engelli bireylerin katılımıyla gerçekleştirilecek bir proje/organizasyon, ailesi kişiyi, kişi ise kendini tanıyıp, daha rahat hareket edip, hayat kalitesini artıracak.
Bunun için ‘AB’nin onayını beklemektense, maddi/manevi güç oluşturan ‘milli’ kaynak sağlayıp, harekete geçilmesi gerek...
ENGELLİLER İÇİN NELER YAPILMAZ Kİ...
Engelli vatandaşların tedavi olmak için kendini hareket/egzersizin içerisinde bulması, hayat kalitesine bağlı olarak umut, hemen ardından ekmek/meslek kapısını aralıyor.
Bu sürecin muhatabı olacak kişi sayısı onbinler, yüzbinleri geçtik, artık milyonlarla telaffuz ediliyor.
Bizim görüşlerimiz ve gerçekleşen projelere bakıldığında, yapılanlar, yapılması gerekenlere adeta referans oluyor.
Bizim yapımız üretmeye uygun olduğundan, sunulan veya uygulanan projelere bakıldığında, neler yapılabileceği konusuna örnek teşkil etmekte.
Çalışmalar, AB’nin onayına gerek kalmayan maddi kayıp sağlamayacak, manevi kazanım elde edilecek kadar ‘milli’.
Bunun için Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, kamu ve özel kurum ve kuruluşların bu projeleri görmesi yeterli. İşte o projelerden sadece bir örnek...
MUŞ ALPARSLAN'IN PROJELERİ
Bugünlerde Muş’tan bizleri heyecanlandıran, engelliler ve ailelerini sevindirecek, ülke menfaatlerine katkı sağlayacak bir haber geldi.
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın önemine değindiği gibi ‘Engellilere farkındalık oluşturmak’ için sahaya inildi.
Bedensel Engelliler Federasyonuyla işbirliğiyle ‘Eğitim ve Spor Birlikte, Engellileri Aşalım Üniversitemizle’ projesi kapsamında, bölge üniversite takımlarıyla Tekerlekli Sandalye Maçları’, hemen ardından ‘Aday Hakem Kursu’ tertiplendi.
Amaç, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu (BESYO) öğrencilerini engelli sporu ile tanıştırmanın yanı sıra, gelecekte mesleklerini icra ederken sahip olmaları gereken donanıma katkı sağlanması...
ENGELLİLER ÜNİVERSİTE LİGİ’NE DOĞRU...
Rektör Polat’ın açıklamasına göre ‘Muş Alparslan Üniversitesinin ana yürütücüsü olacağı projeyle belli zaman dilimiyle sınırlı olmayıp, bölgede yer alan üniversiteler ortak bir çalışmayla sürdürülecek.’
Bir umutla başlanacak proje, süreç içinde binbir umuda dönüşecek.
Üniversite öğrencileri, engelliler konusundaki edindikleri teorik bilgilerini, sahada bizzat uygulama imkânına sahip olacaklar.
Böylelikle eğitmen açığının kapanmasıyla birlikte, birçok engelli bireyin egzersiz/sporla tedavi/rehabilitasyon olma imkânı sağlanacak.
Atılan tohumun, dal ve budak salmasıyla birlikte diğer üniversitelere, akademik çalışmalara örnek olacak.
BESYO Müdürü Hüseyin Kırımoğlu’nun mimarlığını yaptığı bu proje birçok kazanımın yanı sıra, üniversitede okuyan engelli öğrenci sayısının artırımına pareler olarak, Üniversite Sporları Federasyonunun faaliyet programına girmiş olacak.
Bu sayede engelli öğrenciler üniversite liginde yarışma fırsatı bulacaklar.
Heyecan veren bu tür projeler sayesinde, engellilere bakış açısı değişecek, spor kültürü yaygınlaşmış olacak...
:
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com
Yapılan her yeni bir çalışma/projenin ismi, şimdilerde Avrupa Birliği (AB) ile başlamaktadır.
Çünkü bu ‘patent’ oldu.
Sebebi, bir o kadar ilginç: Avrupalının onayı.
Sebebi mali kaynak sağlamak, yani para olarak görülüyor/değerlendiriliyor.
Avrupalı ‘akıllara’ ev sahipliğini yapıyor, projeyi yapıp sunanı ise (yani bizler) ‘kiracı’ pozisyonuna düşürüyor.
‘Projeni yap, parayı kap’ Bu yaklaşımın bir başka açılımı ‘aklı, paraya peşkeş çekmek’.
Ölen ‘millilik’, paranın ‘bağımlılığı’ kendini gösteriyor.
Sonrasında ise gelecek, karşıdaki kişinin ‘iki dudağı’ arasında aranıyor.
‘Evet’ denilirse devam, ‘hayır’ denildiğinde tüm emek/düşünce boşa çıkıyor.
Hâlbuki bizim aklımız da, iş gücümüz de bize yeter de artar bile.
Yeter ki sunulan görüşleri anlamaya çalışıp, heba etmeyelim!
Dünyanın en genç nüfusuna sahip olmamız, pazarlamacıların iştahını kabartıyor.
Bunun en önemli nedeni, genç nüfusun, telefon, mobilya vs. malzemelerindeki hızlı tüketim alışkanlığı/savurganlığı.
Böyle olunca batılı/haçlı anlayış, ‘AB’ adı altında devreye giriyor.
Tüm bu gerçeklerle hareket edilirse, ‘milli’ olma hususunun önemi daha da artıyor.
Bununla birlikte inanç, örf, adet, gelenek ve görenekler bize kattığı bir düstur var.
Vicdanımızın sesine kulak verip, harekete geçmek.
Örneğin engelliler.
Engelli bireylerin katılımıyla gerçekleştirilecek bir proje/organizasyon, ailesi kişiyi, kişi ise kendini tanıyıp, daha rahat hareket edip, hayat kalitesini artıracak.
Bunun için ‘AB’nin onayını beklemektense, maddi/manevi güç oluşturan ‘milli’ kaynak sağlayıp, harekete geçilmesi gerek...
ENGELLİLER İÇİN NELER YAPILMAZ Kİ...
Engelli vatandaşların tedavi olmak için kendini hareket/egzersizin içerisinde bulması, hayat kalitesine bağlı olarak umut, hemen ardından ekmek/meslek kapısını aralıyor.
Bu sürecin muhatabı olacak kişi sayısı onbinler, yüzbinleri geçtik, artık milyonlarla telaffuz ediliyor.
Bizim görüşlerimiz ve gerçekleşen projelere bakıldığında, yapılanlar, yapılması gerekenlere adeta referans oluyor.
Bizim yapımız üretmeye uygun olduğundan, sunulan veya uygulanan projelere bakıldığında, neler yapılabileceği konusuna örnek teşkil etmekte.
Çalışmalar, AB’nin onayına gerek kalmayan maddi kayıp sağlamayacak, manevi kazanım elde edilecek kadar ‘milli’.
Bunun için Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, kamu ve özel kurum ve kuruluşların bu projeleri görmesi yeterli. İşte o projelerden sadece bir örnek...
MUŞ ALPARSLAN'IN PROJELERİ
Bugünlerde Muş’tan bizleri heyecanlandıran, engelliler ve ailelerini sevindirecek, ülke menfaatlerine katkı sağlayacak bir haber geldi.
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın önemine değindiği gibi ‘Engellilere farkındalık oluşturmak’ için sahaya inildi.
Bedensel Engelliler Federasyonuyla işbirliğiyle ‘Eğitim ve Spor Birlikte, Engellileri Aşalım Üniversitemizle’ projesi kapsamında, bölge üniversite takımlarıyla Tekerlekli Sandalye Maçları’, hemen ardından ‘Aday Hakem Kursu’ tertiplendi.
Amaç, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu (BESYO) öğrencilerini engelli sporu ile tanıştırmanın yanı sıra, gelecekte mesleklerini icra ederken sahip olmaları gereken donanıma katkı sağlanması...
ENGELLİLER ÜNİVERSİTE LİGİ’NE DOĞRU...
Rektör Polat’ın açıklamasına göre ‘Muş Alparslan Üniversitesinin ana yürütücüsü olacağı projeyle belli zaman dilimiyle sınırlı olmayıp, bölgede yer alan üniversiteler ortak bir çalışmayla sürdürülecek.’
Bir umutla başlanacak proje, süreç içinde binbir umuda dönüşecek.
Üniversite öğrencileri, engelliler konusundaki edindikleri teorik bilgilerini, sahada bizzat uygulama imkânına sahip olacaklar.
Böylelikle eğitmen açığının kapanmasıyla birlikte, birçok engelli bireyin egzersiz/sporla tedavi/rehabilitasyon olma imkânı sağlanacak.
Atılan tohumun, dal ve budak salmasıyla birlikte diğer üniversitelere, akademik çalışmalara örnek olacak.
BESYO Müdürü Hüseyin Kırımoğlu’nun mimarlığını yaptığı bu proje birçok kazanımın yanı sıra, üniversitede okuyan engelli öğrenci sayısının artırımına pareler olarak, Üniversite Sporları Federasyonunun faaliyet programına girmiş olacak.
Bu sayede engelli öğrenciler üniversite liginde yarışma fırsatı bulacaklar.
Heyecan veren bu tür projeler sayesinde, engellilere bakış açısı değişecek, spor kültürü yaygınlaşmış olacak...
:
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com